|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
06-03-2008, 11:40 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 41
Mesajlar: 4.674
Tecrübe Puanı: 21 |
Gönlümün şampiyonu Sivas - Şansal BÜYÜKA Kendi ligimizi kötülemeye, aşağılamaya bayılıyoruz... İyilere gözümüzü kapatıyoruz, kötüleri adeta cımbızla seçip ortaya çıkartıyoruz... Oysa Avrupa’nın en iddialı ligini oynuyoruz, haberimiz yok... Zirve yarışında nefes nefese dört takım... Tehlike bölgesinde bitime 10 hafta kala, sıkıntı içinde kıvranan 10 takım... Avrupa’nın hangi ülkesinde var böyle bir lig... Düşünün lider bir puan önde... Arkasındaki üç takım bir puan geriden ama aynı puanla sıralanıyor... Kalan 10 haftada liderin bir maçla dördüncülüğe düşebileceği, dördüncünün bir maçla lider olabileceği maçlar izleyebiliriz... Bundan daha büyük heyecan olur mu? Görünen o ki, Mayıs gelmeden, yani lig bitmeden bu iş belli olmaz... Peki, 10 hafta sonrası nasıl görünüyor derseniz... İşte orası karışık... Beşiktaş bir puan önde, 10 maçın beşini deplasmanda oynayacak, yarıştaki en büyük rakiplerinden Fenerbahçe ile İnönü’de karşılaşacak ... Şampiyonluk için bu maçı kazanması şart... Fenerbahçe’nin İnönü’de kazanması Beşiktaş için darbe olur... Ancak Beşiktaş’ın bu sezon yakaladığı deplasman alışkanlığı, en büyük şansı gibi görünüyor... Galatasaray’ın sadece 4 deplasmanı var... Yani önemli bir fikstür avantajı... Galatasaray da Beşiktaş gibi Fenerbahçe’yi kendi sahasında misafir edecek... Altı puanlık bir maç bu... Kazanana büyük hamle yaptırır... Ancak Galatasaray’da Feldkamp ile futbolcular arasındaki bütünlüğün her geçen hafta biraz daha azaldığını düşünüyorum... Oysa Beşiktaş’ta, kimilerinin kızmasına rağmen Ertuğrul Sağlam’ın efendi ve tutarlı duruşu, futbolcularını koruyuşu Kara Kartal’a ciddi bir ayrıcalık sağlıyor... Görülüyor ki, Fenerbahçe’nin hem İnönü hem Ali Sami Yen deplasmanı var... İş bununla da bitmiyor... Fenerbahçe’nin son iki deplasmanından biri Galatasaray, sonuncusu da Avni Aker’de Trabzonspor ... Yani beş deplasmanın üçü sırasıyla Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor ile... Bu üç maçtan hasarsız çıkmak çok kolay değil... Kaldı ki, diğer maçları da Fenerbahçe’nin “yedek”leme lüksü yok... Sivas’ı soracak olursanız ... İçerde Beşiktaş’ı var, Galatasaray’ı var... Deplasmanda da beş maçı... Sivas belli oldu ki, bu sezonu bu ilk dördün içinde bitirecek... Birinci de olabilir... Dördüncü de... Ne olursa olsun, benim gönlümün şampiyonu şimdiden belli... O da Sivasspor... Diğer adaylara gelince... Sanki Beşiktaş ile Galatasaray’ın Fenerbahçe’ye oranla şansı biraz daha fazla gibi... Fikstür onu gösteriyor... Ama gün doğmadan neler doğar, onu da hesaplamak lazım... Fenerbahçe gidip Beşiktaş’ı, Galatasaray’ı, Trabzonspor’u deplasmanda yenerse hesap karışır... Anlayacağınız kalan 10 haftada köprünün altından çok sular geçer... Bir de hep örnek gösterdiğimiz, Avrupa’nın önemli liglerine bakın... Ya bir ya iki takımlı şampiyonluk mücadelesi... Üstelik aralarında dünya kadar puan farkı... Bizde ise sanki üzüm salkımı gibi... Dört takım birbirlerinin adeta “ense tıraşını” görüyor... Nerede var böyle bir lig? O zaman bırakın keyfini çıkaralım... Maratonda ipi göğüsleyecek olanı alkışlayalım, ama kaybedenlere asla kızmayalım... Galip sayılır bu yolda mağlup diye onların da gönlünü alalım... -------------------------------------------------------------------------------- 20.45’e çeyrek kala - Remzi YILMAZ Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde Sevilla’yı elemesi, Türkiye’de gündemi değiştirdi. Sarı yer ile lacivert gök arası “Aşkınla coşkunla sen çok yaşa, yazdık büyük ismini dağa taşa” diye inliyor. Ancak yarından itibaren yürekler yeniden Süper Lig’de atmaya başlayacak. Çözümü imkansız görünen Gordion Düğümü gibi bir yarış bizi bekliyor. Sevilla maçı sırasında bir kenara bıraktığımız kağıt kalemi yeniden elimize alacağız. Fikstüre bakıp bakıp kimin şampiyon olacağının hesaplarının içine dalacağız. Biz de AKŞAM Spor Servisi olarak, “Kim şampiyon olur” sorusunu bugüne kadar hiçbir gazetenin bir araya getiremediği Türk sporunun usta kalemlerine yönelttik. Her biri bir marka olan, milyonların düşünce tarzlarını belirleyen Türk futbolunun kanaat liderleri, değerli görüşlerini AKŞAM okurlarından esirgemedi ve ortaya her satırı okumaya, dikkatlice incelemeye değer bir fikir fırtınası çıktı. İşte; 20.45’e çeyrek kala Büyük İskender’in kılıcı gibi kullandıkları kalemleriyle Gordion Düğümü’ne ilk darbeyi vurmalarını istediğimiz Türk sporunun otoritelerinin düşünce deryası... -------------------------------------------------------------------------------- Zico ve Feldkamp’ın hataları zirveyi belirledi - Turgay Şeren enim hatırladığım kadarıyla liglerde şimdiye kadar böyle bir sıralama hiç olmadı. Bu sıralama neden oldu, kimler bu sıralamanın oluşunda emek ve yanlış sahibi oldu? Onlardan bahsedelim. Kayseri’de Beşiktaş’ın kaybettiği üç puan zirveyi etkiledi. Ama şimdi bakıyorsunuz Siyah-Beyazlı takım Ertuğrul’un yönetiminde lider. Şöyle bir soru gelebilir akla Beşiktaş rakip teknik direktörlerinin ve futbolcularının yaptığı yanlışlarla geldiği bu liderlik yerinde devam edebilir mi yoksa o da birkaç maç sonra liderliği Galatasaray’a, Fenerbahçe’ye hatta Sivasspor’a verebilir mi? Zirvedeki her dört takımında oynayacağı maçlar var. Hiçbir takım sahaya mağlup olmak için çıkmaz. Örnek mi istiyorsunuz; Galatasaray-Kasımpaşa müsabakası. Fenerbahçe’nin Zico’nun hatasıyla Bursaspor karşısında kaybettiği üç puan. Arkadan Ankaragücü maçında Zico hatasını tekrar etti. Cezası da kaybedilen iki puan oldu. Galatasaray, Fenerbahçe’yi kupadan eledi. Büyük bir moral oldu. Üç gün sonra Beşiktaş karşısında ne yaptı? Koskocaman bir hiç. Ve üç puan kayıp. Fenerbahçe’nin 5, Galatasaray’ın 6 puan kaybettiği on beş gün sonunda Beşiktaş lider oldu. Bundan sonra ne olur? Aynı inişler-çıkışlar devam eder. Şu takım şampiyonluğa yakındır diye söyleyemem. Sivasspor’un da en az rakipleri kadar şampiyon olma şansı var. Feldkamp çok iyi bir çıkış yaptı. Takımını gençleştirdi. Disiplinsiz yabancıları uzaklaştırdı. Şimdi moda oldu. Maç öncesi ısınırken yabancı futbolcular sakatlanıyor. En az bir ay sahalarda yoklar. Galatasaray bu yıl yabancı futbolcularını tünelin öbür ucunda gördü. Linderoth yok oldu. Lincoln ya var ya yok. Nonda arada bir gözüktü. Barusso kiralık. Herhalde laf olsun diye geldi. Beşiktaş’ta da Bobo’yu arayın ki bulasınız. Fenerbahçe Şilili Maldonado’nun sakatlığının geçmesini bekliyor. İşte size yabancı futbolcuların göstergesi ve uçan paralar. Sonuç olarak eğer Galatasaray ve Fenerbahçe’nin başında iyi teknik adam olsaydı zirve dört değil, Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki çekişmeye şahit olurdu. -------------------------------------------------------------------------------- Şampiyonluk yolu Sivas’tan geçer - Alaattin METİN Bu sene lige heyecanı getiren, dört takımı birden şampiyonluk havasına sokan Fenerbahçe oldu. Geçen sene ligin 24. Haftası’nda Fenerbahçe 48, Beşiktaş 42, Galatasaray 41 ve Kayseri 39 puandaydı. Bu sene daha çok puan toplanmasına rağmen Fenerbahçe, Bursa ve Ankaragücü’ne kaybettiği beş puan ile ligden kopma noktasında olan takımları canlandırdı. Yani lige heyecanı, Avrupa’da isim yapmak isteyen Zico’nun “Ben Türkiye ligini elimdeki ikinci kadro ile de götürürüm” riskli futbol anlayışı getirdi. Geçen sene lider Fenerbahçe ile ikinci Beşiktaş arasında altı puan fark vardı. Bu sene bir puanlık farka, kaybedilen beş puanı koyun, şu anda dört puan farkla liderdi. Fenerbahçe, Türkiye’de E5 yolunda şampiyonluğa giderken, Zico birden arabayı Avrupa otobanına sokunca; direksiyon kutusundan çıkıp elinde kaldı. Şimdi bu araba duvara mı çarpar, yoksa tekrar şampiyonluk yoluna girer mi! Geçen sene şampiyonu, Kezman’ın attığı golle İnönü Stadı belirlemişti. Bu sene önce Sivas’tan geçecek. Beşiktaş ve Galatasaray bu zorlu deplasmandan galibiyet ile çıkarlarsa Sivas aşağılara düşer, Kayseri yukarı çıkar. Sivas kazanırsa, daha iddialı olur. Fenerbahçe’nin teklemek üzere olan arabasını da arkadan iterek bir ümitle şampiyonluk yoluna sokar. Ancak kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda olan Fenerbahçe’nin Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzon maçları kadar zorlu bir Konya deplasmanı var. Şampiyonluk Acun Ilıcalı’nın kutularındaki 500 bin YTL’yi bulmak kadar zor. Sevilla galibiyetinden sonra yakalanan hava lige de yansırsa iddiasını son haftaya kadar götürür. Ama kafalar Avrupa’da olursa şampiyonluk çok zor. Seneye Şampiyonlar Ligi’ne katılması için ligi ikinci bitirmesi de başarı olur. Beşiktaş’ı şampiyonluk havasına, Fenerbahçe’nin Ankaragücü beraberliği soktu. Bir gün önce oynanan bu maçta kaybedilen iki puan Beşiktaş’a “Galatasaray’ı yenersek, lideriz” motivasyonunu verdi. En avantajlı görünen takım, kendi sahasında oynayacağı maç sayısı fazla olan Galatasaray. Ama onlarda da ne zaman ne yapacağı belli olmayan Kalli var. Kısacası, bu yarışta şansı en az olan takım Fenerbahçe. Ama Sivas ile birlikte ligin zirvesini belirleyecek mühürü elinde olan ikinci takım. -------------------------------------------------------------------------------- Şans faktörü de önemli - Ömer ÜRÜNDÜL/ Sabah Gazetesi yazarı Ligin şu andaki puan tablosu gerçekten bugüne kadar görülmemiş bir durum. Lider Beşiktaş’ın bir puan gerisinde üç takım sıralanıyor. Zaten ligin başından beri Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın bu yarışın içinde olacakları biliniyordu. Ama Sivasspor’un kısıtlı kadrosuyla ve önemli oyuncularının sakatlıkları dolayısıyla yaşadığı olumsuzluklara rağmen bu zirve yarışının içinde bir Anadolu takımı olarak bulunması gerçekten takdir edilecek bir durum. Aslında üç büyüklerin de teknik direktörleri çok büyük hatalar sergiliyorlar. Bu yüzden yapılan puan kayıpları dengede oldu. Bir örnek vermek gerekirse Zico dünyada benzeri rastlanmamış bir olaya imza attı. Ligin en kızıştığı dönemde iki maça yedek kadroyla çıktı. Ve de kolay rakiplere iki maçta 5 puan verdi. Ancak Galatasaray’ın son yılların en büyük sürprizi ile Kasımpaşa’ya Ali Sami Yen’de yenilmesi ve ardından derbiyi de kaybetmesi; Zico’nun bu yanlışlarını örtbas edip Fenerbahçe’yi zirvenin içinde tuttu. Bundan sonra her maç çok önemli. Ligin altında da müthiş bir kümede kalma savaşı var. Ayrıca iki tane de önemli derbi var. Bundan sonra kim en az hata yaparsa kimin şans faktörü daha çok yanında olursa ipi o göğüsleyecek. Eğer Sivasspor bir mucize yaratırsa bu herhalde kolay kolay unutulmaz. -------------------------------------------------------------------------------- Yollar Beşiktaş ve Sivas’a çıkıyor - Mustafa DENİZLİ/ Milliyet Gazetesi yazarı Beşiktaş’ın İnönü’deki derbide Galatasaray’ı yeneceğini ön görüp, Milliyet Gazetesi’nin manşetinde yazan Türk futbolunun en kariyerli teknik direktörlerinden biri olan Mustafa Denizli, “İlk ikide Beşiktaş ve Sivas, arkadan Galatasaray ve Fenerbahçe gelir” diyor ablonun bu hale gelmesinin birinci sebebi Sivas’ın üstün, üç büyüklerin düşük performansı. Hatta ve hatta bir beşinci geçen hafta bu dörtlüyü beşleme fırsatına sahipti, kullanamadı. Şimdi ne olur? Bu dörtlü grubun içinde daha önce görev yaptığım ve şampiyonluk yaşadığım iki takım var. Onlar da bu yarışın içinde ama benim yol haritamda öncelikli takım Beşiktaş ve Sivas gibi gözüküyor. Önümüzdeki haftalara baktığınız zaman eğer her şey normal giderse bu tablo zor bozulur. Görünen tablo içerisinde bir tek Sivas’ın dış saha maçları Manisa hariç daha kolay gibi. Beşiktaş şampiyonluk yolundaki rakiplerinden birini kendi evinde yendi, diğeri gelecek, birine de gidecek. Bu iki maçı kazanırsa Beşiktaş şampiyonluğun en büyük adayıdır. Belki de dönüşü olmayan bir yere gider. Galatasaray, Beşiktaş’a kaybetmesine rağmen çok büyük avantaj yitirmedi. Ama Fenerbahçe hem Beşiktaş’a hem Galatasaray’a kaybederse bu yarıştan çekilir. İlk ikide Beşiktaş ve Sivas, arkadan Galatasaray ve Fenerbahçe. -------------------------------------------------------------------------------- Beşiktaş'ı kimse durduramaz - Kazım Kanat Aslında şampiyonluk yarışında 4 takım değil, 4.5 takım var. Kayseri bu hafta kazanmış olsaydı, Galatasaray’ı yendiği zaman şampiyonluğa 5 takım ortak olurdu. Ama her şey bitmedi. Bu sene Türk futbolunda zirvenin de küme düşme hattının da (10 takım tehlikede) sezonun son maçına kadar mücadelelerini sürdürecek olması Türk futbolu adına sevinilecek tek yön. Türk medyası 3 büyüklere endeksli olduğu için Sivasspor’un inanılmaz başarısını görmüyor. Anadolu takımlarının 3 büyüklere karşı hatta İstanbul’da oynadığı mücadeleci futbola da saygı duymuyor. Artık bunu tartışalım. Hakemler de 3 büyükleri korumak uğruna Anadolu takımlarının yolunu kesiyor. Şu da belgelendi ki derbileri kazanan takım değil, deplasmanda, Anadolu’da maç kazanan takım şampiyon olur. Bu konuda Sivasspor’un çok özel bir ayrıcalığı var. Sivasspor hiçbir maçında yuhalanmadı hatta sempati gördü, saygı gördü. Hiç kimse farkında değil ama Sivasspor’un şampiyon olmasını neredeyse Türkiye istiyor. Bu da Türk futbolunda bir devrim olur. Ligde son düdükte şampiyon takım belli olur. Aradaki farkı açarsa sadece Beşiktaş açar. Sivasspor deplasmanı dışında bütün maçları yokuş aşağı. Ayrıca 4 yıllık bir özlem Beşiktaş’ı müthiş bir motive etti. Şunu da söyleyeyim Beşiktaş Holosko’yu transfer ederse şampiyon olur diye TV’de söyledim gazetemde yazdım. Holosko sakatlanmazsa, Cisse ve Bobo’nun sakatlığı geçerse Beşiktaş’ı kimse durduramaz. Hocaların bunda etkisi sıfır. Üç büyüklerin hocaları takımlarına maç kaybettiren antrenör oldular. Özellikle Feldkamp affedilmez antrenörlük hataları yaptı. 