|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
07-12-2007, 09:54 | #1 | ||
Moderator Üyelik tarihi: Aug 2006 Yaş: 38
Mesajlar: 6.655
Tecrübe Puanı: 24 |
'Mason musunuz?' Yarın görev süresi dolacak YÖK Başkanı’na bir gazeteci sordu: Mason musunuz? Görev süresi yarın dolacak olan YÖK Başkanı Prof.Dr. Erdoğan Teziç, “ilk orta ve yükseköğretim üçlüsünün bir devlet politikası biçiminde Türk Eğitim ve Öğretim Kurumu adı altında yeniden yapılandırılmasını” önerdi. Teziç, “veda etmek” amacıyla YÖK’te düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Teziç’e yöneltilen sorular ve yanıtlar şöyle: Cumhurbaşkanı’na veda edecek misiniz? Sayın Cumhurbaşkanı’ndan randevu talep ettim. Ancak sayın Cumhurbaşkanının programı çok yoğun. Arzı veda etmek bir devlet geleneğidir. Devlet adabıdır. Yarın öbür gün netleşir. Görev sürenizce hiç üzüntü duydunuz mu? Bir kamu görevi üstlenilmişse bundan şikayet edilmemeli ama karşılaştığım sorunları aşmada muhakkak ama muhakkak bir çözüm yolu bulma düşüncesi her zaman yöneticilik aşamalarında, değişik yerlerde de karşıma çıktığında bunları çözmeye çalıştım. Endişe taşıyor musunuz? Hiç zaman kötümser olmadım. Böyle bir endişeyi dile getirmek, kamu görevi yapmış olanlar için ayrılırken, çözümleriyle birlikte bazı önerileri bırakarak gitmek daha isabetli olur. Endişem, olsa olsa bunların çözülmemesi olabilir. Mason olduğunuz yolunda iddialar var, mason musunuz? Ben neysem oyum. Böyle bir sıfatım olsa bunu çekinmeden söylerim. Böyle bir sıfat taşıyanları da suçlayıcı biçimlerde ifade kullanılmasını da doğru bulmam. Bunlar toplumda olağandır. Ama benim öyle bir niteliğim yok. YÖK Yürütme Kurulu neden işlemedi? Burada çalışacak kişilerin bu işe gönüllü olması gerekiyor. Bu şekilde çalışmak için bir istek gelmediği için bu nedenle başkanvekilleri ile çalışmak zorunda kaldık. İşler de daha hızlı yürüdü. Dar bir kurulda alınan kararlar mı sizi tatmin eder,yoksa geniş bir kurulda alınan kararlar mı? Aramızdaki birtakım farklı bakış açılarının da Genel Kurul’daki tartışmalarda giderilme şansı arttı. Kadro verilmediği için 5-6 bin gençten olduk BasIn toplantısında görev süresince yaşanan gelişmeleri değerlendiren Teziç, zaman zaman sınırları zorlayan tartışmaların yüksek öğretimin kendi niteliğinden kaynaklandığını söyledi. Teziç, “Hatta toplumu sarsıcı, değer yargılarını sarsıcı nitelikteki görüşlerin de üniversitelerde dile getirilmesini olağan karşılamak lazım. Bunlar bir şiddete yönelik olmadıkça ya da eyleme dökülmedikçe ifadesi için her türlü imkanı sağlamakta gelecek için isabet vardır” diye konuştu. Hükümete eleştiri Üniversitelerin artışından dolayı yaşanan sorunlara değinirken, hükümeti eleştiren Teziç şunları söyledi: “Hükümetlerin, genç elemanların yetiştirilmesi konusunda gereken serbestliği, rahatlığı sağlamaları temel ilke olmalıydı. Bu konuda bazı sıkıntılarımız oldu. Bu zaman dilimi içinde 5-6 bin civarında, üniversitede öğretim üyesi olabilecek elemanları da kaybettik. Umarım bundan sonra daha anlayışlı bir bakış açısı yerleşir.” Yargı kararı var, türbanlı eğitim olmaz Örtünme biçimi, yargılama makamlarının karara bağladığı bir konudur. Bizim alınmış bir kararla değil, mahkeme kararlarının uygulanmasını sağlamak zorundayız. Mahkeme içtihatları değişmedikçe, kararları değişmedikçe, bunlarla ilgili bir düzenleme yaparak bu kararları etkisiz hale getirecek yeni bir hukuki düzen yaratmaya çalışmak sorunları beraberinde getirir. Bunun faturasını YÖK’e çıkartmak doğru değildir. YÖK’ün doğuşunda yaşanan bazı tatsızlıklar bu kurumu hep kamuoyunda sevimsiz bir hale getirmiştir. YÖK, 115 üniversitenin planlamasını koordinasyonunu yapmaktadır ve bu kuruma ihtiyaç vardır.
__________________ '' BİR DERDİM VAR. BİN DERMANA DEĞİŞMEM ASLA !!! '' | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |