Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/index.php)
-   Dış Ticaret (http://besiktasforum.net/forum/forumdisplay.php?f=244)
-   -   Dış Ticaret İşlemleri Kullanılan Belgeler (http://besiktasforum.net/forum/showthread.php?t=21183)

imparator 02-02-2007 09:31

Dış Ticaret İşlemleri Kullanılan Belgeler
 
1. GİRİŞ

Ticareti, üretilen mal ve hizmetlerin belirli bir ücret karşılığı son kullanıcılara ulaştırılmasını sağlayan alım-satım faaliyetlerinin tümü olarak tanımlayabiliriz. Bu alım-satım işlemleri devamlı olarak tekrarlanmakta, işlemlerin içine birçok firma ve kuruluşun hizmetleri katılmakta ve bu işlemler karşılığında çeşitli ödemeler yapılmaktadır. Ticaret genel olarak,iç ve dış ticaret olmak üzere ikiye ayrılır. Her iki yönteminde aynı olmasına karşın, dış ticareti iç ticaretten ayıran bazı durumlar vardır.

Dış Ticaret, malların ve sermayenin ulusal sınırların dışına akışıyla ilgilidir. ihracat ve ithalat olmak üzere iki şekilde gerçekleşir. İhracat, üretimi gerçekleştirilen bir malın o ülkenin mevzuatına uygun bir şekilde başka bir ülkeye gönderilip, bedelinin yurda getirilmesidir. İthalat ise, bir malın bedelinin ödenerek yurda getirilmesidir. İhracatta para akışı içeri, mal akışı dışarı doğrudur.

Küreselleşme süreci ile birlikte dünyada ihracat sürecinde kullanılan belgeler, tanımlar ve uygulamalar standartlaştırılmaktadır. Türkiye de Gümrük Birliği Anlaşmasıyla birlikte bu standartlaştırma sürecinin içinde yer alarak, standartlara uymak için kanun ve yönetmeliklerinde değişiklikler yapmıştır.

Bu proje kapsamında, Dış ticaretin tanımı ve dış ticaret ile ilgili kavramlar, dış ticaretle ilgili bilgilerin kaynakları ve dış ticareti teşvik eden kuruluşlar hakkında bilgi verilmiş, ihracatta teslim şekilleri, ödeme araçları ve bu ödemelerin finansman yolları açıklanmaya çalışılmış, ihracatın yapılabilmesi için şirketler tarafından hazırlanan ihracat belgeleri iç belgeler ve dış belgeler olarak tanımlanıp açıklanmaya çalışılmış, Dış ticaretle ilgili terimler ve açıklamaları ve ihracatta kullanılan kısaltmalar yer verilmiştir. Bilkont Dış Ticaret ve Tekstil A.Ş. nin İhracat süreçleri ve organizasyon yapısı mercek altına alınarak incelenmiştir. Son bölümde ise dış ticaretle ilgili hazırlamış olduğum proje ile ilgili değerlendirmelerim yer almaktadır.


imparator 02-02-2007 09:31

1. DIŞ TİCARET


1.1. Dış Ticaretin Tanımı Ve Dış Ticaretle İlgili Kavramlar

Dış ticareti, üretilen mal ve hizmetlerin belirli bir ücret karşılığı son kullanıcılarına ulaştırılmasını sağlayan alım-satım faaliyetlerinin tümü olarak tanımlayabiliriz. Söz konusu alım-satım faaliyetleri devamlı olarak tekrarlanmakta, işlemler bütünü içine birçok kuruluşların hizmetleri katılmakta, bu hizmetler karşılığında çeşitli ödemeler yapılmaktadır.

Dış ticarette kullanılan para birimleri farklıdır. Dış ticarette, bir borcun ödenmesinde her para birimi karşı tarafça kabul edilmeyebilir. Böylece ithalatçının, ihracatçıya olan borcunu ödeyebilmesi için kendi ülkesinin parasını, ihracatçının kabul edebileceği bir para birimine dönüştürmesi gerekir.

Dış ticarette ülkeler birbirleriyle ticari işlemler yapmaktadırlar.Yurt içinde yapılan ticarette kazanan ve kaybeden kimseler aynı ülkenin insanları olduğu ve ülke çapında bir zarar söz konusu olmadığı halde, uluslararası ticaretin zararlı sonuçları doğrudan doğruya yurt ekonomisini etkiler.Ülke ziraat ve sanayiinin dış rekabete karşı korunmasında, ülke mahsul ve mamullerinin yabancı piyasalarda rekabet etmeleri imkanlarının hazırlanmasında, dış ödemeler dengesinin kurulmasında, ülkenin ekonomik durumunda sürekli bir denge sağlanmasında dış ticarete verilecek yönün ve bu alanda alınacak önlemlerin rolü küçümsenemez.

Devletler ; gümrük tarifelerini gelir sağlamak amacıyla olduğu kadar yurt içindeki üretimi koruyacak şekilde hazırlayacak, mal ve ülke itibariyle ithalat-ihracat kontenjanları koymak, ithalatı ve ihracatı lisansa tabi tutmak, mal veya ülke itibariyle ihracata ambargo uygulamak, bir malın belli bir ülkeye ihracına engel olmak, döviz alım satımını devletin denetimi altına almak ve dış ödemelerin hükümetin iznine tabi tutmak suretiyle uluslararası ticaretin ülke aleyhine sonuçlanmasını önlemeye çalışırlar.
2.2. Dış Ticarette Temel Bilgi Sistemleri

Bugünün şartları, ülkeleri kapalı birer ekonomi olarak çalışmaktan uzaklaştırmış ve uluslararası platformda yeni sorunlarla mücadele verecek etkin yapılar ve bilgi sistemleri kurmaya zorlamıştır. Bu çetin ortamda etkin bir uluslararası pazarlama yaparak ihracatını arttırabilen ülkeler, refah seviyelerini yükseltme konusunda bir hayli yol almışlardır.

imparator 02-02-2007 09:31

Uluslararası çevre denildiğinde değişik para birimleri, gelir seviyeleri, diller, kültür farklılıkları, ticari yasa ve kurallar gibi birçok yeni bilgi ihtiyaçları karşımıza çıkmaktadır.

Dış Ticaret için gerekli olan bu temel bilgileri aşağıdaki şe­kilde özetleyebiliriz:

a. Ülke: Pazarlama faaliyetinin başlatılarak sürdürüleceği ülke ile ilgili
hem genel, hem de pazarlama konusunu yakından ilgilendiren bilgiler. Bu bil­giler hedeflenen pazarın genel çerçevesini gösterir.

b. Konum: Pazarın konumu önemlidir. Yakın olması ulaşım masraflarını etkileyecektir. İklim, gerek pazarlanacak olan ürünün türünü, gerekse de pazar­
lama yapacak kişileri etkileyecektir. Coğrafi konum, ulaşım yöntemini etkileye- ,
çektir. Hatta yakın çevrede yer alan rakip ülkeler, fiyatlarımızı dahi etkileyecektir.

c.Doğal Kaynaklar ve Ekonomik Faaliyet: Doğal kaynak ve ekonomik
faaliyet, o ülkeye yönelik pazarlama bakış açısını doğrudan etkileyecektir.

d. Nüfus özellikleri: Nüfus ve özelliklerinin de pazarlama faaliyeti açı­sından önemi büyüktür. Tahmini satış miktarım belirlemede, ürün cinsini be­lirlemede, yaş, cinsiyet, eğitim ve kültür özellikleri çok önemlidir.
e.Altyapı: Altyapı bilgisi; bir yandan pazara girme konusunda bir takım
Kolaylıkların derecesini anlamamızı, öte yandan ülkenin kalkınma düzeyi hakkında fikir sahibi olmamızı sağlar. Burada kastedilen ulaşım imkanları, enerji kaynakları, eğitim müesseseleri gibi altyapı öğeleridir.

f. Ticari Politika: Bir ülkenin ticari politikasının, Dış Ticaret
stratejisinin şekillenmesinde çok büyük önemi vardır. Ülkeler bazı ülkelerle ticareti yasaklamış veya kotalar koymuş olabilir. Gümrük birlikleri ve ekono­mik entegrasyon kuralları söz konusu olabilir. Aynı durum, pazarlama faaliyeti sapacağınız ülke için de geçerli olabilir. Gümrük kısıtlamaları, çok çeşitli ver­giler, etiketleme ve paketleme, standardizasyon kuralları koymuş olabilir.

g. Pazar Yapısı: Her ülkenin kendine has bir pazar yapısı mevcuttur. İnsanları, aile yapıları, özel ve kamu kuruluşları, pazarın işleyişi, mali yapısı ile ilgili bilgiler, başarılı bir Dış Ticaret için temel bilgileri teşkil eder.
h. Rekabet: Rekabet iç üreticiden ve diğer ülkelerden gelebilir. Satmaya çalıştığımız mamulün hedeflenen ülkedeki iç üretimi, genellikle önemli ithalat kısıtlamalarının bir habercisidir. (Akat, 2001)

imparator 02-02-2007 09:31

2.3. Dış Ticarete Ait Bilgi Kaynakları

Dış Ticarette önemli olan sadece bilgilerin türünü saptamak değil, aynı zamanda bilgi kaynaklarını da bulup onlara ulaşabilmektir. Bu kay­nakları şöyle sıralayabiliriz:

2.3.1. Dış Ticareti Geliştirme Ofisleri

Daha çok ihracatı geliştirme amacı ile kurulmuşlardır. Hem ilgili ülke hem de ticari faaliyette bulunan ülkeler ile ilgili geniş kütüphaneleri mevcuttur ve araştırmalar yaparlar. Örneğin, Türkiye'de İhracatı Geliştirme Merkezi (iGEME)gibi.

2.3.2. Ticaret Ateşelikleri

Bulunduğu ülkelerle ilgili bilgi toplama faaliyetleri ile birlikte ticari ta­nıtma faaliyetlerinde de bulunurlar, adresler temin ederler, ilişkilerin kurulma­sında yardımcı olurlar.

2.3.3. Bankalar

Yurt dışında ofisleri olan bankalardan da gerek rakipler ve gerekse ülke­lerin mali yapıları hakkında bilgi toplamak mümkün olabilir. Örneğin, İş Ban­kası ve Yapı Kredi Bankası bülten ve raporları.

2.3.4. Hedef Ülkelerin Resmi Kuruluşları

Bu kuruluşların yayınladıkları gizli olmayan rapor ve istatistikler elde edilip değerlendirildiği takdirde, önemli bir takım pazar bilgilerini elde etmek mümkün olabilir.

2.3.5. Uluslararası Kuruluşlar

Bu kuruluşlar; ülkelerle ilgili olarak kapsamlı istatistikler, bilgiler ya­yınlamaktadır. Bu tür kuruluşlara örnek olarak aşağıdakileri sayabiliriz:

a.Uluslar arası Ticaret Merkezi (International Trade Center-ITC)
Cenevre'deki bu kuruluş; belli mamuller için piyasa araştırmaları, genel ülke pazar profilleri, iki aylık bültenler (International Trade Forum) yayınla­makta ve ihracatla ilgili özel bilgi isteklerini cevaplandırmaktadır.

imparator 02-02-2007 09:31

b.Birleşmiş Milletler (United Nations-UN)
Ticaret, sanayi ve çeşitli ekonomik konularda istatistik serileri ve piyasa gelişmesi ile ilgili özel raporlar yayınlamaktadır. Ayrıca Birleşmiş Milletler Ekonomik Komisyonları (UN Economic Commissions) ilgilendikleri coğrafi bölgelerle ilgili istatistik ve özel araştırmalar hazırlamaktadır.

c.Gıda ve Tarım Organizasyonu(Food and Agriculture Organization-FAO)
Birleşmiş Milletler'in Roma merkezli bu yan kuruluşu, tarımla ilgili ista­tistik serileri ve gıda mamulleri için pazar raporları yayınlamaktadır.

d.Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (Organization for Economic Cooperation and Development-OECD)
Türkiye'nin de üyesi olduğu bu kuruluş dış ticaret, sanayi, bilim ve tek­noloji, gıda, taşımacılık gibi alanlarda ülke ekonomi araştırmaları, istatistik bültenleri ve raporları hazırlamaktadır.

e.Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (United Nations Conference on Trade and Development-UNCTAD)
Bu konferansın yayınları arasında uluslararası ticaret, ticaret engelleri, ti­caret tercihleri gibi konular yer almaktadır.

f.Uluslararası Para Fonu (International Monetary Fund-IMF)
Yayınları arasında ülke ve uluslararası döviz mevduatı, ticaret engelleri, dış ticaret, mali ve ekonomik gelişmeler yer almaktadır. (UNCTAD ve IMF'ye bir sonraki konuda daha geniş olarak tekrar değinilecektir.) (Kozlu, 1993)

2.3.6. Ticaret Odaları

Bu odalar da dış ticareti geliştirme merkezinin yaptığı çalışmalara benzer çalışma ve faaliyetlerde bulunurlar. Aslında konuları iç ticaret olup, dış tica­retle de ilgilenirler.

imparator 02-02-2007 09:31

2.3.7. Yabancı Gazeteler ve Mecmualar

Hedef ülke ile ilgili olarak elde edilebilecek ticari ağırlıklı gazete ve mecmualardan, genel ekonomik eğilimler üzerine fikir sahibi olmak mümkün­dür.

2.3.8. Fuar ve Sergiler

Hem rakipler ve ürünler ile ilgili- bilgiler, hem de müşterilerle doğrudan lemas sonucu elde edilecek bilgiler, bu tür organizasyonlar aracılığı ile temin edilebilir. Aynı zamanda satış faaliyetini de gerçekleştirmek mümkün olabilir.
2.3.9. Dış Ticaret ile İlgili Seminer ve Konferanslar

Bu tür organizasyonlarda; hem genel olarak dış pazarlama konusunda ge­rekli bilgiler aktarılır, hem de dış pazarlarda edinilen tecrübeler iletilir.

2.3.10. Dünya Ticaret Merkezleri

Dünya Ticaret Merkezleri; bilgi alışverişi yolu ile uluslararası ticaretin s «yılması, gelişmesi ve etkin bir biçimde faaliyetlerin yürütülmesi amacını güderek çeşitli ülkelerde kurulmuş olan, politik niteliği olmayan ve kar amacı gütmeyen ticari işletmelerdir. Bu merkezler birçok hükümet kuruluşunu ve ticari kuruluşları içine almaktadır. (Akat, 2001)
2.4. Uluslararası Ticareti Teşvik Eden Kuruluşlar

Uluslararası işletmeciliği dolayısı ile de çok uluslu şirketleri yakından il­gilendiren ve etkileyen, belli başlı fonksiyonları uluslararası ticareti artırma amaçlı olan kuruluşlardan bazıları ve özellikleri aşağıda sıralanmıştır.

1. Ticaret ve Tarifeler Genel Anlaşması (General Agreement on Tarif/s and Trade-GATT)
1929'da patlak veren büyük ekonomik buhrandan sonra, başta ABD ol­mak üzere, ileri gelen batılı devletler, dünya ticaretini genişletmek için çalış­malar yapmışlardır. İşte bu doğrultuda Havana Görüşmeleri başlatılmış ve Uluslararası Ticaret Organizasyonu'nun (ITO'nun) kuruluşunu öngören Havana Anlaşması imzalanmıştır. Fakat bu anlaşmanın, ABD'de bile kongreden geçiri­lememesi üzerine, Batılı ülkeler; hizmetleri, gümrük engellerini ve ticareti da­raltıcı diğer kısıtlamaları kaldırma düşüncesiyle "Hazırlık Komitesi" kurmuş­lardır. Böylece 1947 yılında Tarife Görüşmeleri başlamıştır.

imparator 02-02-2007 09:32

Genel Anlaşma kuralları, akit yapan ülkelerin kendi aralarındaki ticari ilişkilerini düzenler. Bunların uygulanmasının denetimi, GATT'ın devamlı ve önemli bir görevidir. Ayrıca, danışma ve uzlaşmayı sağlayıp, görüş farklılıkla­rını gidermeyi, üyelerin ticari menfaatlerine zarar gelmesini önlemeyi hedefler.

2. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (United Nations Conference on Trade and Development-UNCTAD)
Dünya temel madde ihraç fiyatlarının 1950-1962 yılları arasında % 7 oranında düşmesi, buna karşın sanayi ürünleri fiyatlarının % 25 oranında artma­sı, dış ticarette fiyat sorununun uluslararası düzeyde çözüme kavuşturulması için Birleşmiş Milletler bünyesinde bu sorunlarla ilgilenecek bir kuruluşun oluşturulmasını gerekli kılmıştır. Ancak bu amaçla kurulan UNCTAD'ın he­defleri, baştan beri temel madde ticareti sorunlarını aşmıştır. UNCTAD daha genel anlamda, az gelişmişliğin ve az gelişmişlerin sorunlarının dile getirildiği bir forum olmuş ve az gelişmiş ülkelerin (AGÜ) ortak menfaatleri için zaman zaman mücadeleler verdiği bir uluslararası platform görünümü kazanmıştır.

UNCTAD'ın çalışmaları, merkezi Cenevre'de bulunan bir Sekretarya, bu­nun altında yer alan ve görevi UNCTAD Konferanslarını hazırlamak ve iki konferans arasında kararları uygulamaya koymak olan bir Ticaret ve Kalkınma Konseyi ile Konseye bağlı çalışma komitelerince yürütülmektedir. Başlıca ça­lışma komiteleri; Temel Maddeler, Mamul Maddeler, Teknoloji Transferleri, Denizcilik ve Finansman Komiteleridir.(Alpar, 1998)
3. Dünya Bankası(WorldBank-WB) Grubu
Dünya Bankası Grubu adı altında; Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası, Uluslararası Kalkınma Birliği ve Uluslararası Finansman Kurumu, uluslara­rası para ve kalkınma projelerinde faaliyet göstermektedir.

3. l. Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (International Bank f ör Reconstruction and Development-IBRD)
IBRD'nin kuruluşuna, 1944 Temmuzunda ABD'de Bretton Woods'da dü­zenlenen BM Parasal ve Mali Konferansı sonucunda karar verilmiştir. Banka­nın amacı "üye ülkelerin imar ve ekonomik gelişme çabalarına destek sağla­maktır". Bu desteğin iki ana yolla sağlanması öngörülmüştür. Bunlar, özel ser­maye yatırımlarının söz konusu ülkelere yönlendirilmesine yardımcı olmak ya da banka kaynaklarından bu ülkelere dolaysız biçimde sermaye transfer etmek­tir. Bankanın kredi vermede kullandığı fonların üç ana kaynağı vardır. Bunlar ülkelerin sermaye katılımları (iştirakleri), gelişmiş Batılı ülkelerin sermaye piyasalarından yapılan borçlanmalar ve kredilerin işletilmesinden elde edilen net gelirlerdir

imparator 02-02-2007 09:32

3.2. Uluslararası Kalkınma Birliği (International Development Association-IDA)
IDA 1960 yılında kurulmuştur. Kuruluş amacı "dış kaynaklara ihtiyaç duyan ancak sağladığı kredileri geri ödemede güçlükle karşılaşan" AGU'ye kredi açmaktır. Dünya Bankası'na üye olan tüm ülkeler IDA'ya katılabilir.
IDA fonları başlıca üç kaynaktan sağlanır; bunlar üye ülkelerin sermaye katılımları, Dünya Bankası net gelirlerinden transferler ve IDA'nın zengin üye­lerinin katkılarıdır. AGÜ, katılımlarının büyük bölümünü kendi paralarıyla yapabilir.

IDA'nın ayrı bir kuruluş olarak oluşturulması ihtiyacı, IBRD'nin izlediği kredi politikasının "bankerce özellikler" taşıması sonucu belirmiştir. IBRD kredilerinden, gerekli kıstaslara sahip olmadıkları için yararlanamayan AGÜ'nün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan IDA kredileri en yoksul ülkelere yönelmiştir.



3.3. Uluslararası Finansman Kurumu (International Finance Corporation-IFC)
Uluslararası Finansman Kurumu 1956'da kurulmuştur. İmkanlarından an­cak IBRD üyeleri yararlanabilir. IFC, yasal ve mali yönden IBRD'den ayrıdır, idari yönden ise ona bağımlıdır.

IFC'nin kuruluşunda temel amaç "kredi verilen ülkelerde özel kesimin gelişmesinin teşviki ve bunun için yerli ve yabancı sermayenin harekete geçi­rilmesidir". IBRD tarafından özel kesime verilen kredilerde devlet garantisinin aranması, bazı ülke hükümetlerinin bu garantiyi sağlamaktan kaçınması, ayrıca IBRD'nin orta ve daha çok uzun vadeli kredi vermeye yetkili kılınmış olması, IFC'nin kurulmasının ana nedenidir.

imparator 02-02-2007 09:32

IFC, AGÜ'nün özel kesimiyle birlikte özel kuruluşlarını da finanse eder. Sermayesinde devlet katkısı bulunan kuruluşlar da özel kuruluş niteliğini taşı­dığı sürece bundan yararlanabilir. Başlangıçta IFC, girişimleri doğrudan doğru­ya kredi vererek finanse ediyordu, sonradan statüde yapılan bir değişiklikle Kurum'a hisse senedi alma yetkisi de verilmiştir. IFC, özel kuruluşların doğru­dan finansmanını sağlamasının yanısıra, yatırım araştırmaları yapar, kalkınma bankalarının sermayelerine katılarak onların alanlarını genişletir. IFC kredile­rinde devlet garantisi aranmaz. Kredi faizi, tek tek yatırımların özellikleri gözönüne alınarak belirlenir. Kredilerde vade genellikle 15-20 yıl arasında de­ğişmektedir. IFC'nin kaynakları; üyelerinin sermaye katkıları, net gelir ve IBRD'den alınan borçlardan oluşmaktadır.

4. Uluslararası Para Fonu (InternationalMonetary Fund-IMF)
Uluslararası Para Fonu'nun kurulmasına yol açan nedenleri 1930'lu yıllarda aramak gerekir. Büyük buhran yılları olarak bilinen bu dönemde uluslararası ekonomik ilişkiler tam bir darboğaz içine girmişti. Buhranın milli gelir ve istihdam düzeyleri üzerinde yarattığı daraltıcı etkilerden kurtulabilmek ve kü­çülen dünya piyasalarındaki mevcut paylarını koruyabilmek için, çoğu ülke bir yandan rekabetçi devalüasyonlara başvuruyor, öte yandan kendi pazarını dış rekabetten korumak için gümrük tarifelerini yükselterek, miktar kısıtlamaları getiriyor ve ithalatta döviz tahdidine gidiyordu.

Bütün bu uygulamaların sonucunda dünya ticaret ve üretiminin daha da daraldığı izlenmekteydi. Komşuyu Fakirleştirme Politikası (Beggar the Neighbour Policy) adı verilen söz konusu uygulamaları, her ülkenin kendi dışındaki ülkelere karşı yürürlüğe koyması, mantıksal olarak başka bir sonuç veremezdi. Bu dönemin bir başka özelliği de dünya ticaretinin, serbest dövizle ticaretten, "kliring" ve "takas" anlaşmalarıyla yapılan ticarete kaymasıydı.

imparator 02-02-2007 09:32

Yaşanan, bu deneyimler sonucunda yeni bir uluslararası para sisteminin kurulmasına ihtiyaç duyuldu. Bu amaçla l-22Temmuz 1944 tarihleri arasında, ABD'nin Bretton Woods kasabasında 44 ülkenin delegasyonlarıyla Uluslararası Para Fonu'nun kurulması kararlaştırıldı. IMF'nin amaçları ise, şu şekilde sırala­nabilir:

v Uluslararası parasal konularda üyeler arası danışma ve birlikte hare­ketin gerektirdiği mekanizmayı oluşturarak uluslararası işbirliğini teşvik etmek.

v Uluslararası ticaretin dengeli gelişmesini sağlamak ve bu yolla yüksek
istihdam ve reel gelir düzeylerinin gerçekleştirilmesine, üretken kapasitenin
geliştirilmesine katkıda bulunmak.


v Kambiyo istikrarını ve gerekli kambiyo düzenlemelerini sağlamak ve
rekabetçi devalüasyonları önlemek.

v Çok yanlı bir ödeme sistemi kurabilmek için ulusal paraların tam konvertibilitesini gerçekleştirmek ve kambiyo kısıtlamalarını kaldırmak.

v Üye ülkelerin, dış dengesizlikleri gidermek amacıyla kısıtlayıcı ön­lemlere başvurmamaları için, geçici olmak kaydıyla mali kaynaklar bulmak.

v Dış ödemelerdeki dengesizlikleri hem süre hem de hacim yönünden azaltmak.


5. Dış Finansman Sağlayan DiğeıKuruluşlar
Dış Ticarette dış finansman sağlayan diğer kuruluşların başlıcaları olarak İslam Kalkınma Bankası ve Asya Kalkınma Bankası'ndan bahsedilebilir.

5.1. İslam Kalkınma Bankası (Islamic Development Bank-IDB)
İslam Kalkınma Bankası 1975'te kurulmuştur. Bankanın amacı: İslam ül­kelerinin kalkınma çabalarına yardımcı olmak, bunun için kaynak sağlamak ve üyeler arasındaki ticari ve sınai işbirliğini geliştirip güçlendirmektir.

imparator 02-02-2007 09:33

İslam Kalkınma Bankası çalışmalarını teknik düzeyde yürüten komiteler de kuruluşun organları arasındadır. Bunlar; Yönetim, Faaliyet ve Mali Komite­lerden oluşmaktadır. Kuruluş; üye ülkelerin finansman başvurularını, yatırım ve projelerin fi­zibilite raporlarıyla birlikte teknik, ekonomik ve mali yönlerden inceleyerek kurala bağlar. Finansman işlemlerinde fail ve taahhüt ücreti alınmaz. Banka, yatırım projelerini, hisse salın almak yoluyla, sermayeye katılımla ya da kar payı karşılığı kaynak sağlayarak finanse etmektedir. Bankanın kar payında, projenin sağlayacağı kar üzerinden finansmana katılma oranı esas alınır. Bu suretle geri ödeme yapıldıkça bankanın kar payı azalmaktadır.

Bunun dışında başka finansman biçimleri de vardır. Bunlar; kiralama, satmalına kredisi, taksitli satış, kısa vadeli finansman ve teknik yatırımlardan oluşmaktadır

5.2. Asya Kalkınma Bankası (Asian Development Bank-ADB)
Asya Kalkınma Bankası, 1966 yılında bölge ülkeleri arasındaki ekono­mik ve mali işbirliğini özendirmek ve geliştirmek amacıyla kurulmuştur. Sağla­dığı kaynakların en büyük bölümü tarımda, kalan kısmı da enerji, madencilik ve sanayi kesimlerinde kullanılmıştır.

6. Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı (Organization of Petroleum Exporting Countries-OPEC)
14 Eylül 1960 tarihinde ortak bir petrol üretimi ve fiyatı politikası izle­mek üzere Bağdat'la imzalanan bir anlaşmayla kurulmuştur.Kuruluşun amacı "petrol fiyatlarını yükseltmek, özel petrol şirketlerinden daha büyük gelir payları sağlamak ve fiyatları iyileştirmek için üretim ayarlama planları üzerinde çalışmaktır". Günümüzde OPEC eski etkinliğini büyük ölçüde kaybetmiş ve dağılma noktasına gelmiş bir kartel görünümündedir. (Akat, 2001)

imparator 02-02-2007 09:33

1. İHRACATTA İŞLEMLER

1.1. İhracatta Teslim Şekilleri

Ticari terimlerin, her ülkede değişik şekilde yorumlanmasının (hukuksal anlaşmazlıklar sonucu) hem zaman hem de para kaybına neden olduğu düşün­cesinden hareketle ve bu terimlerin standart kurallara bağlanması amacıyla bazı uluslararası çalışmalar yapılmıştır. Bunların en önemlisi "INCOTERMS"dir.

Incoterms'in amacı; ticari terimlerin her ülkede farklı olarak yorumla­nıp, uygulanmasından doğan anlaşmazlık ve güçlüklerin mümkün olduğu ölçü­de ortadan kaldırılmasıdır.

Uluslararası Ticaret Odası (ICC), INCOTERMS kitapçığını ilk kez 1936 yılında yayımlamıştır. Kitapçıkta yer alan kurallar sırasıyla 1953, 1967, 1970, 1976 ve 1980 yılında revize edilerek günümüz şartlarına uygun hale getirilmiş­tir. Günümüzde geçerli olan kitapçığın yayın tarihi 01.07.1990'dır. Burada te­rimlerin tanımlanmaları özlü ve açık bir biçimde yeniden düzenlenmiştir. (ITO, 1993)

Incoterms'de yeni düzenlemeye göre, gelişmelere de uygun olarak, ticari terimler aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi, dört gruba ayrılmıştır.

Bunlardan birincisi (E Grubu), satıcının bizzat kendi kuruluşunda mallarını alıcıya sunması durumudur.
İkincisi (Fgrubu), satıcıdan mallarını alıcı tarafından tespit ve tayin edilen taşıyıcıya teslim etmesi istenir.
Üçüncüsü (C grubu), satıcı, taşıma işlemi için kendisi sözleşme yap­masına rağmen, malların yüklenmesi ve yola çıkmasından sonra meydana gele­bilecek ek masrafları kendisi üstlenmez.
Dördüncüsü (D grubu) ise, malların varış ülkesine kadar taşınmasıyla ilgili bütün masrafların ve risklerin satıcıya ait olmasıdır.


imparator 02-02-2007 09:33

Dış ticaret işlemleriyle ilgili olarak, bazı sözleşmelerde alıcının, satıcının ülkesindeki ihracat işlemlerini (EXW, FAS); bazı sözleşmelerde de satıcının, alıcının ülkesindeki ithalat işlemlerini (DEQ ve DDP)yürütmesi gerekebilir. Bu tür durumlarda alıcı ve satıcı ihracatta veya ithalatta konabilecek yasaklar­dan doğabilecek riskleri de karşılıklı olarak paylaşmak durumundadırlar. Öyle durumlar olabilir ki, alıcı, malları EXW çerçevesinde satıcının kuruluşundan, ya da FAS çerçevesinde gemi doğrultusunda teslim almak istediği halde malla­rın ihraç işlemlerinin satıcı tarafından yerine getirilmesini tercih edebilir. Eğer durum bu ise, işlemi tanımlayan terime bir de, "Çıkış işlemi tamamlanarak" ibaresi eklenir. (Ataman Ve Sümer, 1993)

1.1.1. İş Yerinde Teslim/ Ex-works (EXW)

Bu satış şeklinde pozisyon itibarıyla ithalatçı zayıf iken ihracatçı güçlü konumda bulunmaktadır. İhracatçının pozisyonunun güçlü olması malın satış fiyatına herhangi bir ihracat rizikosu ya da nakliye masrafını eklemeye gerek bırakmamaktadır. Fakat her zaman bazı rizikolar söz konusudur.

İthalatçı ya da temsilcisi sözleşmeye göre belirtilen belli tarih ya da zaman aralığında satıcının işyerinde ya da mağazasında malları teslim alır. Teslim ile birlikte malla ilgili masraf ve rizikolar ithalatçıya geçer. Bu tür satışın dahili bir satıştan farkı olmadığı için, ihracat ile ilgili formalitelerin yerine getirilmesi ve belgelerin hazırlanması görevi de ithalatçıya ya da onun temsilcisine aittir.

1.1.2. Gemi Bordasında Teslim/ Free On Board (FOB)

İhracat malının, ihracatçı tarafından, satış sözleşmesinde belirtilmiş olan yükleme limanında geminin güvertesinde alıcıya teslimini ifade eder.Mallarla ilgili kaybolma ve hasar rizikoları, mal gemi küpeştesini geçtiği andan itibaren, ihracatçıdan alıcıya geçer. Satıcı, ithalatın gerçekleşmesi için bütün belgeleri sağlamaya mecburdur. (Kozlu, 1993)

imparator 02-02-2007 09:33

1.1.1. Free On Rail (FOR)

İhracat malının demiryolunda, vagonda teslimini ifade eder.Mal tam bir vagon yükü kadarsa, mutat tipte bir vagon tutmak ve malı yüklemeyi istasyon kurallarına uygun surette ve masrafları kendisine ait olmak üzere yapmak ; mal daha az ise demiryolu idaresi tarafından gösterilen bir vagon'a yüklemek ve FOB'da belirtilen diğer unsurları yerine getirmekle ihracatçı yükümlüdür.

1.1.2. Gemi Doğrultusunda Teslim/ Free Alongsıde Shıp ( FAS)

Malların yükleme limanında rıhtımda, geminin yanında teslimini ifade eder. FOB'dan farkı malın rıhtımda teslim edilmesidir.Diğer hususlar FOB'un aynıdır.


1.1.3. Taşıyıcıya Teslim/ Free Carrier (FCA)

Günümüzde taşıma teknolojisindeki yeniliklerin etkisi ile birden fazla taşıma türünün içerdiği kombine ya da multi model taşıma sisteminin giderek yaygınlaşması FCA teslim şeklinin gelişmesine neden olmuştur. bu taşıma sisteminde örneğin, mal Eskişehir ' den konteynır içinde önce trenle Haydarpaşa Garına, oradan gemiye yüklenerek Hamburg ' a, oradan da konteynır tıra yüklenerek alıcının adresine ulaşmaktadır. Böyle bir durumda ihracatçı bu taşıma sistemini bizzat yapan ya da yapılmasını sağlayan taşıyıcıya mallarını teslim etmekle risk ve masrafları ithalatçıya yüklemiş olur. Taşıyıcı da bu durumda tek konşimento keser. Tek konşimento düzenlenmeseydi her bir taşıma türü için ayrı ayrı navlun ve konşimento kesilmesi gerekecektir ki, böyle bir işlem şekli akılcı olmayarak, gereksiz masraflara sebep olacaktır.Burada ihracat ile ilgili formaliteler satıcı tarafından yerine getirilir.

imparator 02-02-2007 09:34

1.1.1. Mal Bedeli Ve Navlun/ Cost And Freight (CFR):

Belirtilen Varış Limanında Mal bedeli ve navlunu ödenmiş olarak teslim. Bu teslim şeklinde CFR ' den sonra varış limanının ismi yer almaktadır.Örneğin, CFR Hamburg gibi. İhracatçı sözleşmede belirtilen tarihte malı gemiye yükler. Yükleme, liman masrafları ve navlun ihracatçıya ait olup, sigorta primi ithalatçıya aittir. Bazı alıcıların mal sigortasını kendi sigortacısına yaptırmak istemeleri, bazı Asya ve Güney Afrika ülkelerindeki mevzuatın sigortaların yerli şirketlerce yapılmasını şart koşmaları, CFR teslim şeklinin doğmasında temel etkendir.

CFR ' de belirtildiği gibi masraflar varış limanına kadar ithalatçı 'ya ait iken, rizikolar ihracatçının malı yükleme limanında teslimi ile birlikte ithalatçı ' ya geçmektedir. Başka bir deyişle rizikolar, masrafa göre daha önceden ithalatçı ' ya geçmektedir. Oysa FOB ' da riziko ve masrafın devri aynı ana tesadüf etmektedir.CFR teslim şekli deniz taşımacılığı ile birlikte kara, hava ve demiryolu taşımacılığı için de kullanılmaktadır.


1.1.2. Mal Bedeli, Sigorta ve Navlun/ Cost, Insurance And Freıght (CIF)

(Belirtilen Varış Limanında) Mal bedeli sigortası ve navlunu ödenmiş olarak teslim. Bu teslim şekli CFR 'ye benzemekte ancak ondan farkı ; ihracatçı navlun bedeli yanında sigorta primlerini de ödeyerek, masrafları malın fiyatına yansıtmaktadır. Malın, CIF bedelinin % 10 ' u değerinde sigorta ettirilmelidir. CIF teslim şekli, denizyolu taşımacılığı ile birlikte kara, hava ve demiryolu taşımacılığı için de kullanılmaktadır.

imparator 02-02-2007 09:34

1.1.1. Taşıma Ücreti Ödenmiş Olarak Teslim/ Freight Carriage Paid To (CPT)

CPT teriminden sonra varış yerinin ismi yer almaktadır. Birden fazla taşıma sistemini konu alan kombine taşımacılıkta kullanılan bir teslim şeklidir. CPT gemi ile taşımada kullanılan CFR 'ın çoklu taşıma sisteminde karşılığıdır. Bu teslim şeklinde de navlun bedelini satıcı karşılayacak ve malın fiyatına yansıtacaktır. Hasar ve ziyan rizikosu malın ihracatçı tarafından ilk taşıyıcıya teslimiyle birlikte ithalatçıya geçmektedir.

1.1.2. Taşıma Ve Sigorta Bedeli Ödenmiş Olarak Teslim/ Carriage And Insurance Paid To (CIP)

Belirtilen Varış Yerine Kadar. Navlun ve Sigorta Primi Ödenmiş olarak Teslim. CPT teslim şekline benzemektedir ancak ondan farkı, ihracatçı malın navlun bedeli yanında mal bedelinin %110 değerindeki sigorta primini de ödemek zorundadır. Tek taşıma türünün kullanıldığı CIF 'den farkı, CIP 'de denizyolu taşımacılığı da dahil olmak üzere diğer taşıma türlerinin kombine olarak birlikte kullanılmasıdır.

1.1.3. Sınırda Teslim/ Delivered At Frontier (DAF):

Bu teslim şeklinde mallar antlaşmada belirtilen sınırda, gümrükten önce alıcının emrine hazır bulundurulur.Hudut satıcının gümrüğü olabileceği gibi, alıcının ya da herhangi bir ülkenin gümrüğü de olabilir.Sınıra kadar masraf ve rizikolar ihracatçıya, sınırdan sonra ise ithalatçıya aittir.Bu terim özellikle mal, demiryolu ya da karayolu ile taşındığında kullanılsa da diğer taşıma türleri için de kullanılır.

1.1.4. Gümrük Resmi Ödenmeksizin Teslim/ Delivered Duty Unpaid(DDU)

Gümrük vergisi ödemeksizin teslim. Anılan teslim şeklinde ihracatçı, ithalatçının ülkesinde ve adı belirtilen yerde malları ithalatçıya teslim etmekle yükümlüdür.Ancak burada gümrük vergisinin ödenmesi söz konusu değildir.Teslim yerine kadarki tüm masraf ve rizikolar ihracatçıya aittir.

imparator 02-02-2007 09:34

1.1.1. Gümrük Resmi Ödenmiş Teslim/ Delivered Duty Paid(DDP)

Belirtilen varış yerinde teslim. Gümrük vergisi ödenmiş olarak teslim. Yukarıda bahsettiğimiz ödeme şeklinden tek farkı sadece gümrük vergisinin de ihracatçı tarafından ödenerek, belirtilen yerde malın teslimini ifade etmektedir.

1.1.2.Rıhtımda Teslim/ Delivered Ex-Quay (DEQ)

Belirtilen Varış Limanında teslim. Rıhtımda Teslim(DEQ). Bu teslim şeklinde ihracatçı malı satış sözleşmesinde belirtilen rıhtımda ithalatçıya teslim etmektedir. Rıhtıma kadarki masrafı ve rizikolar ihracatçıya aittir.


1.1.3. Gemide Teslim/ Delivered Ex Ship(DES)

Belirtilen Varış Limanında ve Gemide Teslim. Bu teslim şeklinde ihracatçı varış limanında gemide malları ithalatçıya teslim etmektedir. O ana kadarki masraf ve rizikolar ihracatçıya ait iken teslim anından sonra masraf ve rizikolar ithalatçıya geçmekte ve gemiden malın boşaltma masrafları da dahil edilmek üzere alıcı tarafından karşılanmaktadır. DES 'in CİF 'ten farkı ; DES 'de masraf ve riziko varış limanında gemide teslim ile birlikte ithalatçıya devredilirken, CIF de ithalatçının hasar ve ziyana ilişkin rizikosu yükleme limanındaki gemi güvertesine teslim ile başlamakta, ancak masraf devri DES 'de olduğu gibi varış limanında gemide olmaktadır. Bu önemli farka dikkat edilmelidir. (www. foreingtrade.gov.tr)

1.2. Dış Ticarette Ödeme Şekilleri:

İthalatçıyla anlaşarak malı hazırlayan ihracatçı, mal bedelinin ödenmesini düşünmek durumundadır.Eğer ürettiği malın karşılığını zamanında alamazsa ihracatçı oldukça zor bir duruma düşer.Bu yüzden ithalatçıların ödeme şekilleri hakkında yeterince bilgi sahibi olmaların gerekmektedir.Böylece karşılaşa bilinecek rizikoları enaza indirmiş olurlar. Uluslararası ticarette ödeme şekillerini dört grupta toplanabilir. (Akat, 2001)

imparator 02-02-2007 09:34

1.1.1. Peşin Ödeme (Cash/ Advance Payment) Ve Prefinansman

Peşin ödeme şeklinde, alıcı önce parayı göndermekte, daha sonra mal gitmektedir.Kuşkusuz burada, alıcının ihracatçıya tam güvenmesi gerekmektedir.Bu yolla ihracatçı mal sevkıyatında bulunmadan parayı almakta, yaptığı işlerin finansmanını ithalatçı vasıtasıyla sağlayabilmektedir.Öte yandan, peşin ödeme alıcı için satıcı için olduğu kadar elverişli ve güvenilir değildir. Alıcı, parasını peşin ödediği malı teslim alamamak, değişik veya düşük kalitede mal gönderilmesi gibi riskleri üstlenmektedir.

Yukarıda belirttiğimiz gibi, peşin ödeme güvene dayanır. Bununla beraber ithalatçı kendini garanti altına almak isteyebilir. Bu bakımdan peşin dövizi garantili ve garantisiz peşin döviz olarak ayırabiliriz. Garantisiz peşin dövizde, ithalatçı ihracatçıya bankanın herhangi bir garantisini istemeden dövizi göndermektedir. İhracatçı malı göndermediği ya da parayı iade etmediği takdirde ihracatçı bankanın bir sorumluluğu yoktur. Garantili peşin dövizde ise ithalatçının bankası, ihracatçı adına havale yaparken, anlaşmaya uygun malın zamanında gönderilmediği ya da para iade edilmediği takdirde gönderilen peşin dövizin faizi ile birlikte ithalatçıya geri gönderileceğine dair ihracatçının bankasından garanti istemektedir. Buna prefinansman adı verilir.Prefinansman da garantör banka ithalatçı tarafından gönderilen parayı, ihracatçıya teslim etmeden önce teminat mektubu ister. Bu tür garantilerin haricinde, bankaların sorumluluk taşıyarak işleme dahil olduğu bir peşin ödeme, avans ödemesi şeklinde "red clause" veya "green clause" akreditifler ile de yapılabilmektedir. (Akat, 2001)

1.1.2. Mal Karşılığı Ödeme Şekli/ Cash Against Goods

Peşin ödemenin tersine, ihracatçı bedelini almadan malı alıcıya göndermekte ve bu bakımdan ithalatçıya tam bir güven duymaktadır. İhracatçının en çok risk üstlendiği ödeme şeklidir. İhracatçı malını sevk ettikten sonra sevkıyata ilişkin vesaiki doğrudan veya bedelsiz teslim edilmek kaydıyla bir banka aracılığı ile veya doğrudan ithalatçıya göndermektedir.

imparator 02-02-2007 09:35

İthalatçı vesaiki teslim alarak, bununla malları gümrükten çekmekte, mal bedelini ise aralarındaki anlaşma uyarınca belirlenen süre sonunda belirlemektedir. Mal bedelinin ödenmeme riski her zaman vardır.

Mal karşılığı ödeme, ihracatçıyı değil ithalatçıyı finanse eden bir ödeme şeklidir. İhracatçının mal karşılığı ödeme şeklini kabul edebilmesi için mal bedelinin ödeneceğine inanması gerekmektedir. Güvence bankaların garantisiyle sağlana bilinir. Ödemenin zamanında yapılacağına ilişkin bir garanti alıcının bankası vasıtasıyla satıcıya verilmekte olup, mal karşılığı ödemede oldukça sık görülmektedir. Mal karşılığı ödemenin en sık rastlandığı durumlar aşağıda kısaca belirtilmektedir.

v Alıcı (ithalatçı), satıcının (ihracatçı) bir temsilcisi veya şubesidir.
v Alıcı ile satıcının alım - satım ilişkisi yıllardır sürüyor olabilir.
v Satıcının pazarlık gücü olmadığı gibi, piyasa koşulları buna zorluyor olabilir.

Mal karşılığı ödemede, alıcı ile satıcı olmak üzere iki taraf mevcuttur. Vesaikin alıcıya gönderilmesinde bankalar hiç devreye girmeyebilir. Satıcının vesaiki doğrudan alıcıya göndermesi mümkündür. Vesaik banka aracılığı ile alıcıya gönderilse bile bedelsiz teslim söz konusu olduğundan bankaların hiçbir yükümlülüğü bulunmamakta, satıcı tüm sorumluluğu yüklenmektedir. Ancak işlemin uygulanışına göre, bankalar devreye girebilir. Ülkelerdeki mevzuata bağlı olarak, mal karşılığı ödeme dahi olsa vesaikin bankalar aracılığıyla alıcıya gönderilmesi gerekebilmektedir. Böyle bir durumda bankalar genel mevzuat yükümlerini yerine getirdikleri gibi vesaikin muhataba ulaşması hususunda güvence teşkil etmektedirler. Bankalar, mal karşılığı işlemde ihracat bedelinin ödenmesi aşamasında devreye girerler. Burada bankalar sadece havale işlemine taraf olmaktadır. Sadece kendilerine verilen paranın lehdar’a ulaştırılması hizmetini yaparlar. Görüleceği gibi mal karşılığı ödemede bankalar vesaik ve özellikle akreditif karşılığı ödemeye göre en az yükümlülüğe sahiptir. Sadece ödemenin yapılacağına dair garanti vermeleri halinde sorumlulukları değişmekte, ancak o zamanda üstlendiği rol ve verdiği hizmet ödeme şeklinden çıkmakta, garantör olmaktadır.

imparator 02-02-2007 09:35

1.1.1. Banka Denetiminde Mal Karşılığı Ödeme Şekli

Daha öncede belirtildiği gibi, mal karşılığı ödemede bankalar taraf olmamakta, sadece havale işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesinden sorumludurlar. Vesaikin alıcıya ulaştırılması ve mal bedelinin ödenmesi işlemine bankaların katıldığı bir "mal karşılığı ödeme", vesaik karşılığı ödemeden pek farklı değildir. Yalnız satıcının bedelsiz teslim talimatı nedeniyle, bankaların vesaikin tevdi edilmesinde bir sorumluluğu vardır. Vesaik karşılığı ödemede vesaik, sevkıyat tutarının ödenmesi poliçenin alıcı tarafından kabul karşılığında alıcıya teslim edilirken, mal karşılığı ödemede bedelsiz olarak teslim edilmektedir.

1.1.2. Kabul Kredili Ödeme

Temel olarak alıcı finanse etmeyi amaçlayan, söz konusu olan işlemde geçen poliçenin ıskonto edilmesi halinde satıcıya da kaynak sağlayan, alıcının mal bedelini, malı teslim alınca değil de belli bir vade sonunda ödediği bir yöntemdir. Vadeli akreditifler gibi vadeli mal alım-satımında kullanılmaktadır. Kabul kredili ödemede, vade, kambiyo senetlerinden poliçe vasıtasıyla belirlenmekte olup diğer poliçelerden tek farkı, genellikle poliçe bedelinin vadesinde ödeneceği hususunda bir bankanın dönülemez taahhüdünü oluşturmaktadır.

Vadeli mal alım-satımlarına yönelik dış ticaret işlemlerinde ithalatçı ile ihracatçı arasında ortaya çıkabilecek muhtemel sorunların önlenmesi ve işlemin devamlılığının sağlanabilmesi için bankaların aracılığına başvurulmaktadır

1.1.3. Akreditifli Ödeme Şekli/ Letter of Credit-L/C

Akreditif, ithalatçı tarafından bankasına verdiği talimatla açılmaktadır.Ancak ithalatçının bankaya verdiği talimatın özünü, alıcı ile satıcının yaptığı anlaşma belirlemektedir. Bu bakımdan ihracatçının, açılacak akreditifi belirleyebilmesi ve kendi lehine oluşturabilmesi için, ithalatçı ile yapacağı sözleşmede etkin olması, aktif olması ve belirlenmedik konu bırakmaması gereklidir.

Akreditif, dış ticarette en yaygın şekilde kullanılan bir ödeme şeklidir. Akreditif'i en basit şekilde bir " Koşullu havale " olarak tanımlayabiliriz. Alıcı yani ithalatçı, ihracatçının gönderdiği proforma faturayı bankasına ibraz ederek, gerekli belgelerin zamanında ithalatçının bankasına gönderilmesi karşılığında ödeme yapılacağını belirten bir taahhüttür. " Koşulların belgelerle kanıtlanması " hususu akreditiflere ilişkin en önemli özelliklerden birisidir. İşleme ödeme aracı olarak giren bankalar belgelerin kapsadığı mal, hizmet veya diğer işlemleri dikkate almayarak sadece belgeler ile ilgilenmektedir. Bir akreditifte en az dört taraf mevcuttur.

imparator 02-02-2007 09:35

Akreditif Amiri (Aplicant, Orderer, Principal): Amir ithalatçı olup, kendi bankasına akreditif açtırma talimatı veren taraftır.

2. Amir Banka (Opening Bank, Issuing Bank): İthalatçının talimatı üzerine ihracatçı lehine akreditif açan ve bunu ihracatçının bankasına bildiren taraftır.

3. İhbar Bankası (Advising Bank): Gelen akreditifi ihracatçıya ihbar eden yerli bankadır.

4. Lehdar (Beneficiary) : Adına akreditif açılan, malı gönderip parasını tahsil edecek olan taraf yani ihracatçıdır.

Şekil 31Basit bir akreditife şeması

Akreditif akışı aşağıda belirtildiği gibidir.
1. İthalatçının kendi bankasına akreditif açtırma talimatını vermesi,
2. Akreditif metninin mektup, telex, swift ile ihbar bankasına gönderilmesi,
3. Akreditifin ihracatçıya ihbar edilmesi,
4. Yükleme yapıldıktan sonra dokümanların ihbar bankasına ibrazı,
5. Dökümanların ya da vesaikin kontrol neticesi pozitif olduğunda, eğer ihbar bankası aynı zamanda bir teyit ve ödeme bankası ise ödemenin yapılması, değilse evrakın amir bankaya mal bedeli tahsili için gönderilmesi.
6. Akreditifin teyitsiz olması durumunda, mal bedelinin tahsili için evrakın amir bankaya gönderilmesi, teyitli olması durumunda ödeme ya da rambursman talimatı gereğince paranın tahsil edilmesi ve evrakın amir bankaya gönderilmesi,
7. Akreditif bedelinin tahsili karşılığında evrakın ithalatçıya teslim edilmesi,

imparator 02-02-2007 09:35

1.1.1. Vesaik Mukabili Ödeme Şekli/ Cash Against Documents

Dış ticarette oldukça sık rastlanan ödeme şekillerinden biri de vesaik karşılığı ödemedir (documantary collectıons). Bu ödeme şeklinde mallar ithalatçıya gönderilirken, orjinal evrak ihracatçının bankasına verilmekte, ihracatçı bankası ya da aracı banka ihracatçıdan aldığı talimata dayanarak, orijinal evrakı ithalatçının bankasına yani muhabir bankaya römiz mektubu (remıttance letter) ekinde gönderir. Bu mektubda bedeli ithalatçıdan tahsil edildikten sonra, evrakın kendisine verileceği talimatı yer almaktadır. Böylece ithalatçı, mal bedelini ödemeden orijinal evrakı bankadan alamayacağı için, gümrükten malları çekemeyecektir. Burada ihracatçı için bir garanti bulunmaktadır. Ancak bu garantiyi fazla abartmamak gerekir.

Vesaik ödemede bulunan tarafları şu şekilde açıklayabiliriz.
Amir (principal): Tahsil işlemi için vesaiki bankasına veren ihracatçı firma.
İhracatçının Bankası (Remitting Bank): Amirin vesaiki verdiği banka
Muhatap(Drawee):Vesaikin tahsil ve kabul için ibraz edildiği alıcı (ithalatçı) 'dır.
İthalatçının Bankası/ Muhabir Banka (Collectıng Bank): Tahsil işlemine aracılık eden banka.

Vesaik Mukabili ödemenin riskleri: Alıcı ile satıcı vesaik mukabili ödeme şeklinde anlaşsalar dahi, ithalatçı siparişi verdikten ve ihracatçı üretime başladıktan, hatta malı sevk ettikten sonra, malı almaktan vazgeçebilir, mal kendi gümrüğüne gelse dahi mal bedelini ödemeyerek evrakı bankadan almayabilir.

imparator 02-02-2007 09:36

1.1. Akreditif Türleri

1.1.1. Fonksiyonlarına Göre Akreditife Türleri



A. Cayılabilir, Kabili Rücu Akreditif (Revcable L/C)
Eğer açılan akreditif cayılabilir nitelikte ise, ihbar bankasına ve dolayısıyla ihracatçıya haber vermeksizin akreditif, amiri ve dolayısıyla ithalatçı bankası tarafından iptal edilebilmekte ya da şartları değiştirilebilmektedir. Bu bakımdan ihracatçı açısından güvencesi olmayan bir akreditiftir. (Tumay, 1986)

B. Dönülemez, Gayrikabili Rücu Akreditif (Irrevocable L/C)
Bir akreditifte varolan dört tarafın onayı olmaksızın iptal edilemeyen ve değişiklik yapılamayan akreditife, gayrikabili rücu akreditif adı verilir. Akreditif koşulları yerine getirildiği takdirde, ihracatçı malın bedelini mutlaka tahsil edeceğinden, güvenilir bir akreditiftir.


C. Teyitsiz Akreditif (Unconfirmed L/C)
Teyitsiz akreditifte, eğer akreditif vesaik görüldüğünde ödemeli ise, ihracatçı yükleme belgelerini kendi bankasına verdiği zaman, mal bedelini tahsil edememekte, bankası tahsil için evrakı akreditif bankasına göndermektedir.Akreditif bankası, gelen evrak koşullara uyduğunda, ödemeyi havale etmektedir.Vadeli ve kabul kredili akreditifte de, ihracatçının bankasi herhangi bir kabul ya da ödeme taahhüdü vermeksizin, evrakı olduğu gibi ithalatçının bankasına göndermektedir. Teyitsiz akreditifte, ihracatçının bankası herhangi bir sorumluluk yüklenmemekte, bir bakıma ithalatçının bankasının uzatılmış bir kolu olarak faaliyet göstermektedir.

imparator 02-02-2007 09:36

A. Teyitli Akreditif (Confirmed L/C)
Teyitli akreditifte, ihracatçı sevk evrakını kendi bankasına verdiğinde mal bedelini alabilmekte, vadeli akreditifte vade sonunda parasını tahsil etmekte, kabul kredilide ise kendi bankasından aval alabilmektedir. Herhangi bir anlaşmazlık olduğunda yerli hukuk uygulanır.Teyitli akreditifin bir başka avantajı da akreditif vadesi Türkiye’de dolarken, teyitsizde vade, ithalatçının ülkesinde dolacağından, evrak gönderme süresinden yararlanılmış olunur.

B. Döner Akreditif (Rotatif, Revolving L/C)
Eğer ithalatçı aynı türden malı aynı ihracatçıdan sürekli alıyor ise, bu takdirde örneğin bir yıllık akreditif açtırarak parasını bağlamasına gerek yoktur. Açılan akreditif kullanıldığında, talimata gerek kalmaksızın, otomatik olarak yenilenir.

C. Devredilebilir Akreditif (Transferable L/C)
Akreditif metninde " transferable " sözcüğü mevcut ise, kendisine akreditif açılan ihracatçı, bu akreditifi bir başkasına devredebilir. Transferable akreditif ancak bir kez olarak devredilebilir. Başka bir değişle, ikinci lehdar kendisine devredilen akreditifi yeniden bir başkasına devredemez. Bu kural alıcıyı korumak içindir. Eğer açılan akreditif aynı zamanda kısmi yüklemelere de olanak sağlıyorsa, (bu durumda akreditif metninde " partial shipment allowed " ibaresi yer alır.) ilk lehdar aynı akreditifi birden fazla kişilere aktarabilir. (Kozlu, 1993)
D. Arka Arkaya Akreditif (Back to Back Credit)
Bu durumda alıcı, ithalatçı lehine devredilmez akreditif açmakta, ihracatçıda açılan bu akreditifi kredi garantisi olarak göstererek, sattığı malı kendisine satan imalatçı adına yeni bir alım akreditifi açtırmaktadır. Eğer ihracatçı açtırmış olduğu alım akreditifini kendi finansman olanakları ile karşılasa idi böyle bir karşı akreditif söz konusu olamazdı. Transferable akreditife oranla karşılıklı akreditif açtırmak ihracatçı için daha pahalıdır. Karşılıklı akreditifin içerik kazanması için hem satış hemde alış akreditiflerinin ödemelerinin aynı bankada yapılabilmesi gerekir. İmalatçı malı yükleyip evrakı bankaya verdikten sonra, satış akreditif bedelinin ihracatçıya düşen kar kısmı ayrılır ve kalanı imalatçıya ödenir. Daha sonra satış akreditifin tamamı karşı bankadan tahsil edilir. Kuşkusuz bankaların satış akreditif bedelini tahsil edebilmesi için, satış akreditifinin süresinin alış akreditifinin süresinden daha uzun olması gerekir.Karşılıklı akreditifler, ithalat açısından da kullanılabilirler. (Kozlu, 1993)

imparator 02-02-2007 09:36

A. Peşin Akreditif (Red Clause, Down Payment L/C)
Peşin akreditifte, akreditif tutarının tamamı ya da bir kısmı, mal sevkıyatı yapılmadan ihracatçıya kullandırılır. Akreditife dayanarak tek bir yükleme yapıldığında peşin alınan bedelin akreditif tutarından mahsubu gerekir. Kısmi yüklemelerde ise, hangi yükleme ya da yüklemelerde mahsub edileceğinin belirtilmesi gerekir. Peşin akreditif garantili ya da garantisiz olur. Garantisizde, ihracatçının bankası peşin kısmı, ihracatçıdan bir garanti almaksızın kendisine öder. İhracat gerçekleşmezse ödediği parayı amir bankasından tahsil eder. Garantilide, ödenen peşin kısmı için ihracatçıdan garanti alınır. Peşin döviz alındığı halde ihracat gerçekleşmez ise, bu peşin dövizin Kambiyo mevzuatına göre 1 yıl içinde geri iadesi gerekir.

1.1.1. Ödeme Şekillerine Göre Akreditifler

A. Görüldüğünde Ödemeli Akreditifler (Sight L/C)
Bu tür akreditifte belgeler görüldüğünde ; teyitli akreditifte ihracatçının bankasında, teyitsizde ise ithalatçının bankasında ödenir.
B. Vadeli Akreditif (Deferred L/C)
Müşteriye vade tanınarak vade sonunda mal bedeli tahsis edilir. Teyitli akreditif olduğunda vade sonunda yerli bankadan, teyitsiz akreditifte ise ithalatçının bankasından mal bedeli tahsis edilir. Bu durumda belli bir sürenin sonunda mal bedelinin alınacağına dair bankadan bir yazı alınabilir. Ancak böyle bir belge kıymetli evrak niteliğinde olmadığından poliçe gibi kırdırılmaz. Vade sonunda mutlaka mal bedeli tahsis edileceğinden, malı alan ithalatçının malın kaliteli olmadığını iddia ederek, mal bedelini ödememesi gibi bir husus söz konusu değildir. Eğer ihracatçı vadeyi beklemeden para tahsil etmek istiyorsa, alıcı banka adına vadeli poliçe tanzim etmek durumundadır.

C. Kabul Kredili Akreditif (Acceptance L/C)
Banka adına çekilmiş vadeli poliçeyi ihracatçı isterse kırdırarak peşin mal bedeline kavuşabilir.Kambiyo mevzuatımıza göre, vadeli ve kabul kredili akreditiflerde vade en çok 180 gündür.

1.1.2. Teminat Akreditifi (Standby L/C)

Şimdiye kadar gördüğümüz akreditif türlerinde, bir işin yapılması karşılığında akreditif açılıyor ve bedeli tahsil ediliyordu. Standy akreditifte ise, işin yerine getirilmemesi halinde akreditif kullanılmaktadır. Örneğin bir Türk firması Libya 'da bir ihaleye katılmaktadır. Türk firması ihaleyi kazandığında, eğer ihaleyi zamanında yerine getiremezse, Libya firması tarafından kullanılmak üzere akreditif açmaktadır. Bu tür bir akreditif teminat mektubu niteliğinde olmaktadır.

imparator 02-02-2007 09:36

1.1. İhracatta Finansman Şekilleri

İhracatçının siparişi aldıktan sonra, malı sevkıyata hazır hale getirebilmesi için, imalat aşamasında girdiler satın almak ve işçi ücretlerini ödemek veya aldığı malı aynen ihraç etmek istediğinde, bu malı almak için belli bir nakdi sermayeye ihtiyacı bulunmaktadır. Bu nedenle herhangi bir ihracatçının kendi öz kaynaklarının yanında, dış kaynak bulma olanakları konusunda bir bilgiye sahip olması gerekmektedir. İhracatta finansman şekillerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
1.1.1. İthalatçının İhracatçıyı Finanse Etmesi

Bu finansman şeklinde mal henüz gitmeden ithalatçı, mal bedelini önceden satıcıya göndermektedir. Peşin havale, peşin döviz veya akreditiflerde "Red Clause " türü, bu imkanı sağlamaktadır. Daha önce de gördüğümüz gibi bu tür finansman "Prefinansman" olarak adlandırılmaktadır. Prefinansman kanalıyla gelen döviz hesabının 1 yıl içinde kapanması şarttır. Tüm kredilerde olduğu gibi, Türkiye açısından bir kredi olması sebebiyle KKDF'ye tabidir. Bu oran peşin dövizde %6 'dır.

1.1.2. Döviz Kredisi (DKR)

Prefinansmanda ülkeye peşin dövizi getiren ihracatçı firma olmasına karşın, DKR'de bankalar bizzat dışarıdan döviz temin ederek bu dövizi, mal ve hizmet ihracatı ile uğraşan firmalara kullandırmaktadır. Bu tür dövizlerin faizi ; Türkiye para piyasasında ortalama olarak döviz bazında %15 - %17 oranında olmaktadır. Kambiyo mevzuatımıza göre bankalar, bu dövizi en fazla 1 yıl süreli kredi olarak getirtebilirler. Dolayısıyla bankalar bu krediyi, müşterilerine verirken 3 - 6 ay gibi anlaşmaya bağlı olarak süreler belirlemekte ve gerektiğinde bu süreleri 1 yıla kadar uzatabilmektedirler.

imparator 02-02-2007 09:36

İhracatçıların döviz kredisi alabilmeleri için, her şeyden önce birlikte çalıştıkları banka ile ticari ilişkilerinin iyi olması gerekir. Bir anlamda ihracatçı, kendi adına kredi tahsis ettirir. Böyle bir kredi tahsisi için ayni ve nakdi teminatlar müşteriden alınır.

Kredi tahsisinden sonra diyelim ki, ihracatçının aylık sürede DKR 'ye ihtiyacı varsa, bu sürede ne kadar ihracat yapacağını beyan etmesi gereklidir. Bu bakımdan bankacı açısından, böyle bir krediyi kullanırken karşılaşacağı ilk risk, ihracatın yerine getirilmemesi ile ilgilidir. İhracatçının taahhüdü yerine getirmediği durumda, ihracat nedeniyle alınmayan her türlü resim ve harçlar, faizi ile birlikte geri alınır.

İhracatçı, 3 aylık süre içinde gelen ihracat bedellerini krediye mahsub edebilir ; böylece döviz alış kuru ile satış kuru arasındaki zarardan korunmuş olur. Ya da sürenin sonunda ana para ile faizi kadar TL 'yi bankaya getirerek, döviz satış kuru üzerinden borcunu kapatır. Bu durumda DKR 'nin bankacılar açısından ikinci riski, TL riskidir. Yani dışarıdan mal bedelinin gelmemesi ya da süre sonrasında TL olarak bedelin ödenmemesi sonucu kredi karşılığının bankaya geri gelmemesidir. Kuşkusuz böyle bir durumda banka, ipoteği nakde çevirecektir. DKR 'de taahhüt edilen dövizin %100 'ü nispetinde kredi verilir. Eximbank kredisinde ise bu oran %50 'dir.

imparator 02-02-2007 09:37

1.1.1. Kısa Vadeli İhracat Kredi Sigortası (Eximbank Kredisi)

İhracatçılar mal bedelinin tahsil edilememesi riskine karşı 1 yıllık muhtemel ihracatlarını Exımbank'a sigorta ettirebilirler. Bu sigorta programının işleyişi aşağıda adım adım izah edilmiştir.

1 . İlk olarak ihracatçı 12 sayfadan oluşan SKO2 formunu doldurur. Bu formda ihracatçı 12 ay içinde yapılması muhtemel toplam ihracatını göstermek zorundadır. Yıl içindeki sapmaların Eximbank'a bildirilmesi gerekir. Eximbank, teyitsiz akreditif, vesaik mukabili ve mal mukabili türü ödemelerde mal bedelinin %90'ını ödemektedir. Eximbank sigorta kapsamına dahil edilmeyen ödeme şekilleri peşin, prefinansman ve teyitli akreditiftir. Peşin ve prefinansmanda zaten alıcı riski yktur, teyitli akreditifte ise alıcı riskini Türkiye'deki bir banka üstlendiğinden sigorta kapsamı dışına alınmışlardır.İhracatçı SKO2 formunu doldurduktan sonra, istenilen belgeleri ve poliçe tanzim ücretini ödediğine dair banka dekontunu Forma ekleyerek Eximbank'a gönderir.
2 . Eximbank SKO2 formunu aldıktan sonra, formdaki bilgileri kabul ederse, ihracatçıya 2 nüsha SKO3 "Kısa Vadeli İhracat Kredi Sigortası Genel Poliçesi Kabul Formu" gönderir. İhracatçı şartları kabul ederse, Formu imzalayarak bir nüshasını Eximbank'a, diğer nüshasını da kredi için talepte bulunacaksa aracı bankaya ibraz eder.
3 . Eximbank SKO3 formunu aldıktan sonra, SKO1 formunu yani " Sigorta Genel Poliçesi " ni imzalayarak ihracatçıya gönderir.
4 . Kabul formu ile kapsama alınan ülkedeki alıcılara yapılacak sevkiyatların risk kapsamına alınabilinmesi için sevkiyat tarihinden önce ihracatçı SKO4' nolu " Alıcı Limit Formu " doldurarak Eximbank'a gönderilir.
5 . Eximbank SKO4 formunu aldıktan sonra her alıcı için istihbaratta bulunur. Gereken bilgileri çalıştığı enformasyon kuruluşuna göndererek, alıcı hakkında rapor ister. Burada alıcı için gelen raporların mali analizi yapılır. İhracatçının ithalatçı ile çalışacağı ödeme şekli ve alıcının durumu gözönüne alınarak limit belirlenir. Durum SKO5 nolu " Alıcı Limiti Onayı " formu ile ihracatçıya gönderilir.
6 . Alıcı limiti alındıktan sonra ihracatçı sevkiyata başlamakta ve bir ay içinde yapılan ihracatlar SKO6 nolu " Aylık Sevkiyat Formu " na işlenir ve en geç takip eden ayın 10'una kadar Eximbank'a gönderilir.
7 . Eximbank Aylık Sevkiyat Formunu aldıktan sonra, hesaplanan sigorta prim tutarı, sigortalıya (ihracatçıya) SKO7 nolu " Prim Bildirim Formu " ile bildirilir.
8 . Eğer vadesi gelipde ödenmemiş alacaklar sözkonusu ise her ayın sonu itibariyle SKO8 nolu " Vadesi Geçmiş Alacaklılar Aylık Bildirim Formu " doldurarak takip eden ayın onuna kadar Eximbank'a bildirir. Bunun üzerine Eximbank faaliyete geçerek alacağın tahsili için her türlü gayreti gösterir.
9 . Poliçe kapsamına giren herhangi bir zararın ortaya çıkması halinde, sigortalı zararın kesinleşmesini müteakiben SKO9 nolu " Tazminat Talep Formunu " doldurarak Eximbank'a müracaat eder. Limitte öngörülen şartlar dahilinde Türk Eximbank tarafından sigortalıya yazılı ihbarın yapıldığı ayın ilk günü geçerli olan T.C.M.B döviz alış kuru esas alınarak fatura bedelinin %90 nisbetinde tazminat ödenir. Bu durumda ihracatçı o işlemle ilişkili haklarını Eximbank'a devreder. Eximbank yasal tatbikata geçer ve eğer mahkemeyi kazanırsa, masraflarını düştükten sonra geri kalan parayı belirtilen kur üzerinde ihracatçıya öder.

imparator 02-02-2007 09:37

1.1.1. Kısa Vadeli Kredi Programları (Eximbank Kredisi)

Eximbank ihracatçılara kısa vadeli Türk lirası kredileri ile dövize endeksli döviz kredileri vermektedir.

Kısa vadeli Türk lirası kredisi alabilmek için, ihracatçının gelecek 1 yıllık ihracatını Eximbank'a sigorta ettirmesi gerekir. Kabul formunun bir nüshası Eximbank'a gönderilmekte, diğer nüshası ise TL kredisi için aracı bankaya ibraz edilir.

Eximbank TL kredilerini doğrudan ihracatçılara kullandırmayıp, bankalara tahsis ederek kullandırmaktadır. Dolayısıyla ihracatçı kredi için kendi bankasına müracaat ederek, bakiye varsa kullandırılmaktadır. Eximbank, kredinin ana para ve faizinin geri ödenmesinde aracı bankayı sorumlu tuttuğundan, ihracatçının ilkin çalıştığı bankada kredisinin olması gerekir, aksi halde Eximbank kredilerinden yararlanamaz. Aracı Bankada tahsisin ve müşterinin kredisinin bulunması halinde ;
- Müracaat Formu ,
- Firma taahhütnamesi ,
- Muvafakatname'yi, ihracatçılar aracı bankaya sunarlar, aracı bankada bu belgeleri Exımbank'a iletir, Eximbank talebi uygun görürse, kredi ertesi işgünü aracı bankaya ödenir, aracı bankada en geç ertesi işgünü krediyi firmanın hesabına aktarır. Verilen kredinin süresi 120 gündür.

Eximbank ilk defa ihracat yapacak olan girişimcilere ve iç piyasaya yönelik olarak çalışmakta iken, ihracata dönük olarak çalışmayı planlayan firmalara, ihracata hazırlık aşamasında, Sevk Öncesi ve Hedef Pazar İhracat Kredileri 'ne ve İhracat Döviz Kredisine bağlı olarak, ilk Adım İhracat Kredisi adı verilen ihracat kredisi kullandırılır.

imparator 02-02-2007 09:37

1.1.1. Factoring Ve Forfaiting

1. Factoring
İhracatçı mal mukabili ya da kabul kredili olarak mal sattığında, alacak hakkını aracı factor kuruluşuna satmaktadır. Factoring halinde ihracat bedelinin, evrakın factor 'a verilmesi ile birlikte %80 'i ödenmektedir. Bu işlemde %3 - %5 dolayında komisyon verilmekte, geri kalan bedel ise factor kuruluşunca tahsil edildikten sonra ihracatçıya ödenmektedir. Factoring firmasının böyle bir kredi işlemine girebilmesi için, alıcıların istihbaratını yapıp, alıcı limitini belirlemesi gereklidir. Bu limitin üzerindeki limitler değerlendirilmemektedir. Malların istenilen kalitede yapılmaması sebebiyle alıcının bedeli ödememesi durumunda, factoring kuruluşu verdiği bedeli geri almaktadır. Müşterinin iflası halinde ise factoring kuruluşu, meydana gelecek kayıp riskini üstlenmektedir.
Factoring 'te 4 taraftan söz edilebilir.
- Kredili mal satışı yapan ihracatçı ,
- Kredili mal alışı yapan ithalatçı ,
- Kredili satış için aval veren muhabir banka (ithalatçının bankası)
- Alacak hakkını satın alan banka (Factor)
Factoring yurt içi ve yurt dışı factoring olarak iki bölüme ayrılır.Yurt içi Factoring' te 3 taraf vardır ;
- Alıcı Firma
- Satıcı Firma
- Factoring Kuruluşu

Factoring kuruluşu, muhabir bankası aracılığıyla yurt içindeki alıcı firma hakkında bilgi toplar ; istihbaratın olumlu olması halinde satıcı firmaya kredi limiti vererek, factoring yapmaya hazır hale gelir. Tahsil işlemi factoring kuruluşu tarafından ya vadesinde gerçekleştirilir ya da satıcı firmanın peşin ödeme istemesi halinde faturanın %70 - 80 bedeli, satıcı firmaya avans olarak ödenir ki, bu iskonto işlemi olmaktadır. İç factoring 'te factoring kuruluşu borcun ödenmemesi durumunda doğacak riski üstlenmez, satıcıya rücu edebilir. Yurt dışı factoringte ise, factoring kuruluşu borcun vadesinde ödenmemesi halinde, riski üstlenir ve satıcıya rücu edemez (without recourse).

Son yıllarda önemleri artan küçük ve orta boy firmalar için, factoring uygun bir finansman yoludur. Küçük ve orta boy firmalar, büyük organize firmalar gibi finansman sorunlarını rahatça çözümleyemezler ; muhasebe sistemleri eskidir, kredi bulmaları kolay değildir, ...vb gibi sorunlar bu firmalar için finansman sıkıntısı doğurmaktadır. Bu açıdan factoring sistemi, önem arzetmekedir.

imparator 02-02-2007 09:38

Factoring 'in başlıca avantajlarını şöyle sıralayabiliriz ; İhracatı arttırır, müşteriye " açık kredi " şeklinde 90 güne kadar kredi imkanı tanır, factoring şirketinin sahip olduğu pazarlama imkanlarından yararlanabilir, rekebet artar, büyüme dış kaynaklar yerine satışlarla finanse edilir.

Factoring işlemleri batı ülkelerinde yasal düzenlemelere tabidir. Türkiyede ise yasal bir düzenleme olmayıp, işlemler mevcut hukuki sisteme göre yürütülmektedir. Factoring'e ilişkin yasal bir düzenleme bulunmaması, uygulamada bazı sorunların doğmasına neden olmaktadır. Örneğin, yürürlükteki mevzuata göre, ihracat hesaplarının 180 gün içinde kapatılması gerekmektedir. Dolayısıyla factoring işlemleri için azami vade 180 gündür. Oysa uluslararası uygulamada factoring 'e tanınan süre 270 gündür.

1. Forfaiting
Sermaye malları genellikle pahalı araçlardır. Bunların ithalatçısı kısa dönemde ödeme yapamayabilir. Diğer bir deyişle, pahalı sermaye mallarında çoğunlukla uzun vadeli finansmana ihtiyaç doğar. İhracatçının mali gücü ithalatçıya kredi sağlamaya yetse de bunu arzu etmeyebilir. Çünkü finansman uzun bir dönemi kapsar. Bu dönemde gerekli uzun vadeli finansmanı sağlamak amacıyla Forfaiting yöntemi geliştirilmiştir. (Seyidoğlu, 1994)

İhracat işlemlerinden doğan genellikle orta süreli, uygulamada bir banka garantisince güvenceye alınmış senetli ya da kayıtlı alacakların kesin satışına fortfaiting denir. Forfaiting, özellikle yatırım malı ve hizmeti ihracatından doğan ve belli bir ödeme planına bağlı olarak tahsil edilebilecek olan alacakların bir banka veya bu konuda uzmanlaşmış bir finans kuruluşu tarafından satın alınmasıdır. Forfaitingde ödemeler belli bir plana bağlıdır. Uygulamada 6 aydan 10 yıla kadar veya daha uzun bir süre için kredi imkanı vardır. Forfaitingde taraflar, factoringdeki gibidir.

1. İHRACATTA KULLANILAN BELGELER

İhracatçı Belgesi kullanımı uygulaması Gümrük Birliğine girilmesiyle beraber kaldırılmıştır. 1 Ocak 1996 tarihi itibariyle ihracat faaliyetleri, Gümrük Beyannamesi ve Tek Vergi numarası çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. İhracat işlemlerinde kullanılan temel belgeler aşağıda belirtilmiştir.

1.1. İhracatta Kullanılan İç Belgeler

Dış ticarette kullanılan belgeler, özellikle ödeme şekilleri ile büyük bir bağlantı halindedir. İhracat işleminde gerekli olan belgelerin yanı sıra Türkiye için gerekli olan dört belge şunlardır; İhracat Beyannamesı (İB), T.C. Gümrükleri Çıkış Beyannamesi (GÇB), Yerli Fatura ve Döviz Alım Belgesi (DAB).

imparator 02-02-2007 09:38

1.1.1. İhracat Beyannamesi(İB)

Mevzuatımıza göre, yasaklanmış mallar dışında kalan bütün malların ihracı serbesttir. Serbest ihracatta ihracatçılar, 5 nüsha İB tanzim ederek ihracatın yapılacağı Gümrük idaresine müracat ederler. 1 nüsha İB 'i onaylı olarak ihracatçıya iade ederler. Gümrük Çıkış Beyannamesinin kapanışını izleyen ilk iş günü içinde kalan 4 nüsha İB, GÇB nüshalarına ayrı ayrı eklenerek, set halinde ihracatçının bankasına, Birliğine ve bir seti de ihracatçıya verilir.

İhracat Belgesine kaydedilmesi gerekli hususlar şöyledir : İhracatçı, imalatçı ve alıcı firmaların ünvan ve adresleri, ihraç konusu malla ilgili bilgiler, birim fiyat, toplam tutar, ihracatın yapıldığı para birimi, ödeme ve teslim şekilleri ile eğer varsa komisyoncu firma ünvan ve adresi ile komisyon yüzdesi.

1.1.2. Gümrük Çıkış Beyannamesi(GÇB)

İhracatı yapılacak mallar için matbu olarak bastırılmış GÇB 'lerin doldurulması, ihracatçı ve kanuni temsilcisi tarafından imzalanıp Gümrük idaresine verilmesi gereklidir. GÇB 'ler uygulamada genellikle 14 yada 16 nüsha olarak tanzim edilmektedir.
Gümrük İdarelerine sunulan beyannamelerin tescil edilebilmesi için :
- Çıkış işlemi yapılacak ihraç malının tamamının muayeneye hazır olması ,
- Eşyanın yükleneceği deniz, kara ve hava taşıtının Bakanlıkça tayin edilecek süre içinde geleceğinin belgelenmiş olması ,
- Beyanname ile birlikte sunulması zorunlu belgelerin hazır olması gerekir .

Gümrük Çıkış Beyannamesine eklenmesi gerekli belgeler şunlardır :
- Yerli Fatura ,
- İB (gerekiyorsa ekli liste) ,
- ATR 1 (Ortak pazar ülkeleri için) ,
- Ayniyat listesi ,
- Çeki Listesi ,

imparator 02-02-2007 09:38

1.1.1. Yerli Fatura

Yerli fatura KDV iadesinde önem taşıyan bir belgedir ve 1 sureti GÇB 'ye eklenir.Yerli faturada bulunması gereken hususlar şöyledir :

- Fatura no ve tanzim tarihi ,
- İhracatçının ad, ünvan ve adresi ,
- Malın brüt ağırlığı ,
- Malın Türk menşeli olduğu ,
- Teslim ve ödeme şekli ,
- Aracı ve muhabir banka isimleri ,
- Toplam mal adedinin ve toplam mal değerinin " Yalnızca " ya da kısaltılmış olarak "Y" ile başlamak üzere yazıyla yazılması .

İhracatçılar, aldıkları girdi ya da mallar için KDV 'yi ödeyecekler, ihraç ettiklerinde, yabancı alıcı adına düzenledikleri faturada KDV 'yi hesaplamayacaklardır. Başka bir deyişle KDV 'yi yabancı müşteriden tahsil etmeyeceklerdir. Çünkü bu müşteriler ithalat esnasında kendi ülkelerinde KDV 'yi ödemektedirler.

Fiili ihracattan sonra, ihracatçı yurt dışına gönderdiği mallar ile ilgili yurt içinde ödediği KDV 'yi, dönemde ödeyeceği vergilerden indirmek yada iadesini istemek üzere vergi dairesinden talepte bulunur.

1.1.2. Döviz Alım Belgesi

İhracatla ilgili olarak düzenlenen, ancak müşteriye gönderilmeyip Türkiye içinde alıkonulan bir başka belge de döviz alım belgesidir (DAB) .Bu belge bankalara ihracat bedeli ya da peşin ödeme havalesi geldiğinde ilgili bankalarca kesilir ve ihracatçıya verilir.Döviz alım belgesinde :
- Dövizi gelen kişi ya da kuruluşun adı ve ünvanı ,
- Satın alınan dövizin geldiği ülke, geliş nedeni, cinsi, uygulanan kur, döviz tutarı, TL tutarı, Dolar karşılığı ,
- İhracatın şekli, teslim şekli, GÇB tarih ve çıkış kapısı yer alır.

imparator 02-02-2007 09:38

1.1. İhracatta Kullanılan Dış Belgeler


1.1.1. Alıcının Borçlandığı Mal Tutarını Gösteren Belgeler

v Proforma Fatura (Proforma Invoice)
Satıcı tarafından alıcıya gönderilen bir satış teklifi yada bir ön fatura niteliğindedir.Satıcı, teklif ettiği malın fiyatını, miktarını, markasını ödeme ve yükleme şekillerini proforma faturada göstererek alıcıya gönderir. Proforma faturada yer alan koşullar alıcı tarafından kabul edildiği takdirde, asıl sipariş için bir ön anlaşma yapılmış olmaktadır. Bunun yanı sıra faturadaki bilgilere göre ithalatçı, ihracatçı adına akreditif açabilmektedir. Öte yandan sipariş almak için posta ile numune göndermek gerektiğinde ithalatçı ülkenin Gümrük idaresi için proforma fatura düzenlenmesi gerekir.

v Ticari Fatura (Commercial Invoice)
Sipariş verilen mallar alıcıya gönderilirken, mal bedelinin ve dolayısıyla alıcının borçlandığı tutarı göstermek için tanzim edilen faturadır. Yabancı faturada aşağıdaki hususlar bulunmalıdır:
- Tanzim edildiği dilde " fatura " başlığı ,
- Antetli olarak ihracatçının adı, soyadı, ticaret unvanı, adresi, kaşesi, imzası ,
- İthalatçının adı, soyadı, ticaret unvanı ve adresi ,
- Faturanın düzenlenme tarihi ve numarası ,
- Malın miktarı, adı, ağırlık ve ölçüleri ,
- Malın ambalajı üzerindeki markalar ,
- Malın birim ve toplam fiyatı ,
- Teslim şekli ,
- Ödeme şekli ,
- Nakliye şekli ,
- Malın menşei .

Ayrıca alıcının isteğine bağlı veya ilgili ülke mevzuatınca zorunlu oan ekstra bilgiler de ticari faturada bulunabilir. Ticari Fatura, malın kimliğini gösterir.

Akreditiflerde , faturada yer alması gerekli bilgiler ve beyanlar özellikle belirtilir. Akreditif metnindeki mal tamamının aynen ticari faturadada yer alması gerekir. Bu nedenle faturaların bu yönden dikkatle incelenmesi gerekir. Aksi halde rezerv konusu ortaya çıkar. Öte yandan malın tanımlanması konusunda herhangi bir anlaşmazlık çıkmaması için malın yabancı dildeki karşılığının alıcı tarafından aynen verilmesi şarttır. Akreditif açtırma talimatı mektubunda alıcı " Ekli proforma gereği " şeklinde bir not koymuş ise banka proformada yazılı olan mal tanımlamasını aynen akreditife koymak zorundadır.

imparator 02-02-2007 09:39

1.1.1. Malın Yüklendiğini Gösteren Belgeler(Transport Documents)

§ Deniz Konşimentosu (Marine Bill of Lading)
Gemi ile nakliyat halinde, yükün taşıta yüklendiğini ya da yüklenmek üzere teslim alındığını kanıtlayan belgeye " Konşimento " denir. Bu belgede malın yükleme limanından (Port of Lading), boşaltma limanına (Port of Discharge) kadar taşınacağı kayıt edilir. Konşimento, yükleten ile taşıyıcı arasında varılan bir sözleşme hükmündedir. Sadece deniz konşimentosu malın mülkiyetini temsil eder. Diğer konşimentoların hiçbiri malın mülkiyetini temsil etmez. Deniz konşimentosu emre, nama, emrine ve hamiline düzenlenir.

Emrine düzenlenen konşimentolar gönderilenin emrine düzenlenir (örneğin order to İşbank). Konşimento konusu mallar emrine gönderilenin cirosu ile esas alıcısına devredilir.Emre (to order) düzenlenen konşimentolar yükletenin emrine tanzim edilmiş kabul edilir. Böylece konşimentoların yükleten tarafından ciro edilmesi gerekir.

Nama düzenlenen konşimentolar (Straight Bill of Lading) gönderenin ismine düzenlenen konşimentolardır. Mallar konşimento üzerinde ismi yazılı gönderilene teslim edilir. Bu konşimentolar ciro yoluyla devredilemez. (Güven, 1993)

Hamiline düzenlenen konşimentolar gönderilenin isminin açık bırakıldığı veya yalnız hamiline kaydının konulduğu konşimentolardır. Bu tür konşimentolar sadece devir ile teslim edilebilir. Uygulamada oldukça az rastlanmaktadır. Bir konşimentodaki bilgileri şöyle sıralayabiliriz :

§ Yükleyicinin adı, ünvanı ,
§ Geminin adı ,
§ Yükün nitelikleri ,
§ Yükleme limanı ,
§ Boşaltma limanı ,
§ Navlun (ödeme yeri, ödeme şekli vs.) ,
§ Alıcının adı ,
§ Konşimento numarası ,
§ Kaptan ya da acentanın imzası ve tarihi .
Konşimentonun değişik türleri vardır. Yükleme taşıma açısından tesellüm ve yüklem konşimentosu olmak üzere ikiye ayrılır :

imparator 02-02-2007 09:39

Tesellüm Konşimentosu (Received for Shipment)
Konşimento sadece malın taşınmak üzere taşıyan tarafından teslim alındığını gösterirse, tesellüm konşimentosu adını alır. Ancak bu teslim, malın ne zaman yükleneceğini garantilemediğinden alıcı açısından rizikoludur. Bu durumda tesellüm konşimentosuna malların yüklendiğine dair " Shipped, On Board, Clean On Board " gibi kayıtlar düşülür. Altına gemi şirketinin kaşesini, parafı ve yükleme tarihi yazılır, bu tarih konşimento tarihidir.

2 . Yükleme Konşimentosu (On Board B/L)
Eğer bir konşimento doğrudan malın yüklendiğini gösteriyorsa yükleme konşimentosu adını alır. Böylece konşimentonun tanzim tarihi aynı zamanda yükleme tarihi olur.

3. Temiz Konşimento
Mallar iyi durumda teslim alınır ve gemiye yüklenirse yani hatalı değilse temiz konşimentodan (Clean On Board B/L), aksi halde kirli konşimentodan söz edilir.

Yükleten genellikle temiz konşimento karşılığında taşıyana teminat mektubu (letter of indemnity) verir. Bu mektupla yükleten, taşıyanı ve gemi kaptanını şerhli konşimentoya yol açan nedenlerin doğuracağı rizikolardan ve yasal sorumluluklardan arındırdığına garanti verir.

4. Bayat Konşimento
Konşimentonun, mallar alıcıya gitmeden yeterli bir süre önce, alıcının eline geçmiş olması gerekmektedir. Bu, alıcının karşılaşabileceği riskleri minimuma indirmek açısından önemlidir. Çünkü konşimentonun alıcının eline zamanında geçmemesi, malın gümrükten çekilememesi, limanda bekleme masrafı (demurrage), ek sigorta gideri gibi bir takım masrafların ortaya çıkmasına yol açar.

Her akreditifte ; bu belgelerin düzenlenme tarihinden sonra ödeme, poliçe kabulü veya iştira için ibraz edilecekleri sürenin belirlenmiş olması gerekir. Eğer böyle bir süre akreditifte yer almıyorsa, taşıma belgelerinin tanzim tarihinden itibaren 21 gün içinde bankaya ibraz edilmesi gerekir. Bu belirtilen süreler içinde ibraz edilmeyen konşimentolar bayat konşimento adını alırlar ve bankalar tarafından kabul edilmezler.

imparator 02-02-2007 09:39

§ Uçak Konşimentosu (Airway Bill of Lading)
Havayolu ile taşımanın yapılması halinde malın havayolu şirketine verilmesi ile birlikte düzenlenen ve malın yüklenme yerinden boşaltma yerine kadar taşınacağını gösteren bir belgedir. Uçak konşimentosu, 3 'ü orijinal olmak üzere 12 nüsha olarak düzenlenmektedir. İlk orijinal havayolu şirketine, ikincisi malla beraber alıcıya, üçüncü orijinal ise yükletene verilir. Bunlar kıymetli evrak değildir, nama düzenlenir ve bu nedenle ciro ile devri sözkonusu değildir.

Mallar, mal mukabili ödeme şekline göre gönderiliyorsa,konşimento alıcı adına ; vesaik ödeme şekline göre gönderiliyorsa alıcı bankası adına kesilir. 3. nüsha bankaya ibraz edilen nüsha olup, alıcı malın bedelini ödediğinde ithalatçının bankası havayolu şirketine yazılı talimat geçer ve malın alıcıya teslimi sağlanır.

Teslim şekli FOB ise, hava konşimentosunda "Freight Prepaid", navlun bedeli boşaltma yerinde ödeniyorsa "Freight Collect" ibaresi yer alır.

Bu belgede, uçuş sefer sayısı, uçuş tarihi, malın cinsi, malın miktarı, alıcı adı, yükleten adı, navlun kaydı ile havaylu şirketinin kaşe ve imzası yer almaktadır.

Hava konşimentosunun nakliyeci için beyan edilen değer ile ilgili kısmında (Declared Value For Carriage) NVD ; gümrük için beyan edilen diğer kısmında (Declared Value For Customs) NCV kısaltmaları görülmektedir. NVD 'de, ya gönderen tarafından nakliye değeri, kesinlikle ilave olarak belirtilir ya da bir değer belirtilmez. NCV 'de ise gönderen ya da temsilci gümrük değerini beyan ve ilave edebilir ya da etmez. Bunun için ilgili kısma NCV ibaresi yazılır veya o kısım boş bırakılır.
§ Nakliyeci Makbuzu (Forwarder's Certificate of Receipt - FCR)
Malların kamyonla taşınması halinde, mallar yükleten tarafından taşıyıcıya teslim edildiğinde verilen bir makbuzdur. Kıymetli evrak niteliğinde olmadığından malın mülkiyetini temsil etmez, bu nedenle ciro ile devri sözkonusu değildir. FCR ya alıcı firma adına ya da alıcı firmanın bankası adına düzenlenir. Alıcının bankası adına düzenlendiğinde konşimentoda ihbar adresi (Notify Adress) yer almalıdır. Bu adres alıcının kendisinin, temsilcisinin ya da gümrükçüsünün adresi olabilmekte, notify adresi mal üzerinde herhangi bir mülkiyeti ifade etmemektedir.

imparator 02-02-2007 09:40

İçeriğinde taşıma sözleşmesi bulunmayan nakliyeci makbuzunun orijinal nüshasını, varış mahallindeki taşıma acentasına ibraz edene mallar teslim edilir.

v Karayolu Taşıma Belgesi (Road waybill - CMR)
Uluslararası nitelikteki CMR (Convention Merchandises Routiers) anlaşmasını kabul eden ülkelerde kullanılan bir karayolu taşıma belgesi olup, malların nakliyeci firma tarafından istenilen yere taşınmak üzere teslim alındığını gösteren bir belgedir. Bu belge, malların şartlara uygun olarak taşınmak üzere iyi durumda teslim alındığını ve taşıma sözleşmesinin yapılığını gösterir.

Üç orijinal olarak düzenlenir. Birincisi yükletene verilir, ikincisi mallara eşlik eder, üçüncüsü de taşımacıda kalır. Yükleten, mallar yolda iken taşıyıcıya talimat vererek taşımayı durdurma, teslim yerini değiştirme veya malları belgede ismi yazılı alıcıdan başka bir şahsa teslimini isteme hakkına sahiptir. Bu hak belgenin ikinci orijinalinin belgede adı yazılı alıcıya verilmesi üzerine, hükümden düşer. Anılan hakkı kullanmak istediğinde, yükleten belgenin birinci orijinalini nakliyeciye ibraz etmelidir. Bu durumda yeni bir talimat belgeye kaydedilir. Yükleten aynı zamanda nakliyeciye garanti vermelidir.
v Tır Karnesi
1959 yılında Cenevre'de imzalanan Tır Sözleşmesi (Transit İnternational Routier)'ne göre, bu sözleşmeye üye olan ülkeler arasında tır karnesi kullanılır. Türkiye bu sözleşmeyi 1965 yılında imzalamıştır.

Tır karnesi uluslararası bir kuruluş olan IRU (Internetional Routier union) tarafından dağıtılır. Ülkemizde ise firmalara Odalar Birliği aracılığıyla ilgili Ticaret Odası tarafından dağıtılır. Uluslararası nakliyat yapan araçlara özel bir belge olan tır karnesi, bu araçlar uluslararası nakliye yapabilme yetki belgesi (C-2) olan firmalar aracılığıyla kullanabilirler.Tır Sözleşmesini imzalayan ülkeler şunlardır :

imparator 02-02-2007 09:40

- Afganistan - Endenozya - Norveç
- Arnavutluk - İran - Avusturya
- Cezayir - İrlanda - Polonya
- Belçika - İsrail - Portekiz
- Bulgaristan - İtalya - Romanya
- Şili - Ürdün - İsveç
- Kıbrıs - Yugoslavya - İsviçre
- Çekoslovakya - Kanada - İspanya
- Tunus - Danimarka - Kuveyt
- Türkiye - Almanya - Kore
- Rusya - Finlandiya - Lüksemburg
- Macaristan - Fransa - Malta
- A.B.D - Yunanistan - Moracco
- İngiltere - Hollanda

v Hamule Senedi (Railway Bill)
Hamule senedi, malların trenle taşınması sözkonusu olduğunda malın demiryolu idaresince taşınmak üzere teslim alındığını gösterir. Hamule senedi 6 yapraklı olarak düzenlenir, nama tanzim edilir ve bu sebeple ciro edilemez.

Bu belge demiryolu idaresince gönderene ancak malın bir vagonu doldurması halinde verilir. Aksi halde gönderen, malını bir taşıma komisyoncusuna teslim ederek nakliyeci makbuzu almalıdır. Taşıma komisyoncuları, bir araya getirerek vagon doldurur ve demiryolu idaresinden kendi adlarına hamule senedi alırlar. Hamule senedinin ilk nüshası mallarla birlikte gider, ikinci nüsha demiryolu idaresince gönderene dolu vagon karşılığı verilir.

v Karma Taşıma Belgesi (FIATA Combıned Transport Document)
Malın naklinin birden fazla nakil vasıtası ile yapılması durumunda, taşıyıcı tarafından yükletene verilen ve malların teslim alındığı yerden varış yerine kadar taşınacağını gösteren belgeye, karma taşıma belgesi adı verilir. Taşıyıcının sorumluluğu malı teslim aldığında başlar ve teslim mahalline kadar devam eder. Bu belge alıcının kendisi adına ya da bankası adına kesilir. 3 tür FIATA belgesinden söz edebiliriz :

- FIATA FCR belgesi, malların sevk edilmek üzere nakliyeci tarafından teslim alındığını gösterir. Nama düzenlenir ve ciro edilemez

imparator 02-02-2007 09:40

- FIATA FCT bekgesinde ise nakliyecinin sorumluluğu, bu belgenin orijinal nüshasını ibraz eden alıcıya veya onun ciro ettiği şahsa malları teslim edene kadar sürer. FIATA FCR emre tanzim edilir.

- Diğer FIATA belgesi, Combıned Transport bill of Landing'tir. Bu daha önce anlatılan Birleşik taşıma konşimentosunun, FIATA tarafından hazırlanmış olanıdır.


v House Bill of Lading
Nakliyeci (forwarder) taşımayı kendisi yapmıyorsa, bu belgeyi düzenleyerek yükletene verir ve kendi seçtiği taşıma aracıyla mal sevk eder. Diğer taşıma senetleri gibi malın mülkiyetini temsil etmeyen ve ciro edilemeyen bir belgedir.


v Sigorta Poliçesi
Malın deniz, hava ve karayolu ile taşınmasında uğrayabileceği risklere karşı korunması için sigortalı ve sigortacı arasında yapılan ve akdin şartlarını gösteren belgeye sigorta poliçesi (Insurance Polıcy) denir. Sigorta poliçesi kıymetli evraktır. Poliçede müşteri adının yanında " Daini Mürtein " (D/N) ibaresi varsa banka adı da yer alır ve tazminat durumunda ilk alacaklı olan bankadır. Sigorta kapsamında yer alan haklar ciro ve teslim ile başkasına devredilebilinir. Bir sigorta poliçesinde bulunması gereken şartları şöyle sıralayabiliriz.
- Sigortalının adı, soyadı, ve ticaret ünvanı ,
- Sigorta konusu olan malın cinsi, miktarı, markası, koli adedi, ağırlığı, ambalajı ,
- Sigorta meblağı (yabancı para veya TL cinsinden) ,
- Nereden nereye sevk edileceği ,
- Taşıma aracının cinsi (eğer kamyon ise plaka numarası, gemi ise adı, uçak ise uçuş numarası, tren ise vagon numarası poliçede yer alır) ,
- Yükleme tarihi ,
- İstenilen teminat türü .

Sigorta belgesinin kapsaması gereken minimum sigorta tutarı malların CIF bedeli veya malların CIP bedeli artı %10 'dur. Sigorta poliçesinde belirtilecek hususlardan bir veya birkaçının kesinlik kazanmadan sigorta yaptırılmasının gerekli olduğu hallerde ve özellikle bankalar tarafından akreditif açıldığında sigorta teminatına ihtiyaç duyulması halinde, elde bulunan bilgilerle geçici bir poliçe tanzim edilir. Buna " Flotan Poliçe " denir. Sevkiyat gerçekleşmeye başladığı zaman, kesinleşen bilgilerle kat'i sigorta poliçesi (zeyilname *) tanzim edilir.


Türkiye`de Saat: 19:22 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580