Tanburacı Bile Bunu Diyor ! - Beşiktaş Forum ( 1903

**mecerkn** · 19-04-2010, 22:54

Hafriyatçı Bilica
Sıvacı hakemler
19.04.2010 Türkiye’de futbolun gerçeği Fenerbahçe!
Onun karşısında durmak mümkün değil. Allem ediyor kallem ediyor rakiplerini susuz götürüyor.
Beşiktaş karşısında da aynısı oldu, düdükle beraber saldıran Fenerbahçe daha ikinci dakikada Alex’le mükemmel bir gol buldu. Bu adam zeka küpü ve de iyi futbolcu. Kalçadan çıkarttığı şut yerden Rüştü’nün uzanamayacağı yere gitti. Rüştü de tek elle uzayıp topu çeleceğine yere yüzükoyun uzanıp ve de iki elle hamle yapınca topa yetişemedi.
Gol Fenerbahçe’yi coştururken Beşiktaş’ı sindirdi. Mustafa Denizli’nin yüzünde acı bir tebessüm belirdi.
İşin futbol yönü bu.

Fenerbahçe rakiplerini döve döve yeniyor

Madalyonun bir de öteki yüzü var;
Fenerbahçe’yi rakiplerine üstün kılan esas manzara aşırı derecedeki sertliktir.
Fenerbahçe rakiplerini döve döve yeniyor.
Hakemler de buna göz yumuyor.

Her topta rakibe sert girip itip kakarak, formasından yakalayarak, saç çekerek, tekme atarak, küfür ederek maç kazanılmaz ki…
Hakemler sanki kör! Gözlerinin önünde olan şeyleri görmemekte sanki Aziz Yıldırım’la mukavele imzalamışlar!

Hele Emre Belözoğlu
Küfür onda, arkadan, önden, yandan tekme onda…
Hakeme itiraz onda.
Resmen ‘o… çocuğu’ diye hakemin gözü önünde rakibine küfür ediyor, duyan yok!
İbrahim Toraman’a attığı tekme sakatlayıcı. Hakem faulü çalıyor, kartın beyazı bile yok!

Bilica yerde oturan İbrahim Toraman’ın resmen saçını çekiyor. Hem de olanca gücüyle kafayı avuçlayaraktan. Hakem yine kör!...
Bilica her topa girişte destekli faul yapıyor. Hakemlerden yine tık yok!
Penaltı kararından sonra Bilica hafriyat yapıyor, ofsaytın santimini gören hakemlerden yine tık yok!
Bu hakemlerde cesur yürek yok!

Lugano her hava topunda arkadan gelip rakibine bodoslama giriyor… Hakem devam diyor…
Tamam futbol erkek oyunu ama erkek de merttir be birader.
Hakem de mert olmalıdır.
Ne yazık ki Fenerbahçe-Beşiktaş maçının ilk yarısı bu görüntülere sahne oldu ve Beşiktaş’ı sindirdiler…
Maçın psikolojik galibi Fenerbahçe.
Maçın saha içi gerilla savaşı galibi de Fenerbahçe.

Lugano Bobo’nun atağında on sekiz içinde yatarak topu elle kesiyor hakem yine görme özürlü!
Pes!
Hakem Hüseyin Göçek’in pozisyona yorumu; kasıt yok!
Cümle alemin yorumu; hakem kasıtlı.
Fenerbahçe aleyhine verdiği tek karar yok.
Göçek, Fenerbahçe’den korkuyor!

Beşiktaş bu maçı asla kazanamaz!
Gol atsa bile iptal olur!
Görüntü bu.

Nitekim Bilica’nın, Uğur İnceman’a hunharca girişine hakem Göçek mecburen penaltı veriyor. Arkasından Bilica’ya sarı!
Nerde kırmızı?
Bilica gidiyor penaltı noktasını ayağıyla resmen kazıyor. Penaltı noktsı; oluyor kuyu!
Ofsaytın kılını bile gören hakemler bu tarihi kazıyı görmüyor ve Bilica atılmıyor!
Hani bayrak direğine tekme atan kart görüyordu?
Bilica hafriyat yaptı takımı üç puanı kaptı.

Hakem Göçek göçtü gitti!

Fenerbahçe’nin kasıtlı hareketlerine ses etmeyen hakem Göçek resmen göçtü. Sonlara doğru kontrolü hepten elden kaçırdı. Üç kırmızı kart komik!
Daha neler vardı onlara göstermedi üç kırmızıyı sinek papazı gibi salladı.
Hakem Göçek resmen zırvaladı.
Mehmet Topuz’un tekmeleri,
Tello’ya yapılan fauller… Hep karşılıksız kaldı.
Güiza’nın İbrahim Toraman’ı arkadan yaka paça indirmesi ve üzerine yürüyüp tokatlaması kart görmüyorsa Fenerbahçe resmen kollanmış oluyor.
Sivok’un yaptığı hareket bunların yanında zemzemle yıkanmış. Ama Sivok’a sarı!
İsmail Köybaşı için de aynı şey.
Böyle ucuz hakemlik olmaz.
Hakem Göçek Beşiktaş’a 10 ofsayt çalmış.
Hele İbrahim Üzülmez’e çaldığı ofsayt günah gibi bir şey!

Kart göstermemek için direnen Hakem Hüseyin Göçek Beşiktaşlı İbrahim Kaş’ın da hareketlerini atladı. İbrahim Üzülmez’in yan hakeme salladığı parmağı da görmezden geldi. Yardımcı hakem de bu sallamaları yaladı yuttu.
Neden?
Çünkü Fenerbahçe kollanırken Beşiktaşlı futbolcuya kart gösterilemezdi…
İdare-i maslahat!
Nitekim Toraman’a 90+4’te verilen kırımızı da iki takımı eşitlemek amacıyla verilmişti.
Sonlarda hakem Göçek iyiden iyiye kontrolu elden kaçırdı ve hata üstüne hata yaptı. Beşiktaş mağdur oldu.
Ayrıca Fenerbahçe’nin buna ihtiyacı da yoktu maça güzel başlamış Beşiktaş’tan çok daha fazla kazanma azmiyle oynamıştı ilk yarı.
İkinci yarı penaltı gol olsa Beşiktaş’ın maçı kazanma şansı çoğalırdı ama kuyu kazan Bilica da buna mani oldu. Fenerbahçe kazanmak için elinden ne geliyorsa yaptı. Elinden gelenin fazlası futbol değil sindirme politikasıydı. Saraçoğlu’nda Fenerbahçe bunu hep yapıyor. Hakem kötü idaresiyle Fenerbahçe’ye yardımcı olunca Beşiktaş’ı öyle bir sindirdi ki koca takımın kaderiyle oynadı.

Fenerbahçe’nin şampiyonluk arzusu daha fazla

Daum gerekeni yaptı. İlk 11’i hatasızdı. Uzun süre de değişiklik yapmadı.
Fenerbahçe takım halinde iyi oynadı.
İki isim fevkalade güzel işler yaptı; Alex kalite üstü bir futbolcu. Koşmuyor diye eleştiriyoruz ama Haymana beygiri gibi koşacağına ceylan gibi seksin, böyle şık goller de atsın yeter. Futbol sonuç oyunu. Alex’in gol vuruşundaki kalçadan çıkma şutu nefisti. Herkes öyle vuramaz. Daha ikinci dakikada Fenerbahçe rahatladı. Maçı da Alex’in tek golüyle kazandı. Şimdi o gol çok daha kıymetli. Böyle oyuncu dostlar başına…
Alex attığı golle takımını şampiyonluk yolunda vitese taktı.

İkinci oyuncu; Gökhan Gönül. Gökhan takımın en iyi işleyen pistonu. Takımına katkısı iki kişilik. Hem savunmada iyi hem atakta… Nerede bulacaksın böyle adamı. Ters kademeye girişleri, son anda topa dokunarak rakibi etkisiz bırakması, arkadaşlarına yardıma koşması ve atağa kalkarken topu iyi kullanması mükemmel işler. Golü de düşünüyor gol yememeyi de.
Fenerbahçe savunması ilk yarı iyiyken ikinci yarı Beşiktaş karşısında çaresiz kaldı. Orta alanda da yorgunluk başlayınca bir ara havlu atar gibi oldu. Penaltı gol olsa yıkılabilirdi.
Güiza yine gol kaçırdı. Takımını zora soktu.
Emre Belözoğlu ve Mehmet Topuz da çok çalışanlar arsındaydı, oyunu iyi kontrol ettiler.
Selçuk, Santos ve Özer rakiplerini presle durdurdukları gibi oyuna da yön verenlerdi.
Fenerbahçe Alex’in şık golü ve Volkan’ın penaltı kurtarışıyla maçı kazanarak şampiyonluk yarışında çok bütyük bir avantaj yakaladı.
Bu hafta Bursaspor’un Galatasaray’la maçı var.
Dikkat!... Galatasaray’ın kendine faydası yok ama Fenerbahçe’yi lider yapabilir.
Ligin bu heyecanı çok güzel, ah şu hakemler olmasa!...

Galiptir bu yolda mağlup

Beşiktaş hak etmediği bir yenilgi aldı. Yazık… İkinci yarı çok bastırdı ama başaramadı. Bobo’ya penaltı attırılması hataydı… Bir de verilmeyen penaltısı var…
Bütün bunlara rağmen sahaya çıkan ilk 11’de ortaya çıkan gerçek şuydu;
Yüzde 51’ci Denizli
Yüzde 100 korkmuş!
Fener karşısına savunma ağırlıklı çıkmış. Oysa galibiyete ihtiyacı olan taraf Beşiktaş. Belki golü erken yemese Denzili’nin taktiği tutacak. Nitekim ikinci yarı Mustafa Denizli’nin gerçek plan ortaya çıktı. Beşiktaş yüklendikçe Fenerbahçe bunaldı!
Beşiktaş’ta da iki oyuncu takdirimi kazandı.
İsmail Köybaşı ve İbrahim Toraman.
İsmail’i Mustafa Denizli neden oynatmıyor hep merak ediyordum. Bu çocuk çok yetenekli, sadece savunma değil forvette de topu iyi kullanıyor ve kendine güveni çok. Takımına katkısı çoktu.
Toraman da faydalı işler yaptı. Alex’i markajla görevli gibiydi ama bu doğrudan bire bir bir görev değildi. Ayrıca Alex’i üç adamla da tutamazsın. Yetenekli adamlar ancak akıllı alan savunmasıyla durdurulabilir.
Denizli’nin Holosko’yu oynatamamasını da fazla anlamış değilim.
Bobo’ya penaltı attırmasını da…
Beşiktaş ezilmeden oynadı. Hatta ikinci yarı Fenerbahçe geri bile düşebilirdi.
Hakem olmasa…

Çıkarın o golü;
Galiptir bu yolda mağlup!
Bu yol hakem yolu;
Beşiktaş’a yazık oldu!