Anne cinayetlerinin incelenmesi gerekir - Beşiktaş Forum ( 1903

**~~Burcu_BJK1903~~** · 30-05-2008, 11:00

Son aylarda Türkiye'de artan anne cinayetleri toplumu derinden sarsarken, uzmanlar sorunun görmezden gelinemeyeceğini ve cinayetlerin çok boyutlu olarak incelenmesi gerektiğini belirtiyor.
Dünyada en sağlam aile yapısına sahip olan Türkiye'de son zamanlarda yaşanan aile içi cinayetler, aile yapısının derinden sarsıldığı gerçeğini gözler önüne seriyor. Özellikle 'Cennet Anaların ayağının altındadır veya ana gibi yar olmaz' felsefesi ile yetişen Türk mileltinde işlenen bu cinayetler toplumu derinden yaralıyor. ıÜüUzmanlar yaşanan olayların üzerinde ciddiyetle durulması uyarısında bulunuyor. Olayların sosyal boyutların mutlaka değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen uzmanlar, toplumsal saldırganlığın medyada yer buluyor olmasının da tetikleyici olabileceğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, medyanın bu tür haberleri sunuş biçiminin herkesi aynı şekilde etkilemeyeceğini ancak bazı kalplerde duyarsızlık oluşturabileceğini belirttiler. Uzmanlar, bu cinayetlerin suç işleme eğilimi olan bireylerin süper egosunu gevşetip işin 'olabilirliğini' zihinlerine yerleştirmiş olabileceğine dikkat çekiliyor. Yaşanan olayların medya tarafından magazinleştirildiğini belirten uzmanlar, vakaların vatandaşa cinayet romanı okur bir zihniyetle sunulduğunu vurguluyor.
Bursa Uludağ Üniversitesi (UÜ) Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fügen Berkay, yaşanan cinayetlerin topluma mal edilemeyeceğini belirterek, "Yaşanan son cinayetler kişilik problemleri olan insanların bunalım sonucunda meydana gelmiş vakalar. Bu olaylar tamamen pisijik ve yapısal nedenleden kaynaklanmış olabilir. Ayrıca kişilerin aileden gelen organik ve kalıtsal nedenlerden de kaynaklanabilir." dedi.
İkinci neden olarakta aile içi sorunlar ve topluma uyumsuzluk olarak açıklayan Prof. Dr. Berkay, "Ancak bu olayların topluma yansıyış şeklinin fazla örnek teşkil edeceğini sanmıyorum. Çünkü iradesi güçlü ve normal hiç bir insan bunu örnek almaz. Ben bunun en büyük nedenini aile için sorunlar ve sosyalleşmede yaşanan bir problemden kaynaklandığını düyünüyorum." ifadesini kullandı.
Yaşanan aile için cinayetlerin toplum bazında korkulacak seviyede olmadığının altını çizen Prof. Dr. Fügen Berkay, sözlerini; "Henüz toplum bazında korkulacak bir durum yok. Bunlar münferit olaylar. Ayrıca topluma yayıldı şeklinde bir önyargı yanlış olur. Bizim toplum sağlam temellere sahip. Ancak yine de işin üzerine gidilmeli." şeklinde tamamladı.
UÜ Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Gürkan Tekman da yaşanan cinayetlerin bireysel olarak aile içi koşullardan kaynaklanmış olabileceğini belirtti. Türk aile yapısında bu tür olayların sıklıkla yaşanır olmasının salgın şeklinde anlaşılmasının abartı olacağını aktaran Prof. Dr. Tekman, "Bu tür olayların medyada çokça yer alması örnek teşkil edebilir. Birbiri ardından bu olayların gerçekleşmesi ve medyada uzun uzadıya yayınlanması cinayetleri tetikliyor olabilir. Çünkü ergenlik döneminde olup kimlik arayışı içindeki kişiler basında çıkan diğer suç zanlılarını örnek alabilir. Bu tür modellere daha açık bir durumda olan bu gençler yaşanan cinayetlerden etkilenmiş ve örnek alıp, taklit etmiş olabilirler." dedi.
Toplumda ve aile içinde şiddetin büyük boyutlarda olduğunu anlatan Prof. Dr. Hasan Gürkan Tekman, "Toplum adına korkmak biraz abartı olabilir, ancak hiç yokmuş gibi rahat durmak ta yanılgı olcaktır. Çünkü azımsanmayacak derecede toplumumuzda şiddet uygulanmakta. Bu nedenle şiddet konusu üzerinde önemle durulması gerekiyor." şeklinde uyarıda bulundu.
Şiddet olaylarının daha çok birbirini tanıyan ve birbirine yakın olan insanlar arasında yaşandığını ifade eden Prof. Dr. Gürkan Tekman, "Şiddet toplumda daha çok birbirine yakın ve aile içinde yaşanmakta. Bu cinayetler ise bu gibi sebeplerin yanısıra, aile içinde zamana yayılan sürtüşmeler sonrasında bir an için kontrol edemediği dürtüye kapılması ile yaşanmış olabilir." şeklinde konuştu. Aile içi iletişimin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Hasan Gürkan Tekman, yaşanan çatışmalar için de daha makul çözüm yolları bulunması gerektiğini sözlerine ekledi.
ANNE CİNAYETLERİ
- 7 Şubat 2008 İstanbul Gaziosmanpaşa'da yol ortasında bulunan kesik başın 60 yaşındaki S.Ö.'ye ait olduğu ve öldüren kişinin ise psikolojik sorunları olan öz oğlu F.Ö olduğu ortaya çıktı.
- 24 Mart 2008 Ankara'da işlenen Profesör cinayeti ise konuya ayrı bir boyut getirdi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Olcay Tiryaki Aydıntuğ, kızı Başak Aydıntuğ tarafından bogğazı kesilerek öldürüldü.
- 25 Mart 2008 Konya'da annesini parçalayan kadın parçaları çekyatın altına sakladı. Konya'da birlikte yaşadığı annesini bıçakla öldüren Benal S. (33), sonra annesini parçalayıp kutularla çekyata sakladı. Benal S. (33), annesi Sebahat Gülbeyaz'ı (51) bıçaklayarak öldürüp, sonra bıçakla cesedini parçalara ayırmıştı.
- 23 Mayıs'ta Zonguldak işlenen anne cinayeti gözleri buraya çevirdi. Annesini sırtından bıçaklayan 16 yaşındaki genç kız, ardından cesedi yakmak istedi. Kendisiyle yaşça büyük taksici ilişkisi olduğu için annesi tarafından uyarılan T.Y.B annesini sırtından bıçakladı. Ardından annesinin cesedini bir halıya saran T,Y.B ve sevgilisi taksici cesedi arabayla getirdikleri Kozlu beldesi Kılıç Mahallesi Dereboyu Sokak'taki ormanlık alanda tinerle yakmaya çalıştı.
- Bursa'da 'dünyanın sonu geldi' diyerek annesini kesti. Bursa'da 28 Mart 2008 tarihinde şizofren hastası 25 yaşındaki Sunay Yıldız, annesi Elmas Yıldız'ı bıçakla boğazını keserek öldürüp, ablası Sevcan Yıldız'ı ise 7 yerinden bıçaklamıştı.
- ıÜüEn son ve herkesi titreten cinayet ise 27 Mayıs 2008'de Bursa'da gerçekleşti. Bursa'da, Facebook sitesinde 'Annemi Nasıl Öldürebilirim' grubunu oluşturup, seçenekler sunan 17 yaşındaki M.F, annesi Asiye F.'yi (46), 13 parçaya ayırarak herkesin kanını donduran cinayeti işledi.
TÜRKİYE'DE YILBAŞINDAN BU YANA İŞLENEN AKRABA CİNAYETLERİ
- Afyonkarahisar'da iki aile arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan kavgada 3 kişi öldü. Afyonkarahisar Çobanlar ilçesinde akrabalar arasında çıkan silahlı kavgada Halil İbrahim A. ve Mehmet A, amcalarının kızı Esma G. (40), enişteleri Bedrettin G. (48) ve yeğenleri Ahmet G'yi (16) av tüfeğiyle vurarak öldürdü.
- Yine Afyonkarahisar Çiğiltepe Şehitliği kara yolunda parçalanmış olarak bulunan erkek cesedinin Hasan Basri Uyan'a (41) ait olduğu belirlendi. Yapılan incelemede; Basri Uyan'ın, dayısının oğlu Halil Yatmaz tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı.
- Isparta'nın Gönen ilçesinde yine akrabalar arasında çıkan silahlı kavgada bir kişi hayatını kaybetti. Gölbaşı köyünde akraba olan Cüneyt Dönmez (28) ile Ertan Dönmez (29) arasında yaşanan silahlı kavgada vurulan Cüneyt Dönmez'in babası Rüştü Dönmez hayatını kaybetti.
- Adana'da da iki aile arasında yaşanan kavgada 1 kişi ölürken 3 kişi ise yaralandı. Anadolu Mahallesi'nde çocuklar arasında yaşanan kavgaya büyüklerin karışması sonrası Songül Güllü Erçetin'in (30), yeğenleri Fırat Ş'yi (4) dövdüğünü iddia eden Cuma Ş. ile kardeşleri Mustafa, Mehmet, Abdullah Ş. ve yakınları Hasibe K, komşularıyla tartışmaya başladı. Cuma ve Mustafa Ş. bıçakla Songül Güllü Erçetin, eşi Murat Erçetin (33), ağabeyi Mehmet Duyar (35) ve Makbule Duyar'ı (34) yaraladı. Kalbinden aldığı bıçak darbesi sonrası Mehmet Duyar yaşamını yitirdi. - İzmir'in Basın Sitesi semtinde ise bir kişi, tartıştığı karısını tabancayla öldürdüğünü söyleyerek, polise teslim oldu. E.G. (34), isimli şahıs avukatıyla polise giderek, evlerinde tartıştığı eşi Tülay G'yi (34) tabancayla öldürdüğünü bildirdi. - Afyonkarahisar'ın Salar beldesinde de Gülizar Polat (15) ile Sultan Karaaslan (25) isimli gelinler kaynanaları Fadime Karaaslan'ı kendilerini sürekli dödüyü gerekçesiyle baltayla, İbrahim Karaaslan ve babası Mehmet Karaaslan'ı (60) da av tüfeğiyle öldürdü.