|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
06-06-2010, 10:55 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 13.850
Tecrübe Puanı: 51 |
HTSPOR.COM / ÖZEL RÖPORTAJ / Erdem EROL Siyah-Beyazlı takımda hafta içinde yaşanan Mustafa Denizli depreminin ardından sular bir türlü durulmak bilmiyor. Önce Schuster ile anlaşıldığı dedikoduları, Siyah-Beyazlı yönetimin bunu yalanlaması, ardından Celal Kolot'un "Schuster ile sözleşme imzalandı, gözlerimle gördüm" itirafı ve ardından Denizli ile yolların ayrılması, derken Siyah-Beyazlı camiada işler gün geçtikçe çözüleceği yerine daha da içinden çıkılmaz bir hale geldi. Son olarak bu yaşanan olaylarda adı sıkça gündeme gelen Beşiktaşlı eski yönetici Celal Kolot da içini HTSPOR.COM'a döktü. Son yaşanan olayları ve yaşadıklarını tüm içtenliğiyle anlatan Kolot, gündeme bomba gibi düşecek açıklamalar yaptı. "VICENTE MONTES ÇOK BOZULMUŞ" Celal Bey, Başkan Yıldırım Demirören, Mustafa Denizli ile basın toplantısı yapmadan önce Yönetim Kurulu'yla bir araya geldiğinde, Schuster ile görüşmediğini ifade ediyor. Hatta ‘Allah belamı versin görüşmedim’ diyor. Siz de yapılan sözleşmeyi internet ortamında gördüğünüzü açıklamıştınız. Kendi görüşmemiştir. Ben dün (Cuma) başkanla görüştüm. Belki kendisi görüşmemiştir ama Serdar Adalı görüşmüştür. Çünkü sözleşme avukat tarafından hazırlanmış ve fakslanıyordu. Vicente Montes, Shuster’in menajerinin avukatı. Schuster menajerine ne der? "Bana iş bul". İş bulduktan sonra iki taraf arasında ne yapılır? Kontrat yapılır. Kontratı kim düzenler? Avukat düzenler. Vicente Montes, İstanbulda’ydı. Benim yanımda e mail attı. Kendi kendine söyledi, "2 senelik, 2.5 milyon Euro" dedi. "Beşiktaş’tan acele bekliyorlar" dedi. "Ben de hazırladım mailliyorum" dedi. "Direk Beşiktaşlı yöneticiye bu fakslanacak" dedi. Gece 11.30’da oluyor bu. Ama sonrasında iki taraf imza attı-atmadı ondan haberim yok. Hatta Marca gazetesinde bu haber çıkmış, Vicente Montes de çok bozulmuş. "Ben orada dostane yemek yerken bunları sana söyledim. Sen niye basına açıkladın" dedi. Ben de dedim ki, "İş kesin dediniz onun için açıkladım bu bir. İkincisi bana söylemeyin demediniz. Yoksa 'aramızda kalsın deseydin' aramızda kalırdı tabi" dedim. Vicente Montes, Josico ve Güiza için Fenerbahçe’yle konuşmak için gelmiş. Josica’nın federasyonla bir sorunu varmış herhalde, onu halletmek için gelmiş. Bu çok ünlü bir avukat. "TATMİN OLMADIM" -Tüm bunlar gözlerinizin önünde cereyan etmiş olmasına rağmen, Başkan da kesin bir dille görüşmediğini söylüyor. Basın toplantısında yapılan açıklamalar... Beni tatmin etmedi. "MUSATAFA DENİZLİ'NİN HAZIRLIKLARI TAMAMDI" -Biraz amiane olacak ama "körler sağırlar birbirini ağırlar" gibi bir basın toplantısı mıydı? Yani şimdi ben de birkaç gündür medyaya konuşuyorum. İnsanlar da "Reklam için çıkıyor" diyecekler. Ben de çok çıkmak istemiyorum ama öyle iki tarafın da bu şeye ihtiyacı vardı. Mustafa Denizli Beşiktaş’la köprüleri atmak istemedi. Çünkü onun düşüncesi hatta benim fikrimdi o da onayladı "Evet ben de öyle düşünüyorum" dedi. Mustafa Hoca'yla 3 gün önce yemek yerken, bütün kamp programı, Almanya’dan gelecek gurbetçi gençler, Quaresma olur veya olmaz, o zaman yabancı kontenjanı açıklaması yapılmıştı. "Ferrari, Holosko ve Bobo da dahil olmak üzere bütün yabancılar gidebilir" demişti. "2 GÜN SONRA HERŞEY DEĞİŞTİ" Böyle Avusturya kamp programını da yapmış bir adam, 2 gün sonra Çeşme’de tatildeyken gelip böyle bir şey yapması herkesin kafasında şüphe uyandırdı. Ha sağlığı çok mu iyi, hayır ama geçen sene de böyleydi. Geçen sezon başında da böyleydi hatta "Ben Çeşme'ye gidiyorum, bırakın ayrılayım" dedi. Ama kaldı Beşiktaş’ta. "SCHUSTER DENİZLİ'NİN KULAĞINA GELDİ" -Ben de o zaman şöyle bir şey ekleyeyim. Bir ay önce lig bitmiş. Maç stresi, yoğunluğu yok, hoca tatilde. Aynen öyle doğru. Tabiî ki burada şöyle bir tahmin yürütmek lazım. Schuster olayı başka bir yerden hocanın kulağına geldi. O da zaten çok hevesli değildi. Çok dinç de değil Mustafa hoca, çok sağlıklı görüntüsü yok zaten. Ama geçen sene de böyleydi. Yani onun için belki de başka antrenör adını duydu. O yüzden gelip İstanbul'a ileride Beşiktaş’ın altyapı veya menajer gibi dönmeyi düşündüğü için de köprüleri atmak istemedi. Zaten 1 milyon 250 bin Euro da alacağı var geçen seneden. Bu seneki kontratı yırttı. Böyle dostane bir şekilde anlaşmışlardır. "DENİZLİ MUTLU DEĞİL" -Mustafa Hoca'yla daha sonra görüştünüz mü? Ben görüşmedim daha sonra. Ama arkadaşlarım görüştü. Çok da mutlu değil. -Neden dolayı mutlu değil? Yaşanan gelişmelerden dolayı mı? Tabiî ki yani kolay değil. Çünkü Mustafa Denizli artık "Ben küçüklükten beri Beşiktaşlıyım" demeye başladı. Dinlenmeye geçip Beşiktaş'a tekrar geri dönmeyi isteyecektir. "PERSEPOLİS'İN TEKLİFİNİ BANA SÖYLEDİ" -Persepolis’ten ciddi bir teklif olduğu haberleri geliyor bizlere. Bana da dedi. "5 milyon dolar artı 2 milyon dolar teklif ettiler" dedi bana Mustafa Denizli. -Teklife sıcak bakıyor muydu? Yok bakmıyordu. Bunu da söylemişti bana. "DEMİRÖREN BENİ ARADI" -Peki Yıldırırm Demirören'le görüştüm dediniz. Evet. -Yüzyüze mi görüştünüz, telefonla mı? Telefonla. -Siz mi aradınız? Kendisi aradı. -Neler konuştunuz. Ne dedi başkan size? Birkaç antrenör sordu ama öylesine sordu. Çünkü Montes olayının benden çıktığı belli olduğu için. Vicente Montes de bu durumdan dolayı bozuk. Belki başkan da Vicente Montes’i arayıp, gerçi direk arayamaz, çünkü Montes İspanyolca'nın dışında tek bir kelime bilmiyor. Herhalde aradaki adamlara fırça attı ki niye böyle ortalığı karıştırdı diye, çünkü Montes benim sayemde kötü bir duruma düştü. Ama yapacak bir şey yok. Bana da 'söyleme' dese ben de söylemezdim yani. "HILBERT'İ SCHUSTER TAVSİYE ETİ" -Siz Başkan'a teknik direktör tavsiye ettiniz mi? Ettim. Gianfranco Zola’yı söyledim. Ama çok ilgileneceğini zannetmiyorum. Lucescu'yu da tavsiye ettim. Ama çok pahalı Lucescu. Olmaz bence. Zaten şöyle de bağlamak lazım, bakın Hilbert’i Türkiye’de kim tanır? Nedir? Sağ bek midir, sağ açık mıdır? Ne olduğu belli olmayan bir adam. Zaten çok önemli de değil. Fink gibi yani. Fink'i de çok tanıyan bilen yoktu. Beşiktaş bu adamı aldıysa, Schuster ile daha önce anlaşılmış. Schuster tavsiye etti diye düşünüyorum. -Başkan size Schuster'le görüşüp görüşmediğine dair birşey söyledi mi? Görüşmedim dedi. "SCHUSTER BİTTİ, BAŞKAN PANİK YAPABİLİR" -Bu saatten sonra Schuster olur mu olmaz mı sizce? Bence Schuster bitti. Oldu yani. Hem yönetime karşı ben sormadan görüşmede bulunmadım, Mustafa Hoca bırakmadan ben hoca bulmadım, bu işi geldi İstanbul'da güzel bir senaryo yaptı. Ama bu saatten sonra alacağı varsa da, alır mı almaz mı onu bilemem. Ama işte başkan panik de yapabilir. Çok az bir süre var. "ÖYLESİNE ORTAYA ATILMIŞ İSİMLER BUNLAR" O saydıkları adaylar arasında olabilecek kimse yok. Şimdi Daum olabilir mi? Mümkün değil. Lucescu çok zor. Tazminatlı ve senede 4-4.5 milyon Euro alan bir adam. Juande Ramos var. CSKA’ya gitmişti, kovuldu. Şifo, Samet... Bunlar öylesine ortaya atılmış isimler. Bence Schuster’i de bir iki günde kandıramazsın yani. Schuster’le bence 1 aydan beri görüştüler, karar verdiler, "Hadi imzayı attıralım" dediler. Ben böyle düşünüyorum. "BAŞKAN GEMİLERİ YAKTI" -Başkan Demirören zaten Mustafa Denizli'yi istemiyordu diyebilir miyiz? Yaşanan bazı gelişmeleri göz önünde bulundurarak Demirören’in Denizli'ye son aylarda hep sıcak bakmadığı yazıldı çizildi. Başkan Denizli’yi kendi içinde zaten bitirmişti diyebilir miyiz? Bana göre futbolcuların alacakları basına yansıdı ya. "15 Haziran'a kadar ödemezsen ben yokum" dedi ya Mustafa Hoca. Başkan en fazla ona kızmıştır. Orada gemileri yaktığını düşünüyorum ama kimseye çaktırmadı. "SUYUNU KAYNATIR, DIŞARI ATAR" -O zaman basın toplantısında bir senaryo ortaya kondu, öyle mi? E mecburlar. Sen de Beşiktaş başkanı olsan sen de aynı şeyi yaparsın. Çünkü sonuçta başkansın, parayı veren sensin. Yönetim sadece Beşiktaş'ta değil, diğer kulüplerde de aynı, başkan bir sürü şey yapar, yanında parayı veren birisi olursa, geçen sefer bendim, bu sefer Serdar Adalı var. Onu dinler birazcık. Sonra onun da suyunu kaynatır, dışarı atar, tek başına yine devam eder. Aynı saat gibi düşünün. Dönüp dolaşıp, 10’a, 11’e, 12’ye gelecektir. Başkanın faktörü de bu. "DEMİRÖREN HANGİ SÖZÜNÜ TUTTU Kİ?" -Ocak ayında seçim sürecinde Yıldırım Demirören hatalarından ders aldığını sürekli dile getirmişti. Hatta Metin Keçeli 2. başkan olarak listeye girdiğinde başkanın kendisine söz verdiğini artık tek başına kararlar almayacağını söylediğini dile getirmişti. Tek adam olmayacak, kararları tek başına vermeyecekti yani. Ama şu aşamada bakıyoruz bunların tersi sahneleniyor, öyle mi? Evet. Aynen öyle. Ne zaman, hangi söz tutuldu ki? Tutulan bir söz söyleyin bana da ben de dişimi kırayım. Metin Keçeli niye girdi ki? Bana da futbol şube sorumluluğunu teklif eti. Niye girmedim ben? Niye gireyim ki? Yine aynı olaylar olacaktı. Sonra ben onurlu biri olarak istifa edecektim. Ben çünkü yemem bunları. "METİN KEÇELİ'YE HİÇ YAKIŞIYOR MU?" -Metin Keçeli de tepkili. "Demirören'in açıklamalarından kısmen ikna oldum" dedi. Ama kriz ortamını iyi yönetemediklerini de sözlerine ekledi. Hatta basın toplantısından önce istifa etmeyi düşünüyor musunuz demiştim. Hayır, beni insanlar oraya istifa etmem için göndermedi demişti. Kim göndermiş. Birisinin adamı mı? Hiç yakışıyor mu Mertin Keçeli’ye. Koca Metin Keçeli. Beşiktaş için kaza yapmış. Arabada ölüyordu Beşiktaş için canından oluyordu. Hiç yakışıyor mu Metin Keçeli gibi bir ağabeyimiz vardı şimdi bana göre maalesef çok büyük puan kaybetti yönetime girerek. Tabi kendi kararı, bizi ilgilendirmez. Ayrıca o da dostumdur ama Beşiktaş için ben her türlü eleştiriyi yaparım. Başkan da benim dostumdur. Dün de beni aramıştır. Ama Beşiktaş için üzülüyorum. 2 ayda mı anladın gelmeyeceğini Quaresma'nın. Birkaç günde anlar değil mi insan? 2 ay mı sürmesi gerekir? -Siz teklifinizi yaparsınız, parayı söylersiniz. O teklifini belirtir. En fazla 1 haftada gelip gelmeyeceğinmi söyler futbolcu size. Aynen, aynen öyle. Zaten 2 ay sürüyorsa boşver, gelmez, kabul etmiyordur. Zaten Quaresma tranferi neden yapılmak istendi? Beşiktaş’a bir ivme kazandırsın diye. Geçen sene Mehmet Topuz mağlubiyetinden sonra. Yoksa Beşiktaş'a çok çok faydalı olacağından değil ama işte şov yapar diye düşünüldü. Biliyorsun biraz da şov ve görsel futbol dünyası. Biraz da böyle bakmak lazım olaya. Beşiktaş'a da böyle birisi lazımdı yani. Yoksa Hilbert falan değil yani. -Metin Keçeli’ye "Beşiktaş bu kriz ortamını yönetebildi mi" dedim, "Beşiktaş yönetimi kriz ortamını böyle iyi yönetmiş olur mu?" dedi kendisi de. Evet, güzel, doğru söylemiş. -Aslında yoktan bir kriz yaratıldı ve bu kirizi yönetemediler. İşte bütün bunların sebebi açık olamaması başkanın. Hep böyle. Ben 6 aylık yöneticiyken "Başkan param kalsın, sonra verirsin ama dost kalalım ben yapamayacağım, bu böyle olmuyor" dedim. "Yok istifa etme, istifa etme" dedi. Sonra Avusturya’da 1 ay kampa gittik. Sonra döndük bir baktım başkalarından şöyle duyuyorum: Futbol şubesi lav edildi. "DEMİRÖREN'İ ÇÖZEMEDİM" -Başkan neden böyle hamleler yapıyor? Valla orasını ben de çözmüş değilim. İnanın anlamış değilim. Kimi dinliyor dinlemiyor. İnanın, iyi niyetini biliyorum. Benim en azından 25 senelik arkadaşım, aile dostum. "10 SENEDE ÖĞRENEMİYORSAN ARTIK BIRAK" -Kimi dinliyor dinlemiyor dediniz. Bir akıl hocası mı var? Yok! Olsa bu kadar hata yapmaz. Bir sene yaparsın, 2 sene yaparsın ama 8. seneye geldin artık. 2-3 sene de futbol şube sorumluluğu var. Ben öğrendim 6 ayda. 10 senede sen bu işi öğrenemiyorsan artık bırak. "TAŞIN ALTINA ELİMİ KOYARIM" -Ben BJK kongre üyesiyim. Biraz içim acıyarak şunu sormak istiyorum. Beşiktaş’ın 3 büyüklerden biri olma özelliği yok mu oluyor? Valla başkan kendisi söyledi, 2.5 demedi mi? Kendin yaratıyorsun zaten başkasına gerek yok. Öbür taraftan bir kere şampiyon olmuş Bursa 4. 5. büyük oldu. Bir tane şampiyonlukla, nasıl oluyor bu iş, anlamıyorum işte. Ama böyle giderse olur tabi. Ama Beşiktaş Yıldırım Demirören giderse onun da borcunu öder yani. Ama bir tek ben konuşuyorum, onu anlamıyorum. Bir tek ben mi üzülüyorum? Nerede bu Beşiktaşlılar. Ben bu taşın altına elimi koyarım yani. "BAŞKANIN AĞIRLIĞI OLACAK" -Taşın altına elimi koyarım derken, başkanlık olarak mı diyorsunuz? Tabi. Çok daha iyisini % 100 yapacağıma eminim. En azından bir başkanın ağırlığı olacak. Söylediği lafın arkasında olacak. Biz 14 sene maçlara gidip tezahurat yapıp şampiyon olamadık ama hiçbir zaman yönetim istifa diye bağırmadık ki. Bu aşk, başka bir şey değil. -Bu bir aşk diyorsunuz. Daha iyisini yaparım ve başkanın alacağı da kalmaz diyorsunuz. Şu an tam olarak hatırlamıyorum ama Başkanın herhalde 20-25 milyon dolar arasında bir alacağı var. 40 olsun ne fark eder. "NİHAT TRANSFERİNİN ALTINDA NELER VAR?" -Ben bu parayı veririm diye aklınızdan geçirdiğiniz oluyor mu? Bu parayı ben veririm değil, vermek aptallık olur. Daha geçen sene boşa giden 20 milyon euro gibi bir para var orada. Tabata, İsmail Köybaşı, Delgado, Ferrari, Zapo, Sivok. Say say bitmiyor ki. Neler var Nihat transferinin altında. Belki en az 25-30 milyon Euro belki 35 milyon Euroluk transferdir. Orada bir sürü gerçekler var. Neyse halka açık olduğu için bunları da söylememek lazım. Ben reklam için konuşmuyorum. Yani adım medyada çıksın diye konuşmuyorum. Ama millet öyle anlamıyor işte. 3 gündür herkes beni arıyor. Ben de açık açık konuşuyorum. Ondan sonra "Bu adam hep konuşuyor, başka bir şey yapmıyor" diyor. Ne yapayım ki? Murat Aksu çıkmasaydı ben başkan adayıydım. 3 sene evvel söyledim. "DEMİRÖREN'İ REZİL ETMEK İSTEMİYORUM" -Bütün sorularıma açık ve net cevaplar aldım, teşekkür ediyorum. Karşımda anlayan birisi olunca daha iyi konuşuyorum. Bütün cevaplar hazırdır bende. Ben kendime o kadar güveniyorum. Bak ben Yıldırım Demirören’i de rezil etmek istemiyorum. Sonuçta benim arkadaşımdır. Ama artık yeter ya. Üzülüyoruz işte. Her Beşiktaşlı sezona 1-0 mağlup başlamak zorunda mı ya. Geçen sene Mehmet Topuz, bu sene bu. Saçma sapan şeyler yani. "BENDE CESARET VAR" -Celal Bey, bu röportaj 'bir dokun, bin ah işit'e döndü. Aynen öyle. Her Beşiktaşlı böyle. Bende sadece cesaret var, millette o da yok. Yoksa bütün Beşiktaşlılar kan ağlıyor yani. Bir de bazıları var maalesef bu işi çıkar olarak görüp, gidiyor yanına "Ah başkanım, vah başkanım!" Eee ondan sonra olmuyor. Başkan da doğruları yapamıyor. Zaten doğru yapanı da yanında istemiyor. İsteseydi ben de orada kalırdım.
__________________ Besiktasforum.NET KayıpKentinYakışıklısı. | ||
|
06-06-2010, 11:17 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 51
Mesajlar: 410
Tecrübe Puanı: 19 | Eğer bu kadar çok biliyorsanız niye bırakıp gittiniz? Hadi gittiniz, yeni kongrede niye aday olmadınız? Bu söyledikleriniz Beşiktaş'a yarar değil zarar getirir. Çok iyi bir Beşiktaşlı olduğunuzdan hiçbir kuşkum yok ama bu açıklamalarla bir yere varamayız. YD aday oldu ve yeniden seçildi. Şu anda onu desteklemekten başka çaremiz yok. Tabiiki doğru yaptığı sürece. Yanlışlarını tabiiki eleştirelim ama bu kadar sert değil. Bu sadece rakiplerin ekmeğine yağ sürmek olur. 12 senede 4 şampiyonluk gören, defalarca aynı hataları yapan aziz yıldırım bile bu kadar eleştirilmiyor. O yüzden biraz sakin lütfen. Şu anda en ihtiyacımız olan şey sükunet..
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. | ||
06-06-2010, 21:43 | #3 | ||
1903-1984-2008 Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 40
Mesajlar: 10.250
Tecrübe Puanı: 32 | Kolot u hiç sevmem ama çoğu söylediği doğru adamın. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |