İş’te çekiciliğin formülü

[HandaN]

Seminerlerim sırasında katılımcılardan, özellikle de hanımlardan profesyonel yaşamda kişisel zevklerini nasıl doğru yansıtabilecekleri konusunda sıkça sorular duyuyorum. Hanımlar arasında ihtiyaçlar ortak: “Ben bir kadınım ve profesyonel görünmek adına sıkıcı bir görüntüye sahip olmak istemiyorum, sizce ne giymeliyim?”
Profesyonel yaşamda kişisel imajı doğru yönetebilmek çok önemli bir beceri. İş hayatında çalışanların hangi seviyede olursa olsun tavırları ve görüntüleriyle profesyonel bir duruşa sahip olmaları bekleniyor. Hepimizin kişisel filtreleri var, birilerini herhangi bir konuda değerlendirirken bize gönderdikleri mesajları filtreden geçirip, kararımızı öyle veriyoruz. Bu işi yapabilir mi, söylediklerinde haklı olabilir mi, tavsiyesine güvenebilir miyim? Bunu yaparken de eğitimi, deneyimi, kişinin iletişim yeteneklerinin yansıra görüntüsünü de tartıyoruz. Hal böyle olunca, çekici bir görüntüyle uygun görüntüyü, işyerinde dengelenmesi gereken iki kavram olarak ele almak gerekiyor.

Cevaplanması gereken sorular...
İşyerinde uygun giyim kriterlerini belirlemek için, cevaplanması gereken bazı sorular var. Örneğin; çalıştığınız firmada bir kıyafet yönetmeliği uygulanıyor mu? Eğer öyleyse, siz buna ne kadar uygun görünüyorsunuz? Kişisel tarzınızı tanımlayabilir misiniz? Acaba bu tarzınız, iş hayatında sizden beklenen mesajları görüntünüzle de desteklemenize engel olabilir mi? Dekolte dozunu kaçırıyor musunuz? Belki de problem takılarınızda, hiç düşündünüz mü? Ya renk seçimleriniz ne kadar doğru? Acaba makyajınızın ölçüsü biraz fazla mı kaçıyor, mesela ıslak görünümlü rujunuz ya da simli farınız yerine, daha doğal bir makyajla yüzünüzü renklendirseniz nasıl olur? Saçınızın rengi, boyu ve kesimi profesyonel tanımlamasına uyuyor mu? Yoksa her an sahneye çıkacağınız izlenimi veren bir model mi kullanıyorsunuz? Aslında, imaj iş hayatında her zaman önemliydi. Günümüzdeyse; gerek çalışanlar gerekse kurumlar, bu konuda çok daha bilinçli davranıyor. Profesyonel imaj danışmanlığı ve bireye faydaları konusunda, geçtiğimiz yıllarda, Central Michigan Üniversitesi ile Uluslararası İmaj Danışmanları Derneği AICI’ın birlikte yürüttüğü bir araştırmanın sonuçları yayınlandı. Araştırma; 10 farklı ülkeden, 18 danışman ve 85 danışanı kapsıyordu. Sonuçlar şunu gösteriyor ki imaj danışmanlığı sadece dışa dönük müdahalelerle sınırlı kalmıyor, bireyin içsel gelişimine de katkı sağlıyor. Danışmanlık alan kişilerde özgüven, iletişim, kariyer gelişimi gibi konularda gelişme kaydedilirken, bir diğer çarpıcı nokta da, bu verilerin maksimum 12 saatlik çalışmalar sonucunda elde edilmiş olması.

İyi göründüğünü bilmek, kendini beğenmek ve beğenildiğini hissetmek harika duygular. Araştırmalar kişinin ne giydiği, nasıl göründüğü ile ne düşündüğü, ne hissettiği, nasıl davrandığı ve karşısındakilerin nasıl tepki verdiği arasında direkt bir ilişki olduğunu gösteriyor. Öte yandan iyi görünen kişilerin daha yüksek kazançlara sahip olduğu, daha çabuk terfi ettiği, daha çok fırsatlara sahip olduğu da sık sık gündeme gelen bir gerçek. Profesyonel görünmek adına çekicilikten vazgeçilmesi değil tavsiyem. Ancak iş yerinde çekiciliğin sınırlarının doğru belirlenmesi gerekiyor. Bir başka deyişle imaj kişinin kim olduğunu, iş yaşamındaki amacını, gerçekleştirmeyi düşündüğü planlarını anlatabilmeli.

Görüntüden bahsetmişken, her dönem aldığınız kararlar arasında kişisel imajınızla ilgili kararlar da var mı? Eğer spora başlıyorum, şu on kiloyu veriyorum, gardrop önünde harcadığım saatlerden kurtuluyorum gibi hedefleriniz varsa, beklemeden hemen harekete geçin.
Alıntı

[ilkeres26]

Fazla çekici olmak bazende zararlı olabilir erkekler arası action hehehe