|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
16-01-2007, 09:38 | #1 | ||
Kıdemli Kartal Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 40
Mesajlar: 5.868
Tecrübe Puanı: 24 |
Dünya futbolunun "Sambacıları" olarak bilinen ve elde ettikleri başarılarla da En İyi Milli Takım olarak ilk akla gelen ekip olan Brezilya Milli Takımı aynı zamanda yeni yetenekleri hiç beklenmeyen zamanda ortaya çıkartan bir vitrin. Brezilya, futbolun sambacıları. Düzenlenen tüm dünya kupalarında yeralmayı başarmış, beş kez de müzesine götürmüş futbol ülkesi. FIFA sıralamasında da dünyanın en iyi takımı olarak belirlenmiş kramponlar. Sambadaki uyum ve yumuşaklığı futboluna da yansıtabilmiş Peleler diyarı. CBF tarafından yönetilan Sambacılar kazandıkları beş dünya kupasıyla (1958, 1962, 1970, 1994, 2002) tarihin en başarılı takımı olarak niteldiriliyorlar. İşte bunu kanıtlayan bir söz; “Futbolu İngilizler buldu, Brezilyalılar onu mükemmel hale getirdi”. Tüm dünya kupalarına katılmayı başarabilmiş tek ülke olan Brezilya, tarihin en güçlü takımı olarak da değerlendiriliyor. Brezilyalı oyuncular dünya futbolunda ‘Seçilmişler’ olarak tanımlanıyorlar. Sambacılar iç sahada giydikleri sarı forma sebebiyle ‘Küçük Kanaryalar’ olarak da biliniyor. Brezilya milli takımı ilk maçını 1914 yılında İngiliz kulübü Exeter City’yle yaptı ve sahadan 2-0 galip ayrıldı. Rio ve Sao Paololu oyunculardan kurulu takım profesyonellik adına şimdikinden çok uzaktı. Özellikle Sao Paolo ve Rio de Janeiro yerel futbol federasyonları arasındaki çekişme ülke futbolunun gelişmesini engelliyordu. Brezilya 1930 ve 1934 Dünya Kupaları’nda turnuvaya ilk turda veda etti. 1938 Dünya Kupası bazı şeylerin geleceğinin işaretiydi. Sambacılar turnuvayı üçüncü bitirdi ve Leonidas da Silva kupa tarihinin bir maçta dört gol kaydeden ilk oyuncusu oldu. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından düzenlenen ilk kupa 1950’de Brezilya’daydı. Bu Sambacıların evsahipliği yaptığı tek dünya kupasıydı. O zamanlardaki finaller iki maç üzerindendi ve Brezilya’ya Maracana’daki ikinci maçta beraberlik yetiyordu. 199.854 kişinin izlediği maçta Brezilya’yı 2-1 deviren Uruguay kupaya uzandı. Kupa 1954’te İsviçre’de düzenlendi. Maracana’daki kötü skoru unutmaya çalışan sambacılar yeni bir takımla sahadaydı. Sambacılar futbol tarihinin en sert ve çirkin maçı olarak adlandırılan mücadele sonucunda çeyrek finalde Macaristan’a 4-2 yenildi ve turnuvaya veda etti. Bu karşılaşma tarihe “Battle of Berne” (Bern Savaşı) olarak geçti. İsveç’te düzenlenen 1958 Dünya Kupası Sambacılar’ın ilk zaferi ve Pele’nin dünya futboluna damga vurmaya başlaması oldu. Maracana’da yaşananları atlatamayan bazı oyuncular kadroda oldukları için Brezilya turnuvaya bir de psikiyatrist getirdi. Oyunculara da 40 maddeden oluşan bir ‘Yapılmayacaklar’ listesi verildi. Oyucuların şapka veya yağmurluk giymeleri, resmi kıyafetlerleyken sigara içmeleri ve izin verilen zaman dışında basınla konuşmaları yasaktı. Ayrıca elemeleri izlemek üzere Avrupa’ya temsilciler yollamışlardı. İngiltere, Sovyetler Birliği ve Avusturya’yla zorlu bir gruptaydılar. İlk maçta Avusturya’yı 3-0 deviren Sambacılar, ikinci maçta İngilizler’le golsüz berabere kaldılar. Karşılaşmayı 2-0 kazanan Brezilya’nın ilk üç dakikada kurduğu baskı ve Vava’yla bulduğu gol “Futbol tarihinin en iyi üç dakikası” olarak tanımlandı. Sambacılar çeyrek finalde Galler’i (Pele turnuvadaki tek golünü bu maçta attı), yarı finalde Fransa’yı, finalde de evsahibi İsveç’i devirerek tarihinde ilk kez dünya kupalarında mutlu sona ulaştı. Brezilya bu zaferle evsahibi kıta dışından kupayı kazanan ilk ülke oldu. Şili’de düzenlenen 1962 Dünya Kupası Pele açısından çok talihsizdi. Yıldız oyuncu Çekoslovakya’yla yapılan ilk grup maçında sakatlandı. Turnuva sonunda mutlu sona bir kez daha ulaşmayı başaran Sambacıların şampiyonadaki en önemli oyuncusu ise Garrincha’ydı. Kupa 1966’da İngiltere’deydi. Hazırlık döneminde politik sebeplerden etkilenen Sambacılar dünya kupası tarihlerinin en kötü performanslarını sergilediler. Rakiplerin ‘gaddarca’ faulleriyle durdurulan Pele sakatlıklardan da kurtulamadı. Şampiyon 1970’te Meksika’da geri döndü. Pele ve arkadaşları tarihin en iyi takımı olarak onurlandırıldılar. Carlos Alberto, Jairzinho, Tostão, Gérson ve Rivelino takımın diğer yıldızlarıydı. Jules Rimet Trophy’yi üçüncü kez müzesine götüren Sambacılar bir kupa aradan sonra geri dönmüş oldular. 1974’te Batı Almanya’da düzenlenen kupayı evsahibi kazandı. Pele’nin milli takımı bırakmasından sonra Brezilya bu turnuvayı dördüncü tamamladı. Kupa 1978’de tekrar Güney Amerika’ya geldi. Evsahibi Arjantin tarihinin ilk şampiyonluğuna ulaştı. Finalde turnuvanın gol kralı Mario Kempes’in de 2 gol kaydettiği maçta Hollanda’yı 3-1’le geçen Tangocular tarihlerinin ilk şampiyonluğuna uzandılar. Brezilya ise İtalya’yı Nelinho ve Dirceu’nun golleriyle 2-1 yendi ve turnuvayı üçüncü tamamladı. 1982 Dünya Kupası İspanya’daydı. Tarihinde üçüncü şampiyonluğunu kucaklayan İtalya’nın mutlu sona ulaştığı turnuvada Brezilya takımında Zico, Falcão ve Sócrates yıldızlaştı. Paolo Rossi’nin hat-trick yaptığı maçta İtalya’ya 3-2 kaybeden Brezilya turnuvaya veda etti. Meksika’da düzenlenen 1986 Dünya Kupası’nda Tangocular tarihlerinin ikinci şampiyonluğuna ulaştılar. Penaltılarla Fransa’ya kaybeden Brezilya turnuvaya erken veda etti. Maç 1-1 devam ederken dönemin en önemli yıldızı Zico bir penaltıdan yararlanamadı. 1990 Dünya Kupası İtalya’daydı. En önemli oyuncusu Dunga olan Brezilyalılar yaratıcılıktan uzak bir performans sergiliyordu. Caniggia önderliğindeki Arjantin’e yanilen Brezilya turnuvaya veda etti. Tangocular da finalde Brehme’nin penaltısına engel olamayınca şampiyonluğu Batı Almanya (Üçüncü kez) kazandı. Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen 1994 Dünya Kupası’nda Sambacılar 24 yıl aradan sonra mutlu sona ulaştılar. Finalde İtalya’yı penaltılarla geçen Brezilya tarihinin dördüncü dünya kupasına uzandı. İtalyanlar’ın büyük yıldızı Roberto Baggio’nun kaçırdığı penaltı hafızalardan silinmedi. 1998 Dünya Kupası Fransa’daydı. Finalde Brezilya’yı deviren evsahibi Horozlar mutlu sona ulaştı. Turnuvanın en önemli oyuncusu Fransız Zinedine Zidane’dı. Finalde de iki gol kaydeden Zizou tarihin en önemli oyuncuları arasına girecekti. Milli takımımızın da yer aldığı 2002 Dünya Kupası Kore-Japonya ortaklığında düzenlendi. ‘3 R’ (Ronaldo, Rivaldo, ve Ronaldinho) önderliğindeki Brezilya beşinci şampiyonluğuna ulaştı. Finalde Almanlar’I 2-0’la geçen Sambacılar mutlu sona ulaştı. 2006 Almanya, Sambacılar için tam bir kabustu. Takımdan beklentiler çok fazlaydı ancak çeyrek finalde Fransa’ya 1-0 kaybeden Brezilya turnuvaya veda etti. Şampiyonluk İtalyanlar’ındı. Turnuva sonunda teknik direktör Parreira ve takımın en önemli yıldızı Ronaldinho başta eski oyuncu Pele tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu. Brezilya’nın turnuvaya veda etmesinden sonra Ronaldinho’nun Chapecó’daki yedi metrelik heykeli bazı fanatikler tarafından ateşe verildi. Roberto Carlos ve Juninho Pernambucano milli takımı bıraktıklarını açıkladılar. 19 Temmuz 2006’da Parreira görevinden istifa etti. 24 Temmuz 2006’da Dunga takımın başına geldi. Ilk maçında Norveç’le 1-1 berabere kalan Dunga, ilk galibiyetine ezeli rakipleri Arjantin’i Arsenal Emirates Stadı’nda 3-0 devirerek ulaştı. Dunga oyuncularına eşit oldukları ve bir sestemi oluşturdukları gerçeğini kabul ettirmeye çalışıyor. Dunga daha önce takıma çağırılmamış yeni oyuncuları da kadroya dahil etti. CSKA Moskovalı Daniel Carvalho, Vagner Love ve Dudu Cearense, Shakhtarlı Elano,Dunga döneminde milli oldular. Tüm bu değişimlere rağmen takımın en önemli yıldızları Barcelonalı Ronaldinho ve Milanlı Kaka olarak gösteriliyor. İşte Sambacılar’ın uzandığı kupalar: Dünya Kupası: 1958, 1962, 1970, 1994, 2002 Copa America: 1919, 1922, 1949, 1989, 1997, 1999, 2004 Pan American Oyunları: 1963, 1975, 1979, 1987 En çok milli olan Brezilyalı: Cafu, 142 kez En golcü Brezilyalı: Pele, 92 maçta 77 gol
__________________ iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım.... HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...! | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |