Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/index.php)
-   Dış Ticaret (http://besiktasforum.net/forum/forumdisplay.php?f=244)
-   -   AB Üye Ülkelerinde Enerji (http://besiktasforum.net/forum/showthread.php?t=21062)

imparator 01-02-2007 16:17

2. Kömür: Parlak Bir Geçmiş
a.) Kömürün Geçmişi:

Avrupa ekonomisine yaptıkları büyük etkiler dolayısıyla kömür
ve çelik Avrupa’nın kalkınma sürecinde ve sanayi devrimini gerçekleştirmesinde dönüm noktasını oluşturmuşlardır. 1951 yılında imzalanan ve yürürlüğe konan Paris Antlaşmasıyla Avrupa’nın yeniden yapılandırılmasında büyük oranda enerji ürünlerine ihtiyaç duyulmuştur. Bu dönemde kaynakların yeterli olmasına karşın baskıcı ve güçlü politikaların yaydığı korku sektöre egemen olmuştur. Ancak ilerleyen zamanlarda Avrupa Kömür ve Çelik Konfederasyonunun (ECSC) sahip olduğu yüksek otoriteyi kullanarak üreticileri cesaretlendirmesiyle yeni kömür madenlerinin bulunarak kömür üretiminin artışının sağlaması uzun vadeli uluslararası kömür ticareti antlaşmalarıyla son bulmuştur. 1960’lı yıllardan sonra ise Avrupa Birliği kömür çıkarma endüstrisinin yabancı ülkelerle baş edememesiyle ve elektrik ve ısı üretimi için daha farklı enerji kaynaklarının bulunmasıyla Avrupa’da kömür kullanım oranı hızlı bir düşüş eğilimine girmiştir. Yukarıda saydığımız nedenler ve tükenen kaynaklar dolayısıyla Avrupa Birliği genelindeki 15 üye ülkede yıllık kömür üretimi 1960 yılında 600 Mton iken 2000 yılında 86 Mtona düşmüştür. Diğer enerji kaynaklarıyla yaşanan rekabet, 1986 yılından bu yana petrol kullanımının kısıtlanması konusunda uygulanan politikaların gevşek tutulması ve tabi ki kömürün çevre kirliliğine yol açması nedeniyle katı yakıtların rekabet ortamındaki zayıflığı ortaya çıkmaktadır.


imparator 01-02-2007 16:28

b.) Elimizde Bulunan Kozlar:

AB enerji stratejisinde kömürün bu kadar önemli bir yerinin olmasının ve AB üye ülkelerinin kömür kaynaklarının peşinden koşmalarının nedeni her şeyden önce bölgesel ve sosyal şartlardan kaynaklanmaktadır. İthal kömürün üye ülkelere maliyeti, yabancı kömür üreticilerinin çeşitliliği ve kömür fiyatlarının kararlı bir yapı sergilemesi, petrol ve doğalgaz piyasalarıyla karşılaştırıldığında,

31
günümüzde kömür piyasalarının sahip olduğu dengeyi ve rekabetçi ortamı açıklamaya yarayan en önemli faktörlerdir.


1999 yılı için ithal kömür Tablosu



% 37 = Kuzey Afrika Ülkeleri % 6 = Kolombiya
% 13 = Poloya % 12 = Avustralya
% 5 = Endonezya % 18 = Rusya % 9 = Ukrayna


Uluslararası kömür piyasalarında rekabet ortamının sağlanmış olması
nedeniyle, diğer enerji ürünleriyle karşılaştırıldığında ithal kömür fiyatları benzersiz bir denge göstermektedir. Örneğin: kömür fiyatları 1986 ile 1996 yılları arasındaki on yıllık dönemde sadece 16 $ değişmiştir. Avrupa Birliği için kömür kaynaklarındaki bu kararlılığın bir nedeni de son 20 yıldır üye ülkelerin kömür ihtiyacını son derece ekonomik bir şekilde karşılayan Danimarka kömürüdür. Ayrıca imzalanan kömür kontratlarının esnekliği ve yerel piyasalardaki gelişmeler de kömür piyasalarının, diğer enerji piyasalarına göre daha az değişken ve kararlı olmasına izin vermiştir. Şu anda Avrupa Birliği üye ülkelerinde ekonomik ve politik riskler bulunmamakta ve kömür ihracatçısı ülkeler piyasa fiyatlarının iniş çıkışlarında rekabetçi ortam nedeniyle, petrol ve doğalgaza oranla daha etkili konumda bulunamamaktadırlar.

