İçimden Cem Yılmaz'a KOMİK DEĞİLSİN PİS ŞİŞKO demek geliyor | | Bilin bakalım hangi iki reklamdan nefret ediyorum son bir aydır? Nereden bileceksininz, hem Telekom’dan hem de TTNET’ten nefret ediyorum. Televizyonu açıp da Cem Yılmaz’ı espri yaparken veya biricik “Massar”ımızı duygusal bir “net” şarkısı mırıldanırken görünce, ekrandan içeri uçup girmek ve önüme gelene hem uçan tekme ve hatta bununla yetinmeyip önüme gelene yüz tekme atmak istiyorum . Kendi açımdan Cem Yılmaz’a gıcık olmak ve “hıh hiç de komik değilsin pis şişko” demek hayra alamet değil ve daha da ileri gidiyor, ekrana bakarak “senin abin Mesut Yılmaz da espri yapamazdı” şeklinde berbat komiklikler yapıyorum. Telefonun kesik olması şu demek, annemle sonu hiç gelmeyen konuşmalarımızı cep telefonu ile yapıyor olmak. Bu ne demek; zaten arşa çıkmış faturalarımın iyice kabarması... Tabii sinirlenirim, gerilirim kardeşim, internet bağlantım da gitti haliyle. Bir süredir yaşadığım yeni mahalleye alışma ve sevme aşamasındayım zaten. Ve neredeyse bir yıl olacak alışamadım ve sevemedim. Ah ben de şu “kredikolay” dalgasına kapılarak ev alanlardanım, ama borcumun bitmesine 108 ay kaldığı için ne yapacağımı bilemiyorum. Bir nevi hizmetim olsun yeni ev alacaklara, site yaşantısı zordur, bakmayın sitelerin isimlerinin “bilmemne malikaneleri-abidik gubidik villaları” olduğuna; yaşayanlar yüzde yüz Türk oluyor; beyazı karası, grisi bir arada. AVRUPA Konutları diye aldık evimizi çok şükür ama “ama” işte. Yirmi bloklu bir site, 1300 küsur konut var. Aslında spor salonu, sağlık kulübü, yürüyüş yolu vs bir dolu keyifli tarafı var, beni de etkileyen buydu en başta. Bir de yirmi dört saat hizmet veren teknik servis var ki, mükemmeller gerçekten. Gelin görün ki, saunaya havlu serip kurutanlar, asansörde sigara içenler, yüzme havuzuna çocuklarını getirip on saat yüzdürenler (bunda ne var ki, diye sormayın, bir süre sonra veletlerin bağırsakları bozuluyor, cır cır oluyor ve havuz falan dinlemiyorlar o zaman anladınız mı?), kapalı havuzda yüzücü bonesi yerine lastikli buzdolabı poşeti takanlar da var. Elbette Avrupa’da da çocuklar cır cır olabilir ve hatta havuza kaçırabilir ama bizim Avrupa’da insanlarla iletişim kurmak bir hayli güç. Saunaya üç yaşındaki kızını getirip saçları kurusun diye bırakan bir kadına tatlı dille durumun abukluğunu anlatayım dedim, öyle bir çemkirdi ki o günden beri spor kulübüne gitmiyorum. İşte tüm bu stresle boğuşurken de TELEKOM grevi tuz biber oldu. Bari Ulus’ta, Etiler’de Levent’te de kesilse telefonlar da ağır ağabeyler müdahale etseler, bizim 1300 konut kimsenin umurunda değil anlaşılan. Huu sesim geliyor mu, sayın Telekom, alov alov Adana çık aradan!...
__________________ ARKADAŞLAR SİZLERİ SALAK YERİNE KOYMAYA ÇALIŞTIM ANCAK BAŞARILI OLAMADIM. FORUM YÖNETİMİNİ ENAYİ YERİNE KOYMAYA ÇALIŞTIM ANCAK BAŞARAMADIM. SİZDEN DİLENEREK ALDIĞIM REPLERİ FORUM YÖNETİMİ SİLDİ. ŞİMDİ İSE BEN BUNA İSYAN EDİYORUM. BEN BİR MALIM! |