|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
03-09-2009, 12:53 | #1 | ||
GÖKHAN Üyelik tarihi: Jun 2009
Mesajlar: 1.191
Tecrübe Puanı: 24 |
BORSACI Kurt borsacı genç borsacıyı yanına almış, işin inceliklerini anlatıyor. Bütün önemli konular gibi, bu konu da parkta yürüyüş yaparken konuşuluyor. Yaşlı kurt anlatıyor: - Durumu değerlendirirken, kafanda ne kadar risk karşısında ne kazanıyorum hesaplarını İyi yapacaksın... Mesela bak şuraya bir köpek pislemiş, normalde iğrenç ama sana "parmağını değdir ve yala, karşılığında bir milyar veririm" dediğimde bir fırsat şekline dönüşür değil mi? - Elbette. - Haydi bakalım, bir milyar veriyorum parmağını değdir ve yala. Genç denileni yapar, ihtiyar kurtun anında saydığı bir milyarı cebe atar, yürüyüş devam eder. - Peki ben size bir milyarınızı geri almanız için şu köpek pisliğine parmağınızı değdirip yalamanızı söylesem... Yaşlı kurt hemen yapar ve bir milyarı geri alır. Yan yana yürümeye devam ederler... Genç: - Ceplerimizdeki para aynı, ikimizin de ağzında köpek pisliği tadı var. Ne fark etti? Yaşlı kurt: - Öyle deme; iki milyarlık işlem hacmi yarattık! Ağanın Ayrıcalığı Irgat koşa koşa ağasının yanına gelir; -Ağam akşam rüyamda seni gördüm -Hayırdır len nasıl gördün? -İkimizde aynı uçakta seyahat ediyorduk. -Eeee -Sonra uçak arıza yaptı ve düştü. -Hayırdır inşallah,ne oldu sonra? -Ben bok çukuruna, sen de bal çukuruna düştün. -Olacak di mi o kadar fark. Ağalığım rüyada bile belli olmuş. -Sonra birbirimizi yalaya yalaya temizledik. Kolkola Hayvanat bahçesinde iki ahtapot kollarını birbirine sarmış dolaşıyorlardı.Erkek ahtapot eğildi hafif bir sesle dişi ahtapotun kulağına fısıldadı: -Ne güzel bir gece değil mi sevgilim?...Mehtap,yıldızlar,sen,ben...Ve bu güzel gecede seninle ikimiz böyle kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola dolaşıyoruz... Renk insanı değiştirir Amerika'da bir fuar açılmıştı. Fuarda zencileri beyaza dönüştüren bir makine tanıtılıyordu. Denemek 10 dolardı. iki zenci fuarı gezerken bu makineyi gördüler ve denemeye karar verdiler. Birinin 11 doları diğerinin ise 9 doları vardı. 9 doları olan arkadaşına dönüp -Sen 1 dolarını bana ver. Gidip birlikte beyaz olalım. dedi. Arkadaşı ise : -Dur! Önce ben gireyim, deneyeyim. Eğer memnun kalırsam sana 1 dolarımı veririm. Sen de beyaz olursun. dedi. Anlaştılar. Zenci gidip makineye girdi ve bir süre sonra beyaz olarak çıktı. Dışarıda kalan zenci duruma çok sevinmiş olarak arkadaşının yanına gidip : -Hadi dedi. 1 doları ver ben de beyaz olayım. -Hadi oradan pis zenci! Topun Hacmi Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir mühendise bir kırmızı top verip bunun hacmini nasıl bulacaklarını sormuşlar. Matematikçi, bir mezura ile etrafını ölçüp formülle yarıçapını hesapladıktan sonra diğer bir formülle yarıçapından hacmini bulacağını söylemiş. Fizikçi ise topu suya batırıp yer değiştiren suyun hacmini ölçerek topun hacmini bulabileceğini söylemiş. Top son olarak mühendisin eline verilmiş, mühendis topu şöyle biraz çevirip bakmış ve sonra: "Bana kırmızı toplar kataloğunu bulun" Emektar Adamın biri sabah uyanınca o gün 90 yaşında olduğunu hatırlamış. Yavaş yavaş yataktan kalkarken gözü ayaklarına ilişmiş "sevgili ayaklarım" demiş, "Bugün 90 yaşına girdik. Bu kadar sene beni istediğim yere götürdüğünüz, bu yaşıma sizinle girdiğim için bahtiyarım, sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim." Sonra dizlerine dikkat etmiş "Sevgili dizlerim, bugün 90 yaşına girdik. Bu kadar sene beni taşıdınız,"bükül" dedim büküldünüz, çömel dedim çömeldiniz, bu yaşıma sizinle girdiğim için şükür ediyorum. Sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim" Sonra gözü biraz daha yukarı kaymış "Eee emektar" demiş "Eğer sende yaşasaydın bu günümüzü birlikte kutlayacaktık." Sinekler Dokuz yaşındaki oğlan cocuğu elinde raket, gözünü pencere camına konmuş çiftleşmekte olan sineklere dikmis.. - "Anneee!!" diye cağırmış.. "Sineklerin erkeği olur mu?" Anne bu masum sorudan kuskulanmadığı için "Olur yavrum.." cevabını verince, oğlan sorusunu ikilemiş - "Peki sineğin dişisi olur mu?" Kadın o zaman soruların çetrefilli bir yere gideceğini sezip, yan çizmiş - "Olmaz evladım.." Oğlan aradığı cevapları alınca elindeki raketi hırsla sineklerin üzerine yapıştırmış. "İ*neler!" Penguenler Alaska'da bir bardan içeri iki İngiliz girmişler ve içki söylemişler. Bir süre sonra bir tanesi barmene - Buralarda siyah kadın bulunur mu ? - Hayır, bulunmaz elbet. - Peki buralarda siyah beyaz kadın bulunur mu ? - Bulunmaz tabi Bunun üzerine Laz arkadaşına dönerek : - Sanırım dün gece iki penguenleydik. Mezarlık? İki kişi arkadaşı konuşuyorlarmış : - Nasıl, iş bulabildin mi ? - Elbette, altımda 1500 kişi çalışıyor. - Vay canına ! Ne işi bu ? - Mezarlık bekçisiyim. Sizin Kızdan Ne Haber? İki aile varmış ve her iki ailenin de birer kız çocuğu varmış. Birgün misafirlikte sohbete baslamışlar; -Eee sizin kızdan ne haber?.. -Valla işte ne olsun biliyorsunuz işe girdi geçen sene. Başını kaşıyacak vakti yok. İlk başlarda geceleri fazla mesai yapıyordu. Sonra hafta sonları da çalışmaya başladı. Patronu çok sevmiş her işi ona veriyormus. Derken Ankara seyahatleri başladı. Bizimki çanta sekreter gibi patron nereye o oraya. Sonra Paris seyahatleri filan en sonundabu iş böyle olmayacak dediler, patronu ev tuttu. Deli gibi çalışıyor evladım. Ee, peki sizinki ne alemde? -Valla bizimki o... oldu, ben sizin kadar güzel anlatamıyorum...
__________________ Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü. Mevlana | ||
|
03-09-2009, 12:56 | #2 | ||
GÖKHAN Üyelik tarihi: Jun 2009
Mesajlar: 1.191
Tecrübe Puanı: 24 | İran Halısı Kadının biri pahalı halılar satan bir dükkana girer.. ve ilk bakışta çok beğendiği bir iran halısına doğru yönelir. Halıya daha yakından bakmak üzere yere doğru eğildiğinde istemeyek sesli bir şekilde gaz kaçırınca çok utanır ve hemen kimse duydumu diye etrafına bakınır ve arkasında duran satıcıyı görünce konuyu unutturmak için aceleyle adama -Bu İran halısı kaç para? diye sorar. Satıcı gayet pişkin şöyle yanıt verir. - Valla hanımefendi, halıya sadece bakmakla *surduğuna göre fiyatını duysan zıçarsın. Masum Şeytan Bir gün şeytan büyük bahçeli koskoca bir malikaneye girmiş. Merdivenleri çıkmış. Bir kuzu görmüş. Kuzunun boynunda bir ip varmış. Şeytan ipi çıkarmadan sadece biraz gevşetmiş. Kuzu malikenenin önünde bulunan aynayı görmüş. Şaşırınca bir hamle yapıp aynayı kırmış. Çıkan gürültüye evin hizmetçisi gelmiş. Sen naaptın? ben şimdi burayı nasıl temizliycem. Evin beyi bunu duyunca kesin beni kovar demiş ve kuzuya bir tekme atmış. Kuzu merdivenlerden düşünce ip yetmemiş ve kuzunun boynunu kesip onu öldürmüş. Bu sırada evin uşağı gelmiş. Neler olduğunu sormuş. Kadın anlatınca bunu nasıl yaparsın. Bey şimdi ikimizi de kovucak. O kuzu onun için çok değerliydi demiş. Ve hafifçe kadını itmiş. Kadın dengesini kaybetmiş ve merdivenlerden düşüp boynunu kırmış. Sesi duyunca evin hanımı gelmiş. Olanları öğrenince sinirlenmiş. Tam uşağı dövmek için uşağa yaklaşırken uşak lütfen beni bağışlayın ve beni kovmayın diyerek diz çökmüş. Uşağın üstüne hızla gelen kadın ise ona çarpıp merdivenlerden yuvarlanmış ve ölmüş. Evin beyi gelip de olanları dinleyince belinden silah çekip uşağı vurmuş. Sonra kendi kendine eyvah ben ne yaptım? bir kuzu, aynanın kırılması ve sevmediğim karım için elimi kana bulamaya, katil olmaya değermiydi? demiş ve silahı çekip bir kurşunda kendine sıkmış. Bütün bu olanları bir kenardan izleyen şeytansa sırıtarak "Ben hiç bişey yapmadım ki. Sadece acıyarak kuzunun boynundaki ipi gevşettim, o kadar..." demiş...
__________________ Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü. Mevlana | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |