Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/index.php)
-   Din ve İlahiyat (http://besiktasforum.net/forum/forumdisplay.php?f=242)
-   -   Alevilik (http://besiktasforum.net/forum/showthread.php?t=20036)

imparator 27-01-2007 13:45

Alevilik
 
ALEVÎ-ALEVÎLIK
Dördüncü halife Hz. Ali'nin soyundan gelen, onu diger sahâbeden ve diger üç halîfeden üstün tutan mezhebe mensup kimse. Alevîlik düsüncesi, ister açikça, ister gizlice, Ali'ye uyup onun Kur'an'daki nâs ve Resulullah (s.a.s.)'in vasiyetiyle imamliga tayin edildigini ileri süren; imametin* onun soyundan disari çikmayacagina inanan ve onu diger sahâbeden üstün gören zümrelerin baslattigi fikir ve siyasî kavgalarla ortaya çikan" hareketin genel adidir. Bu fikir ve harekete katilanlar, Ali'ye (r.a.) uyduklari ve onu, öteki sahâbîlerin önüne geçirdikleri için Alevî; buna taraftar olanlara da 'tarafini tutan' anlaminda "Sia"* denilmistir. Sia, Alevîligin ifade ettigi katiliktan daha mûtedîl bir kelimedir ve Islâm âlimleri Alevîlik için Sia'dan farkli olarak 'Râfiza' 'Ravâfiz' tabirlerini kullanirlar. Islâm tarihinde Hz. Peygamber'den sonra halîfe olarak Hz. Ali'yi taniyanlara, Ali'ye mensup, inanci bakimindan, Ali taraflisi anlaminda "Alevî" tabiri kullanildi. Alevîlik, halifelikte Hz. Ali'nin hakkinin yendigini, sahâbenin Hz. Peygamber'den sonra Ebû Bekr*'e bey'at etmekle, Islâm'a aykiri hareket ettigi iddiasini yansitir. Alevîler Hz. Ali'nin hilâfette hak sahibi oldugunu su sebeplere dayandirirlar: Ali*, Hz. Peygamber'in tabii olarak varisiydi. O, Islam'i ilk kabul eden kimsedir. Hz. Muhammed (s.a.s.)'in amcasinin oglu ve damadidir. Islâm savaslarinin kahramaniydi. Yasadigi sürece Hz. Muhammed'in en yakin yardimcisiydi. Onun bütün islerine bakardi. Hz. Muhammed (s.a.s.) Ali'ye olan sevgisini ve güvenini bildirerek, onun kendisinden sonra halîfe olacagina isaret etmistir. Bu yüzden onlar, Ebû Bekir, Ömer* ve Osman*'in isbasina getirilisini batil saydilar. Yani bunu serîat kurallarina ve Hz. Peygamber'in sünnetine aykiri görerek bununla savasmayi dinî bir görev kabul ettiler. Ancak, Hz. Peygamber'in, Hz. Ali hakkinda söyledikleri ve Ali'nin üstünlükleri dogru olmakla birlikte, Allah Resulü benzer sözleri Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer gibi diger büyük Sahâbîler hakkinda da söylemistir. Üstelik, hastalandiginda imamliga Hz. Ebû Bekr'i geçirmistir. Diger yandan Hz. Peygamber, kendisinden sonra müslümanlarin basina kimin geçecegini isim vererek belirtmeden bu dünyadan ayrilmistir. Böyle bir hadîs olsaydi, Hz. Ebû Bekr'in halife seçildigi sirada yapilan konusma ve müzâkerelerde bu hadîsin sözkonusu edilmesi gerekirdi. Çünkü ashâb-i kîrâm, kendi aleyhine bile olsa, Hz. Peygamber'den isittigini nakletmekten çekinmeyecek derecede üstün mezîyetlere sahiptir. Ancak, Allah Resulü'nün cenaze isleriyle ugrasmasi yüzünden, halîfe seçimi sirasinda hazir bulunamayan Hz. Ali ile bu kadar önemli bir konunun istisare edilmemis olmasi bir eksiklik sayilabilir. Fakat, Ensâr'in hilâfet konusunu müzâkere etmekte oldugu topluluga Hz. Ömer'le Hz. Ebû Bekr bile sonradan katilmisti. Bu çok önemli meselede yanlis bir adimin atilmasi endisesi ve isin kisa sürede çözülmesi zarûreti, seçimin Hz. Ebû Bekir lehine yapilmasini gerekli kilmistir. Nitekim daha sonra Hz. Ali de Ebû Bekr'e bey'at* etmistir.

AyTeK54 27-01-2007 21:17

teşekkürler...

Disi_KaRTaL_ 15-09-2007 14:55

ALEVİLİK NEDİR?

Allah, Muhammed, Ali kutsallığını kalbinde taşıyan , Hz.Ali’nin adaletinden ayrılmayan temelinde insan sevgisi bulunan her dine , mezhebe ser inanca saygı duyan ve hoşgörü ile bakan, dil, din, ırk, renk , farkı gözetmeyen eline diline sahip olma ilkelerini şart koşan, gelmek isteyen, inançlı insanları çatısı altına alarak manevi susuzluklarını gideren, insanları yaşadıkları toplumda kendi istekleriyle kendi kendilerini yargılamalarını sağlayan, laik,demokrat, eiştlikçi, katılımcı, paylaşımcı düşünceyi savunan, zalime ve zulme karşı gelen, mazlumun yanında olan, şeriatın bağnaz kuralllarına bağlı olmayan, ve onu reddeden, İslam dinini kendine göre ve sunni inancın dışında yorumlayan, aslı doğruluk, kemali dostluk, cevheri, merhamet, görüşü eşitlik, hazinesi bilgi, meyvası sevgi hamuru ile yoğrulmuş, insanı Kamil ve erdemli insan yaratmayı ön gören, korkuyu aşıp sevgi ile tanrıya yönelen, Enel-Hak ile insanın özünde tanrıyı gören, yaradan ile yaradılan ikiliğinen Varlk Birliğine varan, edep ve ahlaklığı yaşamın temeline oturtan, insanı yücelten, hamurunda hem ilahiliğin hemde irfaniliğin mayası bulunan; kişinin ahlaklı ve karakterli yaşam ilkelerini belirleyen, Hz. Muhammed ve Hz. Ali’den gelen neslin imametini teberra ve tebelle ilkesi ile sahiplenen, dini biçim ve şekil olarak değil, gerçek anlamıyla algılayan, dini bağımsız bir irade gücü ve batını özelliği ile evrimleştiren akıl ve iman bütünlüğünde birleştiren ve tüm bunları Kırklar Cemi ile yürüten bir inanç sistemidir. Alevilik Aleviler için üst kavramı, Bektaşilik ve Kızılbaşlık ise alt kavramları oluşturur.


CEM NEDİR?
Sözcük anlamı olarak, birleşme, birlik olma, bir araya gelme demektir. Alevi inancında , ibadet için cem olma, bir araya gelmeden yola çıkılarak, bütünleşme anlamında kullanılır. İbadetin yapıldığı yere cem evi denir.
Alevi inancı cemsiz düşünülemez. Bir Alevinin doğumundan ölümüne tüm yaşantısı cem ile bağlantılıdır. Yola girdiği, müsahib tuttuğu, erkan gördüğü, görüldüğü-sorulduğu yerdir. Cemin çok çeşitleri vardır. Kurban cemleri, görgü cemleri, Abdal Musa cemleri, Bayram cemleri

CEM EVLERİNE

ELİNE , DİLİNE VE BELİNE SAHİP OLAMAYAN KİMSELER GİREMEZ!!!

presca2002 15-09-2007 15:03

neden alevilik hep tartısma konusu olmustur anlamıs deilim neden sunnilik nedir diye hic tartısılmıyor acaba gunumuze muslumanlık=sunnilik gibiymis gibi lanse edildiği icinmi

asparagas 18-09-2007 19:16

Alıntı:

Disi_KaRTaL_´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 429802)
ALEVİLİK NEDİR?

Allah, Muhammed, Ali kutsallığını kalbinde taşıyan , Hz.Ali’nin adaletinden ayrılmayan temelinde insan sevgisi bulunan her dine , mezhebe ser inanca saygı duyan ve hoşgörü ile bakan, dil, din, ırk, renk , farkı gözetmeyen eline diline sahip olma ilkelerini şart koşan, gelmek isteyen, inançlı insanları çatısı altına alarak manevi susuzluklarını gideren, insanları yaşadıkları toplumda kendi istekleriyle kendi kendilerini yargılamalarını sağlayan, laik,demokrat, eiştlikçi, katılımcı, paylaşımcı düşünceyi savunan, zalime ve zulme karşı gelen, mazlumun yanında olan, şeriatın bağnaz kuralllarına bağlı olmayan, ve onu reddeden, İslam dinini kendine göre ve sunni inancın dışında yorumlayan, aslı doğruluk, kemali dostluk, cevheri, merhamet, görüşü eşitlik, hazinesi bilgi, meyvası sevgi hamuru ile yoğrulmuş, insanı Kamil ve erdemli insan yaratmayı ön gören, korkuyu aşıp sevgi ile tanrıya yönelen, Enel-Hak ile insanın özünde tanrıyı gören, yaradan ile yaradılan ikiliğinen Varlk Birliğine varan, edep ve ahlaklığı yaşamın temeline oturtan, insanı yücelten, hamurunda hem ilahiliğin hemde irfaniliğin mayası bulunan; kişinin ahlaklı ve karakterli yaşam ilkelerini belirleyen, Hz. Muhammed ve Hz. Ali’den gelen neslin imametini teberra ve tebelle ilkesi ile sahiplenen, dini biçim ve şekil olarak değil, gerçek anlamıyla algılayan, dini bağımsız bir irade gücü ve batını özelliği ile evrimleştiren akıl ve iman bütünlüğünde birleştiren ve tüm bunları Kırklar Cemi ile yürüten bir inanç sistemidir. Alevilik Aleviler için üst kavramı, Bektaşilik ve Kızılbaşlık ise alt kavramları oluşturur.


CEM NEDİR?
Sözcük anlamı olarak, birleşme, birlik olma, bir araya gelme demektir. Alevi inancında , ibadet için cem olma, bir araya gelmeden yola çıkılarak, bütünleşme anlamında kullanılır. İbadetin yapıldığı yere cem evi denir.
Alevi inancı cemsiz düşünülemez. Bir Alevinin doğumundan ölümüne tüm yaşantısı cem ile bağlantılıdır. Yola girdiği, müsahib tuttuğu, erkan gördüğü, görüldüğü-sorulduğu yerdir. Cemin çok çeşitleri vardır. Kurban cemleri, görgü cemleri, Abdal Musa cemleri, Bayram cemleri

CEM EVLERİNE

ELİNE , DİLİNE VE BELİNE SAHİP OLAMAYAN KİMSELER GİREMEZ!!!


alevilik inancında cem in yeri çok ayrıdır.

Nefertiti 18-09-2007 19:44

Alıntı:

presca2002´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 429816)
neden alevilik hep tartısma konusu olmustur anlamıs deilim neden sunnilik nedir diye hic tartısılmıyor acaba gunumuze muslumanlık=sunnilik gibiymis gibi lanse edildiği icinmi

Sunni=hanefi mezhebi

Hanefi,şafi,hambeli ve maliki bunlar 4 büyük mezheptir(Ehli sünnet mezhepleri). Alevilik ise bunlardan farklıdır.

sercann1903 18-09-2007 19:47

Alıntı:

Nefertiti´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433660)
Sunni=hanefi mezhebi

Hanefi,şafi,hambeli ve maliki bunlar 4 büyük mezheptir(Ehli sünnet mezhepleri). Alevilik ise bunlardan farklıdır.

ehli sünnet mezhepleri mi ?

aleviligin ne gibi bi farkı var

eagletrap 18-09-2007 19:47

Alıntı:

Nefertiti´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433660)
Sunni=hanefi mezhebi

Hanefi,şafi,hambeli ve maliki bunlar 4 büyük mezheptir(Ehli sünnet mezhepleri). Alevilik ise bunlardan farklıdır.

farkı nedir ?

Nefertiti 18-09-2007 19:50

Arkadaşlar ben arkadaşın dediğine göre yazdım. İlkönce hak mezhepleri diye bilinen mezheplerden değildir Alevilik.Yani 4 büyük imamın yol göstericiliği yaptıkları ehli sünnet mezhepleri. Ben burda aleviliğin ne demek olduğunu tartışacak değilim bilen zaten biliyor. Ama sunnilik gibi ehli sünnet mezhebi değil arkadaşın sorusuna yönelik cevabımı verdim....

eagletrap 18-09-2007 19:56

Alıntı:

Nefertiti´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433667)
Arkadaşlar ben arkadaşın dediğine göre yazdım. İlkönce hak mezhepleri diye bilinen mezheplerden değildir Alevilik.Yani 4 büyük imamın yol göstericiliği yaptıkları ehli sünnet mezhepleri. Ben burda aleviliğin ne demek olduğunu tartışacak değilim bilen zaten biliyor. Ama sunnilik gibi ehli sünnet mezhebi değil arkadaşın sorusuna yönelik cevabımı verdim....

ama arkadas orda alevilik nedir veya aleviliğin farkı nedir demiyor ki zeynep neden hep alevilik tartısılıyor da sunnilik tartısılmıyor diyor. ama senin cevap olayı farklı yone cekiyor.

Adelaar 18-09-2007 19:57

Alevilik
Ana madde: Alevilik

Alevilik, Türkiye'de İslamiyet'in başlıca iki mezhebinden birisidir. Çıkış noktası Şiilik ile çok yakın olmasına rağmen uygulamada ve anlayışta büyük farklılıklar gösterir.

Bazı Alevi kaynaklarında Alevilik şöyle tarif edilir: ‘Allah-Muhammed-Ali’yolunun ‘Kırklar Meclisi’nde olgunlaştığı ve Oniki İmamlarla devam eden; İmam Cafer-i Sadık’ın akıl ölçüsünü rehber olarak alan, Horasan erenlerinin himmetleriyle Anadolu’ya gelen Hazret-i Pîr’le ve ulu ozanlarımızın nefesleriyle hayat bulan inancın adıdır. Alevilik inancı, hayatın amacını insanın ham ervahlıktan çıkarak insan-ı kâmil olup özüne dönmek olarak tanımlar. Bunun için de; ‘Mürşid’, ‘Pîr’ ve ‘Rehber’ huzurunda ikrar verilerek ‘Dört Kapı Kırk Makam’ aşamasından geçilir.

Alevilerin ibadet yeri cemevidir.

'Dört kapı kırk makam' kavramı [değiştir]

Dört Kapi Kirk Makam seklindeki kamil insan olma ilkelerini Hacı Bektaş Veli’nin tespit ettigine inanilir. Hacı Bektaş "Kul Tanrı’ya kırk makamda erer, ulaşır, dost olur." demiştir.

Dört Kapı şunlardır: 1. Şeriat, 2. Tarikat, 3. Marifet ve 4. Hakikat

Her kapının on makamı vardır.

Şeriat kapısının makamları: 1. İman etmek, 2. İlim öğrenmek, 3. İbadet etmek, 4. Haramdan uzaklaşmak, 5. Ailesine faydalı olmak, 6. Çevreye zarar vermemek, 7. Peygamberin emirlerine uymak, 8. Şefkatli olmak, 9. Temiz olmak ve 10. Yaramaz işlerden sakınmak.

Tarikat kapısının makamları: 1. Tövbe etmek, 2. Mürşidin öğütlerine uymak, 3. Temiz giyinmek, 4. İyilik yolunda savaşmak, 5. Hizmet etmeyi sevmek, 6. Haksızlıktan korkmak, 7. Ümitsizliğe düşmemek, 8. İbret almak, 9. Nimet dağıtmak ve 10. Özünü fakir görmek

Marifet kapısının makamları: 1. Edepli olmak, 2. Bencillik, kin ve garezden uzak olmak, 3. Perhizkarlık, 4. Sabir ve kanaat, 5. Haya, 6. Cömertlik, 7. İlim, 8. Hoşgörü, 9. Özünü bilmek ve 10.Ariflik.

Hakikat kapısının makamları: 1. Alçakgönüllü olmak, 2. Kimsenin ayıbını görmemek, 3. Yapabileceğin hiçbir iyiliği esirgememek, 4. Allah'ın her yarattığını sevmek, 5. Tüm insanları bir görmek, 6. Birliğe yönelmek ve yöneltmek, 7. Gerçeği gizlememek, 8. Manaya bilmek, 9. Tanrısal sırrı öğrenmek ve 10. Tanrısal varlığa ulaşmak

kaynak:Wikipedia

asparagas 18-09-2007 19:58

Aleviliğin kökeni genel olarak Hz. Muhammed’in vefatı sonrasında yaşanan gelişmelere dayanmaktadır. Ancak Anadolu Aleviliği ele alınırken islamöncesi ve sonrası birçok farklı dinsel ve kültürel unsuru da gözden kaçırmamak gerekmektedir.Önce Aleviliğin doğuşuna yolaçan gelişmeleri görelim:

Hz. Muhammed’in vefatı sonrasında ortaya çıkan kimin halife olacağı sorunu, Alevi-sünni meselesinin ilk tohumlarını atmıştır. Hz. Muhammed daha sağlığında birçok kez Hz. Ali’nin halefi olacağını vurgulamıştı. Hz. Muhammed’in soyu, kızı Hz. Fatıma’yı eş olarak verdiği Hz. Ali’den devam etmişti.Hz. Muhammed Mekke’ye Hicret ettiği zaman da ailesine ve işlerine bakmak üzere Hz. Ali’yi yerine bırakmıştı. Üstelik Peygamber Hz. Ali’nin katıldığı hemen hemen bütün savaşlarda onu komutan olarak atamıştır.

Bilindiği üzere Hz. Muhammed Veda Haccı dönüşünde (632) Gadîru Hum adlı yerde beraberindeki müslümanlarla konaklayarak bir konuşma yapmış ve bu konuşmasında kendisinden sonra amcasıoğlu ve damadı Hz. Ali’nin müslümanlara önder yani halife tayin olduğunu ifade etmişti. Orada aralarında İkinci Halife Ömer’in de bulunduğu müslümanlar bundan dolayı Hz. Ali’yi kutlamışlardı.

Ölmeden önce Hz. Muhammed “Bana bir kalem ve kağıt getirin size bir vasiyet yazdırayım ki, benden sonra ihtilafa düşmeyesiniz.” demiş ancak bu isteği yerine getirilmemiş ve Peygamber vasiyetini yazamadan vefat etmişti. Daha sonra Hz. Ali ve diğer aile üyeleri Peygamberin defin işleriyle uğraşırken, Ebu Bekir ve Ömer’in de aralarında bulunduğu ensar ve muhacirin ileri gelenleri iktidar kavgasına başlamışlardı bile. Bu iktidar mücadelesi Ebu Bekir’in halife olması ile sonuçlanmış, daha sonra sırasıyle Ömer ve Osman halife olmuşlardır. Sonuç olarak bu üç kişinin halifelikleri, deyim yerindeyse Peygamberin Ehli Beytine rağmen gerçekleşmiş, bu nedenle yüzyıllardır tartışılagelmiştir. Hz. Ali ve Hz. Fatıma bu halifelikleri onaylamamakla birlikte, iktidar uğruna gerginlik yaratmaktan da kaçınmışlar, bu haksızlığı sineye çekmeyi uygun görmüşlerdir.

Alevi-Sünni meselesinin ilk çıkışı özetlemeğe çalıştığımız bu halifelik meselesine dayanır. Ehli Beytin başına gelenler ve bunlardan en önemlisi Kerbela Olayı ise Aleviliğin siyasal ve düşünsel bakımlardan daha da olgunlaşmasına ve Araplar dışındaki diğer uluslar arasında da yayılmasına neden olmuştur.Şimdi bu gelişmeleri görelim:

Osman’ın halifelik dönemi (644-656), daha önce tohumları ekilmiş bulunan bölünmelerin, problemlerin su yüzüne çıktığı bir dönem olmuştur. Halife Osman’ın yönetiminde akrabalarına, yani Emevi ailesine gösterdiği aşırı yakınlık ve valiliklere onları tayin etmesi ve diğer suistimaller ona karşı Irak, Mısır, Hicaz ve Surite’de yoğun bir hoşnutsuzluk duyulmasına yolaçmıştır. Valileri halka kötü davranıyor olmalarına rağmen onları koruyucu bir tutum takınmış, sonuçta Mısır, Basra ve Kûfe’den yola çıkan gruplar Halife Osman’ın evini kuşatarak onu öldürmüşlerdir.(656)

Üçüncü Halife Osman’ın öldürülmesi sonrası Hz. Ali halifeliği sahabenin ısrarları üzerine kabul etmiştir. Hz. Ali iç karışıklıkların çok yoğun olduğu bir dönemde ve bu karışıklıkları sonlandırmak amacıyla halifelik görevini kabul etmiştir. Daha önce Osman’ın aleyhinde bulunmuş olan Hz. Muhammed’in eşlerinden Ayşe, Talha ve Zübeyr, Hz. Ali’nin halife olması sonrasında onu Osman’ın ölümünden sorumlu tutarak Cemel savaşına yolaçmışlardır. Cemel Savaşı Hz. Ali’nin galibiyetiyle sonuçlanmıştır. Hz. Ali bu olaydan sonra Şam’da hüküm sürmekte olan ve kendisine biat etmeyi reddeden Şam Valisi Muaviye sorununun çözümüne girişti. Muaviye, Hz. Ali’yi Osman’ın ölümünden sorumlu tutuyor ve Şam’da bunun propagandasını yapıyordu. Hz. Ali’nin uyarıları sonuçsuz kalınca Hz. Ali ve Muaviye Orduları arasında Sıffin Savaşı (657) başlamış oldu. Hz. Ali’nin ordusu savaşı kazanmak üzereyken, Muaviye’nin yakın adamı Amr İbn-ül As’ın, askerlerin mızraklarının ucuna Kuran sayfalarını bağlatarak “Allahın kitabı sizinle bizim aramızda hakem olsun.” diye bağırtması sonucu Hz. Ali’nin ordusu saldırıyı durdurdu. Bu şekilde Amr’ın hilesi işe yaramış ve iki taraftan hakemler seçilmiş, bir sonuca ulaşılamamıştır. Burada Hz. Ali’nin ordusundan ayrılan bir grup da Hariciler adını almışlardır. Böylece müslümanlar Hz. Ali yandaşları, Muaviye yandaşları ve Hariciler olmak üzere üçe bölünmüş oluyorlardı. Hz. Ali vefatından önce Haricilere yönelik askeri bir harekat düzenlemiş, önemli bir bölümünü yok etmişti. 24 Ocak 661’de ise Hz. Ali, İbn Mülcem adlı bir harici tarafından uğradığı saldırı sonucunda şehid olmuştur.

Bu şekilde Emevi hükümdarı Muaviye iktidara yönelik siyasal amaçlarını ne pahasına olursa olsun elde etmeye uğraşmış, Sıffin’de Hz. Ali’ye yenileceğini anlayınca hileye başvurmuş ve Hz. Ali’nin vefatı ile Emevi saltanatını kurma amacına ulaşmıştır. Hz. Ali’nin vefatı sonrası Şam ve Mısır dışında bütün eyaletler Hz. Hasan’a biat etmişlerdi. Muaviye kendi iktidarı için tehlikeli saydığı Hz. Hasan’ı zehirletmekten de çekinmedi. Muaviye, Ehli Beyte ve Hz. Ali yandaşlarına her türlü eziyeti yaptırmış, camilerde Hz. Ali’ye lanet okutmuş ve kendisinden sonra oğlu Yezid’in halife olmasını sağlamak yoluna gitmişti. Hz. Hasan’ın zehirletilmesiyle Yezid’in önünde en büyük engel olarak Hz. Hüseyin bulunmaktaydı.

Yezid ilk iş olarak Medine Valisi ve akrabası Velid’e bir mektup yazarak, özellikle Hz. Hüseyin’in muhakkak kendisine uymasının sağlanmasını, bunu reddederse öldürülmesini emrediyordu. Doğal olarak Hz. Hüseyin’in Yezid gibi bir zalime itaat etmesi mümkün değildi. Hz. Hüseyin, Muhammed Hanefi’nin de tavsiyesiyle 4 Mayıs 680 gecesi, bütün aile fertlerini yanına alarak Mekke’ye gitti. Ayrıca, Hz. Hüseyin’in Yezid’e biat etmediğini ve Mekke’ye gittiğini öğrenen Kûfeliler de Hz. Hüseyin’e elçiler göndererek Kûfe’ye davet ile kendisini halife olarak tanıyacaklarını bildirdiler. Bunun üzerine Hz. Hüseyin amcaoğlu Müslim’i uygun bir ortam sağlamak için Kûfe’ye gönderdiyse de Müslim Yezid’in adamlarınca yakalanarak idam edildi. Hz. Hüseyin Mekke’den Kûfe’ye doğru yola çıktığı sırada Müslim öldürülmüştü.

Hz. Hüseyin ve beraberindekiler Kerbela’ya geldiklerinde hem susuz bırakılmış, hem de binlerce kişilik ordu tarafından sarılmış durumdaydılar. Yezid’in Kûfe valisi Ubeydullah, Hz. Hüseyin’in geri dönmek, Yezid’le görüşmek veya islam sınırlarından birine gitmek isteklerinden hiçbirini kabul etmedi. Esasen onun görevi Yezid’in emrini yerine getirmek, yani Hz. Hüseyin’i öldürmekti. Çünkü biliyordu ki Hz. Hüseyin yaşadığı sürece efendisi Yezid’e rahat yoktu. Sözde müslümanlardan oluşan koskoca bir ordu iktidar uğruna kendi dinlerini kuran Peygamberin torununu ve ailesini katletmeye kararlıydı.

Nihayet 10 Ekim 680 (Hicri 10 Muharrem 61) günü Hz. Hüseyin son hazırlıklarını yaptı ve Yezid’in ordusuna yaklaşarak hitab etmek istediyse de, bu anlamlı konuşma Yezid’in ordusunu pek etkilemedi. Çok dengesiz bir şekilde başlayan savaşta Hz. Hüseyin’in 23 süvari ve 40 piyadeden oluşan savaşçıları öğleden sonraya gelindiğinde gittikçe azalmış bulunuyordu. Hz. Hüseyin de bu az sayıda insanla yaya olarak savaşıyordu. Sonunda Şimr’in emriyle her yandan hücum edilerek Hz. Hüseyin şehid edildi.Sonra çadırlar yağma edildi, hasta olan İmam Zeynel Abidin de öldürülmek istendiyse de engellendi. Bu çirkin savaşın en küçük kurbanı ise daha altı aylık bir bebek olan Hz. Hüseyin’in oğlu Ali Asgar’dı. Hz. Hüseyin tarafında şehid olanlar yetmiş iki kişi idi.

Kerbela olayı yüzyıllara damgasını vurmuş bir tarihsel olaydır. Bu olay o zamanki müslüman memleketleri halklarını o kadar etkiledi ki Emevi saltanatı kökünden sarsıldı. Kerbela Olayı İran ve Hicaz’da duyulunca halkta Emevilere karşı büyük bir kin oluştu ve isyan hareketleri başgösterdi. Yezid’in Mekke ve Medine’ye saldırması ise bardağı taşıran son damla oldu. Özet olarak , camilerde Hz. Ali’ye küfür ettirilmesi, önce Hz Hasan’ın daha sonra da Hz. Hüseyin ve ailesinin ki Peygamberin soyu onlardan devam ediyordu, acımasızca öldürülmeleri, Emevi Hanedanına karşı muhalif bir düşünsel ve siyasal temeli olan bir harekete yolaçtı. Bu harekete Hz.Ali yandaşlığı veya Alevilik demek mümkündür.

sercann1903 18-09-2007 19:59

Alıntı:

eagletrap´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433672)
ama arkadas orda alevilik nedir veya aleviliğin farkı nedir demiyor ki zeynep neden hep alevilik tartısılıyor da sunnilik tartısılmıyor diyor. ama senin cevap olayı farklı yone cekiyor.

yazılan msjı okumanı tekrar isterim arkadaşım :)

onun degindigi konu cok daha farklı

Nefertiti 18-09-2007 20:00

Alıntı:

eagletrap´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433672)
ama arkadas orda alevilik nedir veya aleviliğin farkı nedir demiyor ki zeynep neden hep alevilik tartısılıyor da sunnilik tartısılmıyor diyor. ama senin cevap olayı farklı yone cekiyor.


Ben aleviliğin ehli sünnet mezhebi olmadığını yazdım ve bunun anlamını bilen herkes neden aleviliğe farklı gözle bakıldığını anlar Servet. Alevilik hakkında bilgi verilmiş bunun üzerine kalkıp aleviliğin ne olduğunu açıklamama gerek yok sanırım dimi????

eagletrap 18-09-2007 20:03

Alıntı:

presca2002´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 429816)
neden alevilik hep tartısma konusu olmustur anlamıs deilim neden sunnilik nedir diye hic tartısılmıyor acaba gunumuze muslumanlık=sunnilik gibiymis gibi lanse edildiği icinmi

burda bana arkadasın alevilik nedir diye yada neden farklı die sordugu cumleyi gosterirmisiniz acaba arkadaslarım.. bende hatamı goruyum

Disi_KaRTaL_ 18-09-2007 20:05

Alıntı:

Nefertiti´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433660)
Sunni=hanefi mezhebi

Hanefi,şafi,hambeli ve maliki bunlar 4 büyük mezheptir(Ehli sünnet mezhepleri). Alevilik ise bunlardan farklıdır.


ALEVİLİK BİR YAŞAM FELSEFESİDİR.

asparagas 18-09-2007 20:07

çok doğru söyledin dişi kartal alevilik bir yaşam felsefesi bir yaşam biçimidir

Nefertiti 18-09-2007 20:08

İlkönce nedn alevilik farklı gösteriliyor demiş. Vede müslümanlık=sunnilik gibi lanse edildiği için mi? Benim anlatmak istediğim şu: Sunnilik=Hanefi mezhebi. Hanefilik bir mezheptir. Ehli sünnet mezheplerinden. Diğer 3 ünüde mesajımda belirttim. Arkadaş alevilik ve hanefiliği aynıymış gibi vurgulamak istemiş. Ben ona yönelik yazdım bunu Servet çok karışık birşey değilki... Alevilik ne kadar da aynıymış gibi anlatılsada günümüzde birçok değişikliğe uğramıştır. Kendi içerisinde bile farklı yaşanıyor farklı inanışlara sahipler. Hak mezhebiyle ölçülemez sanırım. Derinliklere inmek istemiyorum tartışmaya açık bir konu.

Nefertiti 18-09-2007 20:09

Arkadaşlar benim tanıdığım alevilerin bir kısmı mezhep olarak görüyorlar sizde yaşam felsefesi olarak adlandırıyorsunuz saygı duyuyorum:)ama bir fıkıh kitabı okumanızı da öneririm.

eagletrap 18-09-2007 20:10

bende soyle anladım sunnilik neden tartısılmıyor diyor..

RoMeO 18-09-2007 20:11

Alıntı:

Disi_KaRTaL_´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433684)
ALEVİLİK BİR YAŞAM FELSEFESİDİR.

Nasıl Bir Felsefedir Bu Açıklarmısın ?

Disi_KaRTaL_ 18-09-2007 20:11

Alıntı:

presca2002´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 429816)
neden alevilik hep tartısma konusu olmustur anlamıs deilim neden sunnilik nedir diye hic tartısılmıyor acaba gunumuze muslumanlık=sunnilik gibiymis gibi lanse edildiği icinmi


NEDEN İNSANLAR ALEVİLİĞİ TARTIŞILIYOR BU ÇOK AÇIK ALEVİLERİ KİMSE İYİ TANIMAZ VE TANIMADIKLARI GİBİDE OLUR OLMAZ YORUMLAR YAPILIR AMA İÇLERİNE GİRDİKTEN SONRA A A SİZ BÖYLE MİYDİNİZ DENİR BU YANİ ÖTESİ YOK!

asparagas 18-09-2007 20:12

tabiki zeynep alevilik bir mezhep ama ayrıca bir yaşam felsefesi çünkü alevi inancında özgürlük çok önemli bir madde buda bence bir yaşam biçimi

Disi_KaRTaL_ 18-09-2007 20:13

Alıntı:

RoMeO´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433691)
Nasıl Bir Felsefedir Bu Açıklarmısın ?


ANLATILMAZ YAŞANIR!!!

Nefertiti 18-09-2007 20:14

Ben çok alevi tanıyorum ve içlerinde çok bulundum. Çokta iyi insanlar. Aynı zamanda birçok fıkıh kitabı da okudum Sıla. Yalnız gerçekler herzaman gerçektir bu kişilere göre değişmez.

eagletrap 18-09-2007 20:14

goruldugu gibi burda bile hemen tartısma konusu oldu :) bence arkadasda bunu demek istemisti sunnilik nasıl bir felsefe denmiyor mesela?

Nefertiti 18-09-2007 20:15

Çünkü sunnilik 4 büyük hak mezhebinden biri. Zaten tartışma götürmez.

eagletrap 18-09-2007 20:15

Alıntı:

Disi_KaRTaL_´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433694)
ANLATILMAZ YAŞANIR!!!

bencede yasamak lazım

sercann1903 18-09-2007 20:15

Alıntı:

Disi_KaRTaL_´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433684)
ALEVİLİK BİR YAŞAM FELSEFESİDİR.

yeni mi türedi bu felsefe

RoMeO 18-09-2007 20:16

Alıntı:

Disi_KaRTaL_´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433694)
ANLATILMAZ YAŞANIR!!!

Savunduğun Birşeyi Açıklayamayacaksan Bence Hiç Yazma..;)

Disi_KaRTaL_ 18-09-2007 20:16

Alıntı:

Nefertiti´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433695)
Ben çok alevi tanıyorum ve içlerinde çok bulundum. Çokta iyi insanlar. Aynı zamanda birçok fıkıh kitabı da okudum Sıla. Yalnız gerçekler herzaman gerçektir bu kişilere göre değişmez.

İçlerinde çok bulundum derken cem ' e gittin mi?

Disi_KaRTaL_ 18-09-2007 20:18

Alıntı:

RoMeO´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433700)
Savunduğun Birşeyi Açıklayamayacaksan Bence Hiç Yazma..;)

savunduğum şeyin derken aleviliği kastdettin herhalde alevilğin felsefesi ilk mesajlarda anlatılıyor iyi okursan görürsün.

sercann1903 18-09-2007 20:20

Alıntı:

Disi_KaRTaL_´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433701)
İçlerinde çok bulundum derken cem ' e gittin mi?


cem evlerine benim kadar gitmedigine eminim :)

Disi_KaRTaL_ 18-09-2007 20:22

Alıntı:

sercann1903´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433703)
cem evlerine benim kadar gitmedigine eminim :)

sen nerelisin sercan :)

Nefertiti 18-09-2007 20:23

Alıntı:

Disi_KaRTaL_´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433701)
İçlerinde çok bulundum derken cem ' e gittin mi?


İçlerinde bulunmak illaki ibadet yerlerine gitmek mi Sılacım:) Çok yakın komşularımız vardı alevi. Birçokta tanıdığım var alevi.

eagletrap 18-09-2007 20:23

Alıntı:

sercann1903´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433703)
cem evlerine benim kadar gitmedigine eminim :)

kimin ne kadar gittigini kimse bilemez bu kadarda kesin ifadeler kullanmayalım
genel bi soz vardır hani parayla imanın kimde oldugu belli olmaz diye ondan iste

Disi_KaRTaL_ 18-09-2007 20:26

Alıntı:

Nefertiti´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433705)
İçlerinde bulunmak illaki ibadet yerlerine gitmek mi Sılacım:) Çok yakın komşularımız vardı alevi. Birçokta tanıdığım var alevi.

hayır yanlış anlama sordum sadece

crazy_chemist 18-09-2007 20:26

Alıntı:

eagletrap´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433706)
kimin ne kadar gittigini kimse bilemez bu kadarda kesin ifadeler kullanmayalım
genel bi soz vardır hani parayla imanın kimde oldugu belli olmaz diye ondan iste

çok doğru bi laf sölemişsin dostumm

Disi_KaRTaL_ 18-09-2007 20:27

menajer bu konuyada mı el attın:D doğru eagletrap haklsın

crazy_chemist 18-09-2007 20:29

Alıntı:

Disi_KaRTaL_´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 433709)
menajer bu konuyada mı el attın:D doğru eagletrap haklsın

tabii ki el atacammm atmasam ayıp olurdu şimdi :)


Türkiye`de Saat: 20:12 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580