|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
05-12-2006, 08:56 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Jul 2006 Yaş: 43
Mesajlar: 1.648
Tecrübe Puanı: 19 |
Yaşadığı istikrarsızlığı kadrosuna bağlamak, atması gereken golleri Nobre'nin vasıfsızlığına endekslemek, kazanabilecekken kazanamadığı oyunları Tigana'ya mal etmek, Beşiktaş adına konulan teşhislerden satırbaşları... Ancak bizce hepsi de yüzeysel... Beşiktaş'ın sorunu; kadrosu, teknik direktörü ve oyuncusundan öte birşey... Bu ekip, amaçsız ve hedefsiz. Yaşayarak oynadığı bir Brugge maçı ile angaryanın babası olarak gördüğü Ankaraspor maçı arasındaki fark bu... Bu ekibin hangi oyuncusuna sorarsanız sorun; şampiyon olmayı aklından bile geçiren tek bir isim dahi bulamazsınız... Belki o niyetle başlamış, sonra görülmüş ki, evdeki hesap çarşıya uymayacak, vazgeçmiş... ½u an geçmiş iki sezonun puan olarak ligi çok erken bırakmış bir Beşiktaş'ı olmasa da, toplamdaki beklentiler geçtiğimiz iki yıldan farklı değil. Futbolcu kesimi, en iyi kendini tanır... Siyah-Beyazlı oyuncuların vücut dili, sahada herşeyi belli ediyor. İsteme meselesi, bu... Ligin en iyi saklambaç oynayan ekibi, Beşiktaş... Kleberson'u haftalardır futbola yeni başlamış bir acemi kılığında dolaştıran da, indirdiği topların 10 metre yanına yaklaşan tek Beşiktaşlı oyuncunun gözükmemesi ile Nobre'yi vasıfsız bırakan da bu... Oynadığı maçın nispeten bir beklentisi varsa, Ali Tandoğan'ın 10 kere aut çizgisine inip, hücumlara katıldığına hatta kalecinin burnunun dibinden gol kaçırdığına da şahit oluyorsunuz, üç gün sonra maçın konumuna göre orta çizgiyi geçmediğine de tanıklık ediyorsunuz... Bunun taktikle ve oyuncu tercihleri ile pek bir alakası yok. Yasak savma, Beşiktaşlı oyuncuların ki... Amacı ve hedefi olmayanların, yemek seçer gibi, maç seçmesi... Arka arkaya gelen kötü sonuçlar, seyirci ve kamuoyu baskısını kamçıladığında, ne oldu: Yönetim büyük bir panik ve öfke içinde, çareyi gözdağı vermekte buldu... O kimyası ve fiziği müthiş bir dağınıklık içinde olan ekipte, hazır olmayan zihin ve beden, zorlamaların karşılığını bin bir türlü sakatlıklarla geri aldı... Futbolcu en iyi kendisini tanır, hedefi yoksa zorlamaz, boşlar... Boşlamış takım, zorlanmaya mecbur kaldığında ise kaçar... Beşiktaş'ta da durum bu... Biraz zorluyor, çoğunlukla da kaçıyor... Basri Baykoç
__________________ Aklımda birtek sen, Fikrimde birtek sen, Ne farkeder KARTAL, Sen hergün yenilsen, Uğrunda herşeyden öyle vazgeçmişken, Nasıl vazgeçerim BEŞİKTAŞ'ım Senden | ||
|
05-12-2006, 09:07 | #2 | ||
Kıdemli Kartal Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 40
Mesajlar: 5.868
Tecrübe Puanı: 24 | Eğer gerçekten böyle düşünen futbolcular varsa hepsi defolup gitsin !!!!
__________________ iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım.... HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...! | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |