|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Haberler Bu Bölümde Gündem Yaratan Haberler Tartışılır. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
02-06-2008, 09:13 | #1 | ||
Banned Üyelik tarihi: Apr 2008 Yaş: 40
Mesajlar: 3.351
Tecrübe Puanı: 0 |
Basra’da İngiliz askerine aşık olduğu için namus cinayetine kurban giden 17 yaşındaki Iraklı Rand’ın öldürülmesine boyun eğmeyen annesi de katledildi. 41 yaşındaki Leyla Hüseyin, kızını öldüren kocası Abdül Kadir Ali’i boşamış, Basra polisi ise "haklı" gördüğü için katil babayı serbest bırakmıştı. Ve Leyla Hüseyin, kendisini Amman’a kaçıracak kişiyle buluşmaya giderken mermilere hedef olarak can verdi. IRAK’ın Şii kenti Basra’da, İngiliz askerine aşık olduğu için babası tarafından boğazlanıp bıçaklanarak öldürülen 17 yaşındaki Rand’ın annesi Leyla Hüseyin de öldürüldü. Kızının katili olan kocasından boşanan kadın (41), geçen ay kendisini Ürdün’e kaçıracak olan kişiyle buluşmaya giderken mermilere hedef olarak can verdi. Kızının hikayesini Observer gazetesine anlattıktan sonra korku içinde yaşayan, sürekli ev değiştirerek saklanan Leyla, bir evde en fazla 4 gün kalıyordu fakat yine de bir gün kaçıp kurtulacağından umutluydu. Ürdün’ün başkenti Amman’a kaçırılması için her şey ayarlanmıştı. Observer gazetesine yeni ulaşan habere göre, 17 Mayıs günü iki kadın onu bir taksiye bindirmek üzereyken aniden yanlarına yaklaşan bir otomobilden ateş açıldı. Sıkılan 5 kurşundan üçü Leyla’ya isabet etti. Kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Leyla’nın yanındaki kadınlar yaralandı. Oğulların işbirliği Observer, Leyla’nın eski kocasının evini ziyaret etti. Konuşmayı reddettiler. Sadece oğlu Hasan, babasının masum olduğunu öne sürdü. Hasan, "Annenin mezarını ziyaret edecek misin?" sorusuna, "gelecekte belki" diye cevap verdi. Şii kenti Basra’da yaşayan Rand Abdül Kadir adlı genç kız, 16 Mart’ta babası tarafından boğularak ve bıçaklanarak öldürülmüştü. Tek suçu Paul adlı bir İngiliz askeriyle konuşmasıydı. Birbirlerine aşıktılar ancak henüz baş başa bile görüşmemişlerdi. Baba cinayetten sonra "Namusumu temizledim" diye bağırmıştı. Oğulları da babalarına yardımcı oldular. Hatta polis bile kızın ölümü hakettiğine inanarak onları serbest bıraktı. Rand, Şii geleneğine uyulmadan toprağa verilirken mezarına tükürdüler. Baba daha sonra "tek pişmanlığım onu doğduğunda öldürmemiş olmak. Böyle olacağını bilseydim kızımı doğduğu anda boğardım" diye açıklamada bulundu. Anne Leyla, kızı Rand öldürüldükten hemen sonra Ali’den boşandı. Ancak boşanmak istediği için hem Ali’den hem oğullarından çok dayak yedi, kolu kırıldı. Namus cinayetlerinin engellenmesi için başlatılan kampanyada gönüllü olan Leyla, ölüm korkusu içinde yaşamaktansa Ürdün’e kaçmak istedi. Ancak ölüm onu tam da kaçmak üzereyken buldu. | ||
|
02-06-2008, 09:21 | #4 | ||
ah mine'l-aşk Üyelik tarihi: Sep 2007 Yaş: 38
Mesajlar: 7.404
Tecrübe Puanı: 42 | Irak'da bunlar gibi bir sürü insan var. çoğunluğu mülteci olarak Türkiye'ye gelip, yurtdışına gitmeye çalışıyor. Kararan hayatlar çok orada yazık!!!
__________________ Yar gurbette can yürekte..Bir kafeste ne amansız..Sonsuz ayrılıktır geçmez zaman..Her gece hep aynıdır..Fırtınada ak ayazda..Sürgün her yerde hep yalnızdır..Gül açsada kuş uçsada..Görmez dargındır.. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |