|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
10-08-2008, 01:51 | #1 | ||
Only Besiktaş Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 491
Tecrübe Puanı: 17 |
ESKİ futbolcu İlhan Mansız’ı bu sezon ilk kez bir dizide başrolde izleyeceğiz. ”Futbolu bıraktıktan sonra hayalimde hep oyunculuk vardı” diyen Mansız bir yandan da spora geri dönmeye hazırlanıyor: “Bu saatten sonra beni Real Madrid’e alacak halleri yok. Bu yaşta nerede oynayabilirsem artık.” Peki Beşiktaş? “Olur, niye olmasın?” Futbola dönebileceğinize dair haberler çıktı. Doğru mu? Evet, böyle bir ihtimal var. Hem antrenman-tedaviyi hem de oyunculuğu bir arada götürmeye çalışıyorum. Dönerseniz gönlünüzden hangi takım geçiyor? Gönlünden geçirmekle gerçekçi olmak çok ayrı. Eğer her şey yolunda gider, futbola dönersem bu en erken Ağustos 2009 demek. 34 yaşında olacağım. Bu saatten sonra beni Bayern Münih’in, Real Madrid’in alacak hali yok. “Ooo İlhan bey gelmiş, buyurun milyon dolarlar” demeyecekler. O yaşta nerede oynayabilirsem... Beşiktaş olmaz mı? Olur, niye olmasın. Ne hisseder sahalardan mahrum kalmış bir futbolcu? Neye benziyor biliyor musun, küçük bir çocuk en sevdiği oyuncağıyla oynarken anne-babası gelip elinden almış. Futbol benim için bir aşk. Çocukken tek hedefim futbolcu olmaktı. O yüzden de mahrum kalmak çok güç. Sakatlıklar geçirip sahaya dönünce ya bir daha olursa korkusunu nasıl yendiniz? Benim hiçbir zaman korkum yoktu, Beşiktaş’ta 1,5 sene sakat sakat oynadım. Benim gözüm karadır, sahaya çıktığım zaman her şey durur. Korkunun ecele faydası yok. Benim için her zaman “Yürü oğlum, kim tutar seni” vardır. 2002 Dünya Kupası’nda kıyamet koptu, inanılmaz sükseliydiniz. Genç bir adamın kafası karışmaz mı bu şaşaadan? Benim kafamı karıştırmıyor. Ama insanlar sizi belli bir çerçeveye soktuğu için onların kafası karışıyor. Ben Alman disiplini içinde “Tamam, bir başarı elde ettik, benim de payım büyüktü. Ama yeni sezon başlayacak, ona hazırlanalım” dedim. Bu sefer de “Ortaya çıkmıyor, kapris yapıyor” dediler. Eski bir Beşiktaşlı olarak fikrinizi alayım. İbrahim Üzülmez-İbrahim Toraman arasındaki kavga, bir yönetim zaafı mı? Evet, zaaftır. Peki bu kavga iki yabancı arasında yaşansa sonuç aynı mı olurdu? Bu olay yabancıların başına gelmiş olsaydı basına bile yansımayabilirdi. Yabancılar nedense Türkiye’de çok seviliyor. Buraya gelen yabancıları hiçbir şey yapmadan omuzlarda taşıyoruz. Yabancı oyuncular kaptan oldu. Kaptan, futbolcu-yönetim-taraftar arasında köprüdür. Adam Türkçe bilmiyor, nasıl köprü olacak? | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |