![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
![]() | #40 | ||
Dişi Kartal ![]() Üyelik tarihi: Jul 2006
Mesajlar: 15.053
Tecrübe Puanı: 35 ![]() | Bu grubun süreç boyunca etkin dozun altında antidepresan tedavi gören, düşük şiddetli depresif belirtiler ile seyreden kronik depresyonlar ile örtüşme olasılığı yüksektir. Tam dirençli depresyon ise çok daha az oranda görülmekte ve yeterli süre ve dozda uygulanan antidepresan tedavilere karşın düzelme olmamaktadır. Ancak tam dirençli depresyonlar her zaman kronik değildir, spontan düzelmeler izlenebilmektedir. Her iki grupta geçmiş depresif nöbetlerdeki tedavi uygulamalarına bakıldığında kronik depresyon olgularının %60’ının daha önceki nöbetlerde hiç tedavi görmediği görülmüştür. Major depresyon olgularında önceki nöbetlerde tedavi oranı anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Bu bulgu yineleyen major depresif nöbetleri olan olguların bu nöbetler sırasında tedavi gördüklerini, ancak kronik depresyon olgularının çoğunda geçmiş depresif nöbetlerin tedavi edilmemiş olduğunu düşündürmektedir. Bu durum major depresyon grubunda önceki nöbetlerin tedavi edilmesi sonucu yinelemeler ve arada tam düzelmeler ile seyrettiği, ancak kronik depresyon grubunda tedavi edilmeyen bir ya da daha fazla depresif nöbetin ardından kronik seyir geliştiği şeklinde de yorumlanabilir. Sonuç olarak bu çalışmada kronik depresyon olgularının tedavisinde önemli eksiklikler izlendiğini söylemek mümkündür. Kronik depresif olguların depresif nöbet başlangıcında hekime başvuruları yüksek oranda olmasına karşın tedaviye başlanması geç olmaktadır. Sürekli depresif durum boyunca uygulanan tedavilerin de genellikle yetersiz olduğu görülmektedir. Kronik depresyon tanınsa bile antidepresan ilaçların tedavi edici dozun altında uygulandığı ve bu durumun hastalığın kronik seyrini daha da belirginleştirdiği düşünülmektedir. Tüm bu bulguları bir neden-sonuç ilişkisi içinde değerlendirerek kronik depresyonun yalnızca yetersiz tedavi sonucu geliştiğini söylemek mümkün değildir. Ancak yetersiz doz ve sürede uygulanan tedavilerin depresyonun seyrini olumsuz etkilediğinin ve kronik bir süreçte daha uzun süre ve daha yoğun antidepresan kullanılması gerekliliğinin bilinmesi depresif bozuklukların seyri açısından önemli görünmektedir. Kronik depresyonun klinik özellikleri ve tedavisinin kendine özgü yönlerinin daha fazla aydınlatılmasını sağlayacak araştırmaların, özellikle izleme çalışmalarının gerekli olduğu inancındayız. Depresyonun diğer ana kaynağı durumsaldır. Bu çevremizdeki bir şeyden etkilendiğimiz anlamına gelir. Mutsuz olmak için pek çok neden va ve kayıp, sarsıntı ve acıyla karşılaşınca bunalmak insanca tepkidir. Ama kayıptan kaynaklanan depresyon acı gibi zaman içinde azalır. Kronik depresyon değişiktir; zamanla geçmez, hatta giderek yaşamımıza egemen olur ve bu durumda hayatı yegane algılama kanalımız bunalımlı gözlerdir. Kronik depresyon yaşayan insan öfkeli ve ben-merkezcidir. Kişisel gücünün yoğunluğunun farkında değildir ve kendi sorumluluğunu üstlenecek kadar güçlü hissetmez. Çevresindeki insanlar bu kişinin olumsuz gücünün yoğunluğunun farkındadırlar. Bu insanı sevmek zordor, çünkü kendisini ve başkalarını sevmekten kaçar. Kronik depresyon mutsuzluk gibi bir duygu değildir. Duygu yoksunluğu veya duygu yoksunluğu yaratan boğucu bir duygu karmaşası olarak tanımlanabilir. Kronik depresyon çaresiz görünebilir ama değildir. İnsanlar depresyonlarının üstesinden gelebilir. Depresyonu yenmek istemek çok öenmlidir. Şunu bilinki sadece kendinizi bunalımda hissetmiyor, aynı zamanda bunalımlı bir şekilde davranıyorsunuz. Davranışlarınızı değiştirirseniz, zamanla duygularınızda değişir. Kendinizi yardım istemeye yetecek kadar süre depresyondan sıyırın. Cesareti deneyin, istemesenizde yeterli enerjiniz olmasada farklı birşey yapmayı deneyin. Ne olursa olsun bunu yapın ve cesaret gösterdiğiniz için kendinizi ödüllendirin. Kendinizi ve dünyayı algılama tarzınız sadece bir algılamdır, gerçeğin kendisi değildir. Algılama tarzınızı değiştirebilirsiniz. Gözlemlemeyi öğrenin. Bu zaman alır ama sizin zamanınız zaten var
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim . Kalbimde kalbine yok bile kinim . Bence artık sen de herkes gibisin. Eylül 2008 | ||
![]() | ![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |