Tello'dan şampiyonluğun formülü

[Meric]

İlk yarıyı iyi geçirdiklerini ifade eden Şilili oyuncu, ligde şampiyonluğa ulaşmaları için kendi sahalarında oynayacakları maçları kazanmaları gerektiğini söyledi. 28 yaşındaki oyuncu, güçlü olmadığı düşünülen takımlarla yapacakları karşılaşmaları ise, 'şampiyonluğun anahtarı' olarak nitelendirdi.



Tello, Roberto Carlos ile karşılaştırılmasının güzel olduğunu fakat Brezilyalı oyuncuyla aynı bölgede oynamadıklarını vurguladı.

Siyah-beyazlı taraftarlara da değinen Şilili oyuncu, dünyanın hiç bir yerinde İnönü Stadı'danki gibi atmosfer görmediğini belirterek, tarftarların desteğinin her zaman devam etmesi gerektiğini söyledi.



- İkinci devreye galibiyetle başladınız. İlk devrede çok iyi bir performans gösterdin. Beşiktaş sence şampiyon olacak mı?



- İlk devrenin birkaç maçına çok iyi başlayamadık. Takım olarak yaptığımız en büyük hata, sahamızda oynadığımız ve kazanmamız gereken maçları alamamak oldu. Yine de takım olarak ilk devreyi iyi geçirdik. Kişisel olarak da iyi bir devre geçirdiğimi düşünüyorum. Şampiyon olmak istiyorsak evimizde oynayacağımız derbileri kazanmalıyız. Ancak sadece derbileri kazanmak veya iç sahada oynayacağımız maçları kazanmak bizi hedefimize taşımaya yetmeyecek. Şampiyonluğun anahtarı, kağıt üzerinde küçük görünen çok fazla kuvvetli olmadığı düşünülen ve çok fazla ciddiye alınmayan takımlarla oynadığımız maçları kazanmak. Beşiktaş'ın sıkıntısız ve zorlanmadan geçtiği maç sayısı çok az. Şampiyon olmak istiyorsanız, her maçı bizi şampiyonluğa taşıyacak son maçmış gibi görmeniz gerek.



- Türkiye'de oynanan futboldan memnun musun?



- Türkiye'de futbol saha içinde de dışında da duyguyla oynanıyor. Mantıkla değil duygularla düşünülen ve oynanan bir futbol kültürünüz var. Üstüne üstlük Portekiz'e göre daha agresif. Türkiye'de dışardan bakıldığı gibi işler futbol oynamak için çok da rahat değil. Bazı maçlarda sahada sizi oynatmamak için özellikle bir adam peşinize takılıyor. Çoğu maçta da rakip oyun kurmak, oyunu yönlendirmekten çok sizi oynatmamaya yönelik mücadele ediyor. Bu da istediğiniz gibi futbol oynamanızı zorlaştırıyor. Beşiktaş bunların üstesinden gelebilecek oyunculardan kurulu. Tek eksiğimiz rakip kaleye çok çabuk şekilde gitmekti ve bunu da son maçlarda çok iyi yapmaya başladık.



- Menajer Sinan Engin, senin Roberto Carlos'tan daha iyi olduğunu söylüyor?



- Hepimiz Roberto Carlos'un kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Dünyada son 15-20 senenin en iyi sol kanat oyuncusu. Kimse Carlos'u oturup tartışmamalı bile. İkimizin de takımları için yaptıkları ortada. Carlos'la futboldaki verimliliği anlamında kıyaslanmak bile çok güzel. Ama unutulmamalı ki ben orta alanın solunda, o ise defansın solunda oynuyor. İkimizin maç içindeki sorumlulukları farklı. Takımlarımız farklı. Farklı oyun karakteri ve düşünce yapısına sahip oyuncularız. Bence böyle bir karşılaştırma yapmayalım. O kendi bölgesinin dünyadaki en iyi oyuncusu. 'Rodrigo Tello ve Roberto Carlos takımları için kendi bölgelerinde en iyisini yapmaya çalışıyor' diyelim ve konu kapansın.



- İbrahim Üzülmez ile aynı karakterdesin. Önlü arkalı oynuyorsunuz. Birbirinize benzemeniz oyun içinde seni rahatlatıyor mu?



- İbrahim ileri çıkmayı çok seven bir oyuncu. Ve bunu da çok iyi yapıyor. Forvete yardımcı olmaya çalıştığım anlarda, oluşan boşluğu o ileriye çıkarak dolduruyor. Ancak İbrahim ileri çıkınca top kaybediliyorsa, benim acilen onun yerini doldurmam ve rakibin atağını kesmem gerekiyor. Birbirimizin açığını kapatmalıyız. Birlikte oynayan futbolcuların çok iyi bir iletişim içinde olmaları gerekiyor. Bizim sahadaki iletişimimiz iyi olursa hocamızın bizden istediklerini çok daha iyi ve sorunsuz yapabiliriz.



- Beşiktaş'ın ilk devre çok az gol pozisyonuna girdiğine katılıyor musun?



- İlk devre gerçekten az gol atarak maçları kazandık. Ama 1-0 da 6-0 da kazansanız üç puan alıyorsunuz. Beş gol atıp altı gol yerseniz çok gol atmanızın bir anlamı kalmaz. Önemli olan kazanmaktır. Evet çok gol attığınızda sizi izleyenler belki daha çok keyif alacaklardır ama sonuçta gol sayısı ne olursa olsun kazanmak önceliğimiz. Ben galip geldiğimiz her maçta aynı hazzı alıyorum. Ara transfer döneminde Nobre, Bobo, Higuain'e alternatif Filip Holosko transfer edildi. Holosko, üçünden de farklı özelliklere sahip bir golcü. Daha hızlı ve daha derinlemesine oynayan, ayağında top tutabilen bir oyuncu. Bence dengeli bir forvetimiz oldu. Ayrıca yönetim ve teknik direktörümüz gol sorunu olduğunu düşündükleri için bu transferi yapmışlardır.



- Beşiktaş taraftarı çok ateşli, bu sizi saha içinde nasıl etkiliyor?



- Sahaya ısınmaya çıktığınızda maçtan önce taraftarın desteğini hissetmeniz çok önemli. Tribünün heyecanı ve arzusu oyunumuza da yansıyor.Pozitif enerji bizi ateşliyor. Dünyanın hiç bir yerinde İnönü Stadı'ndaki atmosferin olabileceğini düşünmüyoruim. Böyle bir taraftarı şu ana kadar ne gördüm ne de duydum. Türk oyuncular bile tribündeki taraftarımızdan etkileniyorsa bizlerin hayranlık duyması çok normal. Ama taraftar şunu asla unutmasın. Esas işler kötü gittiği zaman, onların desteğine ihtiyacımız var. Elimizden geleni yaptığımız konusunda hiç bir şüpheleri olmasın ama bazen onlar devreye girmeli ve tezahüratlarıyla bizleri ateşlemeliler. Onlar sayesinde çok önemli maçlar kazandığımız bir gerçek. Beşiktaş camiası şunu bilmeli; ellerinde çok büyük bir hazine var. Böyle bir taraftarı olan bir futbol takımı için, 'hazineye sahipler' demek en doğru söz.



- Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Türkiye ilk maçını Portekiz ile oynayancak Sence nasıl bir maç olur?



- Bu tür şampiyonalar çok kısa ve başta kaybetmek takımı olumsuz etkileyebiliyor. Ancak, Türkiye'nin Portekiz karşısında şansının büyük olduğunu düşünüyorum. Portekiz, Pauletta, Rui Costa, Figo gibi çok önemli oyuncularını kaybetti.. Ama artık Ronaldo, Quaresm ve Deco var. Haliyle çok güzel maç olmasını bekliyorum. İzleyenler eminim keyif alacaklardır.