|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
27-05-2006, 15:44 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Apr 2006 Yaş: 42
Mesajlar: 308
Tecrübe Puanı: 19 |
Beşiktaş’ın son dakika forvetleri ve biraz nostalji Yaklaşık 20 yıldır gözlemlediğim ilginç bir alışkanlık var Beşiktaş’ta.. Devamlı olarak verginin son günü ödeme yapmayı alışkanlık haline getiren yurdum insanı gibi neredeyse her yaz kamp dönemine daha da olmadı sezon açılışına illede bir yabancı futbolcu özelliklede bir forvet yetiştirme telaşı hakim oluyor camiada. İşte yine bu sene birinci kamp dönemi sona erdi , ikinci dönem ve de hazırlık maçları başladı ama hala yabancı oyuncu transferi derdinde sevgili yöneticilerimiz… Biri orta saha diğeri de alışılageldiği üzere forvet olan bir dolu transfer haberi okuyor duyuyoruz medyada…Sanırım bu şarkı sezon başına değin sürecek… Böyle söylüyorum ama asıl amacım “bağcı dövmek değil üzüm yemek” sadece. Ve de öyle “ Elin Avrupalısı transferi bir sene önceden olmadı mart-nisanda bitiriyor” vaazı da vermeyecegim (acaba verse miydim?). Daha çok nostalji ağırlıklı inceden bir “ayar verme” telaşı olacak bizimkisi… Şimdi izninizle son 20 yıldaki çoğu son dakika olan forvetlerimize bir bakalım.. Kimler gelmiş kimler geçmiş…. İlk hatırladığım bir Sırp’tı galiba..Rade Paprica diye bir adam… 86-87 Miloş Militanoviç döneminde bir anda kadroda görmüştüm. Ne zaman alındı ne zaman kadroya girdi anlayamadım. Hoş o sezon kadronun pek gediklisi olamasa da bende unutamadığım bir anı bıraktı yine de.. F.Bahce Stadı’nda şimdiki Teknik Direktör Rıza`nın penaltı kaçırdığı A.Gücü maçında ikinci yarının sonlarına doğru oyuna girer girmez ve de ilk topla buluşmasında ceza yayının üzerinden sağ ayagi ile oyle bir vole vurdu ki….Şapka çıkartmak zorunda kaldık…O gol hala gözümün önünde…Sonraki sene Yunanistan`a gitti. Gol kralı oldu falan dediler ama dogrusu inanamadim… Ertesi yıl (87-88 sezonu ) yine FB stadı, yine maratondayız.. Yurtdışı kampı bitmiş , Şenol Güneş`in jubilesindeyiz. Zoran İvsiç diye bir adam deneniyor bu maçta. Aslındamoda tabirle kumaşı hiçte fena değil . Hareketli, nerde durması gerektiğini bilen teknik bir futbolcu. Ama maalesef bizimkiler pek pas atmıyor kendisine. Bir sakatlık pozisyonunda neden gördüğünü anlayamadığımız şekilde 2.sarıdan alkışlarla soyunma odasına gitti.!!! Üstüne üstlük transfere gerek yok ben varım dercesine Feyyaz da o gün 3 gol atinca transferi yatmıştı… 88-89 Yine son dakikada Milne döneminin Walsh ile birlikte en başarılı, faydalı transferi olan ve adına şarkılar bestelenen “Haydi Ferdi, tam zamanı şimdi” yani Leslie Ferdinand geldi… Lakin ilk çıktığı A.Gücü maçında adeta “dökülmüş” ve sanıyorum o gün maçı anlatan Ercan Taner hafifte alaycı (ya da olumsuz diyelim) bir ifade ile “Oueen’s Park Rangers’ dan transfer edilen Ferdinand çıkıyor yerine Y.Salihli`den alınan Halim giriyor” derken Halim’in iki gol birden atarak takımı mağlubiyetten galibiyete taşıyacağını O’da bizler gibi tahmin etmiyordu herhalde. Ferdinand ise o zamanki yakıştırmalarla geç açılan İngiliz tayı gibi daha sonraki haftalarda takıma uyum sağlayıp klasını sergileyecekti. Özelliklede Türkiye Kupası finalinde “FB defansını çarşıya gönderdim” dediği, Schumacher’e attığı muhteşem gol hala hafızalarda.. 89-90 İnönü`deki sezon açılşına yetiştirilen 2 İngiliz ve bir İskoç.. Alan Walsh, Rob McDonald ve Ian Wilson. Mc Donald 15 dakikalık Dortmund maçı oynayarak , Wilson da meşhur Veselinoviç’in gönlünden beş geçtiği 5-1’lik F.Bahçe maçının açılışına imza attığı tek gol ve de tek sezonla veda ederken Walsh Süleyman Seba’nın asker arkadaşı yakıştırmalarına nail olsa da! Yaptığı asistlerle Metin-Ali-Feyyaz’ın MAF timi olup, adlarına şarkılar düzenlemesinde başrol oynayan oyuncu idi kanımca. 90-92 MAF’ lı yani Metin-Ali-Feyyaz’lı aynı zamanda forvet ithalatının durdugu dönemler… E olmasin da artik…Bu dönemde ligde atılan 198 golün büyük çoğunluğunda bu üçlünün imzası var. 92-93 Fani Madida..Milne ile forvet Daum ile sağ açık/bek oynayan sempatik Güney Afrikalı üç sezon kaldığı takımda faydalı işler yaptı. Sonra da Antalya’nın yolunu tuttu… 93-94 Osvaldo Deio Nartallo. İlginç Arjantili..Ne zaman ne yapacağı belli olmazdı. Bir bakarsanız en basit golü kaçırır bir bakarsınız en zorunu başarır. Kempes timsali saçları 1-0 kaybedilen bir GS maçında kaçırdığı daha dogrusu ıskaladığı bir kafa golünden sonra yöneticiler zavallının saçına takmış o maçtan sonra saçını at kuyruk yapıp oynamaya başlamıştı! Beşiktaş’tan sonra bir sene de Petrol Ofisinde oynayıp yurdu terketmişti. 94-95 Eyjölfur Sverrisson. Daha cok forvet arkasi oynadi bu İzlandalı. Güçlü fizigi vardi ama çok ağırdı. Yine de önceki seneye kadar Almanya`da oynamayi basardı, Hertha Berlin’de futbolu bıraktı.. 95-96 Stefan Kuntz… Ne söylenebilir ki..Belki de bugüne kadar oynayan en istikrarlı yabancı forvetti. Sevmistim kendisini… Zaten burada sayılan isimlerin çoğu gibi son dakika transferi olmamasına rağmen listeye dahil etmem de o yüzden. Aumann ile birlikte yukardaki belirttiğimiz Mart-Nisan transferlerindendi. Kaiserslautern taraftarlarının muhteşem bir şekilde uğurlamasıyal Beşiktaş’a gelen Alman fubolcuyu ne yazık ki sadece bir sene izleyebildik. Biraz da Euro-96 başarısınında etkisi ile ayrıldı klüpten… 96-97 Daniel Amokachi…Çoğu kimse bir FB maçına helikopterle yetistirilmesini hatırlıyor. Ben ise İnönü`de orta sahada kapalının önünden aldığı topu yaklaşık 40 metre sürdükten sonra Trabzonspor filelerine bıraktığı golü. 98-99 Christopher Ohen…John Benjamin Toschak’ın hediyesi olan Niyerjalı! Durarak oynuyordu ama çerceveyi iyi buluyordu…Yine de siradandi.. 00-01 Oliver Pascal Nouma….21 formali numarasıyla..Fazla sözle gerek yok sanırım Beşiktaş tarihinin en çok sevilen yabancısı hakkında… 01-02 Arild Stavrum…Sosyoloji ögrencisiydi galiba. Bir de sağ ayak içini iyi kullanırdı… 02-03 Daniel Gabriel Pancu…Mircea Lucescu’nun Beşiktaş’a kazandırdığı çok yönlü Rumen. Ne var ki geldiği ilk sene dışında son iki sene saman alevini oynadı takımda. 03-04 Lucescu’nun inadının tutup bir türlü almadığı ve belkide CL de en azından çeyrek finale mal olan “olmayan” yabancı forvet! Aslına bakarsanız son söyleyeceğimizi zaten sona yaklaşmışken ve de yeri gelmiş iken şimdi burada söyeyelim. Lucescu’nun elinde sadece Mansız varken ve de Pancu’yu önlibero oynatırken gösterdiği cesareti Rıza Çalımbay elinde Youla, Veysel, Ahmet Dursun, Pancu gibi forvet orijinli oyuncuları varken (hatta İbrahim Akın’ı da bunlara ilave edebiliriz) göstermeli şayet çok çok iyi bir forvet alamayacaksa… Seyfo, Azar gibi sıradan topçularla boşa vakit ve nakit harcanmamalı Juan Fran gerçeği arpacık misali gözönünde dururken…. 04-05 John Alieu Carew…Rüzgar gibi geçti..Ne biz bir şey anladık sanırım ne de O anlamıştır…İki F.Bahçe ve bir A.Bilbao maçı dışında bende fazla bir iz bırakmadı… 05-06 ailton bobo derken 06-07 bekleyelim ve görelim ne olacak??? (arkadaşlar Arif Oğuz'un 14 temmuz 2005 tarihli yazısıdır)
__________________ EY BEŞİKTAŞ...!!! İNADIM İNAT, İNADINA BAĞIŞLADI SENİ BANA BU HAYAT... | ||
|
28-05-2006, 11:14 | #3 | |||
Üyelik tarihi: Apr 2006 Yaş: 42
Mesajlar: 308
Tecrübe Puanı: 19 | Alıntı:
__________________ EY BEŞİKTAŞ...!!! İNADIM İNAT, İNADINA BAĞIŞLADI SENİ BANA BU HAYAT... | |||
28-05-2006, 12:43 | #5 | |||
Üyelik tarihi: Apr 2006 Yaş: 42
Mesajlar: 308
Tecrübe Puanı: 19 | Alıntı:
__________________ EY BEŞİKTAŞ...!!! İNADIM İNAT, İNADINA BAĞIŞLADI SENİ BANA BU HAYAT... | |||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |