Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Beşiktaş > Futbol

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 28-12-2007, 18:33   #1
 
bjk_bjk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
E.Sağlam'dan Bjk Tv'ye Açıklamalar

Sağlam: Formayı hak eden giyiyor

DHA

Click the image to open in full size. Beşiktaş Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, BJK TV’den Erdem Ulus’la yaptığı röportajda ligin ilk yarısını, Şampiyonlar Ligi’ni, takımın son durumunu ve medyada yapılan eleştirileri değerlendirdi.

Sağlam, “Ben buraya başarılı olmaya geldim. Formayı kim hak ediyorsa ona veriyorum” dedi.
Sezon başlarken üç ciddi hedefimiz vardı diyerek sözlerine başlayan Sağlam, "Sıralama ve maç oynama önceliği açısından ilk hedefimiz Şampiyonlar Ligi gruplarında ülkemizi temsil edebilmekti. Bu doğrultuda da Scheriff ve Zürih takımlarıyla yaptığımız karşılaşmalardan alnımızın akıyla çıktık ve 4 yıl sonra Beşiktaş’ı Şampiyonlar Ligi’nde temsil etme şansına sahip olduk. Ardından o sırarlarda başlayan Türkiye Ligi’ne iyi bir başlangıç yapıp bu moral motivasyonla arkasını getirmek istiyorduk. Ağustos ayı itibariyle, ligde ve Şampiyonlar Ligi’nde hedeflerimize ulaştığımızı görebiliyoruz. Şampiyonlar Ligi’ne kaldıktan sonra da hedefimiz gruplardan çıkmak oldu. O yoğunlukta çok zorlu bir grupta mücadele etmek durumunda kaldık. Liverpool Porto ve Marsilya gibi Avrupa’nın dev takımlarıyla karşılaştık. Aynı dönemde de 7. haftada Galatasaray, 9. haftada Trabzonspor, 11. haftada da Fenerbahçe ile karşılaştık. Bu dönemde zaman zaman üst üste oynanan üst düzey iki maçta da üst düzey performansı gösterme sıkıntısı yaşasak da Liverpool galibiyeti, Porto’yla çok şanssız da olsa yaptığımız karşılaşma ve Marsilya galibiyeti ile kapatmayı bildik. Tabii ki hedefimiz gruplardan çıkmaktı, ama baktığınızda kadromuzda Şampiyonlar Ligi tecrübesi olan sadece 4 oyuncumuz vardı.
Genç ve Avrupa mücadelesinde tecrübesiz olan bir grupla yine de iyi bir şekilde Şampiyonlar Ligi’ni tamamladığımızı düşünüyorum. Çok iyi oynadığımız karşılaşmalar var. İç saha ve deplasman olarak çok açık bir şekilde ayrılan performanslarımız var. Yine de bizim için güzel bir tecrübe oldu. Umarım önümüzdeki sene tekrar Şampiyonlar Ligi’nde yer alabilmek için ligi zirvede tamamlarız. Bu sene yaşadığımız tecrübeyi kendimize avantaj olarak çevirebiliriz diye düşünüyorum.
Ligde de tabii ki zaman zaman inişli çıkışlı grafikler sergiledik. Fakat performans düşüklüğü yaşadığımız dönemlerin hep bu yoğunluk içinde olduğumuz zamanlara denk geldiğini görüyoruz. Bu zamanlarda bize hep şunu söylediler; “Üç kulvarda birden mücadele edecek bir ekibin buna hazırlıklı olması gerekirdi...” Tabii ki haklıydılar. Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etmek, ligde zirvede yer almak ve Türkiye Kupası’nı kaldırmaksa hedefiniz böyle bir kadro oluşturmak zorundasınız. Fakat mücadele ettiğimiz ekiplere de bakmak lazım. Mesela Liverpool’da 35 tane en üst düzeyde oyuncu var. Keza Porto ve Marsilya’da yıldız futbolcuların olduğu takımlar. Yani kadro kalitesi olarak bizim onlarla mücadele etme şansımız yok. Diyeceksiniz ki; “Liverpool’u yendik, Marsilya’yı yendik, Porto’yu çok rahat yenebilirdik. Bunu nasıl başardık?”
Bunu şöye başardık; futboldaki performansı etkileyen dış etkenleri kendi lehimize çevirebilmeyi çok iyi başardık. Tabiri caizse camiamızla bütünleşip bir sinerji oluşturduk. Taraftarlarımızın da desteğiyle böyle bir başarıyı yakaladık. İşte o günkü üst düzey performansı istikrarlı bir şekilde sürdürmek için de o anlayışı sahiplenmek ve yaşamak gerekiyor. Futbolu bir yaşam biçimi haline getirip üst düzey hedefler için kendi hayatımızı yönlendirmemiz ve uyarlamamız lazım. Tabii bu hemen olmuyor. Avrupalı başarıyor, ama Avrupalı bunu 10 senedir oynadığı için başarıyor. Biz de 3-4 sene daha bu yoğunluğa devam edersek rahatlıkla Avrupalı kulüplerle mücadele etme anlayışına sahip olacağız. Kadromuzdaki tüm oyuncularımız belki de hayatlarında ilk defa böyle bir yoğunluk yaşadılar. Buna rağmen ligin ilk yarısını liderden sadece 3 puan geride tamamlamış, Şampiyonlar Ligi’nde 6 puan almış ve gruptan çıkmayı çok şanssız bir şekilde kaçırmış bir takım hüvviyetini kazandık. Lige bakarsak çok iyi bir başlangıç yaptık. O gün insanlar şunları söylüyorlardı; “Beşiktaş’ta aşı tuttu”, “Gelecek için umut vadediyor”, “Bu takım artık takım olmaya başladı”... Ondan sonra bocalama dönemi yaşadık. Çok şükür ki o kriz ortamlarını atlatmayı becerebildik, çok uzun sürmedi. Sonuç ve skor anlamında da bize çok zarar vermedi. Bunun yanında çok şanssız maçlarımız oldu. Hakemin skora olumsuz şekilde etki ettiği karşılaşmalarımız oldu. Ligin tarihine baktığımız zaman da hiç bu kadar aleni ve yoğun şekilde hakem hatalarıyla karşılaşan başka bir kulüp göremeyebiliriz. Bu bizim açımızdan talihsizlikti. Umarım hakem hatalarından kaybettiğimiz puanların hepsini ilk yarıda kaybetmişizdir. İkinci yarıda da böyle sıkıntılarla karşılaşmak istemiyoruz.
Tabii ki perfomansımızda artışlar ve düşüşler oldu. Çünkü yeni yapılanan bir ekibiz. Her ne şekilde olursa olsun yeni bir teknik direktör gelmiş, 7-8 tane yeni oyuncu alınmış ve geçtiğimiz sezonun oyun anlayışından tamamen farklı bireyleri değil de takım oyununu ön plana çıkaran bir anlayışla oynamaya başladık. Dolayısıyla birçok futbolcumuzda da geçmişten kalan sıkıntıları tespit ettik. Malesef oyuncularımızda yıllardır süregelen bu alışkanlıkları 3-5 ayda üzerlerinden atmak mümkün olmuyor. Bu da bir süreç gerektiriyor. Ama oyuncularımızın iştahı, hırsı, bu konuda kendilerini geliştirme ve yenileme arzuları bizi gelecek adına umutlandırdı.
Ben ikinci devrenin ilk yarıdan çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Bir defa bu yoğunluk olmayacak. Ama o fiziksel yoğunluğa alışmış futbolcuların haftadan haftaya maç oynarken daha dinç ve diri olacağını göz önünde bulundurabiliriz. Yani fiziksel yıpranmalardan ve zaafiyetlerden kaynaklanan performans düşüklüklerini ikinci yarıda yaşamayacağımızı düşünüyorum. Bunun yanında o dönemde yoğunluktan kaynaklanan sakatlıklar da yaşadık. Tabii ki bu kaliteyi de 3-5 ayda oluşturmamız mümkün değil. Çünkü hayatı boyunca ilk defa böyle bir yoğunlukla karşılaşmış bünyelerde böyle şeylerle karşılaşıyoruz. Ayrıca darbelerden kaynaklanan sakatlıklar da yaşadık. Bunlar bizim adımıza şanssızlıktı. Umuyorum ki ikinci yarıda bunlarla karşılaşmayız" şeklinde konuştu:
Diğer soru ve cevaplar şöyle:
Basında da çok speküle edildi bu konu "Acaba antrenmanlarda gerektiği kadar çalışmıyorlar mı?”, “Kulüp doktoru oyuncularla gerektiği kadar ilgilenip doğru teşhisi koyamıyor mu?” şeklinde eleştiriler de oldu.
Örneğin Galatasaray’a baktığımız zaman orada da çok sakatlıklar var. Fenerbahçe’de de zaman zaman sakatlıklar oldu. Hemen hemen her kulüp bunları yaşadı. Bu tip eleştiriler hep bizim takıma yoğunlaştı. Bunun nedenini de çok iyi biliyorum. Yıpratmaya yönelik eleştirilerdi bunlar. O yüzden çok kaale almıyoruz. Bu konuyla ilgili olarak kendimizi sorgulayacak bir sakatlığımız var, o da Serdar Kurtuluş. O konuyla ilgili sıkıntımız da şuydu. Sezon başında Serdar Ümit ve A Milli Takım forması da giydi. Sadece Ağustos ayı içinde 12 maç oynamak zorunda kaldı. Bu yoğunluk yüzünden de bir adele sakatlığı yaşadı. Onun dışındaki Ricardinho, Tello, Mehmet Yozgatlı ve Gökhan Zan’da darbeye bağlı sakatlıklar oldu. Bu da futbolun doğasında olan, şanssızlık diyebileceğimiz türden sakatlıklardı. Bu eleştirilere kesinlikle katılmıyorum.
Gökhan Zan’ın sakatlığına kronik sakatlık dendi. Sürekli sakatlandığı için bazı futbol otoriteleri O’nun için “cam adam” yakıştırması yaptı. Hollanda’da tedavi gördü. O’nun şimdiki durumu nedir?
Gökhan iyi. Tedavisinin bitmesine 1 hafta 10 günlük bir zaman kaldı. Sonra takımla çalışmalara başlayacak. Uzun bir tedavi süreci geçirdi. Bu süreçte de geçmişten kalan bazı arızalarının da giderildiğini düşünüyoruz. İnşallah bundan sonra böyle ciddi sakatlıklar yaşamaz. Tabii ki futbolda yine sakatlıklar olacaktır ama kamuoyunda bizimle ilgili oluşturulan “İyi çalışmadıkları için böyle sakatlanıyor” türü eleştirilere kesinlikle katılmıyorum. Ayrıca biz oyuncu ne kadar iyi antrene edersek edelim o profesyonelce yaşamıyorsa, kendine bakmıyorsa bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Bunun yanında bazen oyuna sonradan giren oyuncular da sorunlar olabiliyor. Çünkü kenarda tam ısınmadan oyuna girmek zorunda kalabiliyorlar.
Öncelikle futbolcunun kendine dikkat etmesi gerekiyor değil mi?
Bizim bu anlayışı artık futbolculara iyice aşılamamız gerekiyor. Hatta bizim aşılamamız da bir fayda etmeyebilir, futbolcuların bunu benimsemesi gerekiyor. Futbolu artık tamamen bir yaşam biçimi haline getirmek zorundalar. Yoksa “Ben çok iyi yaşayayım. Hayatın bütün zevklerini yaşayayım. Antrenmanda kendimi fazla hırpalamayayım. Ama yine de üst düzey bir performans göstereyim” diyorsa bir futbolcu, bunu yapması mümkün değildir. İnsanın bazı şeylerden fedakarlık yapması gerekiyor.
Beşiktaş’ın deplasmanlarda çok iyi bir performans gösterdiğini gördük. Şimdiye kadar 2 kez puan kaybetti o da İstanbul içi deplasmanlardı.
Onların da nasıl olduğunu hep beraber gördük. Artı bir kaybettiğimiz de Ankaraspor deplasmanıydı. Orada da bariz golümüz verilmedi. Bunun üstüne Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarındaki yaşadığımız hakem haksızlıklarını koyarsak çok dolu bir ilk devre deplasman karnesi getirebilirdik.
Bazı futbol otoriteleri Beşiktaş’ın içerdeki maçlarda daha başarısız olmasını taraftara bağlıyorlardı ve “Dışarda daha rahat oldukları için kazanıyorlar” diyorlardı.
Bu sezon tribünlerle aramız ve ilişkilerimiz çok iyi. Takımlarına destek olmak için üst düzey performans gösterdiler. Onlarla ilgili tek sıkıntılı maçımız Sivasspor karşılaşması oldu. Puan kaybettiğimiz maçlara bakarsak, bizim için çok önemli olan Zürih karşılaşmasının ardından oynadığımız Kayserispor maçında kaybedilen 2 puan, Liverpool’la içerde oynadığımız ve yine üst düzey bir performans gösterdiğimiz karşılaşmanın ardından İstanbul Büyükşehir Belediye maçı... Yine Marsilya maçının ardından Çaykur Rize karşılaşmasındaki puan kaybı... Dönüp dolaşıp yine, bu maçlardaki puan kayıplarının fiziksel yıpranma neticesinde olduğunu görebiliyoruz.
Devre arasının gelmesiyle birlikte Beşiktaş’ta gözler tamamen transfere çevrildi. Siz Fransa’ya gittiniz ve bazı futbolcuları izlediniz. Öncelikle beğendiğiniz bir futbolcu oldu mu?
Bizim beğendiğimiz futbolcular tabii ki oluyor. Sezon başında da beğendiğimiz birçok futbolcu oldu. Ama bir transfer yapılırken birkaç tane şartın oluşması gerekiyor. Beğendiğimiz oyuncunun takımımızın bünyesine uyup uymayacağı yolundaki tüm kriterleri tutturmaya çalışırken, işin bir de kulübe bakan ekonomik kısmı var. Yine beğendiğimiz oyuncular oldu. Ancak devre arasındaki transfer zor transfer dönemidir. Gidiyorsunuz bir takımdaki iyi futbolcuyu onlardan istiyorsunuz. Hiçbir takım elindeki iyi futbolcuyu vermek istemez. Verse bile ekonomik anlamda tatmin olarak vermek ister. Dolayısıyla bazen işin o tarafına da takılabiliyoruz. Tabii ki Başkanımız’la, yöneticilerimizle konuşuyoruz. Kulübümüz’ün ekonomik yapısını çok göz önünde bulundurarak transfer yapmak zorundayız. Transfer yaparken kulübünü sahiplenen bir yapıya sahibiz. Şöyle bir yapımız asla olamaz; “Ben şu oyuncuları istiyorum. Kesinlikle bunları isterim” gibi bir anlayışa da sahip olmamız mümkün değil. Dolayısıyla kendi gerçeklerimizle yüzleşip, Başkanımız ve Yönetim Kurulumuz’la iyi ilişki içinde olup ona göre transfer yapmak zorunda olduğumuzu çok iyi biliyoruz.
Medya yabancı oyunculardan yeterli verimin alnamadığını söyledi. Özellikle de Higuain ve Diatta üzerinde durdular. Bu iki oyuncuya yeterli şansın verilmediği yönünde de hala yorumlar yapılıyor. Özellikle de Higuain konusunda. Siz bu konuda ne söyleyeceksiniz?
Kamuoyunda yanlış anlaşılmalar olmasın. Hangi oyuncu alınıyorsa en son benim onayım olduktan sonra alınıyordu. Buna Tello da dahil. Higuain’le Diatta konusunda da son noktayı ben koydum. Dolayısıyla takıma gelecek bütün oyuncularda en son sözü ben söylüyorum. O yüzden insanlarda şöyle bir düşünce de oluşabilir; “Hoca oyuncuları aldı, ama aldığı oyunculara bile şans vermedi”... Burası büyük bir kulüp ve çok büyük hedefleri var. O oyuncuları ben almış olabilirim ama takım içinde de çok büyük bir rekabet var. Formayı isteyen 25 oyuncumuz var. O yüzden o dönem hangi oyuncu ön plana çıkıyorsa ona formayı veriyoruz. Şansı kendisi oluşturuyor. Kendi transfer ettiğimiz oyunculara daha çok şans tanıyacağız diye bir şartlanma içinde olmadık. Ben buraya başarılı olmaya geldim ve insanlar bize güvenip bu mevkiiyi emanet ettiler. Formayı kim hak ediyorsa isim gözetmeksizin, o günkü şartlar ne olursa olsun formayı verdik. Bu nedenle zaman zaman süpriz isimlerin oynadığını gördük takımımızda. Biz zaten astronomik rakamlara transfer yapmadık. Bizim kadromuzdaki futbolcular üç aşağı beş yukarı birbirine yakın futbolculardı. Diyeceksiniz ki “Yabancı oyuncu alınırken niye böyle yapıldı?” Demin de söylediğim gibi o günkü şartlar böyleydi. İbrahim Toraman, Gökhan Zan, İbrahim Kaş gibi Milli Takım’da oynayan üç oyuncumuzun olduğu yere Diatta’yı aldık. Kendi insanımızı da küçümsemeyelim burada. Tabii ki Diatta’yı da küçümsememeliyiz. Senegal Milli Takımı’nda oynamış, 9 yıl Fransa’da oynamış, geçtiğimiz sezon St. Ettienne’de 25 maç ilk onbirde oynamış bir oyuncu. Ama o mevkii için 16-17 milyon dolar verip Rio Ferdinand’ı alsaydım ve O’nu kenarda bekletseydim o zaman bu eleştirileri hak ederdim. Biz Diatta’yı alternatif olarak aldık. Önlerine geçseydi, O’nu oynatacaktık ama o mevkiide çok kaliteli oyuncularımız var bizim. Higuain için de aynı şeyler geçerli. Diyecekler ki “Niye yabancı oyuncuyu alternatif olarak alıyorsunuz? Yerli yok mu?” Yerli yok. Diatta’yı almadan önce yerli oyunculara da talip olduk ama Diatta’yla karşılaştırdığımız zaman üç katı bir maliyet çıktı önümüze. Artık direk takıma katkı sağlayacak oyuncuları alacağız. Şartlar oluşmazsa da sezon başındaki transfer politikasını kesinlikle uygulamayacağız.
Alt yapıyı sürekli olarak takip ediyor musunuz?
Kesinlikle. Geçmişten beri alt yapımızdan çok oyuncu çıkaran bir kulüp olmamıza rağmen bunlardan yeterince yararlanılamadığını gördük. Ancak bu sene alt yapıda yetişen oyuncularımızdan çok faydalandık.
Takımımız’a yapılan eleştirilerden bir tanesi de gol pozisyonuna girmekte ve gol atmakta zorlandığımızdı. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
Gol sıkıntısı yaşadığımız doğru ama gol pozisyonuna giremediğimiz yönündeki eleştirilere katılmıyorum. Takımımızda gol atma alışkanlığı olmayan oyuncular olduğunu gördük. Demek ki bu bizim üstünde daha çok çalışmamız gereken bir konu.
Sivasspor’un çıkışıyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Onların bu çıkışına kesinlikle saygı duymak lazım. Umarım ki daha çok Anadolu takımı zirve mücadelesinde yer alır ve Türk futbolu bundan faydalanır.
Ligin ikinci yarısı için taraftarlara bir mesaj vermek ister misiniz?
Şimdiye kadar bize çok destek verdiler, kazandığımız başarılarda onların payı çok büyük. Aynı desteği ligin ikinci yarısında da bekliyoruz. Ayrıca eğer bir şikayetleri olursa bunu maç bitiminde dile getirmelerini istiyoruz. İnönü zaten rakiplerimiz için korkulu bir deplasman. Ben onlardan maçı yaşayarak takımlarını desteklemelerini istiyorum.


</B>
bjk_bjk Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 28-12-2007, 18:34   #2
Banned
 
samsa75x - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

bn dınledım umutlydu hocamız bn arkasındayım he rzman
__________________
yaşananLar Rüya düşmüş be REİS ... !!!

sadce bn kımse yoq arkamda ...


bursaÇARŞI...
samsa75x Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 28-12-2007, 18:43   #3
besiktaş jk
 
aLi rıZa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Alıntı:
bjk_bjk´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Genç ve Avrupa mücadelesinde tecrübesiz olan bir grupla yine de iyi bir şekilde Şampiyonlar Ligi’ni tamamladığımızı düşünüyorum.
</B>
ben düşünmüyorum
__________________
“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine”
aLi rıZa Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 29-12-2007, 09:57   #4
 
ROYAS - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Alıntı:
blackwhite_deathlife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
ben düşünmüyorum
bende düşünmüyorum
ROYAS Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 29-12-2007, 13:37   #5
 
1903_delisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

100. yıldan beri hoca değiştiriyoz futbolcu değiştiriyoz ondan sonra 2 sen geçince keşke sergen,ahh keşke lucescu,aman keşke del bosque yeter be kardeşim ne olduysa istikrarsızlıktan oldu ben hocamızın arkasındayım wede 5 yıl enaz gitmemiz gerekiyo.Yeter artık...
1903_delisi Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 03:50 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580