|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
14-04-2006, 05:08 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2006 Yaş: 41
Mesajlar: 1.942
Tecrübe Puanı: 21 |
Beşiktaşlı duruşu Beşiktaş'ın gündeminde Tümer ve Çağdaş olayı var. Ne yazık ki bu sorunlar doğru zeminlerde tartışılmıyor. Tümer'in amacı yurt dışında oynamak falan değil askerlikten yırtmak. Bunu kendi de söylüyor. En verimli çağında futboldan uzak kalmak istemiyormuş. Sanki en verimli çağında işinden, eşinden uzak kalanlar bu vatanın evladı değil! Kaldı ki dört büyüklerde oynayıp, askere gittiği için futboldan ayrı kalan bir futbolcu ben hatırlamıyorum. Tümer olayı bence her yönüyle trajikomik. Çağdaş konusu başka bir terane. Bilen bilmeyen ahkam kesiyor. Beşiktaş tribünleri adam yiyormuş. Listeyi yapıyorlar; Youla, Adem Dursun, Çağdaş. Peki diğerleri? Son iki sezonda 50-60 futbolcu giydi bu formayı, başka kim tepki gördü? Örneğin İbrahim Toraman ve Mustafa Doğan çok değil birkaç hafta önce kendi kalelerine goller attılar ama hiç tepki görmediler. Üstelik Toraman'ın attığı golle Beşiktaş sahasında Konyaspor'a yenildi ama tribünler yine de büyütmediler bu hatayı. Sizce Çağdaş olayını tartışırken bu detayları da değerlendirmek gerekmez mi? Herkes bel altından vurup işi bitirmeye çalışıyor. Oysa manzara ortada. Taraftarı bu oyuncuları, bu takıma yakıştıramadı. Yönetim yakıştırdı, Tigana yakıştırdı ama taraftarın içine sinmedi... Olay bu... Üstelik Youla'ya da, Adem'e de, Çağdaş'a da çok sabredildi... Sonunda volkan patladı... Taraftarı savunuyor değilim, tribün tepkisi doğrudur yanlıştır onu da tartışmıyorum; olay tek taraflı değerlendiriliyor buna dikkat! Son yıllarda Beşiktaş futbolcu öğütme makinasına döndü ama bunun sebebi taraftar değil... Beşiktaşlı yöneticiler evlerine patates alırken gösterdikleri özeni Beşiktaş'a futbolcu alırken göstermediler... Yakışan da yakışmayan da giymeye başladı bu formayı. Haddini bilmeyenler mi ararsınız, futbolu bilmeyenler mi? Ya cürete bakın; bir futbolcu çıkıyor ve rakipten bahsedermişçesine soğuk tavırlarla "Beşiktaş bu kafayla on yıl şampiyon olamaz!" diyor... Sanki kendisi başka bir takımın oyuncusu o anda... Skandal, rezalet... Daha ne derseniz deyin. Bir diğeri, sezon sonu ayrılacağını söylemekten neredeyse gurur duyuyor. Başkalarını bilmem ama ben Demirören'in yerinde olsam, bundan sonra Tümer'in de, Çağdaş'ın da Beşiktaş'la işleri olmaz... Olmamalı... Beşiktaş gerekirse kupayı kaybetmeli ama duruşunu kaybetmemeli | ||
|
14-04-2006, 05:09 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2006 Yaş: 41
Mesajlar: 1.942
Tecrübe Puanı: 21 |
İbrahim fırsatı kaçırdı... İbrahim Akın, Gökhan gelince kendisini kenarda unutan Jean Tigana'ya kırgın bunu biliyorum... Oynadığı maçlarda başarısız olmasında bu kırgınlığın ve moral bozukluğunun payı var bunu da anlıyorum. Ancak Milli Takım'da bu kadar etkisiz ve silik görünmesini kesinlikle kabullenemiyorum. İbrahim yetenekli ve genç bir oyuncu, Tigana'ya kendisini göstermesinin bir yolu da Azerbaycan'la oynanan milli maçtı... Yazık ki oyunda kaldığı süre içinde hiçbir şey yapmadı... Bana göre fırsatı kaçırdı... ibo kendi kendini tüketio | ||
14-04-2006, 05:11 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2006 Yaş: 41
Mesajlar: 1.942
Tecrübe Puanı: 21 |
Altı yabancı masalı Türk futbolunun daha fazla yabancı oyuncu transfer edip daha büyük hedeflere koşacağına kesinlikle inanmıyorum. Bu nedenle federasyonun sayıyı altıda tutması bana göre doğru adımdır... Altı çok iyi yabancı bir takımı büyük başarılara taşımak için yeterlidir... İyisini bulamıyorsanız sayı altı olmuş, onaltı olmuş çok bir şey farketmez. Yani başarısızlığın temel sebebi yabancı sayımızın az olmasında değil. Türk futbolunun en başarılı olduğu dönemde, bu ülkede onbir yabancı mı vardı? Kimse kolayına kaçmasın, iş doğru transferi yapıp doğru politikaları cesaretle hayata geçirmektedir... Yabancı sayısının yetersizliği mazeretten başka bir şey değildir | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |