Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/index.php)
-   Dış Ticaret (http://besiktasforum.net/forum/forumdisplay.php?f=244)
-   -   Uluslararası Pazarlama (http://besiktasforum.net/forum/showthread.php?t=21719)

imparator 05-02-2007 09:53

Ancak uluslararası pazarlara giriş oldukça detaylı ve çok boyutlu incele­meyi gerektiren bir konudur. Dış pazar­lar bazı durumlarda firmalara çok iyi fırsatlar sunarlar. Bütün bunlara rağ­men, en iyi fırsatları sunan pazarlara bi­le girişte firmalar birtakım engellerle karşılaşırlar.
9. ULUSLAR ARASI PAZARLARA GİRİŞTE KARŞILAŞILAN ENGELLER

9.1. Pazara Giriş Engellerinin Önemi

Günümüzde, uzun dönemli planla­maya önem veren yöneticiler yeni pa­zarlara girmeye çalışarak ve uygun pa­zara giriş stratejileri geliştirerek büyü­me hedeflerini gerçekleştirmeyi amaç­lamaktadırlar Endüstriler geliştikçe yeni ürünler ve yeni pazarlar ortaya çıkmaktadır. İşletmelerin en önemli ilgi alanlarından biri de bu ye­ni, ürünler ve yeni pazarlar kompozis­yonunda yer alıp almayacakları, yer alacaklarsa bunun ne şekilde gerçekle­şeceğidir.
Bu arada özellikle ürün ya­şam eğrilerinin kısalması yeni pazarlar bulmayı daha da büyük ihtiyaç haline getirdikçe, pazara giriş faaliyeti önemli kararlardan biri haline gelmiştir. Ayrıca bir firma için doğru olan stratejik kara­rın bir diğer firma için rahatlıkla yanlış olabileceği düşünülürse, firmaların pa­zara giriş gibi konularda ne kadar zor kararların eşiğinde oldukları görülebi­lir. Pazara giriş kararının önemi sadece pazara girmek isteyen firmalarla sınırlı değildir. Yeni firmaların pazara girişi bu firmalara özgü bir karar olmakla birlikte pazardaki firmaları da etkiler. Ürünleri yaşam eğrisinin neresinde olursa olsun, firmalar her zaman paza­ra girebilecek yeni firmaların tehdidiy­le karşı karşıyadır.
Porter’e (1992; 37) göre rekabetçi strateji oluşturmanın temeli firma ve iş­letmenin çevresiyle yakından ilişkilidir. Ayrıca endüstri yapısının firmanın takip edeceğistratejilerle rekabet koşulları üzerinde büyük etkisi vardır. Bir endüstrideki rekabet yoğunluğu kaynağını rastlantının ve-mevcut-rakiplerin davra­nışlarının ötesinde ekonomik yapıda bulur. Bir endüstrideki rekabet koşulları beş temel rekabetçi güce bağlıdır. Bunlar,

imparator 05-02-2007 09:56

pazara giriş tehdidi,
• ikame mal/hizmet tehdidi,
• alıcıların pazarlık gücü,
• tedarikçilerin pazarlık gücü ve
• mevcut rakipler arasındaki rekabettir.
Bu güçlerin bir aradaki etkisi, o en­düstride bir firmanın k&r potansiyelini ve uzun vadede yatırım üstünden beklenen gelirini etkiler
Günümüzde, rekabet sadece-diğer ra­kipleri içermekle kalmayıp müşterileri, tedarikçileri, pazara girmek-isteyen ye­ni firmaları ve ikame mallan da günde­me getirmektedir. Örneğin, ikame mal kaynaklarının olmaması veya söz konu­su endüstride tedarikçi kaynağının az olması ya da tedarikçi değiştirme mali­yetinin yüksek olduğu durumlarda te­darikçilerin gücünden bahsedilebilir.
Buna karşılık, örneğin satın alınan ma­lın özellikli mal olmayıp standart ve ko­lay bulunur bir mal olması, durumunda, kalitenin önemli bir satın alma karar öl­çütü olmadığı durumlarda veya alterna­tif arz kaynaklarının fazla olduğu du­rumlarda alıcıların gücünden bahsedi­lebilir. Örneğin, otomobil yapımında kullanılmak üzere çelik üreticilerinden çelik alan otomobil firmaları ile market­ten ekmek alan alıcının gücü oldukça farklıdır. Son yıllarda, özellikle tüketi­cilerin örgütlenmesiyle tüketim malları açısından da alıcıların pazarlık gücü oldukça artmaya başlamıştır.

imparator 05-02-2007 09:57

Benzer şe­kilde, alıcıların istek ve ihtiyaçlarını ikame mallar ile karşılama eğiliminin yüksek olduğu durumlarda ise ikame malların tehdidinden bahsedilebilir. Bu noktada hedef pazarın doğru seçilmesi önem taşır. Dar kapsamlı pazar tanım­lamaları, potansiyel ikame malların ve diğer rakiplerin göz ardı edilmesine ne­den olur. Bu faktörlerin ağırlığı endüst­riden endüstriye farklılık gösterir. Ör­neğin okyanus aşırı tanker taşımacılı­ğında alıcılar (büyük petrol şirketleri) ağırlık kazanırken, çelik endüstrisinde rekabet koşullarının belirlenmesinde yabancı rakipler ve ikame materyaller etkili olur
Ayrıca, Porter’in rekabet modelin­de de görüldüğü gibi firmalar .potansi­yel rakipleriyle pazarda rekabet etme­nin ötesinde, bu rakiplerin pazara giri­şini önlemek amacıyla pazara giriş en­gelleri yaratma yoluna da başvurmaya başlamışlardır. Rekabet gücü kaynak­larını "Firmaya Özgü Üstünlükler" ve "Ülkeye Özgü Üstünlükler" olmak üzere iki başlık altında toplayan Rugman ve Verbeke özellikle Firmaya Özgü Üstünlüklerin güçlü ol­ması durumunda işletmenin yabancı rakiplerine karşı pazara giriş engelleri yaratma potansiyelinin arttığını belirt­mektedirler. Günümüzün rekabet ko­şullarında işletmeler yeni pazara giriş engelleri yaratarak veya sahip oldukları pazara giriş engellerini sürdürerek rekabet üstünlüğü elde etmeye çalış­maktadırlar. Dolayısıyla artık rekabet sadece pazarda değil, pazara giriş ön­cesinde de yaşanmaya başlamıştır.
Dickson'a göre Porter'in rekabet analizi konusuna en büyük kat­kısı mevcut rekabet kavramına yeni ürünler, tedarikçiler ve alıcılardan kay­naklanan rekabet dinamiklerini ortaya koymasıyla gerçekleşmiştir. Ancak Por­ter'm rekabet kaynaklan üzerindeki bu çalışmasının eksiksiz olduğunu söyle­mek zordur. Literatürde Porter'm bu ça­lışmasına ilişkin birtakım eleştiriler mevcuttur. Örneğin, Ö'Shaughnessy Porter'm bu analizinin sa­dece beş güç kaynağına dayandırılma­sını açıklanamaz-bulmakta ve analizde yer almayan hükümet faaliyetlerinin, her bir rekabet kaynağı içinde etkili olabileceği görüşünü yetersiz bulmak­tadır.

imparator 05-02-2007 09:57

Buna karşılık Oster farklı bir yaklaşımla, hükümetin Porter'ın analizindeki tüm rekabet kaynak­ları üzerinde etkili olduğunu iddia et­mektedir. Porter'in bu çalışması Dickson'un da belirttiği gibi literatüre önemli bir katkı sağlamakla bir­likte, eleştiriler doğrultusun­da daha da geliştirilmeye ihtiyaç duy­maktadır. Bu çalışmanın temelini oluş­turan pazara giriş konusunun Porter'm analizinde yer alması, pazara giriş en­gellerinin rekabet kavramı içersindeki yerini görmek açısından yarar sağla­maktadır. Bu noktada eleştirilere rağmen söz konusu model, pazara giriş engelleri açısından büyük ölçüde işler­liğini korumaktadır.
Görüldüğü gibi sadece pazarda mevcut firmalar üzerinde yoğunlaşan eski rekabet anlayışı yerini daha kap­samlı, alıcıları da içeren yeni rekabet anlayışına bırakmıştır. Bu nedenle, yeni rekabet anlayışına bağlı.olarak çeşitle­nen pazara giriş engelleri de günümüz­de bir işletmenin faaliyetlerinin sürdü­rülmesinde daha da önem kazanmakta­dır.
Uluslararası Pazarda Engeller
Bir firmanın dış pazar faaliyeti te­mel olarak üç aşamada incelenebilir:
1. Pazara giriş öncesi
2. Pazarda faaliyet aşaması ve
3. Pazardan çıkış aşaması

imparator 05-02-2007 09:57

Bu üç aşama farklı ve önemli karar alanlarına temel oluşturması nedeniyle firmalar için ayrı stratejik değer ve öneme sahiptir. Bu üç farklı aşamada, firma dış pazar çevresinin sağladığı fır­sat ve tehditleri değerlendirme yoluna gider. Bu bağlamda, en az fırsatlar ka­dar tehditlerle de karşılaşır. Bu çalışma daha çok "engeller" olarak nitelendiri­lebilecek tehditlerin her bir aşamada firmaları nasıl etkileyebileceği incelen­mektedir.
Günümüzde artan rekabet, firmala­rın ister iç pazar olsun, ister dış pazar olsun, pazara girişlerinden pazardan çıkışlarına kadar tüm faaliyetlerini etkile­mektedir. Yukarıda da bahsedildiği gibi rekabet kavramı artık sadece rakiplerle sınırlı kalmayıp tedarikçileri ve alıcıları da kapsayan bir kavram halini almıştır. Herhangi bir firma için rekabet, pazara girme isteğiyle.başlayıp tamamen pa­zardan çıkana kadar devam etmektedir. Bu bağlamda rekabetin her bir pazar için farklı dinamikler sunması kaçınıl­mazdır. Bu nedenle de, pazarlama sü­recinin her aşamasında çeşitli ilişkilerde ortaya çıkan rekabete bağlı tüm dina­mikler, firmanın planlanmış, mevcut veya olası faaliyetlerini zorlayıcı etki yarattıklarından dolayı kısaca faaliyet engelleri olarak tanımlanabilirler.
Bir arada faaliyet engelleri olarak tanımlayabileceğimiz bu engel­leri üç grupta toplayabiliriz
1. Pazara giriş engelleri (market entry barriers)
2. Pazarda hareket engelleri (mobility barriers)
3. Pazardan çıkış engelleri (market exit barriers)
Geçmişteki.klasik rekabet anlayışı­na zıt olarak, günümüzde rekabet ko­şullan firmaları daha pazara girmeden yakalamaktadır. "Pazara giriş engelleri" olarak karşılaşılan engeller firmaların daha pazara girmeden zorlanmalarına neden olmaktadır.

imparator 05-02-2007 09:57

Gerçi bu pazara gi­riş engellerinin bir kısmı herhangi bir "yeni pazara giriş"in doğasında olan ve her firmanın belli fakat farklı bir seviye­de karşılaşabileceği engeller olmakla beraber; günümüzde tamamiyle pazar­daki firmalar tarafından yeni firmaların pazara girişini engellemek için oluştu­rulmuş engeller de azımsanmayacak derecededir. Klasik rekabet anlayışının temelini oluşturan pazardaki rekabet koşulları ancak bu aşama geçildikten sonra karşılaşılan engellerdendir. Bu noktada önem kazanmaya başlayan di­ğer engel türü pazarda hareket engelle­ri olur. Firmaların daha başka karşılaşa­bilecekleri engel yokmuş gibi görünse bile, pazardan çıkmak istediklerinde dahi firmalar, çeşitli engellerle karşıla­şırlar. Bu engellere de pazardan çıkış engelleri adı verilir.
9.2. Pazara Giriş Engelleri: Farklı Sınıflandırmalar

Yukarıda da bahsedildiği gibi, dış pazarlarla ilgili olarak karşılaşılan en­gellerin başında pazara giriş engelleri gelir. Pazara giriş engellerinin kaynak­ları firmanın kendi imkansızlıkları, pa­zarda mevcut rakiplerin engelleme ça­baları ve hükümetlerden kaynaklanan engeller gibi unsurlara bağlı olarak de­ğişebilir. Ancak gene} olarak pazara giriş engelleri dendiğinde, çoğunlukla pazarda hali hazırda faaliyet gösteren rakip .firmalardan kaynaklanan engeller kastedilmektedir. Çünkü, günümüzde işletmeler sadece mevcut rakiplerle re­kabet etmekle kalmayıp pazara girmek isteyen potansiyel rakipleriyle-de uğraş­maktadırlar.

imparator 05-02-2007 09:57

Pazara giriş engelleri tanım olarak işletmelerin pazara girişini engelleyen ya da zorlaştıran faktörlerdir. Örneğin, Dinçer'e göre pazara girişte yapısal ve hukuki engeller bulunabi­lir. Mesela, işletmenin içinde bulundu­ğu sanayi sektörünün ekonomik yapısı (monopol, oligopol ve normal rekabet şartları), işletmenin büyüklüğü, talebin sabit oluşu, pazarlama kanallarındaki hakimiyet, firmalar arasındaki anlaşma­lar vs. piyasaya yeni rakiplerin girmesi­ni zorlaştırabilir.Veya marka ve pa­tentlerle ilgili düzenlemeler, yerli sanayii korumaya yönelik gümrük kanunla­rı, hukuki olarak işletmeleri rekabetten koruyabilir. Bu noktada pazara girişi engelleyen başka mikro ve mikro en­gellerden söz edilebilir.
Pazara giriş engelleri konusunda bir sınıflandırma yapabilmek yeterince ko­lay değildir. Robinson ve Fornell pazara giriş engeli oluştu­ran kaynakların reklamdan doğal kay­nakların kontrolüne kadar çok değişik ve yaygın olduğunu belirtmektedir. Aynı zamanda pazara giriş engelleri birbirlerini etkileyerek yeni engellerin de ortaya çıkmasına yol açmaktadır.

imparator 05-02-2007 09:58

Ayrıca pazara giriş engellerini sınıflan­dırmada bir iç pazar dış pazar ayrımı yapmak da kolay değildir. Ancak her dış pazarın söz konusu ülkede aynı za­manda bir iç pazar olduğu da düşünül­düğünde, genellikle uluslararası pazara giriş engellerinin çoğu zaman iç pazara giriş engellerini de içermesi beklenir­ken, dış pazarlarda uluslararası faaliyet­ten doğan bazı farklı engellerin de orta­ya çıkması kaçınılmazdır.
Salop, pazara giriş engellerini genel olarak ikiye ayırmakta­dır. Birinci tür engeller, özel olarak en­gel olsun diye geliştirilmemiş, firmanın faaliyetlerine bağlı olarak doğal biçim­de gelişmiş ve oluşmuş engellerdir. Sa­lop bu engelleri (innocent entry barri­ers) "masum" pazara giriş engelleri olarak tanımlar. Bu tür pazaragiriş engel­lerine verilebilecek en güzel örnekler üstün üretim; teknolojisi, ürün dizaynı, patent, vs.dir. Özellikle pazarda öncü firmaların sahip oldukları en önemli üs­tünlükler bu masum pazara giriş engel­leri sayesinde kazanılır. Buna karşılık salt.olası rakiplerin pazara girişini kısıt­lamak amacıyla bilinçli olarak-oluştu­rulmuş engeller ise stratejik pazara giriş engelleri başlığı altında toplanmıştır. Bu tür engellere örnek olarak firmanın pa­zara yeni rakiplerin girmesini önlemek amacıyla yoğun reklam çabalarına ve­ya caydırıcı fiyat politikalarına başvur­ması verilebilir.

imparator 05-02-2007 09:58

Bain'in 1956 yılında yapmış olduğu çalışma, pazara giriş engelleri konusun­daki öncü çalışmadır. Bu çalışmada Bain pazara giriş engellerini ölçek eko­nomileri, ürün farklılaştırma ve mutlak maliyet üstünlüğü olarak belirtmiştir
Starge'nin de belirttiği gibi Porter'a göre pazara giriş engelleri temel olarak yedi başlık altında toplanabilmektedir. Bunlar, ölçek ekonomi­leri, ürün farklılaştırma, sermaye ihtiya­cı, ürün ve tedarikçi değiştirme maliye­ti, dağıtım kanallarına giriş, ölçek eko­nomileri dışındaki maliyet dezavantajı ve hükümet politikalarıdır. Porter'a benzer bir yaklaşım Aaker tarafından geliştirilmiştir.
Pazara giriş engellerine daha kısıtlı bir yaklaşımın sergilendiği bu çalışmada, söz konusu engeller sermaye ihtiyacı, ölçek ekono­mileri, dağıtım kanalları ve ürün farklı­laştırma olarak dörde ayrılmıştır. Gö­rüldüğü gibi Aaker'in belirttiği pazara giriş engelleri Porter'm çalışmasıyla ol­dukça benzerlik taşımaktadır. Aaker ve Porter'a benzer bir diğer çalışmanın Yip'ten geldiğini görüyoruz.
Pazara giriş engellerini ölçek ekonomileri, ucun farklılaştırma, mutlak maliyet, dağıtım kanallarına giriş, ser­maye ihtiyacı ve pazardaki firmaların yeni rakiplere tepkisi olmak üzere te­mel olarak altıya ayırmaktadır.

imparator 05-02-2007 09:58

Mac-Millan ise Porter'm sınıflamasını biraz daha genişleterek pazara giriş engellerini daha detaylı bir biçim­de sınıflandırmıştır. Bu çalışmaya göre pazara giriş engelleri ölçek ekonomile­ri, farklılaştırılmış ürün, sermaye ihtiya­cı, değiştirme maliyeti, dağıtım kanalla­rı, hammadde ve malzemelere ulaşım, yerleşim yeri, hükümetlerin tercihli po­litikası, deneyimden kaynaklanan ya­rarlar, beklenen yüksek rekabet düzeyi, fiyat kırma, ürünler/pazarlar arası maliyetleri paylaştırma fırsatı yokluğu, ihti­saslaşmış beceriler, çıkar grupları ve patentler olmak üzere on beş başlık al­tında toplanmıştır.
Konuya pazara giriş engellerinin iş­letme stratejisi (corporate strategy) üze­rindeki etkisi açısından yaklaşan Rugman ve Verbeke giriş engellerini ekonomik temelli ve korumacılık temelli engeller olarak çok genel iki başlık altında incelemişlerdir
Rugman ve Verbeke'nin bakış açısı fir­ma düzeyinde yaratılan pazara giriş en­gelleri ye hükümet politikaları daha doğrusu, firma baskılarından kaynakla­nan hükümet politikaları nedeniyle or­taya çıkan pazara giriş engelleri üzerin­de yoğunlaşmıştır. Nitekim yazarlar,
korumacılık temelli engellerin rakip fir­malara (özellikle uluslararası pazarlar­da) suni maliyetler yarattığını ve bu tür engellerin özellikle firmaların endüstri çapında işbirliği yaptığı veya firmaların hükümet yönetmeliklerini-etkileyebilecek güce sahip olduğu durumlarda ortaya çıktığını belirtmektedirler. Rug­man ve Verbeke yine bir başka çalış­malarında korumacılık te­melli giriş engellerinin/firmaların;
a) Tarife ve tarife dışı engeller gibi hükümet düzenlemeleriyle rakiplere suni maliyetler yüklemek girişimlerin­den veya
b) İşbirliği ve kartel anlaşmalar gibi yöntemlerle ya da hükümet teşvikleriyle rakiplerin hareketlerini sınırlamala­rından kaynaklandığını belirtmektedir­ler. Her iki durumda da, bu tür strateji­ler rekabetin normal gidişatını değiştire­bilmektedir.
Konuya ekonomik açıdan yaklaşan Lipsey, Steiner ve Purvis giriş engellerini kaynakları itibarıyla do­ğal engeller, pazarda yer alan firmalar tarafından yaratılan engeller ve hükü­met politikalarından kaynaklanan engeller olmak üzere üçe ayırmaktadırlar. Bu sınıflama, yukarıda açıklanan Salop'un sınıflamasıyla büyük bir benzerlik taşımaktadır. Bu gö­rüşe göre doğal engeller pazar büyük­lüğü ve ölçek ekonomileri arasındaki etkileşimden kaynaklanmaktadır.

imparator 05-02-2007 09:59

Ayrı­ca halihazırda pazarda yer alan firma­ların bu avantajları dolayısıyla.elde et­tikleri mutlak maliyet üstünlüğü de do­ğal engeller arasında yer almaktadır. Firma kaynaklı pazara giriş engelleri arasında ise pazardaki marka çokluğu ve yoğun reklam harcamaları göze çarpmaktadır.
Lipsey, Steiner; Purvis ve Salop'un sınıflamasına benzer bir yaklaşım da Czinkota'dan gelmektedir. Czinkota pazara giriş engellerini hükümetlerden kay­naklanan pazara giriş engelleri ve do­ğal pazara giriş engelleri olarak ikiye ayırmaktadır.
Pazara giriş engellerine ekonomik ağırlıklı bir başka yaklaşım Demsetz'in çalışmasıyla gündeme gel­mektedir. Maliyet ağırlıklı bu çalışma­da, Demsetz bilgi elde etme maliyetinin pazara girişte engel olduğunu vur­gulamaktadır.
Karakaya & Stahl'un 1989 yılında yapmış oldukları literatür çalışması on dokuz farklı pazara giriş engeli ile so­nuçlanmıştır. Bu çalışmada kısaca ta­nımlanan pazara giriş engelleri, pazar­daki firmaların maliyet avantajı; pazar­daki firmaların ürün farklılaştırması, ser­maye ihtiyacı, ürün ve tedarikçi değiş­tirme maliyetleri, dağıtım kanalına giriş, hükümet politikası, reklam, rakip sayısı, araştırma ve geliştirme, fiyat, teknoloji ve teknolojik değişiklik, pazar konsant­rasyonu, satıcı konsantrasyonu, departmanlaşma, marka adı veya ticari mar­ka, batık maliyetler, satış harcamaları, pazardaki firmaların pazara girişe karşı beklenen reaksiyonları ve stratejik ham­madde sahipliğidir. Karakaya ve Stahl yukarıda bahsedilen on dokuz engeli kısaca açıkladıktan sonra bunlar arasın­dan seçtikleri altı engeli (Pazardaki fir­maların maliyet avantajları, pazardaki firmaların ürün farklılaştırması, sermaye ihtiyacı, ürün ve tedarikçi değiştirme maliyeti, dağıtım kanallarına giriş, ve hükümet politikası) tüketici pazarı ve endüstriyel pazarlar için test etmişler­dir. Bu çalışmada yazarların araştırma için seçtikleri engellerin Porter'ın sınır­lamasıyla aynı olduğu görülmektedir. Karakaya ve Stahl daha sonra yaptıkları bir çalışmada ise literatür ta­ramasını biraz daha detaylandırarak yirmi beş adet pazara giriş engeli tanımlamışlardır. Bu çalışmada pazara giriş engellerini rakip kaynaklı veya kontrol edilebilir giriş engelleri ve çev­resel kaynaklı veya kontrol edilemez gi­riş engelleri olmak üzere iki temel baş­lık altında incelemişlerdir.

imparator 05-02-2007 09:59

Karakaya ve Stahl yaptıkları bir di­ğer çalışmada da tüketim malları pazarlarındaki 25 engeli pazar­daki rakiplerin yapısal üstünlükleri, pa­zardaki firmaların gücü ve pazara giren firmaların finansal yatırımları olmak üzere üç değişik faktörle ilişkilendirmişlerdir. Çalışma özellikle maliyet temeli üzerinde yoğunlaşmıştır.
9.3. Sonuç

Günümüzde işletmeler için nere­deyse zorunluluk haline gelen dış pa­zarlara giriş, hem dış pazar çevresinden kaynaklanan engeller dolayısıyla hem de pazardaki rakipler tarafından yaratı­lan engeller nedeniyle kolay değildir. Pazara giriş engellerine literatürdeki farklı yaklaşımları sergileyen bu çalış­ma hem pazara giriş engellerinin litera­türdeki yerinin belirlenmesi hem de uy­gulamacıların sıklıkla karşılaştıkları bu sorunları sınıflandırmak açısından önemlidir. Dış pazarlara girişte karşıla­şılabilecek olası sorunların önceden araştırılması ve tespit edilmesi bu pa­zarlardaki başarı şansının baştan kaybe­dilmesini önleyebilecektir. Söz konusu sorunlara bu tür bilimsel yaklaşımların uygulamacılara faydalı olacağı açıktır.

imparator 05-02-2007 09:59

Globalleşmenin getirdiği yoğun rekabet ortamında işletmelerin uluslararası pazarla­ma faaliyetlerinde büyük bir gelişme görül­mektedir. Uluslararası pazarlama çabaları sırasında yerine getirilen en önemli fonksi­yonlardan biri de kişisel satış faaliyetleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dünyada ti­caretin serbestleştirilmesi yönündeki çaba­ların \3nı sıra globalleşmenin de iş dünyası­na kazandırdığı ivme, işletmelerin mamul ve hizmetlerini birçok ülke pazarına suna­bilme fırsatları doğurmuştur. Bu nedenle birçok işletme eskiden olduğu gibi sadece iç pazara odaklanarak pazarlama planlarını oluşturmak yerine, uluslararası pazarlara yönelik olarak yeni fırsatlar yaratmaya ça­lışmaktadır.
İşletme-yönetim dünyasındaki bu geliş­melerden ve değişimlerden tüketiciler de etkilenmiş, modern pazarlamanın da etki­siyle tüketiciler eskisinden çok daha bilinçli" ve ne istediğini bilir hale gelmişlerdir.
Üreti­min sorun olduğu dönemlerde tüketiciler için mamul ve hizmet bulabilmek büyük bir problem olduğu için, üreticiler için tü­ketici istek ve ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik üretim yapıldığı söylenemezdi. Ancak modern pazarlama anlayışına ulaştı­ğımız günümüz dünyasındaki tüketiciler tüm işletme fâaliyetlerinin merkezinde yer almakta ve gelişmelere yön vermektedir.

imparator 05-02-2007 09:59

10. ULUSLAR ARASI PAZARLARDA SATIŞ GÜCÜNÜN OLUŞTURULMASI

10.1. Uluslararası Satışçıların Seçimi

Global iletişim sistemlerinde yaşanan baş döndürücü gelişmeler sonucu ürün ve hizmetler konusunda gerek tüketici gerekse endüstriyel pazarlarda bilinçlenmenin art­ması, dünyada pek çok ülkede ekonomik şartların iyileşmesiyle beraber alınabilecek birçok uluslararası ürün olduğunun iyi Bi­linmesi, politik engellerin asılmasıyla iyi ta­nınan pek çok uluslararası ürünün alınabil­mesi, dünya çapında lojistiğin gelişmesiyle ürünlerin çok kısa zamanda sipariş verile­bilmesi ve teslim edilebilmesi, tüketicinin bilinçlenmesiyle birçok yeni ürün için ihti­yaç ve isteğin artması, üretimde verimliliğin artmasıyla fiyatların düşmesi ve daha yük­sek kaliteli ürünler ve maddi olarak geçmiş­te insanların ulaşamayacağı ürünlere ulaşa­bilme kolaylığı sağlamıştır.
Buna karşın, toptancı, perakendeci ve tüketicilere yapılan kişisel satış faaliyetleri daha rutin işlemler gerektirdiği için böyle durumlarda yurt dışına personel gönder­mek yerine yerel kaynaklardan yararlanıl­ması söz konusu olmaktadır.
Uluslararası pazarlama faaliyetleri ara­sında önemli bir yere sahip olan uluslarara­sı satışçılık, bu işle uğraşan satışçılar için ol­dukça cazip bir iş alanı olarak görülmekte­dir. Sürekli uluslararası seyahatler yapan, bir çok yabancı ülkeyi ziyaret eden ve bir­birinden farklı müşterilerle karşılaşan bu satışçıların iyi bir eğitim, tecrübe ve yeteneğe sahip olması gerekmektedir.

imparator 05-02-2007 09:59

Bu tip uluslararası satışçılara genelde firmanın müşterisi ile direkt ilişki kurabildiği durumlarda ihtiyaç duyulduğu görülmekte­dir. Dolayısıyla firma ve müşterilerin karşı­lıklı olarak birbirleri, mamul ve hizmetleri hakkında bilgi sahibi olduktan sonra alışve­rişin gerçekleştiği endüstriyel mal ve hiz­metlerin satışında uluslararası satışçılara ge­reksinim olmaktadır.
Satış yöneticileri için uluslararası pazar­larda görev yapacak satış ekibinin oluştu­rulması çok güç ve bir o kadar da önemli bir iştir. Yurt dışında görev yapacak bu per­sonelin görev yapacakları pazarın çeşitli özelliklerim karşılayabilecek bilgi; yetenek-ve karakteristiklere sahip olması gerekmek­tedir. Bu özellikler şu şekilde sıralanabilir:
Yurt Dışına Gönderilecek Satışçıların Sahip Olması Gereken Özellikler:
a) Yönetsel Beceri: Uluslararası pazar­larda görev yapacak "satışçılar kendi ülkele­rinin aksine~çok dada az bilgiyle, daha az sürede, çok çeşitli riskler altında fırsatları değerlendirebilmek için doğru kararlar al­mak zorundadır.
b) Araştırma Becerisi: Uluslararası pa­zarlarda görev yapacak satışçılar, bu pazar­larla ilgili gerekli bilgileri nereden elde ede­ceklerini ve bunları en iyi şekilde değerlen­dirme becerisine sahip olmak zorundadır.

imparator 05-02-2007 10:00

c) Kültürel Uyum: Uluslararası pazarda görev yapacak satışçılar bu pazarların sahip olduğu kültürel özellikleri kavrayarak, ken­dilerini buna1 uygun davranışları sergileme-,ye ayarlayabilecek düzeyde olmalıdır. Bu­nun için hoşgörü, anlayış ve bilgi gibi çeşit­li özellikler bir satışçıda mutlaka bulunması gereken özellikleridir.
d)Güvenilirlik: Ulusal pazarların aksi­ne, uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren satışçıların daha az denetim altında dene­tim altında çalıştıkları ve bu yüzden kendi oto kontrol mekanizmalarını kullanmaları beklenir. Bu nedenle işletmeler, yurt dışın­da görev yapacak satışçılarında güvenilirlik özelliğini ön planda tutarlar.
e) Sağlık: Sınır ötesi satışçılık fiziksel özelliklerin sağlam bir yapıda olmasını ge­rektirir. İklim değişiklikleri, farklı yiyecek çeşitleri, otel şartlan ve müşterilerin farklı ev sahipliği yapma alışkanlıkları bir araya geldiği zaman satışçıların güçlü bir bünye­ye sahip olmasının nedenleri ortaya çık­maktadır.
f) Lisan Becerisi: Uluslararası pazarlarda görev yapacak satışçıların gidecekleri ülke­nin lisanının bilmesi ideal durum olarak görülse de, uluslararası iş lisanı olan İngiliz­ce'nin kullanılması en geniş kabul gören uygulamadır.
Ayrıca yurt dışına gönderilecek satışçıların ne müddetle yurt dışında kalacağı ko­nusu çözümlenmesi gereken çeşitli sorun­ları gündeme getirir. Bu sorunlar şu şekilde sıralanabilir:

imparator 05-02-2007 10:00

Ücret ve İzinler:
I. Satışçıya görev yapacağı ülkenin standartlarında ücret ödenmesi,
2. Kendisi ve ailesinin giyim masrafları­nın karşılanması,
3.Araç ve gerekliyse şoför masraflarının karşılanması,
Seyahatler:
1 .Satışçının tüm aile fertlerinin seyahat masraflarının karşılanması,
2. Satışçın ev eşyalarının nakli ile ilgili masrafların karşılanması,
3. Çocuklar anavatanlarında öğrenimle­rini sürdürüyorlarsa bunların anne ve baba­larının yanına seyahat masraflarının karşı­lanması,
Barınma:
l .Satışçıya, ev ve mobilya konularında sağlanacak yardım,
2.Satışçının otel masraflarının karşılan­ması,
3.Elektrik, su doğal gaz, vb. masrafların karşılanması, Eğitim:
1 .Satışçının çocukları için yurt dışı eği­tim masraflarının karşılanması
2.Satışçının yabancı dil eğitim masraf­larının karşılanması
Sağlık:
Satışçının ve ailesinin sağlık masrafları­nın karşılanması, .

imparator 05-02-2007 10:00

Sosyal Yaşam:
Satışçının üye olacağı kulüp ve der­neklerin yıllık masraflarının karşılanması İşletmelerin yukarıda sayılan masrafların hangilerini tamamen karşılayacağı, hangi­lerini kısmen karşılayacağı ve hangilerini satışçıdan karşılaması isteyeceği gibi ko­nular, yurt dışında görev alacak bu perso­nelin motivasyonu bakımından da değer­lendirilmesi gereken konulardır. Bu sorun­lar, sürekli olarak yurt dışında ikamet ede­rek, çeşitli pazarları dolaşmak zorunda olan satışçılar söz konusu olduğu zaman daha çok ön plana çıkarken, ayın belirli günlerinde veya birkaç haftayla sınırlı yurt dışı seyahatlerde bu sorunların birçoğu gündeme gelmemektedir.
Uluslararası pazarlar için kullanılacak diğer bir satış gücü alternatifi ise faaliyette bulunulacak olan ülkenin yerel satış perso­nelinden yararlanmak olarak karşımıza çıkmaktadır. Uluslararası pazarlarda gösterilen kişisel satış aktivitelerinin tamamıyla "uluslararası" bir kimlikte yürütülmesi, dış pazar­ların sahip olduğu kültürel özellikler gereği mümkün olmamaktadır. Uluslararası rek­lamcılık, "uluslararası medya", "uluslararası kampanya" gibi uygulamalarla tam anla­mıyla "uluslararası" nitelikte yürütülebilirken, kişisel satış için bunu söylemek daha zordur7. Bu nedenle, uluslar arası pazarlarda görevlendirilecek satışçılar için ikinci al­ternatif, satış gücünün girilecek pazarın ye­rel personelinden oluşturulmasıdır.

imparator 05-02-2007 10:00

Farklı kültürel yapılara sahip uluslarara­sı pazarlardaki müşterilerin değişik pazarlık teknikleri bulunmaktadır. Buda, pazar ya­pılarını daha iyi bilen yerel satışçıların kullanılmasını gerektirebilir. Burada göz önün­de bulundurulması gereken nokta, bu personelin istihdam edilmesine gerek duyula­cak ölçekte pazarla ilişki içerisine girilip girilmeyeceği ve bu personelin maliyeti ile iş­letmenin beklediği potansiyel gelir arasın­daki orantıdır. Bunun yanında dış pazarlar­da işletmenin isterlerine uygun niteliklerde personel bulunup bulunmadığı, bunların eğitimi, ücretlendirilmesi, motivasyonu, de­ğerlemesi de ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken konular arasındadır. Kültürel ne­denlerden dolayı satışçılık mesleğine hoş bakılmayan ülkelerde gerekli niteliklere sa­hip satış gücünün bulunması oldukça güç bir iştir
Hedef dış pazara yönelik bir kereye mahsus veya süreksiz olarak seyreden sa­tışlar için devamlı satış gücü istihdam edil­mesi uluslararası işletme açısından rasyo­nel bir hareket olmayacaktır. Yine dış pa­zarlarda kurulacak satış organizasyonu­nun, uluslararası işletmenin bu pazardan beklentileri ile çok yakından ilgisi olduğu da çok açık ortadadır. Uluslararası işletme için hedef dış pazarla ilgili olarak belirle­nen pazar payları veya pazardan beklenen gelirin sağlanamaması durumunda bu pa­zarda oluşturulacak yerel satış organizas­yonunun maliyetlerinin işletmeleri zarara uğratabilmesi muhtemel sorunlar arasında karşımıza çıkmaktadır.
Bunun.yanında, uluslararası işletmele­rin dış pazarlarda istihdam imkanları yarat­masının, o ülke halkı ye otoritelerinin işlet­me lehine tutum sergilemeleri konusunda da yardımcı olduğu da ortadadır. Bu ne­denlerdendir ki uluslararası işletme yöneti­cilerinin dış pazar satışlarında kullanacağı satış gücünün niteliği konusunda vereceği kararların önemi stratejik kararlar olarak değerlendirilmektedir.

imparator 05-02-2007 10:00

10.2. Sonuç

Globalleşmeyle birlikte ağırlaşan ulus­lararası rekabet ortamında hayatlarını sür­dürmek isteyen işletmelerin, modem işlet­mecilik ve pazarlama uygulamalarından yararlanması bir zorunluluk halini almıştır. Bu çerçevede öncelikle işletmelerin hedef aldıkları tüketici kitlesini - endüstriyel yada nihai tüketici- yeniden tanımlayarak, tüketi­ci profilini, değişen istek ve ihtiyaçlarını kavraması gerekmektedir. Tüketicinin neyi, ne şekilde, nerede, hangi koşullarda almak istediği tekrar ele alınarak, buna uygun stra­tejilerin geliştirilmesi, işletmelerin yaşamla­rını sürdürebilmeleri için ön koşul niteliği almıştır.
Bu çerçevede uluslararası pazarların kültürel, ekonomik, sosyal, hukuki, demog­rafik faktörlere dayalı farklı pazar yapıları göz önünde bulundurularak, bunların pa­zar şartları ve tüketici davranışları üzerinde­ki etkileri analiz edilmeli ve pazarın ve tü­keticinin özelliklerine uygun satış program­ları geliştirilmelidir. Ayrıca işletmelerin he­def aldıkları pazarın endüstriyel veya nihai tüketici pazarı olması, oluşturulacak pazar­lama politikaları ve satış gücü üzerinde önemli faktörler olarak dikkate alınmalıdır.
Uluslararası pazarlarda oluşturulacak satış gücünün seçiminde, bu pazarlarda fa­aliyet gösterecek işletmelerin sadece finansal yapısı değil, aynı zaman da ürünün ve pazarın yapısı da etkili olmaktadır. Bu ne­denle yöneticilerin, dış pazarın yerel satış gücünün istihdamı veya dış pazarlara satış­çılar gönderilmesi kararını, verirken içinde bulunulan şartlara göre, tüketici istek ve ihtiyaçlarına en uygun cevap verebilecek ve işletme amaçlarına ulaşılmasını sağlayacak satış gücünü oluşturması en optimum çö­züm olarak karşımıza çıkmaktadır.

imparator 05-02-2007 10:01

11. SONUÇ

Ülkemiz ihracatta henüz emekleme dönemini yaşamaktadır. Ör­neğin, COMECON ülkeleri ve Yugoslavya kişi başına 145 dolar, OPEC üyeleri dışındaki sanayileşmiş 65 kapitalist ülke ise kişi başına 154 dolar ihracatı gerçekleştirmişken1 ülkemizin kişi başına ihracatı 1980'de ancak 65 dolara ulaşabilmiştir. Bu rakamı birkaç kat arttıra-bilmek için hem makro-ekonomik düzeyde gerekli koşulların oluştu­rulması, hem de firmalar bazında gereken çabanın gösterilmesi şart­tır.
Kanımızca, en önemli ekonomik koşullar şunlardır
1 — Gerçekçi bir kur politikasının izlenmesi
2 — İç maliyetleri hesaplanamaz hale sokan yüksek enflasyonun gemlenmesi
3 — İhracatın finansmanı için yeterli olanakların makûl maliyetlerde sağlanması.
25 Ocak 1980 kararlan büyük ölçüde yukarıdaki koşulları sağla­mıştır. 12 Eylül 1980'den sonra izlenen politikalar da ekonomik başarı için gerekli istikrar ortamını oluşturmuş, ekonomik politikalara kalıcılık getirmiştir. İhracat sigortası, haberleşme ve ulaşım darboğazları gibi aksaklık ve eksikliklerin tamamlanması ihracatımızı daha da teşvik edecektir.

imparator 05-02-2007 10:01

Türkiye'deki üretken kamu ve özel sektör kuruluşları bu olumlu ortamdan yararlanıp, gereken dinamizm ve çabayı gösterip Türki­ye'nin ihracatında gerçek bir "patlama" yaratmalıdırlar. Bunun için de :
1. Düşünce ve bünyelerini bir satıcı piyasası olan iç pazar­dan alıcı piyasası olan dış pazarlara yöneltmelidirler.
2. Geçici ve fırsatçı bir olgu olan ihracattan kalıcı ve bilimsel bir çalışma olan uluslararası pazarlamaya geçebilmelidirler.
3. Uluslararası pazarlamanın gerekleri olan pazar araştırması, ürün araştırma ve geliştirmesi, bilinçli stratejilerin sap­tanıp uygun örgütün oluşturulması, ürünün dış pazarlarda tanıtımı; akıllı öneri ve anlaşmaların oluşturulması çalış­maları sistemli bir şekilde yerine getirilmelidir.
4. Bu konuda yetenekli personel eğitilmeli, kendilerine kullanmaları için yeterli firma kaynaklan ayrılmalıdır. Yıllık büt­çelerde ihracatın yeri vurgulanmalıdır.
Akademik kurumlarımız da eğitim ve araştırma çalışmalarında ihracat konularına yönelerek bu ulusal davamıza katkıda bulunabilir­ler. Araştırmaların Türkiye'nin potansiyel pazarlarına ve üretebileceği ürünlere, eğitim programlarının ise uygulamaya "yönelik" olması ya­rarlı olacaktır.
Toplumumuzun, her sektörü ihracat seferberliğinde üzerine dü­şen görevi yaptığı takdirde ortaya çıkacak devlet, özel sektör ve eği­tim kurumları arasındaki yakın işbirliği ülkemizi çok kısa zamanda bugünkünün birkaç katı ihracatı gerçekleştirebilecek duruma geti­rebilir. Bu da ülkemiz ve halkımız için daha onurlu ve daha rahat bir yaşam demektir.

AyTeK54 05-02-2007 11:35

teşekkürler..

Meric 05-02-2007 11:51

teşekkürler


Türkiye`de Saat: 10:57 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580