imparator 01-02-2007 16:28

c.) Gelecek:

AB üye ülkelerinin günümüzde olduğu gibi gelecekte de kömür üretiminde rekabetçi konumda bulunmayacakları gerçeği, bazı üye ülkelerin kömür kullanımını bırakmasına neden olacaktır. Bu durum halen kömür üretimini sürdüren Almanya gibi üye ülkelerde ve Polonya gibi büyük kömür ihracatçısı, aday ülkelerde çeşitli politik problemlerin doğmasına yol açmaktadır.
Birçok insanın kömür endüstrisi sayesinde geçinmeleri nedeniyle kömür üretimi Avrupa’da savaş sonrası ekonominin canlı kalmasını sağlayan önemli bir etmendir. Ayrıca Avrupa Birliğinin, Avrupa Çelik ve Kömür Konfederasyonu’nun yaptığı antlaşmaların içeriği uyarınca aday ülkelere, üye olduktan sonra uygulayacağı bazı standartlar da Avrupa’yı, katı yakıt üretimine kalıcı çözüm yolları bulma çalışmalarını hızlandırmaya yöneltmiştir.


TABLO: Kömür Endüstrisinde Üretim ve Çalışan Personel Maliyeti




Avrupa Kömür ve Çelik Konfederasyonunun (ECSC) 1951 yılında Paris’te yapılan antlaşmayla kurulmasının en önemli amaçları Avrupa’da kömür ve çelik sanayiinde birleşik piyasalar oluşturarak ekonomik üretim sağlamak ve üye ülkelerde işsizlik sorununu azaltıp yaşam standartlarını yükseltmektir. Bu yüzden üye ülkelerde enerji

33
temini için çalışan kurumların en önemli görevleri: enerji politikalarını makul ölçülerde geliştirmek, üretimi modernleştirmek ve üretim kalitesini arttırmaktır. Kömürün geleceği global ölçülerde güvenli enerji temini çalışmalarına bağlı olup hiçbir AB üyesi ülkede ve aday ülkede uluslararası piyasalarla rekabet edecek düzeyde kömür kaynağı kalmadığı zaman yabancı kaynaklara olan bağımlılık artacağından enerji politikalarının bu yönde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu şartlar altında kendimize somamız gereken soru, ciddi boyutlardaki enerji krizlerinden kurtulmak için gelişmiş teknolojileri araştırırken, elde bulunan yetersiz kömür rezervlerinden yararlanmak için yeni üretim alanları sağlamamızın gerekli olup olmadığıdır. Bu durumda Avrupa Birliği, kozlarını gözden geçirerek güvenli enerji temini ilkesi altında elektrik üretimi için kömür kaynaklarının yeterli olup olmadığını belirlemeli ve elektrik üretim piyasalarının liberalizasyon çalışmalarına hız vermelidir. Bahsettiğimiz bu yeniliklere bağlı olarak Avrupa Kömür ve Çelik Konfederasyonu Antlaşmaları uyarınca uygulanması planlanan üretimi azaltma faaliyetleri de gözden geçirilmelidir. İleride karşılaşacağımız kömür kaynakları konusundaki kötü durumu düzeltmek için ise sosyal ve bölgesel perspektiflerde güvenli enerji temini şartı altında ulusal düzeyde kömür endüstrisine verilen destek arttırılarak elde bulunan kaynakları en iyi şekilde değerlendirmek gerekmektedir. Kısa vadede katı yakıt üretimi ve kullanımı konusunda Avrupa Birliğinin büyük problemlerinin bulunmamasına rağmen kömürün geleceği, çevreyi daha az kirleten ve sera gazı yayma oranını azaltan teknikleri geliştirmemize bağlıdır. Sonuç olarak, Avrupa Kömür ve Çelik Konfederasyonu antlaşmalarının gelecekteki kömür politikamızı belirleyecek çözüm yolları üretmekte yetersiz kalması ve ne üye ülkelerde ne de aday ülkelerde kömür üretiminin gelecekte ekonomik kriterler çerçevesinde gerçekleşmeyecek olması, kömürün geleceğini, Avrupa Birliği Enerji Komisyonunun kabul ettiği kararlar doğrultusunda yürütülecek politikaların kararlılığına bağlamaktadır.


imparator 01-02-2007 16:28

B. PETROL: HALEN GÖZDE YAKIT


AB’de Petrol Üretim, Tüketim, İthalat Tablosu: (Mton)



Kalite ve kullanım kolaylığı gibi avantajları nedeniyle petrol savaş sonrası dönemden sonra batı ülkelerinin ekonomilerini daha hızlı ve derinden etkilemiştir. Araştırmalar ve analizler göstermektedir ki karayolu taşımacılığının % 99’u petrolle sağlanmaktadır. Ayrıca günümüzde diğer yakıtlara oranla avantajlı olması yüzünden petrol, konutların ısıtılmasında ve elektrik üretiminde ülkeden ülkeye değişen hızlarla kömürün yerini almaktadır. Yaşanan petrol krizleri ve petrol piyasalarındaki dengesizlik, petrole bağımlı olan AB üye ülkelerinin ekonomileri kötü yönde etkilemektedir. Özellikle nakliye sektöründe üye ülkelerin değişmez enerji kaynağı olan petrolün bu konumunu, karasız piyasaların varlığı, denizde yaşanan tanker kazaları ve medyanın kullanıcıları bilinçlendirmeye yönelik çabaları dahi etkileyememektedir ve bu durumda petrol üreticisi olmayan birçok AB üyesi ülke için petrol bağımlılığı tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır. Bu bağımlılıktan kurtulmak yeni enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve özellikle nakliye sektöründe verimli enerji kullanımının gerçekleştirilmesi ile mümkündür. Yapılan analizler AB üyesi ülkelerin petrol tüketiminin giderek artmakta olduğunu göstermektedir. Bu artış oranı gelişmekte olan aday ülkelerde ise daha ciddi boyutlardadır.

35
1. Petrol Bağımlılığı:

Dünya petrol rezervlerinin % 70’inden fazlası OPEC üyesi ülkelerin elinde bulunmaktadır. 2020 yılında OPEC, günlük 55 milyon varillik üretimi ile AB üye ülkelerinin petrol ihtiyacının % 50’sini karşılayacaktır. Avrupa Birliğinin 2000 yılındaki günlük petrol ihtiyacı ise 32 milyon varil dolayındadır. Bu artan bağımlılık çerçevesinde gönüllü bir ihracatçı konumunda bulunan OPEC petrol fiyatlarını üretim maliyetlerine rağmen düşük tutarak uzun vadede karlı konumunu korumak istemektedir.

imparator 01-02-2007 16:29

OPEC üyesi olmayan ülkelerde ise petrolün varil fiyatı ortalama 5$ civarındadır. Fiyatın yüksek olmasının nedeni üretim maliyetlerinin yüksek olması ve bazı ülkelerde çıkartılan petrolün daha kaliteli olmasıdır. Ayrıca Rusya ve Orta Asya ülkeleri de Avrupa Birliği için önemli ülkeler konumundadır. OPEC üyesi ülkelerin petrol ithalatındaki kartelini kırmak için OPEC üyesi olmayan ülkelerdeki petrol fiyatlarının 5 ile 10 $ civarında tutulması gerekmektedir. böylece bu ülkelerin OPEC ile rekabet edebilecek seviyeye ulaşmaları garanti altına alınmış olacaktır.



36
2. Petrol Politikaları:

Yaşanan son olaylar ve petrol piyasalarında ortaya çıkan tartışmalar OPEC üye ülkeleri arasında homojen bir dağılım olmadığını ve artan bir gruplaşmanın ortaya çıktığını göstermektedir. Öyle ki son iki yıl içerisinde alınan kararlarda, merkezde bulunan güç dengesiyle güçlü üreticiler olan Suudi Arabistan, Kuveyt, İran’ın rolleri ön plana çıkmıştır. Cezayir, Venezüella ve İran gibi kısıtlı petrol kaynaklarına sahip OPEC ülkeleri daha fazla kazanç sağlamak amacıyla üretim hacimlerini arttırmak istemektedirler. Buna karşılık, Suudi Arabistan ve diğer Orta Doğu ülkeleri ise petrol rezervlerinin bol miktarda olması dolayısıyla uzun vadeli planlar yapmaktadırlar. Böylece ithalatçı ülkelerin acil olarak alternatif enerji kaynaklarına yönelmelerini önleyerek ve petrolün uzun vadede enerji sektöründe lider konumunu korumasını sağlayarak kar oranlarını mümkün olduğu kadar arttırmak istemektedirler. Jeopolitik faktörler de bu gelişmelerde kuşkusuz büyük rol oynamaktadırlar. OPEC üyesi ülkelerdeki görüş farklılıklarından dolayı patlak veren Körfez Savaşı, savaş sonrasında Irak’a uygulanan ekonomik ambargo ve Libya ile İran’ın değişken tutumlarıyla çevrelerini tehdit edici konumda bulunmaları gibi faktörler petrol piyasalarının kararlı bir yapıya kavuşmasını engelleyen başlıca sorunlardır. Savaş sonrası konan ekonomik ambargo sebebiyle oldukça kötü duruma düşen Irak, 1999 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Komisyonu kararları doğrultusunda ‘Petrol için Yemek’ programı dahilinde günlük üretimini 2.8 milyon varile çıkarmış ve böylece 5.8 milyar $ petrol ihracatı gerçekleştirmiştir. Ayrıca Irak’ın komşu ülkeleri tehdit eden tutumunu değiştirmesi halinde, üretiminin günde 3 ile 4 milyon varile çıkarılmasına izin verilecektir.
Yakın gelecekte dünyada petrol konusunda fiziksel sıkıntının meydana gelmesi için korkulacak bir neden bulunmamakta, Ancak, OPEC’in tekel oluşturma ihtimaline karşı politik endişeler bulunmaktadır. Bu ihtimalin kuvvetlenmesini sağlayan faktörlerden biri de petrol ithalatçısı ülkelerde yaşanan hızlı ekonomik büyümeyle orantılı olarak petrol ihtiyacının artması ve bunun sonucunda artan

imparator 01-02-2007 16:29

taleple bağlantılı olarak OPEC ülkelerinin petrol fiyatlarını yükseltmek istemeleridir. Sonuçta, uzun vadede, sahip oldukları petrol rezervlerinin yoğunlukları bilinen OPEC ülkelerinin önündeki en büyük tehdit edici unsurlar: enerji sektöründeki teknolojik gelişimler, zor bölgelerde yeni üretim tekniklerinin uygulanması ve özellikle nakliye sektöründe yeni yakıt kullanım seçeneklerinin geliştirilmesi olacaktır. Avrupa Birliği için çok önemli olan bir diğer üretici topluluk ise eski Sovyetler Birliği üyesi ülkelerdir. Öyle ki bu ülkeler 1989 yılında 11 milyon varil olan günlük petrol üretimleriyle dünyada ilk sırada bulunmaktaydılar. 2000 yılı istatistikleriyle günlük üretimleri 7.8 milyon varil olan bu ülkelerin gelecek 20 yıl içerisinde üretimlerini yaklaşık iki katına çıkarmaları yani günde 15 milyon varillik petrol üretimi gerçekleştirmeleri beklenmektedir.


3. Petrol Fiyatlarının Etkileri:

TABLO: 1970 ile 2000 Yılları Arasında OPEC Ham Petrol Fiyatlarının Değişimi.





38
1973 ve 1979 yıllarında yaşanan iki petrol krizinden sonra sanayileşmiş ülkelerde büyük çaplı sorunlar yaşanmıştı. Bugün bu olaylardan ders çıkarmak ve bir daha yaşanmasını önlemek için tedbir almak gerekmektedir. Endüstri toplumundan hizmet ve iş toplumuna dönüşmekte olan ve bu yüzden de petrol piyasalarındaki dalgalanmalardan geçmişe göre daha az etkilenen Avrupa Birliği üyesi ülke ekonomilerinde enerji seçeneklerinin çeşitlendirilmesi sonucu özellikle elektrik üretiminde petrol ürünlerinin kullanım oranlarında azalma gerçekleştirilmiştir. Ayrıca ödeme metotları gözden geçirildiğinde özellikle Batı Avrupa ülkelerindeki petrol ürünlerindeki yüksek vergi seviyeleri, enflasyon üzerindeki fiyat artışı etkisini genellikle indirmektedir. Ancak gelişmekte olan ve yeteri kadar üretim yapmayan ülkelerde fiyat hala yükselmektedir. Bu ülkelerin yoksulluğun tehlikeli çemberinden kurtulmasını sadece ve sadece üretim seviyesindeki artış sağlayabilir. Özellikle yoksulluk sınırında olan ülkeleri, petrol fiyatlarındaki küçük çaplı artışlar bile büyük ölçüde etkilemekte ve bu ülkeler, ekonomi düzeyleri ve sosyal konumları iyi olan üretici ülkelerin kıskacı altında bulunmaktadır. Avrupa Birliği Enerji Komisyonu, bu ülkelerdeki petrol zamlarının etkilerini indirmek için planlanmış çalışmaları bir araya getirip, bilgi alışverişi yapmayı ve Lizbon Toplantısından çıkan sonuçlar ile aynı çizgide yürütülen sosyal sınıflandırma risklerini azaltma ve kolaylaştırma yollarını bulmayı amaçlamaktadır.

imparator 01-02-2007 16:29

Petrol sektörünün büyüme ölçülerine bakıldığında, özellikle nakliye ve taşımacılık sektöründe petrol ürünlerine bağımlılığın 2020 yılında % 90’a ulaşacağı tahmin edilmektedir. Özellikle, 1973 yılında % 18’den 2000’de % 50’ye yükselen karayolu taşımacılığındaki petrol tüketimini azaltmak için petrolün yerini alabilecek alternatif enerji kaynaklarını bulmamız ve geliştirmemiz gerekmektedir. Özellikle nakliye sektöründe petrolün yerine geçebilecek seviyede yakıtların bulunmaması yüzünden gelecekte daha büyük petrol krizlerinin doğması olası gözükmektedir. Bu yüzden AB üyesi ülkeler OPEC petrollerinin ucuz olmasına aldırmadan yakın gelecekte varil fiyatı 20 $’dan yüksek olan petrolle yaşamayı öğrenmelidir.


39
C. DOĞALGAZ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI: Karşı Konulmaz Alternatifler

1. Uluslar arası Doğalgaz Piyasaları:
Her ne kadar doğalgaz enerji çeşitliliğini sağlamak için gerekli olan kaliteli ve değerli bir yakıt olsa da elektrik ve ısı üretimi ile konut ısıtılması sektöründe doğalgaz bağımlılığının 85 Mtondan, 2010 yılında 410 Mtona çıkacak olması nedeniyle Avrupa Birliği bu konuda zayıf duruma düşmekte ve artan tüketim oranları yüzünden üretici ülkeler doğalgaz piyasalarını kendi başlarına yönlendirme amaçlarını gerçekleştirebilecek zemini bulma konusunda zorlanmamaktadırlar. Petrol ve doğalgaz piyasaları birbirleriyle bağlantılı olmakla birlikte doğalgaz fiyatları, petrol fiyatlarından büyük ölçüde etkilenmektedir. Bunun nedeni petrol ve doğalgaz kaynaklarının coğrafi yönden yakınlık göstermesi ve bu kaynakların sadece birkaç büyük üreticinin elinde bulunması ve yine bu kaynakları çalıştıran şirketlerin az sayıda olmasıdır. Doğalgazın petrole oranla daha karlı bir yakıt olması piyasalarda doğalgaza talebinin artmasına ve doğalgaz kullanım oranının yükselmesine yol açmışsa da giderek artan doğalgaz bağımlılığı yüzünden fiyatların artacağı yönünde korkular bulunmaktadır. Ancak kısa ve orta vadede, kaynakların yeterli olması ve farklı ülkelerde bulunması yüzünden doğalgazda bir kartelin oluşması için tehlike bulunmamaktadır. Uzun vadede ise imzalanmış alım-satım antlaşmaları doğrultusunda, üretici ülkelerle Avrupa Birliği arasındaki doğalgaz boru hatlarının geliştirileceği ve böylece Rusya ve Cezayir gibi ülkelerin rekabet ortamlarının azaltılacağı yönünde kararlar alınmıştır. Türkmenistan ve İran’dan da doğalgaz ithal etme seçeneklerinin iyileştirilmesi konusunda çalışmalar yapılmakta ve bu ülkelerle olan doğalgaz ticaretinin geleceği belirsizliğini korumaktadır. Dünya üzerindeki en büyük doğalgaz rezervlerine Rusya sahiptir. Rusya ve eski Sovyetler Birliği ülkelerinin rezervlerinin, önümüzdeki 25 yıl içerisinde yoğunluklarını koruyacakları düşünülürse uzun vadede Rusya ile ortaklık kurarak güvenli enerji temini politikasını gerçekleştirmek AB’ye doğalgaz pazarında büyük avantajlar sağlayacaktır.

imparator 01-02-2007 16:29

Avrupa Birliğinde de ortaya çıkan spot marketin birleştirici etkisi altında, iç piyasaların tamamlanması sayesinde, değişimlerin fiyatlandırma kurallarıyla olması beklenebilir, (Gaz fiyatları endeksinin petrol fiyatlarına etkisi vb.) ya da standart tarzda piyasa rekabetinin, üretim fiyatlarını yansıtması veya gaz kartelinin bunu belirlemesi beklenebilir. Bunun şu anda nasıl olduğunu söylemek zordur. Aşırı fiyat artışının yapısal akımı engellenmeli, bol ve çeşitli kaynaklar garanti altına alınmalıdır.
Gelecekte Doğalgaz pazarında olumlu gelişmelerin olması beklenmektedir. Örneğin uzmanlar, 2010 yılına kadar doğalgaz fiyatlarının sadece % 10 artacağını tahmin etmektedirler. Üye ülkelerdeki doğalgaz kullanımı konusundaki baskıların ve küresel ısınma gibi faktörlerin varlığı düşünülecek olursa bu değerli yakıtın teminini kolaylaştırmak ve daha karlı hale getirmek için fiyatların petrol fiyatlarıyla orantılı olarak değiştirilmesi ve böylece bazı büyük üreticilerin kartel oluşturmalarının engellenmesi gerekmektedir. Sonuçta, ancak ve ancak saydığımız bu maddeler gerçekleştiği taktirde ucuz, karlı ve güvenli doğalgaz temini hedefimize tamamı ile ulaşabileceğiz.


41
2. Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları: Politik Öncelik:
TABLO: Yenilenebilir Enerji Kaynaklarındaki Üretim-Tüketim Oranı. (Mton)


Avrupa’da kaynakların güvenliğinin artmasında yenilenebilir enerji kaynakları önemli potansiyele sahiptir. Yenilenebilir kaynakların kullanım alanlarının genişlemesine rağmen son derece katı politik ve ekonomik engellerle halen karşılaşılmaktadır. Bu engelleri aşma çabaları, sadece enerji tüketiminin gerçek bir politika olarak düşünülmesiyle talebin rasyonalleştirilmesi ve istikrarın sağlanması sayesinde başarıya ulaşabilir. Orta vadede, yenilenebilir enerji kaynakları tek bağımsız enerji kaynağıdır ve şu anki durumda Avrupa Birliğine kaynaklarını arttırması için manevra şansı sağlamaktadır. Bu enerji kaynağını ihmal etmek, ancak ve ancak en son koz olarak düşünülebilir.

imparator 01-02-2007 16:29

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarındaki İşletilecek potansiyel:

Günümüzde Avrupa’da kaynakların hemen hemen % 6‘sı yenilenebilir enerji kaynaklarıdır, buna sadece hidroelektriğin %2’si dahildir. 1985 yılında başlanan, AB genelinde elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının ikiye katlanması hedefine henüz ulaşılamamıştır. Üye ülkeler bu hedefi kendi hedefleri gibi göz önüne almalı ve kendi ulusal hedeflerini birliğin hedefleriyle çakıştırmalıdırlar. Bu henüz tüm üye ülkelerdeki bir durum değildir ve gelişmenin bu çizgiler arasında gerçekleşmesine ihtiyaç vardır. Yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimi 1985 ve 1998 arasındaki

42
ilgili dönemde oldukça önemliydi ama genel olarak hala oldukça önemsizdir ve bu küçük global basamak bir ülkeden diğerine fark edilir çeşitlilik gösteren paylaşımı gizlemektedir. Avrupa Birliği genelinde yenilenebilir enerji kaynaklarını önemli derecede kullanan 4 ülke bulunmaktadır; Bu ülkeler: Portekiz(%15.7), Finlandiya(%21.8), Avusturya(%23.3) ve İsveç(25.8)tir. Yenilebilir enerjinin global tüketimdeki paylaşımı, tüketim eğilimleri ve enerji tasarrufu politikalarıyla yakından ilişkilidir. Yenilenebilir sektörde yapılan gelişme tüketimdeki artışla dengelenmiştir. 10 yılda %3 oranındaki sektördeki yılık tutarlı artışa ve rüzgar enerjisi sektöründeki %2000’in üzerindeki olağanüstü artışa rağmen global tüketim %6 civarında durgunlaşmıştır. Söylenmesi gereklidir ki enerji talebi için

kaynaklardaki çabalar sadece akılcı politikalarla desteklenirse başarıya ulaşır. Önümüzdeki yıllarda yenilenebilir paylaşımdaki enerji tüketimi belli dönemlerde arttırılmalıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji dengesindeki oranları büyük oranda elektrik şebekesine ve merkezden dağılmış olan üretimdeki rekabete bağlıdır. AB Enerji Komisyonu global enerji tüketimindeki yenilenebilir kaynakların paylaşımlarının ikiye katlanması hedefini 1997’de %6’dan 2010 yılında %12’ye çıkartmıştır. Bu artış SME’ler için yeni bir dürtü sağlamakta ve aynı zamanda iş gücüne yararlı etkileri olmaktadır ve böylece Avrupa teknolojisini gelişen ülkelere ihraç etme imkanı doğmaktadır. Bu yüzden de üye ülkeler yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretme önerisini ulusal amaçları çerçevesinde benimsemelidirler.








imparator 01-02-2007 16:30

SONUÇ:

Bütün bu analizler sonrasında anlaşılmaktadır ki yakın gelecekte hiçbir enerji elde etme yöntemi ve enerji kaynağı, kendi başına Avrupa Birliğinin enerji ihtiyacını karşılamaya ve enerji üretimiyle tüketim oranlarını birbirine yaklaştırmaya yetmeyecektir.

Yukarıda açıklanan bilgiler çerçevesinde görülmektedir ki petrol, kömür ve nükleer enerji kendi bünyelerinde belli başlı sorunları taşımaktadır ve yalnız doğalgaz bütün sektörlerde tüm enerji kaynaklarıyla rekabet edebilecek potansiyele sahiptir fakat global tüketim baskıları sonucunda dünya üzerindeki doğalgaz rezervleri büyük bir hızla azalmaktadır. Nükleer enerji kullanım programlarını topluma kabul ettirmek ise giderek zorlaşmaktadır. Petrol ithalatına muhtaç olmamız ve kömür kullanımının çevreye verdiği zarar da AB’nin güvenli ve ucuz enerji temini politikalarını etkilemektedir.

Şu anki tüketim oranı: % 41 petrol, % 22 doğalgaz, % 16 kömür, % 15 nükleer enerji ve % 6 Yenilenebilir enerjidir. Hiçbir şey yapılmadığı taktirde bu tablo 2030 yılında % 38 petrol, % 29 doğalgaz, % 19 katı yakıtlar, % 8 yenilenebilir enerji ve % 6 nükleer enerji şeklinde olacaktır.









Türkiye`de Saat: 15:41 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580