![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
![]() | #1 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
|
GİRİŞ Tarım, sanayi ve hizmetler olmak üzere üç ana grupta toplanan sektörler İçerisinde özellikle bitkisel ve hayvansal ürünlerin girdi olarak kullanıldığı gıda sektörü temel besin maddelerinin yanı sıra diğer sanayilere ara ve nihai (işi Sona erdiren) mal üreterek ekonomiye çok büyük katkı sağlayan bir endüstri grubudur. Uzun süre küçük ölçekli işletmeler tarafından gerçekleştirilen gıda sanayi üretimi, hızla artan nüfus ve değişen tüketim alışkanlıklarına koşut olarak, üre-tim teknolojilerinin gelişip yenilenmesi ile sermaye ağırlıklı bir yapıya kavuş-maya başlamıştır. Yatırımlardaki artış doğrultusunda ileri teknoloji kullanan tesislerin giderek yaygınlaşması, Dünya normlarında kaliteli ürün üretimini hızlandırarak Dünya ile entegrasyonda Türkiye'nin rekabet gücüne olumlu etkide bulunmaktadır. 1980'li yılların başında liberalizasyon politikalarının uygulanmasıyla birli yeniden yapılanma dönemine giren Türk gıda sektörü, 1996 yılında Gümrük Birliği'nin gerçekleşmesi ile yeni bir sürece girmiştir. Bilindiği gibi Türkiye bu sektörde önemli düzeyde bir potansiyele sahip olmasına karşın, ürün bazında bazı istisnalar hariç tutulduğu takdirde, yeterli Verimliliğe ulaşılamamaktadır. Gıda sektörünün, yüksek teknoloji kullanılan dondurulmuş ürünler sanayi hariç diğer tüm alt sektörlerinde ikili bir yapı dikkati çekmektedir. Bu ikili yapıda; bir yanda küçük imalathaneler geleneksel yöntemlerle ekonomik ölçeğin altındaki üretim düzeyleriyle etkinlik gösterirlerken, diğer yanda sermaye ve teknoloji yoğun endüstriyel kuruluşlarca rekabet gücü yüksek mamuller üretilmektedir. Her ne kadar sek törel temel yapılan bir araştırmanın sonuçları, büyük ve orta ölçekli gıda işletmelerinin AB İle rekabet güçlerinin yüksek olacağını göstermekteyse de; Gümrük Birliği oluşumu çerçevesinde etkilenecek gıda sanayi ürünlerimizin AB standartlarına uygun hale getirilmesinde gerekli gelişmeler tamamlanmadığı, çağdaş Pazarlama teknikleri uygulanmadığı, ürün kalite ve ambalajlamadaki eksiklikler giderilmediği sürece, AB ülkeleri ile rekabet edebilme gücünü artırmamız mümkün olamayacaktır. Türk gıda sanayinin hem ulusal düzeyde çağdaş gelişime uyumunu sağlayabilmek, hem de uluslararası pazarlardaki gücünü artırabilmek, ancak bu değişim anlayışının yakalanması ve istikrarlı bir tarım politikası çerçevesinde etkin stratejilerin uygulanması ile gerçekleşebilecektir. Bu bağlamda gerek iç pazar, gerekse dış satım bakımından gıda ambalajlarının uluslararası standartlara uygun olması, vazgeçilmez bir olgudur. Zira AB ülkeleri, ürünlerin ve ambalajların serbest dolaşımı sırasında ortaya çıkabilecek, yasal, ticari, sağlık ve çevre sorunlarında birliktelik sağlamak amacıyla bir dizi yönerge hazırlamaktadır. Bunlardan bazıları uzun hazırlık aşamalarından sonra kabul edilmiş, bazıları üzerinde ise tartışmalar sürmektedir. Türkiye ile AB ülkeleri arasında uyum süreci devam ederken; bazı yönetmelikler de hazırlanmıştır. Ancak bu çalışmalar genelde ulusal niteliktedir. Ambalajla ilgili mevzuatımız birçok konuda AB yönerge ve standartlarına uyumlu değildir. Gıda ve ambalaj ilişkisi sürekli gelişmeye ve geliştirmeye açık bir konu olmuş ve birbirini etkilemiştir. Ambalajdaki gelişmeler genelde kullanım kolaylığı ve hızlı tüketimi karşılayabilme yönündedir. Gıdadaki gelişmeler ise. toplu beslenme ve güvenli gıda üretimine yöneliktir. Bu bağlamda dinamik bir yapı ve yaratıcı ürünler ortaya çıkmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sonrası, birçok alanda olduğu gibi. gıda ve ambalaj teknolojisinin gelişme gösterdiği yıllar olmuştur. Ancak asıl gelişme. 50´li yıllarda başlayan süpermarket ve self-servis sistemlerinin ortaya çıkışıyla gerçekleşmiştir. Küçük birimler halinde, albenisi üstün ambalajlar tüketime sunularak çeşitlendirme yoluna gidilmiştir. Bunun sonucu oluşan rekabet, gelişme ve yaratıcı yeni tasarımlara yol açmış, tüketici beğenisi ve tercihi önem kazanmıştır. Günümüzde ambalajda kullanılan çok çeşitli malzemelerin yanı sıra tasarımla ilgili kavramlar ve grafik kavramları da değişiklikler göstermiştir. Ambalaj tasarımı genel endüstriyel tasarımın en önemli dalı haline gelmiştir. Özellikle bilgisayarın tasarımda kullanılmaya başlanması, sınırsız biçimleri ve geçmişte pek düşünülmeyen kavramları da beraberinde getirmiştir. Günümüz tasarımcısının çok farklı ambalaj malzemesinin bir ya da birkaçını bir arada kullanabilme olanağına sahip olması, ambalajlama sanatını daha da etkileyici hala getirmiştir. | ||
![]() |
|
![]() | #2 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Türkiye'de de özellikle 80'li yıllarda başlayan dış pazarlara açılma girişimleri, ambalaj sanayimizin gelişmesine olanak sağlamış ve günümüzde ülkenin en hızlı gelişen sektörlerinden biri haline gelmiştir. Bu arada aile yapısının değişimi ve dışarıda yeme alışkanlıklarının yaygınlaşması, ülkemizde de tüketici ambalajı birimlerini küçültmüş ve tek kullanımlık ambalajlar artmıştır. Bunun sonucunda gıda sanayinde evde tüketim veya yerinde tüketim gibi ayrımlara gidilmiş ve ambalaj hacim ve şekilleri buna göre düzenlenir olmuştur. Ayrıca geri dönüşlü ve dönüşsüz ayrımı yerleşmiş ve bu bağlamda geri dönüşlü tüketim yerine tek yönlü ambalajlar kullanılmaya başlanmıştır. Bununla ilintili olarak da, metal kutu ve çok katlı karton ambalajların kullanımları hızla yaygınlaşmıştır. Diğer yandan toplu ve hızlı beslenme yerlerinin yaygınlaşması da yeni tüketim alışkanlıklarını beraberinde getirmiş ve tek tüketimlik ve kullanıldıktan sonra atılan ambalajlar çoğalarak çevreyi de etkiler duruma gelmiştir. Önümüzdeki yıllarda ambalaj sanayinde iç ve dış pazarların istemlerini Dünya standartlarına uygun nitelikteki ürünlerle karşılayabilmek için, teknolojik yeniliklerin zaman yitirilmeksizin uygulanması ve ambalaj sanayinin bir bütün olarak entegre tesisler halinde etkinlik göstermesi gerekmektedir. GIDA AMBALAJINDA PLASTİKLER Plastik sanayinin başlangıcından (1868) sonra uzun yıllar bu sektörde önemli gelişmeler olmamış, 1925'lerden sonra ise süratli bir gelişmeyle, plastik endüstrisi sayılı ve temel endüstriler arasında yer almıştır. Plastikler, yıllar içinde tüketimi en fazla artmış polimer maddeler olup kullanım alanı açısından da ambalaj uygulamaları yıllık 50 milyon tona yakın miktarıyla en belli başlı uygulama alanları arasında yer almıştır. Plastiklerin gıda maddeleri ambalajlamasında kullanımı yıllar içinde önemli gelişmeler kaydetmiştir. Bugün bir süper markete girildiğinde sütten meyve suyuna, dondurulmuş çeşitli yiyecek maddelerinden ketçaba, sıvı yağdan zeytin ezmesine kadar pek çok gıdanın ilginç plastik ambalajlar içinde tüketiciye sunulduğu görülmektedir. Ambalaj malzemesindeki bu çeşitliliği ve gelişimi sağlayan husus, teknolojik gelişmedir. Plastiklerin gıda ambalajında kullanılması aslında yeni bir uygulama değildir. Polietilen süt şişeleri, polis tiren yoğurt kapları, PET meşrubat şişeleri yıllardır hayatımızda olup bu uygulamalar ambalajlamanın plastik kullanım alanları içinde en yüksek payı alması sonucunu getirmiştir. Bugün ABD'de tüketilen plastiğin dörtte biri ambalaj ürünlerine gitmektedir. Gözlemlenen bir diğer olay da, plastiklerin; geleneksel olarak çelik, alüminyum, cam ve karton kullanım alanlarına ve gıda sanayiinin tüm birimlerine girmekte olduğu ve bunun sonucu olarak geleneksel gıda ambalaj malzemelerine olan talebin azalmasına karşılık bu alanda plastiklerin sağlıklı bir gelişme gösterdiğidir. Tablo 6.1'de gıda ve meşrubat ambalajlamasında kullanılan malzemeler için pazar payı verilmektedir. Önümüzdeki on yıl içinde gıda ambalajında plastik pazar payının dolar bazında %40'dan daha yüksek bir artış göstereceği sanılmaktadır. Plastiklerin gıda ambalajlamasında yarattığı devrimi, büyük ölçüde, çok katlı bariyer sistemlerinin yanı sıra gıda hazırlama ve koruma yöntemlerine ve kullanıcının beğeni ve alışkanlıklarına bağlamak mümkündür. Gıda ambalajında plastik kullanımını sınırlayan en önemli konu, gazların ve su buharının plastiklerin çoğundan kolaylıkla geçebilmesidir. Ambalajlanan gıdanın tazeliğini koruyabilmesi için oksijen ve karbondioksidin gıdaya ulaşması, aroma ve nemin ise gıda maddesinden kaçması engellenmelidir. Bu nedenle polimer maddelerden gaz geçişini azaltan, kontrol eden ve/veya engelleyen malzemelerin geliştirilmesi, plastiklerin gıda maddeleri ambalajında kullanımında önemli bir dönüm noktası olmuştur. | ||
![]() |
![]() | #3 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Tablo Gıda ve Meşrubat Ambalajlamasında Kullanılan Malzemelerin Pazar Payı Malzeme % Pazar Payı 1985 1990 1993 2000 Karton Metal Plastik Kağıt Cam Tahta Kumaş Diğerleri 34.0 26.0 13.2 11.5 10.9 1.5 1.0 1.9 27.04 19.1 32.9 8.1 8.1 2.0 0.75 2.0 23.8 16.0 32.0 10.6 9.3 1.2 0.5 2.6 19.5 14.0 40.6 11.5 10.0 1.0 0.4 3.0 Söz konusu gaz geçirgenliği düşük ve bariyer özelliğine sahip malzeme geliştirilmesinin yanı sıra bu malzemelerden, diğer plastiklerle birlikte çok katmanlı yapıda ambalaj malzemeleri üretim teknolojilerinin geliştirilmesi, büyük önem taşımaktadır. Bariyer yapılı polimerlerin genellikle pahalı olmaları ve paketlenen malzemeye gerekli korumayı tek başlarına sağlayamamaları nedeni ile söz konusu malzemelerin başka malzeme katmanlarıyla takviye edilmesiyle, ambalajlanan gıdaya arzu edilen koruma sağlanabilmektedir. Bu çerçevede, koekstrüzyon, gıdaların ambalajlanması için gerekli olan çok katmanlı polimer malzeme hazırlanmasında kullanılan en yaygın bir teknik olagelmiştir. AMBALAJ, AMBALAJLAMA VE AMBALAJDAN BEKLENTİLER Gıda sanayinde ambalaj; içine konulan gıdaların, son tüketiciye, bozulmadan, en az toplam maliyetle güvenilir bir şekilde ulaştırılmasını ve tanıtılmasını sağlayan bir araç olarak tanımlanabilir. Tüketicinin satın alma tercihinden önce gördüğü en son şey olan ve sessiz bir satıcı olarak kabul edilen ambalaj, ayrıca içindeki ürünü koruyan, dayanıklılığını artıran, yükleme, boşaltma, stoklama, kullanma kolaylığı sağlayan, yukarıda da değinildiği gibi ürünü tanıtan ve tüketiciyi satın almaya özendiren görevlere de sahiptir. Alışverişin giderek bireyselleştiği, satıcı ve alıcının giderek daha az yüzyüze geldiği ve hatta sanal ortamlara kaydığı günümüzde ambalaj ürünü sattıran en önemli öğe haline gelmiştir. Ambalaj satıcının yerini almış ve alıcıya ürünle ilgili bilgiler ileten, müşteri ve ürün arasındaki iletişimi sağlayan bir özelliğe bürünmüştür. Geçmişte ambalajlama, üretim maliyetine ek bir yük getiren, üretim sürecinin bir parçası olarak kabul edilmiştir. Günümüzde ise, ilk ürün geliştirme aşaması ve pazar gereksinimlerine göre tasarlanıp uyarlanmasından, üretim, koruma, depolama, taşıma, dağıtım, reklam, satış ve son kullanıma kadar, her aşamada devreye girdiğinden bu sürecin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Kısaca ambalaj, yalnızca içine konulan ürünü koruyan bir tamamlayıcı araç değil, ürünün bir parçasıdır. İşlev ve maliyet açısından optimum bir ambalaj, kesinlikle çöpe atılan bir para değildir. Aksine, ambalajı yetersiz olduğu için korunamayan sak-lanamayan, tüketiciye kullanım açısından sorunlar oluşturan, sağlıksız bir malın kendisi çöpe atılacak bir değerdir. Ambalaj ürüne kişilik katar. Ayrıca renk ve biçim özelliğiyle albeni de kazandırır. Ambalaj ürünün kürküdür. Üretimi tamamlayan bir işlem olan ambalajlamada, yanlış ambalaj seçimi ve kusurlu ambalajlama uygulamaları, gıda işlemede yararlanılan üstün teknolojinin öneminin yitirilmesine neden olabilir ve önemli ölçüde kalite kayıplarına yol açabilir. Genelde ambalaj, "iç ambalaj" yani ambalajlanan ürün ile doğrudan temas halinde bulunan ambalaj ve "dış ambalaj" yani iç ambalajdaki bir veya daha çok birimi birarada tutan ambalaj olmak üzere ilci ana gruba ayrılabilir. Gıdaların ambalajlanmasında kullanılan özellikle iç ambalajın niteliği son derece önemlidir. Bu amaçla yararlanılacak malzemelerin çeşitli özelliklere sahip olması istenir. Ancak herhangi bir ambalaj çoğu kez istenen özelliklerin tümünü birarada içeremez. Ayrıca, herhangi bir gıda muhafaza yöntemi için ambalajdan beklenen özellikler de farklı olabilir. Fakat genel olarak ambalajdan beklentiler aşağıdaki çerçeve içinde özetlenebilir: TÜKETİCİNİN AMBALAJDAN BEKLENTİLERİ • Ambalajın şekli ve rengi, • Aranan ürün için tipik olması, • Üreticinin belirgin markası (logo). - Ambalaj üzerinde ürüne ilişkin bilgiler anlaşılır ve kolay okunabilir olmalıdır: • Miktarı, • En az dayanma süresi (raf ömrü), muhafaza önerileri, • Fiyatı - Şeffaf olmalıdır: • Ürün ambalaj aracılığıyla tanmabilmelidir. - Kapağı özgün olmalıdır: • Değişmeyen miktar (porsiyon), • Kaliteyi koruyucu ürün muhafaza, • Ellenmeye karşı güvence. - Şekli uygun olmalıdır: • Elle kolay tutulabilir (kavranabilir), kalımlı (stabil), çarpmalara dayanıklı, kırılmaya karşı güvenli, • Üstüste düzgün yığın oluşturabilme (satın almada ve evde). - Kolay açılıp tekrar kapatılabilmelidir: • Özel bir güç ve araç gerektirmeksizin, • Büyük hacimli olanlar tekrar kapatılabilir. -Ambalaj malzemesi gerektiği kadar kullanılmalıdır: • Hilesizolma ve gereğinden fazla kullanılmama. - Ambalaj çevreye uygun olmalıdır: • Tamamen boşaltılabilir, • Yıkanıp durulanabilir, • Ambalaj materyalinin kimliğini belirten işaretleme, • Tekrar kullanılabilir veya yeniden değerlendirilebilir, • Çöp kaplarında az yer kaplama | ||
![]() |
![]() | #4 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| TİCARETTE AMBALAJDAN BEKLENTİLER • Paketleme ve yüklemeye uygunluk, az yer kaplama, • Kolay ve düzgün istiflenebilir. - Üründe kalite kaybı olmaksızın depolanabilir olmalıdır: • Yüksek nemli koşullarda da, • Değişen sıcaklıklarda da, • Etkinve yoğun aydınlık koşullarda da. - Depoda kolaylıkla ayırt edilebilir niteliklerde olmalıdır. Koli ambalajı da reklam etkili kullanılabilmelidir: • Sergileyici (teşhir edici) olarak, • Montajlanabilir tabla, tepsi vb. olarak. - Porsiyon ambalajların fiyatlarını etiketlere basma, işaretleme mümkün olmalıdır. - Ürünün özelliklerine uygun doğru ambalajlama yapılmalıdır: • Kalite kaybı olmaması, • Fire (eksilme) tehlikesi (riziko) bulunmaması, • Yasal kural ve kısıtlamalara uygun olması. - Özgünlüğünü güvence altına almalı, korumalıdır: • İçindeki ürüne herhangi birolumsuz işlem uygulanması olanaksız, • Porsiyonda değişiklik yok (ağırlık, nicelik). •Geri alma ya da geri vermede sorun olmamalıdır. ÜRETİCİNİN VEYA AMBALAJLAYANIN AMBALAJDAN BEKLENTİLERİ • Ambalaj malzemesi yasal kurallara uygun, • Ambalaj malzemesi ürüne uygun, •Ambalajlanan ürüne ve ambalajlama işlemine uygun özgül özellikler içermelidir: • Kimyasal - fiziksel inert, • Mikrobiyolojik kusursuz, • Havası alınabilir, gazlama işlemi yapılabilir. • Dondurulabilir, pastörize veya sterilize edilebilir, kaynatılabilir, • İşıktan koruyucu, ışığa dayanıklı. •Kesintisiz ve çok hızlı ambalajlama yapabilen makinelere uygun olmalıdır: • Kusursuz bobin çözme; dağılma ya da bloklaşma olmaması, • Kesintisiz (işleme ara vermeksizin) bobin değiştirme, • Katlanabilir, kesilebilir, yiv (oluk) açılabilir, • Öngörülen toleranslar içersinde, gramaj, kalınlık, genişlik, uzunluk, hacim ve benzerlerine uygun üretim, • Yırtılma ve çatlamalara dayanıklı, • Yapıştırılabilir, kaynaklanabilir, mühürlenebilir, kenarları kıvrıla-bilir, • Şekillendirilebilir, • Şekil verilmiş olan ambalajlar yığından kolay ayrılabilir, • Şekil verilmiş olan ambalajlar kalımlı (stabil) ve kaymaya dayanıklı, • Otomatik kolileme makinelerine uygun, > Açmaya yardımcı elemanlar içermelidir: • Açma bantları, çentikleri ve halkaları, • Açmayı sağlayıcı perforeler, soyulabilir katmanlar, materyal incelmesi (kısmi zımbalama). Fiyat / verim oranı uygun olmalıdır: • Dengeli maliyet - / yarar analizi. > Çevreyeuyumlu olmalıdır: • Kullanılıp atıldığında kimyasal ve biyolojik bakımdan çevre kirlenmesine neden olmaması, • Büyükçöp yığınları oluşturarak yok edilmesi için ek bir masraf gerektirmemesi, • Kimyasal yolla parçalanarak veya yeniden aynı ambalaj yapımında kullanılarak değerlendirilebilmesi. | ||
![]() |
![]() | #5 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| TÜRK PLASTİK SANAYİİNE KISA BİR BAKIŞ Günümüze kadar, polimerlerin yapıları ile özellikleri arasındaki ilişkileri açıklayan geniş bilgi birikiminin yardımı ve 1950'lerden bu yana geliştirilen yeni monomerler sayesinde, ticari olarak üretilen polimerlerin sayısında önemli artışlar meydana gelmiştir. Günümüz polimer kimyacıları artık, istenilen özellikleri polimerlere kazandırabilmekte ve böylece, bir ölçüde, "ısmarlama" polimerler geliştirebilmektedir. Ayrıca, proses mühendisliğinde, meydana gelen gelişmeler sayesinde pek çok polimer, düşük ve rekabet edebilen maliyetlerle ve büyük miktarlarda üretilebilmektedir. Bu nedenle günümüzde 200-300 000 ton/yıl kapasiteli üretim üniteleri alışılmış ve zaman zaman da en düşük ekonomik üretim kapasiteli üniteler haline gelmiştir. "Ismarlama" tabirinden de anlaşılacağı üzere, polimer malzemelerin kullanım alanları da çok çeşitlenmiştir. Günümüzde polimerler rijit, esnek, plastik özellikte, yapışkan, film, elyaf, köpük vs. kullanılmak üzere üretilmektedir. Malzeme olarak polimerler, elyaflar, kauçuklar ve plastikler olmak üzere üç ana grupta ele alınmaktadır. Bu gruplardan plastiklerin üretim ve tüketimleri ve tüketim artış hızları en fazladır. Bu bölümde dünyada ve Türkiye'de plastiklerin üretim ve tüketimleri ele alınacak ve Türk plastik işleme sanayii ana hatları ile gözden geçirilecektir. Ayrıca, ayrı bir başlık altında Türk mühendislik plastikleri ve kompozit plastikler sanayiine ilişkin özet bilgiler verilecektir. | ||
![]() |
![]() | #6 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| . DÜNYADA PLASTİKLERİN ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ Dünyada her yıl milyonlarca ton plastik üretilip tüketilmektedir. Ayrıca üretilip tüketilen plastiklerin türleri de oldukça çeşitlidir. Ancak Şekil 8.1'den görüleceği gibi, bazı plastiklerin üretim ve tüketimleri toplam içinde önemli bir paya sahiptir. Bu plastikler, alçak yoğunluklu polietilen (AYPE), lineer alçak yoğunluklu polietilen (LAYPE), yüksek yoğunluklu polietilen (YYPE), polipropilen (PP), polivinil klorür (PVC), ve polistiren (PS) dir. Zaman zaman akrilonitril-stiren-butadien terpolimerleri (ABS) ve stiren-akrilonitril kopolimerleri (SAN) de "genel amaçlı plastikler" denilen bu gruba dahil edilmektedir. Ancak genel eğilim bu son iki plastiğin mühendislik plastikleri denilen bir başka grup içinde ele alınmasıdır. Şekil Bazı Plastiklerin Toplam Dünya Üretimindeki Paylan Poiletilen; Polipropilen Polivinil Klorür Polistiren Diğer Termoplastikler Termosetler Üretim-tüketim vb. istatistiksel incelemelerde, üretim-tüketim miktarlarının çokluğu nedeni ile incelemeler, genel amaçlı plastikler ve diğerleri olmak üzere iki başlık altında yapılmaktadır. Burada diğerleri ile kastedilen, mühendislik, özellikli ve kompozit plastiklerdir. Tablo 7.1'de bölge ve ülke bazında Dünya toplam plastik tüketimi gösterilmektedir. Bazıülkelerde, yıllık kişi başına "genel amaçlı plastik" tüketimi ise Tablo 7.2'de verilmektedir. Ayrıca Tablo 8.1'de bölge ve plastik türüne göre ortalama yıllık tüketim artış hızları ve Tablo 8.2'de dünyada değişik plastik tüketim alanlarının toplam tüketim içindeki paylan verilmektedir. Tablo Bazı Plastiklerin Ortalama Yıllık Tüketim Artış Hızları, %. Bölge AYPE/ LAYPE YYPE PP PVC PS Diğerleri LAYPE Güney Amerika Batı Avrupa Doğu Avrupa Afrika/Ortadoğu Asya/Okyanusya Dünya ortalaması 2.7 7.6 2.8 2.4 4.0 5.8 3.7 3.9 5.6 3.2 3.7 5.6 5.1 4.1 5.8 7.8 3.9 3.8 8.7 6.3 5.5 3.7 7.0 2.7 2.5 5.5 4.1 3.7 2.8 5.6 2.8 3.8 2.9 4.3 3.5 4.8 3.8 3.1 2.6 7.6 3.9 3.8 Tablo Toplam Tüketimin Yüzdesi Olarak Plastiklerin Uygulama Alanları Toplam Tüketimdeki Payı, % Günlük, yaygın uygulamalar Otomotiv ve havacılık sanayii Elektrik-Elektronik İnşaat Ambalaj 7.0 9.0 24.0 29.0 31.0 100.0 Bu tabloların incelenmesinden bazı sonuçlar çıkarılabilmektedir. Şekil 'de grafiksel olarak gösterildiği gibi, dünyada en fazla tüketilen plastik polietilen olup, onu sırası ile, PVC, toplam termosetler, PP, toplam diğer termoplastikler ve PS izlemektedir. - Dünyanın gelişmiş bölgelerinde yıllık tüketim artış hızlarının % 2.5-3.5 gibi düşük değerlerde dengelendiğianlaşılmaktadır. | ||
![]() |
![]() | #7 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| - Buna karşılık dünyanın gelişmekte olan bölgelerinde yıllık tüketim artış hızları oldukça fazladır. - Tablo 'da verilen ortalama yıllık tüketim artış hızı değerlerinden, PP'nin en fazla ortalama yıllık tüketim artış hızı gösterdiği ve PP'yi YYPE'nin izlediği görülmektedir. - Dünyada üretilen plastiklerin yaklaşık %75'i Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Japonya, diğer bir deyişle gelişmişülkeler tarafından tüketilmektedir. Bu oran çok çarpıcı olmakla birlikte, bu konularda yapılan başka bazı çalışmaların sonuçlan ile de uyum içindedir. Örneğin istatistiklere göre ülkelerin net olmayan ulusal gelirleri (Gros Domestik Product, GDP) arttıkça, yıllık kişi başına plastik tüketimi de artmaktadır. Bu ilişkiye bir örnek olarak yıllık kişi başına poliolefin-GDP ilişkisi grafiksel olarak Şekil de verilmektedir. Şekil Yıllık Kişi Başına Poliolefin Tüketiminin Net Olmayan Ulusal Gelir ile Değişimi Dünya genelinde plastiklerin kullanım alanları ve bu alanların toplam tüketim içindeki paylan Tablo da verilmektedir. Bu tablodan görüldüğü gibi plastikler, elektronikten günlük uygulamalara, havacılık ve uzaydan ambalaja kadar çok çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Ancak ambalaj ve inşaat uygulamalarının en büyük tüketim alanları olduğu anlaşılmaktadır. TÜRKİYE'DE PLASTİK ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ Türkiye'de 1999 yılında 1.7 milyon ton genel amaçlı plastik tüketilmiştir. Bu tüketimin 2004 yılında 3.2 milyon tona ulaşmasıöngörülmektedir. Böylece 1999 yılında dünya tüketiminin %1.4'ünü gerçekleştiren Türkiye'nin dünya tüketimindeki payının 2004 yılında %2.0'a çıkması beklenmektedir. Tablo da bazı genel amaçlı plastiklerin Türkiye tüketimleri, Tablo da Türkiye'de yıllık kişi başına plastik tüketimi verilmektedir. 2005 yılına kadar yapılan tahminler ise Tablo da gösterilmektedir. Bu tablolardan aşağıdaki sonuçlara varılabilir. - Türkiye'de plastiklerin yıllık tüketim artışları oldukça yüksektir ve dünya ortalamasının üstündedir. - Tablo daki 1994 ve 1999 yılı rakamlarından da görüleceği gibi, ülkedeki ekonomik krizler plastik sanayiini de etkilemektedir. - Plastiklerin ülke üretimleri son birkaç yıldır değişmediği ve yapılan planlarda bu konuda yeni yatırımlar yer almadığı için, ülkede plastik ithalatı giderek artmaktadır. 1999 yılında toplam tüketimin yaklaşık %50'si ithalatla karşılanmıştır. Bu oranın 2005 yılında %70'lere ulaşacağıöngörülmektedir. Türkiye'nin plastik ithalatı projeksiyonu Tablo 'da verilmektedir. - Tablo 'dan, yüksek nüfus artış hızına rağmen, yıllık kişi başına plastik tüketiminin dikkate değer boyutlarda artacağının öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Tablo 'den bu artışın 2005 yılı sonrasında da süreceğinin varsayıldığı görülmektedir. Bu durum, ülkenin net olmayan ulusal gelirinin de önemli ölçülerde artacağını ifade ettiğinden ihtiyatla karşılanmaktadır. | ||
![]() |
![]() | #8 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Tablo Bazı Termoplastiklerin Türkiye Tüketimleri (x 1000) ton. 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 A Y P E Üretim 212.1 217.3 216.4 231.5 228.7 222.9 222.3 216.0 ithalat 57.7 85.8 56.0 46.0 108.5 136.6 136.6 146.9 ihracat 57.5 79.5 56.6 19.8 9.7 2.9 1.5 3.0 Tüketim 212.3 223.6 215.8 257.7 327.5 356.6 358.4 359.9 Tük.Art.% 8.0 5.2 -3.5 19.4 27.1 8.9 0.5 0.2 Y Y P E Üretim 45.7 53.4 66.5 71.6 70.8 69.6 70.9 72.0 İthalat 27.0 35.9 24.2 38.6 62.8 51.0 73.8 86.0 ihracat 2.3 7.9 7.0 1.9 1.3 0.7 0.6 2.0 Tüketim 70.4 81.4 83.7 108.3 132.3 119.9 144.1 156.0 Tük.Art.% 23.5 15.6 2.8 29.4 22.2 -9.4 20.2 8.3 P V C Üretim 148.1 156.2 154.3 178.4 201.2 189.2 199.3 191.0 İthalat 69.4 104.3 65.1 74.3 99.7 184.0 211.5 203.0 ihracat 29.3 33.7 27.7 13.2 7.2 0.3 7.8 3.0 Tüketim 188.2 226.4 191.7 239.5 293.7 372.9 403.0 391.0 Tük.Art.% 10.4 20.5 -15.5 24.9 22.6 27.0 8.1 -1.03 P P Üretim 66.1 68.4 72.5 80.4 82.6 83.6 81.2 80.0 ithalat 107.6 126.4 110.8 175.5 243.0 328.0 370.3 381.0 ihracat 0.8 3.7 8.0 0.0 1.3 0.3 0.3 1.0 Tüketim 172.9 191.1 175.3 255.9 324.3 411.3 451.2 460.0 Tük.Art.% 29.2 10.5 -8.3 46.0 26.7 26.8 9.7 1.9 PS Üretim 20.4 24.9 27.3 29.8 29.5 28.9 25.0 23.0 ithalat 42.1 53.9 48.5 62.3 82.9 107.1 112.5 134.1 ihracat 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 0.0 Tüketim 62.5 77.9 75.8 92.1 112.4 136.0 137.5 157.1 Tük.Art.% 10.2 24.6 -2.7 21.5 22.0 21.0 1.1 14.5 T 0 P L A M Üretim 429.4 520.2 537.0 591.7 612.8 594.2 599.7 582.0 İthalat 303.8 405.4 304.6 396.7 596.9 806.7 904.7 951.0 ihracat 89.9 124.8 99.3 34.9 19.5 4.2 10.2 9.0 Tüketim 706.3 800.8 742.3 953.5 1190.2 1396 7 1494.2 1524.0 Tük.Art.% 14.9 13.4 -7.3 28.5 24.8 17.4 7.0 2.0 Tablo Türkiye'de Kişi Başına Yıllık Plastik Tüketimi. Yıllar 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 X1000 56203 57305 58401 59491 60578 61444 62480 62697 63496 65295 Termoplastik Tüketimi, Kg 9.9 10.7 12.1 13.5 12.3 15.5 19.0 22.4 23.5 23.3 Diğer Plastiklerin Tüketimi, Kg 1.5 1.6 1.4 1.7 5.5 4.5 4.8 7.8 8.4 6.3 Toplam Plastik Tüketimi, Kg 11.4 12.3 13.5 15.2 17.8 20.8 23.8 30.2 31.9 29.6 Tablo Türkiye'de Bazı Plastikler İçin Tüketim Projeksiyonu X1000 Ton. Ürünler2000 2001 2002 2003 2004 2005 369 404 443 485 531 581 36 49 65 89 118 159 177 200 225 254 287 323 450 519 597 688 792 912 554 668 805 970 1169 1409 153 177 206 239 277 321 34 39 46 53 61 71 173 2056 2387 2778 3235 3776 Tablo Türkiye'de Kişi Başına Yıllık Plstik Tüketimi Projeksiyonu. Yıllar 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Kişi Başına Tüketim, Kg 26.9 30.8 35.3 40.5 46.4 53.4 Tablo Türkiye'de Plastik İthalatı Projeksiyonu X 1000 Ton. AYPE LAYPE YYPE PVC PP PS ABS TOPLAM 1999 Üretimi 210 - 66 195 80 27 - 578 2005 Üretimi 310 - 96 205 120 107 - 838 2005 Talebi 581 158 323 912 1409 321 71 3775 2005 İthalatı 271 158 227 707 1289 214 71 2937 Tablo da sırası ile; her bir genel amaçlı plastik bazında o plastiğin toplam tüketiminin yüzdesi olarak, ürün bazında plastik tüketiminin yüzdesi olarak ve sektörel bazda plastik tüketiminin yüzdesi olarak plastiklerin Türkiye'deki kullanım alanları gösterilmektedir. Bu tablolardan, dünyada olduğu gibi, ülkemizde de plastiklerin en fazla tüketildikleri sektörlerin inşaat ve ambalaj sektörleri olduğu anlaşılmaktadır. | ||
![]() |
![]() | #9 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Tablo Türkiye'de Sektörel Bazda Plastiklerin Kullanım Alanları. Sektör Tarım Tekstil Otomotiv-Makine imalatı İnşaat Ambalai Mobilya Tıp Diğerleri TOPLAM Toplam Tüketimdeki Payı, % 17.6 12.6 5.0 26.4 17.8 6.3 1.2 12.9 100.0 Tablo Türkiye'de Her Bir PlastikBazında Plastiklerin Kullanım Alanları. PlastikTürü Kullanım Alanı Tür Tüketiminin Tüketiminde oranı,% AYPE Ağır hizmet filmleri Ağır hizmet torbaları Hafif hizmet torbalan Enjeksiyon ve şişirme ile üretilen ürünler Kablo izolasyonu Toplam 40 30 20 7 3 100 YYPE Şişirme ile üretilen ürünler Enjeksiyonla üretilen ürünler Köpük ürünler Toplam 40 40 20 100 PVC Boru ve boru parçaları Şişeler Ayakkabı ve ayakkabı tabanı Sentetik deri Çeşitli profiller Diğerleri Toplam 66 15 7 5 5 2 100 PS Vakumla kalıplanmışürünler Enjeksiyonla üretilen ürünler Köpük ürünler Toplam 53 38 9 100 PP Elyaf Enjeksiyonla üretilen ürünler Bioryente Film Diğerleri Toplam 75 15 7 3 100 TabloToplam Tüketim Yüzdesi Olarak Türkiye'de Plastiklerin Kullanım Alanları. Kullanım Alanı Toplam Tüketimdeki Payı, % 21.04 32.45 16.66 8.77 0.06 1.24 0.71 0.41 0.51 5.26 2.68 3.11 0.92 2.67 3.51 100 | ||
![]() |
![]() | #10 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| ANA HATLARl İLE TÜRK PLASTİK İŞLEME SANAYİİ Plastik işleyerek üretilen ürünlerin Türk Standartlarına (TSE), Uluslar arası standartlara (ISO) ve son yıllarda Avrupa Birliği standartlarına uygun olması beklenmektedir. Elektrik kabloları, ağar hizmet film ve torbaları, PVC boru ve boru parçaları, diğer plastik boru ve boru parçaları gibi gazıürünlere ilişkin standartlar zorunlu olup, uygulamanın bu yönde olması beklenmektedir. Ayrıca son yıllarda ISO 9000 sertifikası ile çalışmak giderek yaygınlaşmaya başlamıştır. iç tüketimin yanında bazı plastik ürünler ya doğrudan veya TV, çeşitli beyaz eşyalar, taşıt araçları gibi diğer ihraçürünlerinin üzerinde ihraç da edilmektedir. Tablo. Türk Plastik İşleme Sanayiinin Bazı Karakteristik Özellikleri. *Firmaların teknolojik düzeyleri çok modern ve üst düzeyden en alt düzeye kadar değişiyor *Firmaları yaklaşık %70'i istanbul ve civarında faaliyet gösteriyor *Firmaları bir kısmı orta ölçekli iseler de büyük bir çoğunluğu küçük ölçekli *Firma başına ortalama 40 çalışan düşüyor *Sektördeki toplam çalışan sayısı dikkate alındığında, çalışanların %5'i mühendis, %10'u idari personel, %15'i okullu teknisyen, %70'i, genellikle iş yerinde eğitilmiş işçi-teknisyen *Plastik işlemede kullanılan makinelerin %80-90'ı yerli üretim *Bazı makine üreticileri ihracat da yapıyor *Hemen hemen tüm firmaların kalıp tasarım ve üretim olanakları bulunuyor. Ancak bu olanakların büyük bir bölümü modern değil ve teknolojik düzeyleri düşük *Üretilen ürünler genellikle iç tüketim için *Ancak ya doğrudan veya başka ürünler üzerinde dolaylı olarak ihracat da yapılıyor *Ürün standartlarına uygunluk ve kalite giderek ön plana çıkıyor ve önem kazanıyor *ISO 9000 sertifikası ile çalışmak giderek yaygınlaşıyor Özellikleri yukarıda özetlenmeye çalışılan Türk plastik işleme sanayii 1960'lı yılların sonlarından buyana gelişmeye devam etmektedir. Gerekli planlama ve rehberlikten yoksun olduğu için ilk yıllarda kurulan işleme üniteleri ekonomik üretim koşullarını pek de gerçekleştirememişlerdir. Ancak takip eden dönemlerde, özellikle 4. ve 5. kalkınma planlan kapsamında, gerekli | ||
![]() |
![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
![]() | ![]() |