|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
18-02-2008, 23:52 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Nov 2007 Yaş: 36
Mesajlar: 418
Tecrübe Puanı: 17 |
Errrrkek yönetim Bazı oyuncuların 28 hafta maaşlarını alamadığı bir takım düşünün. Arasıra yapılan ödemelerle bazı oyuncular rahatlatılıyor.. Birçok oyuncu sadece toplam alacaklarının garanti olan kısmını, yani %40'ını alabiliyorlar. Ondan da emin değilim ya! Belli ki garanti para deyimi Beşiktaşlı yöneticiler için oyunculara verilecek para demek. Yani Beşiktaş'ta bir peşin para var, bir de Allah'a emanet para. Tabii ki bu durum işleri federasyonla değil FIFA'yla olan yabancılar için geçerli değil. Onlar garanti parayla oynuyorlar. Kaçıp gitmesinler diye de en son gün paraları ödeniyor. Genel durum bu! Ve bu yönetim devre arasında, geliştirilecek oyuncu klasmanında değerlendirebileceğimiz, 19-20 değil, 24 yaşındaki Holosko için 5 milyon euro bonservis ödedi. Kendisine de yılda kimine göre 800 bin kimine göre 1.2 milyon euro garanti para veriyor. Yetmedi 24 yaşındaki oyuncuya karşılık 22 yaşındaki Burak'ı da teslim etti. Burak'ın parasal durumu ise farklı tabii. Onun garanti para sözleşmesi olmadığı gibi, maç başına alacakaları da duruyor. Son anda alacaklarına mahsuben yapılan senetleri teslim almasa gitmiyordu. Senetler de uzun vadeli. Yaza! Allah'a emenat yani! Muhtemelen Koray için de aynı şey geçerli. Bu da başka bir gariplik! Sezon başında Rüştü Reçber'e verilen 1.5 milyon euro garanti parayı, Lamine Diatta ve Higuain'den uğranılan zararı saymıyorum bile. Bunlar da yetmiyormuş gibi, Mehmet Topuz için Kayseri'ye tam 11 milyon euro teklif edildiği bizzat Başkan tarafından canlı yayında söyleniyor. Basit mantıkla 5 milyon euroluk Holosko'ya yılda 800 bin verirseniz, Topuz'un yıllık gelirinin 1.6 milyon euro olması gerekir. Bunu 1 milyona indirelim. 5 senelik sözleşme yapsanız, alın size 16 milyon euroluk bir paket. Bu İnönü'nün iki buçuk yıllık toplam gelirine eşit. Nasıl açıklayacaklar Yani böyle bir transfer gerçekten konuşulduysa bir acayip. Konuşulmadı da reklam yapılıyorsa iyice acayip. Sadece küçük bir parçasını ortaya koyduğumuz Beşiktaş transfer pazarının acayipliğini bir yana koyun ve düşünün. Bugünün futbolunun en önemli mevkisi olan çapayı bir, sadece bir tek oyuncuya teslim etmeyi bu transferleri yapanlar nasıl açıklayacak? Beşiktaş eğer Kayseri'de döküldüyse bunun ilk ve en büyük nedeni bunca para harcayıp Cisse'ye yedek olacak bir oyuncu alınmaması hatta o bölgenin boşaltılması değil mi? Bir kulüp bir oyuncuya 5 milyon euro, diğerine 11 milyon euro bonservis verecek ve içeride maaşlar zamanında ödenmeyecek, bir pozisyonda sadece bir oyuncu olacak. Bunu yapan da Süleyman Seba'dan çok değil sadece 2 sonraki başkan ve yönetimi olacak. Bu açık ve acayip tabloya bakın ve sonra değerlendirin. Hıncal Uluç'un söyledikleri akıldışı mı? Peki ya hem de Beşiktaş'ın resmi sitesinde verilen, daha doğrusu verilmeyen cevap ne? "Pembe kazaklı ve ne olup ne olmadığı belli olan Hıncal Uluç" hakaretleri ve ardından "cevap vermeye gerek duymuyoruz" Yüzde yüz borsaya kote şirkette hem de apaçık olan bu transfer harekatına yapılan eleştiriye cevap verilemiyor. Çünkü akla yatkın bir cevap yok. Peki ne yapılıyor? Seksist hakaretler! Yönetimdeki Gülnaz Arsel'in ayrılışında da aynı tavır vardı ve Arsel ayrılmadan önce kulübe 17 milyon dolar ek gelir sağlayacak bir proje geliştirdiğini söylüyordu. Bu proje nedir, hâlâ bilen yok. Acaba bu işi yapanın kadın oluşundan mı? Bu hakaretler Uluç'a edilmesinden 4 gün önce de Beşiktaş Asbaşkanı kendi takımına "Kız takımı" diyordu. Kendi takımlarını belden aşağı eleştirenler, kendilerini eleştiren gazeteciye de aynı şekilde davranıyorlar. Karşılıkları belli Uğur Vardan'ın Çarşamba günü yazdığı gibi "Bu yönetimin kadınlarla bir sorunu var gibi" Kadın yöneticiye "Elinin hamuruyla bu işlere karışma" Takıma "Karı gibi oynamayın len!" Eleştirene de "İ.ne'lik yapma!" Yönetimin söylediklerinin tribündeki karşılığı bu. Daha doğru cümlelerle söylenmiş olması, bunlardaki hakaretin dozajını azaltmıyor. Tam errrrkek, hep errrrkek bir yaklaşım bu! Tabii yukarıda anlattıklarımızın da tribüncesi var. "Önce evdekilerin karnını doyur da sonra Kayseri'ye, Manisa'ya hovardalığa git" gibi Ya da "erkek adam önce evdekilerin harçlığını verir" gibi. "Erkek adam borcuna sadık olur" gibi. Bugüne kadar yönetimler ve futbolcular basından, çoğu zaman da haklı olarak çok şikayet etti. Ancak bu kadar seksist, bu kadar yerlerde sürünen bir tavır, hiç görülmemişti. Hem de çok değil, Seba'dan sadece 2 başkan sonra! Beşiktaş yönetimine, çok geçmeden toplu bir terapi tavsiye ediyorum. Çünkü bu iş tam psikologluk, yok! Daha da ötesi psikiyatrlık bir hal almaya başladı. http://www.milliyet.com.tr/2008/02/15/s ... irkol.html Bir errrrkeklik daha yap, sezon sonunda Sinan Engin'i de al git yönetim.. Konu samet1903 tarafından (19-02-2008 Saat 00:02 ) değiştirilmiştir.. | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/futbol/53462-errrrek-yonetim/ | ||||
Mesaj Yazan | For | Type | Tarih | |
Untitled document | This thread | Refback | 29-02-2008 15:13 |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |