|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
27-01-2008, 08:21 | #1 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 38
Mesajlar: 1.503
Tecrübe Puanı: 0 |
Altıda 6, yedide 7 Rakiplerine şaka yaparak gol atıp öne geçmelerine izin vererek bir avans hakkı tanıyor Beşiktaş... Sonra da peş peşe gollerini atıp işi eğlenceye dönüştürüyor Elbette ellerinde ya da ayaklarında sihirli çubuk yok... Ama her maçta adeta büyü yapar gibi (ya da büyülenmiş gibi) rakiplerine şaka yaparak gol atıp öne geçmelerine izin vererek bir avans hakkı tanıyor Beşiktaş... Sonra da peş peşe gollerini atıp işi eğlenceye dönüştürüyor. Tribünden görünüş böyle... Ama Beşiktaş'ın sıkıntılarını, zaaflarını, organizasyon kusurlarını ya da becerilerini gösteren gerçekler de var bu görüntülerin içinde... Rakibe bu kadar oynayacak geniş alan bırakmak... Kontralarda adam kovalayıp topa basmamak... Savunmada derinlik, yardımlaşma ve adam takibine özen göstermemek, yardımlaşmamak... İşte Beşiktaş'ın savunma zaafları... Cisse topu çalıyorsa ne ala... Çalmıyorsa kaleci Rüştü ve savunma yürek Selanik kaygıda! Zurita'nın golü böyle bir gerçeğin üstüne bir kez daha yapıştı... Beşiktaş, Holosko'nun katılımıyla artık savunma ezberlerini unutan ama hücum üzerine bolca çeşitlemeler yapan bir takım kimliği kazandı ya... İşte, geri kalanı bir hücum gösterisine dönüştü maçın... Elbette bu oyunun kahramanları da vardı. En başta Holosko... Üç golde de olağanüstü katkısı, zekası, içten çabaları vardı. Beraberlik golünü atan Cisse hücuma katılırken, Ali Tandoğan'ın önündeki boş kulvarı rakibine bırakıp geride beklemesini, Beşiktaş ataklarında dönen toplara uzaktan seyirci gibi bakmasını bir türlü anlayamadık. Böyle bir hücum teknisyeninin oyunda aktif rol almaması bir noksanlıktı. Ali Tandoğan kaptan İbrahim'e baksa nelerinin eksik olduğunu pekala görebilir... Delgado anormal sayıda top kaybetti. Ama yine de takımını ayakta tutan, ona şahsiyet kazandıran, isyan edercesine hücumda olmadık işler yapan bir lider olarak parladı. Bu yeni hücum kültüründe Nobre'nin parlayacağını ve Fenerbahçe'deki performansına ulaşabileceğini yazmıştım. Nobre aynen dediğim gibi ilerliyor. Attığı gol sayısı üç olabilirdi ama Gaziantep kalesinde bir değil iki kaleci vardı. (Murat Şahin + Murat ve Bekir) Tello'nun rakiple boğuşmaktan yaratıcı ve etkili rolüne fazla fırsat bulamadığını gördük. Ama topluca şunu söyleyebiliriz ki, Fenerbahçe hezimetinden sonra tecrübe ağırlıklı bir kadroyla İnönü'ye gelip müthiş bir direniş sergileyen Gaziantepspor'a karşı olağanüstü hırslı, istekli ve kararlı oynadılar. Beşiktaş, kalabalık savunmanın içinde çok hücumcu ile oynarken top kaybetmemenin bir çaresini bulmalı. Ama daha acil çareyi de savunma zaaflarında aramalı. Üst üste altıncı galibiyet... Ve geriye düştükleri yedinci maçı da bol golle kazanma mutluluğu... Bu Beşiktaş bize bir şeyler söylüyor. Acaba neler fısıldıyor? Bekleyip görelim... Atilla GÖKÇE - milliyet | ||
|
27-01-2008, 09:08 | #2 | ||
zɐʎaq ɥɐʎis Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 42
Mesajlar: 11.401
Tecrübe Puanı: 40 | Valla bi gün şaka kaka olmadan önlem alınmalı bu işe.
__________________ Emre - 1981 - Yeşilköy - Arh + | ||
27-01-2008, 11:04 | #3 | ||
Can't Forget Üyelik tarihi: Sep 2007 Yaş: 35
Mesajlar: 6.226
Tecrübe Puanı: 29 | her zaman ilk golü biz yemek zorunda değiliz önlem alınmalı...
__________________ ŞafakLa Tanış Saya Saya Biter Mi ? ANTALYA / Gazipaşa İLçe Jandarma KomutanLığı Şafak:253 | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |