Serpil Hamdi Tüzün-Gordon Milne-Mırcea Lucesku

[Karetta2002]

mustafahaluk´isimli üyeden Alıntı

Tabiki bu isimlerin başına SN.Süleyman Seba geliyor.Benden büyük ağbeylerim iyi bilir Serpil Hamdi Hoca'nın altyapıdan çıkardığı futbocuların kaymağını Gordon Milne'nin yediğini.Sn Süleyman Seba benim şu hayatta görüp görebileceğim en efendi,İstanbul Beyefendisi,istikrar abidesi,disiplinli ve bütün Türkiye tarafından nereye gitse eli öpülen,hürmet gören tek başkandı öylede kalacak ondan sonrası olmayacak hani diyorlarya zırt pırt "BEŞİKTAŞ'LILIK DURUŞU"işte o efsane duruşun babası Sn.Süleyman Seba'dır onun zamanında yaşandı ve bitti.Şimdi forumdaki yaşça büyük ağbeylerimiz ve azda olsa bende böyle bir dönemi yaşadığımız için sabır diyoruz,istikrar diyoruz,teknikadam çorap değiştirir gibi gelmesin gitmesin diyoruz diyoruzda diyoruz fakat şunu atlıyoruz Sn.Süleyman Seba Gordon Milne ile anlaştığı zaman Serpil Hamdi Hoca adeta o zaman sıkça kullanılan tabirle Gordon'a "kolej takımı" hediye etti,o zamanki yönetim zaman tanıdı yanılmıyorsam ilk iki sene şampiyonluk gelmedi fakat varolan kadro ve teknikadamda ısrar edildi sonrasında üst üste üç şampiyonluk bunun içinde namağlup şampiyonluk dahil Avrupa'da yenilmezlik anlamında Milan ile kapışan bir BEŞİKTAŞ doğdu bu esnada buraya alınan diğer kupaları sayıları ve isimleri ile yazarsak bu yazı çok uzar.İşte o zamanlar saat gibi işleyen bir Beşiktaş vardı benden eskilere ve benim kuşağıma şimdi bile sorsanız o zamanki on biri sayabiliriz tabiki araya ufak tefek yabancı,yerli futbolcu transferleri yapılmıyorda değildi.Seneler geçtikçe Sn.Süleyman Seba'nın ve Gordon Milne'nin o zamanki muhalefet ve onların besledikleri tribüncüler artık yaşlandıklarını yerlerini gençlere bırakmaları gerektiğini söylediler,çirkin olaylar,hatırlamak istemediğim olaylar sonrası efsane başkan küstürülüp istifa ettirildi.O dönem kapandıktan sonra BEŞİKTAŞ'A teknik adam anlamında bizlere gönül rahatlığı ile maç seyrettirip tek mağlubiyet ile yüzüncü yılımızda şampiyon yapan Mırcea Lucescu geldi,şimdi diyoruzya yeni hoca bir sezonda ne yapabilir,sistem oturtması lazım diye o zaman sorarım size Lucescu bu takıma ilk geldiği sene şampiyon yaptı hemde Okan Koç'lar,Kan Dobra'lar,Tamer Tuna'lar ile demekki iyi bir teknikadamsan,ayakların yere basar,Türkiye'yi küçük görmez,oynayacağın her takımı analiz edersen geldiğin senede şampiyon yaparsın takımı kadronda kötü futbolcular olsada.Gordon Milne ile Mırcea Lucecu arasındaki ve sonrasındaki zaman dilimlerinde ben BEŞİKTAŞ'A sistemli futbol oynatan bir teknikadam görmedim gördüm diyen varsa yazsın,buna Del Bosgue,Tigana,J.B.Toshack dahil he onlar gönderildi derseniz yine olmaz çünkü Lucescu'da onlarla aynı şartlarda başlamıştı.Kıssadan hisse istikrar için,disiplin için,teknikadamın sürekliliği için,alt yapıdan futbolcusu çıkması için önce kulübü yöneten başkan'ın bu saydığımız şeylerin arkasında durması lazım şimdiki başkan yaklaşık yedi senedir kulübün başında o kendince istikrar sağladı ama futbol'da istikrar sağlayamadı sağlayamazda şimdide sıra ne yazıkki Schuster'de gibi görünüyor ne zaman kulüp'ten teknikadamın sonuna kadar arkasındayız demeci gelse o adam bir şekilde gönderiliyor.Biz burada ne kadar kendimizi paralasakada havanda su dövmekten başka bir işe yaramıyor.O yüzden diyorumki BEŞİKTAŞ kan kaybediyor adeta sıradan bir Anadolu Takımı görüntüsündeyiz yıllardır düşünsenize İstanbul Büyükşehir Belediye maçları bile artık mini bir derbi haline dönüştüyse vah BEŞİKTAŞ'IMIN haline.

Dostum,öncelikle bir şehir efsanesini aydınlatmak istiyorum..S.H.Tüzün hiç kimseye hiçbir şey hediye etmedi o dönemdeki(1980-1990 arası) altyapı oyuncusu saydığımız oyuncuların hiçbirisi aslında (Rıza ,Sergen ve Sinan hariç) altyapı ürünü değillerdi...
Ali;Yüce Spor dan,Feyyaz ;Avcılar dan,Gökhan; Dikilitaştan,Ziya Bakırköyspordan,Fikret ;Tunusbağından, kaleci Zafer ;Vefa dan,Metin;Kocaelispor dan , başında Yemen Ekşioğlu nun olduğu bir scaud grubu tarafından amatör takımlara getirilmiş olan onlarca oyuncudan yetenekleri sayesinde sıyrılmış olanlardır..yani S.H.Tüzün ün onları sahaya sürmek dışında bir marifeti olmadığı gibi,1979 da A takımın başında az daha takımı küme düşürüyordu..daha sonra aşağı yukarı aynı olan takım 1-2 takviye ile Miliç e verilmiş ve 14 yıl aradan sonra şampiyon olmuştu..