![]() |
Gıda GİRİŞ Tarım, sanayi ve hizmetler olmak üzere üç ana grupta toplanan sektörler İçerisinde özellikle bitkisel ve hayvansal ürünlerin girdi olarak kullanıldığı gıda sektörü temel besin maddelerinin yanı sıra diğer sanayilere ara ve nihai (işi Sona erdiren) mal üreterek ekonomiye çok büyük katkı sağlayan bir endüstri grubudur. Uzun süre küçük ölçekli işletmeler tarafından gerçekleştirilen gıda sanayi üretimi, hızla artan nüfus ve değişen tüketim alışkanlıklarına koşut olarak, üre-tim teknolojilerinin gelişip yenilenmesi ile sermaye ağırlıklı bir yapıya kavuş-maya başlamıştır. Yatırımlardaki artış doğrultusunda ileri teknoloji kullanan tesislerin giderek yaygınlaşması, Dünya normlarında kaliteli ürün üretimini hızlandırarak Dünya ile entegrasyonda Türkiye'nin rekabet gücüne olumlu etkide bulunmaktadır. 1980'li yılların başında liberalizasyon politikalarının uygulanmasıyla birli yeniden yapılanma dönemine giren Türk gıda sektörü, 1996 yılında Gümrük Birliği'nin gerçekleşmesi ile yeni bir sürece girmiştir. Bilindiği gibi Türkiye bu sektörde önemli düzeyde bir potansiyele sahip olmasına karşın, ürün bazında bazı istisnalar hariç tutulduğu takdirde, yeterli Verimliliğe ulaşılamamaktadır. Gıda sektörünün, yüksek teknoloji kullanılan dondurulmuş ürünler sanayi hariç diğer tüm alt sektörlerinde ikili bir yapı dikkati çekmektedir. Bu ikili yapıda; bir yanda küçük imalathaneler geleneksel yöntemlerle ekonomik ölçeğin altındaki üretim düzeyleriyle etkinlik gösterirlerken, diğer yanda sermaye ve teknoloji yoğun endüstriyel kuruluşlarca rekabet gücü yüksek mamuller üretilmektedir. Her ne kadar sek törel temel yapılan bir araştırmanın sonuçları, büyük ve orta ölçekli gıda işletmelerinin AB İle rekabet güçlerinin yüksek olacağını göstermekteyse de; Gümrük Birliği oluşumu çerçevesinde etkilenecek gıda sanayi ürünlerimizin AB standartlarına uygun hale getirilmesinde gerekli gelişmeler tamamlanmadığı, çağdaş Pazarlama teknikleri uygulanmadığı, ürün kalite ve ambalajlamadaki eksiklikler giderilmediği sürece, AB ülkeleri ile rekabet edebilme gücünü artırmamız mümkün olamayacaktır. Türk gıda sanayinin hem ulusal düzeyde çağdaş gelişime uyumunu sağlayabilmek, hem de uluslararası pazarlardaki gücünü artırabilmek, ancak bu değişim anlayışının yakalanması ve istikrarlı bir tarım politikası çerçevesinde etkin stratejilerin uygulanması ile gerçekleşebilecektir. Bu bağlamda gerek iç pazar, gerekse dış satım bakımından gıda ambalajlarının uluslararası standartlara uygun olması, vazgeçilmez bir olgudur. Zira AB ülkeleri, ürünlerin ve ambalajların serbest dolaşımı sırasında ortaya çıkabilecek, yasal, ticari, sağlık ve çevre sorunlarında birliktelik sağlamak amacıyla bir dizi yönerge hazırlamaktadır. Bunlardan bazıları uzun hazırlık aşamalarından sonra kabul edilmiş, bazıları üzerinde ise tartışmalar sürmektedir. Türkiye ile AB ülkeleri arasında uyum süreci devam ederken; bazı yönetmelikler de hazırlanmıştır. Ancak bu çalışmalar genelde ulusal niteliktedir. Ambalajla ilgili mevzuatımız birçok konuda AB yönerge ve standartlarına uyumlu değildir. Gıda ve ambalaj ilişkisi sürekli gelişmeye ve geliştirmeye açık bir konu olmuş ve birbirini etkilemiştir. Ambalajdaki gelişmeler genelde kullanım kolaylığı ve hızlı tüketimi karşılayabilme yönündedir. Gıdadaki gelişmeler ise. toplu beslenme ve güvenli gıda üretimine yöneliktir. Bu bağlamda dinamik bir yapı ve yaratıcı ürünler ortaya çıkmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sonrası, birçok alanda olduğu gibi. gıda ve ambalaj teknolojisinin gelişme gösterdiği yıllar olmuştur. Ancak asıl gelişme. 50´li yıllarda başlayan süpermarket ve self-servis sistemlerinin ortaya çıkışıyla gerçekleşmiştir. Küçük birimler halinde, albenisi üstün ambalajlar tüketime sunularak çeşitlendirme yoluna gidilmiştir. Bunun sonucu oluşan rekabet, gelişme ve yaratıcı yeni tasarımlara yol açmış, tüketici beğenisi ve tercihi önem kazanmıştır. Günümüzde ambalajda kullanılan çok çeşitli malzemelerin yanı sıra tasarımla ilgili kavramlar ve grafik kavramları da değişiklikler göstermiştir. Ambalaj tasarımı genel endüstriyel tasarımın en önemli dalı haline gelmiştir. Özellikle bilgisayarın tasarımda kullanılmaya başlanması, sınırsız biçimleri ve geçmişte pek düşünülmeyen kavramları da beraberinde getirmiştir. Günümüz tasarımcısının çok farklı ambalaj malzemesinin bir ya da birkaçını bir arada kullanabilme olanağına sahip olması, ambalajlama sanatını daha da etkileyici hala getirmiştir. |
Türkiye'de de özellikle 80'li yıllarda başlayan dış pazarlara açılma girişimleri, ambalaj sanayimizin gelişmesine olanak sağlamış ve günümüzde ülkenin en hızlı gelişen sektörlerinden biri haline gelmiştir. Bu arada aile yapısının değişimi ve dışarıda yeme alışkanlıklarının yaygınlaşması, ülkemizde de tüketici ambalajı birimlerini küçültmüş ve tek kullanımlık ambalajlar artmıştır. Bunun sonucunda gıda sanayinde evde tüketim veya yerinde tüketim gibi ayrımlara gidilmiş ve ambalaj hacim ve şekilleri buna göre düzenlenir olmuştur. Ayrıca geri dönüşlü ve dönüşsüz ayrımı yerleşmiş ve bu bağlamda geri dönüşlü tüketim yerine tek yönlü ambalajlar kullanılmaya başlanmıştır. Bununla ilintili olarak da, metal kutu ve çok katlı karton ambalajların kullanımları hızla yaygınlaşmıştır. Diğer yandan toplu ve hızlı beslenme yerlerinin yaygınlaşması da yeni tüketim alışkanlıklarını beraberinde getirmiş ve tek tüketimlik ve kullanıldıktan sonra atılan ambalajlar çoğalarak çevreyi de etkiler duruma gelmiştir. Önümüzdeki yıllarda ambalaj sanayinde iç ve dış pazarların istemlerini Dünya standartlarına uygun nitelikteki ürünlerle karşılayabilmek için, teknolojik yeniliklerin zaman yitirilmeksizin uygulanması ve ambalaj sanayinin bir bütün olarak entegre tesisler halinde etkinlik göstermesi gerekmektedir. GIDA AMBALAJINDA PLASTİKLER Plastik sanayinin başlangıcından (1868) sonra uzun yıllar bu sektörde önemli gelişmeler olmamış, 1925'lerden sonra ise süratli bir gelişmeyle, plastik endüstrisi sayılı ve temel endüstriler arasında yer almıştır. Plastikler, yıllar içinde tüketimi en fazla artmış polimer maddeler olup kullanım alanı açısından da ambalaj uygulamaları yıllık 50 milyon tona yakın miktarıyla en belli başlı uygulama alanları arasında yer almıştır. Plastiklerin gıda maddeleri ambalajlamasında kullanımı yıllar içinde önemli gelişmeler kaydetmiştir. Bugün bir süper markete girildiğinde sütten meyve suyuna, dondurulmuş çeşitli yiyecek maddelerinden ketçaba, sıvı yağdan zeytin ezmesine kadar pek çok gıdanın ilginç plastik ambalajlar içinde tüketiciye sunulduğu görülmektedir. Ambalaj malzemesindeki bu çeşitliliği ve gelişimi sağlayan husus, teknolojik gelişmedir. Plastiklerin gıda ambalajında kullanılması aslında yeni bir uygulama değildir. Polietilen süt şişeleri, polis tiren yoğurt kapları, PET meşrubat şişeleri yıllardır hayatımızda olup bu uygulamalar ambalajlamanın plastik kullanım alanları içinde en yüksek payı alması sonucunu getirmiştir. Bugün ABD'de tüketilen plastiğin dörtte biri ambalaj ürünlerine gitmektedir. Gözlemlenen bir diğer olay da, plastiklerin; geleneksel olarak çelik, alüminyum, cam ve karton kullanım alanlarına ve gıda sanayiinin tüm birimlerine girmekte olduğu ve bunun sonucu olarak geleneksel gıda ambalaj malzemelerine olan talebin azalmasına karşılık bu alanda plastiklerin sağlıklı bir gelişme gösterdiğidir. Tablo 6.1'de gıda ve meşrubat ambalajlamasında kullanılan malzemeler için pazar payı verilmektedir. Önümüzdeki on yıl içinde gıda ambalajında plastik pazar payının dolar bazında %40'dan daha yüksek bir artış göstereceği sanılmaktadır. Plastiklerin gıda ambalajlamasında yarattığı devrimi, büyük ölçüde, çok katlı bariyer sistemlerinin yanı sıra gıda hazırlama ve koruma yöntemlerine ve kullanıcının beğeni ve alışkanlıklarına bağlamak mümkündür. Gıda ambalajında plastik kullanımını sınırlayan en önemli konu, gazların ve su buharının plastiklerin çoğundan kolaylıkla geçebilmesidir. Ambalajlanan gıdanın tazeliğini koruyabilmesi için oksijen ve karbondioksidin gıdaya ulaşması, aroma ve nemin ise gıda maddesinden kaçması engellenmelidir. Bu nedenle polimer maddelerden gaz geçişini azaltan, kontrol eden ve/veya engelleyen malzemelerin geliştirilmesi, plastiklerin gıda maddeleri ambalajında kullanımında önemli bir dönüm noktası olmuştur. |
Tablo Gıda ve Meşrubat Ambalajlamasında Kullanılan Malzemelerin Pazar Payı Malzeme % Pazar Payı 1985 1990 1993 2000 Karton Metal Plastik Kağıt Cam Tahta Kumaş Diğerleri 34.0 26.0 13.2 11.5 10.9 1.5 1.0 1.9 27.04 19.1 32.9 8.1 8.1 2.0 0.75 2.0 23.8 16.0 32.0 10.6 9.3 1.2 0.5 2.6 19.5 14.0 40.6 11.5 10.0 1.0 0.4 3.0 Söz konusu gaz geçirgenliği düşük ve bariyer özelliğine sahip malzeme geliştirilmesinin yanı sıra bu malzemelerden, diğer plastiklerle birlikte çok katmanlı yapıda ambalaj malzemeleri üretim teknolojilerinin geliştirilmesi, büyük önem taşımaktadır. Bariyer yapılı polimerlerin genellikle pahalı olmaları ve paketlenen malzemeye gerekli korumayı tek başlarına sağlayamamaları nedeni ile söz konusu malzemelerin başka malzeme katmanlarıyla takviye edilmesiyle, ambalajlanan gıdaya arzu edilen koruma sağlanabilmektedir. Bu çerçevede, koekstrüzyon, gıdaların ambalajlanması için gerekli olan çok katmanlı polimer malzeme hazırlanmasında kullanılan en yaygın bir teknik olagelmiştir. AMBALAJ, AMBALAJLAMA VE AMBALAJDAN BEKLENTİLER Gıda sanayinde ambalaj; içine konulan gıdaların, son tüketiciye, bozulmadan, en az toplam maliyetle güvenilir bir şekilde ulaştırılmasını ve tanıtılmasını sağlayan bir araç olarak tanımlanabilir. Tüketicinin satın alma tercihinden önce gördüğü en son şey olan ve sessiz bir satıcı olarak kabul edilen ambalaj, ayrıca içindeki ürünü koruyan, dayanıklılığını artıran, yükleme, boşaltma, stoklama, kullanma kolaylığı sağlayan, yukarıda da değinildiği gibi ürünü tanıtan ve tüketiciyi satın almaya özendiren görevlere de sahiptir. Alışverişin giderek bireyselleştiği, satıcı ve alıcının giderek daha az yüzyüze geldiği ve hatta sanal ortamlara kaydığı günümüzde ambalaj ürünü sattıran en önemli öğe haline gelmiştir. Ambalaj satıcının yerini almış ve alıcıya ürünle ilgili bilgiler ileten, müşteri ve ürün arasındaki iletişimi sağlayan bir özelliğe bürünmüştür. Geçmişte ambalajlama, üretim maliyetine ek bir yük getiren, üretim sürecinin bir parçası olarak kabul edilmiştir. Günümüzde ise, ilk ürün geliştirme aşaması ve pazar gereksinimlerine göre tasarlanıp uyarlanmasından, üretim, koruma, depolama, taşıma, dağıtım, reklam, satış ve son kullanıma kadar, her aşamada devreye girdiğinden bu sürecin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Kısaca ambalaj, yalnızca içine konulan ürünü koruyan bir tamamlayıcı araç değil, ürünün bir parçasıdır. İşlev ve maliyet açısından optimum bir ambalaj, kesinlikle çöpe atılan bir para değildir. Aksine, ambalajı yetersiz olduğu için korunamayan sak-lanamayan, tüketiciye kullanım açısından sorunlar oluşturan, sağlıksız bir malın kendisi çöpe atılacak bir değerdir. Ambalaj ürüne kişilik katar. Ayrıca renk ve biçim özelliğiyle albeni de kazandırır. Ambalaj ürünün kürküdür. Üretimi tamamlayan bir işlem olan ambalajlamada, yanlış ambalaj seçimi ve kusurlu ambalajlama uygulamaları, gıda işlemede yararlanılan üstün teknolojinin öneminin yitirilmesine neden olabilir ve önemli ölçüde kalite kayıplarına yol açabilir. Genelde ambalaj, "iç ambalaj" yani ambalajlanan ürün ile doğrudan temas halinde bulunan ambalaj ve "dış ambalaj" yani iç ambalajdaki bir veya daha çok birimi birarada tutan ambalaj olmak üzere ilci ana gruba ayrılabilir. Gıdaların ambalajlanmasında kullanılan özellikle iç ambalajın niteliği son derece önemlidir. Bu amaçla yararlanılacak malzemelerin çeşitli özelliklere sahip olması istenir. Ancak herhangi bir ambalaj çoğu kez istenen özelliklerin tümünü birarada içeremez. Ayrıca, herhangi bir gıda muhafaza yöntemi için ambalajdan beklenen özellikler de farklı olabilir. Fakat genel olarak ambalajdan beklentiler aşağıdaki çerçeve içinde özetlenebilir: TÜKETİCİNİN AMBALAJDAN BEKLENTİLERİ • Ambalajın şekli ve rengi, • Aranan ürün için tipik olması, • Üreticinin belirgin markası (logo). - Ambalaj üzerinde ürüne ilişkin bilgiler anlaşılır ve kolay okunabilir olmalıdır: • Miktarı, • En az dayanma süresi (raf ömrü), muhafaza önerileri, • Fiyatı - Şeffaf olmalıdır: • Ürün ambalaj aracılığıyla tanmabilmelidir. - Kapağı özgün olmalıdır: • Değişmeyen miktar (porsiyon), • Kaliteyi koruyucu ürün muhafaza, • Ellenmeye karşı güvence. - Şekli uygun olmalıdır: • Elle kolay tutulabilir (kavranabilir), kalımlı (stabil), çarpmalara dayanıklı, kırılmaya karşı güvenli, • Üstüste düzgün yığın oluşturabilme (satın almada ve evde). - Kolay açılıp tekrar kapatılabilmelidir: • Özel bir güç ve araç gerektirmeksizin, • Büyük hacimli olanlar tekrar kapatılabilir. -Ambalaj malzemesi gerektiği kadar kullanılmalıdır: • Hilesizolma ve gereğinden fazla kullanılmama. - Ambalaj çevreye uygun olmalıdır: • Tamamen boşaltılabilir, • Yıkanıp durulanabilir, • Ambalaj materyalinin kimliğini belirten işaretleme, • Tekrar kullanılabilir veya yeniden değerlendirilebilir, • Çöp kaplarında az yer kaplama |
TİCARETTE AMBALAJDAN BEKLENTİLER • Paketleme ve yüklemeye uygunluk, az yer kaplama, • Kolay ve düzgün istiflenebilir. - Üründe kalite kaybı olmaksızın depolanabilir olmalıdır: • Yüksek nemli koşullarda da, • Değişen sıcaklıklarda da, • Etkinve yoğun aydınlık koşullarda da. - Depoda kolaylıkla ayırt edilebilir niteliklerde olmalıdır. Koli ambalajı da reklam etkili kullanılabilmelidir: • Sergileyici (teşhir edici) olarak, • Montajlanabilir tabla, tepsi vb. olarak. - Porsiyon ambalajların fiyatlarını etiketlere basma, işaretleme mümkün olmalıdır. - Ürünün özelliklerine uygun doğru ambalajlama yapılmalıdır: • Kalite kaybı olmaması, • Fire (eksilme) tehlikesi (riziko) bulunmaması, • Yasal kural ve kısıtlamalara uygun olması. - Özgünlüğünü güvence altına almalı, korumalıdır: • İçindeki ürüne herhangi birolumsuz işlem uygulanması olanaksız, • Porsiyonda değişiklik yok (ağırlık, nicelik). •Geri alma ya da geri vermede sorun olmamalıdır. ÜRETİCİNİN VEYA AMBALAJLAYANIN AMBALAJDAN BEKLENTİLERİ • Ambalaj malzemesi yasal kurallara uygun, • Ambalaj malzemesi ürüne uygun, •Ambalajlanan ürüne ve ambalajlama işlemine uygun özgül özellikler içermelidir: • Kimyasal - fiziksel inert, • Mikrobiyolojik kusursuz, • Havası alınabilir, gazlama işlemi yapılabilir. • Dondurulabilir, pastörize veya sterilize edilebilir, kaynatılabilir, • İşıktan koruyucu, ışığa dayanıklı. •Kesintisiz ve çok hızlı ambalajlama yapabilen makinelere uygun olmalıdır: • Kusursuz bobin çözme; dağılma ya da bloklaşma olmaması, • Kesintisiz (işleme ara vermeksizin) bobin değiştirme, • Katlanabilir, kesilebilir, yiv (oluk) açılabilir, • Öngörülen toleranslar içersinde, gramaj, kalınlık, genişlik, uzunluk, hacim ve benzerlerine uygun üretim, • Yırtılma ve çatlamalara dayanıklı, • Yapıştırılabilir, kaynaklanabilir, mühürlenebilir, kenarları kıvrıla-bilir, • Şekillendirilebilir, • Şekil verilmiş olan ambalajlar yığından kolay ayrılabilir, • Şekil verilmiş olan ambalajlar kalımlı (stabil) ve kaymaya dayanıklı, • Otomatik kolileme makinelerine uygun, > Açmaya yardımcı elemanlar içermelidir: • Açma bantları, çentikleri ve halkaları, • Açmayı sağlayıcı perforeler, soyulabilir katmanlar, materyal incelmesi (kısmi zımbalama). Fiyat / verim oranı uygun olmalıdır: • Dengeli maliyet - / yarar analizi. > Çevreyeuyumlu olmalıdır: • Kullanılıp atıldığında kimyasal ve biyolojik bakımdan çevre kirlenmesine neden olmaması, • Büyükçöp yığınları oluşturarak yok edilmesi için ek bir masraf gerektirmemesi, • Kimyasal yolla parçalanarak veya yeniden aynı ambalaj yapımında kullanılarak değerlendirilebilmesi. |
TÜRK PLASTİK SANAYİİNE KISA BİR BAKIŞ Günümüze kadar, polimerlerin yapıları ile özellikleri arasındaki ilişkileri açıklayan geniş bilgi birikiminin yardımı ve 1950'lerden bu yana geliştirilen yeni monomerler sayesinde, ticari olarak üretilen polimerlerin sayısında önemli artışlar meydana gelmiştir. Günümüz polimer kimyacıları artık, istenilen özellikleri polimerlere kazandırabilmekte ve böylece, bir ölçüde, "ısmarlama" polimerler geliştirebilmektedir. Ayrıca, proses mühendisliğinde, meydana gelen gelişmeler sayesinde pek çok polimer, düşük ve rekabet edebilen maliyetlerle ve büyük miktarlarda üretilebilmektedir. Bu nedenle günümüzde 200-300 000 ton/yıl kapasiteli üretim üniteleri alışılmış ve zaman zaman da en düşük ekonomik üretim kapasiteli üniteler haline gelmiştir. "Ismarlama" tabirinden de anlaşılacağı üzere, polimer malzemelerin kullanım alanları da çok çeşitlenmiştir. Günümüzde polimerler rijit, esnek, plastik özellikte, yapışkan, film, elyaf, köpük vs. kullanılmak üzere üretilmektedir. Malzeme olarak polimerler, elyaflar, kauçuklar ve plastikler olmak üzere üç ana grupta ele alınmaktadır. Bu gruplardan plastiklerin üretim ve tüketimleri ve tüketim artış hızları en fazladır. Bu bölümde dünyada ve Türkiye'de plastiklerin üretim ve tüketimleri ele alınacak ve Türk plastik işleme sanayii ana hatları ile gözden geçirilecektir. Ayrıca, ayrı bir başlık altında Türk mühendislik plastikleri ve kompozit plastikler sanayiine ilişkin özet bilgiler verilecektir. |
. DÜNYADA PLASTİKLERİN ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ Dünyada her yıl milyonlarca ton plastik üretilip tüketilmektedir. Ayrıca üretilip tüketilen plastiklerin türleri de oldukça çeşitlidir. Ancak Şekil 8.1'den görüleceği gibi, bazı plastiklerin üretim ve tüketimleri toplam içinde önemli bir paya sahiptir. Bu plastikler, alçak yoğunluklu polietilen (AYPE), lineer alçak yoğunluklu polietilen (LAYPE), yüksek yoğunluklu polietilen (YYPE), polipropilen (PP), polivinil klorür (PVC), ve polistiren (PS) dir. Zaman zaman akrilonitril-stiren-butadien terpolimerleri (ABS) ve stiren-akrilonitril kopolimerleri (SAN) de "genel amaçlı plastikler" denilen bu gruba dahil edilmektedir. Ancak genel eğilim bu son iki plastiğin mühendislik plastikleri denilen bir başka grup içinde ele alınmasıdır. Şekil Bazı Plastiklerin Toplam Dünya Üretimindeki Paylan Poiletilen; Polipropilen Polivinil Klorür Polistiren Diğer Termoplastikler Termosetler Üretim-tüketim vb. istatistiksel incelemelerde, üretim-tüketim miktarlarının çokluğu nedeni ile incelemeler, genel amaçlı plastikler ve diğerleri olmak üzere iki başlık altında yapılmaktadır. Burada diğerleri ile kastedilen, mühendislik, özellikli ve kompozit plastiklerdir. Tablo 7.1'de bölge ve ülke bazında Dünya toplam plastik tüketimi gösterilmektedir. Bazıülkelerde, yıllık kişi başına "genel amaçlı plastik" tüketimi ise Tablo 7.2'de verilmektedir. Ayrıca Tablo 8.1'de bölge ve plastik türüne göre ortalama yıllık tüketim artış hızları ve Tablo 8.2'de dünyada değişik plastik tüketim alanlarının toplam tüketim içindeki paylan verilmektedir. Tablo Bazı Plastiklerin Ortalama Yıllık Tüketim Artış Hızları, %. Bölge AYPE/ LAYPE YYPE PP PVC PS Diğerleri LAYPE Güney Amerika Batı Avrupa Doğu Avrupa Afrika/Ortadoğu Asya/Okyanusya Dünya ortalaması 2.7 7.6 2.8 2.4 4.0 5.8 3.7 3.9 5.6 3.2 3.7 5.6 5.1 4.1 5.8 7.8 3.9 3.8 8.7 6.3 5.5 3.7 7.0 2.7 2.5 5.5 4.1 3.7 2.8 5.6 2.8 3.8 2.9 4.3 3.5 4.8 3.8 3.1 2.6 7.6 3.9 3.8 Tablo Toplam Tüketimin Yüzdesi Olarak Plastiklerin Uygulama Alanları Toplam Tüketimdeki Payı, % Günlük, yaygın uygulamalar Otomotiv ve havacılık sanayii Elektrik-Elektronik İnşaat Ambalaj 7.0 9.0 24.0 29.0 31.0 100.0 Bu tabloların incelenmesinden bazı sonuçlar çıkarılabilmektedir. Şekil 'de grafiksel olarak gösterildiği gibi, dünyada en fazla tüketilen plastik polietilen olup, onu sırası ile, PVC, toplam termosetler, PP, toplam diğer termoplastikler ve PS izlemektedir. - Dünyanın gelişmiş bölgelerinde yıllık tüketim artış hızlarının % 2.5-3.5 gibi düşük değerlerde dengelendiğianlaşılmaktadır. |
- Buna karşılık dünyanın gelişmekte olan bölgelerinde yıllık tüketim artış hızları oldukça fazladır. - Tablo 'da verilen ortalama yıllık tüketim artış hızı değerlerinden, PP'nin en fazla ortalama yıllık tüketim artış hızı gösterdiği ve PP'yi YYPE'nin izlediği görülmektedir. - Dünyada üretilen plastiklerin yaklaşık %75'i Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Japonya, diğer bir deyişle gelişmişülkeler tarafından tüketilmektedir. Bu oran çok çarpıcı olmakla birlikte, bu konularda yapılan başka bazı çalışmaların sonuçlan ile de uyum içindedir. Örneğin istatistiklere göre ülkelerin net olmayan ulusal gelirleri (Gros Domestik Product, GDP) arttıkça, yıllık kişi başına plastik tüketimi de artmaktadır. Bu ilişkiye bir örnek olarak yıllık kişi başına poliolefin-GDP ilişkisi grafiksel olarak Şekil de verilmektedir. Şekil Yıllık Kişi Başına Poliolefin Tüketiminin Net Olmayan Ulusal Gelir ile Değişimi Dünya genelinde plastiklerin kullanım alanları ve bu alanların toplam tüketim içindeki paylan Tablo da verilmektedir. Bu tablodan görüldüğü gibi plastikler, elektronikten günlük uygulamalara, havacılık ve uzaydan ambalaja kadar çok çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Ancak ambalaj ve inşaat uygulamalarının en büyük tüketim alanları olduğu anlaşılmaktadır. TÜRKİYE'DE PLASTİK ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ Türkiye'de 1999 yılında 1.7 milyon ton genel amaçlı plastik tüketilmiştir. Bu tüketimin 2004 yılında 3.2 milyon tona ulaşmasıöngörülmektedir. Böylece 1999 yılında dünya tüketiminin %1.4'ünü gerçekleştiren Türkiye'nin dünya tüketimindeki payının 2004 yılında %2.0'a çıkması beklenmektedir. Tablo da bazı genel amaçlı plastiklerin Türkiye tüketimleri, Tablo da Türkiye'de yıllık kişi başına plastik tüketimi verilmektedir. 2005 yılına kadar yapılan tahminler ise Tablo da gösterilmektedir. Bu tablolardan aşağıdaki sonuçlara varılabilir. - Türkiye'de plastiklerin yıllık tüketim artışları oldukça yüksektir ve dünya ortalamasının üstündedir. - Tablo daki 1994 ve 1999 yılı rakamlarından da görüleceği gibi, ülkedeki ekonomik krizler plastik sanayiini de etkilemektedir. - Plastiklerin ülke üretimleri son birkaç yıldır değişmediği ve yapılan planlarda bu konuda yeni yatırımlar yer almadığı için, ülkede plastik ithalatı giderek artmaktadır. 1999 yılında toplam tüketimin yaklaşık %50'si ithalatla karşılanmıştır. Bu oranın 2005 yılında %70'lere ulaşacağıöngörülmektedir. Türkiye'nin plastik ithalatı projeksiyonu Tablo 'da verilmektedir. - Tablo 'dan, yüksek nüfus artış hızına rağmen, yıllık kişi başına plastik tüketiminin dikkate değer boyutlarda artacağının öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Tablo 'den bu artışın 2005 yılı sonrasında da süreceğinin varsayıldığı görülmektedir. Bu durum, ülkenin net olmayan ulusal gelirinin de önemli ölçülerde artacağını ifade ettiğinden ihtiyatla karşılanmaktadır. |
Tablo Bazı Termoplastiklerin Türkiye Tüketimleri (x 1000) ton. 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 A Y P E Üretim 212.1 217.3 216.4 231.5 228.7 222.9 222.3 216.0 ithalat 57.7 85.8 56.0 46.0 108.5 136.6 136.6 146.9 ihracat 57.5 79.5 56.6 19.8 9.7 2.9 1.5 3.0 Tüketim 212.3 223.6 215.8 257.7 327.5 356.6 358.4 359.9 Tük.Art.% 8.0 5.2 -3.5 19.4 27.1 8.9 0.5 0.2 Y Y P E Üretim 45.7 53.4 66.5 71.6 70.8 69.6 70.9 72.0 İthalat 27.0 35.9 24.2 38.6 62.8 51.0 73.8 86.0 ihracat 2.3 7.9 7.0 1.9 1.3 0.7 0.6 2.0 Tüketim 70.4 81.4 83.7 108.3 132.3 119.9 144.1 156.0 Tük.Art.% 23.5 15.6 2.8 29.4 22.2 -9.4 20.2 8.3 P V C Üretim 148.1 156.2 154.3 178.4 201.2 189.2 199.3 191.0 İthalat 69.4 104.3 65.1 74.3 99.7 184.0 211.5 203.0 ihracat 29.3 33.7 27.7 13.2 7.2 0.3 7.8 3.0 Tüketim 188.2 226.4 191.7 239.5 293.7 372.9 403.0 391.0 Tük.Art.% 10.4 20.5 -15.5 24.9 22.6 27.0 8.1 -1.03 P P Üretim 66.1 68.4 72.5 80.4 82.6 83.6 81.2 80.0 ithalat 107.6 126.4 110.8 175.5 243.0 328.0 370.3 381.0 ihracat 0.8 3.7 8.0 0.0 1.3 0.3 0.3 1.0 Tüketim 172.9 191.1 175.3 255.9 324.3 411.3 451.2 460.0 Tük.Art.% 29.2 10.5 -8.3 46.0 26.7 26.8 9.7 1.9 PS Üretim 20.4 24.9 27.3 29.8 29.5 28.9 25.0 23.0 ithalat 42.1 53.9 48.5 62.3 82.9 107.1 112.5 134.1 ihracat 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 Tüketim 62.5 77.9 75.8 92.1 112.4 136.0 137.5 157.1 Tük.Art.% 10.2 24.6 -2.7 21.5 22.0 21.0 1.1 14.5 T 0 P L A M Üretim 429.4 520.2 537.0 591.7 612.8 594.2 599.7 582.0 İthalat 303.8 405.4 304.6 396.7 596.9 806.7 904.7 951.0 ihracat 89.9 124.8 99.3 34.9 19.5 4.2 10.2 9.0 Tüketim 706.3 800.8 742.3 953.5 1190.2 1396 7 1494.2 1524.0 Tük.Art.% 14.9 13.4 -7.3 28.5 24.8 17.4 7.0 2.0 Tablo Türkiye'de Kişi Başına Yıllık Plastik Tüketimi. Yıllar 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 X1000 56203 57305 58401 59491 60578 61444 62480 62697 63496 65295 Termoplastik Tüketimi, Kg 9.9 10.7 12.1 13.5 12.3 15.5 19.0 22.4 23.5 23.3 Diğer Plastiklerin Tüketimi, Kg 1.5 1.6 1.4 1.7 5.5 4.5 4.8 7.8 8.4 6.3 Toplam Plastik Tüketimi, Kg 11.4 12.3 13.5 15.2 17.8 20.8 23.8 30.2 31.9 29.6 Tablo Türkiye'de Bazı Plastikler İçin Tüketim Projeksiyonu X1000 Ton. Ürünler2000 2001 2002 2003 2004 2005 369 404 443 485 531 581 36 49 65 89 118 159 177 200 225 254 287 323 450 519 597 688 792 912 554 668 805 970 1169 1409 153 177 206 239 277 321 34 39 46 53 61 71 173 2056 2387 2778 3235 3776 Tablo Türkiye'de Kişi Başına Yıllık Plstik Tüketimi Projeksiyonu. Yıllar 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Kişi Başına Tüketim, Kg 26.9 30.8 35.3 40.5 46.4 53.4 Tablo Türkiye'de Plastik İthalatı Projeksiyonu X 1000 Ton. AYPE LAYPE YYPE PVC PP PS ABS TOPLAM 1999 Üretimi 210 - 66 195 80 27 - 578 2005 Üretimi 310 - 96 205 120 107 - 838 2005 Talebi 581 158 323 912 1409 321 71 3775 2005 İthalatı 271 158 227 707 1289 214 71 2937 Tablo da sırası ile; her bir genel amaçlı plastik bazında o plastiğin toplam tüketiminin yüzdesi olarak, ürün bazında plastik tüketiminin yüzdesi olarak ve sektörel bazda plastik tüketiminin yüzdesi olarak plastiklerin Türkiye'deki kullanım alanları gösterilmektedir. Bu tablolardan, dünyada olduğu gibi, ülkemizde de plastiklerin en fazla tüketildikleri sektörlerin inşaat ve ambalaj sektörleri olduğu anlaşılmaktadır. |
Tablo Türkiye'de Sektörel Bazda Plastiklerin Kullanım Alanları. Sektör Tarım Tekstil Otomotiv-Makine imalatı İnşaat Ambalai Mobilya Tıp Diğerleri TOPLAM Toplam Tüketimdeki Payı, % 17.6 12.6 5.0 26.4 17.8 6.3 1.2 12.9 100.0 Tablo Türkiye'de Her Bir PlastikBazında Plastiklerin Kullanım Alanları. PlastikTürü Kullanım Alanı Tür Tüketiminin Tüketiminde oranı,% AYPE Ağır hizmet filmleri Ağır hizmet torbaları Hafif hizmet torbalan Enjeksiyon ve şişirme ile üretilen ürünler Kablo izolasyonu Toplam 40 30 20 7 3 100 YYPE Şişirme ile üretilen ürünler Enjeksiyonla üretilen ürünler Köpük ürünler Toplam 40 40 20 100 PVC Boru ve boru parçaları Şişeler Ayakkabı ve ayakkabı tabanı Sentetik deri Çeşitli profiller Diğerleri Toplam 66 15 7 5 5 2 100 PS Vakumla kalıplanmışürünler Enjeksiyonla üretilen ürünler Köpük ürünler Toplam 53 38 9 100 PP Elyaf Enjeksiyonla üretilen ürünler Bioryente Film Diğerleri Toplam 75 15 7 3 100 TabloToplam Tüketim Yüzdesi Olarak Türkiye'de Plastiklerin Kullanım Alanları. Kullanım Alanı Toplam Tüketimdeki Payı, % 21.04 32.45 16.66 8.77 0.06 1.24 0.71 0.41 0.51 5.26 2.68 3.11 0.92 2.67 3.51 100 |
ANA HATLARl İLE TÜRK PLASTİK İŞLEME SANAYİİ Plastik işleyerek üretilen ürünlerin Türk Standartlarına (TSE), Uluslar arası standartlara (ISO) ve son yıllarda Avrupa Birliği standartlarına uygun olması beklenmektedir. Elektrik kabloları, ağar hizmet film ve torbaları, PVC boru ve boru parçaları, diğer plastik boru ve boru parçaları gibi gazıürünlere ilişkin standartlar zorunlu olup, uygulamanın bu yönde olması beklenmektedir. Ayrıca son yıllarda ISO 9000 sertifikası ile çalışmak giderek yaygınlaşmaya başlamıştır. iç tüketimin yanında bazı plastik ürünler ya doğrudan veya TV, çeşitli beyaz eşyalar, taşıt araçları gibi diğer ihraçürünlerinin üzerinde ihraç da edilmektedir. Tablo. Türk Plastik İşleme Sanayiinin Bazı Karakteristik Özellikleri. *Firmaların teknolojik düzeyleri çok modern ve üst düzeyden en alt düzeye kadar değişiyor *Firmaları yaklaşık %70'i istanbul ve civarında faaliyet gösteriyor *Firmaları bir kısmı orta ölçekli iseler de büyük bir çoğunluğu küçük ölçekli *Firma başına ortalama 40 çalışan düşüyor *Sektördeki toplam çalışan sayısı dikkate alındığında, çalışanların %5'i mühendis, %10'u idari personel, %15'i okullu teknisyen, %70'i, genellikle iş yerinde eğitilmiş işçi-teknisyen *Plastik işlemede kullanılan makinelerin %80-90'ı yerli üretim *Bazı makine üreticileri ihracat da yapıyor *Hemen hemen tüm firmaların kalıp tasarım ve üretim olanakları bulunuyor. Ancak bu olanakların büyük bir bölümü modern değil ve teknolojik düzeyleri düşük *Üretilen ürünler genellikle iç tüketim için *Ancak ya doğrudan veya başka ürünler üzerinde dolaylı olarak ihracat da yapılıyor *Ürün standartlarına uygunluk ve kalite giderek ön plana çıkıyor ve önem kazanıyor *ISO 9000 sertifikası ile çalışmak giderek yaygınlaşıyor Özellikleri yukarıda özetlenmeye çalışılan Türk plastik işleme sanayii 1960'lı yılların sonlarından buyana gelişmeye devam etmektedir. Gerekli planlama ve rehberlikten yoksun olduğu için ilk yıllarda kurulan işleme üniteleri ekonomik üretim koşullarını pek de gerçekleştirememişlerdir. Ancak takip eden dönemlerde, özellikle 4. ve 5. kalkınma planlan kapsamında, gerekli |
önlemler alınmış, sektörün ihracat da yapabilecek bir konuma getirilmesine çalışılmıştır. 1980'lere kadar, plan destekleri ve o yıllardaki yüksek kar marjları nedeni ile Türkiye'de pek çok firma kurulmuş ve yeni yeni üretim kapasiteleri yaratılmıştır. 1980'li yıllardan sonra ülkenin serbest pazar ekonomisi koşullarını benimsemesi, ürünlerin standartlara uygunluğunun giderek önem kazanması, rekabetin giderek artması ve buna bağlı olarak kar marjlarının giderek azalması gibi nedenlerle, firmalar teknolojik ve ekonomik olarak optimize edilmişüretimler gerçekleştirmeye zorlanmışlardır. Ayrıca plastik işlemede hammadde ve enerji tüketimi sırasıyla %75-95 ve % 2.5-5.0 payla en önemli maliyet kalemlerini oluşturduklarından; - Modern işleme makinelerinin ve uygun ve kaliteli bir biçim de tasarlanıp üretilmiş kalıpların kullanımı, - Temel veya tercihen iyi bir polimer kimyası ve teknolojisi bilgisi, - Üretimin teknik ve ekonomik bilgilerle desteklenmesi ve bu bilgilerin modern teknik enformasyon yöntemleri ile hızlı ve zamanında sağlanması, ekonomik, problemsiz ve kaliteli üretimler için büyük önem kazanmıştır. TC Hükümeti ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Teşkilatı (UNIDO)'nun ortaklaşa yürüttüğü bir çalışmanın sonucunda belirlenen, Türk plastik işleme sanayiinin daha da geliştirilmesi için alınması gereken önlemler Tablo da verilmektedir. Bu sektörün dinamik ve hızla gelişen özelliği dikkate alındığında, söz konusu önlemlerin ne kadar önemli olduğu kolaylıkla anlaşılabilmektedir. Bu kapsamda Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) ve Sanayi Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Koordinatörlüğünde bir "Plastik İşleme Teknolojileri ve Eğitim Merkezi" kurulması için çalışmalara başlamıştı. PAGEV, sektördeki mühendislerin ve teknisyenleri eğitimi için Marmara Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi ile protokoller imzalamış bulunuyor. PAGEV'in Hacettepe Üniversitesi ile imzaladığı protokolle ise, söz konusu üniversitede plastik testleri ve plastik işleme teknikleri konularında genel ve AR-GE amaçlı çalışmaların yürütülmesi hedeflenmiş bulunuyor. Ayrıca PAGEV istanbul'da bir plastik işleme teknolojileri meslek okulunun kurulup faaliyete geçmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Söz konusu okul gerek bina gerekse donanım açılarından tamamlanmak üzere. Bütün bu faaliyetler dikkate alındığında Türk plastik işleme sanayiini parlak bir geleceğin beklediği kolaylıkla söylenebilmektedir. |
Tablo Türk Plastik İşleme Sanayiinin Daha da Geliştirilmesi için Yapılması Gerekenler. *Teknisyen, operatör vb. teknik personelin plastik işleme konusunda periyodik olarak eğitilerek bilqi ve becerilerinin güncel tutulması *Modem kalıp tasarımı ve üretimi konularında bilgi ve becerilerin arttırılması ve periyodik eğitimlerle bu bilgi ve becerilerin güncel tutulması *Kalite kontrol tekniklerinin öğrenilmesi ve geliştirilmesi ve bu konuda da eğitim sağlanması *Modern tekniklerle teknik ve ekonomik bilgi sağlanması POLİETİLEN Etilen polimerleştirilerek hazırlanan polimer ailesine polietilen denmektedir. 1930'iu yıllarda İngiltere'de ICI Labaratuvarında çok yüksek basınç altında etilenin çok az oksijen yardımı ile polimerleştirilebilmesi başarılmıştır, ilk üretilen polietilen şimdi alçak yoğunluklu olarak adlandırılan tiptir. II. Dünya Savaşında alçak yoğunluklu polietilen (AYPE) üretimi ticari olarak hızlanmış ve elektronik, elektrik nakli, paketleme, kalıplama ve filim malzemesi olarak çok aranılan bir hammadde olmuştur. 1950 'II yıllarda Ziegier-Natta adıyla anılan yeni bir katalizörün bulunması ile etilenin daha düşük basınçta polimerleştirilmesi ve yapısının daha düzenli olması sağlanmıştır. Bu gelişim sayesinde yüksek yoğunluklu polietilen (YYPE) ve düz zincirli alçak yoğunluk polietilen (L LDPE) üretimi mümkün olmuştur. Günümüzde, Metalosen adı verilen katalizörlerin bulunmasıyla polietilen zincir boyu kontrolü çok kolaylaşmış ve hemen hemen eşit uzunlukta zincirlerden oluşan polietilen elde edilebilmiştir. Bu durum özellikle ısıtılarak birleştirilen gıda ambalajlanmasında kullanılan filimlerin yapıştırma sürelerini kısaltmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ticari olarak Metalosen ile polimer üretimi yeni başlamıştır. Bu tip polietilenlerin fiziksel özelliklerinin de üstün olduğu belirtilmektedir. Polietilenlerin sınıflandırılmasında değişik dünya standartları mevcuttur (ASTM D1248, ISO 1872, DİN 16776). Belirtilen standartlarda PE özellikleri yoğunluk, erime akış indisi, mekanik, optik, elektriksel vb. Gibi özellikler için birer numara ile gösterilir. Bu numaralar standartın İISO 1872 'ye uygun PE torbası üzerindeki sayıların anlamı Bu numaralar standartın numarası da belirtilerek PE paketi üzerine yazılırlar. Böylece kullanıcı paket üzerindeki numaraların belirtilen standarttaki açıklamasına bakarak polietilen özelliklerini anlayabilir. Polietilenlerin sınıflandırılmasında en yaygın kullanılan özellik yoğunluktur. Yoğunluğa bağlı olarak PE sınıflandırması Tablo-2-1a 'da verilmiştir.Polietilenler yoğunluklarına göre 4 ana grupta toplanmıştır. ASTM standardında I ve II. Grupta gösterilen polietilenler üretim yöntemlerine göre yüksek veya alçak yoğunluklu olarak bir ayırım yapmazlar. Yoğunluğu 0.94 gm/cm3 olan düşük basınçta üretilen poiietilenler, düz zincirli alçak yoğunluklu polietilen LLDPE olarak adlandırılır.LLDPE, AYPE ile aynı yoğunlukta olmasına rağmen düz zincirli yapıya sahip olduğundan işleme özelliği bakımından AYPE 'den farklıdır ve fiziksel özellikleri daha üstündür. Tablo 2-1 b 'de yoğunluğu farklı polietilenlerin tiplerinin özellikleri verilmektedir. Tablo 2-2 'de AYPE ile YYPE özellikleri gösterilmiştir. |
ALÇAK YOĞUNLUKLU POLİETİLEN (AYPE) AYPE Genel Özellikleri Alçak yoğunluklu polietilen (AYPE) termoplastik reçineler grubundandır. Etilen polimerleştirilerek elde edilir ve genel olarak film, boru kablo ve muhtelif amaçlı plastik kapların yapımında kullanılır. AYPE’nin mekanik özellikleri sert polistiren ile yumuşak plastifiyanlı vinil plastikleri arasındadır. AYPE geniş bir sıcaklık aralığında hem kuvvetli hem esnek olabilme özelliğini taşır. Yapısı : [ CH2 CH2 ] n Ticari polietilenlerde "n" genellikle 500-5000 olabilir. Şekli: Polietilenin tabii rengi beyazdır, yarı şeffaf bir görünümdedir. opaklık yoğunluk arttıkça azalır. Yoğunluğu: 0.91 - 0.925 gm/cm3 (*) Erime Noktası Aralığı: 110-130 °C Erime noktası PP 'den ve YYPE 'den düşüktür dolayısıyla dayanıklı olarak kullanılabildiği sıcaklıkta düşüktür. Molekül Ağırlığı (MA)yüksekse çok kuvvetli bir malzemedir. Düşük molekül ağırlıklı olanlar hariç çevresel baskıyla çatlamaya dirençlidir. Uzun zincir dallanması M.A arttırır ve işlenme özelliğini iyileştirir. AYPE diğer DOİİetilenler içinde en fazla zinciri dallanmış olanıdır. Elektriksel özellikleri mükemmeldir.Zincirdeki safsızlıklara bağlı değişir. Ticari Tipleri: Genellikle tabii veya boyanmış olarak grandiler şeklinde pazarlanır. Granüller 3-4 mm uzunlukta küp şeklinde veya çapı 3 mm olan oval disk şeklinde olabilir. Ayrıca iri toz (girit), ince toz, öğütülmüş ve çöktürüimüş toz tipleri de mevcuttur. AYPE Ticari adlandırılması Baylon (Almanya) Bralan (Çekoslovakya) Alathon (Almanya) Fortiflex (Amerika) Lupolene (Almanya) Tenite (Amerika) Lacqtene (Fransa) Trolen (Amerika) Lotrene (Fransa) Union Carbride (Amerika) Novex (İngiltere) Polyeth (Amerika) Alkathene (ingiltere) Rotothene (Amerika) Raystone (ingiltere) Tenite (Amerika) Ropol (Romanya) Fertene (İtalya) Rapol (Romanya) Rumiten (İtalya) Stamylan (Hollanda) Mirason (Japonya) Tipolen (Macaristan) Rexlon (Japonya) Hipten (Yugoslavya) Yukalon (Japonya) AYPE Üretimi Monomer özellikleri Etiien, etil alkolün dehidrojenasyonu ile veya doğalgaz, petrolden elde edilen etan ya da propanın ısısal parçalanması ile üretilir. Etilen kaynama noktası -104 °C olan yanıcı parlayıcı bir maddedir. 0 °C sıcaklıkta 40 atm basınç oluşturur. Yüksek basınç oluşturması nedeniyle düşük sıcaklıklarda Depolanabilir (-104 °C 'de Atmosferik). Dolayısı ile taşınması ve depolanması için özel, pahalı sistemler gerekir. Polimerizasyonda kullanılan etilenin çok saf olması istenir; özellikle bazı safsızlıkların etilen içinde hiç olmaması bazı safsızlıkların da polimer özelliğini etkilediğinden miktarlarının çok az olması gerekir. (*) Polietilen yoğunluğu 0.91 gm/cc den 0.96 gm/cc 'ye kadar değişebilen bir malzemedir. 0.91 - 0.925 gm/cnr aratığına giren polietılenlere "alçak yoğunluklu" adı verilmiştir. Bazı kaynaklarda kabule bağlı bu aralıklar küçük farklılıklar gösterebilir. |
AYPE Polimerizasyonu AYPE üretimi için kullanılan yöntemler genellikle uygulanan basınca göre adlandırılır. Düşük basınç prosesi ile düz zincirli alçak yoğunluklu polietilen LLDPE üretilir. Yüksek basınç prosesi ile tüplü veya karıştırmalı reaktörde kesikli veya sürekli olarak dallanmış zincirli AYPE üretilir. AYPE ilk ticari etilen polimeridir. Etilen yüksek sıcaklık (150 - 250 OC) ve basınçta(1000-3000 atm) polimerleştirilir. Çok az oksijen polimerleşmeyi başlatır. Etilen polimerleşirken hızla dışarı ısı verir. Bu nedenle polimerieşirken ortamdan ısı uzaklaştırılarak sıcaklığın kontrol edilmesi gerekir. Oksijen dışında peroksitler hidroperoksitler ve azo bileşikleri de başlatıcı olarak kullanılabilir. Etilen içindeki hidrojen ve asetilen polimer uzunluğu kısa bıraktığından uzun zincirli PE üretiminde kullanılan etilende bu safsızlıkların bulunmaması veya çok az olması istenir. Polimerizasyonda zincir uzunluğu, ortama hidrojen verilerek ve sıcaklık değiştirilerek ayarlanır. Etilen basınç altında yarı sıvı yan gaz halindeyken polimerleştirilir.Kesikli proseste uzun reaksiyon süreleri gerekir ve her zaman aynı ürün özelliğini elde etmek kolay olmaz, dolayısı ile kesikli proses ticari olarak kullanılmaz. Film Ekstruzyonu AYPE filimler ekstruzyonda hazırlanır. Ekstruder başına düz ince kalıp takılarak 200-250 °C arasındaki sıcaklıklarda çıkan filim çekilerek özel sistemlerde soğutulur, ikinci bir filim hazırlama tekniğinde filimin ekstruderden borusal şekilde çıkarılarak, reaksiyona girmeyen bir gaz yardımı ile şişirilmesi tekniğidir. Bu şekilde elde edilen borusal filim, kenarından kesilerek düz filim haline getirilebilir veya boru şeklinde rulo yapılıp daha sonra kenarları yapıştırılıp poşet yapılabilir. Filim kalınlığı genellikle 0,0127 cm 'dir. MFI değeri 0.1–7 gr/10 dk ve yoğunluğu 0.915-0.925 gr/cm3 olan AYPE filim imalatı için elverişlidir. Filim uygulamasında ürünün kullanım yerine bağlı olarak optik özellikleri, pusluluk - parlaklık ve yırtılmaya direnç özelliği test edilir. MFI değeri 0,2–0.5 gm/10 dk olan tipler dayanıklı poşet, taşıma torbası gibi uygulamalarda kullanılır. MFI değeri 1,5–2.0 gm/10 dk olanlar şeffaftır. Ekstruzyonla Kablo Kılıflandırması Kablo imalatı ekstruzyonun özel bir şeklidir. Ekstruder kalıbından, kılıflanmak istenen tel de sürekli olarak çıkar ve ekstruderden çıkan AYPE ile sarılır, MFI değeri 0.2–0.5 gm/10 dk, yoğunluğu 0.91–0.92 gm/cm3 olan, AYPE tipleri uzun mesafe kablo izolasyonu için kullanılabilir. Polietilen yüksek frekanslı akımda elektrik kaybı olmaksızın elektrik kablolarını izole edebilen bir malzemedir. Bu nedenle televizyon, radar, telefon hatlarındaki kabloların imalinde kullanılır. Atmosfer şartlarında oksijenle zincirdeki karbonun reaksiyona girmesiyle karbonil grupları oluşabilir. Bu gruplar AYPE elektrik yalıtımını olumsuz etkilediğinden AYPE 'nin oksijenle reaksiyonunu engelleyen katkılar (antioksidan) ilave edilir. AYPE 'nin yüksek gerilim kablosu imalinde kullanılabilmesi için çapraz bağlanması ile ilgili bilgiler 2.2.10.1 bölümünde verilmektedir. Kablolara karbon siyahı katılarak ışığa karşı dayanıklılığı arttırılır. %30 karbon siyahı katıldığında AYPE direnci 10 ohm/cm olur. Üfleme ile Kalıplama Parça şekillendirilmesi sırasında bir gaz da kullanılıyorsa üfleme veya şişirme ile şekillendirildiği anlaşılır. Üfleme tekniği injeksiyon veya ekstruzyondan sonra uygulanabilir. Enjeksiyonla birlikte uygulandığında kalıba basılan malın kalıbı daha kolay doldurmasını ve basılan parçanın içinin boş kalmasını sağlar. Ekstruzyondan sonra çıkan parça örneğin boru parçası iki tarafından kapanan kalıp içine alınıp, kalıp içine hava üflenerek henüz yumuşak olan boru halindeki plastiğin kalıbın şeklini alması sağlanır. Bu yöntemle şişe ve benzeri kaplar şekillendirilebilir. Son üründe çevresi boyunca görülen kalıbın kapandığı yerin göstergesi olan çizgiler üfleme ile ekstruzyon kalıplamasının göstergesidir. MFI değeri 0.2-2 gm/10 dk arasında olan tipler içi boş eşyaların üfleme ile kalıplanması için uygundur. AYPE esnek şişe ve kapların imaline uygundur. Normal şeklinde 60 İt 'lik bidonlar, kenarı takviyeli olarak 200 İt 'lik kaplar imal edilebilir. Yoğunluk 0.94-0.96 gm/cnf, MF! 0.1-1 gm/10 dk arasındaki tipler petrol taşıma kabı, benzin deposu, 200 İt 'lik varil, büyük oyuncaklar ve sporla ilgili eşya, evde kullanılan kimyasallar için şişeler, kozmetik, eşya, süt, ısıtma yağı ve benzeri taşıma kaplarının imalinde kullanılır. Enjeksiyonla Kalıplama Enjeksiyonla kalıplamada AYPE bir haznede eritilip homojenleştirildikten sonra ince bir uçtan basınçla kalıba basılır. Basınç 1500 atm dolayındadır. AYPE kalıba basıldıktan sonra kalıp soğutulup, açılır, şekillenmiş parça çıkarılır. Enjeksiyonla kalıplama ile et kalınlığı, çevresi değişik boyutlarda olan şekiller yapılabilir. Enjeksiyonla kalıplamada eğer AYPE 'nin kalıpta akması beklenen uzunluk fazlaysa istenen son ürün özelliği verebilecek tiplerden erime akış indisi yüksek AYPE seçilir veya AYPE 'nin bozunamayacağı sıcaklığa kadar çıkılarak AYPE eriyik viskozitesi düşürülmeye çalışılır. MFİ değeri genellikle 3.5-5.0 arası olan AYPE tipleri enjeksiyonla kalıplama için tercih edilir. Diğer İşleme Teknikleri Yoğunluğu 0.92-0.93 gm/cm3, MFl 2.5 gm/10 dk olan AYPE ve molekül ağırlığı dağılımı dar olan tipler rotasyone! kalıplama ile şekillendirmeye daha uygundur. Bu yöntemle çok büyük içi boş kaplar şekillendirilebilir (Kano, sörf tahtası, taşıyıcı kaplar). Polietilen'in toz olarak kullanıldığı işleme tekniklerinde (rotasyonla eritme, akışkan yatakta kaplama, sinterleştirme gibi tekniklerde) tane büyüklüğü 30-800 mikron arasında, yoğunluğu 0.92-0.95 gm/cm3 ve MFl değeri 1-5 gm/10 dk olan tipler kullanılır. MFl değeri 17-22 gm/10 dk arası olan tipler halıların taban kaplamasında kullanılır. Çöktürülerek hazırlanmış ortalama tane çapı yaklaşık 50 mikron olan AYPE metal veya kumaşların elektrostatik kaplaması için uygundur. 8-30 mikronluk taneler kağıt yapımında veya mürekkep imalinde kullanılır. |
AYPE İşlenmesinde Önemli Etkiler AYPE akma özellikleri 2.2.4.2 bölümünde verilmiştir. AYPE kalıp şişmesi (ekstruzyonla mal kafadan çıkarken genişleme) ve kalıp çekmesi Enjeksiyonda kalıplanan şeklin, soğuma sırasında AYPE yoğunluk değişimi etkisiyle boyutlarının küçülmesi) faktörü dikkate alınarak kalıp seçilir. Özellikle mamulün belli bir boyutta olması istenen durumlarda kalıp seçilmesi önemlidir. Örneğin 15 cm uzunluğunda. Yukarıda belirtilen özelliklerin ağırlıklı önem sırası genellikle 1,2,3 şeklindedir. Hammadde ve katkı maddesinin etkisi mamulün kullanımındaki dayanımı etkileyen temel özelliklerdir ancak işleme koşullarında etkili olduğu mamuller vardır. Örneğin filim imalinde zincir yönlenmesine bağlı olarak mekanik özellikler önemli ölçüde arttırılabilir. Bu nedenle kontrollü olarak yönlenme istenir. Diğer maddelerde örneğin enjeksiyonla kalıplanan kaplarda zincirler yönlenmiş haldeyken mamul soğutulursa bu bölgede oluşan kalıcı gerilim sonucu dayanıklı azalır, çatlama, kırılma ihtimali artar. Enjeksiyonla kalıplamada bu durum basma ucuna yakın bölgede oluşur. Örneğin bir kova akıtma basma noktası çevresinde çatlama yapıyorsa bu durumun kalıcı gerilimden kaynaklandığı anlaşılır. Mamul dayanımını etkileyen temel parametre hammadde özelliğidir. Hammadde üreticileri genellikle kullandıkları üretim şekli ve katkılar konusunda kısıtlı bilgi verirler. Ürünlerini MFI, yoğunluk v diğer özelliklerini belirterek satışa sunarlar. Aynı MFI değerinde olan bir ürün bir üreticide ekstruzyona uygunken, başka bir üretici ürünü enjeksiyona uygun gösterilebilir. Bu durum başlangıçta kullanıcının AYPE seçmesini zorlaştırır. Tablo-9 'da polietilen özellikleri genel olarak gösterilmiştir. AYPE hammadde seçerken öncelikle ürünün hedeflenen kullanım alanı için uygun olduğu üretici tarafından belirtilmelidir. Kullanım alanına uygun malzeme seçimi yaparken işleme sırasında hızlı üretim ve enerji tasarrufu için düşük MFI'lı ürünler, malzeme ekonomisi için düşük yoğunluklu ürünler tercih edilir. Mamul kullanımı sırasında çıkan aksaklıklara bağlı belirtilen işleme hızı ve ekonomisinden fedakârlık edilerek performans özelliği daha iyi AYPE ürünlere doğru gidilir. Örneğin mekanik dayanım gerekiyorsa MFI değeri düşük ve daha yüksek yoğunluklu AYPE tipleri seçilir. AYPE Uygulama Alanları AYPE çok değişik alanlarda kullanılan bir plastik malzemedir. AYPE son üründe esneklik ve sağlamlık istendiğinde tercih edilir. Film ve Tabaka İmalatı : Üretilen AYPE 'nin büyük bölümü filim ve tabaka imalatında kullanılır. Filim haline getirilebilen diğer plastik malzemelerin çok azı AYPE kadar düşük yoğunlukta bükülebilme kabiliyetine sâhiptir.Diğer alternatif plastikler kaydına ilave edildikten sonra AYPE özelliğine eşdeğer hale gelebilmektedir. AYPE 'nin diğer bir üstün özelliği de gıda ile temas halinde zararsız olmasıdır. Üretilen filimlerin büyük bölümü ambalaj olarak kullanılır. Endüstriyel bazı ürünler tekstil, gıda ve perakende satılan bir çok ürün AYPE filimleri kullanılarak paketlenmektedir veya AYPE poşetlerde taşınmaktadır. Diğer uygulama alanları perde, masa örtüsü, tarım sektöründe (sera örtüsü, toprak, havuz, kanal örtmek için), inşaat sektöründe (nem tutucu olarak ve araç gereç üzerini kapatmak amacıyla) AYPE filimlerin kullanılmasıdır. Polietüen filimler diğer benzeri malzemeler arasında en düşük nem geçirgenliğine sahiptir. Bu özelliği ve atmosfer şartlarında dayanıklılğı nedeniyle özellikle nem çeken bir çok malzemenin amabalajlanmasında vazgeçilmez bir malzemedir. Bir çok sanayi ürünü shrink filimlerle kaplanır. "Shrink " filim ısıtıldığı zaman hacmi küçülerek kapladığı malzemeyi sıkıca saran bir film tipidir. Kablo İmalatı : AYPE 'nin elektriksel özelliklerinin üstün olması ve malzemenin ıslandığında da bu özelliklerini kaybetmemesi su altından elektrik taşımak için polietileni vazgeçilmez bir malzeme haline getirir. Bu alanda kullanılan AYPE yapısında safsızlıkları en az olan tiptir. Kablo imalinde AYPE çapraz bağlanarak mekanik ve elektriksel özellikleri farklı tipler hazırlanmaktadır. Kablo imalinde özellikle yüksek voltaj taşınmasında AYPE kullanılmaktadır. Tel ve kablo izolasyonu için AYPE 'ye değişik katkılar katılarak istenen özelliklerin en ekonomik ve etkili biçimde sağlanmasına çalışılmaktadır. Bidon, Şişe, Kapak vb. İmaiats : AYPE kimyasal maddelere olan dayanıklılığı ve gıda ile temasında sakınca olmaması nedeniyle bir çok taşıma kabının imalinde kullanılır. Kap imalatında kabın taşıma hacmi ve taşıyacağı kimyasal dikkate alınarak AYPE tipi seçilir. AYPE gaz geçirgenliği diğer bazı plastiklere özellikle PET 'e göre daha az olduğundan karbondioksitli meşrubatların saklanması için uygun değildir. Bunun dışında tibbi, kozmetik ve gıda ile ilgili birçok maddenin ambalajlanması için uygundur. Boru İmalatı : Katkısız olarak işlenebilmesi ve kimyasallara dayanıklılığı nedeniyle boru imalatında da kullanılır. AYPE genellikle su boruları için uygundur. Mekanik dayanıklılığın fazla olması gereken yerlerde veya bağlantı parçaları imalinde diğer PE tipleri ile karıştırılarak kullanılabilir. Düşük molekül ağırlıklı polietilenler Epolene, Hoechst-Wachs PA190, Kuroplast KR2175,Veba-Wachs, hidroksil içeren Elvol ve karboksil içeren Zetabon plastik işleme sanayiinde kaydına olarak, cila ve eritilerek uygulanan yapıştırıcı ve kaplamaların üretiminde kullanılırlar. Etilenin vinil asetatla oluşturduğu kopolimerler veya graft kopolimerler ile değişik gruplar bağlanabilir (Örneğin : OH.). Bu tip polimerler emniyet camı ara tabakası olarak veya cam şişelerin kaplamasında kullanılır. Akrilamid içeren kopolimerleri metal ile polietileni yapıştırmada kullanılır. Toz halinde AYPE kaplama malzemesi olarak kullanılır. Örneğin toz akışkan halde ısıtılmış tel üzerine püskürtülerek telin kaplanması sağlanır. Düşük molekül ağırlıklı toz AYPE yapışkan tela imalinde kullanılabilir. Köpürtülerek rijit polietüen köpük elde edilir. Bu tip köpükler izolasyon amacıyla kullanılırlar. Sinterleştirilerek (yuvarlak tanelerin ısı etkisiyle uçlarından birbirine tutturulması) akü separatörü imalinde kullanılır. |
Tablo 2 AYPE Kullanım Yerleri Kablo ve Tel İzolasyonunda Oyuncaklar Soğuk Su Borusu Tank imalatı Pis Su Borusu Tank ve Bidon Kaplaması Olarak Kimyasal Boru Gıda ambalajı (süt, meyva suyu) AYPE kaplanması Muhtelif Bidon Ağır Hizmet Torbalan Muhtelif Şişe Paketleme ve Seralık Filimleri Kapak Su Geçirimsizlik Sağlayan Kaplamalar İmali Mutfak Eşyası Filitre Bezi için Tekstil Elyafı İmali Su Deposu Koruyucu Kıyafet imalatı v.b. AYPE İşleme Sonrası İşlemler Polietilenin araya yapıştırıcı sürülerek yapıştırılması zordur. PE plakalar birbirine yapıştırırken içinde ağ şeklinde elyaf bulunan poliizobutilen yapıştırıcı kullanılabilir. ÂYPE "nin klorlanması ve çapraz bağlanması Polietilenin Çapraz Bağlanması Çok az çapraz bağlı polietilende (1000 karbon atomunda 5 tane çapraz bağlı nokta bulunduğu zaman) "creep strength", darbe dayanımı (soğukta) ve çevresel baskılara dayanım artar sertlik ve şeklini muhafaza etme özelliği azalır. Çapraz bağlı PE 'den çekilmiş filmler çapraz bağlı olmayanlara nazaran daha fazla boyutsal çekmeye uğrarlar. Bu özellikten "shrink" film olarak adlandırılan ısıtıldığında boyutları küçülüp kapladıkları hacmin şeklini alan filmlerin imalatında yararlanılır. Köpük PE imalinde ve yüksek gerilim kablosu izolasyonunda kullanılan polietilenlerdede çapraz bağ miktarı son ürün özelliklerini etkileyen önemli bir özelliktir. Polietilen çapraz bağlanması işleme sırasında bir kimyasal reaksiyonla gerçekleştirilir. Polietileni çapraz bağlamak için değişik prosesler kullanılabilir -Işık etkisi ile serbest radikal oluşturan kimyasallar ve UV ışığı ile -Isı etkisi ile serbest radikal oluşturan kimyasallar ve sıcaklıkla -Silan yardımı ile -Aşırı yüksek frekanstaki (mikrodalga) enerji ile PE çapraz bağlanabilir. |
POLİPROPİLEN Polipropilen yarı şeffaf beyaz katı bir maddedir. 121 °C'ye kadar sıcaklıklarda uzun süre kullanılabilir. Erime noktası 175 °C dır. Bu nedenle poiipropilen malzemeler sterilize edilebilir. Soğuk organik çözgenlerde çözünmez, sıcak çözgenlerde yumuşar. Birçok bükülmeden sonra dahi sertliğini korur. Antioksidant katılmadığı zaman ısı ve ışığın etkisi ile bozulur. Kolay bir şekilde renklendirilemez. iyi bir elektriksel dirence sahiptir. Düşük su absorbsiyonu ve geçirgenliği vardır. -9.4 "C'nin altında kırılgandır. Mantarlara ve bakterilere karşı dayanıklıdır. 60 °C'ye kadar kuvvetli asitlere ve bazlara dayanıklıdır. Klor, nitrik asit ve diğer kuvvetli oksitleyiciler tarafından etkilenir. Yakılabilir fakat yavaş yanar. Zehirsizdir. Gıda tüzüğüne uygundur. Uygun şekilde modifiye edildiğinde iyi bir ısı dayanımına sahiptir. Metal kaplanarak, enjeksiyon veya şişirme kalıplama ve ekstrude edilerek kullanılır. Bugün dünya 'da 150 'den fazla polipropilen türü bulunmaktadır. Bu geniş tür dağılımının bulunması yaygın bir kullanım alanını da beraberinde getirir. Polipropilen piyasada ; Paketleme filmi,otomobil parçası,çeşitli el aletleri,ev eşyası,tel ve kablo kaplamasında,gıda maddesi ambalajında,kaplama ve laminasyon malzemesi olarak, PVC ile şişelerde,baskı plakalarında,halı ve yer döşemesi yapımında,halat ve çuval lifi üretiminde,akü kabı imalatında.meşrubat şişesi kasalarında,laboratuar donanımı yapımında,oyuncak yapımında,radyatör ızgaralarında,hassas cihaz kutularında,sentetik çim yapımında,plastik boru üretiminde,özel giysi üretiminde,balık ağlarında,şerit yapımında,sentetik kağıt üretiminde,mühendislik plastiği uygulamalarında,atılabilir filtre imalatında,optik ve elektrik malzemeleri,seyahat eşyaları, profil, levha,halı, keçe, paspas ve ilaç ambalaj sanayinde yaygın olarak kullanılmaktadır. POLiPROPİLENiN YAPISI Buradan da anlaşılabildiği gibi polimerizasyon ortamında fazla hidrojen varsa polimer zincir uzunluğu kısa olur. Hidrojen azaldıkça oluşan zincir uzun olur. Zincir uzadıkça M.F.R. (Melt Flow Ratio) azalır. M.F.R. (Erime Akış Oranı) polimerin diğer bir anlamda viskozitesidir. M.F.R. değeri artıkça polipropilen yumuşar ve elastikiyeti artar. Polipropilenin yapısında atomlar şeklinde dizili 5000 ile 10000 üniteden oluşur. Polimerizasyon esnasında üçtür polimer oluşur. Bu polimerler; İZOTAKTİK POLİMER : Tüm - CH3 radikalleri üç boyutlu düzeyde tek tarafa sıralanır, alt düzlemde - H radikalleri bulunur. Kristal yapıda bir polimerdir. |
SİNDİOTAKTİK POLİMER : - CH3 radikalleri üç boyutlu düzeyde bir üst düzlemde bir alt düzlemde yer alır. Aralarda ise - H radikalleri bulunur. Bu da kristal yapıda bir polimerdir. Ksilen'de çözünür. ATAKTİK POLİMER : - CH3 radikalleri üç boyutlu düzeyde her iki tarafta da gelişigüzel yerleşmiştir. Amorf yapıda bir polimerdir. Heptan ve hekzan' da çözünür. Polimerizasyon sırasında Ziegler-Natta katalizörlerinin aktivitesine bağlı olarak bu üç tür polimer de oluşur. Ortalama bir değer verilecek olursa %93 civarında izotaktik polimer, % 5.5 civarında sindiotaktik polimer ve % 1.5 civarında da ataktik polimer oluşur. Ataktik polimer slurry faz üretimlerde kullanılan heptan ve hekzan da çözünüp polimerden ayrıldığı için son üründeki miktarı % 0.5 'den azdır. Bu nedenle slurry faz prosesler termoplastik (block copolymer) üretimi için daha uygundur. Saf izotaktik polimer ticari olarak mevcut değildir. POLİPROPİLENİN GENEL ÖZELLİKLERİ - M.F.R. değeri artıkça çekme dayanımı artar. Bununla birlikte uzama ve darbe dayanımı azalır. - Polipropilenin sıcaklıkla genleşmesi ve soğudukça büzülmesi polietilenlere nazaran çok küçüktür. Bundan dolayı nadiren deforme olurlar veya çatlarlar. - Polietilenler 80 °C 'ta , polipropilen 120 °C 'ta akmaya başlar. Polipropilenin su direncininse iyi olması neticesinde ürün buharla sterilize edilmeye uygundur. 120 °C altındaki sıcaklıklarda uzun süre hizmet verir. - Polipropilen oldukça iyi kimyasal dirence sahiptir. Konsantre sülfürik asit, nitrik asit, potasyum dikromat, kerosen ve karbon teraklörür haricinde tüm kimyasallara karşı dirençlidir. - Polipropilen kristalin bir malzeme olmasına rağmen polietilenlerle kıyaslandığında daha iyi berraklığa sahiptir. 1.0 mm! ye kadar parlak bir görünüme sahiptir. 1.0 mm' yi aşan enjeksiyon kalıplamalarda iç kısma doğru yetersiz soğutma meydana gelebilir. İç kısma doğru küresel kristaller oluşur, gelen ışık dağılır ve berraklık etkilenir. Bunu engellemek için ftalik anhidrit veya karboksilik radikallere sahip katkı maddeleri polipropilene katılmalıdır. Tablo 3-1 PP Özellikleri Birim Değeri Test Metodu Özgül ağırlığı Gr/cm3 0.90-0.91 ASTM-D-1501 Kütlesel yoğunluğu Gr/cm3 0.4-0.5 ASTM-D-392 Akmada gerilme direnci Kg/cm2 (23° C) 300 – 350 ASTM-D-638 Kopma noktasında uzama % 600 - 700 ASTM-D-638 Bükülme mukavemeti Kg/cm2 (23°C) 7500 - 8000 ASTM-D-747 Rockwe!l R-Scale ( 23 ° C ) 90-94 ASTM-D-785 Su absorbsiyon hızı % ağırlık kazancı <0.03 ASTM-D-570 Dielektrik sabiti X10bCS (10 °C) ^2.2-2.3 ASTM-D-150 Dielektrik kaybı X10bCS (18°C) 0.0003-0.0010 ASTM-D-150 Voltaj direnci Kv/ mm 30-32 ASTM-D-149 Spesifik hacim direnci Ohm-cm < 1016 ASTM-D-257 Termal iletkenlik Kcal/cm /cm2/sn / °C 2.7x10 -' Spesifik ısı GrCal/gr/ °C 0.46 Termal genleşme katsayısı Mm/mm/°C 110x106 ASTM-D-695 Deformasyon noktası U C 120- 130 ASTM-D-648 Yumuşama noktası C 165- 172 ASTM-D-648 Aside karşı direnci Mükemmel Alkaliye karşı direnci Mükemmel Çözücüye karşı direnci Mükemmel |
POLİPROPİLEN TÜRLERİNİN SINIFLANDIRILMASI Polipropilen türleri ilk olarak üç ana gruba ayrılır. H - Homo polimerler C - kopolimerler RC- Random kopolimerler. Homo polimerler sadece propilenin polimerizasyonun dan elde edilirler. Yapısı — PPPPPPPPPPPP — Kopolimerfer ise propilenin polimerizasyonun dan sonra tür'e göre % 4-14 arası etilenin polimerizasyonun dan elde edilir. Yapısı — PPPPPPPPEEEEE — Random kopolimerlerde ise etilen oranı % 4'ün altındadır. Propüen ve etilenin beraber polimerizasyonun dan elde edilir. Yapısı — PPPEEPPPEE — Etilen oranı % 15 ile % 45 arasında Etilen-Propilen Kauçukları elde edilir.( EPR ) Polipropilen türleri ikincil olarak üç ana grubun altında M.F.R, (Erime Akış Oranı) değerlerine göre ayrılır. M.F.R. değeri ise reaktörde hidrojen konsantrasyonuna bağımlıdır. Hidrojenin yanı sıra pelletleme kısmında katkı maddelerine ilaveten organik peroksitler katarak M.F.R. değeri ayarlanabilmektedir. M.F.R. değeri aynı zamanda erimiş polimerin viskozitesidir. Düşük M.F.R. olan türler daha serttir, M.F.R. değeri yükseldikçe yumuşaklık artar. M.F.R. değeri çok düşük olan uzun zincirli polimer reaktör sonrası organik peroksit ile kırılarak M.F.R. değeri yüksek , iyi akıcılığı olan , dar molekül ağırlık dağılımlı türler de üretilebilir. Polipropilen türleri üçüncül olarak ta üstte belirtilen iki grubun altında içerilerine katılan katkı maddelerine göre de türlere ayrılır. Bu geniş tür dağılımı geniş bir kullanım yelpazesini de beraberinde getirir. 3.4. KULLANIM ALANLARI Enjeksiyonluk: Enjeksiyon ve şişirme kalıplamaya uygundur. Plastik koli bandı, film kutusu, elektrik süpürgesi parçaları, oyuncak, mutfak eşyaları, endüstriyel parçaların imalatı, keçeli kalem kabı, elektrik düğme ve prizleri, televizyon kasası, plastik kutu araba parçaları (tampon, direksiyon, ön konsol. Benzin deposu vs.), tüfek ve tabanca kabzası. Elektrikli ev eşyaları, teyp ve videokasetleri, enjektör, banyo eşyaları, piknik ve yemek takımları, şişe kapağı, limon sıkacağı, oyuncak. Film: Genel amaçlı film imalatı. Tübüler film, düz film, OPP ve BOPP film imalatı. Elyaf: Genel elyaf üretimine uygundur.Halı, trikotaj, peruk, dekoratif şerit, masa örtüsü, hasır örgü, kumaş,giyim eşyası, iplik üretiminde. Düz İplik: İplik, çuval, Bigbag, halat, ambalaj ipliği ve ambalaj malzemesi. Not:Propilen Homopolimerleri düşük sıcaklıkta kırılgan hale geçtiği için düşük sıcaklık uygulamaları için tercih edilmez. Kopolimerlerin Kullanım Alanları Enjeksiyonluk: Enjeksiyon ve şişirme kalıplamaya uygundur. Darbe mukavemeti yüksek ve ısıya dayanıklıdır. Meşrubat, meyve, ekmek, sebze ve balık kasası, gaz ve benzin bidonları,otomobil farı ve tamponu, su boruları, banyo küveti, kova, leğen, vantilatör, çamaşır makinesi kazanı, plastik dişli, banyo ve mutfak eşyaları. Akü ve pil kutuları, vantilatör parçaları, çamaşır makinesi merdanesi, televizyon kasası, buzdolabı iç aksamı ve buharlaşma paneli,araba tamponu, vantilatör parçalan. Film: Düşük ısıya dayanıklıdır. Yırtılmaz. Soğukta dondurulacak ve korunacak gıdaların paketlenmesinde, iç çamaşırı İmalatında, OPP ve BOPP imalatında kullanılır. OPP, PP film imalatı sırasında filmin tek yönde çekilerek hazırlanmasıdır. Bu işlemde PP film tek eksende gerilmiş haldedir. Film ısıtıldığı zaman zincirlerin gerilmesi ortadan kalkar, film gerilmenin olduğu yönde kısalır. Bu özellik nedeniyle film kaplanmış bulunduğu cismi daha iyi sarar. BOPP, PP film imalatı sırasında iki yönde de gerilmesidir. İki yönde gerilmiş film ısıtıldığı zaman boyutu azalır ve daha iyi sarma (shrink) özelliği oluşturur. OPP tekniği diğer üretimlerde de örneğin elyaf, düz iplik (monofilaman) üretiminde de kullanılır. Bu şekilde elde edilen ipliğin gerilme yönünde dayanıklılığı artar, daha fazla yük taşır. Random Kopolimerlerin Kullanım Alanları Vakumlu ve/veya oluklu levha, boru (mavi.yeşil,gri,beyaz ve sarı boru), profil, plaka üretiminde şişirerek kalıplama yöntemi kullanılarak şekillendirilir. |
POLİPROPİLEN ÜRETİM PROSESLERİ Gaz faz polipropilen üretim prosesi Bulk faz polipropilen üretim prosesi Slurry faz polipropilen üretim prosesi Gaz ve bulk faz üretim prosesleri slurry faz üretimden daha sonra geliştirilmişlerdir. Üretim maliyeti düşüktür. Üretim kapasiteleri yüksek fabrikalardır. Slurry faz üretimde ataktık polimer isotaktik polimerden ayrılabildiği için son ürün isotaktik polimer değeri daha yüksektir. Daha sağlam yapıda polimerlerdir. Kopolimer üretimi için uygun proseslerdir. POLİVİNİL KLORÜR(PVC) GİRİŞ Vinil Klorür (CH2=CHCI), genellikle klorürün etilene tek veya iki basamaklı ilavesi ile yapılır. PVC homopolimeri % 56.7 (mol/mol) Cl içerir. Polivinil klorür (PVC), vinil klorür monomeri (VCM)'den hazırlanan bir polimerdir: n tekrarlanan birimini gösterir ve günümüzde üretilen PVC türleri için 700-1500 arasında değişir. PVC, molekül yapısı ve morfolojisi ile her alanda kullanılabilirliği açısından oldukça önemli bir polimerdir. PVC doğal olarak tanecikli (partiküllü) yapıdadır ve üretim yöntemlerine göre iki ana partikül boyutunda üretilir. Süspansiyon ve kütle 100-180 mikron çaplı, emülsiyon polimerizasyonu ise 0.1-3.0 mikron partikül çaplı lateks tanecileri verir. Emülsiyon polimerizasyonu ile üretilen PVC lateksi kurutulduğunda 5-50 mikron çaplı tanecik yapısına ulaşır. Eşsiz partikül yapısı nedeni ile PVC teknologlarının kelime dağarcıklarında en çok kullanılan kelime "morfoloji"dir. Diğer herhangi bir polimerde, PVC'de olduğu kadar tane iç yapısına, morfolojiye önem verilmemiştir. PVC polimerizasyonunda, büyümekte olan on birimlik PVC zinciri bir araya gelerek VCM'de çözünmez hale gelir [1]. Ancak PVC, VCM içinde şişerek kısmen çözünür hale geçer. Bu durum, PVC son ürün özellikleri ve kullanım alanları olduğu kadar polimerizasyonu üzerinde de oldukça etkilidir. Polivinil klorür (PVC) "jenerik" bir isimdir. Her üretici, son kullanım yerine bağlı olarak değişen morfoloji ve molekül kütleye sahip geniş aralıkta PVC poiimerleri üretir. Endüstride K ve viskozite sayısı molekül kütlesini temsil etmek için kullanılır ve üreticiler bu değişkenleri sıklıkla kendi farklı ürünlerini kodlamak için kullanırlar (örneğin, S27 R 63'te; S süspansiyon tipi malzemeyi, 63 ise K sayısını gösterir). Diğer plastiklerde de olduğu gibi, ISO sistemine göre sınıflandırılan PVC polimerlerinde her veri bloğu; gibi ayrı özellikler gösterir. PVC, içerdiği klor gruplarının verdiği kuvvetli polar yapının ve tekrar eden ünitenin sindiotaktik yapısının verdiği düşük kristallinize nedeni ile oldukça iyi mekanik özelliklere, yüksek erime viskozitesine sahiptir. Plastikleştirildikten sonra bile bu özellikleri sürdürme eğilimi gösterir. |
FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİ VCM'in kaynama noktası -13.4°C'dir. Oda sıcaklığı ve basıncında gaz fazındadır. Bu nedenle tüm polimerleşme işlemlerinde sıkıştırılmış uçucu bir sıvı olarak kullanılır. Tipik polimerleşme sıcaklığı olan 50-70°C aralığında, buhar basıncı 800-1250 kPa arasında değişir. Bu nedenle PVC polimerleşme reaktörleri 1725 kPa basınca dayanıklı kalın cidarlı, ceketli çelik kaplardır. VCM suda oldukça az çözünür (0.11 % ağ., 20°C'de). Bunun süspansiyon polimerizasyonunda az, emülsiyon polimerizasyonunda ise oldukça kritik etkisi vardır. VCM polimerizasyonu oldukça ekzotermiktir. Spesifik ısısı ve buharlaşma ısısı 1352 kJkg"1 K"1 ve 20.6 kJ/mol, havadaki patlama limiti hacımca %4-22'dir [2]. Polivinil Kiorür (PVC) PVC tek başına asla kullanılmaz. İşlemeyi mümkün kılmak amacı ile daima ısı stabilizanlan, yağlayıcılar, piastifiyanlar, dolgular ve diğer katkı maddeleri ile karıştırılır. Bunların her biri onun fiziksel ve mekanik özelliklerini etkiler. Tablo-1, toplam katkı miktarının %10'un altında olduğu rijit (plastifiyansız) PVC özelliklerini vermektedir. Plastifiyan miktarı 20-100 phr (ağırlıkça 100 kısım reçine bazında) arasında değişmekle birlikte Tablo 4-2'de 50 phr plastifiyan içeren esnek PVC'nin tipik özellikleri verilmektedir. PVC K-sayısı da özellikleri önemli oranda etkilemektedir. PVC, düşük molekül ağırlığına sahip tüm klorlu çözücülere karşı mükemmel kimyasal direncine sahiptir. Bu nedenle, yaygın olarak kimyasal üretim hatlarında ve inşaatlarda kullanılır. [7] PVC fiziksel olarak atıl (inert) dır. Bu malzeme ile gıda sektörü için yapılan sert (rijitj malzemelerin ışığa veya havaya davranışı, stabilizasyonuna bağlı olarak değişir. Çoğu plastifiyansız PVC(PVC-U) ürünleri, yanmayı önleyici katkı malzemeleri katılmasalar dahi yanmaya dirençlidirler. PVC, tuz çözeltilerine, seyreltik veya konsantre alkali çözeltilere, oleum, sülfürik asid, karışık asitler ve konsantre nitrik asit dahil çoğu seyreltik ve konsantre asitlere karşı dirençlidir. Klor gazı, klorlu malzemelerde koruyucu tabaka oluşturur fakat sıvı halojenlerle tepkime verir. Diğer birkaç vinil kiorür polimerleri buzlu asetik asit gibi konsantre asitlerden etkilenir. Tümü alkollere, alifatik hidrokarbonlara, mineral yağlara, zayıf yağlara ve diğer yağlara karşı tamamen dirençlidir. Esterler, ketonlar, klorlu hidrokarbonlar PVC'yi şişirir veya çözer. Tetrahidrofuran (THF) ve siklohegzanon PVC için iyi çözücüdür. |
HAMMADDE KAYNAKLAR! PVC'nin tek hammaddesi VCM, endüstriyel olarak iki ana reaksiyonla üretilir: 1) Asetilenin hidroklorinasyonu, 2) Etilenin direk klorlama veya oksikiorlanması ile üretilen 1,2-dikloroetanın ısısal parçalanması ile. Günümüzde, VCM'in %90'ı bu prosesle üretilmektedir [7]. PVC ÜRETİMİ Dünya PVC üretimi 1996 yılı için yaklaşık 25 milyon tondur [10]. Ticari olarak PVC üretimi için, süspansiyon (dünya üretiminin %80'i), emülsiyon (%12) ve kütle (%8) olmak üzere üç ana proses vardır [9],[7]. VinilKSorür Süspansiyon Polimerizasyonu Tipik bir süspansiyon PVC ünitesinin basit akım şeması Şekil 4.1'de verilmektedir. Süspansiyon polimerizasyon prosesi temel olarak, milyonlarca küçük reaktörlerde (damlalarda) yürütülen bir kütle polimerizasyonu prosesidir. Basınç altındaki sıvı VCM, şiddetli karıştırma yolu ile 14-150 m3 kapasiteli reaktörlerde su içinde dağıtılır. Oluşan ortalama 30-40 mikron çaplı damlalar, bir veya daha fazla koruyucu kolloid (süspansiyon ajanı) ile kararlı hale getirilirler. Diğer bir temel komponent ise monomerde çözünen bir serbest-radikal başlatıcısıdır. PVC üretiminde kullanılan tipik bir formül (reçete) aşağıda örnek verilebilir. Kimyasal Miktar (Kısım) VCM 100 Su 90-130 Koruyucu kolloid 0,05-0,130 Başlatıcı 0,03-0,08 Bu miktarlar PVC'nin türüne, reaktör büyüklüğüne ve ünite tipine bağlı olarak değişir. Polimerleşme reçetesinde belirtilenler yüklendikten sonra reaktör içeriği reaksiyon sıcaklığına (45-75°C) ısıtılır. Bu basamakta reaktörler %80-95 doluluktadır. İsı, başlatıcmın serbest radikal olarak bozulmasına yol açar ve damlalardaki monomerler polimerleşmeye başlar. Kuvvetli ekzotermik reaksiyon (1540 kJ/kg), reaktör ceketi ve/veya "reflux condenser" yolu ile kontrol edilir. PVC kendi monomerinde çözünmediğinden, oluşan polimer ağırlıkça %27 VCM içinde şişer. Dönüşüm %70 civarında iken serbest sıvı monomer tamamen harcandıktan sonra reaktördeki basınç düşmeye başlar. Reaksiyon belirlenen bir basamakta, bir zincir sonlandırıcısı ilavesi veya reaksiyona girmemiş monomerin geri kazanma ünitesine salıverilmesi ile sonlandırılır. Degazörde ve/veya monomer sıyırma kolonunda kalan %2-3 VCM de uzaklaştırılır. Santrifüjden geçirilen "slurry"den su uzaklaştırılır ve ıslak ürün ("kek") bir kurutucuda kurutularak silo ve/veya paketleme ünitesine gönderilir. Morfoloji Her bir PVC tanesinin morfolojisinin kontrolü PVC reçinesinin kalite kontrolünde ana parametredir. Bu konu, ortalama tane büyüklüğü, tane çapı dağılımı ve hepsinden önemlisi gözeneklilik ve birbiri ile yakın alakalı olan kütle yoğunluğunu kapsar [8]. Tane Büyüklüğü Kontrolü Polimerleşme başlangıcında, suda çözünen koruyucu kolloid ve karıştırıcı etkisi ile vinil klorür fazı 30-40 mikron ebatlı damlalara bölünür. Polimerleşme ilerledikçe PVC ile |
Uygulamalar Vinil plastisolleri yayarak kaplama, bıçak (kesici) kaplaması, merdane kaplaması, kalıplama, doldurma ve püskürtme gibi alanlarda kullanılmakla birlikte yaygın olarak kaplamada kullanılır. Klorlu PVC (CPVC) PVC'nin yumuşama noktası (veya Tg) polimerin ya çözücü ya da süspansiyon halinde klorlanması ile yükseltilebilir. Normal PVC'de %56.7 olan klor miktarı tipine bağlı olarak CPVC'Ierde %63-68'e kadar arttırılabilir. Bu da yumuşama noktasını 78-83°C'lerden en az 120°C'ye arttırır. CPVC'nin eski üretim yöntemi klorlu bir çözücü içinde çözünen PVC'nin klorlanmasını içerir. Fakat çözücü geri kazanma işlemi nedeni ile bu proses oldukça maliyetlidir. Bununla birlikte homojen bir malzeme üretimi gibi yararı da bulunmaktadır. Üretilen CPVC'nin çok düşük kütle yoğunluğu nedeni ile fiziksel olarak kullanımı oldukça zordur. Günümüzde en çok kullanılan ticari üretim prosesi ise PVC taneciklerinin suda dağıtılmasını ve klorlu bir hidrokarbonda şişirilmesini içerir. Reaktör, oksijen uzaklaştırıldıktan sonra ısıtılır. Polimerizasyon sıcaklığında (50–60 °C), reaktöre sürekli olarak klor ilave edilir ve UV irradyadyasyonu ile klor radikali üretilir. Yan ürün olarak oluşan HCI ortamdan bir bazla uzaklaştırılır ve ürün daha sonra kurutulur. İyi bir mekanik özellik gösterebilmesi için CPVC'nin yüksek sıcaklıkta işlenmesi gerekir ve bu nedenle oldukça pahalıdır. PVC ile karışımları belli bir yumuşama noktasını aşmak için kullanılır. Özelliklerinden dolayı sıcak su sistemlerinde, elyaf üretimi gibi alanlarda kullanılmaktadır. PVC'NİN SON KULLANİM ALANLARİ PVC''nin son kullanım alanları Tablo–4,8’de verilmektedir. PVC oldukça ucuz olduğundan çok geniş uygulama alanlarında kullanılır. PVC yaygın olarak teknik boru işlerinde ve kimyasal ekipmanlarda, genel hizmetlerde, pencere çerçevelerinde, şeffaf profil ve panellerde, ofis ekipmanlarında ve ambalajlamada (yağ, şarap, zayıf karbondioksit içeren içecek şişeleri gibi) kullanılır. Düşük akışkanlı-düşük molekül ağırlıklı gibi enjeksiyonlu türler ise sağlık ve bilgisayar sektörü gibi alanlarda kullanılmaktadır. K sayısına göre kullanım yerleri sınıflandırdığında aşağıdaki tablo ortaya çıkar: 66–68 K-sayısına sahip PVC, rijit formülasyonlarda boru, su tesisatı, levha ve pencere profilleri üretiminde kullanılır. K-sayısı 65–71 arası PVC'Ier esnek formülasyonlarda esnek levha, döşeme, duvar kâğıdı, kablo kaplama, hortum ve tıbbi ürünlerde kullanılır. 55–60 gibi düşük K sayılı PVC'Ier ise boru ve su tesisatı bağlantıları, elektrik. prizleri gibi enjeksiyonla kalıplamalanın yanısıra şişe ve kapların şişirme ile kalıplanması uygulamalarında kullanılır. Tablo 4-8 : PVC'nin Son Kullanım Alanları |
PVC TİCARİ İSİMLER VE ÜRETİCİLER Dünyadaki belli başlı PVC üreticileri, ticari adları ve ülkeleri Tablo 4.9'da verilmektedir Tablo 4-9 PVC ticari üreticileri ve ülkeleri . POLİSTİREN Stiren, 145°C'de kaynayan ve bu sıcaklıkta başlatıcı olmadan hızla polimerieşen bir sıvıdır. Stiren monomerlerinin birleşerek oluşturduğu poümer zincir parçası aşağıdaki gibi gösterilir. Polistiren zinciri 750 ile 1300 monomer biriminden meydana gelen, 100°C'nin altında şeffaf ve katı, 100°C'nin üzerinde yumuşayıp akışkan hale dönüşen ve kolayca kalıplanıp şekillendirilebilen bir plastiktir. Ticari boyutta ilk poiistiren üretimi Amerika Birleşik Devletlerinde 1938 yılında Dow firması tarafından teneke kutularda gerçekleştirilmiştir. 10 galonluk teneke kutular monomer ile doldurularak sıvı banyosunda ısıtılıp sıcaklık artırılarak polimerleşmeleri sağlanmıştır. Elde edilen polimer kutudan uzaklaştırılarak granül haline getirilip paketlenmiştir. Üretim İkinci Dünya Savaşı esnasında sınırlı olmasına rağmen 1946 yılında 15890 tona ulaşmıştır. Daha sonraki yıllarda polistirene olan talebin artması ile 1989 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde 2356000 ton polistiren satışı gerçekleşmiştir. 1995 yılında dünya polistiren tüketimi 90 milyon ton olarak gerçekleşmiş ve 2000 yılında 110 milyon tona ulaşacağı tahmin edilmektedir (2). Polistiren; antişok, kristal ve köpük polistiren olmak üzere üç tür halinde üretilmektedir. Serbest radikal, katyonik ve anyonik katalizörlerle üretilen polistirenler amorf (ataktik) yapıdadır. Son zamanlarda koordinasyon katalizörü denilen Ziegler-Natta katalizörleri ile kristalin (sindiotaktik) yapıda polimerler de üretilmektedir. Sindiotaktik poiistiren (SPS) ilk olarak 1986 yılında üretilmiştir. Erime noktası amorf polistirene göre çok yüksektir. Amorf polistirenin camsı geçiş sıcaklığı 100°C olduğu halde sindiotaktik polistirenin erime noktası 270°C'dir. |
POLİSTİRENİN GENEL ÖZELLİKLERİ Polistiren, polivinil klorür ve poliolefinler ile beraber en çok kullanılan plastiklerdendir. Stirenin polimerieştirilmesi ile elde edilen türüne kristal veya genel maksatlı polistiren denir. Stiren monomerinin polibutadien kauçuğu ile aşılanarak üretilen türüne ise antişok polistiren denilmektedir. Kullanım yerleri; gıda ambalajı, radyo ve televizyon kabinleri, teyp ve video kasetleri, buzdolabı parçaları, gıda ambalajı, dekoratif yapı malzemeleri, masa, sandalye, mobilya, mutfak gereçleri, oyuncak sanayidir. Tablo 5.4 ticari poiistirenlerin önemli bazı özellikleri, kullanım yerleri ve kullanım alanlarını göstermektedir. Yapısı: [ - CH2 - CH -]n Kristal polistirenin tekrarlayan birimi I n = Tekrarlayan birim sayısı; yaklaşık 750-1300 C6H5 arasında değişir. Şekli : Kristal polistiren şeffaf camsı görünümde.antişok polistiren mattır. Yoğunluğu : 1.02 - 1.06 g/cm3 Camsı geçiş sıcaklığı, Tg : 100°C Polistirenin diğer termoplastikierden avantajlı duruma geçiren özellik, onun amorf yapısıdır. Kristal yapıda olmadığından camsı halden eriyik hale geçerken az enerji harcanır. Kristalizasyon enerjisinin olmaması, hızlı ısıtılıp soğutulmasını, dolayısıyla hızlı kalıplanma avantajını sağlar. Camsı geçiş sıcaklığının üzerinde viskoelastik eriyik şeklinde ekstrüzyon ve enjeksiyon kalıplama metodları ile düşük enerji kullanılarak, bozunmadan kolayca kalıplanabilir. Polistirenin amorf yapıda olması, kristal yapılı polietilen ve polipropilen gibi plastiklere göre kalıplama esnasında çekme (shrinkage) miktarının çok az olmasına sebep olur (0.004-0.007 cm/cm). Molekül ağırlığı değişiminin polimerin termal, mekanik ve reolojik özellikler üzerine büyük etkisi vardır. Polistiren polar olmayan yapısı nedeni ile elektrik izolasyon özelliği açısından bütün polimer tipleri arasında en iyisidir. Dielektrik sabiti 20-80°C arasında sıcaklıktan bağımsızdır. |
POLÎSTİREN ÜRETİCİLERİ ve ÜRETİM KAPASİTELERİ Asya Ülke 1997 yılı kapasiteleri (T/yıl) Çin 665.000 Hindistan 30.000 Endonezya 51.000 Japonya 1.513.000 Kore 665.000 Malezya 42.000 Pakistan 106.000 Avrupa Türkiye 27.000 Avusturya 20.000 Belçika 390.000 Çekoslavakya 38.000 Finlandiya 42.000 Fransa 775.000 Almanya 611.000 Yunanistan 33.000 İtalya 355.000 Hollanda 285.000 Norveç 20.000 İspanya 160.000 İsveç 60.000 İngiltere 323.000 Dünyanın En Büyük 10 Polistiren Üreticisi, Üretim Kapasiteleri ve Ticari İsimler Firma 1997 yılı kapasiteleri (T/yıl) Ticari İsimler Dow Chemical 1.620.000 Styron BASF 1.138.000 Polystyroi Hunstman 842.000 PS Nova Chemicals 667.000 Novacar E!f Atochem 530.000 Lacgrene, Gedex Fina 465.000 Fina Chi Mei 420.000 Polyrex PS Chevron 300.000 Chevron Hü!s/Styrenix 230.000 Vestyron EniChem 225.000 Ediştir POLİSTIREN ÜRETİMİ Monomer Özelliklerî Tablo 5.5'den de görüleceği gibi stiren5 normal şartlarda sıvı halde bulunan, 145°C'de kaynayan ve bu sıcaklıkta polimerizasyon önleyici İnhibitör bulunmadığı takdirde kolayca polimerleşen bir maddedir. Etilen ve benzenin reaksiyonu sonucu elde edilen etilbenzenin dehidrojenasyonu ile stiren ticari olarak üretilmektedir. Stiren saflığının minimum %99,6 olması gerekmektedir. Kaynama noktasının yüksek olması, donma noktasının düşük olması (-30.6°C) nedeni ile taşınması ve depolanması kolayca yapılabilmektedir. |
BAZI PLASTİK İŞLEME METODLARI Vakumla Şekillendirme (Termoform) Yöntemi Vakumla şekillendirme için malzeme ya granül veya levha halinde olabilir, Eğer termoplastik maddi granül formunda ise ekstruzyonla; toz halinde ise ekstruzyon, kalenderleme pres veya çekme ile levha haline dönüştürülürler. Vakum işlemi için levha ya hazır olarak alınır ve ısıtıldıktan sonra işlenir veya granül halindeki plastik, yukarıda da belirtildiği gibi, ekşimelerden levha halinde dönüştürüldükten sonra işlenir. Levhanın ısıtılması a) infraruj radyant ısıtıcıyla ve b) konveksiyonla ısıtma olmak üzere iki şekilde yapılır. Vakumla şekillendirmede kullanılan makineler iki grupta toplanabilir. Bunlar: a) Rulo halindeki ince termoplastikleri işleyen sürekli rulo beslemu makineleri, b) Büyük ağır levhaları keserek işleyen makinelerdir. Sürekli rulo besleme makinesinde tabaklar, kutular ve buna benzer kaplar üretilir. Rulo besleme makinesiyle şekillendirme iki türlü yapilır. Rulo halindeki hazır şerit veya levha makinenin merdanesine takılır ve ısıtıldıktan sonra şekillendirilir. İkinci yöntemde ise, şekillendirme makinesine ek olarak levha çekimi için bir ekstruderden yararlanılır. Ekstruderden çıkan levha şekillendirme ünitesine nakledilir. Şekillendirmede kullanılan kalıplar erkek ve dişi olmak üzere ikiye ayrılırlar. Genellikle erkek kalıp piston gibi hareket eder. Vakum ve basınç, kullanılan şekillendirme araçlarmdandır. Basınç ve vakum birer piston gibi işlev yaparlar ve levhayı dişi veya erkek kalıba doğru iter veya çekerler. Ancak genel bir kural olarak vakum sadece dişi kalıp tarafına uygulanır. Vakum kalıba bir delikle bağlıdır. Vakum ayrıca, kalıp üzerideki havayı alarak şekillenecek levhanın kalıbın yüzeyine iyice yapışmasını, oturmasını sağlar. Böylece kalıpla levha arasında iyi bir ısı transferi gerçekleşir. Kalıplar genellikle, ısıyı çabuk iletmesi bakımından alüminyumdan yapılır. Şekillendikten sonra plastiğin ısısı en kısa sürede alınarak soğutulur. Soğutma işlemi kalıp tabanına su vermekle yapılabildiği gibi, şekillendirme aygıtının içerisinden su geçirmekle de gerçekleştirilebilir. En yaygın şekillendirme teknikleri: Taşkanlı şekillendirme, pistonla takviyeli şekillendirme, gererek şekillendirme, presle şekillendirme, basınçlı -pistonlu - vakum şekillendirmesi, vakumla kapma yoluyla şekillendirme, hava yataklı vakum şekillendirmesi ve sürekli olarak vakumla şekillendirmedir. Söz konusu bu tekniklerden bir kaçına aşağıda kısaca değinilmiştir. Taşkanlı şekillendirme Pistonla takviyeli şekillendirme |
Presle şekillendirme Basınçlı - pistonlu - vakum şekillendirmesi Sürekli olarak vakumla şekillendirme (1)Pistonsuz vakumla şekillendirme (negatif kalıplama) (2)Pistonlu vakumla şekillendirme (3) Pozitif şekillendirme Enjeksiyon Kalıplama (Püskürtme Döküm) Yöntemi Enjeksiyonla Kalıplama Şekil Pistonlu (Torpidolu) Bir Enjeksiyon Kalıplama Sistemi. Şekil Enjeksiyon Kalıbı ve Elde Edilen Plastik Parça. ikinci periyot için besleme hunisinden silindire tekrar reçine aktarılır ve işlem böylece devam eder. Enjeksiyonla kalıplama enjekte ettikten sonra ikinci enjeksiyon için beklenen kısa süreler nedeni ile, kesikli olarak çalışan bir tekniktir (Şekil ). İşleme hızını arttırmak amacı ile, çoklu döner kalıplar kullanılmakta ve bir basmada birden fazla kalıp doldurulabildiği gibi; doldurulan kalıbın, silindir ağzından çekilerek soğuma süresinde diğer seri kalıpların doldurulması da sağlanabilmektedir. |
Tek kademeli klasik enjeksiyon sistemlerinde, besleme hunisine konmadan önce herhangi bir ön ısıtma uygulanmaz ve sistemde piston kullanılır. Modern ve seri çalışan (iki kademeli) enjeksiyon sistemlerinde ise ergitme süresini kısaltmak amacı ile, polimere ön ısıtma uygulaması yapılır ve sonsuz vida sistemi kullanılır. Günümüzde, otomatik olarak ve yüksek üretim hızları ile çalışan (10 sn.-2 dak/parça olarak) enjeksiyon sistemleri geliştirilmiştir. Kolay ergimesi istenildiğinden enjeksiyonla kalıplama sisteminde kullanılacak polimerlerin, yüksek erime akış indeks değerinde (MFI=6-15) olması tercih edilmektedir. Ergime akış indeks değeri daha düşük olan polimerlerin enjeksiyon sisteminde kullanılması, kalıbın iyi doldurulmaması ve enjeksiyon sisteminin zorlanması sonuçlarına yol açar veya işleme için gerek duyulacak enerjinin fazlalığı ve zamanın uzunluğu nedeniyle işlem ekonomisini yitirebilir. Katılaşma sürecinde parça boyutlarında önemli ölçülerde çekme beklendiğinden (kalıpta çekme oranları olarak, amorf plastiklerde -polikarbonat ve PVC gibi- %0.3-0.7; yarı kristallilerde, AYPE gibi %1-4 değerleri verilebilir), kalıba basılan ergimiş polimerin basınç altında sertleştirilerek kalıp boşluğunun daha iyi doldurulması ve ölçü toleransları daha iyi olan parçaların eldesi sağlanır. Sıkıştırma basıncının, ayrıca; kalıpta kalan havayı atma özelliği de vardır ve belli basınç değerlerinin altında çalışıldığında parça içinde hava boşlukları kalabilmektedir. Enjeksiyonla kalıplamada, alüminyum veya paslanmaz çelikten kalıplar kullanılır. Uygulanan yüksek basınçlar nedeni ile, kalıp malzemesinde dayanım değerlerinin yüksek olması istenir. İşlenecek polimer türüne bağlı olarak, parça ile temasta olan kalıp yüzeylerinin kalitesi ve türü farklı olabilir. Genelde kalıp iç yüzeylerinin plastik malzemenin yapışmaması için, "ayna kalitesinde" olması istenir. Hazırlanan kalıp veya kalıplar, sistemde tekrar tekrar kullanılabilir. Enjeksiyon sistemlerinde silindir boyutları ile vida özellikleri işlenecek plastik türü ve üretim hızlarına göre seçilir. Genellikle, silindirin boy/çap oranı(L/D), 15-20/1'dir. Bu oran, termosetler için 12-16/1 olarak kullanılır. Kristalli polimerlerde daha yüksek olan ergime sıcaklıkları nedeni ile, uzun silindirler kullanılır. Vidalı enjeksiyon sistemlerinde kullanılan vida, besleme- ergitme- ve itme olarak üç farklı kısımdan oluşur. Vidalarda, besleme bölgesindeki vida diş yüksekliğinin itme bölgesindekine oranı, "baskı oranı" olarak tanımlanır (bu değer, termoplastiklerde 2-3.5/1; termosetlerde 1/1 civarındadır). Besleme bölümünde polimer makineye yüklenir, sıkıştırılır, itilir ve ön ısıtılır. Ergitme bölgesinde ısıtma ile eriyik elde edilir ve itme (sıkıştırma) bölgesine gönderilir, iyice karıştırılmış ve artık sıvı halinde bulunan polimer, burgu önündeki silindir kısmına iletilir. Kalıba basılmaya hazır olarak burada bekler |
Termoform Isıl Şekillendirme Yöntemini Kullanmanın Avantajları,
Termoform Isıl Şekillendirme Yöntemini Kullanmanın Dezavantajları
levhanın hazırlanması gerekir;
Enjeksiyonla Isıl Şekillendirme Yöntemini Kullanmanın Avantajları(IML enjeksiyon), · Fire oranı düşüktür. · Ürün kalitesi yüksektir. · Raf ömrü uzundur · Görseldir.Müşteri tarafından göze hitap eder. · Hijenik olarak daha kalitelidir(otomasyon kullanıldığı için)k · Etiketleme işçiliği yoktur(Kalıp içi etiketlenir (IML)) · Birim maliyeti ucuzdur(miktar fazla olması gerekmektedir). Enjeksiyon Isıl Şekillendirme Yöntemini Kullanmanın Dezavantajları · Özel kalıp gerektirdiği için yapım süreleri uzundur. · Etiket maliyeti yüksektir. |
| Türkiye`de Saat: 23:10 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2