6+2 Türk futbolunu katletti. Bunun acı faturasını Avrupa Şampiyonası’nda ödeyeceğiz. Yabancıların nerdeyse yarısı yedek kulübesinde. Avrupa’dan bir tane transfer teklifi alan yabancı futbolcu yok. Demek ki transferler çok kötü. 25 milyon dolara transfer edilen Lincoln bile yedek kulübesinde oturuyorsa bütün başkanlar kulüplerini zarara uğratıyorlar. -------------------------------------------------------------------------------- Ligin namusu korunur - İbrahim ALTINSAY Radikal Gazetesi Yazarı ört takımın iki puan arasına sıkışması elbette önce rastlantısal. Sonra da Sivas’ın gözlerden uzakta uyumlu bir takım kurması yüzünden. Oyunu uzun süre dengede tutup, sonlara doğru hızlanıp vuruyorlar ve zor puan yitiriyorlar ama az gol atıyorlar. Üç büyük için zaten olağan bir durum birbirlerine yakın olmaları... Üstelik dengesiz top oyunuyorlar ve kolay puan kaybediyorlar. Bir bakıma geriye doğru koşuyorlar. Beşiktaş geriye düştüğü ya da berabere giden birçok maçı can havliyle çevirdi. Galatasaray’ın kadrosu ve oyunu oturmadı. Fenerbahçe özellikle zayıf rakiplere karşı angaryadan top oynar gibiydi. Şampiyonlar Ligi’ndeki kalitelerini lige yansıtamadılar. Bu yüzden ara açılmadı. Geriye 10 hafta kaldı. Toplam 30 puan eder. Dört takımın da 30 puan toplaması imkansız. Aralarında oynayacaklar. “Ligin dört atlısı” şimdiye kadarki 72 puanın 52 ve 51’ini almış. Yüzde 70 dolayında, düşük bir performans demek bu. Herhalde son 10 haftada 22-25 puan aralığında kalırlar. Bu da son haftaya kadar kopma olmayacak demektir. Yine de hiç belli olmaz ama en azından 2 takım sonuna kadar şampiyonluğu kovalar... FUTBOLDAN HAYIR GELMEZ FİKSTÜRE göre Beşiktaş şanslı; Fener’le içeride oynayacak. Sondan üçüncü haftada Galatasaray-Fenerbahçe maçı var. Bir hafta sonra da Sivas-Galatasaray. Beşiktaş o ana kadar kopmaz ve bu iki haftada kazanırsa avantaj sağlar. 12-13 takımın şimdiden küme düşmemeye oynadığı bir ligde hatır şikesi falan olmaz, yani namus korunur ama futboldan hayır gelmez. “Kimin şampiyon olmasını istersin” deseniz cevap kolay: Tabii ki Beşiktaş. O olamazsa Sivas. Fenerbahçe ve Galatasaray son maçlarda sık sık kadro değiştirdi ve daha önemlisi, değişen kadroya göre oyun geliştiremedi. Beşiktaş göreli olarak daha oturmuş bir kadroyla ve anlayışla oynadı ve Holosko transferi verimli oldu. Ayrıca ligden başka dertleri kalmadı. Ancak hiçbir şey belli değil. Bu da önümüzdeki maçlara dört gözle bakmamıza neden oluyor. -------------------------------------------------------------------------------- G.Saray'ın ipini göğüsleyebilir - Halil ÖZER/ Milliyet Gazetesi Yazarı Puan kayıpları özellikle üç büyük takımın Avrupa kupalarındaki yorgunluğundan doğan istikrarsızlıktan hiç beklenmeyen haftalarda ortaya çıktı. Teknik direktörlerin yanlış tercihleri, sakatların sayısının çokluğu da takımların puan kaybına neden oldu. Ve en önemlisi Anadolu takımlarının artık üç büyüklerinin futbol tarzını iyice ezberlemeleri ve bu maçlara farklı motivasyonla çıkmaları. Bu nedenler yüzünden hiçbir takım ligi alıp götüremedi. Sivas inatla hep yarışın içinde. Hatta üç büyükler birbirini yerken sürpriz yapma bile şansları var. Bu durum muhtemelen son dört haftaya kadar sürer. Sonra saflar iyice belirginleşir. Bu tabloda hocaların elbette büyük rolü var. Takımları üzerinde istikrarı yakalayamadılar. Sürekliliği sağlayamadılar. Yedek oyuncuları küstürdüler. Yanlış tercihlerde bulunup, yanlış transferler yaptılar. Bu durum Beşiktaş için de geçerli. BEŞİKTAŞ KIRILGAN EĞER son iki hafta Galatasaray tökezlemeseydi, Beşiktaş bugün farklı bir şekilde yarıştan kopabilirdi. O zaman da Siyah-Beyazlı takımda bütün taşlar yerinden oynayabilirdi. Ve üstelik Galatasaray ve Fenerbahçe’nin yanında en kırılgan kadro Beşiktaş’ta. Bir haftalık liderlikle şampiyon olunmuyor. Bundan sonra daha dikkatli ve ayakları yere sağlam basmalı. Sevilla’yı elemesiyle Fenerbahçe bir ay içinde ligden iyice kopabilir. Çünkü futbolcular sezon başından bu yana müthiş bir maç seçme zaafı içindeler. Fenerbahçe ligde Alex, Roberto Carlos, Deivid, Kezman, Edu ve Lugano gibi yabancı oyunculardan en iyi şekilde yararlandığı takdirde işler tersine dönebilir. Ama Galatasaray’da yabancıların neden geldiği belli değil. Ligin kaderini değiştirebilecek Lincoln hiç ortada yok, Nonda’dan zaten yararlanamıyorlar. Linderoth sakat. Bouzid yetersiz. Carrusca mahalle topçusu. Beşiktaş ise en az Fenerbahçe kadar yabancılarından yararlanıyor. Ancak sakatlık darbesi çok fazla. Cisse’yi çok arayacağı günler olacak. Delgado ve Tello sezon sonuna kadar takımda yer alırsa belirleyici olabilirler. Galatasaray krizi kolay çözebilen bir takım. Beşiktaş arzulu ve istekli. Sivas tilki gibi kurnaz, pusuda bekliyor. Ancak bugünkü durumda bu stresi Galatasaray daha önce çok yaşadığı için kaldırabilir ve ipi göğüsleyebilir. Beşiktaş belki de herkesten fazla ligi istiyor. Çünkü çok ara verdiler. Rakipleri Leverkusen ve Sevilla yorgunluğu ile çok puan kaybetti. Bu şansı iyi değerlendirdi. Galatasaray ve Fenerbahçe’deki düşüş ise fazla sürmez. Çünkü onlarında ligde hata yapma lüksü kalmadı. -------------------------------------------------------------------------------- Şampiyonluk barajı 74-75 - Mehmet DEMİRKOL/ Milliyet Gazetesi Yazarı Geçen sene 70 puan olan şampiyonluk barajı bu sene maksimum 74-75’e çıkacak gibi görünüyor. Bunda bir önceki Bıçakcı Federasyonu’nun naklen yayın gelirlerini daha eşitlikçi bir şekilde paylaştıran yeni sitemin payı çok büyük. Bunun yanı sıra belediyelerin kulüplere verdiği destek, Anadolu takımlarının kadrolarını her zamankinden daha güçlü yapıyor. Büyüklerin çok az yerli oyuncu transfer yapmaları da bundan olsa gerek. Bunun doğal sonucu olarak birkaç senedir ligin psikolojisi değişti. Her zamankinden daha fazla diğerleri maç kazanabiliyor. Üç büyüklerin bu puanda kalması ve Sivas’ın onlarla aynı seviyede durması bu psikoloji değişikliğinden. Geçtiğimiz yıllarda Gaziantepspor ve Gençlerbirliği benzer çıkışlar yapmıştı. Sivas’ın farkı onlardan çok daha dar bir kadroyla bu işi götürebilmeleri. Bu da bu psikolojinin bir sonucu. Ligin bu hale gelmesinde yabancı futbolcu ve hocalarla ya da bir başka sebeple bir alakası yok. Bu çekişmenin tek sebebi; ufacık bir sistem değişikliği ile ligin psikolojisinin alt üst oluşu. Tepedeki dörtlüden en az ikisinin puan puana son haftaya girmesini bekliyorum. Tabii ki en dezavantajlı olan takım Sivas. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın bu düşüşü ise bir dezavantaj olarak görülmemeli. Standartlarının bu kadar altında kaldıkları kriz döneminde bile Beşiktaş ile başa başlar. Beşiktaş eğer şampiyon olmak istiyorsa ligde vites artırmak zorunda. Çünkü Fenerbahçe ve Galatasaray mutlaka toparlanacaktır. | ||
|
06-03-2008, 12:16 | #2 | ||
Eye For An Eye Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 7.914
Tecrübe Puanı: 39 | kim ne derse desin şampiyon biz olacaz... | ||
06-03-2008, 12:19 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2008 Yaş: 36
Mesajlar: 754
Tecrübe Puanı: 17 | Spor değil skor yazarlarının ne düşünğü umrumda değil,ben kendim iyi biliyorumki bu sezonun sonunda gülen taraf biz olacağız.Daha şimdiden gelecek şampiyonluğumuza,Zico ve Feldakmp`ın hatalarıyla geldiğini,Fb ve Gs nin kendi elleriyle teslim ettiğini söylüyorlar. Ya Beşiktaş hiç mi hak ederek gelmedi,onların yanlışlarımı sadece etkendi,Beşiktaş`ın hakemler tarafından gasp edilen haklarını kimse neden konuşmuyor,bu na rağmen lider Beşiktaş neden kimse söylemiyor. Spor yazarları ve basından nefret ediyorum,basının ve onların görüşlerine bu forumda yer verip bi de yorum yaparak pirim vermeyelim. Bize sadece kendi düşündüklerimiz,haber olarakta resmi sitede çıkan haberlerimiz yeter.Biz Beşiktaş düşmanlarına kendimiz pirim veriyoruz haberimiz yok.!!!
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. | ||
06-03-2008, 12:44 | #5 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 4.096
Tecrübe Puanı: 21 | ikinci kim olur onu tartışsınlar şampiyon belli..
__________________ KIZLARIN GÖZÜ HEP YÜKSEKLERDE ZENGİN PARALI ŞIK ERKEKLERDE BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR BEŞİKTAŞLIYIZ ! İŞTE O KADAR.. | ||
06-03-2008, 13:01 | #6 | ||
Can't Forget Üyelik tarihi: Sep 2007 Yaş: 35
Mesajlar: 6.226
Tecrübe Puanı: 29 |
__________________ ŞafakLa Tanış Saya Saya Biter Mi ? ANTALYA / Gazipaşa İLçe Jandarma KomutanLığı Şafak:253 | ||
06-03-2008, 13:36 | #8 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 1.366
Tecrübe Puanı: 20 | evet yarınki maçı alırsak ki alacağız takıma biraz daha güven gelecek ve kalacak 9 maç şampiyonluk çok yakın hatta avucumuzda bunu kaybetmememiz lazım
__________________ Kudretin taraftarındır Renklerin onurundur En büyük silahın ise ahlakındır BEŞİKTAŞ SEN BİZİM HERŞEYİMİZSİN | ||
06-03-2008, 13:49 | #9 | ||
Üyelik tarihi: Dec 2007 Yaş: 34
Mesajlar: 1.703
Tecrübe Puanı: 18 | eziklerle oynayacağımız derbiye kadar puan kaybetmezsek şampiyon oluruz eer kaybedersek 2. oluruz
__________________ ŞAMPİYONLUK BİZİM KUPA BİZİM !!! Kapak sizin,Şişe sizin !!! | ||
06-03-2008, 13:53 | #10 | ||
Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 33
Mesajlar: 2.451
Tecrübe Puanı: 20 | Yarınki maç herşeyi belirler.Çünkü gs ve fb nin en kötü dönemlernde bu durumdayız.Eğer toparlanırlarsa o zaman işimiz zor olacak.O yüzden şampiyonluk bizim elimizde.Şu 5 maçta 12 puan toplarsak(fb yi kesin yenmeliyiz)sivasa lider olarak gidersek,şampiyon olmamız içten bile değil... | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/futbol/55313-otoritelerden-sampiyon-kim-olur-yorumlari/ | ||||
Mesaj Yazan | For | Type | Tarih | |
Untitled document | This thread | Refback | 06-03-2008 11:43 |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |