|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
07-08-2007, 18:46 | #21 | ||
alayına gider Üyelik tarihi: Jul 2007 Yaş: 41
Mesajlar: 920
Tecrübe Puanı: 17 | ya ben bu kadar su kaynagım varken neden susuz kalıyım arkadasım
__________________ Ben başkalarının yaptığı ilkelere değil, ancak kendi ilkelerime uyarım MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.. ben baskalarının yaptığı ilkelere değil, ancak MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ilkerine uyarım | ||
|
07-08-2007, 18:49 | #22 | ||
Banned Üyelik tarihi: May 2007
Mesajlar: 3.392
Tecrübe Puanı: 0 | Msjlarımı Okumadan Mı Tartışıyosun İleriye Dönük Birşey Bu
__________________ ..Not Found.. | ||
07-08-2007, 18:51 | #23 | ||
alayına gider Üyelik tarihi: Jul 2007 Yaş: 41
Mesajlar: 920
Tecrübe Puanı: 17 | benim yeteri kadar su kaynagım var su kesilmeden de yapılabilir bu projeler sen dusunceni deiğiştirmek istemediğin iicn benim okumadıgımı dusunuyorsun
__________________ Ben başkalarının yaptığı ilkelere değil, ancak kendi ilkelerime uyarım MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.. ben baskalarının yaptığı ilkelere değil, ancak MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ilkerine uyarım | ||
07-08-2007, 18:52 | #24 | ||
alayına gider Üyelik tarihi: Jul 2007 Yaş: 41
Mesajlar: 920
Tecrübe Puanı: 17 | ayrıca ne var bunda diyorsunda suyla zor duruyoruz bu sıcakta susuz 3 gun geciriyorum
__________________ Ben başkalarının yaptığı ilkelere değil, ancak kendi ilkelerime uyarım MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.. ben baskalarının yaptığı ilkelere değil, ancak MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ilkerine uyarım | ||
08-08-2007, 18:25 | #25 | ||
Zafere kadar daima! Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 36
Mesajlar: 1.083
Tecrübe Puanı: 22 | Kimya Mühendisleri Odası (KMO), Devlet Su İşleri'nin 2005 yılındaki raporunda Kızılırmak suyunun içme suyu olarak kullanılmasının insan sağlığına uygun olmadığının açıkça belirtildiğini ve Kesikköprü Barajı sularının bakteriyolojik açıdan tehlike taşıdığını bildirdi. KMO'dan yapılan açıklamada, 2005 yılında DSİ tarafından hazırlanan raporda Kızılırmak suyunun ancak ileri arıtma teknikleriyle içme suyu olarak kullanılabileceği belirtildi. Açıklamada, DSİ'nin raporun ilgili bölüm şöyle kaydedildi: "Kızılırmak nehrinin doğal yapısı itibariyle klorür, sülfat ve sertlik değerleri çok yüksektir. Bu parametreler içme ve kullanma açısından çok önemlidir, ileri artıma teknikleri kullanmadan düşürmek mümkün değildir. Mikrobiyolojik ölçüm sonuçları da Hirfanlı ve Kesikköprü Barajları sularının bakteriyolojik açıdan kıta içi ikinci sınıf su kalitesinde olduğu ve içme suyu olarak kullanılamayacağını gösteriyor. Ankara için içme, kullanma suyu planlamalarında bu durumlar göz önüne alınarak varsa Kızılırmak dışındaki seçeneklerinin tekrar değerlendirilmesinin yararlı olacağı sonucuna varıldı." -"SITMA TEHLİKESİ VAR"- Su sorununa acil çözüm bulunması gerektiği belirtilen açıklamada, soruna çözüm olarak sunulan projelerin başka sorunlara yol açacağı savunuldu. Açıklamada, "Ankara halkı, bir çeşit 'ölümü gösterip, sıtmaya razı edilme' noktasına getirildi. Ankara'nın son 14 yılında söz sahibi olan bazı yöneticiler, 'sıtmayı' Ankara'ya getirmekle övünür hale geldiler" denildi. -"KLORÜR MİKTARI 40 KAT FAZLA"- DSİ bünyesinde Mayıs 2003 tarihinden Aralık 2004'e kadar geniş kapsamlı projelerin yürütüldüğü belirtilen açıklamada, Kesikköprü suyundaki klorür miktarının, Ankara şebekesine verilmekte olan sudan 40 kat fazla olduğu ifade edildi. Açıklamada, sülfat miktarının 22 kat, kalsiyum miktarının da 5 kat daha fazla olduğu dile getirildi. Açıklamada, DSİ raporunda Kesikköprü Barajı'nın suyunun bilimsel sınıflandırma yöntemiyle şöyle sıralandığı kaydedildi: -Fiziksel parametreler yönünden 3. sınıf -İnorganik parametreler yönünden 3. sınıf -Organik parametreler yönünden 1. sınıf -Bakteriyolojik parametreler yönünden 2. sınıf
__________________ | ||
08-08-2007, 18:54 | #26 | ||
Zafere kadar daima! Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 36
Mesajlar: 1.083
Tecrübe Puanı: 22 | Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ali Çetin, Başkent’in karşı karşıya kaldığı susuzluk sorunu kosununda sert bir açıklama yaptı ve "ASKİ, kuruluş yasasına hilafına 10 yılda yaklaşık 350 milyon dolarlık yol ve köprülü kavşak yaptı. Bu para su yatırımına aktarılsaydı, Ankara bugün susuzluk sorunu çekmeyecekti" dedi. Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Ali Çetin, ASKİ Genel Müdürlüğü’nün 10 yıldır su ve kanal işleriyle ilgili çalışmaları ikinci plana ittiğini ifade ederek, "Kuruluş hilafına yollar ve köprülü kavşaklar yapmıştır. ASKİ’nin bu işlere harcadığı kaynak yaklaşık 350 milyon dolardır" dedi. Çetin, kentin su sorununa ilişkin Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nda basın toplantısı düzenledi. Ne tanrı ne ısınma Mevcut tablodan, 15 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Melih Gökçek’i sorumlu tutan Çetin, "Sorumlu ne Tanrı, ne global ısınmadır. Sorumlunun kim olduğunu bulmak için DSİ tarafından yaptırılan Temmuz 1995 tarihli Master Plan raporuna ya da Ocak 2002 tarihli Ankara Su Temini Projesi Gerede Sistemi Revizyon Fizibilite Raporuna veya bizzat ASKİ tarafından Yüksek Projeye hazırlatılan rapora bakmak yeterlidir" dedi. Söz konusu raporlarda özetle "Ankara’nın su sorununun 2027 yılına kadar Gerede sistemi projesi ile çözülmesi, projenin birinci aşamasının da 2003 yılına kadar tamamlanmasının" öngörüldüğünü belirten Çetin, Kızılırmak projesinin ise 2027’den sonra hayata geçirilmesinin düşünüldüğünü söyledi. Kızılırmak projesinin geç devreye sokulmak istenmesinin temelinde nehre akıtılan kanalizasyon, tarım ilaçları ve sanayi atıkları olduğunu kaydeden Çetin, süreç içinde bunu arıtabilecek teknolojik gelişme ve altyapının olabileceğinin düşünüldüğünü bildirdi. Çetin, şu anda Türkiye’de bu arıtmayı yapabilecek ne bir tesis ne de teknoloji bulunduğunu vurguladı. Hem kirli hem pahalı Raporlarda, 2027’de devreye sokulması düşünülen Kızılırmak Projesinin de sekiz alternatifli olduğunu ve bunlar içinde en ekonomik ve en az kirliliği olan Kapulukaya-A projesinin öne çıktığını anlatan Çetin, "Halen Gökçek tarafından inşasına başlanan proje, daha yoğun kirlilik içeriyor ve Kapulukaya-A alternatifine göre yüzde 27,5 daha pahalı" diye konuştu. Gökçek’in, Kızılırmak suyunu "Kırıkkaleliler yıllardır içiyor. Bir tane ishal olan yok" şeklinde savunduğunu aktaran Çetin, "Zehirli Kızılırmak suyu Ankara’ya geldiğinde insanlar sadece ishal olmayacak, kanser riski, ölüm riski de artacak. O nedenle Gökçek zehirli suyu Kurt Boğazı-Çamlıdere suyu ile karıştırarak, yani zehri seyrelterek, yani ölümü uzun süreye yayarak çeşmelerimizden akıtacaktır" iddialarında bulundu. Çetin, şunları söyledi: Gerçek halktan saklanıyor "Sorunun vehameti, gerçek kamuoyundan saklanıyor. Peki niçin yalan söyleniyor, niçin Gerede projesi hayata geçmedi? Çünkü ASKİ Genel Müdürlüğü yaklaşık 10 yıldan bu yana su ve kanal işleriyle ilgili çalışmalarını ikinci plana itmiş ve kuruluş yasası hilafına yollar ve köprülü kavşaklar yapmıştır. ASKİ’nin bu işlere harcadığı kaynak yaklaşık 350 milyon dolardır. DSİ’ce planlanan Gerede Sistemi ile ilgili birinci aşama tesislerin maliyeti ise 238 milyon dolardır. ASKİ’nin yol ve köprülere yasa dışı harcadığı paralar ile Gerede sisteminin 1. aşamasının hayata geçirilmesi fazlasıyla mümkün iken bunun yapmamış ve Ankara kentine karşı kurumsal bir suç işlenmiştir." Kısa süre içinde sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bildiren Çetin, Kızılırmak suyu ile ilgili yürütülen mevcut projenin durdurulması için de dava açacaklarını belirtti. Çetin, iç hukukta alacakları sonuca göre "yaşam hakkına saldırı" gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de başvurmayı düşündüklerini söyledi. 2 yıldır alarm veriyordu Ankara İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Fehmi Toptaş da Ankara’nın su sorununun "2 yıldır alarm verdiğini" belirterek, "ASKİ’nin kuruluş kanununa göre, sudan aldığını suya yatırım olarak kullanması gerekiyordu. Ancak ASKİ, sudan aldığını yollara yatırmıştır. Suya harcanmış olsaydı bu sene Ankaralılar barajdan beslenebilecekti" diye konuştu. TÜDEFten Kızılırmak suyu analizi TÜDEF Başkanı Ali Çetin, "Kızılırmak suyunda demir, mangan, kurşun, çinko bakır ve krom gibi ağır metaller ile yoğun fosforun yanında çok yüksek sülfat bulunduğunu" öne sürerek, Ankara içme suyu ile Kızılırmak suyuna ilişkin şu verileri sundu: ASKİ paraları buralara harcadı Çetin, "ASKİ’nin bütçesinden yapılan yollar, kavşaklar ve yaya geçitlerini" şöyle sıraladı: "Eskişehir Devlet Yolu (16 kilometre, 2 kez), Konya Devlet Yolu (20 kilometre), Samsun Devlet Yolu (20 kilometre), Esenboğa Devlet Yolu (40 kilometre), İstanbul Devlet Yolu (16 kilometre), İncek Devlet Yolu (20 kilometre), İncek-Çayyolu Bağlantıları (20 kilometre), Bağlıca-Eskişehir yolu bağlantıları (20 kilometre), Anadolu Bulvarı-Kuzey kesimi (20 kilometre), Batıkent-Çevre otoyol bağlantıları (20 kilometre), Doğukent yolları (20 kilometre) Kavşaklar: Eskişehir yolu üzerinde 5 adet, Samsun yolu üzerinde 3 adet, İstanbul yolu üzerinde 2 adet, Esenboğa yolu üzerinde 4 adet Ayrıca bu yollar üzerinde 10 adet yaya üst geçidi, 2 adet yaya alt geçidi."
__________________ | ||
08-08-2007, 21:14 | #27 | ||
Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 35
Mesajlar: 4.894
Tecrübe Puanı: 22 | Çetin, "ASKİ’nin bütçesinden yapılan yollar, kavşaklar ve yaya geçitlerini" şöyle sıraladı: "Eskişehir Devlet Yolu (16 kilometre, 2 kez), Konya Devlet Yolu (20 kilometre), Samsun Devlet Yolu (20 kilometre), Esenboğa Devlet Yolu (40 kilometre), İstanbul Devlet Yolu (16 kilometre), İncek Devlet Yolu (20 kilometre), İncek-Çayyolu Bağlantıları (20 kilometre), Bağlıca-Eskişehir yolu bağlantıları (20 kilometre), Anadolu Bulvarı-Kuzey kesimi (20 kilometre), Batıkent-Çevre otoyol bağlantıları (20 kilometre), Doğukent yolları (20 kilometre) Kavşaklar: Eskişehir yolu üzerinde 5 adet, Samsun yolu üzerinde 3 adet, İstanbul yolu üzerinde 2 adet, Esenboğa yolu üzerinde 4 adet Ayrıca bu yollar üzerinde 10 adet yaya üst geçidi, 2 adet yaya alt geçidi." tamamda ASKİ su dağıtımı firması değil mi ben tam bilmiyorum ama bunlar niçin yapılmışki
__________________ No Game | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 6 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 6 Misafir) | |
| |