hadi demirdöven gider ayak yap bi kıyak hahaha

5 yılda getirmediği yıldızı gider ayakmı getirecek yoksa :D

ama oyuncu çok iyi bence , ve tam beşiktaşımıza göre bir oyuncu ..

dripling yapıyor bitirici şutlar atıyor .

baros un daha hızlı daha iyi dripling yapan ve daha iyi şut çekeni :D

Sk....n gidin lan , madem beşiktaşlısınız giyidiğiniz karagümrük formaları , taktığınız karagümrük atkıları neydi. Pankart yukarıdaki esmer olan çocuğun elindeydi , bi de biz hazırlamadık diyorlar , hoşumuza gitti sevdik miş miş miş. Yok bi telefonla 5bin kişi olurlarmış... Çapulcular bedava bilete 5 takla atan adamlarsınız siz. Herşey fotoğraflarda , videolarda ortada. Size yer yok kapalıda artık , görüşrceğiz !!!

Bizim taraftarımız zaten elit , dünyada benzeri var mı? Varsa söyleyin arkadaşlar. Bu nasıl bi projedir , taraftrın üzerine proje mi hazırlanır. Bedava bilet verme , onlarda satacak bişey bulamasın , rant bitsin , kavga bitsin.

herkes kendi takımı için böyle konuşur önemli olan iyi oynamak değil puan almak iyi oynamak extr dır puan alamadıktan sonra anlamı yok...

ve daha bitirici:D

aynen ya şu demirdöven gider ayak beşiktaşa verdiği zararların karşılığını versin bari :D

gerçi anca messiyi alırsa o zararlar karşılanır ama neyse ..

bu da güzel olur

kongre yatırımı yapacak heralde başkan .

kimse kanmaz artık bunlara zaten .. ama alsın yani kapanışı güzel olsun

Flaş... Flaş... Nevzat Demir değil, babası rahatsız!!!
Beşiktaş'ın eski yöneticilerinden Nevzat Demir'in beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırıldığı yönündeki haberler doğrulanmadı !..

http://kartalhaber.com/thumbnail.php...1.jpg&maxw=350

az kaldı kurtuluyoruz...

Ben bu internet olayını gerçekten anlamış değilim. Bu teknoloji olayı bizim maneviyatımızı almış götürmüş gibi gözüküyor. Hakan`ında dediği gibi belki de 13-15 yaşında çocuklar, bugüne kadar hiç maça gelmemiş insanlar geçip klavyenin arkasına oradan sallıyorlar bize.

demirörene destek meselesine katılmıyorum ama bu güzeldi .

yalan haber daha muhalif aday kim belli değil listesi belli değil proje nerden çıktı .

messiyi de getiriceğini bilsem istemem seni artık demirören

UEFA RÜŞTÜ'YÜ UNUTMADI!..
 

Hataları olsada gerçekten kaliteli bir kaleci ayrıca efsane . :-s

UEFA RÜŞTÜ'YÜ UNUTMADI!..
 

UEFA’nın resmi internet sitesinde Rüştü Reçber için özel bir yer ayırdı. Uefa’nın her hafta ünlü bir futbolcuyu konuk ettiği özel sayfası bu kez milli kaleci Rüştü Reçber için ayrıldı. Bütün sorulara içtenlikle yanıt veren Rüştü Reçber belki de son zamanlarda hakkında çıkan olumsuz haberlere de bir gönderme yaptı. İşte başarılı oyuncunun bütün konuştukları;

Beşiktaş UEFA Şampiyonlar Ligi'ne ne kadar uzaklıkta?

Bir dahaki maçta kazanmayı hedefliyoruz ama bugüne kadar bir galibiyetimiz yok. Bizim hedefimiz kalan maçlarımızı galibiyetle sonuçlandırmak. Eğer bu dediklerimi yapamazsak Uefa Avrupa Ligi’nde mücadele etmeyi görev edineceğiz.

Bu sene Beşiktaş’ta eksik olan nedir?

Biz bütün maçlarımızı iyi oynuyoruz ama sonucu lehimize çeviremiyoruz.

Beşiktaş’ın son 5 maçında gol yollarında sıkıntı çekmesini nasıl açıklıyorsunuz?

Bazen futbolda şansa ihtiyaç vardır ve ben geçtiğimiz haftalarda şansın bizim yanımızda olduğunu pek düşünmüyorum. Uzun süredir gol atamadık ve daha da önemlisi bu durum sürdükçe forvet oyuncularımızın özgüveni de kayboluyor.

Beşiktaş Turkcell Super Lig’de şampiyonluk unvanını koruyabilir mi?

Çok kaliteli bir ekibimiz ve deneyimli bir hocamız var. Her şey değişebilir. Süper Lig’de şampiyon olabileceğimiz inancını asla kaybetmiyoruz. Biz çok büyük bir takımız. Matematiksel olarak her şey imkânsız gözükene kadar bırakmayacağız. Bu unvanı korumak için her şeyimizi vereceğiz.

En beğendiğin kaleci hangisi?

Peter Schmeichel. Ulusal takımdayken EURO 96’da ona karşı oynadım ve sonra da Fenerbahçe’de oynarken Manchester’da karşı karşıya geldik.


17 YAŞIMDAYKEN SAĞ KANAT OYNUYORDUM!..

Kaleci olmaya nerede ve nasıl karar verdiniz?

Ben 17 yaşımdayken sağ kanatta oynuyordum. Bir hocam vardı ve bana dedi ki : “Sen uzun bir oyuncusun, gol yollarında olsan daha iyi olur”. İşte böyle kaleci oldum.

Fenerbahçe’de 12 sezon geçirdikten sonra rakiplerden biri olan Beşiktaş’a gitmek nasıl bir duygu?

Bunu söylemeye gerek yok kolay değildi tabi ki. Koşullar beni buna mecbur etti. O sıralarda başka bir seçeneğim yoktu. Benim kendi kariyerim adına gerekli bir tercih olduğunu düşünüyorum. İşte bu yüzden 12 sene sonra kulübümden ayrıldım ama şimdi bir başka diğer büyük kulüp için oynuyorum.

Türkiye’nin iki büyük başarısında da takımda olanlardan biriydin; biri 2002Dünya Kupası’nı üçüncü bitirmeniz diğeri de 2008 Avrupa Şampiyonası’nda ulaşılan nokta. Bu ikisinde de yer almak nasıl bir duygu ve hangisi senin için daha anlamlı?

2002 Dünya Kupası’nı üçüncü bitirmek gerçekten bizim için çok büyük bir başarıydı çünkü o turnuvada gerçekten dünyanın çok büyük takımları vardı. Bütün dünya bizi izliyordu. Türkiye’nin 54 yıl sonra ilk Dünya Kupası’ydı ve üçüncü bitirerek büyük bir başarıya imza attı. Kişisel konuşacak olursam o benim en iyi turnuvamdı. Turnuvanın en iyi ikinci kalecisi olarak seçilmiştim ve UEFA.COM beni 2002 en iyi takım kadrosuna almıştı. Bunlar beni o zamanlar çok gururlandırmıştı hala da öyle. İşte bu yüzden o turnuvayı unutamam.

Euro 2008’de Hırvatistan’la oynadığınız çeyrek final maçında çok önemli bir penaltıyı kurtardın. Yüksek baskı altında atılan penaltıları kurtarmadaki sırrın nedir?

Eğer maçın içinde penaltıyı iyi analiz edebilirseniz etkili oluyor, hissetmeniz gerek. O maçta ben bir tane kurtardım iki tanesi dışarı çıktı ve bir tanesi de gol oldu. Maçtan önce penaltı çalışmaları yapmıştık.

Volkan Demirel’i bir kenara bırakırsak, Türkiye’de hangi kalecinin göz önüne çıkacağını düşünüyorsun?

Türkiye’de deneyimli kaleci olmamasının sıkıntılarını çekiyoruz ama çok genç yetenekler var ve onları çok iyi noktalara getirebiliriz. Volkan’ın dışında örneğin Denizlispor adına oynayan Cenk Gönen var, gerçekten zeki bir kaleci. Sinan Bolat var mesela Standart Liege’den bence Türkiye için hazır. Galatasaray’dan Ufuk Ceylan ve Ankaragücü’nden Serkan Kırıntılı gerçekten iyi kaleciler ama gerçekten iyi olmak istiyorsanız uluslararası tecrübe elde etmeniz gerekiyor.

Daha ne kadar oynamayı düşünüyorsun?

Türkiye’de oynamak kolay değil. Bir süre sonra ağrılarınız da artıyor ve stres de işin içinde tabi. Tabi bütün olumsuzluklara rağmen en az bir üç sene daha devam etmek istiyorum.


BREZİLYA'YLA OYNADIĞIMIZ YARI FİNAL MAÇI KARİYERİMDEN KALAN EN GÜZEL HATIRA!..

Oynadığın en iyi maç hangisiydi?

Brezilya’yla oynadığımız yarı final maçı benim için harikaydı. Eğer Brezilya’yı geçebilseydik finale kalacaktık. Kariyerimden bana kalan en güzel hatıra bu.

Bugüne kadar birçok farklı atmosferde maç yapmış olmalısın. Seni en çok hangi stat etkiledi?

Evet, bugüne kadar birçok değişik yerde maç yaptım. Beşiktaşlı taraftarların dışında beni en çok etkileyen yer Old Trafford oldu. Gerçekten büyüleyici bir atmosfer.

Sence Türkiye’nin hala önümüzdeki Dünya Kupası’na katılma şansı var mı ?

Matematiksel olarak şansımız sürüyor biz bir maç yapacağız ve bize en yakın olan rakibimiz de bir maç yapacak. Eğer şans bizim yanımızda olursa Dünya Kupası’na katılırız.

Kaynak: MARATON.COM.TR ÖZEL

"Fenerbahçe’de 12 sezon geçirdikten sonra rakiplerden biri olan Beşiktaş’a gitmek nasıl bir duygu?

Bunu söylemeye gerek yok kolay değildi tabi ki. Koşullar beni buna mecbur etti. O sıralarda başka bir seçeneğim yoktu. Benim kendi kariyerim adına gerekli bir tercih olduğunu düşünüyorum. İşte bu yüzden 12 sene sonra kulübümden ayrıldım ama şimdi bir başka diğer büyük kulüp için oynuyorum."

Hay senin koşuluna ....... :@

ne efsane ama (:

-di geçmiş zaman..
Efsane idi,kaliteli idi.. ;)

M.Denizli'den Açıklamalar
 

http://www.bjk.com.tr/tr/medya.php?adi=denizzliaciklama
Antrenmanı takip eden gazetecilerle çeşitli konularda konuşan Denizli, özellikle geçen sezon kazandıkları başarılarda şans faktörü görenleri eleştirerek, ''Futbol şansı zaman zaman vardır. Hava, saha şartları ve topun gittiği noktalar gibi şartlardan kaynaklanan şans söz konusudur. Bu, senede 2-3 defa göreceğimiz bir şeydir. Bu sezon şanssızlıktan bahsedene rastlamadık. Geçen sezon şanstan bahsedenler, bu sezonki şanssızlıktan bahsetmiyorlar'' diye konuştu.
20 yıldır futbolun içinde olduğunu hatırlatan tecrübeli teknik adam, ''Bir takım farklı da kazansa, çok iyi de oynasa, eleştirilecektir. Futbolda eleştirinin olmadığı gün olmaz. Ama bazen doğru izlememekten, takip etmemekten kaynaklanan eleştiriler oluyor. Manchester United'ın, Wolfsburg'un ne yaptığını takip eden basın mensubu çok az'' diye konuştu.
Mustafa Denizli, takımın alt sıralarda olmasına rağmen, milli takımlara oyuncu göndermesinin hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:
''Milli takım olgusu çok farklı. Giden oyuncuların büyük bölümünün sürekliliği var. İsmail kadroya yeni giriyordu. İbrahim Kaş, İspanya'dayken de zaten milli takıma seçiliyordu. Milli takımdaki süreklilik doğru bir mesajdır, doğru seçimdir. Takımlarda kısa dönemli performanslar bunu etkilemez.''
Kadroda rotasyon ve istikrar konusundaki soruya ise Denizli, şu yanıtı verdi:
''İki şekilde rotasyon vardır. Biri zaruretten kaynaklanan rotasyondur. 2-3 günde bir ağır maçlar oynuyorsan, uzun dönemli seyahatler yapıyorsan buna başvurmak mecburidir. Takımda birbirine yakın futbolcular var. Onlara şans vermek mantık dışı değil. 35-40 maçı göz ardı edemem. Takımı hazır tutmalıyım. Bunun hem avantajları, hem dezavantajları vardır. Bütün görevimiz, futbolcunun günlük ve haftalık durumlarını değerlendirmek. Lig 10. haftada bitmiyor. İstikrar dediğinizde de bu, bir kısmını dışlamak demek.''
-''GÜVENİ GERİ GETİRECEĞİZ''-
Teknik Direktörümüz, Siyah Beyazlılarımız’da azalan güveni de geri getireceklerini söyledi.
Beşiktaşımız'ın şu anki yapısını değerlendirdikleri takdirde diğer takımlara göre en fazla değişikliğin kendilerinde olduğunu anlatan Denizli, ''Galatasaray, Fenerbahçe ve diğer kulüplerde bu kadar değişim olmadı. Bizde mecburiyetten kaç tane değişiklik olmuş? Ekrem, İbrahim Toraman, Yusuf, Nobre, Bobo, Tello'nun sakatlık sıkıntıları oldu. Beşiktaş'ın sene başında kimseyi tatmin etmeyen görüntüsü var mıydı? Porto ve Catania maçlarını da kazanamamıştık. Güveni geri getireceğiz'' diye konuştu.
Tello ve Bobo'nun geçen sezonki görüntüsünden uzak olduğu değerlendirmesi üzerine ise Mustafa Denizli, ''İkisi de istediğimiz noktaya gelecek. Gelmek mecburiyetindeler'' dedi.
Denizli, kendisinin medyaya küstüğü şeklinde basın mensuplarının sözleri üzerine, ''Kim kime küsmüş'' demekle yetindi.

sana güveniyorum denizli !

türkiyeden çıkmış en büyük teknik direktör !

kimi zaman hataların olsada hatasız kul olmaz !

Garip Bi Durum
http://www.fotomac.com.tr/2009/10/08...2AA2CFB5Dx.jpg

Ferrari ligde aldıkları neticeleri bu sözlerle açıklarken, "Henüz istenen seviyeye ulaşamadık. Denizli galibiyeti ilk adımdı, arkası gelecek" dedi.


Kartal'ın Genoa'dan 4.5 milyon euro'ya aldığı Matteo Ferrari, sezona iyi başlayamadıklarını itiraf etti. İtalyan oyuncu, "Geçen sezon iki kupa zaferi yaşamışız ama bu yıl henüz istenen seviyeye çıkamadık. Bu durumumuz biraz garip. Yavaş yavaş kazanan bir takım olacağız" dedi.

Denizli galibiyeti ile ilk adımı attıklarını belirten tecrübeli futbolcu, "Kazanmaya devam edersek sıkıntılı günleri aşarız ve rakiplerimizi yakalayabiliriz" diye konuştu. Ferrari, Beşiktaş'a gelmekle çok doğru bir karar verdiğini, İstanbul'un olağanüstü bir şehir olduğunu da ifade etti.

Santa Cruz İlaç Olur
http://www.fotomac.com.tr/2009/10/08...ABB0D6139x.jpg
Beşiktaş'ın, Manchester City'nin golcüsü Santa Cruz'un peşine düşmesi camiada büyük heyecan yarattı. 29 yaşındaki Paraguaylı futbolcunun alınması halinde, Beşiktaş'taki gol sıkıntısının sona ereceğini belirten taraftarlar "Cruz transfer edilirse tam isabet olur" yorumunda birleştiler.


Santa Cruz ilaç olur

Otoriteler, "Cruz gol krizini çözer" dedi. Denizli de City'li yıldıza sıcak.

Temaslara başlandı
Yaşadığı gol sıkıntısını çözmek için ara transfer çalışmalarına başlayan Beşiktaş'ta, Santa Cruz'un adı heyecan yarattı. Yönetim, Manchester City'nin Paraguaylı golcüsü için menajerler aracılığıyla fiyat araştırması yaparken, otoriteler, Cruz'un siyah-beyazlıların gol yollarında yaşadığı krizi çözeceğini ifade ettiler. Taraftarlar da forumlarda, "Cruz tam isabet olur" dediler.

Bobo ocakta yolcu
Tevez'in gelişiyle Manchester City'de eskisi gibi forma bulamayan 29 yaşındaki Santa Cruz'un ocak ayında iyi bir teklif alması halinde değerlendireceği belirtiliyor. Mustafa Denizli'nin de Paraguaylı golcünün transferine yeşil ışık yaktığı öğrenildi. Bobo'yu ocakta satacak olan Kartal'ın gelecek parayla Santa Cruz'u bitirmesi bekleniyor.

Toraman hırs küpü


http://www.fotomac.com.tr/2009/10/08...DB579072Ax.jpg


Sakatlığı nedeniyle uzun süredir sahalardan uzak kalan İbrahim Toraman, formasına kavuşmak için gün sayıyor. Büyük bir istekle çalışan ve dünkü idmanda da en hırslı isimlerden biri olan tecrübeli futbolcu, "Milli maç arasının ardından inşallah sahalara döneceğim" dedi.

Nobre kendine geçildi


http://www.fotomac.com.tr/2009/10/08...2A3CDD425x.jpg


BEşiktaş 'a F.Bahçe'den transfer olan Mert Nobre, sarı-lacivertli takımdaki performansını siyah-beyazlı forma altında sürdüremedi. Kanarya'da 107 resmi maçta 55 gol atan Brezilyalı yıldız, Beşiktaş formasıyla 125 karşılaşmada 38 golde kaldı. Toplamda 93 gole ulaşan Nobre, 7 gol daha atarsa dalya diyecek.

Serdar'a serum





Bağırsak enfeksiyonu geçiren Serdar Özkan dünkü çalışmaya katılamadı. Serdar'a serum tedavisi uygulandığı bildirildi. Bu arada antrenmanda şut çalışması dışında kondisyon yüklemesi de yapıldı.

Şutlar dağlara taşlara


http://www.fotomac.com.tr/2009/10/08...DAF805E0Fx.jpg


Beşiktaş'taki gol krizi idmanlarda da sürüyor. Denizli'nin dün yaptırdığı şut çalışmasında 182 şuttan sadece 22 tanesi gol oldu. 7 gol atan Uğur ile fileleri 5 kez havalandıran Fink en skorer isimler oldu.

Levent Erdoğan Bursa'da

Erdoğan, derneklerden sorumlu yönetici Remzi Özdemir, Beşiktaş Kongre üyesi Seyit Ateş ve Kırkpınar Başpehlivanı Ahmet Taşçı ile birlikte Karacabey Beşiktaş Taraftarlar Derneğini ziyaret ederek, başkan Celalettin Dağlıoğlu ile görüştü.

Dağlıoğlu'na arkasında adının yazılı olduğu Beşiktaş forması hediye eden Erdoğan ve beraberindekiler, daha sonra Fenerbahçe taraftarı olduğu bilinen Karacabey Kaymakamı Dursun Balaban'ı makamında ziyaret etti.

Kaymakam Balaban ile görüşen ve siyah-beyazlı forma hediye eden Erdoğan ve beraberindekiler, İlçe Jandarma Komutanı Kıdemli Yüzbaşı Galip Erbil ile de garnizonda görüştü.

Erdoğan, ilçeye bağlı Kurşunlu köyüne giderek Karacabey Beşiktaşlılar Derneği tarafından alınan fotokopi makinesini Kurşunlu Köyü İlköğretim Okulu Müdürü Halil Yüca'ya verdi.

Fotokopi makinesinin okulları için çok önemli bir ihtiyaç olduğunu belirten Yüca, ''Karacabey Beşiktaşlılar Derneği ve siyah-beyazlı camiaya teşekkür ediyorum'' dedi.

Nevzat Demir'in Babası Hastaneye Kaldırıldı

NTV Spor'un son dakika bilgisi olarak verdiği haberde, Beşiktaş'ın eski yöneticilerinden Nevzat Demir'in beyin kanaması nedeniyle hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Ligtv.com.tr'nin haberine göre ise, Nevzat Demir'in sağlık durumu iyi ve rahatsızlık geçiren kişi Nevzat Demir'in babası Yusuf Ziya Demir.

"Bir oyum var, o da Çetin'e"
 

http://foto.fanatik.com.tr/test/423x...t1mm737729.jpg
Tarihinin en sıkıntılı günlerini geçiren Beşiktaş’ın onursal başkanı Süleyman Seba, “Hikmet Çetin’i, Beşiktaş Başkanı olarak görmek istiyorum. Şu anki durum hiç iyi değil. Camiaya yakışan, bunu düzeltmektir” dedi.
Futbol takımı kötü durumda, amatör şubeler ezeli rakiplerin gerisinde... Sportif başarısızlığın üzerine, bir de kongre rüzgarları esmeye ve taraftarların isyanı başlayınca Beşiktaş, kabus gibi günler geçirmeye başladı. Siyah-Beyazlı taraftarlar Denizlispor karşılaşmasında birbirlerine girdi, “Demirören’i istemeyenler” ve “Demirören’i isteyenler” olarak tribünler ikiye bölündü. İnönü Stadı’na Beşiktaş’ı izlemek için giden aileler şiddete maruz kaldı, inanılmaz görüntüler yaşandı.
Bu karanlık tabloyu, Beşiktaş’ın onursal başkanı Süleyman Seba’ya sorduk. Türk futbolunun sembol ismi Süleyman Seba, haber müdürümüz Mehmet Demircan’a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başkanlıktan ayrıldıktan sonra, “Bir oyum var, kalbime gömüyorum” diyen 106 yıllık Beşiktaş’ın onursal başkanı, kalbindeki oyu, aday olması halinde Hikmet Çetin için kullanacağını resmen açıkladı. Yıldırım Demirören hakkında konuşmaktan kaçınan Seba, “Yönetim ehil kişilerden oluşmalı” diyerek, ince bir mesaj da verdi. İşte Süleyman Seba’nın gözünden Beşiktaş...
‘Aksu’nun davranışı çok şık olur’
“Beşiktaş gerçekten çok zor günler geçiriyor. Kulübü içerisinde bulunduğu bu durumdan çıkarmak için ‘ehil insanlar’dan oluşan bir yönetim kurulması şart. 2010 yılındaki genel kurulda, Hikmet Çetin’i desteklediğim doğru. Hikmet Çetin’i, Beşiktaş Başkanı olarak görmek istiyorum. Eğer Hikmet Çetin aday olursa, Süleyman Seba’nın bir oyu, Hikmet Çetin’e gidecektir. Doğrusunu söylemek gerekirse, şu anki durum hiç iyi değil. Kulübün gidişatını beğenmiyorum. Camiaya yakışan, bunu bir an önce düzeltmektir. Sayın Murat Aksu, Hikmet Çetin’in altında hizmet vermek istiyorsa, kendisini bu davranışından dolayı da kutlarım. Murat Aksu’nun yaptığı bu davranış, gerçekten bir Beşiktaşlı’ya yakışan çok güzel bir hareket olur...”


