|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
18-01-2007, 15:34 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 |
" Balzac Kimdir? " __________________________________________________ ___________________________________ Honoré de Balzac, (1799-1850) Ünlü Fransız Yazar; 20 Mayıs 1799’da Fransa Tours’da doğdu. 18 Ağustos 1850’de yaşamını yitirdi. Asıl ismi Honore Balssa. Adını Balzac olarak değiştirdi ve soyluluk ifade eden de’ öntakısını ekledi. Köy kökenli bir ailenin çocuğu. Babası devlet memuru. 6 yıl Vendome'da College des Oratoriens'te öğrenim gördü. Napolyon'un devrilmesinden sonra ailesi Paris'e taşındı. Burada 2 yıl daha okula gitti. 3 yıl bir avukatın yanında çalıştı. Ama küçük yaşlardan beri edebiyata gösterdiği eğilim ağır bastı. Trajedi türünü denediği 1819'da yazılmış "Cromwell" başarı kazanamayınca romana yöneldi. Para kazanmak için tarihsel, mizahi ve gotik romanlar yazdı. Bunları değişik adlarla yazdı. Basımcılık, yayıncılık, hatta dökümcülük yaptı. Başarılı olamayınca tekrar edebiyata döndü. 1829'da yazdığı "Les Chouans" isimli tarihi roman tanınmasını sağladı. Bu eser Türkçe'ye (Köylü İsyanı 1974 ve Şuanlar 1977 olarak çevrildi.) 1824-1834 arasında yayıncılarından aldığı parayla bohem bir yaşam sürdü. 1829-1831 arasında yergici gazetelere yazılar yazdı. 1830’lardan sonra bir toplum tarihi yazmak amacıyla, eski ve yeni romanlarını üç bölüm altında toplamaya karar verdi. Örf ve âdet incelemeleri, felsefi incelemeler ve çözümleyici incelemeler. Bu tasarı 1834-1837 arasında 12 cilt olarak gerçekleşti. 1840’ta bu yapıtların hepsine Dante'yi anımsatan bir başlık koydu: "İnsanlık Komedisi". 1842-1848 arasında 17 ciltlik bir baskı yapıldı. 1869-1876 arasında da 24 cilt olarak yayınlandı. Eserlerinde aynı kahramanlara tekrar tekrar yer verme düşüncesini geliştirdi. Bunu gerçekçiliğin baş romanı kabul edilen ve 1834'te yayınlanan "Goriot Baba"da uyguladı. 1836 ve 1837'de İtalya gezisine çıktı. 1828'de Versailles yakınlarında pahalı bir ev yaptırdı. Borç sorunu nedeniyle Passy'de bir eve yerleşti (Bugün Balzac müzesi). Para kazanmak için tiyatroda başarısız denemeler yaptı. Edebiyatçılar Derneği başkanı olarak yazar haklarıyla ilgili girişimlerde bulundu. 1847'de Polonya'da sevgilisi Eveline Hanska'nın şatosunda kaldı. 1850'de Eveline ile evlendi Paris'e döndüler. Birkaç ay sonra yaşamını yitirdi. Geride 85’i tamamlanmış, 50’si taslak halinde eser bıraktı. Romanda gerçekçilik ve doğalcılık akımlarının yaratıcısı olarak kabul edilir. Mantısal bir sıra izleyen olayların her şeyi gören bir gözlemcinin ağzından anlatıldığı, kahramanların tutarlı bir biçimde sunulduğu, kuralları belli "klasik roman tekniğini" Balzac'ın kurduğu benimsenir. Olağanüstü bir gözlem yeteneği ve güçlü bir hafızası vardı. Kendisini başka insanların yerine koyup onların duygularını paylaşmayı biliyordu. Eserlerinde nedenselliği ve arka plan ile karakterler arasındaki ilişkiyi açıklamakta ustadır. Bütün bu özellikleriyle "romanın Shakespeare'i sayılır. Türkçeye Çevrilen Eserleri Manyak kurba (2006) Köylü İsyanı (1974) Tours Papazı (1949) Eugenie Grandet (1983) Goriot Baba (1984) Bette Abla (1977) Otuz Yaşındaki Kadın (1963) Vandetta (1943) Tılsımlı Deri (1943, 1968) Tefeci Gobseck (1947-1961) Kırmızı Han (1946) Terör Devrinde (1979) Köy Hekimi (1942-1979) Bilinmeyen Şaheser (1945) Lois Lambert (1946) Albay Chabert (1944-1974) Bir Havva Kızı (1970) Onüçlerin Romanı (1945) Mutlak Peşinde (1945-1965) Altın Gözlü Kız (1943) Kibar Fahişelerin İhtişam ve Sefaleti (1946) Kibar Fahişeler (1972) Kötü Kadınların Parlayış, Düşüşü (1981) Vadideki Zambak (1941-1985) Sönmüş Hayaller (1949) Nucingen Bankası (1950) Köy Papazı (1952) Cesar Birotteau (1945-1964) Ursula Mirouet (1949) Karanlık Bir İş (1947) Esrarlı Bir Vaka (1949-1964) İki Gelinin Hatıraları (1940 - 1983) Modeste Mignon (1947) Köylüler (1845, 1976-1985)
__________________ Besiktas JK . | ||
|
18-01-2007, 15:35 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | " Karl Marx Kimdir? " __________________________________________________ ___________________________________ İsim: Karl Marx Doğum tarihi: 5 Mayıs 1818, Trier, Almanya Ölüm tarihi: 14 Mart 1883, Almanya, Londra, İngiltere Okul/gelenek: Marksizm kurucusu İlgilendikleri: Politika, iktisat bilimi, sınıf mücadelesi Etkilendikleri: Kant, Hegel, Feuerbach, Stirner, Smith, Ricardo, Rousseau, Goethe, Fourier Etkiledikleri: Luxemburg, Lenin, Stalin, Trotsky, GramsciMao, Guevara, Sartre, Debord, Frankfurt okulu, Negri Karl Heinrich Marx (okunuşu: Karl Marks) (5 Mayıs 1818 Trier - 14 Mart 1883 Londra), Alman filozof, devrimci, ekonomist ve siyasetçidir. Üniversitede okuduğu dönemlerde ünlü Alman düşünür Hegel'den etkilenmiştir ve genç Hegelciler akımının içinde yer almıştır. Öğrencisi olduğu Hegelci öğretiyi keskin bir eleştiri süzgecinden geçirmiştir. Diyalektik yöntemin yaratıcısı sayılabilecek Hegel'in diyalektik yöntemi kullanış biçimini eleştirmiştir. Marx'a göre Hegel'in öğretisi başaşağı duruyordu. Çünkü Hegel'in öğretisinin temelinde idealizm vardı ve bu yüzden tez-antitez-sentez sarmalında bilinç asıl öğe idi. Dr. Karl Marx ise maddenin bilinci belirlediğini ileri sürdüğünden, sarmalın ilk aşamasında maddenin varolması gerektiğini, maddenin bilinci ortaya çıkardığını savunuyordu. Hegel'in öğretisine materyalist bir eleştiri getirerek Diyalektik Materyalizm gibi bir kavramın ortaya çıkmasında etkin bir rol oynadı. Felsefede, Diyalektik Materyalizm akımının, ekonomik-siyasi-felsefi bir sistem olarak da komünizmin teorisyenlerindendir. Marx'ın düşüncesinin temelini klasik Alman felsefesi, Fransız sosyalist akımı ve İngiltere'nin ekonomi-politiği oluşturmaktadır. Artı-değer teorisi ile kapitalizmin sömürü sistemini bir belirsizlikten kurtarmış; kapitalizmin eleştirisine bir bilimsellik kazandırmıştır. Bu nedenle bilimsel sosyalizmin kurucuları arasında sayılır. En yakın yoldaşı Engels ile birlikte ekonomi, felsefe ve siyaset alanında pek çok eser vermiş ve neredeyse bütün Avrupa'da ve Amerika'da, Alman, Fransız, Hollandalı, Belçikalı, Rus, Amerikalı, İngiliz devrimcilerle örgütlenme çalışmasında bulunmuştur. Türkçeye tamamı çevrilmemiş olmakla birlikte, Engels ile birlikte kaleme aldıkları bütün eserlerinin (Marx-Engels Werke) İngilizce baskısı 50 kalın cilt tutar. Eserleri El yazmaları (1844) Kutsal Aile (1845) Feuerbach Üzerine Tezler ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu (1845) Alman İdeolojisi (1845-1846) Felsefenin Sefaleti (1847) Komünist Manifesto (1847-1848) Ücretli Emek ve Sermaye (1848-1849) Fransa'da Sınıf Savaşımları (1850) Louis Bonaparte'in 18 Brumaire'i (1852) Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı (1859) Kapital I. cilt (1867) (ikinci ve üçüncü ciltleri Marx'ın taslaklarına uygun olarak onun ölümünden sonra Engels tarafından düzenlenerek yayımlanmıştır) Fransa'da İç Savaş (1871) Gotha Programının Eleştirisi (1875)
__________________ Besiktas JK . | ||
18-01-2007, 15:35 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | " Blaise Pascal Kimdir? " __________________________________________________ _______________________ Blaise Pascal. 1623-1662 yılları arasında yaşamış Fransız düşünürü. Aynı zamanda büyük bir matematikçi olan, Torricelli deneyi üzerine eserler yazan ve bir hesap makinesi icad etmiş olan Pascal'ın temel eseri ölümünden sonra yayımlanmış olan Düşünceler'dir. O, 1654 yılında dini bir tecrübe yaşamış, hayatının bundan sonraki dönemine, bilimsel çalışmalarından çok, din ve Tanrı konusundaki görüş ve tartışmaları damgasını vurmuştur. Başka bir deyişle Pascal deist bir hümanizmin, rasyonel bir kuşkuculuğun ve özgür düşüncenin egemen olduğu bir çağda ve toplumda, Tanrı'nın ve tanrısal kayranın gerekliliğinive gücünü gösterme çabası içinde olmuştur. Descartes'ı hem kabul eden ve hem de eleştiren, Descartes'ın matematiksel yöntemin kullanım alanını genişletmek istediği yerde, matematiksel yöntemin başka alanlara uygulanabilirliği ve yararı konusunda kuşkucu bir tavır takınan Pascal, bu yöntemin teolojiyle de, metafizikle de bir ilişkisi olmadığını söylemiştir. Soyut, analitik ve tümdengelimsel düşünen akıl, Pascal'a göre, Tanrı'nın varoluşunu kanıtlayamaz. Hakikati bilmenin, mutlak doğruluğa ulaşmanın tek yolunun akıl, matematiksel ya da bilimsel yöntem olmadığını söyleyen Pascal'a göre, kurtuluş inanç ya da yürektedir. Çözüm inançta, yürekte, dini bir yaşamdadır, çünkü yalnızca burada, inanan insan Tanrı'ya ilişkin aşk dolu bir kavrayışa ulaşır. İnsanın kurtuluşu, samimi müminde söz konusu olan adeta içgüdüsel, doğrudan, aracısız ve akla bağlı olmayan, akıl süzgecinden geçmemiş bir kavrayışta, Tanrı'ya teslim olmalıdır.
__________________ Besiktas JK . | ||
18-01-2007, 15:35 | #4 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | " Platon Kimdir? " __________________________________________________ ___________________________________ Platon çok önemli bir Antik Yunan filozofudur. M.Ö. 427 – M.Ö 347 yılları arasında Atina’da yaşamıştır. Asıl adı Aristokles'dir. Geniş omuzları ve atletik yapısı yüzünden, "Platon" (geniş göğüslü) lakabı ile anılmış ve tanınmıştır. Yirmi yaşından itibaren ölümüne kadar yanından ayrılmadığı Sokrates’in öğrencisi ve Aristoteles’in hocası olmuştur. Atina’da Akademi’nin kurucusudur. Platon’un felsefi görüşlerinin üzerinde hala tartışılmaktadır. Platon, batı felsefesinin başlangıç noktası ve ilk önemli filozofudur. Antik çağ yunan felsefesinde, Sokrates öncesi filozoflar (ilk filozoflar veya doğa filozofları) daha ziyade materyalist (özdekçi) görüşler üretmişlerdir. Antik felsefenin maddeci öğretisi, atomcu Demokritos ile en yüksek seviyeye erişmiş, buna mukabil düşünceci (idealist) felsefe, Platon ile en doruk noktasına ulaşmıştır. Platon bir sanatçı ve özellikle edebiyatçı olarak yetiştirilmiş olmasından büyük ölçüde istifade etmiş, kurguladığı düşünsel ürünleri, çok ustaca, ve şiirsel bir anlatımla süsleyerek, asırlar boyu insanları etkilemeyi başarmıştır. Modern filozoflardan Alfred North Whitehead’e göre Platon’dan sonraki bütün batı felsefesi onun eserine düşülmüş dipnotlardan başka bir şey değildir. İslam ülkelerinde kendisine Eflatun da denir. Görüşleri İslam ve Hristiyan felsefesine derin etkide bulunmuştur. Platon eserlerini diyaloglar biçiminde yazmıştır. Diyaloglardaki baş aktör çoğunlukla Sokrates’tir. Sokrates insanlarla görüşlerini tartışır ve onların görüşlerindeki tutarsızlıkları ortaya koyar. Platon çoğunlukla görüşlerini Sokrates’in ağzından açıklamıştır. Platon, algıladığımız dış dünyanın esas gerçek olan idealar ya da formlar dünyasının kusurlu kopyaları olduğunu, gerçeğe ancak düşünce ve tahayyül yoluyla ulaşılabileceğini savunmuş, insan ruhunun ölümden sonra beden dışında kalıcı olan idealar dünyasına ulaşacağını söylemiştir. Görüşleri ortaçağda Arap filozoflar tarafından saklanmış, Rönesans sonrasında Antik Yunancadan çevirileri yapılmıştır.
__________________ Besiktas JK . | ||
18-01-2007, 15:36 | #5 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | " Aristoteles Kimdir? " __________________________________________________ ___________________________________ Aristoteles (Yunanca: Αριστοτέλης Aristotelēs; MÖ 384 – 7 Mart, MÖ 322) Antik Yunan filozof. Platon ile birlikte Batı düşüncesinin en önemli iki filozofundan biri sayılır. Fizik, şiir, zooloji, mantık, politika ve biyoloji gibi konularda pek çok eser vermiştir..; M.Ö.384' de Stageira' da Nikomachos' un oğlu olarak dünyaya geldi. Babası Makedonya Krallarından Amyntas II 'nin hekimiydi. M.Ö.367 de 17 yaşında Eflatun' un Atina' daki akademisine (Akademia) girdi. Burada hocası Eflatun 'un ölümüne kadar 20 yıl eğitim aldı. Platon 347'de öldü. Aristo Assos ve Midilli'de ders verdi. 343'de II. Filippos'un oğlu Büyük İskender'in hocası oldu. 335'de Atina'da Likeion'u kurdu, Peripetikler'in (gezerek ders verenler) başına geçti. 323'de Büyük İskender öldü, Aristo Atina'dan sürüldü, 322'de Halkis'de öldü. Günümüze kadar bütün düşünce akımlarını etkiledi, bütün kitaplarda ilk atıflar ona yapıldı. Batı felsefesinin, hatta İslam felsefesinin (Meşailik) en büyük filozofudur. Külliyatını (corpus) Rodoslu Andronikos'ca toplanmıştır. 10. yüzyılda Arapça'ya ve Farabi, İbn Sina, İbn Rüşd yoluyla Latince'ye çevrildi. **uinolu Tommaso (1228-1274) Aristoculukla ilahiyatı birleştirdi. Aristoculuk, hemen bütün büyük düşünürleri etkileyerek günümüze kadar geldi. Bugün yazılan Batı kitaplarında Aristo okuması yapmadan yazılan bir eser eksik sayılmaktadır.
__________________ Besiktas JK . | ||
18-01-2007, 15:36 | #6 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | " Sokrates Kimdir? " __________________________________________________ ___________________________________ Sokrates (M.Ö. 470 Alopeke, Attika - M.Ö. 399 Atina) Yunan Felsefesinin kurucularındandır..; Heykelci Sofroniskos ile ebe Fenarete'nin oğlu olan Sokrates'in kimliği de başlıbaşına bir felsefi sorundur. Filozofların ve tarihçilerin üzerinde tartıştıkları Sokrates konusunda anlatılanlar da birbirini tutmaz. Yani herkes, kendine göre bir "tarihsel Sokrates" ya da "kuramsal Sokrates" portresi çizmiştir. Sokrates üzerine pek çok eski öykü anlatıldı (Platon, Ksenofon, Aristofanes, Aristoteles, Aristoksenos). Sokrates, edebi verimin yüksek olduğu bir dönemde hiçbir şey yazmadığı gibi, profesyonel "bilgi hocaları"nın ortaya çıktığı bir dönemde öğretmenliği resmi bir meslek olarak da seçmedi. Hayatı boyunca ancak üç kez Atina'dan ayrıldığı söylenir. Bir kez askeri yükümlülük gereği, bir kez de Delfi'ye gidip biliciye danışmak ve orada üzerinde "kendini tanı" sözünün yazılı olduğu Apollon tapınağını görmek için bu kentin dışına çıktı. Sokrates genellikle ahlak felsefesinin, yani değer öğretisinin kurucusu olarak bilinirse de, ondan geriye kalan şey, bir öğretiden çok, kişilerin bilincine, özlerinin ne olduğunu göstermeye yönelik bir çabadır. Sokrates önceleri doğa bilimleriyle, özellikle de canlı varlıkların çoğalması ve kaybolup gitmesi olgusuyla ilgilendi. Bu amaçla, matematiği ve doğa filozoflarının dünyayla ilgili öğretilerini incelemesi gerekti. Yüzeysel bilgiyi aşma ve şeylerin gerçek bilgisine ulaşma isteğiyle, bireylerin davranışlarında ve yaşamlarında temel aldıkları inançları sorgulamaya yöneldi. Sokrates, inançlarını ayrım gözetmeksizin yadsımak için toplumun bütün kesimlerine seslendi; bu tutumu da şiddetli tepkilerle karşılaşması ve trajik bir biçimde ölmesi sonucunu doğurdu. Sokrates, her türlü edinilmiş bilgiyi yadsıyan bir düşünceden yola çıkan yöntemiyle, yani diyalog sanatı ya da diyalektikle, insanlara, bilgiye sahip olduklarını sandıklarını, oysa sahip olmadıklarını kanıtlıyordu. Ardından, bir karara varmak gerektiğinde ve çaresiz kalan muhatapları ondan sorunla ilgili düşüncesini sorduklarında, filozofça geri çekiliyor, bu da genellikle muhataplarının öfkelenmesine yol açıyordu. Sokrates’in dünyadaki son günü Platon tarafından Fedon’da anlatılır—bir gün ki Sokrates Tebesli dostları Kebes ve Simnias ile ruhun ölümsüzlüğü üzerine konuşarak geçirdi. Baldıranı içtikten ve ölmek üzere yattıktan sonra son sözleri şunlardı: "Krito, Aeskulapius’a bir horoz borçluyuz; bu yüzden onu öde, sakın unutma." Zehir yüreğine ulaştığında sarsıldı ve öldü, "ve Krito bunu görerek ağzını ve gözlerini kapadı. Bu, Ekhekrates, dostumuzun sonuydu, öyle bir insan ki tüm çağının bizim bildiğimiz en iyisi, ve dahası, en bilgesi ve en doğrusuydu."
__________________ Besiktas JK . | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |