Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Forum Arşivi > Çöp Kutusu

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 15-07-2007, 21:05   #1
 
jaSmin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon16 Transferin Gözdeleri

Yaşayan efsane
Click the image to open in full size.Beşiktaş’a transferiyle gündem yarattı. Terkedilmek ve istenmemek düşüncesi önceleri Rüştü’yü fena hırpaladı. Ama şimdi tam bir Kartal.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size. Click the image to open in full size.
Komşu çocuğun kıyağı!
Click the image to open in full size.Volkan, kaynakçı bir babanın 9 çocuğundan biri. Futbola Almanya’da Bayern alt yapısında başladı. Elinde tapu gibi bir diploma var: Bilgisayar programcısı...Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size. var DOL_Reklam_RND=String(Math.random()).substr(2,10); document.write ('');Click the image to open in full size.
Önüne gelen Ali'ye vuruyor
Click the image to open in full size.İki F.Bahçe maçındaki üstün performansı Ali Bilgin’in transferini gerçekleştirdi. Hep sıkıntı çektiği uyum sürecini çabuk atlatırsa, sağ kulvarda Colin Kazım ile rekabete başlar.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size. Click the image to open in full size.
jaSmin Ofline  
Alt 15-07-2007, 21:05   #2
 
jaSmin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Kalede cesur evde miskin!
Click the image to open in full size.Her anı sürprizlerle dolu. Hocasına idmanda omuz attı, kadro dışı kaldı. Bir maçta istavroz hareketi yaptı, herkesi şaşırttı.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Sağ bekti milli kaleci oldu
Click the image to open in full size.Beşiktaş’ın yeni transferi, Ankaraspor-G.Saray maçında kurtardığı iki penaltı ile gündeme geldi. Üçüncü kaleciydi, o maçtan sonra Kingston ve Jevric’i kulübeye gönderdi.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Kulübeden nefret eder
Click the image to open in full size.Roberto Carlos hayranıdır. Bir gün onunla aynı takımda oynayacağı aklının ucundan bile geçmezdi. Ankaraspor’daki hocası Aykut Kocaman’a göre, Carlos ile etkili bir ikili oluştururlar.
jaSmin Ofline  
Alt 15-07-2007, 21:06   #3
 
jaSmin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sert ve sinirli
Click the image to open in full size.İri fiziğini her fırsatta kullanır. Hava toplarında başarılı. İkili mücadelede elleri hiç boş durmaz. Rakibi mutlaka bir yerinden yakalar.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Gücünü tribünden alıyor
Click the image to open in full size.15 yaşında Colo Colo takımı ile idmanlara çıkarken, bir yönetici yanına geldi ve dedi ki... Senden futbolcu olmaz. Bu laf sanki ciğerine işledi. Ve birkaç yıl sonra öyle bir intikam aldı ki...Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Piyangodan çıkan çocuk
Click the image to open in full size.Doğu Londra’nın Leyton semtinde dünyaya geldi. Hani, bir zamanlar sokaklarında mafya gruplarının kapıştığı, ürkütücü bir yer...
jaSmin Ofline  
Alt 15-07-2007, 21:07   #4
 
jaSmin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Onun kadar koşan yok
Click the image to open in full size.Arkadaşları Linderoth için Çin Seddi gibi geçilmez diyorlar. Savunma yönü daha ağır basıyor. Geçen sezonu 8 sarı kartla kapadı.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Her sistemin adamı
Click the image to open in full size.Beşiktaş taraftarı ona önce şüphe ile baktı. Ancak, daha sonra gelen bilgiler Cisse konusundaki korkuları ve endişeleri silip attı.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Çılgın rejisör Lincoln
Click the image to open in full size.G.Saray’ın Brezilyalı yıldızı ülkesinde 30 yoksul aileye yardım ediyor. Özel bir maç düzenledi ve maçın hasılatı ile 7 ton yiyecek alarak fakirlere gönderdi.
jaSmin Ofline  
Alt 15-07-2007, 21:07   #5
 
jaSmin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ve tanrı Carlos'u yarattı
Click the image to open in full size.Chelsea’nin ünlü Rus patronu Abramovich’in 13 yaşındaki oğlu babasından Roberto Carlos’u transfer etmesini istedi. Ama Carlos Fenerbahçe’ye gelerek sarı lacivertli kulübün 100 yıllık mazisinin en büyük transfer bombasını gerçekleştirdi.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.Transferin gözdeleri
Click the image to open in full size.Hürriyet’in 15 yıldır süregelen klasiği Transferin Gözdeleri yazı dizisini yine usta yazarımız KORKUT GÖZE’nin kaleminden okuyacaksınız.
jaSmin Ofline  
Alt 15-07-2007, 22:17   #6
junior-1903
 
R€D-D€V!L-1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

tşkr bilgiler için suanda biz ve gs nin tranferleri iyi fb de bişey yok bence
__________________
gücüne güc katmaya geldik formanda ter olmaya geldik BEŞİKTAŞ seninle ölmeye geldik....
R€D-D€V!L-1903 Ofline  
Alt 16-07-2007, 00:43   #7
 
fersahin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon14 Sağ bekti şimdi milli kaleci

Transferin Gözdeleri
11 Temmuz 2007
Sağ bekti milli kaleci oldu

Click the image to open in full size.

Beşiktaş’ın yeni transferi, Ankaraspor-G.Saray maçında kurtardığı iki penaltı ile gündeme geldi. Üçüncü kaleciydi, o maçtan sonra Kingston ve Jevric’i kulübeye gönderdi.

MEMUR bir babanın oğlu. Dokuz yaşında babasının dayatması ile Karamürsel İdmanyurdu’na gider. İdmanlara çıkar.

Oysa, amacı başkadır babasının. Hakan’ı kahve ve haylazlık ortamından uzaklaştırmak... Sonra Petkim’e geçer. Bu transfer Hakan için büyük bir olaydır. Ona göre, Petkim’in formasını taşımak, Kocaeli’nde her futbolcunun hayallerini süsler.

Ve bir idmanda takımın abilerinden birinin önerisi, Hakan’ın kaderini değiştirir.

Kaleye geç Hakan!

Mesleğe sağ bek olarak başlayan Hakan Arıkan, Abi’nin sözünü dinleyip eldivenleri giyer ve kaleye geçer. Ve bir daha hiç çıkarmaz...

Yaşam öyle çabuk geçiyor ki... iki yıl Petkimspor’da oynayan Hakan, sonra Kocaelispor’a gider. Ve onu göz hapsine alan, maçlarını izleyen o dönemin Ankaraspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, genç kalecinin Başkent’e transferini gerçekleştirir.

Şimdi hemen gerilere dönüyorum. Ve Hakan Arıkan’ı şöhrete ulaştıran maçı hatırlamanızı kolaylaştırmak için kısa notlar sunuyorum.

2006-2007 sezonunun ilk haftasında Başkent’te G.Saray ile oynayacak Ankaraspor’da kaleci sorunu yaşanır. İki milli kaleci Dragoslav Jevric (Sırbistan) ile Ganalı Kingston Dünya Kupası’na gider. Kale, Hakan Arıkan’a kalır. Herkeste bir telaş ve endişe. Biraz da korku. Sorarlar birbirlerine...

Bu çaylak G.Saray maçının ağırlığını kaldırabilir mi?

Hakan nefis bir G.Saray maçı oynar. Necati Ateş ve Hakan Şükür’ün penaltılarını kurtarır ve bir anda adı manşetlere çıkar.

Maçtan sonra, bu iki penaltıyı nasıl kurtardığını soran gazetecilere Hakan kısa bir yanıt verir...

Benim sezgilerim çok güçlüdür!

Ankaraspor’da kağıt üzerinde üçüncü kaleci gibi görünen Hakan Arıkan, G.Saray maçından sonra Dragoslav Jevric ve Kingston’u yedekler kulübesine iter. Ve Milli Takım’a da çağrılır.

Maçlara çıkarken, Ankaraspor’daki teknik direktörü Aykut Kocaman’ın bir sözü hep kulaklarında çınlar...

Bak Hakan... Bir gol yiyorsan ikinciyi yemeyeceksin. İkinciyi de yiyorsan, üçüncüyü engellemeyi amaçlayacaksın!

* * *

FİZİĞİ ve görüntüsü tam bir kaleci profili çizer Hakan’ın. 82 kilo ve 1.96 boy... Oyunda sakindir. Hatta soğuk bir görünüm verir. Oysa, içinde fırtınalar eser. Takımı rakip kaleye gittiği anlarda, bir taraftar gibi gelecek bir golün heyecanını yaşar.

Eski bir defans oyuncusu olduğu için, savunma arkadaşları ile sıcak bir diyalog içindedir. Gereğinde uyarır, sesi kısılıncaya kadar da bağırır...

Hakan’a göre, kalecilik dünyanın en riskli işidir!

Örnek aldığı iki kaleciden biri Rüştü Reçber’dir. Diğeri İtalyanlar’ın ünlü eski kalecisi Buffon...

Hakan, özellikle cepheden gelen toplarda dikkatli ve başarılıdır. Yan toplardaki performansını geliştirmek için ekstra çalışmalar yapar.

En belirgin eksiği, topu oyuna sokmakta zaman zaman çektiği sıkıntılardır. Hakan’ın takım arkadaşları bu yönü için dediler ki...

Soğukkanlı kişiliği bazen beklenmedik kazalara yol açar. Ama Allah için iyi ve yetenekli kalecidir.

Onu Rüştü Reçber’e sordum, aynen şunları söyledi...

* * *

Yetenekli ve Süper Lig deneyimli bir kaleci. Beşiktaş’ta başarı sağlar.

Peki, eksiği nedir Hakan’ın...

Kalecilikte eksiklik bitmez. Kendini geliştirecek zamanı var. Daha da iyi olacak.

Dünya beyfendisi bir insandır. Son derece saygılı ve ölçülüdür. Üstelik kibar ve anlayışlı. Ancak evde bir kraldır. Her Türk erkeği gibi hizmet bekler. Aslan burcudur ve burcunun özelliklerini taşır.

Lider ruhludur. Sabırlıdır. Çevresi ile kolay ileştişim kurar. İkna yeteneği yüksektir.

Bu yeteneğini kullanarak eşi Zeynep Hanım’ı tanıdıktan bir ay sonra nikah masasına götürmeyi becermiştir.

Küçük bir çevrede yetiştiği için büyük kentlere alışmakta sıkıntılar çekmiştir. Ankara’ya geldiği ilk günlerden bir anısı var...

Bir gün eşi ile kahvaltı yapmak için Kızılay’daki evinden çıkar, ancak dönüp dolaştıktan sonra geldiği yer Mamak cezaevinin önüdür. Yolu şaşırır, işin içinden çıkamaz...

Düzenli yaşamı sever. Elektrik işlerinde ustadır, beceriklidir. Bozulan ütü, radyo gibi ev aletlerini kolayca tamir eder.

Balık en sevdiği yemektir. İstanbul’da en iyisini ve tazesini yiyeceğini düşünüyor. Ama İstanbul trafiğinde kaybolma korkusunu da hiç gizlemiyor. Ve diyor ki...

Bu mega kente alışana kadar herhalde elimde bir rehber ile dolaşacağım!
__________________
Sen benim her gece efkârım
Gözümdeki yaşım
Sigara dumanım...
Sen benim
Damardaki kanım
Anlımdaki yazım
Şanlı BEŞİKTAŞ'ım
...


Click the image to open in full size.
fersahin Ofline  
Alt 16-07-2007, 00:45   #8
 
fersahin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon14 Yaşayan Efsane

Yaşayan efsane

Click the image to open in full size.

Beşiktaş’a transferiyle gündem yarattı. Terkedilmek ve istenmemek düşüncesi önceleri Rüştü’yü fena hırpaladı. Ama şimdi tam bir Kartal.

TRANSFER haberini duyduğum gün kopacak fırtınayı hisseder gibiydim. 35 yaşından sonra amansız bir savaş başlıyordu Rüştü Reçber için...

İnternet sitelerine yağan mesajlarda iki cephe de tepkiliydi Rüştü’ye. Fenerbahçe, vefasızlıktan dem vurarak yüreğinden yaralıyordu milli kaleciyi.

Beşiktaş cephesi, farklı duygularla doluydu. Yaşını ve aldığı parayı diline dolamıştı Rüştü’nün. Yine de derdi başkaydı.

Zico’nun, "Üçüncü kalecim" dediği Rüştü’ye, Beşiktaş’ın kaleyi teslim etmesi, kimilerine göre bir çılgınlıktı. Hatalı bir transfer ve yanlış adresti Rüştü Reçber...

Merakla beklemeye başladım. Bu tufandan nasıl kurtulacaktı Rüştü? Ayakta kalması sağlam bir morali gerektiriyordu. Üstelik, bu işin dönüşü de olamazdı...

* * *

BEKLEDİĞİM gibi gelişti olaylar. İlk günler Rüştü’yü fena hırpaladı. Telefonu kapalıydı. Röportaj tekliflerinin hiçbirine yanıt vermiyordu.

Bir-iki beyanatı çıktı. Zoraki laflardı. Söylemek istediğini haykıramıyordu. Kaçamak yanıtlar veriyordu.

Acı çektiği belliydi. Ve iki duygunun arasında sıkışmış kalmıştı Rüştü Reçber...

Terkedilmek ve de istenmemek!

Bu duygular, Rüştü’yü adeta kaçmaya ve saklanmaya zorluyordu. Oysa o, sadece profesyonel haklarını kullanarak kulüp değiştirmişti.

Üstelik futbol yaşamında birilerinden kaçacak hiçbir hataya yüz vermemişti. Yaşamı övgülerle, madalyalarla donatılmıştı. Şu onur listesinin güzelliğine bir bakın...

En çok A Milli Takım formasını giyen futbolcu: 114 kez

2002 Dünya Kupası üçüncülüğü nedeniyle verilen Devlet Madalyası.

Fenerbahçe Kulübü tarihinde en çok forma giyen kaleci.

Fenerbahçe forması ile 4 lig şampiyonluğu.

Birer kez Atatürk ve Başbakanlık Kupası. İki kez TSYD Kupası.

Fenerbahçe tarihinde en çok forma giyen 5. futbolcu.

Ve ünlü Pele’ye göre, yaşayan en büyük 100 futbolcudan biri.

Üstelik, 2003-04 sezonunda dünyanın en ünlü takımlarından Barcelona’da forma giyme başarısını da göstermişti Rüştü Reçber...

* * *



İMRENİLECEK bir karne ile bugünlere gelen Rüştü’nün terkedilmek ve istenmemek gibi duygulara kapılmasına... Ve saklanmasına bir anlam veremiyordum.

Bir gün servis arkadaşım ve dostum Sadi Kemal Yaşar, cep telefonunu bana uzattı. Telefonun diğer ucundaki kişi Rüştü Reçber’di... Aramızda kısa ama samimi bir konuşma geçti.

Sevgili Rüştü, seni Transferin Gözdeleri’nde yazmak istiyorum.

- Mümkünse yazma Korkut abi.

Neden?

- Daha iyi olur.... İstersen şöyle yapalım. Benim ağzımdan olmasın. Sadece sen duygularını yaz.

Eğer böyle istiyorsan, dediğin gibi olsun.

Telefonu kapatırken, daha doğrusu vedalaşırken ağzından dökülen birkaç kelime, Rüştü’nün hala bulanık duygularla boğulduğunu anlatıyordu...

Ve günler geçti. Hiçbir röportajı çıkmadı Rüştü’nün... Bu arada Beşiktaş idmanları başladı. Antrenmanlardan gelen fotoğraflara ısrarla bakıyordum.

Ve bazı karelerde Rüştü’ye rastlıyordum. Suratındaki hırs çizgileri her geçen gün artıyordu. Ve zaman zaman sevgili İsmail Er’e, Rüştü’yü soruyordum. O da, herkes gibi çalıştığını, yavaş yavaş havaya girdiğini söylüyordu...

* * *

VE Beşiktaş yeni sezon hazırlıklarının ikinci etabı için Avusturya’ya gitti. Her gün hiç atlamadan telefon açtım kampa. İsmail Er ile konuştum, bilgi aldım. Ve her telefon konuşmasını aynı soru ile bitirdim...

Rüştü ne yapıyor?

Geçen gün yine bir telefon görüşmesi yaptık İsmail ile... Bu kez ben sormadan, o atladı...

Baba, Rüştü herkesten çok Beşiktaşlı oldu. O ilk zamanlarındaki durgunluğu, ürkekliği, sancıları geçti.

Moralman nasıl?

Nefis. Gülüyor, şakalaşıyor. Ve durmadan çalışıyor. Bomba gibi.

Bir bakıma sevgili İsmail Er, Rüştü Reçber için sağlam raporu veriyordu... Sıkıntılardan kurtulmuştu. Artık daha sağlıklı düşünebiliyordu.

Bu haber Beşiktaş’a en büyük transfer müjdesiydi.

Ne Cisse ne de Tello.

Moralman sağlıklı ve fizikman güçlü bir Rüştü Reçber ile kalesini sağlama alarak, en kral transferi patlatıyordu Beşiktaş.

Rüştü için böyle düşünüyorum sevgili Beşiktaşlılar. Ve onun transferine tavır alanlara sesleniyorum... Duygularınızda bir değişiklik olduysa, bunu Rüştü’ye de belli edin... .

İnönü’de ilk maçta sıcak alkışlarınızla. O, artık Beşiktaşlı!
__________________
Sen benim her gece efkârım
Gözümdeki yaşım
Sigara dumanım...
Sen benim
Damardaki kanım
Anlımdaki yazım
Şanlı BEŞİKTAŞ'ım
...


Click the image to open in full size.
fersahin Ofline  
Alt 16-07-2007, 00:46   #9
 
fersahin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon14 Gücünü tribünden alıyor

Gücünü tribünden alıyor

Click the image to open in full size.

15 yaşında Colo Colo takımı ile idmanlara çıkarken, bir yönetici yanına geldi ve dedi ki... Senden futbolcu olmaz. Bu laf sanki ciğerine işledi. Ve birkaç yıl sonra öyle bir intikam aldı ki...

UZUN bir adı var Tello’nun. Rodrigo Alvaro Tello Valenzuela. Sıkılanlar, kısaca Tello deyip kurtuluyorlar...

Orta sahanın solunda oynuyor. Sıkışan bir teknik direktör onu savunmanın solunda da kullanabilir. Yaşı 28. Boyu 1.71...

Pek süratli değil.Buna karşın bir zamanlama ustası. Rakibi kaçırmadan kontrolü altında tutabiliyor.

İlk formayı Şili’nin El America de Cerrillos takımında giydi. Daha 8 yaşındaydı. Sonra Colo Colo ile idmanlara çıkmaya başladı.

Colo Colo Şili’de popüler bir takımdı ve şöhreti Tello’yu adeta büyülemişti. Her şey yolunda gidiyordu.

Ona 10 numaralı formayı vermişlerdi. Ancak, geçen yıllar Tello’ya beklediği mutluluğu getirmedi.

Ve 15 yaşında kötü bir haberle sarsıldı. Dünyası yıkıldı. Bir idman sonrası bir yönetici yanına geldi. Ve dedi ki...

Senden futbolcu olmaz!

Bu, Tello’nun yaşamında yediği ilk tokat, ilk darbeydi. Delikanlılığa adım atacağı bir dönemde işittiği bu sözler, yıllarca Tello’nun kulaklarında çınladı...

Senden futbolcu olmaz!

***

VE bundan sonrası bir yaşam savaşıydı Tello için... Tello’ya sorsanız...

Seni en çok mutlu kılan olay nedir?

Net bir yanıt gelir Tello’dan...

Beni kovan Colo Colo takımına yıllar sonra attığım gol! Bu golle Universidad de Chile maçı 1-0 kazandı. Beni kapı önüne koyanlardan tarihi bir rövanş aldım.

Tello’ya bir başka soru... Seni en çok etkileyen olay?

Şili liginde yılın en iyi orta saha oyuncusu seçilmem. Gerçekten çılgına döndüm!

Yaşamında aldığın en güzel armağan?

2000 yılının son günlerinde Portekiz’in Sporting Lizbon takımından gelen transfer teklifi!

İşte, Tello’nun Avrupa’ya ayak basışı böyle başladı. Tello bu teklifi şöyle anlatır...

Şaka bir yana, Sporting Lizbon’un verdiği para, o güne dek gördüğüm en pahalı Noel armağanıydı.

Kaç para ?

Tam 7 milyon Euro. O dönem için büyük para!

***

TELLO, tam 7 yıl Sporting Lizbon’da oynadı. İlk yılı sıkıntılarla geçti. Uyum süresi biraz uzadı. Tello, Sporting Lizbon taraftarının zor günlerinde gösterdiği sıcak ilgiyi hiç unutmayacağını söylüyor. Ve lafı Beşiktaş taraftarına getiriyor... Yani, bir mesaj yolluyor Beşiktaş taraftarına...

Lizbon taraftarı büyük sorunumu hemen sezinledi. Ve her maç moralman bana arka çıktı.

- Beşiktaş seyircisinden de aynı ilgiyi ve moralı görürsün.

Evet, biliyorum. Daha fazlasını da göreceğimi biliyorum. Anlattılar bana Beşiktaş seyircisini.

Tello, yine de bir uyum sıkıntısı çekmeyeceğini düşünüyor... Çünkü, diyerek sıralıyor nedenlerini...

Artık bir Avrupa deneyimim var.

Geçen 7 yıl beni olgunlaştırdı.

En önemlisi Portekiz gibi bir futbol ülkesinden geliyorum.

Özgüvenim, moralim ve bilgimle başarı sağlayacağıma yürekten inanıyorum.

***

TELLO, Lizbon’da mutlu bir 7 yıl geçirdiğini her fırsatta tekrarlıyor. Ancak, bir laf, Şilili futbolcunun kafasını karıştırmış. Diyor ki...

İhanet kelimesi bana yakışmayan bir ifade!

- Bu da nereden çıktı?

Sporting Lizbon Kulübü bana sözleşme yenilemem için teklif yaptı.

- Sonra ne oldu?

Beşiktaş’ı tercih etmem yöneticileri kızdırdı. Ve bunu ihanet gibi yorumladılar. Yanlış.

2006 Dünya Kupası’nda oynamak, Tello için vazgeçilmez bir tutkuydu. Ancak, Şili finallere katılma şansını yitirince Tello’nun isteği gerçekleşmedi.

Yine de Dünya Kupası’na gitti Tello. Ama bir futbolcu gibi değil. Bir televizyon yorumcusu olarak Almanya’ya uçtu. Ve ülkesine Dünya Kupası maçlarını yorumladı.

***

YAZIMIN başında da anlatmaya çalıştığım gibi Tello deneyimli bir oyuncu. Rakibi kontrolde başarılı. Zamanlaması iyi.

En belirgin özelliği mi?

Attığı sert frikiklerle şöhret yaptı. Ancak, onu izleyenler ve tanıyanlar bir başka özelliğini ısrarla vurguluyorlar...

Savunma yönü güçlü.

Başka özellikleri?

Önünde ve arkasında oynayan arkadaşları ile kolayca uyum sağlayabiliyor.

Ve bir özelliği daha var...

Disiplinli, ileri çıktığı pozisyonlarda topu iyi kullanabilecek yeterli tekniğe sahip. (Şut ve orta)

Unutmadan söyleyeyim...

Gözü çok kara. Kaleyi gördüğü an atıyor şutunu. Yer-mesafe önemli değil. Yeter ki iki direği görsün.

Tello’yu bir de Beşiktaş Futbolcu Arama Merkezi’nin iki hocası Necdet Ergün ile Fikret Demiral’a sordum. Aldığım yanıtı aynen aktarıyorum...

Çok özellikli bir futbolcu. Solun her bölgesinde oynayabilir. Ölü vuruşların hepsini kullanıyor. Alex gibi. Çok iyi ve seviyeli orta yapıyor. Beşiktaş’ın sol kanadında İbrahim Üzülmez ile önlü arkalı ve uyumlu bir ikili oluşturabilirler.

Tello’nun bir de zayıf yönlerini sordum. Hiçbirinden bir yanıt alamadım. Portekizli bir gazeteci dostuma telefon açtım...

Tello’nun sadece eksik yönlerini söylemesini istedim. Ve net bir yanıt aldım...

Kısa boyu bir dezavantaj. Açıkçası, hava toplarında zayıf ve etkisiz.

İyi ve kötü yönleri ile bir Tello portresi çizmeye çalıştım. Hemen karar vermeyin sevgili Beşiktaşlılar. İzleyin sonra konuşalım!
__________________
Sen benim her gece efkârım
Gözümdeki yaşım
Sigara dumanım...
Sen benim
Damardaki kanım
Anlımdaki yazım
Şanlı BEŞİKTAŞ'ım
...


Click the image to open in full size.
fersahin Ofline  
Alt 16-07-2007, 00:50   #10
 
fersahin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon14 Her sistemin adamı

Her sistemin adamı

Click the image to open in full size.

Beşiktaş taraftarı ona önce şüphe ile baktı. Ancak, daha sonra gelen bilgiler Cisse konusundaki korkuları ve endişeleri silip attı.

PARİS Saint Germain’de sanki bir ömür geçirdi. Tam yedi değişik teknik direktör ile çalıştı.

Hiçbiriyle kafasına göre bir ilişki ve dostluk kuramadı. Rennes, West Ham ve Monaco’ya transferinin perde arkasında hep bu uyumsuzluğun duygusal tepkileri saklıydı.

Yine de Paris Saint Germain, Cisse’nin sığınacağı bir limandı. Dönüp dolaşıp demirlediği bir liman gibi... Ve şimdi Beşiktaş’a yelken açtı. Bu belki de son seferi Cisse’nin...

Transfer haberinden sonra taraftarların internet sitelerine yağdırdığı tepkiler, Cisse’nin kariyerine yönelik bir yığın şüpheleri de birlikte getirdi.

Beşiktaş taraftarı başka transferler bekliyordu... Makelele gibi bir şöhretin adı haftalarca Beşiktaş ile birlikte anılmıştı. Bir ara J.Navarro gündeme geldi. Ve daha nice şöhretler...

Taraftar hep bunlardan birinin transferini düşledi. Ve Cisse adı ortaya atılınca, tepkiler de olumsuz gelişti.

Oysa, Cisse’yi tanıyanlar, ona hiç de bir balon transfer gözü ile bakmıyordu. İş başa düşünce, hemen telefona sarıldım, inandığım ve güvendiğim kişilerden gerekli bilgileri toplamaya başladım. Bu ikileme bir açıklık getirmeliydim...

* * *

CISSE’yi defalarca izleyen FIFA menajerlerinden Mithat Halis ile uzunca bir telefon görüşmesi yaptım... Söyledikleri olumluydu... Hatta, Cisse’ye adeta toz kondurmuyordu...

Beşiktaş, aradığı en iyi futbolcuyu buldu!

Ne gibi sevgili Halis?

Bir teknik adamın oynatacağı her sisteme uyum sağlayan bir futbolcu.

Biraz daha açık konuşur musun?

Her pozisyonda oynar. Tek ön libero, çift ön libero. Yani, günümüzün orta saha özellikleri ile donatılmış bir savaşçı. Çok yönlü...

Mithat Halis, anlattıklarını şöyle toparladı...

1.87’lik boyuna aldanmayın. Gerektiği yerde topu iyi kullanır. Galatasaray’ın aldığı Linderoth ile Lincoln karışımı bir stile sahip.

* * *

DAHA sonra Beşiktaş cephesine yöneldim. Bu transferin perde arkasını aralamaya çalıştım...

Cisse, Beşiktaş Futbolcu İzleme Komitesi’nin titiz bir denetiminden geçti. Sonra Ertuğrul Sağlam’ın onayına sunuldu...

Sağlam da beğenince iş bitti.

Yine bu cepheden gelen haberlere göre, Cisse’nin transferinde değişik faktörler de rol oynadı. Hemen anlatayım...

Paris Saint Germain Teknik Direktörü Paul Le Guen, geleceğe yönelik bir kadro oluşturmayı planlamış. Ve daha çok alt yapıyı devreye sokarak, yeni bir Paris Saint Germain yaratmayı düşünmüş.

Bu arada, Saint Germain yönetiminin kadro maliyetini düşürme politikası, bazı futbolcuların da satışını gerektirmiş. Cisse de bunlardan biri...

Beşiktaş ayrıca, Paul Le Guen ile bir görüşme yapmış. Fransız teknik direktör, Beşiktaş’ın aradığı özellikleri Cisse’de bulacağını söyleyince, bu transfer gerçekleşmiş.

Beşiktaş, Paris Saint Germain’e 2 milyon Euro bonservis bedeli, Cisse’ye ise, her yıl için 1.5 milyon Euro ödeyecek...

Cisse’ye ödenecek ücretin 500 bin Euro’su peşin. Geri kalanı 10 taksit...

* * *

TOPLADIĞIM bilgiler doğrultusunda işte bir Cisse portresi...

Sert bir oyun yapısı var. Mücadeleden kaçmıyor. Müthiş dayanıklı.

Gerektiği zaman hızlı oynayan ve tempo yükselten bir futbolcu.

FIFA menajerlerinden Mithat Halis’in de anlattığı gibi, bir teknik adamın oynattığı her sisteme uyum sağlayabilir. Ancak, savunma yönü daha güçlü.

Korner ve frikik atışlarının tümünde onu rakip kalede görmek mümkün. 1.87’lik boy avantajı ile hava toplarında gol arıyor.

Rakibin ayağındaki topu bir tilki kurnazlığı ile izler. Bir fırsatını yakaladı mı, hemen bastırır ve kapar topu...

Paris Saint Germain’de savunmanın sağ kanadı ile orta sahanın sağında da görev yaptı. Bir kez de libero oynadığı söyleniyor.

Ve çelişkiye düştüğüm bir konu var... Gelen farklı bilgi ve yorumlar beni de şaşırttı...

Kimilerine göre, Cisse istikrarlı bir futbolcu. Kimilerine göre de, bir maç kurtardıktan sonra birkaç maç ortadan kaybolan bir tip!

Geçen sezon Paris Saint Germain’de 32 maç oyuna ilk onbirde başlayan... İki maçta da daha sonra görev alan Cisse için istikrarsız yakıştırması, bana pek sağlıklı bir yaklaşım gibi gelmedi.

Beşiktaş, bir nokta atışı yaptı. Ve Cisse’yi yakaladı. Fransız, uyum sürecini çabuk atlatırsa,

Beşiktaş’ın en hassas bölgesini farklı bir kimliğe taşıyabilir.

Sosyal yaşamında arkadaşları ile iyi ilişkiler kurabilen bir kişi Cisse.... Eşinden boşanmasına karşın çocuklarına karşı hep duyarlı. Uzatmalı bir sevgilisi var.

Az daha unutuyordum, gözü karardı mı, çıkacak sarı ve kırmızı karta hiç aldırmaz Cisse. Girer rakibine... Cisse’nin adı, Fransa Ligi’nde en çok kart gören futbolcular listesinden hiç düşmedi.

Bu da Cisse portresinin en kötü yönü!

ARİS Saint Germain’de sanki bir ömür geçirdi. Tam yedi değişik teknik direktör ile çalıştı.

Hiçbiriyle kafasına göre bir ilişki ve dostluk kuramadı. Rennes, West Ham ve Monaco’ya transferinin perde arkasında hep bu uyumsuzluğun duygusal tepkileri saklıydı.

Yine de Paris Saint Germain, Cisse’nin sığınacağı bir limandı. Dönüp dolaşıp demirlediği bir liman gibi... Ve şimdi Beşiktaş’a yelken açtı. Bu belki de son seferi Cisse’nin...

Transfer haberinden sonra taraftarların internet sitelerine yağdırdığı tepkiler, Cisse’nin kariyerine yönelik bir yığın şüpheleri de birlikte getirdi.

Beşiktaş taraftarı başka transferler bekliyordu... Makelele gibi bir şöhretin adı haftalarca Beşiktaş ile birlikte anılmıştı. Bir ara J.Navarro gündeme geldi. Ve daha nice şöhretler...

Taraftar hep bunlardan birinin transferini düşledi. Ve Cisse adı ortaya atılınca, tepkiler de olumsuz gelişti.

Oysa, Cisse’yi tanıyanlar, ona hiç de bir balon transfer gözü ile bakmıyordu. İş başa düşünce, hemen telefona sarıldım, inandığım ve güvendiğim kişilerden gerekli bilgileri toplamaya başladım. Bu ikileme bir açıklık getirmeliydim...

* * *

CISSE’yi defalarca izleyen FIFA menajerlerinden Mithat Halis ile uzunca bir telefon görüşmesi yaptım... Söyledikleri olumluydu... Hatta, Cisse’ye adeta toz kondurmuyordu...

Beşiktaş, aradığı en iyi futbolcuyu buldu!

Ne gibi sevgili Halis?

Bir teknik adamın oynatacağı her sisteme uyum sağlayan bir futbolcu.

Biraz daha açık konuşur musun?

Her pozisyonda oynar. Tek ön libero, çift ön libero. Yani, günümüzün orta saha özellikleri ile donatılmış bir savaşçı. Çok yönlü...

Mithat Halis, anlattıklarını şöyle toparladı...

1.87’lik boyuna aldanmayın. Gerektiği yerde topu iyi kullanır. Galatasaray’ın aldığı Linderoth ile Lincoln karışımı bir stile sahip.

* * *

DAHA sonra Beşiktaş cephesine yöneldim. Bu transferin perde arkasını aralamaya çalıştım...

Cisse, Beşiktaş Futbolcu İzleme Komitesi’nin titiz bir denetiminden geçti. Sonra Ertuğrul Sağlam’ın onayına sunuldu...

Sağlam da beğenince iş bitti.

Yine bu cepheden gelen haberlere göre, Cisse’nin transferinde değişik faktörler de rol oynadı. Hemen anlatayım...

Paris Saint Germain Teknik Direktörü Paul Le Guen, geleceğe yönelik bir kadro oluşturmayı planlamış. Ve daha çok alt yapıyı devreye sokarak, yeni bir Paris Saint Germain yaratmayı düşünmüş.

Bu arada, Saint Germain yönetiminin kadro maliyetini düşürme politikası, bazı futbolcuların da satışını gerektirmiş. Cisse de bunlardan biri...

Beşiktaş ayrıca, Paul Le Guen ile bir görüşme yapmış. Fransız teknik direktör, Beşiktaş’ın aradığı özellikleri Cisse’de bulacağını söyleyince, bu transfer gerçekleşmiş.

Beşiktaş, Paris Saint Germain’e 2 milyon Euro bonservis bedeli, Cisse’ye ise, her yıl için 1.5 milyon Euro ödeyecek...

Cisse’ye ödenecek ücretin 500 bin Euro’su peşin. Geri kalanı 10 taksit...

* * *

TOPLADIĞIM bilgiler doğrultusunda işte bir Cisse portresi...

Sert bir oyun yapısı var. Mücadeleden kaçmıyor. Müthiş dayanıklı.

Gerektiği zaman hızlı oynayan ve tempo yükselten bir futbolcu.

FIFA menajerlerinden Mithat Halis’in de anlattığı gibi, bir teknik adamın oynattığı her sisteme uyum sağlayabilir. Ancak, savunma yönü daha güçlü.

Korner ve frikik atışlarının tümünde onu rakip kalede görmek mümkün. 1.87’lik boy avantajı ile hava toplarında gol arıyor.

Rakibin ayağındaki topu bir tilki kurnazlığı ile izler. Bir fırsatını yakaladı mı, hemen bastırır ve kapar topu...

Paris Saint Germain’de savunmanın sağ kanadı ile orta sahanın sağında da görev yaptı. Bir kez de libero oynadığı söyleniyor.

Ve çelişkiye düştüğüm bir konu var... Gelen farklı bilgi ve yorumlar beni de şaşırttı...

Kimilerine göre, Cisse istikrarlı bir futbolcu. Kimilerine göre de, bir maç kurtardıktan sonra birkaç maç ortadan kaybolan bir tip!

Geçen sezon Paris Saint Germain’de 32 maç oyuna ilk onbirde başlayan... İki maçta da daha sonra görev alan Cisse için istikrarsız yakıştırması, bana pek sağlıklı bir yaklaşım gibi gelmedi.

Beşiktaş, bir nokta atışı yaptı. Ve Cisse’yi yakaladı. Fransız, uyum sürecini çabuk atlatırsa,

Beşiktaş’ın en hassas bölgesini farklı bir kimliğe taşıyabilir.

Sosyal yaşamında arkadaşları ile iyi ilişkiler kurabilen bir kişi Cisse.... Eşinden boşanmasına karşın çocuklarına karşı hep duyarlı. Uzatmalı bir sevgilisi var.

Az daha unutuyordum, gözü karardı mı, çıkacak sarı ve kırmızı karta hiç aldırmaz Cisse. Girer rakibine... Cisse’nin adı, Fransa Ligi’nde en çok kart gören futbolcular listesinden hiç düşmedi.

Bu da Cisse portresinin en kötü yönü!
__________________
Sen benim her gece efkârım
Gözümdeki yaşım
Sigara dumanım...
Sen benim
Damardaki kanım
Anlımdaki yazım
Şanlı BEŞİKTAŞ'ım
...


Click the image to open in full size.
fersahin Ofline  
 

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 08:53 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580