Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Elektronik & Bilgisayar

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 06-09-2008, 01:41   #2
ยŦยк
 
Constantin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1.2 Bilgisayar Sistem Birimleri
Bu birimler, bilgisayar kasası içinde, ana kart üzerinde ya da doğrudan ana karta bağlı birimlerdir. Burada öncelikle bilgisayarın beyni sayılan mikro işlemcinin de üzerinde bulunduğu ana karttan bahsetmek gereklidir.

1.2.1 Ana Kart
Ana kart, fiberglastan yapılmış, üzerinde bakir yolların bulunduğu, genellikle koyu yeşil renkte büyükçe bir levhadır. Ana kart üzerinde, mikroişlemci, bellek, genişleme yuvaları, BIOS ve diğer yardımcı devreler yer alır. Sistem saati bu yardımcı devrelerden biridir. Ana kart, tüm sistemin temelini oluşturmaktadır. Diğer kartlar (I/O kartı, grafik kartı, vb.) Ana kart üzerindeki genişleme yuvalarına takılır. Ana kart, tüm kartların kendi üzerine takılmasından dolayı bu adı almıştır. Çünkü bilgisayarın diğer bileşenleri bir şekilde ana karta bağlanıyor, birbirleri ile anlaşmak için ana kartı bir platform olarak kullanıyor; yani bilgisayarın "sinir sistemi" ana kart üzerinde yer alıyor. Bir kişisel bilgisayar (PC) 'in hangi özelliklere sahip olabileceğini belirleyen en önemli bilesen ana karttır, çünkü ana kart üzerindeki elektronik bileşenler, bilgisayara hangi tür işlemciler takılabileceğini, maksimum bellek kapasitesinin ne kadar olabileceğini, bazı bileşenlerin hangi hızlara çıkabileceğini, hangi yeni donanım teknolojilerini destekleyebileceğini belirlemektedir. Burada ana kart ile ilgili sık kullanılan bazı teknik terimlerin bilinmesinde fayda vardır. Bunlar:

Yonga Seti: yonga seti (Chip Set), ana kartın "beynini" oluşturan entegre devrelerdir. Bunlara bilgisayarın trafik polisleri diyebiliriz. Çünkü bu devreler işlemci, önbellek, sistem veri yolları, çevre birimleri, kısacası bilgisayar içindeki her şey arasındaki veri akışını denetler. Veri akışı, bilgisayarın pek çok parçasının işlemesi ve performansı açısından çok önemli olduğundan, yonga seti de bilgisayarın kalitesi, özellikleri ve hızı üzerinde en önemli etkiye sahip birkaç bileşenden biridir. Eski sistemlerde bilgisayarın farklı bilesen ve işlevlerini, çok sayıda yonga denetlerdi. Yeni sistemlerde hem maliyeti düşürmek, hem tasarımı basitleştirmek, hem de daha iyi uyumluluk sağlamak için bu yongalar tek bir yonga seti olarak düzenlendi. Günümüzde en yaygın yonga seti Intel tarafından üretilmektedir. Intel kendi yonga setlerini, bunların desteklediği veri yolu teknolojilerini de temsil edecek şekilde PCI set ve AGP set olarak da adlandırmaktadır. Silicon Integrated Systems (SIS), Acer Labs Inc. (ALI), VIA gibi üretici firmaların da geliştirdiği popüler yonga setleri vardır.

Veri Yolu: bilgisayarın içindeki bileşenler birbirleri ile çeşitli şekillerde "konuşurlar". Kasa içindeki bileşenlerin çoğu (işlemci, önbellek, bellek, genişleme kartları, depolama aygıtları vs.) Birbirleri ile veri yolları aracılığı ile konuşurlar. Basitçe, bilgisayarın bir bileşeninden diğerine verileri iletmek için kullanılan devrelere veri yolu (BUS) adı verilir. Bu veri yollarının ucunda da genişleme yuvaları bulunabilir. Sistem veri yolu denince, genelde ana kart üzerindeki bileşenler arasındaki veri yolları anlaşılır. Ayrıca ana karta takılan kartların işlemci ve belleğe erişebilmelerini sağlayan genişleme yuvalarına da veri yolu adı verilir. Tüm veri yolları adres ve standart veri yolu olmak üzere iki bölümden oluşur. Standart veri yolu bilgisayarda yapılan işlemlerle ilgili verileri aktarırken, adres veri yolu, verilerin nerelere gideceğini belirler. Bir veri yolunun kapasitesi önemlidir, çünkü bir seferde ne kadar veri transfer edilebileceğini belirler. Örneğin, 16 bit'lik veri yolu bir seferde 16 bit, 32 bit'lik veri yolu 32 bit veri transfer eder. Her veri yolunun MHz cinsinden bir saat hızı (frekans) değeri vardır. Hızlı bir veri yolu, verileri daha hızlı transfer ederek uygulamaların daha hızlı çalışmasını sağlar. Kullandığımız bazı donanım aygıtları da bu veri yollarına uygun olarak üretilir. Sadece iki donanım aygıtını birbirine bağlayan veri yoluna "port" adı verilir. (örneğin AGP = Advanced Graphics Port). Bugün bilgisayarlarımızda ısa, PCI ve AGP veri yolları bulunmaktadır. Ana kartın üzerindeki farklı boyut ve renklerde yan yana dizilmiş kart takma yuvalarından bunları tanıyabilirsiniz.

ISA (Industry Standard Architecture): ana kartın kenarına yakin yerde bulunan uzun siyah kart yuvaları ısa yuvasıdır. 17 yıldan beri kullanılan eski bir veri yolu mimarisidir. 1984'te 8 bit'ten 16 bit'e çıkarılmıştır. Ama bugün bile 8 bitlik kartlar olabilir. Örneğin bir ISA kartın, yuvaya giren iki bölmeli çıkıntısının sadece bir kenarında bağlantı bacakları varsa, bu 8 bitlik bir karttır. 90'lardan itibaren çoğu aygıtın daha hızlı PCI modeli çıktığından ısa yavaş yavaş terk edilmeye başlanmıştır. Hatta bugün ısa veri yolu olmayan ana kartlar da bulunmaktadır. 1993'te Intel ve Microsoft, tak çalıştır ısa standardını geliştirmiştir. Böylece işletim sistemi ISA kartların konfigürasyonunu, sizin jumper'larla, dip switch'lerle boğuşmanıza gerek kalmadan otomatik yapmaktadır.

PCI (Peripheral Component Interconnect): ana kartta PCI yuvaları, ısa yuvalarının hemen yanında bulunur; beyaz renkte ve ISA’ dan biraz daha kısadır. PCI veri yolu tak çalışır desteklidir. 1993'te Intel tarafından geliştirilen bu veri yolu 64 bit'liktir, ama uyumluluk problemleri nedeniyle uygulamada genelde 32 bit'lik bir veri yolu olarak kullanılır. 33 veya 66 MHz saat hızlarında çalışır. 32 bit ve 33 MHz PCI veri yolunun kapasitesi 133 MB/sn dir.

AGP (Advanced Graphics Port): sadece ekran kartları için çıkarılmış bir veri yoludur. Grafik ağırlıklı uygulamalar geliştikçe ( 3 boyutlu grafikler, tam ekran video gibi) işlemci ile bilgisayarın grafik bileşenleri arasında daha geniş bir bant genişliğine ihtiyaç doğmuştur. Bunun sonucunda grafik kartlarında ısa’ dan bir ara veri yolu standardı olan VESA'ya, oradan da PCI'a geçilmiştir. Ama bu da yeterli görülmeyince, grafik kartının işlemciye doğrudan ulaşmasını sağlayacak, ona özel bir veri yolu olan AGP, 1997 sonunda geliştirilmiştir. AGP kanalı, 32 bit genişliğindedir ve 66 MHz hızında çalışır. Yani toplam bant geniş ligi, 266 MB/sn dir. Ayrıca özel bir sinyalleşme metoduyla aynı saat hızında iki kat veya 4 kat daha hızlı veri akışının sağlanabildiği 2xAGP ve 4xAGP modları vardır. 2xAGP'de veri akis hızı 533 MB/sn olmaktadır. Ancak sistem veri yolu hızı 66 MHz ise, 2xAGP tüm bant genişliğini kaplayıp diğer aygıtlara yer bırakmayacağı için 66 MHz'lik ana kartlarda 1xAGP kullanılır. 100 MHz ana kartlarda bant genişliği 763 MB/sn 'ye çıktığından 2xAGP ile uyumludur. 1 GB/sn isteyen 4xAGP'nin ise 133 MHz'lik sistem veri yoluna sahip ana kartlarla uyumlu olup olmayacağını hep birlikte göreceğiz. Peki bu kadar hıza ihtiyacımız var mı? Günümüzün en ağır 3d oyunları bile bu hıza ihtiyaç duymamaktadır. Bu yüzden aynı kartın PCI ve AGP versiyonları arasında pek performans farkı yoktur. Yine de grafik için daha gelişmiş bir veri yolu olduğu ve bize fazladan bir PCI yuvası boş bıraktığı için AGP kartları tercih edilmektedir.

Portlar, Konektörler: bilgisayar ile çalışırken kasa kapalı olduğundan ana kartı görmeyiz. Ama çeşitli aygıtları bağlamak için kasanın arkasında yer alan girişler (portlar) doğrudan ana karta bağlıdır. Eski ana kartlarda at form faktörü kullanılırken bu portlar birer kablo aracılığı ile ana kart üzerindeki konektörlere bağlanırdı, ama ATX form faktörü ile bu portlar ana kart ile bütünleşik duruma gelmiştir. Yani ana kartın bir kenarında bulunan bu portlar, tam kasanın arka kısmındaki boşluklara denk gelmektedir. Bu yüzden kasalar da ana kart form faktörlerine uygun olarak üretilmektedir. Ana kartınız ve kasanız ATX formundaysa (artik tüm yeni bilgisayarlarda öyle) kasanın arkasında tipik olarak bir klavye portu, bir fare portu, iki USB portu, iki seri PC (com) portu, bir paralel (LPT) portu göreceksiniz. Günümüzde klavye ve fare için artik PS/2 portu adı verilen küçük yuvarlak, 6 pinli portlar kullanılıyor. Aslında fare seri portu da bir adaptör yardımıyla kullanabilir (veya zaten seri kablolu fareler vardır), ama farenin de kendine ait bir portu olması daha iyidir. Seri portlara genelde harici modemler bağlanır, ama seri port kullanan başka aygıtlar da vardır (yedekleme aygıtları, dijital kameralar gibi). Paralel porta ise yazıcı veya tarayıcı bağlanır. USB portlara neredeyse her tür harici aygıt bağlanabilir. Ancak USB aygıtlar yeni yeni yaygınlaşmaktadır. USB'nin özelliği, seri ve paralel portlara göre çok daha hızlı olması ve USB aygıtlar üzerindeki yeni USB portları aracılığı ile ucuca çok sayıda aygıtın zincirleme bağlanabilmesidir. Bunların dışında, ana kart üzerine takılan (veya bütünleşik olan) grafik kartı, ses kartı, TV kartı, SCSI kartı gibi aygıtların portları da kasa arkasında yer alır.
Ana kart üzerinde, kasa içinden ulaşılabilen portlar da bulunur. Bunlar genel olarak iki adet IDE portu, bir disket sürücü portu, ana kart ile bütünleşikse SCSI portudur. Bu portlara takılan yassı kablolar aracılığı ile ana karta sabit disk, CD sürücü, CD yazıcı, disket sürücü gibi dahili aygıtlar bağlanabilir. Bir IDE portuna bağlı kabloya, üzerindeki iki konektör aracılığıyla iki aygıt bağlanabilir. Bunların dışında, ana kart üzerinde işlemciyi takmak için bir soket veya Slot bulunur. Soket, yassı dikdörtgen seklinde, işlemcinin iki düzlem üzerinde (enine ve boyuna) uzanan iğnelerin oturduğu yuvaya verilen addır. Günümüz ana kartlarında pga370 tipinde 370 iğneli Celeron işlemciler için PGA soketleri, AMD K6-2 ve K6-3 işlemciler için AGP ve 100 MHz sistem veri yolu desteği bulunan süper 7 soketleri, Cyrix (K6-2 ve eski Pentium MMX işlemciler için) 66 MHz destekleyen Socket 7 tipi soketler bulunabilmektedir. Slot ise, genişleme yuvalarına benzer, uzun ince dikdörtgen seklindeki işlemci yuvalarına verilen addır.

Önbellek: bugün bilgisayarlarda kullanılan tüm donanımlar 15 yıl öncesine göre çok daha hızlı. Ama her bir donanım bileşeninin hızı eşit ölçüde artmadı. Örneğin, işlemcilerdeki performans gelişimi, sabit disktekilerden kat kat daha fazladır. Hani bir bilgisayarın gücü en zayıf halkası kadardır derler ya, işlemci ve bellek çok hızlı olsa da yavaş kalan bir sabit disk ile bu performans artışını tam anlamı ile yaşamanız mümkün değildir. İşlemci boş boş oturup kendisine bilgi gelmesini bekler. Tabii bunu önlemek için bazı ara çözümler geliştirildi. Örneğin, yakin zamanda kullanılan bilgilerin sabit diskten önbellek (cache) adı verilen bir birime aktarılması, işlemcinin ihtiyaç duyduğunda sık kullanılan bilgileri bu önbellek alanından alması olanaklı kilindi. İşte önbellekle menin esasi budur. Bir bilgisayarda çeşitli bellek kademeleri vardır: birincil önbellek (L1 cache), ikincil önbellek (L2 cache), sistem belleği (ram) ve sabit disk veya CD-rom. Diyelim ki işlemci bir bilgiye ihtiyaç duyuyor. Önce gider, en hızlı bellek türü olan L1 önbelleğe bakar. Bilgi orada varsa, gecikme olmaksızın bu bilgileri alır ve işler. L1 önbellekte yoksa L2'ye bakar ve bilgiler buradaysa nispeten küçük bir gecikme ile bilgileri alır. Orada da yoksa önbelleğe göre daha yavaş kalan sistem belleğine, yine yoksa en yavaşları olan sabit diske veya CD-rom vb. Bilginin geldiği aygıtlara bakar. L1 ön bellek en hızlısıdır ve günümüz bilgisayarlarında doğrudan işlemci üzerinde yer alır. Bu önbellek küçüktür (genelde 64k'ya kadar. Pentium III, Pentium II ve Celeron işlemcilerde 32k, AMD K6-2 ve k6-3 işlemcilerde 64k). L2 önbellek biraz daha yavaş ama biraz daha büyük olabilir. Pentium II ve III'lerde boyutu 512k'dir ve işlemci ile işlemci hızının yari hızında haberleşir. İlk Celeron’larda yoktur; günümüz Celeron’larında boyutu 128k'dir ve işlemciyle aynı hızda haberleşir. AMD K6-2'lerde işlemci üzerinde değil, ana kart üzerindeki bir yuvada 2gb'a kadar L2 önbellek bulunabilir ve veri yolu hızında (66 veya 100 MHz) haberleşir. AMD K6-3'de 256k önbellek bulunur ve işlemci ile aynı hızda haberleşir. AMD K6-3 L1 ve L2 önbelleği üzerinde bulundurduğu, aynı zamanda kullanıldıkları ana kartlarda da sistem veri yolu hızında çalışan bir önbellek daha bulunduğu için 3. Düzey (l3) önbelleği literatüre sokmuştur.

IRQ (KESME): (Interrupt Request) bir süre bilgisayar kullanan herkes su ünlü "IRQ çakışması" tabirini duyar. IRQ ‘nun Türkçesi "kesme" dir. Yani işlemci bir işle meşgulken, bilgisayarın bir yerinden başka bir donanımdan işlemciye söyle bir emir geliyor: "benimle de ilgilen!" bu istek işlemcinin isini böler. Tabii işlemci aynı anda çok sayıda isi birden yapabilir. Klavye ve fare kullanırken bir yandan ekrana gönderilen verileri işler, sabit diskten okuma yapar, modemin indirdiği dosyalara bakar vs. Ama işlemciye isini görmesi için ihtiyaç duyan bir aygıtın ona sinyal gönderebilmesi için özel bir hatta ihtiyacı vardır. Buna IRQ hattı adı verilir. Bilgisayarda 0'dan 15'e kadar numaralanan 16 IRQ hattı vardır. İki aygıt aynı IRQ hattını kullanmaya kalkarsa çakışma meydana gelir ve o aygıtlar kullanılamaz. Aygıtın birinin ayarlanarak boş olan bir hatta yönlendirilmesi gerekir.

DMA KANALLARI: (Direct Memory Access) doğrudan bellek erişim kanalları, sistem içinde çoğu aygıtın doğrudan bellek ile veri alışverişi için kullandığı yollardır. IRQ'lar kadar "ünlü" değillerdir, çünkü sayıları daha azdır ve daha az sayıda donanımda kullanılırlar. Bu yüzden de daha az soruna yol açarlar. Bildiğiniz gibi işlemci bilgisayarın beynidir. Eski bilgisayarlarda işlemci neredeyse her şeyi üstlenirdi. Tabii, tüm donanım aygıtlarına veri göndermek ve onlardan veri almak isini üstlendi. Ancak bu pek verimli olmazdı. İşlemci veri transferi ile ilgilenmekten başka işlemleri doğru dürüst yerine getiremezdi. DMA sayesinde bazı aygıtlar kendi aralarında veri transferi yapıp bu yükü işlemcinin üzerinden aldı. DMA kanalları normalde yonga setinin bir bölümünü oluşturur. Bir bilgisayarda 8 DMA kanalı bulunur ve 0'dan 7'ye kadar numaralandırılır. DMA'lar genelde ses kartları, disket sürücüler, teyp yedekleme birimleri, yazıcı portu (LPT1), ağ ve SCSI kartları, ses özelliği olan modemler tarafından kullanılırlar.

BIOS: (Basic Input/Output System) BIOS’ un açılımı temel giriş çıkış sistemi'dir. Bilgisayardaki en temel düzey yazılımdır. Donanım ile (özellikle de işlemci ve yonga setiyle) işletim sistemi arasında bir ara yüz görevi görür. BIOS sistem donanıma erişimi ve üzerinde uygulamalarınızı çalıştırdığınız ileri düzey işletim sistemlerinin (Windows, Linux vs.) Yaratılmasını sağlar. BIOS aynı zamanda bilgisayarın donanım ayarlarını kontrol eder. Bilgisayarın düğmesine bastığınızda boot etmesinden ve diğer sistem işlevlerinden sorumludur. BlOS da bir yazılımdır demiştik. Bu yazılım ana kart üzerindeki BIOS yongası üzerinde tutulur. Eskiden BIOS bir rom (Read Only Memory) idi. Yani sadece okunabiliyordu, üzerine yazılamıyordu. Daha sonra eklenen yeni donanımlara göre BlOS’ta güncelleme yapılmasının gerekmesi üzerine Flash BIOS adı verilen yazılabilir/güncellenebilir BIOS yongaları kullanılmaya başladı. Böylece kullanıcılar daha güncel bir BIOS sürümünü ana kart üreticisinin web sitesinden indirerek yükleyebilirler ( tabii yakin zamanlarda gündeme gelen Çernobil “Win CIH” virüsünü duymuşsunuzdur. İşte bu virüs de yazılabilir BlOS’lardaki bilgileri silerek bilgisayarın açılmasını engelliyor).

1.2.2 Merkezi İşlem Birimi (Central Processing Unit-CPU)
Bilgisayarın çalışmasını düzenleyen ve programlardaki komutları tek tek işleyen birimdir. Ana kart üzerinde bulunur. Merkezi işlem birimi, aritmetik ve mantık birimi ile kontrol ünitesinden oluşur.

Aritmetik Ve Mantık Birimi (Arithmetic & Logic Unit -Alu) : dört işlem, verilerin karşılaştırılması, karşılaştırmanın sonucuna göre yeni işlemlerin seçilmesi ve kararların verilmesi bu birimin görevidir.

Kontrol Birimi (Control Unit-Cu): işlem akışını düzenlemek, komutları yorumlamak ve bu komutların yerine getirilmesini sağlamak bu birimin görevidir.
Mikroişlemci veya CPU (Central Processing Unit) olarak da adlandırılan işlemciler, bilgisayarın beyni sayılır. Bilgisayarda yapılan işlemler doğrudan veya dolaylı olarak işlemci tarafından gerçekleştirilir. Eskiden işlemci bilgisayarın en önemli parçası iken bir bilgisayarın değerini belirleyen şeyin performans ve sunduğu imkanlar olduğunu düşünürsek artik en önemli parçalarından biri diyebiliyoruz. Çünkü bir bilgisayarın performansını grafik kartı, sabit disk, bellek gibi bileşenler de belirlediği gibi, özellikleri de kullanılan ana karta, çoklu ortam donanımlarına ve çevre birimlerine bağlı. Bu yüzden hızlı bir işlemci ile yavaş bir sabit disk veya grafik kartı kullanmak veya yavaş bir işlemciyle hızlı bir grafik kartı veya sabit disk kullanmak pek anlamlı olmuyor. Donanımların birbirine ayak uydurduğu, başka bir donanımın isini görmesi için nispeten daha az süre beklediği sistemler dengeli sistemlerdir.
İşlemciler, mekanik parçası bulunmayan entegre devrelerdir. İçlerinde milyonlarca transistor bulunur ve ne kadar çok transistor içerirlerse o kadar hızlı olurlar. Isı problemleri nedeniyle bir işlemci, kullanılan transistor sayısını artırmak için her istenilen boyutta yapılamaz. Ancak teknolojik gelişmeler sayesinde çok daha küçük transistorleri, birbirleri arasındaki devrelerin aralığını da küçülterek uygun bir işlemci kalıp boyutuna sığdırmak mümkün olmuştur. İşte buna "mikron teknolojisi" denir. Bir zamanlar, işlemci içindeki devrelerin aralığının 1 mikronun altına inmesinin imkansız olduğu sanılıyordu. Ama bugün çoğu işlemci 0.25 mikron teknolojisi ile üretiliyor. 1999 yılı içinde de bu 0.18 mikrona inecek. Böylece çok daha hızlı işlemciler üretilebilecek. Bilim adamları, mevcut teknoloji ile 0.08 mikrona kadar inilebileceğini düşünüyorlar.

İşlemcinin Hızı: bir işlemcinin hızını, kullanılan mikron teknolojisi, üretim teknikleri, kalıp boyutu ve üretim süreci kalitesi belirler. Ayrıca üretim sırasındaki koşullar, aynı banttan çıksa bile bir işlemcinin diğerinden hızlı olmasına yol açabilir. Ama sonuçta işlemci fabrikada son testlerden geçirilirken üzerine güvenli olarak çalışabileceği hız basılır. İşlemcinin hızı MHz cinsindendir. Bunu biraz temelden anlatmak gerekirse; her bilgisayar içinde, komutların yerine getirilme hızını belirleyen ve çeşitli donanım aygıtları arasında senkronizasyonu sağlayan dahili bir saat vardır (bu saatin hızını normal saat ile karıştırmayın). İşlemci, her bir komutu belirli bir saat tıklamasında (saat döngüsünde) yerine getirir. Saat hızlıysa, işlemci saniyede daha fazla komutu yerine getirir. 1 MHz, saniyede 1 milyon saat tıklamasına (döngüye) karşılık gelir. Yani, 400 MHz'lik bir işlemci, saniyede 400 milyon döngü yapar. Bir işlemcinin MHz cinsinden hızı, ana kartta kullanılan sistem veri yolu hızının belirli bir çarpanla çarpılması sonucu elde edilir. Örneğin 100 MHz'lik ana kartlarda 400 MHz'lik bir işlemci 4 çarpanını kullanarak 4x100=400 MHz'e erişir. Farklı işlemci serileri, aynı hıza sahip olsa da farklı mimarilere sahip olmaları nedeniyle aynı hızda olmazlar; yani saniyede yerine getirdikleri komut sayı farklıdır.

1.2.2.1 Piyasadaki Belli Başlı İşlemci Modelleri

Intel Pentium IV: su an piyasada yaygınlaşmaya başlayan bu işlemci en son 2200 MHz hıza ulaşmıştır.

Intel Pentium III: 99'un ilk çeyreğinde çıkan bu işlemci, su an 450, 500 ve 550, 660, 733, 800, 866, 1000 MHz hızlarında modellere sahiptir. 0.25 mikron teknolojisiyle üretilmişti (yakin zamanda 0.18 mikrona geçilecek). İçinde 9.5 milyonun üzerinde transistor bulunur. Yazılım desteği olarak üzerinde MMX ve SIMD komutları bulunur bu komutlar sayesinde uygun yazılım ve donanımlarla bazı çoklu ortam uygulamalarının (video, grafik işleme gibi) dahi hızlı ve sorunsuz olmasını sağlar.

Intel Pentium II: bu seri 233 MHz'den başlayıp bugün 450 MHz'e kadar uzanır. Piyasada artik 350 MHz'ler aşağısını bulmak pek mümkün değildir (bu modellerde artik 0.35 mikrondan 0.25 mikrona geçilmiştir. MMX komutlarını içerir. 7.5 milyonu aşkın transistor bulunur.

Intel Celeron: günümüz piyasasında 333 MHz'den başlayıp 466 MHz'e kadar uzanan modelleri bulunur. Pentium II ve Pentium III’ ün aksine Slot 1'e takılan modellerinin yanı sıra soket 370'e takılan modelleri de bulunur. 128k L2 ön belleğe sahiptir ama bu önbellek 512k önbelleğe sahip Pentium II’ dekinin aksine işlemci ile işlemci hızının yari hızında değil tam hızında haberleşir. Bu yüzden performansı Pentium ll' ye çok yaklaşır.

AMD K6-2: 9.3 milyon transistor ü vardır ve 0.25 mikron teknolojisi ile üretilmiştir. Bugün 300 MHz'den 600 MHz'e kadar modelleri bulunmaktadır. Yazılım desteği olarak MMX komutlarının yanı sıra 3dnow! Adı verilen komutları da içerir. Soket tipidir. 321 pinli soket 7 ve super7 soketlere takılır.

AMD K6-3: 21.3 milyon transistor içerir; 0.25 mikron teknolojisiyle üretilmiştir. 400 ve 450 MHz'lik modelleri bulunur. Süper 7 sokete takılır. AMD, bu işlemciyle performans açısından rakibi Intel’e epey yetişmiştir.
Constantin Ofline   Alıntı ile Cevapla
 

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 12:40 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580