![]() |
Binbir Gece Kanal D'nin başrollerini Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Tardu Flordun ve Ceyda Düvenci'nin paylaştıkları ve ilk bölümü salı akşamı ekrana gelen yeni dizisi "Binbir Gece", ilk bölümden milyonları ekran başına kilitleyerek zirvede yer aldı. Dizinin ilk bölümü, 20.70'lik izlenme payıyla, ilk 100 program içinde 3'üncü sırada yer aldı.BİNBİR GECE http://www.binbirgece.gen.tr/giris.gif |
kaliteli bir diziye benziyor ama izlemiyorum |
kacirmadan islioruz ew arkadaslarimla cok saglam bi senaryosu war efsane olabilir |
kadin cok güzell yaw :):) |
bende pek tv izlemiyorum bunu çok övdüler az bakayım dedim hoşuma gitti güzel,tutar gibi geliyo bana |
Alıntı:
aynen... |
yaww halit ergenç işin b...nu çıkarttı yaa |
hiç izlemedim ama millet aciip övüyo bi yerde aliyenin pis bi kopyası die okumuştum tabi izlemediim için bi yorum yapamıyorum.... |
İki kere anca gece yarısı olan tekrarlarını izlemiştim o kadar. Ama güzel bir dizi her ne kadar ben izlemesemde |
adam iyi paralar teklif ediyormuş hatuna,duyduğuma göre:D |
evet ya bende izledim 300.000 $ :D güzel diziymiş |
ahlaksız teklifle gündeme geldiğini düşünüyorum yinede güzel bi dizii |
Dizi cok güzel ama adama carpasim geliyo söyle sagdan soldan ...:D:D:D |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
acayip güzel bir dizi..hem kaliteli hemde binbir gece masalindan alintilar sahane bir sey ....yazanin ellerine saglik, oynayana masallah...o halit ergencin gözleri, cok güzel yahu.....sahane bir dizi herkeze tavsiye ederim, cükü ben hic dizi bakmam su anda baktigim ( avrupa yakasi ) disinda tek dizi! |
2 bolum sonra adam 1 mılyon dolara cıkacak:D |
ya bisey söylicem Azizede böyle mi yapiyodu acaba sike tekliflerini :) |
ya gercekten guzel bır dızı |
güzel dizi |
bu dizi her gecen gün güzelleşmeye başladı yaawww annemin yüzünden ezoyu da seyretmeye başladım... |
binbir Gece Dizisi Genel Konu : Şehrazat, ataerkil bir ailenin oğlu olan Ahmet’le ailenin şiddetle karşı çıkmasına rağmen evlenmiş, bir çocuğu olmuştur. Oğulları henüz bir yaşındayken Ahmet trafik kazasında ölmüş, Şehrazat oğluyla hayat mücadelesine atılmıştır. Ancak genç kadının talihsizliği bu kadarla kalmamış, oğlunun lösemi olduğunu öğrenmiş, tedavisi için canla başla çalışmaya başlamıştır. Hikaye Şehrazat’ın oğlunun tedavisi için 200 bin dolar bulmak zorunda kalması ile başlar. Tedavi belirlenmiş, Kaan’a ilik verecek donör Azerbaycan’da bulunmuş, iş paraya kalmıştır. Şehrazat önce çok varlıklı bir adam olan kayınpederi Burhan Bey’e başvurur. Sonuç alamaz. Çocuğunu yaşatmak için her çareyi deneyen genç kadın, çalıştığı şirketin iki genç ve yakışıklı patronundan birine başvurur. Patronundan gelen teklif hayatının akışını değiştirecek, Şehrazat’ı altüst etmeye yetecektir |
|
|
|
ya bn bu diziyi bi kaç kez izledim ama olaylar çok saçma geldi bana ya başta kadın çocuğu için bi adamla beraber oluyo para karşılığı şuan günümüzde hangi hayat kadını isteyerek yapıyo bunu...hepsi ya çocuuu ya annesi yada bişe için.. paraya olan ihtiyaçtan yanii....biz bu kadınlara kötü gözle bakarken...tutmuşlar bize bunu dizi yapıp izletiyolar ... peki neden hiç bi kadın hiç bi sewgili kınamıyo.... çok merak ediyorum.. bilmiyorum anlatabildim mi? verdiii mesaj bnce yanlış |
teşekkürler abi ablamda bu dizinin hastası :) |
dizi kaliteli, belli de,daha çok bayanlara hitap ediyor gibi geldi bana |
"Binbir Gece" dizisinin Şehrazat'ından ilginç açıklamalar..." ''Seksi değilim'' "Binbir Gece" dizisinin Şehrazat'ından ilginç açıklamalar Binbir Gece" dizisinin Şehrazat'ı Bergüzar Korel, InStyle dergisine verdiği röportajda kendisini dişi bulmadığını söyledi. Seksi tuvaletlerle objektif karşısına geçen genç oyuncu, "Bu gece kıyafetleri içinde kendimi o kadar dişi hissettim ki, normal hayatımda hiç hissetmediğim bir duygudur bu. Keşke bu tarzda kıyafetleri giyip gidebileceğimiz kulüpler olsa" diyor. Bu aralar dizi çekimleri nedeniyle çok yoğun olan genç oyuncu kimseye vakit ayıramamaktan şikayetçi: "Zamanım yok dediklerinde insanlara kızardım. Ama bu işe girdikten sonra benim de günlerim ev, set, dublaj stüdyoları arasında geçer oldu... "Herkesin gözü "Binbir Gece"nin Şehrazat’ı Bergüzar Korel’in üzerinde... Oyunculuğu kadar duru güzelliğiyle de baş döndürüyor. Kadın, erkek demeden herkesi kendine hayran bırakan genç oyuncu, geçtiğimiz günlerde InStyle dergisi için birbirinden seksi tuvaletlerle objektif karşısına geçti. Ayna karşısında kendine hayran kalan oyuncu "Bu gece kıyafetleriyle kendimi o kadar dişi hissettim ki... Normal hayatımda hissetmediğim bir duygu bu" dedi. Zekasını güzelliğiyle gizlemeye çalışmayan bir oyuncu Bergüzar Korel. İşinde, ünlü bir anne-babanın (Türk Sineması’nın önemli karakter oyuncularından Tanju Korel ve Hülya Darcan’ın kızları) şöhretinin arkasında kalmak istemeyecek kadar hırslı ve idealist. Ama özel hayatında da bir o kadar mütevazı ve dikkat çekmeyi sevmeyen bir kadın. "Kurtlar Vadisi Irak" filminin Leyla’sı, şimdilerde "Binbir Gece" dizisinin fedakar annesi Şehrazat olarak izleyicileri büyülüyor. Bu aralar dizi çekimleri nedeniyle çok yoğun olan genç oyuncu, "Zamanım yok dediklerinde insanlara kızardım. Ama bu işe girdikten sonra benim de günlerim ev, set, dublaj stüdyoları arasında geçer oldu. Kimseye, hiçbir şeye vakit ayıramaz oldum. Rolüm zor ve zahmetli olmasına rağmen ben çok mutluyum. Esasında komediye daha yatkın olduğumu düşünüyorum ama şu ana kadar seyircinin karşısına hep dramatik rollerle çıktım" diyor. Dizide oyun koçluğunu yapan Ayla Algan’ın desteğinden, eğitmenliğinden oldukça memnun... "Onun sayesinde set de benim için okul gibi oldu. Gerek Ayla Hanım, gerekse diğer oyuncular müthiş. Her bölümde yeni şeyler öğreniyor ve oyunculuğumu geliştiriyorum" diyor daha yolun başındaki Korel... SOKAKLAR PROTOTİP KADINLARLA DOLU 1.80 cm. boyuyla giydiği her kıyafeti üzerinde çok güzel taşıyabilen Korel’le konuşurken söz elbetteki modaya geliyor. "Günlük hayatımda çok spor giyinirim. Her zaman üzerime bir beden büyük gelen kıyafetlerle görebilirsiniz beni. Dolabımdaysa ya çok spor giysiler ya da abiyeler vardır. İkisinin ortası bir şey bulamazsınız. Çok fazla alışveriş becerim yoktur, bir kere çok üşenirim. Biri benim için alışveriş yapsa ne harika olur diye düşünüyorum. Ama bu gece kıyafetleri içinde kendimi o kadar dişi hissettim ki... Normal hayatımda hiç hissetmediğim bir duygudur bu. Keşke bu tarzda kıyafetleri giyip gidebileceğimiz kulüpler olsa" diyor.Kendi tarzını, markası hiç önemli olmayan jean’leri, Adidas Stan Smith’leri ve Oxxo botlarıyla belirleyen sanatçı, gece dışarı çıkarken bile kot üzerine beyaz tişört, altına stiletto’larını geçiriyor. Modaya bakış açısıysa, kendine yakışanı giymek: "Bu sene moda diye kendime tayt, tunik ve büyük kemer aldım, ama onu da sadece bir kere giydim. Çünkü sokaklar o tarz giyinmiş prototip kadınlarla dolu. Şimdi dolapta bekliyorlar. "En büyük hobisi örgü örmek Korel, Dice Kayek’in tarzını çok seviyor. Marc Jacobs ve Diane von Furstenberg tasarımlarına hayran... Zara ve Mango’nun kıyafetlerini ise günlük hayatında kullanıyor: "Çoğu kadın gibi ayakkabı ve aksesuvar takıntım var. Onlara para harcarım. Bir sürü aksesuvar alırım, çok kullanmam ama dolapta olduklarını bilmek hoş. Kendim örgü örebildiğim için de evde bir sürü renkte kaşkol, şapka ve çantalarım var. Hepsi benim tasarımım. Ama kıyafetten daha çok dış giyime meraklı olduğumu söylemeliyim. Paltolar, ceketler, montlar... Özellikle krem rengi paltolar favorim. Her ne kadar İstanbul’da o rengi kullanmak çok zor olsa da..." |
berguzar korel roportajlari - 2 Çelişkilerle dolu bir hayatım oldu Çocuğunun hayatını kurtarmak için patronundan 150 bin dolar borç isteyen bir annenin karşılaştığı ahlaksız teklifi ve sonrasında yaşadıklarını konu alan "Binbir Gece", üç haftadır milyonları ekran başına çiviliyor. Kanal D’nin reyting rekortmeni dizisinin başrol oyuncusu Bergüzar Korel, hayatını Kelebek’e anlattı. Bergüzar Korel... Herkes onu "Kurtlar Vadisi Irak" filmindeki ’Leyla’ rolüyle tanıdı. Bu film sayesinde yıldızı bir anda parlayan Korel, şimdi ise "Binbir Gece" dizisiyle gündemde. Merhum aktör Tanju Korel ile 1970’li yılların başarılı aktristi Hülya Darcan’ın kızı olan Bergüzar Korel, bakın hayatının ilk 18 yılında neler yaşamış... Türkiye’nin hayranlıkla izlediği Bergüzar Korel’i yakından tanıyabilir miyiz? - 1982 doğumluyum. Benden yedi yaş büyük bir ablam var. O şu an evli ve Amerika’da yaşıyor. Çocukluğumun en güzel yılları Ulus’ta geçti. İçinde meyve ağaçları bulunan büyük bir sitede büyüdüm. Ağaçların tepesinden inmezdim. Erkek çocuğu gibiydim. Başta kirpi olmak üzere birçok hayvan besledim. Kirpi beslemek mi? Çok ilginç! - Evet... Bir gün bahçede oynarken, top şeklinde, üzeri diken diken olan bir şey dikkatimi çekti. Ne olduğunu merak edip elimi attığımda, kirpiyle tanışmış oldum. Her gün bahçeye yiyecek bırakır, kirpinin onu yemesini seyrederdim. Ben her şeyi yaşayarak, hayatın içinde öğrendim. Çok özgür bir çocukluk geçirdim. Aslında çok çelişkilerle dolu bir hayatım oldu demek daha doğru... Ne gibi? - Özgür bir çocuktum ama annem ve babam çok otoriterdi. Özellikle rahmetli babam, sınırları çok zorlayan bir babaydı. Yani bizim belirli kurallarımız vardı. Mesela hepimiz aynı anda sofraya oturmak zorundaydık. Mutlaka her banyodan sonra anne ve babamın eli öpülürdü. Her pazar ormana koşuya gidilir, sonra da piknik yapılırdı. Bunlar Korel Ailesi’nin adetleriydi. Evin en küçüğü olduğum için de herkesin koruması altındaydım. Bu durum bir zaman sonra beni rahatsız etmeye başladı. Öyle bir zaman geldi ki birey olduğumu göstermek istedim. Ne yaptınız? - Ortaokul yıllarıydı. Okula beni annem götürüp getiriyordu. Oysa bütün arkadaşlarım otobüsle, minibüsle gidiyordu. Bu benim için çok önemliydi. Tek başıma bir şey yapmak istiyordum. Sonunda bir gün babama, bu isteğimi çekinerek de olsa açtım. Kendisi hiç itiraz etmeden izin verdi, cebime de para koydu. Okuldan çıktım, otobüs durağına geldim ama kalakaldım! Çünkü hangi otobüse bineceğimi, hangi durakta ineceğimi bilmiyordum. Kaçırırlar korkusuyla taksiye de binemediğimden Gayrettepe’den Ulus TRT’ye kadar yürüdüm. 2 buçuk saat sonra eve geldim. Bu olaydan sonra artık tek başıma bir şeyler yapmama izin vermişlerdi. Sporcu geçmişiniz de var, değil mi? - Evet, voleybol oynadım. Babam küçüklüğümden itibaren bana hep ders aldırdı. Piyano çaldım, buz pateni yaptım, dans eğitimi aldım. Maymun iştahlı bir çocuktum. Her şeyden biraz biraz yaptım. Ben 4 buçuk kilo doğmuşum. Asla doymuyormuşum. 4 yaşına kadar hep çok kilolu oldum. Fakat ilkokul yıllarında zayıflamaya başladım. Öyle zayıfladım ki arkadaşlarım bana "çiroz" derdi... Kocaman elli, kocaman ayaklı bir kız oldum. Ortaokul yıllarında vücudum şekle girmeye başladı. Kilolar gidince erkeklerin ilgisini çekmeye de başladınız tabii... - Evet... Erkeklerin niye bana baktıklarını anlamaya çalışır, kaçardım onlardan. Bunun sebebi babanızın size uyguladığı baskı olabilir mi? - Babam kıskanç bir adamdı. Bir garson servis yapacağı zaman yanlışlıkla bizlere dokunsa, bu büyük bir tartışma konusu olurdu. Babam çevreye karşı çok iyi birisiydi. Onun bütün sorunu bizimleydi. Çünkü bize karşı o kadar büyük bir sevgisi vardı ki, bu sevgisiyle baş edemiyordu. Mesela ailenin en küçüğü olduğum için babam bana aşıktı. Bir erkek arkadaşım olduğunda karalar bağlar, çocuk gibi olurdu. Mesela arkadaşım evden beni almaya gelirdi, "Gel tavla oynayalım evladım" diyerek çocuğu sabaha kadar evde tutardı. Sırf dışarı çıkmayalım diye. Yani çok büyük bir sevgisi vardı bana karşı. Başıma bir şey gelecek endişesiyle hep gözünün önünde olmamı isterdi. O yüzden çok çatışırdık... BABAM SOYADIMI KULLANDIRMADI Bu baskılar psikolojinizi nasıl etkiledi? - Bir gün "Beni korumayın" diye isyan ettim. Sonra kendime evin içinde bir dünya kurdum. Akşam 17.00’den sonra dışarıda bir hayatım olmadığı için eve geldiğimde de odamdan dışarı çıkmıyordum. Bütün bu sıkıntılı gençlik yıllarıma rağmen, babam bende asla kötü bir iz bırakmamıştır. 24 yaşında annemden ayrılıp, tek başıma yaşamaya başladım. Ama hálá babam varmış gibi yaşamaya çalışıyorum. Konservatuvarla beraber neler değişti hayatınızda? - Evde küçücük bir oda içine hapsettiğim, göstermekten utandığım gözyaşlarım, sevinçlerim, tepkilerim, sahne üzerinde çıkmaya başladı. Bunu çok sevdim. Bu arada babam ile ilişkilerim müthiş ilerledi. Oyuncu olmamı istemeyen babam, benim başarılarımdan mutlu olmaya, okula gelip oyunlarımı izlemeye başladı. Fakat son sınıfa geldiğimde "Eyvah, okuldan sonra ne yapacak, bu piyasada kimlerle karşılaşacak bu kız" kaygısı taşımaya başladı. Reddedildiğiniz işler oldu mu? - Olmaz mı? Mesela bir dizi filmde yer aldım. Benim sahnelerim çekilmeye başlandığı gün bana "Sizden daha ilginç bir tip arıyoruz" dediler ve beni projeden çıkardılar. Bu çok ağır bir şeydi benim için. Tam bir yıl konservatuvarda sahneye çıkamadım. Kendime güvenimi kaybetmiştim. Sonra ne oldu? - Emeğimin karşılığını bir gün alacağımı biliyordum. Hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Sonra bir gün "Kurtlar Vadisi Irak" filminden teklif geldi. Bu filmden sonra birçok teklifi geri çevirmemin nedeni, TMC ile çalışmak istememdi. Ben şuna inanıyorum, istemeyi bilirsen, Tanrı her isteğini gerçekleştiriyor. Ben iyi bir kanalda, iyi bir iş yapmak istedim ve oldu! Hiç anneniz, babanız yardımcı olmadı mı size? Yani yapımcılarla tanıştırmak gibi... - Yok, olmadı. Babam torpil denilen şeyden nefret ederdi. Öyle ki bazı projelerde, yanlış anlaşılır diye Korel soyadını bile kullandırmadı bana... Birkaç işte adım bu yüzden Bergüzar Gökçe diye yazıldı. Gökçe benim ikinci ismimdi. Mücadelemi bu yüzden tek başıma verdim. Sabrettim! Sonunda da başardım. Babasına rest çekti Otoriter babanın baskısıyla, Korel Ailesi’nin kurallarının dışına çıkamadan geçen bir ergenlik dönemi... Hayatınızın dönüm noktası üniversite yani konservatuvar yılları olsa gerek... - Evet. Hep konservatuvarı istedim ama bunu bir türlü aileme söyleyemiyordum. Hem karşı çıkacaklarını düşünüyordum hem de bunu söylemeye utanıyordum. Yani oyunculuk yapmak istediğimi söylersem, benim üzerime kurdukları bütün hayallerini yıkacağımı düşünüyordum. Hiçbir zaman doktor olmamı istemediler ama bu mesleğe girip acı çekmemi de istemediler. Babam benim turizmci olmamı istiyordu. Üniversite sınavına girdim ve puanım turizm başta olmak üzere işletme gibi birçok yeri tuttu. İstanbul dışında da birçok okula gidebiliyordum. Ama babam İstanbul dışına göndermeyince ben de "Madem sen beni göndermiyorsun, ben de işletme okumak istemiyorum. Konservatuvara gideceğim" dedim. Oyuncu olmakta kararlı olduğumu görünce onay verdi ve Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’ne girdim. 20 YAŞINA KADAR FLÖRTÜM OLMADI Kaç yaşında sevgiliniz oldu? - Hiçbir zaman ben en güzel, en popüler kız olmadım. Hatta lise yıllarında yeniden kilo almaya, şişmeye başladım. İri yarı kocaman bir kızdım. Ama ben kendimi hep seviyordum. Arkadaşlarımın bana "deve, zürafa" gibi lakaplar takmalarına rağmen, bunları hiç dert etmezdim. Kendimi severdim. Ama ilk flörtüm konservatuvar 2’nci sınıfta oldu. Yani 20 yaşındaydım. Tabii ki 20 yaşına kadar aşık oldum. Ama bunu hep kendi içimde yaşadım. Platonikti benim aşklarım. __________________ |
Binbir Gece 1. bölüm Konusu Hayatının karanlık bir döneminde, kaderin ağır sınavından geçen bir kadının dramı! Genç ve dul bir kadın olan Şehrazat’ın 5 yaşında lösemi hastası bir oğlu vardır. Uzun aramalardan sonra oğlu Kaan’ın ilik nakli için uygun bir donör bulunur, ancak Şehrazat çok kısa bir süre içinde tedavi için gereken yüklü miktardaki parayı bulmak zorundadır. Şehrazat, önce bankaya kredi için başvurur, ardından kayınpederi Burhan Bey’in kapısını çalar ve son olarak da, henüz üç ay önce girdiği mimarlık şirketinden borç ister. Oğlunu kaybetme korkusu yaşayan ve tedavi parası için çırpınan Şehrazat, hiç beklemediği bir teklifle karşı karşıya kalır. Kaderin kıskıvrak yakaladığı Şehrazat hayatının en önemli seçimini yapmak zorundadır. Kayınpeder Burhan Bey, torununun tedavisi için para isteyen Şehrazat’a ne cevap verecek? Şehrazat, kadınlara güvenmeyen ve hepsinin birer servet avcısı olduğunu düşünen patronu Onur’dan borç alabilecek mi? Şehrazat oğlunu yaşatabilecek mi? |
Binbir Gece 2.bölüm Özeti 2. BÖLÜM Şehrazat’ın en karanlık gecesi! İlk bölümünde zirveye oynayan ve her kesimden izleyici tarafından soluk soluğa izlenen Binbir Gece’nin ikinci bölümünde heyecan doruğa çıkıyor… Oğlunun tedavisi için çırpınan Şehrazat, patronu Onur’un teklifi karşısında sarsılır. Nadide torunu için para vermeyi kabul etmeyen eşi Burhan’a karşı tavır alır. Büyük oğlu Ali Kemal ve gelini Füsun, Nadide’ye karşı cephe oluşturur. Parayı son anda bulan Şehrazat, Azerbaycan’dan Kaan’ın ilik nakli için uygun olan donörü getirtir. Kendi kurduğu oyunun altında ezilen Onur şaşkınlık içinde. Onur’un aksine kadınlarla sorunu olmayan ve Şehrazat’a güvenen Kerem olan bitenlerden habersiz. Hastanede oğlunun tedavisini başlatan Şehrazat’ı işyerinde zor zamanlar beklemektedir… Şehrazat Onur’un teklifini kabul edecek mi? Nadide Burhan’ı torununun tedavisi için para vermeye ikna edebilecek mi? Şehrazat işinden istifa edecek mi? |
3. bölümün özeti Şehrazat korku içinde Kaan’ın tedavisi için insafa gelip para vermeyi kabul eden Burhan, Şehrazat’ın cevabı karşısında şaşkınlık içindedir. Nadide, Şehrazat’ın parayı kabul etmemesine inanamaz. Füsun, Şehrazat’ın parayı nasıl bulduğunu çılgınca merak etmektedir. Füsun’un kardeşi Gani’nin İstanbul’a gelmesi Burhan’ın hiç hoşuna gitmez. Şehrazat’ı kafasında bir yere oturtamayan Onur, ona daha fazla iş vererek yüklenir. Onur’un Şehrazat’a aşırı yüklenmesi Kerem’i rahatsız eder. Bennu, Kerem’e ilgi gösterir, fakat Kerem bu ilginin farkında değildir. Holdingin insan kaynakları bölümünden çağrılan Şehrazat çok tedirgin olur. Yabancı işadamlarıyla düzenlenen iş yemeğinde Şehrazat herkesi kendine hayran bırakır. Kaan’ın tedavisinde kritik anlar yaşanmaktadır. Şehrazat’ın yüreği ağzındadır. Kaan’ın tedavisi nasıl gidecek? Deneme süresini tamamlayan Şehrazat işyerinde kadroya alınabilecek mi? Kaan’ın doğum gününde Şehrazat’ın yaşadığı korku ne? Tüm bu soruların cevabı bu akşamki bölümde. |
5. bölümün özeti Onur’un yeni teklifi Şehrazat’ı perişan ediyor Onur’dan acımasız bir teklif daha alan Şehrazat’ı Dubai’de zor saatler beklemektedir. Kerem’in aklı Onur’la birlikte Dubai’ye giden Şehrazat’ta kalır. Üniversite hazırlık kursuna yazılan Gani, Burhan’ın gözüne girmeye çalışır. Karnında yine bir kız çocuğu taşıyan Füsun’un evdeki gerginliği devam etmektedir. Onur ve Kerem’in arasında Şehrazat nedeniyle tartışma çıkar. Eşi Burhan’la arasını düzelten Nadide, torunu Kaan’ı görmek için çırpınır. Lösemili çocuklar yararına düzenlenen bir gecede Şehrazat’ın karşısına sürpriz biri çıkar. Onur’un yeni teklifini içine sindiremeyen Şehrazat, ne yapacak? Şehrazat Onur’un yeni teklifine nasıl bir tepki verecek? Kerem ve Onur’un arası düzelecek mi? Şehrazat Onur’la yaşadıklarını Bennu’ya itiraf edecek mi? Şehrazat’ın karşısına çıkan sürpriz kişi kim? Tüm bu soruların cevabı bu akşamki bölümde. |
7. bölüm özeti Onur acı çekiyor Şehrazat ve Kaan’la sinemada karşılaşan Kerem mutluluk içindedir. Onur ise büyük bir gerginlik yaşar. Burhan’ın, torunu Kaan’ın tedavisiyle ilgilenmesi Füsun’u çılgına çevirir. Gani yaptığı bir hata sonucu Burhan’dan sert tepki görür. Mihriban’ın kederi Şehrazat’ı da üzmektedir. Onur annesiyle arasını düzeltmeye çalışır. Kerem’in sürekli aşkından söz etmesi Onur’u rahatsız eder. Holdingdekileri yılbaşı partisi heyecanı sarar. Burhan, Nadide’ye şık bir sürpriz yapar. Sürekli Şehrazat ve Kaan aleyhine konuşan Füsun taktik değiştirmeye karar verir. Bennu, Kerem’in kendisini fark etmesi için elinden geleni yapar. Kerem yılbaşı partisine gelmesi için Şehrazat’a ısrar eder. Yılbaşı partisinde heyecan verici gelişmeler olur. Burhan, Ali Kemal ve Füsun’a nasıl bir ders verecek? Bennu aşkını itiraf edebilecek mi? Füsun’un yürüttüğü gizli kapaklı işler ne? Şehrazat, Onur’a rağmen yılbaşı partisine gelecek mi? Parti hangi olaylara gebe? Tüm bu soruların cevabı bu akşamki bölümde. |
8. bölümün özeti Onur ile Kerem birbirine giriyor Holdingdeki yılbaşı partisinde duygu fırtınaları esmektedir. Kerem’in Şehrazat’a yakınlığı Onur’u sinirlendirir, Bennu’yu ise üzer. Onur, Şehrazat’la ilgili Kerem’e hesap sorar. Kerem duygularının peşinden gitmeye kararlıdır. Onur’un sinirli hali annesini de rahatsız eder. Şehrazat, Kerem yüzünden kendisine tavır alan Bennu’ya çok kırılır. Füsun, Şehrazat’la iletişime geçmek için plan kurar. Burhan karısı Nadide’ye büyük bir sürpriz yapar. Ali Kemal evdekilerden gizli bir iş çevirir. Onur ve Kerem aralarındaki soğuk savaşı etrafa belli etmemeye çalışırlar. Kerem, Şehrazat’a aşkını anlatmanın yollarını ararken, Onur’un bir hareketi karşısında Şehrazat büyük bir şok yaşar. Onur yılbaşı partisinde ne yapacak? Ali Kemal, babasına niye yalan söylüyor? Onur, Şehrazat’la ilgili kimden tavsiye alacak? Şehrazat ve Burhan bu kez nasıl karşılaşacak? Tüm bu soruların cevabı bu akşamki bölümde. |
teşekkürler newaria |
Onur’dan Şehrazat’a büyük sürpriz bölüm 9 Onur, Şehrazat'ın kapısında, Şehrazat ise heyecan içindedir. Kerem'in Şehrazat'la aynı projede çalışmak istemesi Onur'u sinirlendirir, Bennu'yu ise üzer. Mezarlık ziyaretinde torununa elini öptüremeyen Burhan, kahrından yatağa düşer. Bir başka kadınla ilişkisini ilerleten Ali Kemal, Füsun'a karşı diklenmeye başlar. Onur ve Kerem'in anneleri bir hayır işi için Şehrazat'la ortak çalışma teklif ederler. Bazı holding çalışanları Şehrazat hakkında dedikodu yaparlar. Taktik değiştiren Füsun, Burhan'a ve Nadide'ye karşı çok hassas davranmaya başlar. Ali Kemal'in söylediği bir yalan ayağına dolanır. Bennu'nun içkiye düşkünlüğü Şehrazat'ı kaygılandırır. Onur, Şehrazat'la ilgili önemli bir karar alır. |
Binbir Gece Replikler... Şehrazat; - Sizinle birşey konuşabilir miyim? onur (şehrazata döner); - Buyrun. Şehrazat; - Ben şirketten biraz borç almak istiyorum. onur donuk bir şekilde şehrazata bakar sonra; - Hıı... (Derin bir nefes alır.) Şehrazat; - 150.000$ 'a ihtiyacım var. Onur; - 150.000$ 'a ihtiyacınız var. Şehrazat zorlanarak; - Evet. Onur; - Tebrik ediyorum sizi Şehrazat hanım. Gerçekten. Daha 3 ay önce işe başladığınız bir şirketten bir nefeste 150.000$ borç isteyebiliyorsunuz Şehrazat derin bir nefes alır. Onur; - Bravo. Dubai projesinin başına getirmem mi size bu cüreti kazandırdı. Hıı... Önemli bir projenin başında olmak size bu kadar cesaret verebildi demek. Şehrazat elindeki çantayı sıkarak; - Tamam. Özür dilerim. Ben çok üzgünüm. böyle bir konuşma olmadı farzedin. Tamam. Tekrar özür dilerim. Arkasını dönüp kapıya yönelir. Onur; - Şehrazat hanım. (Şehrazat durur) Aklı başında hiçbir şirket herne sebeple olursa olsun 3 aylık bir elemanına 150.000$ para vermez. Şehrazat onura döner; - Biliyorum. Özür dilerim dedim. Lütfen unutun. Ben tekrar özür dilerim. İyi akşamlar Tekrar arkasını dönüp kapıya yönelir. tam kapıyı açtığında onur; - Ama ben veririm. Şehrazat şaşırır kapıyı kaptıp umut dolu gözlerle onura doğru birkaç adım atar. onur; - Tabi bir bedeli var. Benimle bir gece... Şehrazatın suratı değişir, sert bir tonla; - Ne? onur; - Sadece 1 gece ve 150.000$ sizin. Şehrazat; - Siz beni ne zannettiniz? Onur; - Ben sadece bir teklifte bulunuyorum. niye bu kadar sinirleniyorsunuz ki? Benimle bir gece geçirin ve 150.000$ sizin olsun. Şehrazat; - Siz bana nasıl bu kadar aşağılık bir teklifte bulunabiliyorsunuz? Hıı.. Ne zannediyorsunuz siz kendinizi? Ses tonunu biraz daha sertleştirmiştir. Onur duyduğu cevap karşısında memnundur ve şehrazatın karşısında neredeyse ağzı kulaklarına varacak bir durumdadır. Şehrazat; - Dubai projenizin başına başka mimar bulun. Ben artık sizin olduğunuz binaya adımımı bile atmam. Onur; - Teklifi mi kabul etmiyorsunuz yani? Şehrazat daha da sert bir tonla; - Asla!!! Kapıyı çarparak odadan çıkar ve merdivenlerde oturarak ağlar. Onursa aldığı cevabın memnuniyetiyle ağzı kulaklarında masasında oturmaktadır. Birden şehrazat kapıyı açıp içeri girer. Onur biraz şaşkın biraz da hayran gözlerle şehrazata bakar. Şehrazat zorla iki kelime çıkarır ağzından; - KABUL EDİYORUM.... |
Türkiye`de Saat: 11:08 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2