Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Felsefe

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 09-03-2007, 21:14   #1
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
hayatımıza felsefenin fenerini tutmak

Felsefeyle ilgilenmeye, felsefe kitaplarını okumaya ve filozofları anlamaya yönelen kişilerin de gördüğü gibi, felsefe insan ve yaşamından uzak değildir. Tam tersine felsefe, insan ve yaşam üzerine, bu yaşamda karşılaştığımız durumlar ve problemler üzerine, kısacası inanın varoluşu üzerine yapılan ve kendisi de varoluşsal özellikler taşıyan bir düşünce biçimi ve etkinliktir. İnsan, yaşamının anlam ve değerini araştırdığı ve bu konuda sorular sorduğu her yerde, aslında felsefe iş başındadır. Sokrates�in de söylediği gibi, �Araştırılmayan, sorgulanmayan bir hayat yaşanmaya değmez.� İşte, hayatımızı sorgulama imkanını, bize veren felsefeden başka bir şey değildir. Bu sorgulama ve araştırma, söz konusu hayatın değerli biçimde yaşanmasının yolunu da açmaktadır. Bu nedenle, yaşama felsefenin ışığında baktığımızda, orada gördüğümüz şey, yalnızca bize sunulan bir yol, bir yaşama zamanı olmayıp, söz konusu hayatı kendi aklımıza ve irademize göre biçimlendirme ve yönlendirme imkanıdır da. Hayatı sorgulamak, aynı zamanda onu yeniden yaratmak ve düzenlemektir. Çünkü hayata yönelik sorgulamalarımız ve sorularımıza yanıt arayışlarımız, hayatın yeniden yorumlanmasına ve değişimine de yol açacaktır. Felsefeyle birlikte insan, kendisine sunulan bir hayatı ezbere yaşamaktan, kendisine çizilen bir yolda düşünmeden yürümekten, kısacası kendisine dayatılan kalıplara ve modellere sıkışmaktan kurtulma imkanı da bulabilir.

Felsefi düşüncenin ışığında hayata baktığımızda, hem kendimiz olma hem de hayatı kendimizin kılma imkanını gerçekleştirebiliriz. Felsefe tarihindeki filozoflar da böyle bir çabanın ve durumun pekçok örneğini sunmaktadırlar bize. İşte bunlardan biri, Seneca, felsefenin yaşamla ilişkisini şöyle ifade eder: �Felsefe ruhu bir kalıba döker, işler, yaşamı düzenler, eylemleri doğru yola koyar, yapılacak, yapılmayacak işleri gösterir; dümenin başına oturup tehlikeli dalgalar arasında çırpınan gemiyi yönetir, yoluna yön verir.� 1

Felsefenin yalnızca kişinin yaşamına değil, toplumlara-uluslara da yön verdiğini söyleyebiliriz. Uygarlık tarihinde insanın ve değerlerinin gösterdiği gelişimde, böyle bir şeyden söz edilebilirse, bunda felsefenin büyük bir rolü vardır. Felsefenin uygarlık tarihi boyunca insan ve yaşamına getirdiği aydınlık, yaşamımızın bugününe ve geleceğine ilişkin tutumlarımızı da etkilemiştir. Çünkü yaşamak kadar, yaşama nasıl baktığımız, nasıl bir tutum takındığımız da önemli değil midir? Çoğu insan olabildiğince uzun yaşamak ister. Ne pahasına olursa olsun, ne biçimde olursa olsun, tek başına hayatta olmak ve bu durumun süresi çok önemlidir çoğunluk için. Bu konuda yine Seneca�nın dostu Lucilius�a yazdığı mektubundaki sözlerine kulak verelim: �Biz çok yaşayalım diye değil, yeterince yaşam sürelim diye özen göstermeliyiz. Çok yaşaman kaderle ilgili bir iştir, dolu bir yaşam sürmen, ruhunla ilgili. Eğer doluysa yaşamın, çok yaşadın demektir. Yaşam da, ruh kendi iyiliğine kavuştuğu, kendi iyeliğini eline geçirdiği zaman, dolmuş olur. Seksen yılını hiçbir iş yapmadan geçiren bir insan için yılların ne yararı olmuştur? O adam yaşamış değil, yaşamakta dura kalmıştır; geç ölmüş değil, çoktan ölmüştür.� 2

Görüldüğü gibi Seneca, söz konusu mektubunda ve daha başka yazılarında da, yaşamın süresinden, ne kadar uzun yaşandığından çok, nasıl yaşandığından söz etmektedir. İşte burada felsefe, yaşamın iyi bir yaşam olmasının nasıl mümkün olabileceğini sorgulamakta değil midir? Seneca, hayata ilişkin yanlış bir tutuma ve anlayışa getirdiği eleştirilerle, aslında yeni bir yaklaşımın da yolunu açmaya çalışmaktadır. Küçüklük-büyüklük, uzunluk-kısalık, doluluk-boşluk gibi kavramları, hayatı değerlendirirken kullandığımızda nelere dikkat etmemiz gerekir? Bu konuda da Seneca�nın düşüncelerinin izini sürersek: �Nasıl küçücük bir bedenin içinde yetkin bir insan bulunabilirse, çok küçük bir zaman içinde de, yetkin, eksiksiz bir hayat olabilir. Yaşam süresi bizim dışımızdaki olaylara bağlıdır, ne kadar yaşayacağım benim dışımda bir şey, ne kadar zaman gerçekten yaşayacağım da, benimle ilgili bir şey. Benden isteyeceğin şey şu: sanki karanlıklar içinde gibi, adsız bir hayat geçirmeyeyim, hayatımı yöneteyim, gelip geçici bir yolcu olmayayım hep.� 3

Seneca�nın bu sözleri de, yaşamına yön verme ve onun gidişini belirleme sorununun ne kadar önemli olduğuna işaret etmektedir. Burada �yaşama sanatı� kavramını hatırlayabiliriz. Gerçekten de yaşamın da bir sanat eseri gibi kurulmasından ya da yaratılmasından söz edilebilir. Ancak bu yaratım etkinliğinin, bilgisiz olamayacağı da açıktır. Bu bağlamda kendini bilmek, hayatın farkında olmak, insan için varoluşsal bir öneme sahiptir. Bu durumla ilgili olarak, modern dönemin başlangıçlarında yer alan bir filozof, Montaigne şöyle demekte: �Dünyada insanlığını bilmekten, insanca yaşamaktan daha güzel, daha doğru bir iş yoktur. Bilimlerin en çetini de bu hayatı iyi yaşamasını bilmektir.� 4

Hayatı iyi yaşayabilmek de, insanın kendisini bilmesine, tanımasına bağlı değil midir? Bütün filozoflar gibi Montaigne de, felsefe araştırmalarının başlıca konusu olarak kendini görür: �Her konudan çok kendimi incelerim. Benim metafiziğim de budur, fiziğim de.�5
Felsefenin insanlara, yaşamaya başlarken de, ölüme giderken de söyleyecekleri olduğunu vurgulayan Montaigne, Seneca�da gördüğümüz gibi, yaşamın süresiyle değil nasıl bir hayatın yaşandığıyla ilgilenmekte ve hayatın değerinin araştırılacağı yönü şöyle vurgulamaktadır: �Hayatımız nerede biterse, orada tamam olmuştur. Hayatın değeri uzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır: öyle uzun yaşamışlar var ki, pek az yaşamışlardır. Şunu anlamakta geç kalmayın: Doya doya yaşamak yılların çokluğuna değil, sizin gücünüze bağlıdır.� 6

Hayatına felsefeyle bakan, felsefenin ışığıyla yaşama dünyasını aydınlatan insan, bir bakıma kendi olanaklarının ve gücünün de farkına varabilecektir. Sokrates, Seneca ve Montaigne, farklı dönemlerde ve toplumlarda felsefenin yaşamla ilişkisinin örneklerini vermiş olan filozofların birkaç örneğidir. Onların ve diğer filozofların düşüncelerinden de yararlanarak, hayatımıza felsefenin fenerini tutmak ise, kendimizin başarabileceği bir etkinliktir. Felsefenin aydınlattığı bir yaşam, insana yaraşır bir yaşam olabilecektir. Bu nedenle felsefeyi aradığımızda, yalnızca kitaplarda değil yaşamın kendisinde de bulmamız gereklidir.

1 Seneca, Ahlaki Mektuplar, Çev. Türkan Uzel, s. 56, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1992.
2 agy, s. 236-237
3 agy, s. 237.
4 Montaigne, Denemeler, Çev. Sabahattin Eyüboğlu, s. 300, Cem Yayınları, 1982.
5 agy, s. 120.
6 agy., s. 149.

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Günay, Çukurova Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Felsefe Grubu Eğitimi ABD.
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Online   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 15:53 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580