Biz de kalkıp Mısır’dan ucuz işçi mi getirelim

[NuraN]

Tekstil yatırımcısının Mısır’a yönlendirilmesine karşı çıkan Türkiye Tekstil Sanayiii İşverenler Sendikası Başkanı Halit Narin, "Birileri bulundukları mevkiyi kullanıp, özendiriyor. Bu durumda biz de, ’madem öyle Mısır’dan ucuz işçi mi getirelim’ diyelim" dedi. Narin, yatırımların başka bir ülkeye yönelmesi stratejisinin bir müteşebbise bırakılamayacağını savundu.

TÜRKİYE Tekstil Sanayii İşverenler Sendikası Başkanı Halit Narin, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı’nın Mısır’da "Türk Sanayi Bölgesi" kurmasına, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in, "Orası bizim uç beyimiz" savunmasına eleştiriyi farklı bir boyuta taşıdı. Narin, "İşçilik ucuz, enerji maliyeti düşük gibi nedenlerle Mısır’a yatırımı özendiriyorlar. Şimdi bu durumda biz de kalkıp, ’Ucuz Mısır işçisini getirmemize kapıyı açın’ isteğinde mi bulunalım" dedi. Halit Narin, başta tekstil ve hazırgiyim sektörü olmak üzere, Türk sanayicisinin Mısır’a yatırım yapıp, yapmaması konusunda devletin strateji geliştirmesi gerektiğini savundu.

TEKSTİLE İNANIYORUZ: Halit Narin, Türkiye Tekstil Sanayi İşverenler Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi ve Euratex Başkan Yardımcısı Bülent Başer ve Sendikanın Yönetim Kurulu Üyesi Ertekin Ashaboğlu ile birlikte, 9 Şubat’ta İstanbul’da gerçekleşecek, "2008 Sonrası Türk Tekstil ve Hazırgiyim Sektörü-Tehditler ve Fırsatlar" başlıklı toplantıyı tanıtmak üzere düzenlediği toplantıda, "Kimileri, ’Türk tekstili bitti, bitiyor’ dese de biz Türk tekstil sektörünün geleceğinin parlak olduğuna hálá inanıyoruz. Yeterki önü açık tutulsun, haksızlıklarla karşı karşıya bırakılmasın" mesajı verdi.

MEVKİ-MENFAAT İLİŞKİSİ: Uluslararası Tekstil Sanayicileri Federasyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı da olan Halit Narin, cuma günü ev sahipliği yapacakları toplantıda, "Türk tekstil sanayi bitmedi, yeni yatırımlar için önümüzü açın" mesajını verirken, konuyu son günlerin güncel tartışması Mısır olayına getirdi. Narin, "Birileri bulundukları mevkiyi menfaatlerine kullanıyor, Mısır’da yer temin ediyor, sonra o yeri Türk sanayicisine pazarlıyor. Yarın öbür gün bu tutum başka ülkelere de sıçrar" dedi.

BİR KİŞİYE BIRAKILAMAZ: Başta tekstil ve hazırgiyim sektörü olmak üzere Türk sanayicisinin Mısır’a yatırıma yönelmesi gibi stratejinin bir müteşebbise bırakılamayacağını savunan Narin, şöyle konuştu: "Devletimiz oturur, bir araştırma yapar. Araştırmanın sonucunda, ’Türk sanayicisinin Mısır’a yatırım yapmasında yarar var’ çıkarsa, o zaman bu konuda strateji geliştirilir. Bu strateji doğrultusunda şartları uyan, gider Mısır’da yatırımını yapar. Ama Mısır olayını birileri kendine yeni kár kapısı yapmaya kalkarsa, zaten büyük sorunumuz olan işsizliği daha da büyütmeden öteye gidilemez."

MISIR’DAN İŞÇİ Mİ GETİRELİM: Halit Narin, Mısır’daki ucuz işgücü, ucuz enerji gibi avantajların bazı yatırımcılara cazip geldiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: "Bu arayışla Romanya’ya, Bulgaristan’a ve başka ülkelere de yatırıma gidenler oldu. Ama Mısır olayında birilerinin bulundukları mevkiyi kullanıp, özendirme yapmaları söz konusu. Bu durumda biz de onların karşısına, ’Madem öyle biz de ucuz Mısır işçisi getirelim’ diye mi çıkalım."

56 milyar dolar yatırım yapan tekstil için fırsatlar var

AVRUPA Birliği’nin (AB) tekstil ve hazır giyim sektörüne yön veren çatı örgütü Euratex’in Başkan Yardımcısı olan Türkiye Tekstil Sanayii İşverenler Sendikası Yönetim Kurul Üyesi Bülent Başer, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün 1995’ten buyana 56 milyar dolarlık yatırım yaptığını belirtti. Başer, şu değerlendirmeyi yaptı: "Sektörümüz 2005-2006 döneminde dünyada karşısına dikilen Çin gibi önemli güç karşısında rüşdünü ispat etti. Türk tekstil sektörünün temsilcilerinin de girişimiyle, Çin’e karşı ülkelerin kendi içlerinde belirli kategorilerde kota uygulaması sağlandı. Ancak, 2008’de bu da kalkacak. Bu da devletin sektörü dünyayla rekabet edecek gücü sağlamasıyla olur. Örneğin, işçi ücretleri üzerindeki vergi ve SSK primi yükü şimdiki gibi yüzde 45 düzeyinde devam ederse, bu şansı yakalayamayız. Türkiye, 450 milyar dolarlık dünya tekstil ve hazır giyim ticaretinden yüzde 4-5 pay alıyor. Türkiye doğru adımlar atarsa, payını yüzde 10’a çıkarabilir."

Haksız ithalatı bitirin tekstilin önünü açın

TÜRKİYE Tekstil Sanayii İşverenler Sendikası Başkanı Halit Narin, ihracatı desteklemek amacıyla uygulanan ’Dahilde İşleme Rejimi’nin, özellikle tekstil sektörüne karşı, ’haksız ithalat kapısı’na dönüştüğünü savundu. Narin, şöyle konuştu: "Dahilde İşleme Rejimi belgelerinin yüzde 58’i tekstil sektörü tarafından kullanılıyor. Kimse de dönüp bunun neden kaynaklandığına bakmıyor. Kağıt üzerinde işlem kapatarak, Dahilde İşleme Rejimi belgelerini Türk tekstil sektörünün karşısına haksız yere ucuza getirilmiş ithal ürünleri dikiyorlar. Böyle yaparsanız elbette Türk tekstili biter. Ama biz Türk tekstilinin biteceğine, ömrünün dolduğuna inanmıyoruz. Dahilde İşleme Rejimi’ne disiplin getirin, haksız ithalatın önünü kesin. İşçi ücretleri üzerindeki yükü hafifletin, o zaman Türk tekstil sektörü yeniden yatırım yapmak için kolları sıvar."

[Meric]

teşekkürler