'İpler elimizde'

[Meric]

Beşiktaş'ın ikinci kaptanı İbrahim Toraman, FANATİK'e ligin ikinci yarısını değerlendirdi, iddialı açıklamalar yaptı."Şampiyonluk yarışında bizi zorlayacak bir rakip yok. Ancak en büyük rakibimiz yine biziz... "
4.1.2008



Beşiktaş'ın ikinci kaptanı İbrahim Toraman, FANATİK'e ligin ikinci yarısını değerlendirdi, iddialı açıklamalar yaptı
Şampiyonluk yarışında bizi zorlayacak bir rakip yok. Ancak en büyük rakibimiz yine biziz... Yani ipler bizim elimizde
Büyük maçları İnönü Stadı'nda oynayacağız. Kazanırsak şampiyonluk bizim olacak. Avantajlıyız, mutlu sona ulaşacağız
Teknik direktörler değişmesine rağmen, o ilk 11'in değişmez ismi oldu... Genç yaşında Beşiktaş'ta kaptanlık pazubandını takan İbrahim Toraman, FANATİK'e iddialı açıklamalar yaptı. Ligin ikinci yarısını değerlendiren milli savunma oyuncusu merak edilen soruları samimi bir şekilde yanıtladı. İşte muhabirimiz Orhan Yıldırım'ın soruları, Beşiktaş'ın yıldızı İbrahim Toraman'ın yanıtları...
* Sivaslı olduğun için oradan başlayalım. Şampiyon doğduğun yerden mi, doyduğun yerden mi çıkar?
- Sivaslı olduğum için mutluyum. Ancak 'Sivas şampiyon olur mu' derseniz çok zor. Üç büyüklerin Avrupa’da maçları vardı. Oraya konsantre oldular ve bu yüzden puanlar kaybettiler. Sivas hava ve güven yakaladı, devreyi lider tamamladı. Ancak ikinci yarı böyle sürmez.
* Sürekli hoca ve oyuncu değişimi takımı nasıl etkiliyor?
- Takımın iskeletinin oluşması gerek. Hem teknik heyet, hem de futbolcular için... Yoksa birileri geliyor, birileri gidiyor takım oturmuyor. İskelet kadro çok önemli, ancak böyle başarı gelir kanısındayım.
* Başarıya giden yolda, yabancıların payı ne?
- Fenerbahçe nasıl şampiyon oluyor görüyoruz. Türkiye'de yabancılar çok önemli. Eğer şampiyon olacaksan, yabancıların iyi olmalı. Alex takımını şampiyon yapıyor. Her sene 20 gol atıyor, bir o kadar attırıyor. En az 30 maç oynuyor.
* Alex, son dünya kupasında Ricardinho'nun yedeğiydi. Oynayandan çok, oynatabilen de önemli değil mi?
- O da çok önemli. Yetenekli oyuncuları anlamak, onları oynatmak... Ricardinho kariyeri ortada biri. Nitekim belli yaşta ama herkesin havası başkadır. Belki hoca ile anlaşamadı, takıma ayak uyduramadı. Ben Alex’te şunu görüyorum; sahipleniyor, sorumluluk alıp taşın altına elini koyuyor. Ricardinho da öyle yapsa daha büyük faydası olabilecek bir oyuncu.
* Saha içinde ki sorunun kaynağı ne?
- Bazı maçlarda sistemi sahaya yansıttık. Ama hep defansa fatura çıkarıldı. Defansta dört kişiyiz ama hata yapınca sadece stoperler eleştiriliyor. Oyuna yön veren orta sahadır. Burası güçlü olduğu zaman savunma da, forvet de aksamaz.
* Takımdaki sakatlanmayan nadir oyunculardan olmana rağmen, kart hastalığından kurtulamadın...- Ben de kendimi tanıyamıyorum bu konuda. Saha dışında bu kadar sakinim ama saha içinde bir şeyler oluyor. Kendime yakıştıramıyorum.
* Kayıplar ortada, bundan sonra ne olur?
- O kadar çok moral bozucu şeyler yaşadık ki, yıprandık. Üzülmedim diyen yalan söyler. Kimse bize güvenmiyordu. Bizim camia da ufak bir başarısız sonuçta kaos ortamı yaratılıyor. Neden böyle bilmiyorum. Ucuz puanlar kaybettik. Rize maçı mesela... Saçma sapan gol yedik; puan kaybettik. Sivas maçı da aynısı...
* Klasik konuşmanın dışına çıkarsak, yarışta kim daha avantajlı?
- Şampiyon olacağımıza inanıyorum. Fikstürümüz de çok iyi. Büyük maçları içeride oynayacağız. Rakiplerimizin Avrupa maçları da var. Biz sadece lige motive olacağız. Sonuçta bizim ne yapacağımız önemli. Herksin böyle inanması gerek.
* Hocanın takım üstündeki etkisi ne oranda?
- Önemli olan futbolcudur. Hangi hoca olursa olsun, olay saha içinde biter. Saha dışındaki motivasyon ve takımda adaletli olma konusunda hocanın payı var elbette. Hoca adaletli ise, sorun yok demektir.
* Sağlam’ın adaleti var mı?
- Tabii ki hocanın hataları var. Eleştiriliyor da. Bunlar futbolda olan şeyler. Ama adaleti olduğuna inanıyorum. İyi niyetli. Sorunları ceza vererek değil, konuşarak çözmeye çalışıyor.
* Bir çok oyuncu da hoca ‘adil’ değil diye ayrılıyor. Mesele İbrahim Akın bundan şikayetçi olduğu için gitti...
- Akın kafasına koymuştu ayrılmayı. 'Oynatılmıyorum' diyordu. Ama ligde on maçı yok. Gitmek çok kolay, dönmek zor dedim kendisine. Ben dahil herkes konuştu. Psikolog, hocalar, yönetim... Sadece hocaya bağlamak doğru değil düşüncesindeyim.
* Sizi en çok hangi takım zorlar?
- Böyle bir takım yok. Rakibimiz yine biziz. İpler elimizde. Büyük maçları evimizde oynayacağız. Kazanırsak şampiyonluk burada. En avantajlı olan Beşiktaş ve bunu başaracağız.
* Yabancılardan yetersizliği el freni oldu mu?
- Tello'nun takıma katkısı oldu. Mesela Roberto Carlos büyük paralara geldi. Carlos belki Madrid’deki gibi ortaya çıkımyor ancak sahada başı sıkışan topu Carlos'a atıyor. Geride olmasına rağmen zorda kalan Carlos'u arıyor. Transferde sadece yabancı olduğu için adam alınmaması lazım. Vasat oyuncu alacağına, almamak daha iyi. Aksi taktirde zarar verir. Örnekler apaçık ortada. Yabancılar ilk geldiklerinde Beşiktaş'ın büyüklüğünün farkında olmuyorlar.
* Avrupa maçlarında dışarıda neden bu kadar etkisiz kaldınız?
- İnönü'deki maçlarda taraftar bizi ateşliyor. Takım ruhunu ortaya koyuyor. Yenildiğimiz Porto maçı dahil çok iyi mücadele ettik. Deplasmanlarda ise sahada yokuz. Ben de bunu çözemedim.
* 8-0’lık maçta topun önünde duran Serdar dışında kart gören bile yoktu...
- Artık ne oldu bilemiyorum. Birçok eksiklik vardı. O maç farklıydı. Rakibe girip kart bile göremedik ki gol atabilelim. Enteresan bir maçtı.
* Sezon sonu Avrupa Şampiyonası'nın olması, milli takıma gitme yarışı açısından takımlara da yansır mı?
- Kesinlikle takıma olumlu yansıyacak. Herkes oynamak ister. Bütün gözler orada, büyük vitrin. Hedefleri olan oyuncular için büyük şans. Şampiyonlar Ligi maçlarında herkes göz önüne çıkıyor. Kendi adıma tercih edilirsem, gidip elimden geleni yaparım. Sonuçta bu kararı verecek olan milli takım hocamız. Çağırmazlarsa da saygı duyup başarılarını bekleriz, görev verilirse de aslanlar gibi mücadele ederiz.
* Üst düzey takım ve oyuncular üstünde basının etkisi olur mu?
- Olmaz mı!. Mesela amcam, 'Takımda şu olmuş' diyor. Benim haberim yok diyorum. 'Yok, yok öyle. Gazeteler yazmış' diye diretiyor. İnandıramıyorsun. Basın taraftar ve halk üstünde çok etkili.
* Başarılı olunca yabancı, başarısızlıkta ise yerliler öne mi çıkıyor?
- Rizespor maçında Higuain vasat oynadı. Taraftar, “l love you" diye bağırdı maç boyunca. Her yerde ayrı kredileri var. Kaliteli yabancıyı kim istemez... Başarılı olacaksan ancak kaliteli olursun. İlk yarıda tam 30 maç oyandım. Anadolu takımlarındaki bir oyuncunun ancak bir sezonda bu kadar oynuyor.
* En iyi idman maç değil midir?
- Fizik olarak iyi elbette. Ama işler kötü gidince kafa olarak rahatsız oluyorsun.
* Film izleme merakın sürüyor mu hâlâ?
- Eve sinema sistemi kurdum. Bir de Play Station oynuyorum... Ama rakip yok.
* İleriye yönelik düşünce ve yatırımların var mı?
- Sivas’ta kendi adımı taşıyan okul yapmayı planlıyorum.
* Beşiktaş’ta hangi oyuncuların olmasını isterdin?
- Bir ismi vermek yerine nasıl bir oyuncu olması lazım o önemli. Lider, takıma yön veren biri olmalı. Alex gibi mesela.

‘Genç futbolcuları basın şımartmamalı’
“Genç oyuncular konusunda basının da üzerine düşenler var. Adam bir-iki maç oynuyor, bir de gol atıyorsa manşetlerde. İki maçta yıldız oluyorlar. Bu iş öyle kolay değil. Sonra gardı da düşüyor performansı da... O zaman da alaşağı ediliyor. Bu dengeyi kurmak lazım. Gençler de şımarmayıp bunları aşabilirlerse başarılı olurlar. Mesela Batuhan bu konuya örnektir. Ben sahada doğrular neyse, onu yapmak için uğraştım. Kendimi herkese beğendiremem. İnsan her gün yeni bir şey öğrenir."
Taklitlerimden sakının!
“Bayanlar tarafından beğenilmek güzel bir şey. Ama ben ne mankenim ne de artist. Sadece futbolcuyum. Bazı durumlarda gerçekten zorda kalıyorum. Özellikle internette. Benim adımı kullanan çok fazla sahte İbrahim Toraman var. Hatta birini yakalattım. Genç kızlarla tanışıyorlar, onların zaaflarından yararlanıp kandırıyorlar. Facebook sitesinde sadece 8-10 tane Toraman var! Bu konuda çok yoruldum. Benim hiçbir sitede hesabım yok. Sadece kendi internet sitem ve mail adresim var."
‘Hakemler bize karşı çok daha rahat’
Hakemlere gelince... Bizi ciddiye almıyorlar mı, bilemiyorum. Hakemlerin bariz hataları var. Galatasaray maçında kesin penaltımız verilmedi. O maçta pozisyona giremedik ama hakkımız verilse belki beraberlik gelecek. Ankaraspor karşılaşmasında bariz golümüz iptal edildi. Sadece bu iki maç bile bizi lider yapardı. Bizim hakem hatalarından kazandığımız tek puan yok. Trabzon'da Rüştü atıldı. Öldük, öldük dirildik. Ya mağlup olsaydık... Ama sonuçta çıkıp gol atacaksın. Hakeme bağlamak yersiz.
Orhan YILDIRIM