Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > islam > Dini Hikayeler

Dini Hikayeler Bu bölümde islam tarihinde yaşanan olaylar ve destanlar anlatilir.

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10-12-2006, 15:36   #1
Dişi Kartal
 
NuraN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
kıyamet günü..

Yer, o siddetli sarsintisiyla sarsildigi, Yer, agirliklarini disa atip-çikardigi, Ve insan: "Buna ne oluyor?" dedigi zaman; O gün (yer), haberlerini anlatacaktir. Çünkü senin Rabbin, ona vahyetmistir. (Zelzele Suresi, 1-5)

Kiyamet günü "Insanlarin, alemlerin Rabbi için kalkacagi gündür" (Mutaffifin Suresi, 6) O gün, canlilarla birlikte tüm evrenin yok oldugu dehsetli bir gündür. Bu yokolus, simdiye kadar hiçbir yerde görülmemis olaylar sonucunda gerçeklesecektir. O gün, insanlarin, hayvanlarin, var olan herseyin, kisaca kainatin ölüm günüdür. O gün, Allah'in yüce kudretinin açikça görüldügü ve insanlarin tümü tarafindan idrak edildigi gündür. O gün, inkarcilar için dehset, korku ve aci dolu bir gündür. O gün, daha önce hiç yasanmamis bir pismanlik ve asagilanmanin hissedilecegi gündür.

Kiyamet gününün özellikleri Kuran ayetlerinde kimi zaman çesitli benzetmelerle ayrintili olarak anlatilmistir. Bu bölümde Kuran'da kiyamet günü gerçeklesecegi bildirilen olaylarin genel tasviri yapilacaktir, Allah'in ayetlerde bildirdigi olaylarin isaret ettigi manalarin üzerinde durulacaktir. Elbette herseyin en dogrusunu Allah bilir ve Allah'in ilmi sonsuzdur. Biz ise her konuda oldugu gibi kiyamet konusunda da yalnizca O'nun bize bildirdigi ve ögrettigi kadarini anlatabiliriz.

Bu bölümde anlatilan olaylarin hepsinin kaynagi Kuran ayetleridir ve hepsinin gerçeklesecegi kesindir. Tüm tasvirlerin gerçeklesme sekli de Allah tarafindan belirlenmistir. Fakat bu olaylar tahmin edilenden çok daha farkli biçimlerde gerçeklesebilir. Bizim kesin olarak bildigimiz sey Allah'in vaat ettigi olaylarin mutlaka yasanacagi, insanlarin kiyamet gününde, daha önce hiç karsilasmadiklari muazzam bir manzara ile karsi karsiya kalacaklari ve evrenin içinde barindirdigi tüm canlilarla birlikte tamamen yok olacagidir. Insanlarin ise bütün bunlarin sebebini ögrenme, bu felaketlerden kaçip kurtulabilme ya da çözümler arama gibi bir ihtimalleri olmayacaktir. O gün herkesin görecegi gerçek; Allah'in ve ahiretin varligidir.

Sur'a Üfürülür

Sur'a da üfürülmüstür. Iste bu, tehdidin (gerçeklestigi) gündür." (Kaf Suresi, 20)
Sur'a üfürülmesi, Allah'in Kuran'da bildirdigine göre, dünya hayatinin bittigini ve ahiretin basladigini haber veren ilk alamettir. Dünyada kaldigi süre boyunca bu büyük günde göreceklerine karsi haberdar edilen ve verecekleri hesap ile uyarilan herkes, artik kendilerine vaat edilen gerçekle karsi karsiyadirlar. Hiç beklenmedik bir anda duyduklari bu ses daha önce duyulan seslere hiç benzemeyen bir sestir. Insanlar, kendilerine verilen sürenin son buldugunu bu isaretten anlayacaklardir. Bu ses, küfre sapanlarin sonsuza kadar kesintisiz olarak yasayacaklari dehset ve yilginlik dolu, zorlu bir günün basladiginin habercisidir:

Çünkü o boruya (sur'a) üfürüldügü zaman, Iste o gün, zorlu bir gündür; Kafirler içinse hiç kolay degildir. (Müdessir Suresi, 8-10)
Dünya üzerinde var olan düzenin aldatici güzelligine kanarak ona simsiki baglananlar, Allah'in varligi ve birligi gerçegine karsi kördürler. Bütün bunlarin bir yaraticisi oldugunu, bunlarin yaratilisinin bir amaci oldugunu ve tüm yaratilmislarin bir sona dogru hizla ilerledigini asla düsünmeden, sadece aldandiklari bu hayal ile mutlu olur, yetinirler. Oysa onlari yaniltan bu kusursuz düzen, herseyin sahibi olan Allah'in eseridir ve yine onun tek bir emriyle akillara durgunluk verecek bir görkemle son bulacaktir. Iste böyle bir gün ile kesin olarak karsilasmayacaklari zanninda olanlar, Sur'un sesiyle bu gafletten aniden uyanacaklardir. Ancak bu uyanis faydasizdir, çünkü artik Allah ve ahiret adina birseyler yapmak için çok geçtir.
Sur'a üfürülmüstür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine dogru (dalgalar halinde) süzülüp-giderler. (Yasin Suresi, 51)
Sur'a üfürülecegi gün, Allah'in diledigi kimseler disinda, göklerde ve yerde olan herkes artik korkuya kapilmistir ve her biri 'boyun bükmüs' olarak O'na gelmislerdir. (Neml Suresi, 87)


Kiyamet Aninda Yeryüzünün Durumu

Siddetli Sarsintilar Baslar

Kiyamet günü her canlinin duyabilecegi Sur'un sesini, kulaklari patlatan bir gürültü izler ve yeryüzü daha önce esi benzeri görülmemis bir sarsintiya tutulur. Dev boyutlardaki daglar, agaçlar, gökdelenler, binalar kisaca yeryüzünün her noktasi ayni anda sarsilmaya baslar. Bundan önce hiç rastlanmamis bu sarsinti karsisinda insanlar büyük bir panige kapilirlar. En korkunç olan ise bu sarsintidan kaçacak ya da siginip kurtulabilecek hiçbir yerin olmamasidir. Çünkü bu sarsinti daha önce insanlarin görmüs olduklari ve yalnizca belli bir bölge ya da sehirde meydana gelen, saniyelerle hesap edilen depremlerin bir benzeri degildir. Bu kez yasanan, hiçbir kaçisin olmadigi, ayni anda dünyanin dört bir yaninda baslayan ve dünyayi yerle bir edecek olan bir sarsintidir. Dünyayi yerle bir edinceye kadar da son bulmayacaktir:

O sarsintinin sarsacagi gün, Arkasindan onu diger bir sarsinti izleyecek. O gün yürekler (dehset içinde) hoplayacak. Gözler zillet içinde düsecek. (Nazi'at Suresi, 6-9)
Kuran'da o gün yeryüzünün yerle bir olacagi söyle bildirilmistir:

Hayir; yer, parça parça yikilip darmadagin oldugu, Rabbin(in buyrugu) geldigi ve melekler dizi dizi durdugu zaman; O gün, cehennem de getirilmistir. Insan o gün düsünüp-hatirlar, ancak (bu) hatirlamadan ona ne fayda? (Fecr Suresi, 21-23)
Yer Agirliklarini Disa Atip, Çikarir

Yer, agirliklarini disa atip-çikardigi, Ve insan: "Buna ne oluyor?" dedigi zaman; O gün (yer), haberlerini anlatacaktir. Çünkü senin Rabbin, ona vahyetmistir." (Zelzele Suresi, 2-5)
. Kuran ayetlerindeki tariflere göre "yerin agirliklarini disa atmasi" ifadesiyle o gün yerin altinda bulunan pek çok seyle birlikte, çekirdekte bulunan magmanin da tamamiyle yerin üstüne çikacagi isaret edilmektedir. Yeryüzünün tümünde meydana gelen siddetli sarsintilar ve yerin tüm katmanlarinin kirilmasi böyle bir seyin kolaylikla gerçeklesebilmesi için gereken altyapiyi olusturacaktir. Yani kiyamet gününde siddetli depremler yerin altini üstüne getirecek, insanlar baslarina çöken daglardan, dev binalardan kurtulmaya çalisirken yerdeki çatlaklardan fiskiran lavlar her yani saracak, bu da insanlarin ölümden hiçbir sekilde kaçislarinin olmadigini bir kere daha anlamalarina sebep olacaktir. Felaketleri felaketler izleyecek, birinden kurtulmaya çalisan, bir digeri ile karsilasacaktir.

O gün yeryüzü Allah'a karsi boyun egmistir. Bu durum Kuran ayetleri ile bildirilmektedir:
Yer, düzlendigi, içinde olanlari disa atip bosaldigi, Ve 'kendi yaratilisina uygun Rabbine boyun egdigi zaman. (Insikak Suresi, 3-5) Artik nihai gün gelmistir. Insanlara verilen süre dolmus ve hersey son bulmustur. Bu günden kurtulabilecek hiçbir canli yoktur. Tüm olaylar sona erdiginde yeryüzünde tek bir tohum, tek bir bitki, tek bir mikroorganizma kalmayacak, tüm yasam dünya ile birlikte tamamen yokolacaktir.
O gün yerin disari atacagi agirlik, yalnizca magma katmani degildir. Magma hem mantonun içindeki hem de mantoyla kabuk arasindaki isi ve madde alisverislerinin baslica tasiyicisidir. Yani muhtemelen magma ile birlikte tasinan yerin altindaki birçok madde, yüksek bir sicaklikla birlikte yerin yüzeyine çikacaktir. Bu da yeryüzünün görülmedik bir sekilde isinmasina neden olacaktir. Gerçeklesen olaylar sonucunda, yerin altinda bulunan petrol, kömür gibi madenlerle birlikte tüm fosiller ve cesetler, tüm kalintilar, kisaca yerin altinda bulunan canli cansiz hersey disari atilacaktir. Kisaca yerin alti üstüne gelecektir.

Yine yeralti sulari, sarsintinin siddetiyle kirilan yerin katmanlarindan disari fiskiracaktir. Basinçli suyun etkisi ise oldukça siddetlidir. Hem fiskirmanin basladigi bölgede önemli hasarlar meydana gelecek hem de yasami olumsuz etkileyen bir su tabakasi yeryüzüne yayilacaktir.

Herhangi bir bölgede volkanik patlama oldugu zaman sayisiz toz ve kati parçacik atmosferin üst tabakalarina firlar. Böyle bir patlama sirasinda çogu zaman tüm bölgeyi küllerin kapladigi, sözkonusu bölgenin toz duman içinde kaldigi bilinmektedir. Nitekim Allah ayette kiyamet gününde daglarin toz duman halinde savrulacagini (Vakia Suresi, 6) bildirmistir. Kuran'da anlatilanlara uygun olarak, kiyamet gününde dünyanin her yerinde buna benzer patlamalarin olmasi ihtimali oldukça yüksektir.

Daglarin Durumu

Daglar, kökünden sökülüp savuruldugu zaman... (Mürselat Suresi, 10)
Bilindigi gibi daglarin yeryüzündeki sarsintilari engelleme görevleri vardir. Yeryüzüne birer "kazik" (Nebe Suresi, 7) gibi çakilan daglar onu siddetli ve sürekli sarsintilardan korumaktadir. Bu gerçek Kuran ayetlerinde de haber verilmistir:

Sizi sarsintiya ugratir diye yerde sarsilmaz daglar birakti, irmaklar ve yollar da (kildi). Umulur ki dogru yolu bulursunuz. (Nahl Suresi, 15)

Ve daglar (yerlerinden oynatan) bir yürüyüsle yürür. (Tur Suresi,10)

Daglar yürütülmüs, artik bir serap oluvermistir. (Nebe Suresi, 20)

Daglari yürütecegimiz gün, yeri çirilçiplak (dümdüz olmus) görürsün; onlari bir arada toplamisiz da, içlerinden hiçbirini disarda birakmamisizdir. (Kehf Suresi, 47)

Kuran'da daglarin kiyamet gününde alacagi sekil söyle anlatilir:

(Öyle) Bir gün ki, yeryüzü ve daglar titremeye-tutulur ve daglar göçüveren bir kum yigini olur. (Müzemmil Suresi, 14)
Yine Kuran'da o güne ait olarak verilen bir bilgi de, daglarin parçalanarak çökmesinden sonra yeryüzünün hiçbir tümsegi olmayan bir düzlüge dönüsecegi seklindedir:

Sana daglar hakkinda soruyorlar. De ki: "Benim Rabbim, onlari darmadagin edip savuracak. Yerlerini bombos, çirçiplak birakacaktir. Orada ne bir egrilik göreceksin, ne de bir tümsek. (Taha Suresi, 105-107)
Su an disariya baktigimizda bizlere oldukça asina gelen engebeli görüntü, o gün tamamen düz bir hat haline gelecektir. Uçsuz bucaksiz bir düzlük üzerinde insanlarin tümü biraraya toplanacaktir. Allah bu gerçegi söyle vurgular:

Daglari yürütecegimiz gün, yeri çirilçiplak (dümdüz olmus) görürsün; onlari bir arada toplamisiz da, içlerinden hiçbirini disarda birakmamisizdir. (Kehf Suresi, 47)
O gün daglar, üzerlerindeki bitkiler, çiçekler, tüm yesillikler ve içlerinde barindirdiklari renk renk madenler, farkli tür ve renklerdeki topraklarla birlikte etrafa saçilacaktir. Toz duman olan daglar, tüm ihtisamlariyla parçalanip, dagilacaktir. Bu renk cümbüsü ayetlerde "renkli yünlere" benzetilmektedir:

Ve daglarin 'etrafa saçilmis' renkli yünler gibi olacaklari (gün). (Kaari'a Suresi, 5)

Daglar da (etrafa uçusmus) rengarenk yün gibi olacak. (Mearic Suresi, 9)

Denizlerin Durumu

Kabarip, tutusan denize, süphesiz senin Rabbinin azabi kesin olarak gerçeklesecektir. (Tur Suresi, 6-7)

Bütün bu tarifleri yaparken önemli bir noktayi hatirlatmak yerinde olacaktir. Daha önce de belirttigimiz gibi, zihinlerde canlandirmaya çalistigimiz bu manzara tamamen Kuran ayetlerinden yola çikarak yaptigimiz tariflerdir. Kuran'da belirtilen sekline bagli kalarak yaptigimiz tüm tanimlamalar Allah'in dilemesi ile gerçeklesecek olan ve Allah'in olmasini vaat ettigi gerçeklerdir. Var olan herseyi yaratan Allah, kuskusuz ki bunlarin her birini gidermeye ve yerle bir etmeye de kadirdir. Ayetlerin bizlere haber verdigi gibi kiyamet günü hersey akilalmaz bir gösteriyle yok olup gidecektir. "Bu, Allah'in vaadidir; Allah vaadinden geri dönmez. Ancak insanlarin çogu bilmezler" (Rum Suresi, 6) ayetinde bildirildigi gibi bunlar kesin olarak gerçeklesecektir.

Artik kendi büyüklügü ile övünen insanin hiçbir degeri kalmamistir. Kendini Allah'in karsisinda degerli ve güçlü gören, kendi aldanisi içinde Allah'i inkar etmekten çekinmeyen insan, olan bitenler karsisinda alabildigine güçsüz ve acizdir. Kendisinden üstün gördügü varliklar da Allah'in takdir ettigi bu büyük güne teslim olmuslardir. Daglar, denizler ve tüm kainat o hiç sarsilmazmis gibi gözüken saglam vasfini yitirmis, sadece ve sadece Allah'a itaat etmis, Allah'in bir "Ol" demesiyle hersey olup bitmistir. Her biri O'nun verdigi hükme boyun egici olarak yerine getirmeleri gereken görevlerini tamamlamislardir. Daglarin renkli yünler gibi dagilip parçalandigi, yerin tüm agirliklarini disariya attigi kiyamet günü denizlerde meydana gelen olaylar da Allah'in sonsuz büyüklügünü bir kez daha gözler önüne sermektedir. Kuran'da bildirildigine göre o gün denizler yanacak ve fiskirip tasacaktir.

Denizlerin Yanmasi

Kiyamet günü siddetli sarsintilarla yerlebir olan karalardan kaçip kurtulmaya bir yol arayanlar, belki de denizlere kaçip kurtulabileceklerini hayal edebilirler. Oysa Kiyamet günü geldiginde karalarla birlikte denizlerde de benzer felaketler yasanacak, insanlar kaçilacak hiçbir yer olmadigini bir kere daha dehsetle anlayacaklardir.

Dünyanin dörtte üçünü kaplayan en büyük su kütlesi olan denizlerin bir anda kaynamaya, fokurdamaya baslamasi gerçekten de insanin gözünde çok zor canlanabilecek bir manzaradir. Insanin o anin dehsetini kavrayabilmesi çok zordur; ancak düsünce sinirlarini zorlayarak, zihninde kismen canlandirabilir. Bugüne kadar yalnizca yanardag patlamasi, akaryakit tasiyan bir tankerde yangin çikmasi sonucu böyle görüntülerin olustuguna sahit olmus, televizyonlarda, resimlerde görmüssünüzdür. Ancak ayetlerde bizlere yapilan tarifler, bu örneklerle karsilastirilamayacak kadar ihtisamlidir. Allah'in sonsuz büyüklügünü, sonsuz gücünü, sonsuz kudretini biliyor olmamiz, bizi yasanacak felaketin boyutlari hakkinda fikir sahibi kilar. Allah, evrende var ettigi ve korudugu bu düzeni istedigi sekilde degistirmeye ve herseyi bir plan dahilinde altüst etmeye kadirdir.

Denizlerin Tasmasi

Kuran'da kiyamet günü gerçeklesecegi bildirilen olaylardan biri de "denizlerin tasmasidir." (Infitar Suresi, 3) O gün Allah'in dilemesi ile karadan gelecek olan felaketlere denizlerden gelenler de eklenecektir.

Bu da yine doga kanunlarini devre disi birakacak, mucizevi bir olaydir. Ancak yasanacak olan bu gerçek olayi gözümüzde canlandirabilmek için, bazi dogal olaylar üzerinde düsünebiliriz.

Gökyüzünün Durumu

Kiyametle birlikte gelen yikim ve dehset yalnizca yerde gerçeklesecek olaylarla sinirli degildir. O gün insanin bildigi, alistigi ve sonsuza dek varligini sürdürecegini sandigi tüm varliklar ve düzenler bozulmaya ugrarlar. O gün dünya tarihi boyunca kapsami anlasilamamis, sirlarina son yüzyilda ulasilabilmis, akillara durgunluk veren büyüklükteki gök cisimleri ve uzay için de ölüm vakti gelmistir. Gökyüzü, ay, günes, yildizlar ve gezegenler de o gün parçalanip, yok olurlar:

Süphesiz, size vaat edilen gerçeklesecektir. Yildizlar 'örtülüp (isiklari) silindigi' zaman, Gök yarildigi zaman... (Mürselat Suresi, 7-9)
Allah kiyamet günü göklerde meydana gelecek olaylari söyle bildirir:

"O gün gök, sarsilip çalkalanir." (Tur Suresi, 9)

"Bu nedenle gök bile yarilip-çatlamistir; (artik) O'nun va'di gerçeklestirilip-yerine getirilmistir." (Müzemmil Suresi, 18)

"Gök yarilip-çatlamistir; artik o gün, 'sarkmis-za'fa ugramistir." (Hakka Suresi, 16)

Dünya tarihi boyunca sayisiz canlinin yasamini sürdürebilmesi için en gerekli sartlardan biri olan hava tüm islevini yitirir. O gün var olan kanunlar alisilan kanunlardan farklidir. Sayisiz fizik kanunu ile gökte sabit bir dengeyle duran atmosfer, eriyip akmaya baslar. Kuran'da o gün "gökyüzünün erimis maden gibi" olacagi bildirilir. (Mearic Suresi, 8) Atmosfer o gün erir ve akkor haline gelerek yanmaya baslar. Insanlar masmavi görmeye alisik olduklari gökyüzünü, o gün kizil olarak görürler. Gökyüzü yarilip erimis, adeta yag gibi olmustur. O gün "gögün yarilip yag gibi erimis olarak kipkirmizi bir gül oldugu zaman"dir. (Rahman Suresi, 37)
O gün insanin taniyip bildigi bütün kurallar yok olur. Yaratilislari sirasinda Allah'in "isteyerek veya istemeyerek itaat edin" çagrisina icabet eden ve "isteyerek geldik" (Fussilet Suresi, 11) diye cevap veren gök ve yer, o gün de kendi yaratilislarina uygun olarak gerçek sahipleri ve yaraticilari olan Allah'a boyun egerler. Kuran'da Allah'in göge ve yere seslenisi su sekilde anlatilir: "De ki: "Gerçekten siz mi yeri iki günde yaratani inkar ediyor ve O'na birtakim esler kiliyorsunuz? O, alemlerin Rabbi'dir. Orada (yerde) onun üstünde sarsilmaz daglar var etti, onda bereketler yaratti ve isteyip-arayanlar için esit olmak üzere ordaki riziklari dört günde takdir etti. Sonra, duman halinde olan göge yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "Isteyerek veya istemeyerek gelin." Ikisi de: "Isteyerek (Itaat ederek) geldik" dediler." (Fussilet Suresi, 9-11)
"Gök, yarilip-parçalandigi, Ve 'kendi yaratilisina uygun' Rabbine boyun egdigi zaman; Yer, düzlendigi, Içinde olanlari disa atip bosaldigi, Ve 'kendi yaratilisina uygun Rabbine boyun egdigi zaman. Ey insan, gerçekten sen, hiç durmaksizin Rabbine dogru bir çaba harcayip durmaktasin; sonunda O'na varacaksin." (Insikak Suresi, 1-6)
Yildizlarin, Günesin ve Ayin Durumlari
Kiyamet günü dünyaya aydinlik veren günes ve dolayisiyla ay kararacaktir. O gün, dünyaya isik gelmemesinin tek sebebi atmosferin yok olmasi degildir. Çünkü Kuran'da bildirildigi gibi o gün yalnizca gökler, yer ve ikisi arasinda olanlarin yok oldugu bir gün degildir. Tüm evrenin yokolus günüdür. Tegabün Suresi'nin ilk ayetlerinde de belirtildigi gibi Allah herseyi mükemmel ve eksiksiz olarak yaratan ve her diledigini diledigi anda gerçeklestirmeye güç yetirendir. Milyarlarca galaksiyi ve her galakside bulunan milyarlarca yildizi bünyesinde barindiran evreni O yaratmistir ve diledigi zaman da bir "ol" demesiyle yok edecek olan da O'dur.

Evrenin her noktasi Allah'in varliginin, büyüklügünün ve gücünün ayri birer delilidir. Ancak O'nun dilegiyle, O'nun diledigi süre boyunca, O'nun izni ile var olmuslardir. Bu dengeyi yaratan ve koruyan Allah, bütün bunlari elbette diledigi sekilde yok etmeye de kadirdir. Evrenin ölümü, var olusunda oldugu gibi ancak O'nun izniyle, O'nun takdir ettigi sekilde gerçeklesecektir. O gün insanlarin dünya hayatlari boyunca azametine hayran kaldiklari hersey parça parça edilecektir. Tüm gezegenler, yildizlar, günes ve ay yörüngelerinden çikacak, yildizlar yokolacak, gökcisimleri birer birer ölecektir.

O gün artik kaçacak bir yer yoktur. Dünya hayati boyunca, kendisine Allah'tan baska dost ve yardimci arayan insanlar da artik yönelip, dönülecek gerçek dost ve yardimcinin yalnizca Allah oldugunu anlamislardir. O gün insanlarin hep erisilmez, görkemli ve gizemli gördükleri yildizlarin da ölüm günüdür. Her biri nizam ve denge ile döndükleri yörüngelerinden çikarak, dagilip yayilacaklardir. (Infitar Suresi, 2)
Her saniye enerji üreten bu yildizlar kiyamet günü geldiginde artik güçlerini yitirip yokolurlar. Kuran'da kiyamet gününde yildizlarin durumu su sekilde anlatilir:

Yildizlar, bulaniklasip-döküldügü zaman. (Tekvir Suresi, 2)

Yildizlar 'örtülüp (isiklari) silindigi' zaman. (Mürselat Suresi, 8)

Insanlarin o günkü çaresizligi bir ayette söyle anlatilir:

Ay karardigi, Günes ve ay birlestirildigi zaman; Insan o gün: 'Kaçis nereye?' der. Hayir, siginacak herhangi bir yer yok. O gün, 'sonunda varilip karar kilinacak yer (müstakar)' yalnizca Rabbi'nin katidir. Insana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri seylerle haber verilir. (Kiyamet Suresi, 8-13)


Insanin güçlü zannettigi, övünerek böbürlendigi bedeni hiç beklemedigi bir anda dört bir yandan ölümle sarilip kusatilacaktir. Artik can derdinden baska hiçbir sorun kalmayacaktir. Insanlar yasadiklari korkunun siddetinden deger verdikleri, tutkuyla baglandiklari, ugrunda her türlü fedakarligi göze aldiklari seyleri bir anda görmez olacaklardir.

Kiyametin meydana getirdigi bütün bu korku, dehset ve saskinlik dünyada inkar içinde bir yasam süren insanin gafletine bir karsiliktir. Geçen her saniye yeni azap çesitleri ve belalari getirmektedir. Karsilastiklari akillara durgunluk veren bu olaylar, o güne kadar inkar ettikleri Allah'in büyüklügünü sergiler. Insan bu güç karsisinda alabildigine aciz ve çaresizdir. Saniyeler ilerledikçe Allah'in ona ebedi hayatinda sunacagi korkunç azabi daha iyi anlar. O gün karsilastigi dehset dolu dakikalar sonsuz hayati boyunca yasayacagi azabin sadece sinirli kesitleridir. Kuran'da o gün insanlarin yasayacaklari olaylar karsisinda duyacaklari korku detayli olarak anlatilmistir.

Insanlarin Yasadiklari Korku

Allah birçok ayette insanlarin dünya hayatina tutkuyla bagli olduklarini ve bu tutkunun onlara ahiret hayatinda hiçbir faydasi olmayacagini belirtmistir. Insanin dünya hayatinda deger verdigi, önemsedigi, ugruna pek çok seyi göze aldigi degerler, eger Allah rizasi için ve Allah yolunda kullanilmiyorsa, insana kayiptan baska birsey kazandirmazlar. Bu degerlerin her biri insanlari denemek için özel olarak yaratilmistir. Asil yurt ise ahiret yurdudur. Dünyaya ait seylerin hiçbir önemi olmadigi Kuran'da su sekilde anlatilir:

Kadinlara, ogullara, kantar kantar yigilmis altin ve gümüse, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu sehvet insanlara 'süslü ve çekici' kilindi. Bunlar, dünya hayatinin metaidir. Asil varilacak güzel yer Allah katinda olandir. (Al-i Imran Suresi, 14)
Dünya hayatinin ayette de anlatilan tüm bu "çekici" özelliklerine insan hirsla baglanmakta, tüm ömrünü bunlari elde edebilmek için harcayabilmektedir:

Bilin ki, dünya hayati ancak bir oyun, '(eglence türünden) tutkulu bir oyalama', bir süs, kendi aranizda bir övünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir 'çogalma-tutkusu'dur. Bir yagmur örnegi gibi; onun bitirdigi ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hosuna gitmistir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsin ki sapsari kesilmis, sonra o, bir çer-çöp oluvermistir. Ahirette ise siddetli bir azab; Allah'tan bir magfiret ve bir hosnutluk (riza) vardir. Dünya hayati, aldanis olan bir metadan baska bir sey degildir. (Hadid Suresi, 20)

Dünya hayatinda insanlarin en önemli amaçlarindan biri mallarla, ogullarla, kisaca sahip olunan tüm degerlerle övünmektir. Ancak Kuran'da özellikle vurgulanan ve tüm toplumlar için de geçerli olan bir gerçek, dünya hayatinda sahip olunan en önemli tutkulardan birinin evlat oldugu gerçegidir. Çocuk edinme istegi gençlik yillarindan itibaren insanlara ögretilir. Çocuk, insanlar arasinda hem sebepsiz bir rekabet unsuru hem de gelecege yönelik bir güvence anlamini tasimaktadir. Insanlarin çocuklarini sevmesi, onlara sefkat ve merhamet beslemesi elbette dogru ve dine uygun bir tavirdir, ama Kuran'da tarif edilen ve günümüzde de çok yogun olarak yasanan "çocuk tutkusu", insanin çocugunu hirsla sahiplenmesine, onunla gösteris yapmaya kalkmasina, onu Allah'in bir kulu olarak degil de kendisinin bir mali olarak görmesine neden olur.

Bir diger tutku da mala ve zenginlige yönelik olandir. Bilindigi gibi insanlarin dünya hayatlari süresince tüm hedefleri, planlari, çabalari bu amaç üzerine kurulmustur. Mal ve para tutkusu insanlarin gözünü bürüdügü için tüm ahlaki degerler önemini kaybetmis, insan karakterini sekillendiren tek ölçü maddiyat olmustur. Kuran ahlaki, emir ve yasaklari, insanlarin hayatindaki önceligini kaybetmis, mal yigip, biriktirmek tek amaç olmus, iliskilerde çikarlar ön plana çikmistir.

Gökyüzünün erimis maden gibi olacagi gün; Daglar da (etrafa uçusmus) rengarenk yün gibi olacak. (Böyle bir günde) Hiçbir yakin dost bir yakin dostu sormaz. Onlar birbirlerine gösterilirler. Bir suçlu-günahkar, o günün azabina karsilik olmak üzere, ogullarini fidye olarak vermek ister; Kendi esini ve kardesini, Ve onu barindiran asiretini de; Yeryüzünde bulunanlarin tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa. (Mearic Suresi, 8-14)

Gögün bulutlarla parçalanacagi ve meleklerin bir indirilme ile indirilecegi gün; Iste o gün, gerçek mülk, Rahman (olan Allah)indir. Inkar edenler için oldukça zorlu bir gündür. (Furkan Suresi, 25-26)

Henüz bebeklik çaginda olan çocuklar bile o gün aileleri tarafindan terkedilir. Kuran'da o zorlu günde yasanacak olaylarin panigiyle kadinlarin emzirdikleri çocuklari dahi unuttuklari bildirilmistir. Insanlar hiç beklemedikleri ve daha önce esini benzerini görmedikleri bu olaylar karsisinda ne yapacaklarini sasirirlar. Korku öylesine ani ve siddetli bir sekilde gelmistir ki, hamile kadinlar bu sokun etkisiyle çocuklarini düsürürler:

Onu gördügünüz gün, her emzikli kendi emzirdigini unutup geçecek ve her gebe kendi yükünü düsürecektir. (Hac Suresi, 2)

Bir baska ayette ise o gün insanlar arasinda hiçbir bag; ne soy, ne akrabalik, ne de arkadaslik baglari kalmadigi bildirilir: Kisi o gün, kendi kardesinden kaçar; Annesinden ve babasindan, Esinden ve çocuklarindan. O gün, onlardan her birisinin kendine yetecek bir isi vardir. (Abese Suresi, 34-37)

Insanlar Sarhos Gibidir

Insanlar o gün gördükleri karsisinda tüm sogukkanliliklarini, kendilerine olan güvenlerini ve metanetlerini yitirirler. Ölümle karsilasildigi an hersey degerini yitirir, yüzlerdeki ifadeler, tavirlar, konusmalar farklilasir.

Karsilastiklari olaylardan dolayi siddetli bir korku, panik ve saskinlik içinde kontrolden çikmislardir:

...Insanlari da sarhos olmus görürsün, oysa onlar sarhos degillerdir. Ancak Allah'in azabi pek siddetlidir. (Hac Suresi, 2)
Gözlerdeki Dehset Ifadesi

Gerçek olan va'd yaklasmistir, iste o zaman, inkar edenlerin gözleri yuvalarindan firlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayir, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler). (Enbiya Suresi, 97)

Göz, insanin yasadigi korkunun siddetini ilk ele veren organdir. Ayette geçen "gözlerin yuvalarindan firlamasi" benzetmesi, insanin yasadigi korkunun siddetini anlatir. Bu anda insanlarin göz bebekleri büyür, beyazi ortaya çikar, donuklasmaya baslar. Kiyametin gerçeklesecegi an insanlar bu korkuyu yasayacaktir. Bu tüyler ürpertici olaylar karsisinda kimsenin yapacak bir seyi, baslarina gelenleri önlemek için getirecek çözümleri yoktur. Sadece korku duyarlar. Ayetteki benzetme bu korkuyu açiklikla izah etmektedir.

Çocuklarin Saçlarinin Beyazlasmasi

Eger inkar edecek olursaniz, çocuklarin saçlarini agartan bir günde kendinizi nasil koruyacaksiniz? (Müzemmil Suresi, 17)
Kiyamet gününün korkusu küçük çocuklari da saracaktir. O günün gerçek mahiyetini bilmeyen, bunun sonsuz azabin ilk günü oldugunun bilincinde olmayan çocuklarda yetiskinlerden farkli bir korku vardir. Insanlar geçici dünya hayati boyunca yaptiklari ahlaksizliklarin pismanligi içindedirler. Çocuklar ne oldugunu dahi kavrayacak bir bilinçte degildirler. Buna ragmen gördükleri olaylarin siddetinden dolayi saçlari bembeyaz olur. Böyle bir fiziksel degisim, o zorlu günün büyüklügünü anlamak açisindan oldukça önemlidir. Çünkü o güne kadar dünyada çok çesitli felaketler yasanmistir. Ama bu felaketlerin hiçbiri kiyamet günü meydana gelecek olaylarla kiyaslandiginda çocuklarin saçlarini agartacak kadar siddetli degildir.

Hayvanlarin Durumu

Gözünüzde vahsi hayvanlari canlandirmaya çalisin, kaplanlar, aslanlar, kurt, çakal, ayi... Ancak kafes arkasindayken biraraya gelebilen bu hayvanlar, kiyamet günü meydana gelen olaylarin etkisi ile artik birbirleri ile mücadele etmeyi birakacak ve biraraya toplanacaklardir. Binlerce vahsi hayvanin meydana getirdigi bu görüntünün ürkütücülügü ise çok açiktir.

Bu ürkütücü tablo, kiyamet günü yasanacak olan ve önceki sayfalarda belirttigimiz diger olaylarla birlikte Tekvir Suresi'nin basinda söyle anlatilmaktadir:

Günes, köreltildigi zaman,
Yildizlar, bulaniklasip-döküldügü zaman,
Daglar, yürütüldügü zaman,
Gebe develer, kendi basina terkedildigi zaman,
Vahsi-hayvanlar, toplandigi zaman,
Denizler, tutusturuldugu zaman,
Nefisler, birlestigi zaman,
Ve 'diri diri topraga gömülen kizcagiza' soruldugu zaman:
"Hangi suçtan dolayi öldürüldü?"
Sahifeler (amel defterleri) açildigi zaman,
Gök, siyrilip-yüzüldügü zaman
Cehennem atesi çilginca kizistirildigi zaman,
Cennet de yakinlastirildigi zaman,
(Artik her) Nefis, neyi hazirladigini bilip-ögrenmistir. (Tekvir Suresi, 1-14)

EVRENIN ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN

Kiyamet günü, insanlarin tümünün gerçegi açikça görecekleri gündür. Inkar eden bir insan karsilasacagina asla inanmadigi, sürekli reddettigi ya da hayati boyunca düsüncesinden kaçtigi ahiret gerçegi ile artik karsi karsiyadir. Dünyadaki yanilgisinin sonucunu görmekte, geri dönüs çareleri aramakta, ama bir sonuç elde edememektedir. Dehsetli bir sonla karsilasmistir ve yaptiklarinin pismanligini tüm netligiyle hissetmektedir.

Kiyamet günü hersey yok olup, tüm olaylar bittikten sonra Allah gökleri, yeri ve insanlari yeni bir insa ile tekrar yaratir. Elbette gökleri, yeri ve tüm alemleri yaratan Allah bunlarin benzerlerini de yaratacak güce sahiptir:

Görmüyorlar mi; gökleri ve yeri yaratan Allah, onlarin benzerini yaratmaya gücü yeter ve onlar için kendisinde süphe olmayan bir süre (ecel) kilmistir. Zulmedenler ise ancak inkarda ayak direttiler. (Isra Suresi, 99)

Onlar görmüyorlar mi ki, gökleri ve yeri yaratan ve onlari yaratmaktan yorulmayan (Allah), ölüleri de diriltmeye güç yetirir. Hayir; gerçekten O, her seye güç yetirendir. (Ahkaf Suresi, 33)

Kiyamet gününde yasanacak olaylar Allah'in Kuran'da bildirdigi sekilde -yerin baska yere, göklerin de baska göklere dönüsmesi- olacaktir. Insanlar Allah'in huzuruna çikarilacak, O'nun karsisinda dünya hayati boyunca yaptiklarinin hesabini vereceklerdir. (Ibrahim Suresi, 48) Kuran'da inkarcilar için bu zorlu gün, "din günü", "hesap ve ceza günü", "ahiret günü" gibi isimlerle tanimlanmaktadir. Insanlarin tümü yeni bir yaratilisla tekrar diriltilecektir. O gün inkar edenler ile iman edenlerin kesin bir ayrilisla ayrilacaklari, ebedi yurtlarina sevk edilecekleri gündür.
__________________
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.

Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.

Eylül 2008


NuraN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-12-2006, 16:55   #2
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

teşekkürler paylaşım için
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-12-2006, 23:53   #3
Banned
 
MeTaLliCaBeneR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

okuyamadim tumunu ama soyle bisey duydum kiyamet gunu hakkinda nekadar dogru bilmem ...

Kiyamet gunune rastgelen kullar arasinda iyi kullar allah tarafindan hafif bir firtinayla kiyamet azabindan kurtarilir...
__________________
Father, Father, Father, Father,
Father Into your hands I commend my spirit,

Father into your hands
Why have you forsaken me,
In your eyes forsaken me,
In your thoughts forsaken me,
In your heart forsaken me ...
MeTaLliCaBeneR Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 23-12-2006, 23:56   #4
Forumun Basketçisi
 
AyTeK54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

tamamını okuyamadım nuran ama emeğine sağlık
__________________
вιzє єğℓєηмєуι уαηℓış öğяєттιℓєя çüηкü σηℓαя нιç "ραѕ¢αℓ ησυмα" ιℓє ∂ιѕ¢σуα gιтмє∂ιℓєя...
AyTeK54 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 13:11 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580