Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > İktisat

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 02-03-2007, 16:56   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

AHLAKİ DUYGULAR KURAMI

Adam Smith’in hayat hikayesinden sonra, onun ilk ve diğer büyük eserine temel olması açından önemli bir eseri olan “Ahlaki Duygular Kuramı”nı ele almamız gerekir. Adam Smith 1759 yılında yayımlanan bu ilk yapıtında toplumsal yapıda var olan doğal düzeni analiz etmektedir. Ona göre insanın eylem ve davranışlarında rol oynayan üç itici giç vardır:
1-Kendini düşünme ve sempati
2-Özgürlük isteği ve toplumsal kurallara uyma eğilimi
3-Çalışma alışkanlığı ve değişim eğilimi

Smith’e göre bu üç duygu toplum içinde birbirini etkileyerek bir denge ve uyum oluşturmaktadır. Bu denge sayesinde birey, kendi istek ve çıkarları peşinde koşarken aynı zamanda başkalarının da iyiliğine yol açan sonuçlar yaratmaktadır. Smith’in “ İşbölümü yoluyla bireyler kendi kazançlarını sağlamaya çalışırken, aynı zamanda toplumun da en yüksek düzeyde refaha erişmesinde rol oynarlar.” görüşü, onun Glasgow Üniversitesi’ndeki derslerinde savunduğu ana düşünceler arasındadır.

Smith’in ahlak felsefesi üzerindeki görüşlerinde derin etki yaratan kaynaklardan birinin de, Mondeville adlı bir doğa bilgininin, arıların hayatını incelediği “Arıların Öyküsü” adlı yapıtındaki analizler olduğu söylenir. Mondeville bu eserinde, arılardan yola çıkarak, ihtiyaçların çokluğundan ve çeşitliliğinden, çokluk içinde birlik ve uyumun nasıl bir işbölümü gerçekleştirdiğini açıklamakla birlikte aynı doğa yasasının insan toplumlarında da geçerli olduğunu söylemiştir. Yani bir ahlak felsefecisi olarak başladığı inceleme ve analizlere , ekonomik olayların ve organizasyonun anlaşılmasına da yardım eden yeni düşüncelerle devam etmiştir.

İngiltere’de Hobbes ve Locke’un büyük eserlerinde sonrada, insan hakkında araştırmalar yapan düşünürler olmuştu. Bu araştırmalarda iki ilke daha çok ön plana çıkmaya başladı. Bu ilkeler:
1-İnsanoğlunun daima kendine bir haz sağlamak ya da kendini bir açıdan sakınmak için hareket ettiğini söyleyen faydacı ilke,
2- Düşüncelerin çağrışımı ilkesi: Bu ilke insan zihninin işleyişini, bir düşünceyi başka bir düşünceye bağlayan güçlerin etkisiyle açıklamaktadır.

Bu ilkeler David Hume’un “İnsan Üzerine İnceleme” (1738) adlı eserinde geliştirilmiştir.

Dine dayanmakta devam etmek isteyen ahlakçılara göre ahlaksal yükümlülük, bizlere iyiyi işleyip, kötüden kaçmamızı emreden Tanrı iradesinin ortaya çıkışından başka bir şey değildir. Ama 18.yy’ın ileri düşünceli insanları dini bir yana bırakmak kararındaydılar.

Smith, “Ahlaksal Duygular Kuramı”nda bencil ve çıkar gözetmez dürtülerin bizde bir arada var oluşu sorununu, şu savı öne sürerek çözmeyi denemektedir. Eylemlerimizi güden şey, sadece kişisel çıkarlarımız değil, aynı zamanda başkalarının bu eylemlerimiz hakkındaki yargılarıdır çünkü karşımızdakilere duyduğumuz “sempati”, bizi onların yargısını kabul etmeye sürükler.

Bu kitabında Smith’in mekanikçi ve doğalcı bir toplum görüşüne, hiç tartışmasız, katılmaya niyeti olmadığını görüyoruz. Bu tereddütü yapıtın başka bölümlerinde de gözükmektedir. Smith bir yandan temel olarak toplumun içinde bireyler arasında bir hizmet alış-verişi olduğunu kabul ediyor; ama aynı zamanda da, toplumsal düzenin zengin ve güçlü olanlara hayranlık duyma ve dolayısıyla onlara boyun eğme eğilimine dayandığını ileri sürüyor.

Smith, bireysel çıkarların mekanik etkisi tarafından gerçekleştirilen ekonomik düzenle toplumsal adalet arasındaki karşıtlığın bilincindedir. Smith toplumsal adalet diye bir problemin varlığını inkar eden ya da bu problemlerin ekonomik ilerleme sorunuyla birlikte kendiliğinden çözüldüğünü ileri süren Fizyokratların tavrından çok uzaklardadır. Ama gene liberal bir açıyı savunmaktadır. Smith bir yandan zenginliğin ardından koşma özgürlüğünün her türlü ilerlemenin vazgeçilmez koşulu olduğunu ileri sürmekte , öte yandan da, ekonomik özgürlüğün doğurduğu adaletsizliklerin belkide ilk bakışta sanıldığı kadar büyük ve dayanılmaz olmadığını açıklamaktadır. Ona göre özgürlük ilerlemenin koşuludur. Bunun yanında özgürlük eşitsizliğin de kaynağıdır. Ama Smith toplumsal eşitsizliğe rağmen bireylerin aşağı yukarı aynı hazları duyduğunu ileri sürmüştür.

Smith Epikirosçu olmaktan çok stoacıdır. Dolayısıyla da tinsel (manevi) hazların maddi hazlardan daha önemli olduğunu kabul etmektedir. Smith bu konuda şöyle diyor:
“.....bir çit boyunca güneşte ısınan dilenci, aslında dünyanın bütün hükümdarlarının arayıpta bulamadığı o barış ve tarafsızlığa adeta kendiliğinden sahiptir.”

Bu durumda Smith’in neden ekonomik ilerlemeye bu derece önem verdiği sorusu ortaya çıkıyor. Mutlu olmamız için güneş ışığı yetiyorsa eğer, bilimlere, sanayi ve eşitsizliğe ne ihtiyaç kalır ki? Smith insalara, etkinliklerinin maksadı olarak, aynı zamanda hem zenginliğin elde edilmesini, hem de bilgeliğin elde edilmesini öneriyor. Ne birini ne de ötekini kurban edemiyor. Fakat bize bu iki hedefin nasıl uzlaştırılması gerektiğini gösteremiyor. Böyle bir uzlaşma olmayınca Smith’in toplum felsefesi doğruluktan yoksun kalıyor ve daha çok toplumsal adaletsizliğe bir boyun eğişin damgasını taşır hale geliyor.

Smith zenginliğin bilgeliğe yeğ tutulmasına karşı üzüntü duyuyor ama aynı zamanda da dünyadan el etek çekmeyi önerdiği için geleneksel Hristiyanlığa saldırıyor. Bu durumda da Smith “Hristiyanlığın önerdiği bu kaçamak yola sapmamak istiyorsak, dünyayı olduğumuz gibi kabul etmemiz gerekir.” diyor.

Fizyokratlar, 18.yy burjuvazisinin toplumsal görüşlerini birazda safça bir rahatlık içinde açıklayan pratik adamlardı ve para tutkusu üzerine kurulu dedikleri bir doğal düzeni yüceltmekte en ufak bir zorluk çekmiyorlardı. Oysa Smith, bambaşka bir insandır. Filozof olarak, ilkeleri açısından zenginliği herşeyden üstün tutmaya katiyen çok istekli görünmüyordu.
  Alıntı ile Cevapla
 

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 19:27 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580