Kaynak: Fanatik

Bu ne sevgi ah!

Baba Erdoğan Demirören de Beşiktaş'a 1981'de 40 milyon dolar bağışta bulunduğunu belirtiyor ama bunu bir şekilde geri alıyor.

http://www.htspor.com/2009/10/09/res..._ic_178085.jpg

Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören’in babası Erdoğan Demirören’in, geçtiğimiz Salı günü Bugün gazetesinde bir röportajı yayınlandı. Röportajda, baba yüreğinin evladının yaşadığı olaylar karşısında sessiz kalamadığı vurgulanıyor, ilginç açıklamalara yer veriliyordu. Baba Demirören’in “Oğlumu üzeni ben de üzerim” manşeti ile verilen sözleri arasında, şu ifadeler bulunuyordu: “Bizim kadar Beşiktaşlı bir aile yok. Süleyman Seba döneminde (1981) kulübe 40 milyon dolar bağışta bulundum. Bunu bilenin sayısı çok azdır. Yıldırım kulübe 60 milyon TL verdi. Hem de geri alamayacağını düşünerek. Hiçbir zaman verdiklerimizi bu camianın önüne seçim kozu olarak sürmedik. Biz Beşiktaşlılığımızı parayla asla kıyaslamayan bir aileyiz.”

Aynı röportajı Vatan gazetesi aldı, ertesi gün çok daha çarpıcı bir başlıkla, “60 milyon TL’yi geri alamaz” manşetiyle sundu. İçerik aynıydı ama ilk gün yalanlanmayan röportaj, Demirören’in yıllardır spekülasyon konusu yapılan kulüpten alacaklı olduğu para ön plana çıkarılınca yalanlanıverdi.

Neyse biz dönelim esas konumuza.... Erdoğan Demirören’in önce sessiz kaldığı sonra yalanladığı sözleri üzerine
ufak çaplı bir araştırma yaptık. Gerçekten de dediği gibi kulübe para vermiş. 40 milyon dolar değil belki ama o zamanın parası ile 40 milyon TL. Ama acaba hangi şartlarda? Dediği gibi bağışta mı bulunmuş, karşılığında isteklerde mi bulunmuş? İşte konunun perde arkası:

-‘PASTAYI BAŞKAN OLAN YESİN’-

O yıllarda Rıza Kumruoğlu başkan, ama bırakmak istiyor. Kulüpten de 42 milyon TL alacaklı ve parasının ödenmesini talep ediyor. Süleyman Seba başkanlığa talip oluyor ancak maddi imkanları yetersiz. Erdoğan Bey devreye giriyor, “Ben seni finanse edeceğim, parayı vereceğim” diyor. Hem de karşılıksız! Ama bu sözleri tepki görüyor. Camiada “Davul Seba’da, tokmak Demirören’de mi olacak?” sesleri yükseliyor. Erdoğan Demirören açıklama yapmak zorunda kalıyor: “Ben bu parayı Beşiktaş’a veriyorum. Kim başkan olursa bu pastayı o yesin. Parayı başkan seçilene vereceğim.”

Bu gelişmelerin ardından Süleyman Seba yarıştan çekiliyor, Mehmet Üstünkaya başkan oluyor. Demirören de parayı yeni başkana veriyor. Buraya kadar her şey normal belki ama ilerleyen dönemde gelişmeler oluyor. Baba Demirören, “Ben parayı verdim. Bunun karşılığında forma reklamlarında benim şirketlerimin ismi yer almalı” şartını koşuyor.

Haklı da... Yönetim kabul ediyor ve Beşiktaş artık maçlara Demirören’in şirketleri olan Milangaz Likitgaz, Mutfakgaz, Güneşgaz, Ankara Pazarları, Arşimidis, İstanbul Umum Sigorta (fotoğrafları yanda) reklamları ile çıkmaya başlıyor.

Vermeyi taahhüt ettiği parayı zaman zaman aksamalarla da olsa 18 ayda ödüyor. Ardından bu kez de “Forma reklamları karşılığı bana fatura kesin” diye yeni bir istek geliyor.

-OĞLU DA REKLAM VEREBİLİR-

Yönetimde tartışmalar çıkıyor. Dönemin muhasip üyesi Faruk Pala, “Bu parayı bize hibe etti. Her yerde bunu söyledi. Ne faturası vereceğiz?” sözleriyle karşı çıkıyor. Tartışmalar bir süre devam ediyor. Ama Demirören’in ısrarcı olması üzerine dönemin başkanı Mehmet Üstünkaya bunalıyor, “Faturayı verin” diyerek olaya noktayı koyuyor.
Bu olayı niye anlattık... Demirörenler’in Beşiktaş sevgisi acaba karşılıksız mıymış, yoksa belli bir bedeli var mıymış?
Verilen paralar hibe mi edilmiş, yoksa günü gelince bir yolla tahsil mi edilmiş?
Son bir not... Demirörenler’in Beşiktaş sevgisine saygı duyuyoruz. Camiada Baba Demirören’den 28 yıl sonra da oğlu Yıldırım Demirören’in kulüpten alacakları gündemde. Babası verdiği paranın karşılığını forma reklamları ile almışsa, aynı taktiği belki oğlu da uygular, Beşiktaş yıllardır sırtındaki bu en ciddi kamburdan kurtuluverir. Ne dersiniz?

Kaynak: Htspor

geçende de yazıldı bu son haber ama baba demirören YA LAN LA DI .

Yeni Batuhan Yolda !
 

http://foto.fanatik.com.tr/test/423x...t1mm738106.jpg

Sezon başında Gaziantepspor’a kiralanan, ancak daha sonra yuvaya geri dönen Batuhan Karadeniz, sakatlığı ve fazla kiloları nedeniyle formasından uzak kalmıştı. Son idmanlarda hırslı bir görüntü çizen genç yıldıza dün teknik direktör Mustafa Denizli özel ilgi gösterdi. Uzun süre saha kenarında öğrencisiyle konuşan Denizli’nin, Batuhan’a çeşitli uyarılarda bulunduğu kaydedildi. Kendisine güvendiğini söyleyen Batuhan, Kasımpaşa karşılaşmasında ilk 11’de oynamaya hazır olduğunu dile getirdi.

bu dönemi kendine fırsat bilebilirdi ama o tam tüm forvetlerin formsuz ve berbat olduğu dönemde sahaya çıkma şansı bile bulamadı işte öngörüsüz bir futbolcunun hali.

Hadi bekliyoruz seni Batuhan..
Yüzümüzü kara çıkarmaz inş..

Ümraniye'de Bobô fırtınası
 

http://foto.fanatik.com.tr/test/423x...t1mm737721.jpg
Çok hırslı olduğu gözlenen Sambacı, çift kale maçta attığı gollerle dikkatleri üzerinde topladı. Teknik direktör Mustafa Denizli’nin de alkışını alan golcü futbolcu eski günlere dönüş sinyali verdi. Bu arada dün Mustafa Denizli yönetiminde gerçekleştirilen çalışmanın ilk bölümünde koşu yapan oyuncular daha sonra şut çalışmasına geçtiler. İki grup halinde yapılan şut çalışması sonrasında pas idmanı yapıldı. Antrenman, yarım sahada çift kale maçla tamamlandı.