|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
13-12-2007, 12:07 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 41
Mesajlar: 4.674
Tecrübe Puanı: 21 |
Beşiktaş Cola Turka Erkek Basketbol Takımı oyuncularımızdan Kaya Peker, ULEB Cup’ın resmi sitesine açıklamalarda bulundu. Kaya Peker, "Türk Telekom, Galatasaray Cafe Crown ve Fenerbahçe Ülker takımları da beni almak istedi, ancak Beşiktaş’ı tercih ettim” dedi. Normal sezonun yarısında, Türk takımı Beşiktaş Cola Turka İstanbul, 5-0’lık skora sahip üç ULEB Kupası takımından biri oldu. Ancak şimdiden deplasmanda üç oyun kazanmış olan Beşiktaş, bu başarısıyla diğer 54 takım arasında tek. Kendi yaş grubu arasında en iyi Avrupalı pivot oyunculardan olan Kaya Peker’in Beşiktaş’ın bu erken gelen başarısında büyük rolü var. Beşiktaş’ta diğer ilk beş çıkan oyuncusuna göre en az 5 dakika daha az oyunda kalma ortalaması olan Peke,r takımını oyun başına 7 ribauntla liderliğe taşıyor ve 14 sayılık ortalama skorla ikinci sırada. Ancak Peker ULEBcup.com röportajında da söylediği gibi takımının bu güçlü başlangıcı yapmasının sırrının sayılara takılmamak olduğunu söylüyor. Peker ULEBcup.com’a “Aramızdan biri, bir maçta en çok sayı yapan oyuncu olduğunda, ertesi gün defansa geçerek diğerlerinin de sayı yapmasına yardımcı olur. Kimin daha çok sayı yapacağı umurumuzda değil. Önemli olan herkesin başarıya katkıda bulunmasını sağlamak” şeklinde konuştu. Merhaba Kaya. Beşiktaş’ın sezonun ilk yarısında hiç yenilgi almamış üç ULEB Kupası takımından biri olmasında böylesine önemli bir rol oynamak nasıl bir his? "Elbette bu büyük bir onur ve aynı zamanda büyük bir mutluluk. Bu sezon hedeflerimiz büyük, hedefleriniz yükseldikçe daha iyi oynuyorsunuz. Büyük beklentiler normalden daha iyi oynamanızı sağlayabiliyor. Şu an iyi bir dönemden geçiyoruz, ancak şunun da farkındayız ki kendi ekibimiz olarak her şeyi çok sıkı bir şekilde kontrol altında tutmamız gerek. Bu sadece başlangıç çünkü önümüzde yapacak çok şey var. Ve kişisel düzeyde ele alacak olursak; takımımızı nereye taşırsak kariyerimizi de oraya taşımış oluyoruz. Eylül sonuna kadar milli takımda oynamış bir oyuncu olarak, şu anda takımının bu kadar başarılı olması seni şaşırtıyor mu? "Aslında, takım arkadaşlarım ben aralarına katılmadan önce zaten bir aradaydılar. Ben takıma bir buçuk ay geç katıldım ve takımdakilerle tanıştığımda zaten kendi aralarında çok iyi anlaşıyorlardı. Takımda gerçek anlamda iyi arkadaşlığı ve iyi takım kimyasını hissettim. Bu yüzden atmosfere alışmak benim için hiç zor olmadı. Bir takıma yeni katıldığınızda bunu görmek güzel ve bu da sizin olabildiğince çabuk adapte olmanızı sağlıyor. Öte yandan, neredeyse tüm oyuncuları tanıyordum çünkü daha önceki Avrupa Kupalarında onlara karşı oynamıştım. Tüm bunlar adaptasyon sürecimi oldukça kısalttı. Bu yüzden, bu ana kadar bunun bizim başarımızdaki en önemli ayrıntı olduğunu düşünüyorum.” Bir yılını Türkiye dışında geçirdin ve Dörtlü Final’i İspanyol Tau Ceramica’da oynadın. Tekrar yuvaya, İstanbul’a dönmek zor mu, yoksa kolay bir karar mı oldu? "Sanırım her ikisi de. Elbette tekrar İstanbul’da oynayacak olmak kolay bir karardı. Çünkü burası yaşamayı sevdiğim şehir. Buradaki yaşam tarzını seviyorum ve burada yaşamak benim için gerçekten başka bir yerde yaşamaktan çok farklı. Ama bir yandan da zor bir karar oldu çünkü sadece bir yıl süreyle Türkiye dışına çıkıp ardından yurda dönmeyi planlamıyordum. Ancak maalesef şartlar bu yönde bir değişikliği gerektirdi. Benimle Tau Ceramica arasındaki problemlerin çözümlenmesi transfer sezonu sona erdiği için gecikti. Nihayetinde, Beşiktaş Cola Turka’ya geçerek en iyi kararı verdiğime inanıyorum." Türkiye’de daha pek çok kulüpten teklif aldın ama tercihin Beşiktaş’tan yana oldu, Neden? "Türk Telekom, Galatasaray Cafe Crown ve Fenerbahçe Ülker takımları da beni almak istedi. Ancak ben daima en yüksekleri hedefleyen mükemmel bir koça sahip olduğu için Beşiktaş Cola Turka’da oynamaya karar verdim. Ayrıca, Beşiktaş çok hırslı ve muhteşem taraftarları olan büyük bir takım. Bu kulübe geldim çünkü tutkusunun gücüne inanıyorum.” ULEB Kupası’nda üç galibiyetle de Beşiktaş bir süredir diğer takımlardan çok daha başarılı bir gidişat sergiliyor. Nasıl bir tavır sizi kendi eviniz dışında böyle başarılı bir galibiyete yöneltti? "Sanırım takım içindeki bağlılığın daha önce hiçbir kulüpte veya milli takımda görmediğim kadar yüksek seviyede olması. Bu başarımızdaki temel faktör. İkincisi ise, oyuncuların tecrübe düzeyi Avrupa çapında en iyiler arasında. Euroleague’e aşina, çok üstün vasıflı birçok oyuncumuz var. Performansımızın sırrı, özellikle deplasmanda bu ayrıntılarda gizli. Elbette bizim de çok iyi saldırı silahlarımız var ama bu diğer takımlarda da var. Bizi farklı kılan bağlılık ve tecrübe.” Kişisel olarak Avrupa’da tüm takımlarda oynadığından daha uzun süre oynayarak, takımına önce ribauntlarla, sonra sayı yaparak liderlik ediyorsun. Bu kariyerin boyunca sahalarda yakaladığın en iyi fırsat mı? "Dürüst olmak gerekirse, bu kariyerim dâhilindeki en rahat zamanlardan biri. Beşiktaş’ın atmosferi gerçekten çok sıcak. Efes Pilsen’de oynadığım dönemde de çok rahat hissettim. Beşiktaş’a kıyasla bu kadar uzun süreli oynamadım ama oldukça iyiydi. Ben de şimdi bu fırsatı elimden geldiğince değerlendiriyorum. Ancak gerçek şu ki, Beşiktaş’ta ribaunt sorumluluklarını paylaşarak iki basamaklı sayılar yapan beş veya altı adam var. Bu başarının anahtarı sorumluluğun bu şekilde paylaşılması mı? "Takımda sürekli sayı yapan belli bir adamımız yok. Bu rolü farklı maçlarda oynayacak beş veya altı adamımız var. Bir oyuncuyu en iyi sayı yapan oyuncu olarak görmeniz, bu o güne ve maça bağlı bir durum. Aramızdan biri bir maçta en çok sayı yapan oyuncu olduğunda, ertesi gün defansa geçerek diğerlerinin de sayı yapmasına yardımcı olur. Kimin daha çok sayı yapacağı umurumuzda değil. Önemli olan herkesin başarıya katkıda bulunmasını sağlamak. Bu üst düzey rekabette yükselmek isteyen bir takımın olmazsa olmazı. Erkan Veyseloğlu, Cevher Özer ve Onur Aydın da oyuna girdiklerinde takıma ellerinden geldiğince yardım ediyorlar. Bu ayrıntılar gerçekten çok önemli." Beşiktaş’ın yanı sıra, Türk Telekom ve Galatasaray da kendi gruplarındaki en iyi takımlar arasında yer alıyor. Türkiye’nin genel performansından gurur duyuyor musunuz? "Tabelaya baktığınızda, durumun pek çok ULEB Kupası grubunda aynı olduğu görülebilir. Türk Telekom, Galatasaray Cafe Crown ve Beşiktaş Cola Turka’nın tabelalarda üst sıralarda olduğunu görebilirsiniz. Gerçekte, Türkiye İspanya’daki Eurobasket 2007’de çok kötü bir performans sergiledi. Ancak Türk takımlarının Avrupa kulüp karşılaşmalarında çok iyi performans sergiledikleri de bir gerçek. Türk takımları hızla ilerleme kaydediyor ve hem erkekler, hem de kadınlar karşılaşmalarında en iyi sezonlardan birini yaşıyor. Tüm bu takımların yükselişini görmek elbette benim için çok güzel. Bu durum Telekom ve Galatasaray için de geçerli. Benim hayalim bu takımlarla Sekizli Finallerde omuz omuza mücadele etmek. Onlarda bu kapasite var.” Beşiktaş’ın bu sezon ULEB Kupası’ndaki hedefi nedir? "Bu şu anda hedeflediğimiz bir şey değil ama sezonun başından beri şunu istiyoruz: Unvanımızı elimizde tutmak. Beşiktaş’ın daha önce ancak hayalini kurabildiği başarılara imza atmak istiyoruz ve tüm kalbimle inanıyorum ki, bu hayalleri gerçekleştirecek yeteneğe sahibiz. Takımımız Christian Dalmau, Rick Apodaca, Sandro Nicevic, Preston Shumpert ve bunların yanı sıra genç ama tecrübeli Türk yeteneklerle dolu. Rüyaları gerçekleştiremememiz için hiçbir sebep görmüyorum" | ||
|
13-12-2007, 12:22 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Jun 2007 Yaş: 43
Mesajlar: 8.401
Tecrübe Puanı: 25 | iyiki kaya peker i almışız.Umarım sezon sonu bizi bırakmaz
__________________ | ||
13-12-2007, 16:04 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 33
Mesajlar: 1.089
Tecrübe Puanı: 18 | Bırakmaması için yapılacak iki şey var Kaya için.. 1 - Paraları Zamanında ödemek 2 - Ergin hocayı kaçırnmamak..Çünkü o ergin ataman için geldi buraya.. bide eskiden efesteyken bjk seyircisinine hayranlığı vardı ama heralde şok olmuştur... kimse maça gitmiyoki ..BİZ HARİÇ.....
__________________ I'm taking look around and relized that there is nothin Left.!! The RocK!... | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |