![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
![]() | #1 | ||
Banned ![]() Üyelik tarihi: May 2006 Yaş: 42
Mesajlar: 3.482
Tecrübe Puanı: 0 ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Fulya Projesi´ne bir adım kala kopartılan fırtınayı anlamak için geçmişe bir dönüp bakmak gerek... Hem de takım şampiyonluk kovalarken. Biraz nostalji yapalım! Akaretler’deki plazalar yapıldığında herkes Seba’ya yüklendi. ‘Neden öndeki blok Koç grubuna verildi’ denilerek, ihanetle suçlandılar. Ahmet Hamoğlu, Turgay Ciner ve Zafer Yıldırım, “Fulya’yı biz yapalım. Sadece ismimiz yanyana konsun” teklifini götürdüler, reklam peşinde diye aforoz edildiler. Ömer Çimen başkanlığındaki altyapı komitesi, harabe içindeki tesisleri düzeltmeye kalktılar, ‘Yönetime girip çıkar sağlayacaklar” diye suçlandılar. Yönetici Erdal Acar cebinden milyarlar harcayıp Çilekli’yi yeni baştan yaptı. Elini Fulya kamp binasına attı, “Yönetimi eziyor” diye kovuldu! Erol Kaynar, Çilekli’ye BJK Koleji yaptı, işletti. ‘Kulübü zarara sokuyor’ diye itham edildi. Tuncer Zengin elden çıkmakta olan Pendik gibi tesisleri modernize etmeye kalktı, ‘Mafya işbirlikçisi’ damgasını yedi. Recep Yazıcı, Yeşilköy’deki tesislerdeki hissesini kulübün kasasına koydu, ‘Camiayı kandırdı’ diye lanse edildi. Nevzat Demir, Ümraniye’yi yaptı. “9 milyon Dolar verdiğini söylüyor. 4 milyon verdi. Vergiden düştü, 5 milyon kârâ geçti. Adını silelim” yaygarası kopartıldı. Serdar Bilgili yönetime tam yetki verip kurumsallığı öne çıkardı, “Kulübü babasının şirketi gibi yönetiyor” diye suçlandı. Hüsnü Güreli bir ilke imza atıp, halka arzı gerçekleştirdi, “Kulübü satıyor” diyenler oldu.. Kıvanç Oktay, yönetime girmeden döviz üstünden büyük borçlar verdi, adı tefeciye çıkartıldı. Fikret Orman, gecesini gündüzünü Ümraniye’de geçirdi, ‘Gölete adı nasıl verilir’ denildi. Murat Aksu Akatlar’ı modernleştirip, işler hale gelmesinde rol oynadı, “Tesisleri hemşehrilerine peşkeş çekti” diye eleştirildi. Bülent Deriş, Marmara’da bir adayı kulüp adına tescil ettirmeye kalktı, Büyükada’da oturuyor diye ‘popülist’ olmakla suçlandı. Aziz Çankırı, kulüp binasında çalışma odası kurup tesisleşmeye yöneldi, ‘İş yerini bedavaya getirdi’ gibi suçlamayla karşılaştı. Ahmet Kavalcı, Engin Ertaç son olarak Halim Aydın araçlarını tahsis ettiler. Kulübü referans kullanıp iş alıyorlar. ‘Çıkarcılar’ ayıbına maruz kaldılar. Ve son olarak yıllardır sürüncemede kalan Fulya Projesi açılış heyecanı yaşarken öne atıldı. Biraz daha açalım, Kenan Öner, Ertunç Soğancıoğlu ve İlhan Durusoy’un buradan ikişer tane daire aldıkları, başkanın da seyirci kaldığı dedikodu ve iftirası yapılıyor. Kendi kendini bu kadar yiyip bitiren bir camia olabilir mi? Semt pazarında bile yanyana iki tezgahta satılan patatesin fiyatı farklı... Böyle büyük projelerde sıkıntılar olabilir. Bunlar aşılır. Buradan yılda 15 milyon Dolar kazanç sağlanacak. Birileri çomak sokmaya kalkıyor. Mide bulandırıyor. Hatta bir futbolcu, “Ağabey bu Fulya olayı nedir? diye sordu. “Fener derbisinde nasıl o golleri yediniz, onu açıkla. Fulya kolay” karşılığını verdim. “Boşver. Golleri açıklamak imkansız!” dedi. Kulübe bir çivi çakan alaşağı ediliyor. İftiralarla suçlanıyor. İşte o yüzden; 20 milyonu aşan kongre üyesi yapısına rağmen başkan adayı çıkmıyor. Oysa öyle güçlü isimler var ki. Küçük bir zümre tarafından kulübün önü kesilmek isteniyor ve bu kişiler kendilerini Beşiktaşlı diye lanse edebiliyor. Allah’tan tribünler bu oyuna gelmiyor. Herkes karşısındakini, çevresindekini kendisi gibi sanarmış. Merak ettiğim bütün olup bitenlerin ışığında asıl ‘Hırsız kimler’ diye... kaynak : Orhan Yıldırım'dan Fulya gerçekleri - Beşiktaş Haber Detay - www.fanatik.com.tr Konu _Blackseagless_ tarafından (05-12-2008 Saat 08:55 ) değiştirilmiştir.. | ||
![]() | ![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |