|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
24-12-2008, 12:55 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Dec 2008 Yaş: 40
Mesajlar: 67
Tecrübe Puanı: 16 |
Futbol AKtüel sitesinin diğer bir Beşiktaşlı yazarı..Selçuk Bilgili..Gerçi sitede zaten başka takımı tutan yazar yok işin güzeli İşte bu haftaki yazısı.. KALİTE FARKI Cumartesi akşamı oynanan maçta bir kez daha gördük ki Galatasaray bu sene üç büyükler arasında yabancı transferi konusunda en isabetli kararları veren takım. Oyunun kaderini değiştirecek, izleyenlere zevkli dakikalar yaşatacak yetenekli ayaklara sahip. Ortasahadaki Lincoln,Kewell,Arda üçlüsü ve onların önünde oynayan Baros Türkiye’de herhalde her futbolseverin kadrosunda görmek isteyeceği futbolculardır. Arkalarında oynayan Ayhan,Mehmet Topal ve bir de sakat olan Linderoth’u da hesaba katarsak ofansif ve defansif anlamda kolektif bütünlük sağlayabilecek bir kadro yapısı mevcut. Bir takımın en büyük silahı o takımın “10” numarasıdır. Lincoln gerek saha içinde arkadaşlarına hazırladığı pozisyonlar, gerekse attığı gollerle Delgado’dan 10 gömlek daha üstün bir futbolcu. Peki bu iki futbolcuya ödenen ücretler arasında uçurum yoksa bu fiyaskonun en büyük sorumlusu kimdir? Tabi ki Beşiktaş tarihinin en basiretsiz başkanı Yıldırım Demirören ve yönetimi… Demirören başkanlığında alınan futbolcular ve yapılan (yapılmayan) icraatlar ortada. Çok para harcamak iyi bir yönetici olmak, kulübü iyi yönetmek anlamına gelmiyor. Bence bir başkanın sahip olması gereken özelliklerin başında faaliyette bulunulan spor dallarında iyi bir bilgi birikimine ve zekaya sahip olmak, en azından böyle biri değilse de etrafında bu işlerden anlayan insanları barındırmak gelir. Bir başkan verdiği sözlere layık olmalı, yenilikçi, vizyonu geniş biri olmalıdır. Maalesef Yıldırım Demirören bu vasıfların hiçbirine sahip değil. Peki hala bu koltuk sevdası niye? Dört buçuk senedir Beşiktaş gitgide daha kötüye gidiyor. Elde edilen doğru düzgün bir başarı yok. Ve en önemlisi yazar arkadaşım Uğur Doğan’ın da yazısında belirtmiş olduğu gibi kamuoyundaki “Beşiktaşlılık Duruşu” olgusu zedeleniyor. Taraflı tarafsız herkesin antipatisi oluşmaya başlıyor. Evet, son zamanlarda Beşiktaş hakem hatalarından büyük ölçüde zarar görüyor fakat MHK başkanı Oğuz Sarvan’ a küfür ederek gündemi değiştirme çabası niye? Tabi ki başarısızlığın üstünü örtmek… Maçın analizine döndüğümüzde aslında sonuç benim açımdan hiç şaşırtıcı olmadı. İki takımın yabancıları arasındaki kalite farkı maçın sonucuna direk tesir etti. Arda hücuma olan katkısının yanında yeni taktik yapısında üstlendiği ortasahayla defans arasında köprü oluşturma görevini sahaya son derece iyi bir şekilde yansıttı. Galatasaray ortasahada Beşiktaş’a oranla daha diriydi. Beşiktaş’ın acilen iki kanata da bir defans oyuncusu ve gerçek anlamda Beşiktaş’ı sürükleyebilecek lider karakterde bir oyunkurucuya ihtiyacı var. Fakat bizim bunları görmemiz hiçbir şeyi değiştirmiyor. Demirören’de bu koltuk sevdası olduğu sürece ben Beşiktaş’ın başarıyı yakalayamayacağını düşünüyorum… Hasan Selçuk BİLGİLİ FutbolAktüel KAYNAK: KALİTE FARKI | ||
|
24-12-2008, 13:00 | #2 | ||
gurbetci kartal Üyelik tarihi: May 2006 Yaş: 44
Mesajlar: 4.604
Tecrübe Puanı: 23 | biraz fazla sallamislar gerekli yabancilarimizdan sivokda sahada olsaydi ve delgado haksiz yere atilmasaydi eger kimin daha iyi oldugunu daha net anlayabilirdik bu yuzden biraz baskani asacaz derken takimida gommesinler yere bu ligdeki en iyi kadrolardan birine sahip oldugumuzu dusunuyorum eksiklerimiz tabiki var ama bukadarda yerin dibine sokulmacak kadro degil ayrica arda ne defansi yapti bu macta onuda anlamadim
__________________ Allah(c.c) bir kulunu severse o kulun nesi yok? Allah (cc) bir kulunu sevmesse o kulun nesi var ? hz.Ali (r.a) | ||
24-12-2008, 21:38 | #4 | ||
Üyelik tarihi: Dec 2008 Yaş: 33
Mesajlar: 350
Tecrübe Puanı: 16 | lincoln gecen sene ligin en kötü adamiydi simdi 2-3 mac oynadi ve türkiyenin en iyi adami oldu yok ya daha neler baros cok kaliteliymis bu laflar cok bos.... bence holosko barosdan dahi kaliteli tello ve arda arasinda telloyu secerim ben kewell nezaman oynadi nerdeyse hep sakat delgado onu ezer gecer formunda olsa ayhan bennce okadar iyi futbolcu degil bizim genc aydin onu paketler... | ||
24-12-2008, 22:17 | #5 | |||
Üyelik tarihi: Dec 2008 Yaş: 40
Mesajlar: 67
Tecrübe Puanı: 16 | Alıntı:
yok artık!!beşiktaşlıyız falan ama o kadar kör değiliz..çok duygusal bakıyosun..uyan artık..barosdan iyi dediğin holosko kaç gol attı..tello ne yaptı, arda ne yaptı..kewell sakat haliyle kaç gol kaç asist yaptı o kadar az maç oynamasına rağmen..beylerr..tamam beşiktaşlı olalım da kör olmayalım..bu yüzden zaten başımıza geliyo ne geliyosa..iyi o zaman yıldırım demirören sana göre başarılı demektir..kalsın o da..öyle ya, madem futbolcular mükemmel..e denizli de fan adam sayılmaz..başkan ne yapsın dimi!!!açın gözünüzü artık yaa.. | |||
24-12-2008, 23:00 | #6 | |||
Üyelik tarihi: Dec 2008 Yaş: 33
Mesajlar: 350
Tecrübe Puanı: 16 | Alıntı:
abi sana göre sen haklisin bana göre ben bilmiyorum ama ilk haftalar gs bu kadar kötü futbol oynarken hic bir kimse sesini cikartmadi simdi gs güzel futbol oynarken (hakemlerle) herkes bjk ya yükleniyor... | |||
24-12-2008, 23:20 | #7 | ||
1903-1984-2008 Üyelik tarihi: Oct 2007 Yaş: 40
Mesajlar: 10.250
Tecrübe Puanı: 32 | Yorumsuz... | ||
24-12-2008, 23:29 | #8 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 17.190
Tecrübe Puanı: 56 | ligin 2. yarısı cevaplar verilecektir | ||
25-12-2008, 02:40 | #9 | ||
Üyelik tarihi: Dec 2008 Yaş: 40
Mesajlar: 67
Tecrübe Puanı: 16 | tabiiki ben de hail bu yazıyı yazan beşiktaşlı yazar akadaş da dahil hepimiz beşiktaşın iyi oynamasını isterix herşeyden önce..ama oynamıyorsa da ben çıkıp söylerim..gs bizden daha iyi bi takım şuanda da derim..objektif bakıyorum ben..tabiiki tek temenimiz 2.yarıda çok daha iyi oynamamız ve şampiyon olmamız..ama bu başkanla bu anlayışla bu gerginlikle o kadar zorki...offf ki offffffffffffffff.... | ||
25-12-2008, 08:53 | #10 | ||
Üyelik tarihi: Jul 2008
Mesajlar: 149
Tecrübe Puanı: 16 | Malesef yazarın kalite farkı konusundaki tespitleri doğru, en basitinden şunu söyleyim maçta iki pozisyonu gözünüzün önüne getirin ilk yarı Nonda ( adam yedek forvet şu anda ) topun üstünden atlayarak Lincoln'ü pozisyona sokuyor, Holosko cezasahasında aldığı bir pasta sağına dönse kaleye gidecekken soluna dönüp pozisyonu bitiriyor, yani demek istediğim futbol sadece ayakla oynanan bir oyun değildir... Not: Burda Holosko kötü topçudur demek istemiyorum sadece bir kıyaslama yapıyorum...
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |