|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
21-09-2008, 16:04 | #21 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
Bir gün cehennem ve cennet arasına köprü yapmaya karar verilir,yarısını cennettekiler yarısınıda cehennemdekiler yapacaktır,köprü yapımı başladıktan 1 ay sonra bakılırki cehhennem tarafından çok güzel geniş bir köprü yapılmıştır,ama cennetten tık yok,zebaniler meleklere sorar"Siz neden köprü yapmıyorsunuz?" diye. Melek cevap verir"Nasıl yapalım bütün mühendisler sizde"!!! | ||
|
21-09-2008, 16:05 | #22 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
Adamın biri çarşıda gezinirken bir evcil hayvanlar mağazasının önünden geçer ve merak edip ne var ne yok diye içeri girip gezinmeye başlar. Maymunların olduğu yere gelince bir müşterinin maymunu alıp mağaza sahibine fiyatı sorduğunu görür. Satıcı 5.000 $ der ve müşteri hiç itiraz etmeden ödeyip çıkar.gezinen adam merak edip satıcıya sorar. Bu maymun neden bu kadar pahalı. Satıcı: - O maymun otocad, catıa, excell, word'ü iyi bilir. Her türlü çizimi yapabilir, der. Adam şaşırır.Ardından başka bir müşteri bir maymun alır. O da 5.000 $'dır ve müşteri itiraz etmeden ödeyip çıkar. Gezinen adam tekrar şaşırıp satıcıya sorar. Satıcı - O maymun herlü projenin takibini onayını yapacak kabiliyettedir, der. Adam iyice şaşırmıştır. Ardından başka bir adam bir maymun alır ve satıcıya 25.000 $ öder ve çıkar. Zaten şaşırmış olan gezinen adam bu kez kafayı yer ve satıcıya: - Bu maymun neden ötekilerden pahalı, diye sorar. Satıcı: - Valla o maymun hepsini çok iyi bildiğini iddia ediyor ama ne kadar denediysem yapmıyor. Kendisinin proje müdürü olduğunu söylüyor, der. | ||
21-09-2008, 16:05 | #23 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
Adamın biri bir gün yolda giderken bir kurbağa görür ve kurbağa dile gelir - Ben aslında bir insanım, eğer beni bir kere öpersen çok güzel bir prenses haline gelirim" Adam kurbağayı eline alır ve cebine koyar. Kurbağa tekrar dile gelir - Eğer beni öpersen çok güzel bir prenses olacağım, ve seninle 1 hafta kalmaya razıyım. Adam kurbağayı cebinden çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek yeniden cebine koyar. Kurbağa yalvarmaya başlar - Eğer beni öper ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin her şeyi yaparım Adam tekrar kurbağayı çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek cebine koyar Sonunda kurbağa dayanamaz - Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen 1 hafta seninle kalıp istediğin her şeyi yapacağımı söyledim. Neden beni öpmüyorsun? Sonunda adam konuşur - Bak, ben bir mühendisim. Kızlarla uğraşacak vaktim yok, fakat konuşan bir kurbağa çok ilginç geliyor. | ||
21-09-2008, 16:06 | #24 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
Bir bankanın zirai krediler bölümünde çalışan bir ziraat mühendisi, zirai kredi başvurularını yerinde incelemek için bir köye iş ziyaretinde bulunur. Akşam hava kararmak üzereyken köyden ayrılır. Yarı yolda arabası arızalanır ve inip baktığında tamirinin mümkün olmadığını görür. Bu gece burada bir başıma ne yapacağım diye kaygılanırken ileride bir ev olduğunu ve ışığının yandığını görür. Eve giderek kapıyı çalar. Kapıyı genç ve oldukça güzel bir bayan açar. Ve bayan şöyle der: - Buyrun beyefendi. Ben kocası askerde olan ve burada yanlız yaşayan bir bayanım. Size nasıl yardımcı olabilirim? Adam da: - Ben bir bankanın zirai krediler bölümünde çalışan bir Ziraat Mühendisiyim. Arabam bozuldu ve yolda kaldım. Geceyi burada geçirmem mümkün mü acaba? -Tabiki der kadın ve birlikte içeri girerler. Kadın adamın yanına gelerek: -Bakın beyefendi ben kocası askerde olan ve bu evde tek başına yaşayan bir bayanım. Her hangi bir arzunuz var mı? diye sorar. Adam da acıkmış olduğunu ve mümkünse kadından yiyecek birşeyler hazırlamasını ister. Kadın adamın isteğini yerine getirir ve çok güzel bir sofra hazırlar. Yemekten sonra kadın adamın karşısına geçerek: - Beyefendi, ben kocası askerde olan ve bu evde tek başına yaşayan bir bayanım. Başka bir arzunuz var mıydı acaba? diye sorar. Adam yemek için teşekkür eder ve eğer mümkünse yemeğin üzerine çay içmek istediğini söyler. Kadın çayı demler ve birlikte çaylarını içerler. Çay faslından sonra kadın yatak odasına gidip en şuh ve seksi geceliğini giyerek adamın karşısına çıkar ve - Beyefendi, ben kocası askerde olan ve bu evde tek başına yaşayan bir bayanım. Başka bir arzunuz varsa çekinmeden söyleyin onu da yerine getireyim. der. Adam da artık uyku saatinin geldiğini ve kadının ona bir yatak hazırlaması halinde uyumak istediğini söyler. Kadın yatağı hazırlar ve Ziraat Mühendisi uyur. Sabah olup uyandığında adam kadını evin içinde göremez ve eviv bahçesine çıkar. Kadın orada hayvanlara yem vermektedir. Fakat bir olay adamın tuhafına gider. Çünkü bahçede bir tavuk ve 5 horoz vardır. Adam kadına sorar: - Hanımefendi,1 tavuğa 5 horoz fazla değil mi? Ben bu durumdan bir şey anlayamadım da... Kadın bu soruya cevap verir: -ANLAMAYACAK BİRŞEY YOK BEYEFENDİ. O HOROZLARIN 4 TANESİ ZİRAAT MÜHENDİSİ... | ||
21-09-2008, 16:06 | #25 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
Amerikalılar yeni bir uçak geliştirirler ve bu uçağı denemek için Arabistan'a götürürler.Bir Arap pilotunu uçağa bindirirler ve uçak havalanır. Arap pilot uçağı kullanırken dört motordan biri patlar. Göstergelerde "Don't panic. This is American technology" yazısı görülür, pilot rahatlar. Daha sonra bir motor daha patlar ve göstergelerde yine aynı yazı görülür. Pilot da uçmaya devam eder. Ne var ki az sonra iki motor birden patlar. Hiç motor kalmayınca Arap pilot panikler. Tam bu esnada göstergelerde yine aynı yazı görülür ve uçak kendi kendini yumuşak bir şekilde indirir. Araplar pilottan bu olayı öğrenince şaşırırlar ve kendileri de böyle bir uçak yapmaya karar verirler. Ve nitekim bir uçak yapıp Amerika'dan bir pilot davet ederler. Pilot biner uçağa, başlar uçmaya. Bir iki dakika sonra bir motor patlar. Göstergelerde "Don't panic. This is Arabic technology" yazısı görülür. Az sonra ikinci motor da patlar ve aynı yazı gözükünce Amerikali pilot: "Ulan bizim uçağın aynısını taklit etmişler." der. Derken iki motor birden patlayınca uçağın kendi kendini yere indireceğini düşünen pilot göstergelerde şu yazıyı görür: "Don't panic. This is Arabic technology. Please repeat after me. Eşhedü en la ilahe illallah...." | ||
21-09-2008, 16:07 | #26 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
Yönetici ve Mühendis Buyuk bir sirketin ust duzey yoneticilerinden biri bir gun New York uzerinde balonla dolasmaya cikar. Aksilik bu ya, pusulasini asagiya dusurur ve kaybolur. Inmek icin uygun bir yer ararken bir gokdelenin tepesinde sigara icen bir adam gorur ve alcalir. "Pardon. Ben neredeyim acaba?" diye sorar. "Yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icindesin" der adam. Yonetici sinirlenir: "Sen muhendissin degil mi?" diye sorar. "Evet." der adam. "Nereden bildin?" "Cunku basim belada ve sana bir soru soruyorum. Verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir isime yaramiyor." "Sen de yoneticisin degil mi?" "Evet sen nereden bildin?" "Cunku yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icinde kaybolmussun. Pusulan yok, berbat durumdasin. Fakat bu simdi benim sucum oldu." | ||
21-09-2008, 16:08 | #27 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
Kayseri'nin bir köyünde imece yöntemiyle yol yapılıyor. Bunun için de eşekten yararlanılıyor.Eşek hangi yolu izlerse, orası genişletip araba yoluna dönüştürülüyor. Köye gelen Amerikalı Barış Gönüllüsü, ne olup bittiğini kavrayamadığı için sorar : -Ne yapıyorsunuz böyle? -Yol yapıyoruz. -Bu eşşek ne için? -O, yolun mühendisi. Yola uygun geçişi o gösterir. Barış Gönüllüsü katıla katıla güler : -Ya eşek bulamasaydınız? -İşte o zaman Amerika'dan mühendis getirirdik! | ||
21-09-2008, 16:09 | #28 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
Iki mühendislik ögrencisi kampus içerisinde yürürken biri digerine sorar, - Bu muhtesem bisikleti de nereden buldun ? Digeri cevap verir, - Dün tek basima dolasirken bir yandan da okulu bitirince ne is yapacagimi düsünüyordum. Birden bu bisikletin üzerinde nefis bir kiz geldi ve yanimda durdu. Bisikleti çimenlerin üzerine birakti ve üzerindeki bütün giysileri çikartti. Sonra da bana - Hangisini istiyorsan al dedi. Diger ögrenci arkadasini dogrularcasina basini sallayarak, - Iyi seçim yapmissin, elbiseler belki sana uymayabilirdi". | ||
21-09-2008, 16:09 | #29 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına tüp geçit yaptırmak için ihale açar. İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan birer firma ve Türkiye'den de Temelin firması olmak üzere dört firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler. İngiliz Firması: - Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur, 30 metre enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz. derler. Amerikan Firması: - Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum 50cm fark olur. derler. Japon Firması: - Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum 20cm fark olur. derler. Sıra bizim Temel'e gelir. Temel: - lla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuuuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur. der!!! | ||
21-09-2008, 16:10 | #30 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 |
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı: -Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış. Fizikçi: -Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş. Jeolog: -Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış. Matematikçi: -Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış. Antropolog: - Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş. Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar. Adam cevap verir: - Boru yetmedi!!!!!! | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |