|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
13-03-2007, 04:53 | #1 | ||
Yardımcı Admin Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 23.645
Tecrübe Puanı: 10 |
EDATLAR Tek başlarına anlamları olmayan, başka kelimelerle öbekleşerek değişik ve yeni anlam ilgileri kuran, birlikte kullanıldıkları kelimelere cümlede anlam ve görev kazandıran kelimelere edat denir. Bazı dil bilgisi kitapları bağlaçları, edatları ve ünlemleri bir araya getirerek edatlar başlığı altında şu şekilde sınıflandırır: Bağlama edatları bağlaçlar Sonçekim edatları edatlar Ünlem edatları ünlemler Özellikleri ve Örnekler ]Türkçede isimler ve fiiller anlamlı kelimelerdir. Edatlar ise tek başlarına anlam ifade etmezler; ancak cümlede anlam kazanır veya sadece diğer kelimelere anlam katarlar. “için, kadar, -e kadar, gibi, göre, ile, üzere, yalnız, -e karşı, sanki, ancak, -den beri, -e doğru” ]Kelimeler arasında çeşitli anlam ilişkileri kurduğu için edatlara yardımcı kelimeler de denir. Ders çalışmak için odasına çekildi. (amaç) Kurt gibi acıkmıştım. (benzerlik) ]Edatlar önceki kelimeyle sonraki kelime arsında anlam ilgisi kurar. Bağlaçtan ve zarflardan farkı, yeni bir anlam ilgisi koruyor olmasıdır. Sözlüden yine zayıf almış. (zarf) Eve gittim, fakat onu bulamadım. (bağlaç) Konuşmak üzere ayağa kalktı. (edat) ]Edatlar cümleden çıkarılınca cümlenin anlamında bir eksiklik, daralma veya bozulma olur. Güneş gibi başı göklere erdi. →edat çıkarılınca→ Güneş başı göklere erdi. ]Tek başlarına kullanamazlar. Başka kelimelerle birleşerek sıfat ya da zarf görevli öbekler oluştururlar. Dağ gibi adam yok oldu gitti. (sıfat öbeği) Sen de benin kadar çalışsan... (zarf öbeği) ]Tek başlarına iken isim, sıfat, zarf, bağlaç olarak kullanılabilir. Bu durumda edat olmaktan çıkar:
__________________ | ||
|
13-03-2007, 04:53 | #2 | ||
Yardımcı Admin Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 23.645
Tecrübe Puanı: 10 | Karşı köyde akrabaları vardı. sıfat Her söylenene karşı çıkıyor. birleşik fiilde isim Bana doğruyu söyle. isim Doğru söze ne denir? sıfat Lütfen doğru oturun. zarf Beride bir adam duruyor. isim Beri taraf oldukça dikenli. sıfat Biraz beri gel. zarf Meyveler güzel, yalnız biraz renksiz. bağlaç ]Bazı edatlar sadece hâl ekleri ile birlikte kullanılırlar. Bazıları da üzerlerine ek alabilirler: -e kadar, -e doğru, -den beri bu kadarını, senin gibisi ]Cümlede veya isim tamlamasında isim görevi alabilir; ek-fiil alarak yüklem olabilir. Bu paranın ne kadarı sizin? (iyelik eki almış, isim gibi kullanılmış, nesne olmuş) Her şey bıraktığım gibiydi. (ek-fiilin “di”li geçmiş zaman çekimi ile isim gibi kullanılmış, yüklem olmuş) ]Edat grupları (edat ve edattan önceki kelimenin oluşturduğu kelime grubu) cümlede çoğunlukla zarf veya edat tümleci olur. Sabaha kadar ders çalıştık. (zarf tümleci) Eve doğru yürüdüm. (edat tümleci) Başlıca Edatlar
__________________ | ||
13-03-2007, 04:53 | #3 | ||
Yardımcı Admin Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 23.645
Tecrübe Puanı: 10 | “ile” ] “Araç, alet, neden, zaman, birliktelik” ilgisi kurar. Ankara’ya uçakla giderler. (araç) Bizi boş vaatlerle kandırdılar. (araç) Hasan yaşlı annesiyle oturuyordu. (beraberlik) ] “-le” şeklinde bitişik de yazılabilir. Çocuk ile→çocukla Araba ile→arabayla ] “ne ile, kiminle” sorularına cevap verir. Sözünüzü balla kesiyorum. (araç) Yar ile sohbet ne güzel. (birliktelik) Not: “ile” kelimesi “ve” gibi kullanılırsa bağlaç olur. Bir kola ile simit aldım. (kola ve simit) Soyut bir kelimeyle öbekleşirse edat değil “durum zarfı” olur. Öfkeyle kalkan zararla oturur. (nasıl, öfkeli ve zararlı) Sevinçle boynuma sarıldı. (nasıl, sevinçli bir hâlde, durum zarfı) “gibi” Benzetme edatlarındandır. Yalın hâldeki kelimelerle birlikte kullanılır. Benzetme, eşitlik anlamları katar. ] Birlikte kullanıldığı kelime ile birlikte sıfat, zarf ve isim olabilir. Adamın demir gibi bileği vardı. (sıfat, benzetme) Kurşunlar, yağmur gibi yağıyordu. (zarf, benzetme) Uyandığı gibi yataktan fırladı. (zarf, anında, zaman anlamı katmış) ] İsim veya zarf gibi kullanıldığında cümle öğeleri oluşturur. Bu durumda ek alabilir. O anda utançtan ölecek gibiydi. (isim, yüklem) Onun gibisi nerede bulunur? (isim, özne) ]Bu edatın yerini bazı ekler alabilir: Şöyle garip bencileyin. (benim gibi) Kadınsı bir gülüşü vardır onun. (kadın gibi)
__________________ | ||
13-03-2007, 04:53 | #4 | ||
Yardımcı Admin Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 23.645
Tecrübe Puanı: 10 | “sanki” Benzetme edatıdır. “san” ve “ki”nin birleşiminden oluşmuştur. Bu edatı bulunduran cümlelerde “sanmak, zannetmek” anlamları vardır. “benzetme, uyarı, sözüm ona, sözde, inanmama” anlamları katar. Biri kapıyı çalıyor sanki. gibi, öyle zannediliyor Sanki bütün kabahat benim. sözde, inanmama Gelseydi ne olurdu sanki? ne olacağını sanıyordu ki? Kısa öyküde daha başarılı sanki öyle gibi. Not: “sanki” edatıyla “gibi” edatı bir arada kullanılırsa anlatım bozukluğu ortaya çıkar: Sanki beni dövecek gibiydi. (yanlış) “Beni dövecek gibiydi.” ya da “Sanki beni dövecekti.” “kadar, -e kadar” Benzetme edatlarındandır. Yalın hâldeki veya –e yönelme eki almış kelimelerle kullanılır. “kadar” şeklinde kullanıldığında üzerine ek alabilir. ] “Karşılaştırma, benzerlik, eşitlik, yaklaşıklık, ölçü” anlamları katar. Biz de onlar kadar başarılıyız. (eşitlik, benzerlik, ölçüsünde) Gül kadar güzelsin. (benzerlik) Mektubu okuyunca köyünü görmüş kadar sevindi. (gibi) Bir ton kadar kömür almış (ölçü, aşağı yukarı) ] Birlikte kullanıldığı kelimeyle isim, sıfat ya da zarf oluşturur. Biz bu kadarına da alışığız. (isim) İçmiş kadar olduk. (zarf) Evin deniz kadar havuzu var. (sıfat) ] Ad tamlamasında ad (tamlanan) olarak da kullanılabilir. Vefasızlığın bu kadarını da görmemiştim. (isim, ad tamlamasında tamlanan) ] “kadar” kelimesi zarf tümleci de yapar, edat tümleci de: Dershaneye kadar gidelim. (edat tümleci) Akşama kadar çalıştık. (değin anlamında, zarf tümleci)
__________________ | ||
13-03-2007, 04:53 | #5 | ||
Yardımcı Admin Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 23.645
Tecrübe Puanı: 10 | “için” “Amaç, neden, özgülük, görelik, karşılık” bildirir. “Hakkında, nedeniyle, yüzünden, maksadıyla” anlamlarını ifade eder. Yalın hâldeki ya da iyelik eki almış kelimelerle birlikte kullanılır. İsim olarak kullanıldığında üzerine ek alabilir. ] Bu edatla kurulan söz öbekleri, cümlede genellikle edat tümleci olarak kullanılır. Çalışmak için başvurdu. (amacıyla, başvurunun amacı, sebebi) Sınavı kazanmak için çalışmak gerekir. (sınavı kazanmanın şartı) Bu ayakkabıyı babam için aldım (özgülük) Bu iş için kaç lira ödedin? (karşılık) Senin için sorun yok tabi. (görelik) Bizim için ne diyorlar? (hakkımızda) Sizin için üç kişilik yer ayrıldı. (aitlik) ] “-e” yönelme hâl eki ve “üzere”, “-e göre”, “diye” edatları bazı durumlarda bu edatın yerini tutabilir: Bu ayakkabıyı babam için aldım → babama aldım. Uyumak için odasına çekildi→uyumak üzere “üzere, üzre” ] “Amaç, koşul, zamanda yakınlık, gibilik” anlamları katar. Sorunu halletmek üzere gidiyorum. (amaç, için) Kitabı yarın vermek üzere alabilirsin. (şartıyla, koşul) On dakika konuşmak üzere kürsüye çıktı. (için, amaç) ] Bu edatın üzerine ek gelebilir: Tam da yola çıkmak üzereydik. “-E göre” Yönelme hâl ekiyle birlikte kullanılır, yani bu eki almış kelimelerden sonra gelir.Kendi üzerine de ek alabilir. ] “Görelik, uygunluk, yönünden, bakımından ve karşılaştırma” anlamları katar. Başbakana göre enflâsyon düşük. (açısından) Ayağını yorganına göre uzat. (bakarak, ölçüsünde, uygunluk, kadar) Allah dağına göre kış verir. (uygunluk) Siz bana göre daha gençsiniz. (karşılaştırma) ] “-ce” eki bu edatın yerini tutabilir. Bence bu iş burada biter. (bana göre) “karşı” ] “-e” yönelme hâl ekiyle kullanılarak “için, hakkında, yönelme, ilgili olma” anlamları katar. Edebiyata karşı ilgim vardı. (hakkında, yönelik) Denize karşı bir balkonu var. (yönelik) ] Zaman bildiren kelimelere eklenip “doğru, sularında” anlamları katar ve zarf öbeği oluşturur. Yağmur sabaha karşı yeniden başlamıştı. (doğru) Sabaha karşı uyuyabildim. (zarf öbeği)
__________________ | ||
13-03-2007, 04:54 | #6 | ||
Yardımcı Admin Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 23.645
Tecrübe Puanı: 10 | Not: “karşı” kelimesi isim ve sıfat olarak kullanılabilir; birleşik fiil yapabilir. Karşı köyde akrabaları vardı. (sıfat) Derenin karşısına geçtik. (ad) Her söylenene karşı çıkıyor. (birleşik fiil) “diye” Amaç ve neden ilgileri kurar. Terfi edeyim diye yağcılık yapıyor. (amaç) Yağmur yağıyor diye dışarı çıkmadı. (neden) “doğru” ] Yönelme eki ile birlikte kullanılarak yön bildirir. Ormana doğru yürüdük. Bana doğru bakıyor. ] Zamanda yakınlık bildirerek zarf öbeği de oluşturur. Akşama doğru geldiler. (zarf öbeği) ] Ad, sıfat ve zarf da olabilir. Bu durumlarda edat değildir. Bana doğruyu söyle. isim Doğru söze ne denir? sıfat Lütfen doğru oturun. zarf “dolayı, ötürü” ] Ayrılma hâl ekiyle birlikte neden ilgisi kurar. Zayıflıktan dolayı sık sık hastalanıyor. Çalışmadığından ötürü canı sıkılıyor. ] “-den” ekiyle de aynı anlam sağlanır. Sıkıldığımdan dışarı çıktım. “karşın, rağmen “ Yönelme ekiyle birlikte karşıtlık ilgisi kurar. Çok uğraşmama karşın başaramadım. Tanımamasına rağmen onu takdir ediyordu. “beri” ] “-den” ayrılma hâl ekiyle birlikte eylemin başlangıç yerini ve zamanını belirler. Dün akşamdan beri görülmedi. Okuldan beri hiç susmadı. ] “beri” kelimesi ad, sıfat, zarf da olabilir. Bu durumda edat değildir. Beride bir adam duruyor
__________________ | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |