|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
10-10-2008, 19:42 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Dec 2007 Yaş: 37
Mesajlar: 1.207
Tecrübe Puanı: 18 |
Bir haftada değişiverdi Türk futbolunun gündemi. Geçtiğimiz çarşamba kimse Ertuğrul Sağlam’ın istifa edeceği üzerine konuşmazken, bugün Mustafa Denizli Beşiktaş’ın yeni teknik direktörü oluverdi. - daha doğrusu gelen haberler o yönde-. Peki Mustafa Denizli ile Beşiktaş ne yapacak, nasıl bir futbol oynayacak? Akla gelen sorular bunlar. Lig TV’de Beşiktaş’ın son iki lig maçını yorumlamıştı Denizli. Ayrıca biri sezon başlarken, diğeri de Kharkiv maçı sonrası olmak üzere iki tane de yazı yazmış siyah beyazlılarla ilgili olarak Milliyet’te. Önce Ağustos ortasında seyrettiği Beşiktaş ile ilgili notlarına bakalım Denizli’nin; “İzlerken Sıkıldım… Siz şimdi benim yerimde olun, bu köşeyi, bu maçla ilgili yazıyla doldurun!Beşiktaş korkuyla sahaya çıkıyor. Bu hem oyun planı hem de tercih ettiği kadrodan açıkça belli. İkincisi Beşiktaş bu kadar transfer yapmış, sahaya çıkan kadroya bakıyorsunuz bunlardan sadece ikisi oyunda. Belki İbrahim Toraman döndükten sonra bir tanesi şans bulabilecek. Bir büyük takım bu kadar yeni futbolcuyu kulübede oturtmak için mi transfer eder? Siyah-beyazlı takımın oyun planı kaybetmemek üzerine kurulu. Böyle olunca Beşiktaş’ın iyi futbol oynama şansı çok azalıyor. Beşiktaş’ın sahaya yayılışına baktığımız zaman Holosko’nun çizgide görev yapması esasında büyük ölçüde Delgado ve Uğur’un öne ve etkili oynama şansını ortadan kaldırıyor. Evet Holosko vazifesini yapıyor, ancak önemli olan bu değil. Önemli olan futbolcuya yeteneklerini en iyi şekilde ortaya koymasını sağlayacak imkanları yaratmaktır. Holosko’nun oynadığı bölgede bunları yapması mümkün değil. Serdar Özkan oynamalı Beşiktaş, Serdar Özkan sahada yokken hücum hattını iyi kullanamaz. Ne olursa olsun Beşiktaş, Serdar Özkan’ı kullanmak, eğer hataları varsa bunları da düzeltmek mecburiyetindedir. Bu gün gibi aşikar. Beşiktaş resmen bir amatör takıma karşı oynadı. Her iki takımın da neredeyse gol pozisyonu yoktu. Burada, Holosko için söylediklerimi Aydın için de söyleyebilirim. Aydın iyi, ama Beşiktaş’ın bir büyük takım olarak sol kanadının çaresi değil. Kısacası Beşiktaş’ta fazla değişen bir şey yok. Siyah-beyazlılar hücum zenginliği fazla olan adamlara sahip, fakat sadece Bobo ile tesadüfi desteklerle gol arıyor. Özetlersek keyif vermeyen, insanın başını ağrıtan cinsten bir maç oldu. Beşiktaş için sadece bir formalite maçıydı, ama bu formalite karşılaşmasında dahi bir futbol keyfi olur. Beşiktaş’ta bunu göremedik ve de yazıyı burada keserek, bana ayrılan köşeyi dolduramadık!” Denizli, sezon başlarken seyrettiği Beşiktaş’ta sol kanattan memnun değil, Holosko’nun kanatta boşa harcandığını düşünüyor. Serdar Özken’ın ise kesinlikle sahada olması gerektiğine inanıyor. Geçtiğimiz cuma günü ise Metalist Kharkiv maçını yorumladı Denizli köşesinde; “Doğruların olmadığı gece… Şeker gibi denilen kura çelik gibi oldu. Beşiktaş’ta başlama stratejisinden bitişe kadar doğru olan hiçbir şey yoktu. Sonuç da bütün bunların paralelinde gerçekleşti. Beşiktaş’ın maça başlayan kadrosu bana İstanbul’da oynanan Galatasaray-Steaua Bükreş maçını hatırlattı. Sahaya birçok defans adamı ve stoperle çıkmak bu takımın iyi defans yapabileceğini göstermez. Nitekim göstermedi de… Eğer Beşiktaş’ın rakibi girdiği poziyonları değerlendirse, toplar direkten veya Hakan’dan dönmese belki UEFA Kupası’nın en farklı skoru ortaya çıkacaktı. Maçtaki pozisyonlar da çok defans oyuncusuyla sahaya çıkmanın doğru olmadığı tezini doğruladı. Beşiktaş’ın yiyeceği değil, atacağı gol önemliydi. Ancak Beşiktaş bu oyun düşüncesiyle, bu kadrosuyla önce yememeyi planlamıştı. Yememeyi planlarsanız tıpkı ikinci golde olduğu gibi kalecinin degajından golü kalenizde görebilirsiniz. İkinci yarıda rakip kalecinin elle oyuna soktuğu topu Hakan son ayağıyla çıkardı. Geçen hafta seyrettiğim Beşiktaş’ta defansın değil, belki takımın en iyi oyuncusu İbrahim Üzülmez’di. İbrahim Toraman gibi güçlü bir defans adamını göbekte kullanmayıp, Üzülmez’i kenarda oturtursan Beşiktaş’ta sorun yaşamak gayet tabi mümkün olur. Çanlar duyulmamış Keza Holosko’nun oyundan çıkışı da yanlıştı. Beşiktaş’ın gole en yakın adamının, o dakikaya kadar ne yapıp, ne yapmadığına bakmadan oyunda tutulması gerekirdi. Kısacası tel tel dökülen, üç pas bile yapamayan rakibin bütün hücum girişimlerine uyum gösteren bir Beşiktaş’ın turu yakalaması mümkün değildi. Beşiktaş’ın Serdar Kurtuluş - Cisse ikilisiyle orta sahayı tutması, ama bundan daha önemlisi futbol oynaması son derece zor bir hadise. Beşiktaş esasında bu rövanş maçın sinyallerini, İstanbul’daki ilk karşılaşmada ve daha sonra oynadığı Büyükşehir maçında mutlaka alması ve değerlendirmesi lazımdı, ama bunlar uyarı çanları olmamış. Ortaya böyle bir skor çıkınca, hatta rakip attığından fazla kaçırınca bu takımı Avrupa’nın en iyilerinden biri sanabilirsiniz. Çünkü karşısındaki takım Beşiktaş… Ama hiç öyle değil. Onlar iyi olmak için mücadele ederken Beşiktaş, “Hayır siz iyi değil çok çok iyi olun!” dercesine onlara imkan tanıdı. Rakip de bu imkanı değerlendirdi ve belki Avrupa kupalarında bir daha ulaşamayacakları bir skor elde ederek gruplara kaldı.Oyunun kaderini tayin eden tamamen Beşiktaş’tı. Beklediğimiz, bildiğimiz, düşündüğümüz Beşiktaş’tan son derece uzak bir takım resmen geceyi kararttı.” Kharkiv maçı sonrasındaki yazıda da Serkan Özkan’ın öneminden bahsediyor. İbrahim Üzülmez’i 11′e koyarsa şaşırmamak gerek. İbrahim Toraman’da belki savunma göbeğine yerleşir. Böyle olunca Sivok-Zapo ikilisi ne olacak sorusu akla geliyor. Ayrıca Denizli sanki pek çift ön libero oynayacak gibi gelmiyor. Cisse’yi kesip, eski öğrencisi Uğur İnceman’ı ön liberoda görevlendirirse şaşırmamak gerek. Sol kanat ise açık ara soru işareti… www.verkac.com Mustafa Taha - 8 Ekim 2008 21:33
__________________ Yeter Artık!!! İstifa Etme,İntihar Et!! | ||
|
10-10-2008, 19:46 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Dec 2007 Yaş: 37
Mesajlar: 1.207
Tecrübe Puanı: 18 | Yazara cevap elbet bir gün 3-5-2'nin tuzağına düşecektir Denizli... Ama bugün ama yarın....
__________________ Yeter Artık!!! İstifa Etme,İntihar Et!! | ||
10-10-2008, 19:51 | #3 | ||
Banned Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 9.862
Tecrübe Puanı: 0 | sinan engin ayrıldıktan sonra herşey çok güzel olucak... | ||
10-10-2008, 19:58 | #5 | ||
Üyelik tarihi: Jun 2007 Yaş: 43
Mesajlar: 8.401
Tecrübe Puanı: 25 | işallah iyi olur
__________________ | ||
11-10-2008, 10:15 | #6 | ||
Üyelik tarihi: Jul 2008 Yaş: 51
Mesajlar: 101
Tecrübe Puanı: 16 | denizlinin yorumları ve tespitleri çok doğru bence ligtv deki yorumlarını bende dinledim ve haklı çıktı hatta onun trabzon maçında maçın beraberlik üzerine kurulduğunu sölediğini anımsıyorum denizli hoca hücüm futbolunu seviyor bizimde golculerimiz var ve bu güne kadar tam olarak kendilerini gösterecek bir oyun taktiği ile sahaya çıkmadılar bence denizlinin gelişi ile birlikte çok farklı bir beşiktaş izleyeceğiz
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. | ||
11-10-2008, 10:21 | #7 | ||
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 14
Tecrübe Puanı: 17 | arkadaşlar ertuğrul sağlamın gönderilmesi yanlışdı ama mustafa denizliden çok pozitif elektrik alıyorum başarılı olacağı yönünde ne olur yönetime değil ama mustafa denizliye destek olalım.
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. Konu arthur20 tarafından (11-10-2008 Saat 10:22 ) değiştirilmiştir.. | ||
11-10-2008, 10:34 | #8 | ||
Üyelik tarihi: May 2008 Yaş: 44
Mesajlar: 441
Tecrübe Puanı: 16 | Ben hocanın hücum futboluna güveniyorum. Sıkıldık yıllardır pısırık Beşiktaş izlemekten. 1-0 a yatan Beşiktaş izlemekten, çıksın adam gibi oynasın keyif versin Kalecisi Trabzonda olduğu gibi 0-0 için zaman geçirip bizi rezil etmesin yensin yenilsin önemli değil
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |