Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Beşiktaş > Futbol > Basından Haberler

Basından Haberler Basından haberler bu bölümün altına

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 08-04-2015, 07:57   #1
Moderator
 
dogan_cordoba - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon16 Şansal Büyüka'dan Flaş Çağrı !

Biz futbol konuşalım derken, gün geçmiyor ki gündem farklı bir hâl almasın... Şimdi de Fenerbahçe’ye saldırı... Üstelik bu, “saha içi” değil... Saha dışında ama sportif bir olay da değil... Taammüden adam öldürmeye teşebbüs.... Hem de kırk küsur kişinin canına kasıt var. Otobüs ya durmasaydı, viyadükten aşağı uçsaydı? Düşüncesi bile insanı kötü yapıyor. Allah korudu resmen...

Ustamız Şansal Büyüka’ya sözü verirken, belki de sözün bittiği yerdeyiz.

Futbola taşın atıldığını gördük, bıçaklar çekildiğine tanıklık ettik, ama kurşuna ilk kez rastlıyoruz. Sizce futbolumuzu bugünkü konuma getiren faktörler neler? Daha doğrusu bunu futbolla ilişkilendirebilir miyiz?

- Sevgili Bilal, bu “toplu katliama” teşebbüs, futbol dışı bir olaysa vahim... Eğer futbol fanatizminin geldiği son noktaysa, o daha da vahim... Neresinden bakarsan bak, ortada bir vahşet var. Profesyonelce hazırlanmış “Kusursuz cinayet” var. Eğer şoför, otobüsü durdurmadan bilincini kaybetmiş olsaydı... Neyse insan gerisini düşünmek bile istemiyor. Teröre yönelik olsa da, futbol fanatizminin son noktası olsa da, gereken en sert hamlenin yapılması gerekiyor. Ama “Dom dom kurşununa”, “domuz saçmasına” taş deyip geçiştirme anlayışıyla bu işi çözemezsiniz, bu işte caydırıcılık yaratamazsınız. Failin ya da faillerin şu ana kadar yakalanamamış olması bile başlı başına, toplu katliama teşebbüs kadar vahim bir durum...

Hem kupa, hem de lig maçlarının ertelenmesini nasıl yorumlamak gerekir? Biz medya olarak bu “duruş”a nasıl bir katkı vermeliyiz?

- Maçların ötelenmesinin çok da gerçekçi bir önlem olduğunu düşünmüyorum. İsterdim ki, o kadar toplantıdan, o kadar açıklamadan sonra ortaya bir yaptırım planı konabilsin. Eğer bu futbolda fanatizmin geldiği son noktaysa, o noktaya nasıl geldi? Sorumsuz yönetimler, sorumsuz medya, az sayıdaki kötüleri ile çok sayıdaki taraftarı bozan seyirci anlayışı, uygulanamayan ve lafta kalan 6222 sayılı şiddet yasası, adamına göre koruma kollama, nefretten ve öfkeden beslenen, hoşgörüsü iflas eden bir toplum... Baktığında hiçbir şey çok da sürpriz değil... Medya olarak bu işe nasıl katkı vermeliyiz diye soruyorsan, bunu herkes biliyor. Şiddeti körükleyen yönetici demeçleri sayfalarda dokuz sütun manşette... Polemik, kavga, temeli olmayan iddialar, suçlamalar, belden aşağı çalışmalar televizyonlarda... Medyanın günahı da az değil... Madem medya öfkeyi, gerginliği, futbol terörünü önlemek istiyor, samimiyetini göstersin, bir defa olsun şu sorumsuz demeçleri manşetine taşımasın, sayfasına koymasın. Yapabiliyorlar mı, yapamıyorlar...

Kötüden söz ederken, iyiden bahsetmemek olmaz. Bütün kulüpler yekvücut, camia Fenerbahçe ile kol kola...

- Kulüplerin bu işte tek yürek, tek bilek olması elbette çok hoş... Üstelik buna alışkın değiliz. Ama bu konuda ne kadar samimiyiz? Trabzonspor Başkan Yardımcısı Yakup Aslan, Fenerbahçe’ye geçmiş olsun demeye havalimanına gittiği, Aziz Yıldırım’ı onore ettiği için bugün kendi camiası tarafından linç ediliyor. Baktığında genel anlamda o sorumsuz, tahrik eden, geren demeçlerin tamamının arkasında taraftar ve camia baskısı var. Başkanı, yöneticisi, medyası kimse de bu baskıya karşı duramıyor.

Tüm bunları konuştuktan sonra, gücünüz kaldıysa, Çaykur Rizespor maçındaki Fenerbahçe’yi futbolu yorumlar mısınız?

- Hep söylüyoruz, Fenerbahçe hızlı hücum ederse gol atamayacağı, yenemeyeceği takım yok. Rize’deki ilk gol bir uzun pas, bir kontrol, bir şut... Rize’deki ikinci golde üç pas, dördüncü vuruş gol... Sow’un kişisel becerisiyle attığı golde, başlayıp bitirişi sadece 9 saniye... Maçın her dakikasında elbette hızlı hücum yapamazsın. Ama her atakta kaleye 15-20 pasta gidersen, baskıyı kurar, ancak golde zorlanırsın. Fenerbahçe güzel oyununa, hızlı hücumu da katınca Rize’de beklediğinden, umduğundan da daha rahat kazandı.

"Kulüplerin bu işte tek yürek, tek bilek olması elbette çok hoş... Üstelik buna alışkın değiliz. Ama bu konuda ne kadar samimiyiz?"

Galatasaray bahar gibi!

Kalite var, düzen var, oyun içi istikrar yok. Galatasaray maçları için “bugün iyiydi, bugün kötüydü” deme şansınız yok. Isıtıyor, üşütüyor, ıslatıyor, hatta donduruyor. Ama sonunda “Güneşi gördüm” dedirtiyor.

Galatasaray zoru kolay yapmayı beceriyor, sonra da ne yapıp edip yine işini zorlaştırıyor. Kümede kalmak için çırpınan Kardemir Karabükspor karşısında 3-0 öne geçip, sonrasında iki gol yemek de kolay olmasa gerek!

Cim-Bom her şeye rağmen ligde lider ve rakiplerinden bir adım önde götürüyor. Kalan 8 haftada bir değişiklik olabilir mi?

- Galatasaray “götüremez” diyenlere inat, bitime sekiz hafta kala götürmeye devam ediyor... Ligde zirvede ve baktığında her şeye rağmen çok da zor bir fikstürü yok. Dışarıdaki Trabzonspor maçı ile içerideki Beşiktaş maçını alabilirse, hesapları büyük ölçüde tutar. Ama şurası kesin, Galatasaray’ın futbolu bahar mevsimi gibi... Bir bakıyorsunuz, güneş açıyor ısınıyorsunuz, bir bakıyorsunuz, sağanak altında sırılsıklam olmuşsunuz. Galatasaray’da kalite var, düzen var, oyun içi istikrar yok. Galatasaray maçları için “bugün iyiydi bugün kötüydü” deme şansınız yok. Dedim ya, bir maçta belki de dört mevsimi birden yaşıyor. Isıtıyor, üşütüyor, ıslatıyor, hatta donduruyor. Ama sonunda “Güneşi gördüm” dedirtiyor.

Aslan payı hocanın

Galatasaray, Hamza Hamzaoğlu döneminde evinde hep en az iki gol atma başarısını gösterdi. Üstelik son maçta Burak Yılmaz olmadan... Bu Cim-Bom forvetlerinin başarısı mı, rakip savunmanın kötülüğü mü? Mesela, Kardemir Karabükspor kalecisi Abdülaziz!

- Galatasaray’da benim için “aslan payı” Hamza Hoca’da... Aslında Galatasaray’ın hücumda değil, savunmada sıkıntısı var. Ancak yediğinden fazlasını attıkça çok da dert eden olmuyor. Kaleci Abdülaziz’i soruyorsun da, onun günahı ne... Getirmişler, bu kadroya almışlar, birinci lig için yeterli bulmuşlar. Böyle bir transfer anlayışıyla tabi ikinci lige doğru doludizgin gidersin. Kalede Aziz olmasa Galatasaray gene kazanırdı. Çünkü sadece Aziz değil, Karabük takımı toptan kötü oynadı...

Lige verilen “Es” Galatasaray için olumlu mu olacak yoksa performansını olumsuz mu etkileyecek?

- Lige verilen aranın Galatasaray’ı olumlu ya da olumsuz fazla etkileyeceğini düşünmüyorum. Bıraktığı yerden başlar. Ancak başlangıç maçı, belki de şampiyonluğa giden yolun en keskin virajı olan Trabzonspor maçı... Üç puan alırsa dönüşü muhteşem olur...

Futbol cilası döküldü

Beşiktaş’ın bir futbol cilası vardı. İştahlı, coşkulu, hareketli, tempolu... İnsanın gözünü kamaştıran, insanı içine çeken bir futbol cilası... Sanki o cila kayboldu.

Beşiktaş, Başakşehirspor karşısında berabere kaldı, avantaj rafa kalktı. Bütün maçlarını kazansa şampiyon olacaktı, şimdi rakiplerinin ne yapacağına kaldı.

Önce Fenerbahçe karşısında kaybedilen maç, ardından da Başakşehir karşısındaki iki puanlık kayıp... Şampiyonluğa oynayan bir takım, bu kadar bonkör olabilir mi?

- Başakşehir karşısındaki Beşiktaş’a “Bonkör” dersek, sanki çok pozisyon bulmuş da gol atamamış duygusu yakalarız. Oysa koca Beşiktaş maç boyu ya bir ya iki pozisyon bulabildi. Demba Ba kötü, Olcay kötü, Sosa kötü, diğer iki golcü Cenk ile Mustafa yeterli düzeyde değil, Oğuzhan, Kerim Frei kayıp, Veli’nin yokluğu başlı başına bir kayıp... Üstelik karşındaki takım da, ligin en disiplinlisi diyebileceğimiz Başakşehir... Şurası kesin; Beşiktaş’ın bir futbol cilası vardı... İştahlı, coşkulu, hareketli, tempolu... İnsanın gözünü kamaştıran, insanı içine çeken bir futbol cilası... Sanki o cila kayboldu gibi... Eski istek, eski moral, eski inanmışlık ve adanmışlık yok gibi... Bu, bizim alışkın olduğumuz Beşiktaş görüntüsü değil... Beşiktaş gazdan ayağını çekti. Hızı yavaşlıyor ve geride kalıyor.

Bilic’in iki radikal tercihi vardı. Biri, Cenk’in varlığına rağmen kalede Günay’ın olması, stoperde de 5 ay sonra oynayan bir Sivok... Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?-

Kaleci Günay, Fenerbahçe maçından sonra bu maçta da devam etmeyi hak etmişti. Zaten Cenk’in ağrıları olduğuna göre Günay’dan başka natif yoktu. Ancak şu son iki maçta gördük ki, Günay Beşiktaş kalesine yakışıyor. Sivok dersen, oynaması değil, bu kadar kesik yemesi yanlıştı.

Beşiktaş’tan söz ederken, Başakşehir’i de pas geçmek olmaz. Abdullah Avcı’nın öğrencilerini nasıl buluyorsunuz?

- Abdullah Avcı tam bir sistem hocası... İddia ediyorum, bu Başakşehir’i hangi hocanın eline verirseniz verin, Abdullah Avcı kadar puan toplayamazdı. Başakşehir ile Abdullah Avcı arasında doğal bir bağ var ve bu çok işe yarıyor. Hep yarıştaki Abdullah Avcı’yı görüyoruz. Şimdilerde Türkiye’nin en büyük “futbolcu fabrikası”nı kurmaya hazırlanıyorlar, bunu da göz ardı etmeyelim.

Trabzon’un kayıp yılı

Torku Konyaspor deplasmanında beyaz bayrak çeken bir Trabzonspor izledik. Mehmet Ekici yoktu, gol de yoktu.

Avrupa’ya gitme umutlarını sadece ligdeki sıralamaya bağlayan bir Trabzonspor, bu kadar gamsız olabilir mi?
- Trabzonspor için, Avrupa kupalarına gitmeye hak kazansa bile bu yılı maalesef “kayıp yıl” olarak kabul etmek zorundayız. Bu kadar umut, bu kadar transfer, bu kadar harcama, iddialı şampiyonluk açıklamaları ve lig sonunda dördüncülük hesabı... Oyuncular bile “bitse de kurtulsak” havasında... Sahiden, bu takımın onca transferi nerede, ne yapıyorlar, niye kadroda yoklar? Trabzonspor inanılması zor bir sezon yaşıyor.
__________________
'' BİR DERDİM VAR. BİN DERMANA DEĞİŞMEM ASLA !!! ''
dogan_cordoba Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 16:26 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580