'Sir' Olmanin Altın Kuralları

[Mehmet]

'Sir' Olmanın Altın Kuralları
Her teknik adam Alex Ferguson gibi bir kariyeri hayal eder. Dünyanın en zor liginde bu kadar uzun süre çalışıp her türlü kupanın sahibi olmak kritik ve zor kararlar almayı gerektirir. İşte Alex Ferguson'u 'Sir' yapan o kritik kararlar...

Eric Cantona
Manchster United 1992 yılında yeni bir oluşum içerisine girmişti ve takımın başına Alex Ferguson getirilmişti. Takım yeni kurulduğundan Ferguson'un sistemine daha alışamamıştı. Kasım ayı sonunda ManU ligde 10. sırada yer alırken Ferguson hamleseni hemen yaptı ve Leeds United'dan genç bir Fransız oyuncuyu transfer etti. O'nun adı Eric Cantona...
Gol makinesi Kırımızı formasını giymesiyle beraber gollerini sıralamaya başladı ve Manchester United 26 yıl sonra ligi Aston Villa'nın 10 puan önünde şampiyon olarak tamamladı.

Roy Keane
Takımdan ayrılan Bryan Robson yerine Ferguson acaba o mevkide kimi oynatacaktı veya kimi transfer edecekti? 1993 yazında Ferguson çok zor sürpirz bir kararla Nottingham Forest forması giyen Roy Keane isminde genç, sert ama bir o kadar da yenetenkli İralandalı orta sahayı kadrosuna kattı. Keane efasanesini de böylelikle yaratılmış oldu. İrlandalı yıldız United formasını 12 sene terleterek muhteşem başarıların altına imza attı.

Çoluk Çocuk Bunlar!
Liverpool formasını 13 yıl giymiş ve birçok otoriteye göre gelmiş geçmiş en iyi defans oyuncusu olarak nitelendirilen Alan Hansen futbolu bıraktıktan sonra BBC'de futbol yorumculuğuna başlamıştı. Hansen programına katılan Alex Ferguson'a şöyle bir yorumda bulundu: "Çoluk çcukla hiçbir şey kazanamazsın"
Bu söze Ferguson'un cevabı kısa ve netti, " Tabiki kazanırız". O sezon (1995-1996) Manchester United, Gary Neville, Phil Neville, David Beckham, Paul Schles ve Nicky Butt gibi genç isimlerle ligi Newcastle United'ın 14 puan üstünde şampiyon olarak tamamladı.

Süper Yedekler
1999 Şampiyonlar Ligi Finalinde Manchester karşsında 1-0 önde olan Bayern Münihli futbolcular karşılaşmanın bitimine dakikalar kala şampiyon olduklarından emin bir şekilde kutlamaya başlamışlardı ki Ferguson yedekten Solksjaer ve Teddy Sheringham'ı oyuna sokarak Almanlarını sevincini kabusa dönüştürdü.

Karşılaşmaya yedek başlayan bu ikili son dakikada attıkları gollerle Manchester'a 1968 yılından beri alamadıkları Avrupa'nın 1 numaralı kupasını armağan ettiler.

U-Dönüşü
Manchster United'ı 3 sene üst üste şampiyon yaptıktan sonra 2001-2002 sezonu sonunda Premier Lig tahtını Arsenal'e kaptırdı. Ferguson o yaz şok bir kararla teknik direktörlük kariyerini sonlandırmak istemişti. 'Sir' bu kararından vazgeçip 2002-2003 sezonuna takımını çok iyi hazırladı ve ligin bitimine iki ay kala Arsenal'in 8 puan gerisinden gelip tahtın tekrar sahibi oldu.

Oyuncuya inanmak
O Dünyada hiçbir teknik adamın yapmaya cesaret bile edemeyeceği bir transfere imza attı. PSV Eindhoven'ın genç yıldızı Ruud Van Nistelrooy'u dizindeki ağır sakatlığa rağmen 18 Milyon Sterlin'le dönemin İngilitere tarihinin en yüklü bonservis bedelini ödeyerek transfer etti.
Nistelrooy ManU kariyeri boyunca 5 sezonda 150 gole imza atarak Ferguson'u haklı çıkartmış oldu.

Aralarına Victoria girdi
Alex Ferguson'un oğlu gibi sevdiği David Beckham'la arası, Spice Girls üyesi olan Victoria ile evlenmesiyle bozulmaya başladı.

Beckham'ın futboldan çok magazinsel yönünün ön plana çıkaması Manchester gibi bir kulübün ağırlığına yakışmamasından ve eski formundan uzaklaştığı için Alex Ferguson dünyaca ünlü yıldız oyuncusundan vazgeçmek zorunda kaldı ve O'nu Real Madrid'e 25 Milyon Sterlin'e sattı.

Ronaldo'ya güvendi
Takımın 7 numarısı, dünya futbolunun en yetenekli ismi olan Cristiano Ronaldo attığı gollerle Manchester'ın 2007-2008 sezonunda hem Premier Lig hem de Şampiyonlar Ligi şampiynonu olmasında en büyük pay sahibi oldu şüphesiz. O yaz ismi sürekli Real Madrid'le anılırken Portekizli yıldızın da kafası karıştımıştı. Bu durumda devreye hemen Alex Ferguson girdi ve Ronaldo'yu takımda tutmayı başarıp süper starının kalitesiyle bu sezonu da Premier Lig şampiyonu olarak tamamladılar.

7'yi bulmak
Manchester United Sporting Lisbon'la hazılık maçı yapmak için Portekiz'e gitmişti. Karşılaşmada Sporting Lizbon forması giyen genç kanat oyuncusu adeta tek başına oynayarak takımının Manchester United'a karşı 5-0'lık galibiyet almasını sağladı. ManU hazırlık maçı da olsa büyük bir hezimete uğramıştı fakat Ferguson sadece bir maçlık performansını görüp o genç yeteneğe 12.24 Miyoln Sterlin ödeyrek United'a transfer etti. United taraftarları Beckham'ın ayrılmasından sonra 7 numaralı efsane formayı genç Portekizli oyuncunun giymesini kabullenememişti. Şu anda Real Madid Ronaldo'yu transfer etmek için açık çek yazmaya hazır.

Londra'ya Gitmedi
İskoçya'nın Aberdeen takımıyla Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nı kazanmasının ardından kulübün efsanesi haline geldi. 1986 yılında Manchester United Roy Atkinson'ın görevine son vererek daha önce Londra'nın en önemli ekipleri olan Arsenal ve Tottenham'ın tekliflerini kabul etmeyen Ferguson Manchster'ın başına geçti ve kulüpte sayısısız başarılara imza atarak Londra'ya gitmeyerek ne kadar doğru bir karar vermiş olduğunu herkese gösterdi.

İşte 'Sir' Alex Ferguson

[öznur_bjk]

tam bir istikrar ve başarı abidesi..helal olsun adama...

[kartalim_]

En iyisi o valla...Adam tam bir efsane...
Tek tek okudum da hepsini, o Ş.Ligi finalini hiç unutamıyorum valla, Münih 1-0 öndeydi, adamlar şampiyonuz diye seviniyordu ama maç bir anda 2-1 oldu, Schmeichel kaleden çımkıştı gol arıyordu falan, gol de olmuştu zaten o pzoisyon Sheringham atmıştı, muhteşem bir şeydi valla...

[the_pentagram]

sir alex ferguson....denecek birşey yok..!