|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
|
Dersler - Ödevler - Tezler - Konular Ders ödevlerini , dönem ödevlerini , tezleri bulabilir paylaşabilirsiniz |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
18-10-2008, 16:12 | #1 | ||
ยŦยк Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 11.262
Tecrübe Puanı: 41 |
(25.3.1881-26.9.1945) "Folklor Müziğiyle Yeni Sahillerde" Balkan ülkelerinin halk müziğini yeniden keşfeden Macar bestecisi ve piyanisti Bartok, Doğu'nun geleneksel biçimlerini modern Batı'nın sesleriyle kaynaştırarak yeni harmoni, melodi ve ritm biçimleri buldu. Klasik modernizmin başta gelen temsilcisi sayılan Bartok, ses dilini yenilemekle birlikte büyük ölçüde tonaliteye bağlı kaldı. Bela Victor Bartok, Nagyszentmiklos'ta (Macaristan; bugün Romanya) Alman asıllı öğretmen bir anne ve bir ziraat okulunun müdürü olan Macar asıllı babanın oğlu olarak dünyaya geldi. İlkokul eğitiminin yanı sıra Pressburg'ta piyano ve bestecilik dersleri aldı. 1899'da Budapeşte'de başladığı yüksek öğrenimini 1903'te tamamladı. 1905 ve Sonrası: Macar Folkloru Bartok 1905'te Richard Strauss'un müziğinden etkilenerek Kossauth adlı senfonik şiirlerini besteledi, bunu bir yıl sonra, Franz Liszt'i anımsatan Yaylı Çalgılar ve Piyano için Beşlisi izledi. Bu iki yapıt, tıpkı 1905'ten sonra Macar halk müziğiyle ilgili olarak başlattığı bilimsel araştırmaları gibi, bestecinin romantizm etkisi altındaki erken çalışma dönemine aittir. Bartok'un en büyük gayesi, müzik aracılığıyla ulusların "kardeş" olmasıydı. Bu amaçla, arkadaşı Zoltan Kodâly ile birlikte Tuna boyuna mensup ulusların şarkı hazinesini araştırdı. Bu arayışlarının bir yan ürünü, Bartok'un bundan sonraki çok sayıda yayında tanıtımını yapıp savunduğu, Etno-Müzikoloji dalının kurulmasıydı. Bartok, geleneksel armonileri, melodileri ve ritmleri bestelerinde kullanırken onları geliştirip Batının etkileriyle birleştirdi. Bu şekilde, Schönberg gibi majör ve minör ton çeşitlerinden feragat etmeksizin, yeni bir ses dili yarattı. 1911 Tek Operası: 1907'den beri Budapeşte'de piyano hocası olarak çalışan bu piyano virtüözü, ritmik çeşitliliğe sahip halk şarkılarından esinlenerek eserlerine başlangıçta egemen olan tonalitenin yanı sıra eşit ölçüde disonansa da yer verdi. Bartok bu şekilde Orta Avrupa'nın Yeni Müziğine yaklaşmış oldu. Bartok 1907 yılında Marta Ziegler ile evlendi (ikinci evliliğini 1923'te Ditta Pasztory ile yaptı ve ondana bir çocuk sahibi oldu). 1909'da bestelediği Birinci Yaylı Çalgılar Dörtlüsünden iki yıl sonra kendisine örnek aldığı Claude Debussy'den esinlenerek bir bölümlük Duka Mavisakal'ın Şatosu adlı tek operasını besteledi. 1918'de ilk kez sahnelenen bu yapıtı, olağanüstü armanisiyle dikkatleri çekerken, aynı zamanda Bartok'un izlenimci-romantik dönemine nokta koydu. Yine 1911'de tamamladığı Allegro barbaro adlı piyano eseri, motorik olarak kabul edilen metriği sayesinde Yeni Müziğin temel taşlarından biri sayılmaktadır. 1930'a Kadar: Dışavurumcu Dönemi Bartok 1918'den sonra değişik biçimlerle denemelere girişti. Folklorun ritmik etkileri yanında bestelerinde bitonalite (bir eserde iki ton çeşidinin kullanılması), kromatik (esas tonların yarım tonluk değiştirilmesi). pentatonik (yarım ton kullanmadan beş kademeli bir ton sistemi) ile beraber atonalite de yapıtlarında önemli bir yere sahiptir. Bu dönemin en önemli yapıtı Harika Mandarin (1919) adlı bale çalışmasıdır. Ağaçtan Yontma Prens adlı başarılı bale yapıtından iki yıl sonra gerçekleştirilen altı bölümlük bu pantomim, ilk sahnelenişinden (1926) sonra Köln Belediye Başkanı Konrad Adenauer tarafından yasaklandı. Sebebi, bir fahişenin yardımıyla şehvet düşkünü zengin bir Mandarin'i soymaya kalkan üç hırsızı konu alan bu eserin kilise tarafından ahlak açısından kabullenemez bulunmasıydı. 1919'da konsey cumhuriyetinin (Raetercpublik) kuruluşuna bizzat katılmış olan Bartok, 1923'te yayınladığı Dans Süiti ile uluslararası çapta ünlenmeyi başardı. Bartok 3 yıl sonra, 13 yıl sürecek olan ve 153 parçayı kapsayan piyano ve bestecilik öğretme yapıtı Mikrokosmos üzerinde çalışmaya başladı. Bunun dışında 1926'da ayrıca Açık Havada adlı piyano dizisine başladı. 30'Iu Yıllan Avantgarda Sırt Çevirmesi Bartok 1930'dan sonra yeniden geleneksel ton türlerine önem vermeye başladı. 1934'te öğretmenliği bırakarak folklor araştırmalarına daha çok eğilebilmek için Bilimler Akademisine girdi. Faşizmin düşmanı olan Bartok, yapıtlarının Almanya'da ve İtalya'da çalınmasını yasakladı. Bu dönemde, Bar-tök'un en çok çalınan, dolayısıyla en başarılı yapıtları gerçekleşti. Örneğin, yaylı sazlar, vurma çalgılar ve çelesta için yazdığı müzik (1936); caz öğeleri içeren îki Piyano ve Vurmalı Çalgılar İçin Sonatı (1937) ve çok övgülen 2. Keman Konçertosu (1939) gibi. Bartok 1940 yılında Alman yanlısı hükümeti yüzünden Budapeşte'den kaçarak ABD'ye iltica etti ve burada özgür bir Macaristan için verdiği savaşın yanında Columbia Üniversitesi'nde öğretmenlik yaptı. Buna karşın ekonomik sorunlardan hiç kurtulamadı. 1943'te bestelediği beş bölümlük Orkestra Konçertosu son önemli bestesidir. Lösemi hastası olan Bartok iki yıl sonra, 64 yaşında New York'ta hayata gözlerini yumdu. | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |