Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Kültür , Sanat Turizm, Gezi ve Seyahat Rehberi > Biyografi > Devlet-Siyaset

Devlet-Siyaset Bu Bölümde devlet adamlarının bilgileri bulunur

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 26-09-2007, 16:56   #3
 
Pritt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ankara'yı da, İstanbul'u da gördüğünde 19 yaşındaydı
Kayseri'den İstanbul'a üniversite sınavına giderken otobüs Ankara'da durdu. Ankara'yı, sigara dumanları içinde bir terminal olarak hatırlayan Gül, hiç ısınamadığı bu kente 41 yaşında milletvekili olarak geldi
Bodrum Palas
Gelelim yazı dizimize adını veren Bodrum Palas'a...
Gül, bir süre Kayseri Yurdu'nda kaldıktan sonra eve çıkmaya karar verdi. O sıralar Kayseri'den tanıdıkları Rıfat Bestceli'nin Fındıkzade'deki ev arkadaşları ayrılmıştı. Halaoğlu Tekelioğlu'yla birlikte onların yerine taşındılar.
Burası bir apartmanın bodrum katıydı. Sokağı yarım pencere gören, iki oda, bir salon, tipik bir bekâr eviydi.
O evde, üç Kayserili, hafta sonları yatıya arkadaşlar ağırlayarak, zaman zaman Kayseri'den gelen pastırmalara yumurta kırarak, geceleri şiirli sohbetlere dalarak bir yıla yakın kaldılar.
"Bodrum Palas" adını taktıkları o evde Arif Nihat Asya, Cemil Meriç, Yahya Kemal ve ille de Necip Fazıl okunur, taş plakta Münir Nurettin ve Muzaffer Sarısözen dinlenir, hafta sonları Beşiktaş maçına ya da Şan sinemasındaki Türk musikisi konserine gidilirdi.
İlginç bir ayrıntı vereyim:
Gül'ün Cumhurbaşkanı seçildiği gün, o evde kalan ya da konaklayan hemen herkes Meclis'teydi.
Click the image to open in full size.1965 yılında Necip Fazıl Kısakürek yeni kurduğu Büyük Doğu Kulübü'nün ilk şubesinin açıldığı Kayseri'ye konferansa geldi.
Ahmet Hamdi Bey, oğluyla yeğenini kapıp konferansa götürdü.
Gül, henüz Lise 1'deydi.
"İman ve Aksiyon" konulu konferansta, kürsüde etkileyici bir ses tonuyla ve şiirler eşliğinde konuşan bu adamdan çok etkilendi.
Ertesi gün de soluğu Kulüp'te aldı.
Orada küçük yaşlarına rağmen "büyük adam gibi" karşılandılar. Canlı bir sohbet ortamı vardı. Kütüphaneden kitaplar alıp okudular:
Necip Fazıl şiirleri... Varlık çevirileri... Rus klasikleri...
Özellikle Dostoyevski ve onun "Suç ve Ceza"sı çarptı Abdullah Gül'ü... Okuduktan sonra kitapları birbirlerine veriyorlar, sonra buluşup Rus toplumunun, inanç sisteminin yazar üzerindeki etkisini tartışıyorlardı.
"Büyük Doğu" fikrine ısınmıştı Gül... Nedenini şöyle anlattı:
"Bir defa yerliydi. Bir tarih bilinci vardı. Türkiye'nin büyüklüğüne, potansiyeline, Doğu'nun büyük geçmişine vurgu yapıyordu. Ama bunu sadece fikirle değil, sanatla, edebiyatla, estetik kaygılarla kavrayan bir akımdı. Bunlardan etkileniyorduk."
O ilk konferanstan başlayarak bütün bu süreçte Gül'ün yanında olan Tekelioğlu, "Büyük Doğu'nun üzerimizdeki hakkını teslim etmemiz lazım. Batı'ya nasıl yaklaşılacağını kavramamızda Necip Fazıl'ın ve Büyük Doğu hareketinin büyük etkisi oldu" diyor.
Bu etki o kadar büyüktü ki, daha lise öğrencisi olan 3 arkadaş baş başa verip "Üstat" Necip Fazıl'a bir kutlama mektubu yazdılar. Övgülerle dolu bu şatafatlı mektup, "Yarın elbet bizimdir" diye bitiyordu.
İstanbul'a yolculuk
Abdullah Gül, Ankara'yı da, İstanbul'u da ilk kez 1969'da gördü.
Aslında Ankara'yı gördü denilemez; Kayseri'den onu üniversite sınavı için İstanbul'a götüren otobüs, Ankara otobüs garında bir süre durdu. Gül ve yanındaki hala oğlu Tekelioğlu, sigara dumanı içinde, kalabalık bir terminal gördüler. O kadar...
Click the image to open in full size.O zaman hiç ısınamadığı bu şehre bir daha ancak 41 yaşında milletvekili olunca gelecekti.
Otobüs İstanbul'a yaklaşırken, daha önce o yollardan geçmiş olan Tekelioğlu, yanındaki Gül'e "Şurası İzmit, şimdi deniz çıkacak karşına" diye anlatıyordu.
Sınavda Hukuk Fakültesi'ni kazandı Gül...
Hemen Kayseri yurduna yazıldı.
2 ay kadar Hukuk Fakültesi'ne devam etti. Ama bir süre sonra sıkılıp yatay geçişle İktisat Fakültesi'ne transfer oldu.
MTTB günleri
Ortalık "6. Filo Def Ol" sesleriyle inliyordu. Solcuların karşısına dikilenler "Müslüman Türkiye" diye bağırıyordu.
Seçim mitingleri yine meydanları dalgalandırıyordu.
Necmettin Erbakan Meclis'e girip Milli Nizam Partisi'ni kurmuştu.
Ama onlar, bu hareketlere biraz uzak durdular. İstanbul'a gider gitmez, Kayseri'de etkilendikleri Büyük Doğu'cularla buluşmuş, Milli Türk Talebe Birliği'nin kapısını çalmışlardı. 60'ların sonunda sağcı gençleri buluşturan muhafazakâr bir örgüttü bu... Kıbrıs Türktür mitinglerinde, fetih günlerinde, komünizmi telin toplantılarında onların imzası vardı.
Gül, bu mitinglere, o toplantılara katıldı.
Artık okul çıkışı doğruca MTTB'nin Cağaloğlu'ndaki binasına gidiyor, yurdun kapandığı saat 23.00'e kadar orada çalışıyordu.
Kısa zamanda Necip Fazıl'la da yakınlaştı. Birliğin icra konseyine girdi. Faaliyetleri planlayan ekipteydi. Üniversitede MTTB temsilcisiydi.
Öne çıkmasıyla okulda hedef haline geldi.
Ve bu, 12 Mart döneminde başına iş açtı.

10 günlük gözaltı
Gül, bir Emniyet amirinin, 'Bu ülke bizim. Komünistseniz Moskova'ya, şeriatçıysanız Arabistan'a gidin' sözünü unutmadı
1972'de Gül ilk defa gözaltına alındı.
Fatih'teki Vakıflar Yurdu'nda kalıyordu. Polis baskın yapıp yurttaki tüm MTTB'lileri gözaltına aldı. 50 kişi kadardılar. Aralarında Gül de vardı.
Click the image to open in full size.'Şeriatçıysanız Arabistan'a'
İki kollarında birer polisle ve biraz da tartaklanarak otobüslere doldurulup Sirkeci'de Emniyet Müdürlüğü'nün altındaki Müteferrika denilen nezarethaneye götürüldüler. Orada sorgulandılar.
10 günlük gözaltında çok kötü muamele görmediler. Arada yedikleri küfürlerden incindiler. Salıverilirken Nihat adlı bir Emniyet Amiri hepsini bir odaya doldurup bir konuşma yaptı.
"Bu ülke bizim" dedi: "Komünistseniz Moskova'ya, şeriatçıysanız Arabistan'a gidin."
Bu sözü asla unutmadılar.
Gül, 10 yıl sonra Suudi Arabistan'a çalışmaya giderken, kulağında bu söz çınlayacaktı.
Kafasına silah dayadılar
Abdullah Gül hatırlamıyor, ama okul arkadaşları Mete Doğruer ve Mustafa Özküçük gayet iyi hatırlıyor:
Bir gün okula Gül'ün fotoğrafının basılı olduğu afişler asıldı; afişte "Bu faşist okula giremez" yazılıydı.
Hedef gösterilmişti.
Click the image to open in full size.Sol örgütler üniversite kapısında kimlik kontrolü yapıyor, onu arıyorlardı.
Herkesin silahlanmaya başladığı yıllardı. Ve Mehmet Tekelioğlu'nun anlattığına göre, bir gün o silahlardan biri Abdullah Gül'e çevrildi. Okulun solcularından biri, kafasına silah dayadı. Gül, o an soğukkanlılığı sayesinde kurtuldu.
Okul bahçesinden kaçıp kampusu terk etti. Ve 6 ay kadar gelemedi. Recep Tayyip Erdoğan'la o dönemde tanıştı. Necip Fazıl'ın öğüdü vardı; "Kanunları gerebildiğiniz kadar gerin, ama koparmayın" diye... Silaha bulaşmadılar.
"Acı yıllardı" diye hatırlıyor o dönemi: "Gece yarısı sokakta insanların çevrilip 'Sağcı mısın solcu musun?' diye sorulduğu, üniversitenin işgal edilip herkesin bir köşeye sıkıştırıldığı, boykotların, işgallerin olduğu, Türkiye'nin en sıkıntılı, kayıp yıllarıydı. Hiçbir dönem dersleri bitiremedik. Sağcısı, solcusu bütün gençlik o yıllarda boşuna heder oldu."
Click the image to open in full size.Sonunda 12 Mart geldi. İktidar sol muhalefetin üzerine balyozla gitti.
Üç solcu genç darağacında ipe çekildi.
MTTB ise dönemi kazasız atlattı. Doğan boşlukta hızla örgütlenip üniversitelerdeki etkinliğini artırdı. Açılan siyaset kapısından içeri daldı.
35 yıl sonra Abdullah Gül, aynı dönem, aynı üniversitede farklı örgütlerde yer aldıkları Deniz Gezmiş ve 2 arkadaşının idamlarıyla ilgili Meclis kararının kaldırılması için hazırlanan başvuruya, milletvekili olarak imza atacaktı.
Bu kaleciyi tanıdınız mı?
Click the image to open in full size.Burası Kayseri Atatürk stadı.
1967 yılı...
Lise takımı maça çıkıyor. Kalede Abdullah Gül var.
Hani "Top oynayamayanı kaleci yaparlar" denir ya; öyle bir durum.
Gül futbolda hiç de iyi değil. Küçük amcası Ömer'in telkiniyle çocuk yaşta Beşiktaşlı olmuşluğu ve duvarlara tebeşirle "BJK" yazmışlığı var; o kadar... O günkü maçın sonucunu hatırlamıyor; ama takım arkadaşlarından bazısıyla hâlâ görüşüyor
Pritt Ofline  
 

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 13:05 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580