"Güreş olmasa Türkiye'nin adı duyulmaz"

[özgür_1903]

"Güreş olmasa Türkiye'nin adı duyulmaz"

Grekoromen Güreş Milli Takım Teknik Direktörü Seçkin Saruhan, "Türkiye'de hep futbol, basketbol diyoruz. Ben hiçbir branşı küçümsemem teknik direktör olarak, ama şunu biliyorum. Güreş olmasa Türkiye'nin yurt dışında spor anlamında adı geçmeyecek" açıklamasında bulundu..

AA'DAN ALİM TUNÇAY'IN HABERİ

Seçkin Saruhan, yaptığı açıklamada, Grekoromen (A) Milli Takımı'nın geçen yıl 2.liği bulunmadığını vurgulayarak, ''Grekoromen Güreş (A) Milli Takım 2006 yılı itibariyle Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük takımıdır. Bunu ispatlamıştır. 2006'da takım müsabakalarında 3 tane büyük şampiyonayı ve 2 büyük turnuvayı takım halinde şampiyon tamamladı'' dedi.

Grekoromen milli takımının 15 yıllık süreçte birer ikişer madalya aldığını ifade eden Saruhan, ''Takım halinde ilk kez böyle bir başarıya imza attık. Bu takımdaki isimler geçmişte de güreştiler. Fakat bu sene itibariyle takımımız takım olarak maç yapabildi. Bir takım olduğumuzu ispatladık. Hamza Yerlikaya, Şeref Eroğlu, Nazmi Avluca gibi isimlere ilave isimler çıktı. 120 kiloda bir İsmail Güzel çıktı. İsmail, 20 yaşında Avrupa şampiyonu ve Dünya 3.sü oldu'' diye konuştu.

''(ALTINSIZ ŞAMPİYON) DEMELERİNDEN ÇOK RAHATSISIZ''
Seçkin Saruhan, milli takımın Çin Halk Cumhuriyeti'nde kazandığı Dünya Şampiyonluğu'nun ''Altınsız şampiyon'' diye küçümsenmesinden çok rahatsız olduklarını söyledi.

Başarının küçümsenmesinin çok çirkin olduğunu vurgulayan Saruhan, şöyle devam etti:
''Bazı çirkin dedikodular var, çok rahatsısız. 'Altınsız şampiyon' diyorlar. Bir altın madalya çok değerlidir, bu tartışılmaz. Ancak takımın şampiyon olmasında altın, gümüş ve bronzun birbirinden farkı yok. Altın 10 puan getiriyor, gümüş 9, bronz 8 puan getiriyor. Şimdi takımın şampiyonluğunu küçümseyenler var. Bu çok çirkin ve kasti yapılan bir şey. Sen buradan 10 saat uçmuşsun Çin'e gitmişsin. 6-7 saat zaman farkının olduğu bir yerde tarihte ilk defa şampiyonluk elde ediyorsun. Tebrik edilmesi gerekirken, 'altınsız şampiyon' diyorlar. Grekoromen takımı tarihinde ilk kez takım halinde birinci oldu. Korkulan, çekinilen bir takım olduk.''

''ELİMİZDE SİHİRLİ DEĞNEK YOK, İŞİMİZE KARIŞMADILAR''
Geçen yıl milli takımın Rusya'da da takım halinde Avrupa Şampiyonu olduğunu dile getiren Seçkin Saruhan, ''Bu 3. Avrupa şampiyonluğumuz, ama herkesin katıldığı ve yurt dışında bu kalitede bir şampiyonada ilk defa şampiyon oluyoruz. Daha önce 1969'da Demirperde ülkeleri protesto etmiş, katılmamış ve şampiyon olmuşuz. 2001'de de ev sahibiydik, şampiyon olduk. Yani yurt dışında böylesi bir katılımın olduğu Avrupa Şampiyonası'nda ilk kez şampiyon olduk'' dedi.

Saruhan, yönetimin işlerine karışmadığı için bu başarının geldiğini anlatarak, ''(Ne oldu da böyle oldu, elinizde sihirli değnek mi vardı) diyeceksiniz. Şunu söyleyeyim, işimize karışmadılar. Yönetimden kimse bize teknik anlamda küçük bir yorum bile yapmadı. Gerek Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) olarak, gerek federasyon olarak biz ne dediysek yapıldı. Bu da başarıyı getirdi'' şeklinde konuştu.

''MADDİ VE MANEVİ OLARAK BAŞARININ KARŞILIĞINI ALDIK''
Seçkin Saruhan, elde ettikleri bu başarıların maddi ve manevi olarak karşılığını aldıklarını söyledi.
Manevi olarak bunun hazzının hiçbir şey ile ölçülemeyeceğini vurgulayan Saruhan, ''Çin'de dünya şampiyonu olduğumuz zaman bir tarafımda Rusya, bir tarafımda ABD, ben birincilik kürsüsünde İstiklal Marşı söyledim ve Türk bayrağı göndere çekildi. Bunun bedeli, karşılığı yok. Bunu kimse ölçemez. Maddi tarafı da hem resmi ödülleri hem de özel ödüller olarak devletimiz sporculara sahip çıktı. Güreşin standartları bellidir. Biz futbolla, basketbolla maddi veya manevi anlamda mukayese yapmayız. Tabii gönül isterki daha fazla itibar görsünler, maddi anlamda daha güzel şeyler yapılsın'' diye konuştu.

''GÜREŞ OLMASA TÜRKİYE'NİN YURT DIŞINDA ADI GEÇMEYECEK''
Güreşin çok özel bir spor olduğunu ifade eden Seçkin Saruhan, şöyle devam etti:
''Herkes güreşle uğraşamaz. Güreşle uğraşmak yönetim anlamında, spor hekimliği, fizyoterapi anlamında, antrenörlük, sporculuk, medya da dahil güreşle ilgilenmek özellik ister. Bir hastalık, bir sevdadır güreş. Baktığınızda orta Asya'dan Selçuklu'ya, Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyet Devleti'ne bir sürü kahramanlık görürsünüz güreşe ait. Futbol artık değişik bir sanayi olmuş. 11 kişilik takımın 6 tanesi yabancı. Türkiye'de doğmuş, Türkiye'nin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş evlatlarından oluşan bir milli takım bizim takımımız. Türkiye'de futbol, basketbol diyoruz. Ben hiçbir branşı küçümsemem teknik direktör olarak, ama şunu biliyorum. Güreş olmasa Türkiye'nin yurt dışında spor anlamında adı geçmeyecek. Küçük, küçük olaylarla geçecek. Tabii halterde de bizim gerçekten eli avucu dolduran başarılarımız var, ama daha güreşin daha onda biri civarında. Atatürk, 'Türk milleti anadan doğma sporcudur' diyor ve hemen peşinden güreşi örnek vererek, 'Henüz daha yeni yürümeye başlayan Türk çocuğunu harman yerinde güreş yaparken görebilirsiniz' diyor.''

''ŞAMPİYONLAR MAÇLARA GİRMİYOR DİYE ELEŞTİRİLİYOR''
Seçkin Saruhan, geçen hafta İstanbul'da yapılan Vehbi Emre turnuvasına şampiyon güreşçilerin girmemesinin eleştirilmesinin doğru olmadığını kaydetti.

Güreşin bir siklet sporu olduğunu anlatan Saruhan, ''Kilo ayarlamayla ilgili bir spor. Türkiye Şampiyonası, Vehbi Emre ve Dünya Kupası arasında 15'er gün var. Bütün sporcularımıza her müsabakada herkesin güreşeceği yaptırımını getirdiğimiz zaman kendi kendimizi sabote ederiz. Ben iyi adamlarımı zaten biliyorum. Yeniler kendilerini gösterecekler 'bu kilodaki sağlam adamların yerine biz adayız' diyecekler. Bunun en güzel örneği İsmail Güzel. İsmail, Yekta Yılmaz Gül ağabeyi ile bir yerde seçme niteliğinde, bir turnuvaya gidebilmeyi hak etmek için bir sürü sınavdan geçti. Ondan sonra gitti. İsmail, Rusya'da Avrupa Şampiyonası'nda oldu, Çin'de dünya 3. oldu. Hamza Yerlikaya, Nazmi Avluca, Şeref Eroğlu'nun yerine güreşmek istiyorsa, onlardan mayoyu almak istiyorsa kendini ispatlayacak. Ben de varım diyecek. Biz de onu artık bir yerde kaçınılmaz son olarak o kilodaki 1. adamdan bir yerde değerlendireceğiz'' diye konuştu.

''GÜREŞTE SEÇME OLMAZ''
Seçkin Saruhan, güreşte milli takım belirlenirken, seçme yapılmadığını belirterek, ''Güreşte seçme yapılmasına karşıyım. Zaten bugüne kadar yapılmamıştır. Bu, bundan önceki teknik ekiplerinde bir başarısıdır. Hepsini tebrik ediyorum'' dedi.

Milli takımın seçme yapmadan performansa göre belirlendiğini dile getiren Saruhan, şöyle konuştu:
''Güreşte seçme bir antrenör için kolay bir çıkıştır. Ahmet ile Mehmet'i güreştiririm, yeneni takıma koyarım. Bunun için antrenör olmaya gerek yok. Bunu herkes yapar. Biz sporcularımıza muhtelif turnuvalar ve şampiyonalarda fırsat veriyoruz. Kendilerini ispatlıyorlar ve performansı en iyi olanı alıp takıma koyuyoruz.''

''ANTALYA'DA KUPAYI KALDIRACAĞIZ''
Seçkin Saruhan, Antalya'da 23-24 Şubat'ta yapılacak Dünya Kupası için takımı en sağlam isimlerden yapmak zorunda olduğunu söyledi.

Başkan Saruhan, ''Burada bizim Hamza Yerlikaya, Nazmi Avluca, Şeref Eroğlu, İsmail Güzel gibi büyük isimlerimiz var'' diyen Saruhan, ''Bu takım takıma bir müsabaka. 7'ye 7 çıkıyoruz, 7 müsabakadan 4'ünü alan maçı kazanmış oluyor. Takımımızı en sağlam isimlerden yapmak zorundayım. Hamza'nın, Nazmi'nin, Şeref'in İsmail'in burada yer alması gerektiğini düşünüyorum. Bunların arkasında kendini ispatlanmış gençlere de görev verilecek. Rus takımı bakacak, Türkiye'de Şeref, Hamza, Nazmi var, 'Türkler tam takım çıkmış'' dediği zaman psikolojik anlamda da önemli. Tüm bunlarla birlikte biz bir arayış içindeyiz. Kendini gösteren genç sporcuyu, yeni ismi kesinlikle gözardı etmeyeceğiz, onlara da görev vereceğiz'' diye konuştu.

Saruhan, son olarak, Antalya'daki Dünya Kupası'nda da şampiyonluğu hedeflediklerini vurgulayarak, ''Grekoromen Güreş (A) Takımı, her tarafta rüştünü ispatlamış. Bizim artık ilk 3 girememek gibi bir lüksümüz kalmadı. Her tarafta zirveye oynayan bir takımız. Dünya Kupası'nı Antalya'da seyircimiz önünde alacağız ve peş peşe ikinci kez kupayı kaldıracağız'' de

[Meric]

o kadar da değil