Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > Gündem Dışı > Hayvanlar Alemi

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 27-10-2007, 19:18   #1
 
BAŞ KOMUTAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
HAYVANLARLA İLGİLİ BİLGİLER

AKREPTEKİ BİLGİSAYAR AĞI


Click the image to open in full size.Çölde yaşayan kum akreplerinin gözleri hemen hemen hiç görmez. Buna karşın her bir ayağının ucunda bulunan ve "milimetrenin milyonda birinden daha küçük titreşimlere" yol açan hareketleri bile tespit eden algılayıcıları sayesinde avlarını kovalayabilir ya da düşmanlarından kaçabilir.
Kelebek konması gibi, akrebin yakınındaki en ufak bir hareket kumda titreşim dalgası oluşturur. Her iki dalganın yayılma hızları farklıdır. Akrep bu iki dalganın kendisine ulaşma süreleri arasındaki farktan Ava olan mesafesini belirler. Avdan yayılan düşük hızlı dalganın, akrebin ava en yakın algılayıcısı ile en uzaktaki algılayıcısına ulaşmasından da avın hangi tarafta olduğu tam olarak belirlenir. Hatta bu son iki sinyal akrebin tam bir hesaplama yapabilmesi için biraz geciktirilir. Ancak bu geciktirme süresi bile göz açıp kapama süresinden bile kısadır. Nitekim iki sinyal arasındaki fark saniyenin beş yüzde biri kadar ise akrep saldırı için bir an bile beklemez.
Click the image to open in full size.
Akrebin bir saniyede yüzlerce defa tespit ve hesaplama yapan alıcıları adeta bir bilgisayar ağı gibi işler. Bir bilgisayarın, hatta bilgisayarın tek bir işlemcisini yapan tasarımcısının varlığı nasıl inkar edilemiyorsa, akrebinde bir tasarımcısı olduğu o kadar aşikardır. Bu tasarımcı bütün canlıları yönlendiren, yapmaları gereken şeyleri onlara ilham eden Allah'tır.
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
BAŞ KOMUTAN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 27-10-2007, 19:19   #2
 
BAŞ KOMUTAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Click the image to open in full size.
Bu Konu Hakkında !Click the image to open in full size.Buzlar Dünyasıizleyebilirsiniz...
İmparator penguenlerinin kuluçkaya yattıkları dönem kutup kışına denk gelir. Erkek penguen yumurta üzerinde kuluçkadayken, dişisi doğacak olan yavrusu için besin bulmaya gider. Kuluçka yeri ile en yakın besin kaynağının arasındaki mesafe bazen 100 kilometreyi geçer. Anne penguen yavru yumurtadan çıkana kadar geçen 4 aylık süre içinde sürekli dolaşarak yavrusu için kursağında besin biriktirir. Anne yumurtadan çıkan yavruyu devreldığında, baba penguen uzun sürecek olan yürüyüşe çıkar.
Penguenler büyük gövdeli olmalarına karşın, yürüyüşlerini zorlaştıracak kadar küçük bacaklara sahiptir. Peki nasıl oluyorda buna rağmen kilometrelerce yürüyebilmektedirler?
Penguenler tıpkı bir hacıyayatmaz gibi sağa sola sallanarak yürürler. Aslında penguenler enerji tasarrufu yapabilmek için sarkaç benzeri bir yürüyüş yapmaktadırlar.
Aşırı kısa bacaklı olan penguenler, yana doğru adımlar atarak kaslarının daha az yorulmasını sağlar. Böylece her adımın sonunda bir sonraki adım için enerji depolarlar. Normal yürümüş olsalar kendi heybetlerindeki bir hayvandan iki kat daha fazala enerji harcamaları gerekirdi. Hayvan sadece yürümeye başlarken enerji harcar, bir de duruken.
Penguenlerin bu özellikleri Allah'ın canlılar üzerindeki şefkat ve merhametinin en büyük delillerinden biridir. Kinetik ve potansiyel enerjinin birbirine dönüşümünü kullanarak enerji tasarrrufu sağlayacak bir yürüyüş yapmak hiç bir pengunenin kendi başına yapabileceği bir şey değildir. Allah ilham etmedikçe, hiç bir penguen potansiyel-kinetik enerji dönüşümünü bilemez ve bunu sağlayabileceği bir yürüyüş tasarlayamaz.
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
BAŞ KOMUTAN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 27-10-2007, 19:21   #3
 
BAŞ KOMUTAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 


AĞAÇKAKAN'IN KAFATASINDAKİ MEKANİK TASARIM
Click the image to open in full size.Ağaçkakanlar, yuva yapmak ve yiyecek bulmak için ağaç kabuklarına seri vuruşlar yaparlar. Bazı ağaçkakanlar bir saniyede 15-20 vuruş yapar. Kuşun iki vuruşu arasındaki zaman farkı, bir saniyeden çok daha azdır.
Kuşun gagası her ağaca çarptığında kafası büyük bir sarsıntıya uğrar. Fakat kiraz büyüklüğündeki beyni bu sarsıntılardan etkilenmez. Ağaçkakanın sırrı, boyun kaslarındadır. Vurmaya başlayınca, baş ve gaga tam bir doğru üzerine gelirler. En küçük bir sapma, beyinde yırtılma yapabilir.
Bu denli hızlı bir vuruşun betona kafa atmaktan bir farkı yoktur. Kuşun beyninin hiçbir hasara uğramaması ise ancak olağanüstü bir tasarımla mümkündür. Bu üstün tasarımın sahibi ise alemlerin Rabbi Yüce Allah'tır. Rabbimiz, ağaçkakanları hayret uyandırıcı özelliklere sahip olarak yaratmış ve evrenin her noktasında olduğu gibi bu kuşlarda da kusursuz yaratma sanatının örneklerini göstermiştir.
Kuşların büyük çoğunluğunda kafatası kemikleri birbirine yapışıktır. Gaga ise çenenin hareketiyl

AĞAÇKAKAN'IN KAFATASINDAKİ MEKANİK TASARIM
Click the image to open in full size.Ağaçkakanlar, yuva yapmak ve yiyecek bulmak için ağaç kabuklarına seri vuruşlar yaparlar. Bazı ağaçkakanlar bir saniyede 15-20 vuruş yapar. Kuşun iki vuruşu arasındaki zaman farkı, bir saniyeden çok daha azdır.
Kuşun gagası her ağaca çarptığında kafası büyük bir sarsıntıya uğrar. Fakat kiraz büyüklüğündeki beyni bu sarsıntılardan etkilenmez. Ağaçkakanın sırrı, boyun kaslarındadır. Vurmaya başlayınca, baş ve gaga tam bir doğru üzerine gelirler. En küçük bir sapma, beyinde yırtılma yapabilir.
Bu denli hızlı bir vuruşun betona kafa atmaktan bir farkı yoktur. Kuşun beyninin hiçbir hasara uğramaması ise ancak olağanüstü bir tasarımla mümkündür. Bu üstün tasarımın sahibi ise alemlerin Rabbi Yüce Allah'tır. Rabbimiz, ağaçkakanları hayret uyandırıcı özelliklere sahip olarak yaratmış ve evrenin her noktasında olduğu gibi bu kuşlarda da kusursuz yaratma sanatının örneklerini göstermiştir.
Kuşların büyük çoğunluğunda kafatası kemikleri birbirine yapışıktır. Gaga ise çenenin hareketiyle açılır.
Click the image to open in full size.
Oysa ağaçkakanlarda gaga ve kafatası, vuruş sırasında oluşan şoku emen süngerimsi bir madde ile birbirinden ayrılmıştır. Bu esnek madde, otomobil amortisörlerindekinden çok daha iyidir. Bu üstünlüğü, çok kısa aralıklarla oluşan şokları da emebilmesinden ileri gelir. Bu madde her vuruşta oluşan şoku emip bir sonraki şoku karşılayacak duruma gelebilir. Üstelik bunu saniyede 10'u aşan vuruşun yapıldığı şartlarda başarır. Bu madde modern teknolojinin geliştirdiği tüm benzerlerinden üstündür. Ağaçkakanın kafatası ve üst gagasının olağandışı bir yöntemle bağlanmış olması, her vuruşta beyninin bulunduğu bölümün gagadan uzaklaşmasını, böylece şok emici ikinci bir mekanizma oluşmasını sağlar. Tüm bu bilgiler, iman edenlerin imanlarının daha da güçlenmesine, pek çok insanın da iman etmesine aracı olan çok önemli yaratılış delilleridir. Ağaçkakanın yapısındaki mükkemmel tasarım, evrenin ve canlıların kör tesadüflerin eseri olamayacağını bir kez daha gözler önüne sermektedir.

e açılır.

Oysa ağaçkakanlarda gaga ve kafatası, vuruş sırasında oluşan şoku emen süngerimsi bir madde ile birbirinden ayrılmıştır. Bu esnek madde, otomobil amortisörlerindekinden çok daha iyidir. Bu üstünlüğü, çok kısa aralıklarla oluşan şokları da emebilmesinden ileri gelir. Bu madde her vuruşta oluşan şoku emip bir sonraki şoku karşılayacak duruma gelebilir. Üstelik bunu saniyede 10'u aşan vuruşun yapıldığı şartlarda başarır. Bu madde modern teknolojinin geliştirdiği tüm benzerlerinden üstündür. Ağaçkakanın kafatası ve üst gagasının olağandışı bir yöntemle bağlanmış olması, her vuruşta beyninin bulunduğu bölümün gagadan uzaklaşmasını, böylece şok emici ikinci bir mekanizma oluşmasını sağlar. Tüm bu bilgiler, iman edenlerin imanlarının daha da güçlenmesine, pek çok insanın da iman etmesine aracı olan çok önemli yaratılış delilleridir. Ağaçkakanın yapısındaki mükkemmel tasarım, evrenin ve canlıların kör tesadüflerin eseri olamayacağını bir kez daha gözler önüne sermektedir.

__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
BAŞ KOMUTAN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 27-10-2007, 19:23   #4
 
BAŞ KOMUTAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

KÖPEK BALIKLARI VE ELEKTRİKSEL ALGILAYICILARI
Click the image to open in full size. Bu Konu Hakkında !Click the image to open in full size.Biyomimetik:
Köpekbalığı derisinden örnek alınan mayo
detaylı okuyabilirsiniz...Köpekbalıklarının, öyle mükemmel bir yaratılışları vardır ki, sudaki tüm titreşimleri ve kokuları, suyun ısısındaki değişimleri, tuzluluk oranını ve özellikle de hareket halindeki hayvanların yol açtığı elektrik alanındaki en küçük değişiklikleri bile hissedebilirler.1 Peki ama nasıl?
Canlılar ısı dışında elektrikte yayarlar. Tüm canlılar gibi bizde elektrik yayarız. Her düşüncemiz, her küçük hareketimiz minik akımlardan oluşan elektrik fırtınalarına neden olur. Karada yaşayan bir canlının bu akımları hissetmesi zordur çünkü hava bir yalıtkan görevi görür. Ancak suyun içerisinde durum farklıdır elektrik doğal bir iletken olan suyun içerisine akar. Dolayısı ile bu elektriği hissedebilen bir canlı son derce gelişmiş bir duyuya sahip olmuş olur.
Click the image to open in full size.Vücuttan yayılan elektriği hisse- debilirler. Köpek balıklarının vücutlarında, içi jöle dolu çok sayıda oluk mevcuttur. Bu oluklar sıklıkla köpekbalığının kafasında yerleştirilmiş olmasına karşın, balığın tüm vücudu boyunca da dağılmıştır. Lorenzini ampülü olarak adlandırılan bu yapılar mükemmel birer elektrik algılayıcılarıdır. Köpek balıkları ve vatozlar bu algılayıcılarını kullanarak avlarını bulurlar. Algılayıcılar o kadar hassastırlar ki bir voltun 20 milyarda biri büyüklüğünde akımları hissedebilirler. Bu birbirinden 3000 kilometre uzaklıkta duran iki adet 1.5 voltluk kalem pil arasındaki voltajı hissetmeye benzetilebilir. İnsan vücudunun elektrik akımlarına nasıl tepki verirler peki? Biz yüzerken derimiz büyük bir izolasyon bandı görevi görür ve vücudumuzdaki elektrik akımının büyük bir kısmının sızmasını engeller. Ancak vücudun dış dünyaya açıldığı her noktadan 1/10.000.000 ve 1/100.000.000 volt büyüklüklerinde alanlar yaratarak dışarıya akar. Click the image to open in full size.
Ancak bu elektrik alanı o kadar hızlı dağılır ki köpekbalığının bunları hissedebilmesi için 1 metreden daha yakın olması gerekmektedir. Ancak eğer yaralanacak olursak, izolasyon bandı olan derideki zedelenme elektriğin suya akmasına izin verir ve köpek balığının avın yerini tam olarak belirlemesini sağlar . 2
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
BAŞ KOMUTAN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 27-10-2007, 19:25   #5
 
BAŞ KOMUTAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

DÖRTGÖZLÜ BALIK

Click the image to open in full size.
Suyun ve gözün yüzeyinin (korneanın) kırılma indisi neredeyse aynı olduğu için suyun altındaki nesnelerden yansıyan ışık korneadan direkt olarak geçer ve daha yüksek kırılma indisine sahip olan mercekteki retina üzerinde kırılarak odaklanır. Diğer yandan havanın korneaya göre daha düşük bir kırılma indisi vardır, bu nedenle ışık ikinci defa bükülür. Anableps benzersiz olan yumurta şeklindeki mercekleri kullanarak her iki görüntüyü de net olarak görür. Merceğin alt gözbebeği ile aynı sırada olan kısmı tipik bir balık gözü merceği gibi yuvarlanmıştır bu şekilde yüzmekte olan bir böcek larvası retina üzerinde odaklanabilmektedir. Daha az yuvarlak olan üst kısım ise insan gözüne daha fazla benzemektedir ve havadaki cisimlere bakıldığı zaman ortaya çıkan iki defa kırılmayı telafi eder. Bu sayede bir sivrisineği de net olarak görülebilir. Kafanızı su dolu bir havuzun içerisine sokun, gözlerinizi açın ve elbette her şeyi bulanık gördüğünüzü fark edecekseniz.
Benzer bir mantıkla içinde bulunduğu ortamdan dışarıya çıkarılan bir balığında bulanık bir görüşe sahip olacağını tahmin etmek zor olmayacaktır.
Güney Meksika'dan Güney Amerika'nın kuzeyine kadar olan nehirlerde ve göllerde yaşayan bir balık türü suyun hem içinde hem de dışında son derece iyi görebilmektedir. Anableps adını taşıyan bu balık daha çok dört göz olarak tanınır. Suyun dışını net olarak görmek bir yana, havadaki nesnelere bile odaklanabilmektedir.
Click the image to open in full size.Dört göz balığın gerçekte iki gözü bulunmaktadır. Ancak her göz her biri kendi odak uzaklığına sahip iki yarım küreden oluşmuştur. Bu Anablepslerin aynı anda iki farklı görüş özelliği sahip olmalarının nedenini açıklayan kusursuz bir dizaydır. Suyun yüzeyinin biraz altında yüzerken su yüzeyinin üzerinde kalan göz bebekleri de havayı taramakta, bu arada suyun altında kalan alt göz bebekleri de su dünyasını incelemektedir. Bu şekilde balık hem uçan hem de yüzen canlılarla beslenebilmekte veya onlardan kaçabilmektedir.
Gözün içerisinde yer alan iki ayrı odak (bifocals) balığın iki ayrı görüntü almasına imkan tanır.
Pigment içeren benekli bir doku bandı ve bunun hemen üzerinde gözle görülebilir irisler her bir gözü su çizgisinde gözü ortadan ikiye böler ve birisi suyun üzerinde diğeri suyun altında olan iki adet göz bebeği oluşturur. Yukarıdan bakıldığında irisler dışarı fırlayan gözlerin içerisinde işaret için kalkan parmaklara benzemektedirler.
Dört göz balık uçan böcekleri yakalayabilmek için havaya zıplayabilir veya yüzen yaratıkları avlamak için suyun dibine dalabilir. Ancak daha çok kıyıya yakın sığ sularda gezinerek kabukluları, algleri veya suyun üstündeki ince yüzey filmine yakalanan böcekleri yakalar.
Bilim adamları Anableplerin daha çok havadaki görsel vizyonlarını kullandıklarını tespit etmişlerdir çünkü sudaki görüş sistemine göre daha uzakta ve daha küçük nesneleri görebilmektedirler. Ancak balık beslenmek veya yem olmamak için sık sık dalmaktadır. Yüzeyde gezinirken "üst gözlerini" ıslatmak için kafayı sık sık suya sokarlar.
Click the image to open in full size.
Surinam'daki Surinam nehrininin ağzına yakın bölgede gelgiti bekleyen yüzlerce Anablep periskop gibi suyun dışını gözetlemektedir. Sular çekildiğinde balıklar kendilerimi kıyıya atıp besin dolu çamurlardan yutacaklardır.Ancak eğer balık alçaktan uçan kuşları veya büyük balıkçılları görecek olurlarsa hemen derin sulara geri dönerek yüzeyde kuyrukları üzerinde kaçacaklardır. 1
Click the image to open in full size.Balıkçılarda bir tehdit unsurudur ancak keskin gözlü Anablepler çoğu zaman onları tespit ederler ve daha ağlar üzerlerine atılmadan kaçabilirler.
Şüphesiz hiçbir balığın suyun ve havanın fiziksel özelliklerine göre iki farklı optik sistem tasarlaması, daha sonra da bu iki sistemi, tek bir gözde uyumlu çalışacak biçimde monte etmesi mümkün değildir. Peki bu gözler evrim teorisinin ön gördüğü gibi tesadüfi gelişimlerle ortaya çıkmış olabilir mi?
Bütün türlerin bir kökeni olduğunu ve günümüzdeki türlerin çeşitli etkenlerle çeşitlendiğini iddia eden Darwin, "gözün evrimi" konusunda bir açmazla karşı karşıya olduğunun farkındadır. Nitekim bunu kitabının "Teorinin Zorlukları" (Difficulties on Theory) adlı bölümünde itiraf etmektedir: Bu "zorlukların" başında, fosil kayıtları, canlılardaki tesadüfle açıklanması mümkün olmayan kompleks organlar (örneğin göz), canlıların içgüdüleri gibi konular geliyordu. Darwin bu zorlukların ileride yapılacak yeni keşiflerle çözüleceğini ummuş, bazılarına da çok yetersiz açıklamalar getirmişti. Amerikalı fizikçi Lipson, Darwin'in bu "zorlukları" hakkında şu yorumu yapar:
Türlerin Kökeni'ni ilk okuduğumda Darwin'in genelde sunulan tablonun aksine, kendisinden pek de emin olmadığını fark etmiştim. "Teorinin Zorlukları" başlıklı bölüm, örneğin, çok belirgin bir güvensizlik yansıtmaktadır. Bir fizikçi olarak, gözün nasıl ortaya çıkmış olabileceği yönündeki yorumları karşısında şaşkınlığa düştüm. 2
Göz gibi organlar, iç içe geçmiş pek çok parçanın bir arada çalışmasıyla oluşur ve bu parçaların birisi bile olmasa ya da kusurlu olsa hiçbir işe yaramazlar. Bu tür sistemler, "indirgenemez komplekslik" olarak tanımlanan özelliğe sahiptirler. Örneğin insan gözü daha basite indirgenemez, çünkü tüm detaylarıyla birlikte var olmadığı sürece işlev görmez.
Bu tür bir sistemi meydana getiren bilincin, geleceği önceden hesaplayarak, sadece en son aşamada elde edilecek olan faydayı amaçlaması gerekir. Evrime yol açtığı iddia edilen mekanizmalar irade sahibi olmadığı için, böyle bir şey yapamazlar. Bu gerçek, "eğer birbirini takip eden çok sayıda küçük değişiklikle kompleks bir organın oluşmasının imkansız olduğu gösterilse, teorim kesinlikle yıkılmış olacaktır" diyen Darwin'in endişe ettiği gibi, evrim teorisini en temelinden yıkmaktadır. 3
Görüldüğü gibi Evrim teorisi henüz tek bir gözün ortaya çıkışını açıklayamazken "dört göz balığın" kökenine dair hiç bir açıklama getiremeyeceği kesindir.Dört göz bir balıktır ama suyun dışını bir insan kadar suyun içini de bir balık kadar iyi görebilmektedir. Dört göz balığın kökenine ilişkin söylenebilecek tek şey vardır o da "her şeye gücü yeten ve bütün canlıları yaratan" Allah tarafından yaratılmış olduğudur.
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
BAŞ KOMUTAN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 27-10-2007, 19:27   #6
 
BAŞ KOMUTAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

AĞAÇ TAŞIDIĞINIZ VİNÇLE YERDEN BEZELYE TOPLAYABİLİR MİSİNİZ?
Click the image to open in full size.Fillerin hortumu tek bir uzantı şeklinde olmasına karşın tahmin edileceğinizden çok daha fazla işleve sahiptir. Hayvan, bir yandan hortumu ile söktüğü tonlarca ağirlıktaki bir ağacın gövdesini taşıyabilirken, öte yandan bir bezelye tanesini yerden alıp ağzına atabilir. Ayrıca yıkanmak ya da su içmek için 4 litre suyu taşıyabilir veya bir fıskiye gibi püskürtebilir. Yerine göre borazan gibi kullanarak sürüsünü toplayabilir veya kaçmaları için uyarabilir. 50 bin adet kasla çevrili bu organ mükemmel dizaynı sayesinde çok fazla incelik ve hassasiyet gerektiren bir işlemi yapabilme kabiliyetine de sahiptir.
Bilgisayar ve elektronik teknolojisi büyük ilerlemeler kaydetmesine karşın; bir filin hortumu kadar hem güçlü hem de hassas işler yapabilen makineler, robotlar üretilememiştir. Filin hortumu özel olarak tasarlanmış bir organdır. Her özelliğiyle Allah'ın yaratma sanatındaki kusursuzluğunu bizlere gösterir.
Click the image to open in full size.
Peki bu mükemmel mekanizma nasıl var olmuştur? Akıl ve vicdan sahibi bir insan için, bunun "yaratılmış" olduğunu anlayıp hissetmek zor değildir kuşkusuz. Bu organın tesadüfler sonucu var olduğunu öne süren evrimcilerin iddiası son derece gülünçtür. Çünkü, evrimciler, organların tesadüflerin birbiri üzerine eklenerek var olduğunu öne sürerler. Oysa fil hortumu üzerindeki her bir kas yerli yerinde olduğunda çalışabilir. Şüphesiz kasların boylarında ya da kuvvetlerindeki en ufak bir farklılık onu işlevsiz kılardı.
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
BAŞ KOMUTAN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 27-10-2007, 19:55   #7
Beş-U-ktaş
 
UuRCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

tşkler
__________________
Click the image to open in full size.
UuRCaN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 06:53 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580