Sorunlu sorumlular

Sorunlu sorumlular

'Beşiktaş Kulübü yönetim kurulu içerisindeki sen-ben kavgası istifalara ve de toplantılara katılmamak suretiyle pasif direnişlere neden oluyor...' Atıf Keçeci'nin Zaman Gazetesi'ndeki köşe yazısı:

Sorunlu sorumlular

Beşiktaş Kulübü yönetim kurulu içerisindeki sen-ben kavgası istifalara ve de toplantılara katılmamak suretiyle pasif direnişlere neden oluyor. Sayın Yıldırım Demirören'in seçimler öncesi dilediği gibi iş bilir, vizyonu geniş yöneticileri kadrosuna dahil etme isteği gerçekleşememişti.
Sevgili Murat Aksu'nun bugün yaşananlara sebep olan bazı isimlerin yönetime alınmaması ısrarı karşısında başkanın karşı görüşü bu deneyimli ismin görev kabul etmemesi ile sonuçlanmıştı. Bu olayların olabileceği listedeki isimlerin davranış biçimleri bilindiğinden bizlerce yadırganmamaktadır.

Çekişmenin en belirgin sebebi önde olma kavgasıdır. Bazı yöneticilerin kendi piyasalarını yapmak arzusu ile her fırsatta medya önüne çıkmak istemleri sorun yaratmıştır. Burada sorun esasında "Sorunları olan sorumlular"dır. Başkanın en büyük yanlışı dünyada mahalle takımları hariç hiçbir futbol kulübünde olmayan "Futbol Şube Sorumluluğu" koltuğunu para karşılığı kiralamasıdır. Parayı veren kişi düdüğü çoklukla kendisi çalmak istediğinden iç kavga meydana gelmiştir. Yaşananlar sadece Celal Kolot-Gülnaz Arsel arasında değildir. Transfer çalışmalarından ötürü Celal Kolot-Mahir Berk ikilisi ile hem Ertuğrul Sağlam hem de Ertunç Soğancıoğlu ve Kenan arasında sıkıntılar bulunmaktadır. Bir de hukuksal konularla ilgili Levent Erdoğan'ın her konuda ipe sapa gelmez laflarla medyada yer alması başta başkan olmak üzere birçok yöneticinin tepkisine neden olmuş, hatta kendisinden istifası bile istendiği şeklinde haberler yapılmıştı. Transferde bir türlü sonuca gidilememesinin ana nedeni kulüp kasasındaki yetersizlikten kaynaklanmaktadır.

Kolot-Berk ikilisinin İtalyan oyuncu Legrottaglie'deki ısrarları, bu oyuncunun ederinin çok üzerinde bir maliyetle alınmak istenmesi tereddütler yaratmıştır. Kulübün 4 tane tercümanı olmasına rağmen İspanyolca biliyor diye Mahir Berk'in yerli transferler dahil her alışverişin içerisinde başkan tarafından görevlendirilmesinin mutlaka bir nedeninin! olduğunu düşünmüyor değilim. Bir de hukuksal konularda yaşananların getirdiği büyük sıkıntılar bulunmaktadır. Zamanında Del Bosque ile "anlaşarak ayrılalım" tezine karşı gelenlerin bugün gelinen noktada manevi ve maddi sorumlulukları bulunmaktadır. Hukuk adamlarının sıkça telaffuz ettikleri "En kötü sulh en iyi mahkeme kararından iyidir" sözleri boşuna dile getirilmemiştir.

Ülke futbol federasyonları, FIFA, UEFA, CAS kararlarına uymak zorunluluğundadır. Bunların dışında hukuksal çözümler için İsviçre ulusal mahkemeleri kararlarının da uygulanma zorunluluğu vardır. İş 2-3 milyon Euro ile çözülecekken olayı neredeyse 10 milyon Euro'luk hale getirenlerin yaptıkları açıklamalara kargalar bile güler. Temelde sözleşme hükümlerini yerine getirmeyerek haksız duruma düşüp sonrasında hukuk kavgası çıkartmak zaman uzatmaktan öte bir şey değildir. Ama bu gecikme beraberinde faiz riskini de taşımaktadır. Sevgili Levent Erdoğan'ın genel hukuk kuralları çerçevesinde yürüttüğü bu davanın daha başlangıcında bu konuyu işleyen gazetecilere 'biz bu davayı kazanacağız, bunları yazanlara da kına göndereceğim' şeklindeki sözleri, gelinen bu noktada kınanın yollanacağı adresin değişikliğe uğrayacağını göstermektedir. Son senelerdeki yanlış işlerden ötürü kulübün 35-40 milyon doları sokağa atılmıştır. Özel sektörde müsebbipler kapı önüne konulur. Eğer buna sebep kamu görevlisi ise hem işinden olur hem mahkeme kapılarında emniyeti suistimal, görevi kötüye kullanma, kamu varlığına zarar-ziyan tevlit etmek suçlarından sonu Yüce Divan'a kadar uzanan mahkeme sürecinden geçerler.

Yıldırım Demirören ve Levent Erdoğan bu kapsamda görevlerini gereği gibi yerine getirmedikleri için sorumludurlar. Ancak "vurdumduymazlık gibi sorunları" olduğundan kendilerini sorumlu tutmazlar. Dün olduğu gibi bugün de olan Beşiktaş Kulübü'ne olur.

Atif Kececi - Zaman